5 soruda Yunanistan’ın Doğu Ege adalarını silahlandırması
Yunanistan, Türkiye’nin kendisi için Ege’de bir tehdit unsuru olduğu iddiasıyla, taraf olduğu uluslararası antlaşmaların aksi yöndeki hükümlerine rağmen Doğu Ege adalarının gayriaskeri statüsünü ihlal etmeyi sürdürüyor.
Doğu Ege adalarını silahlandırdığını reddetmeyen Atina, bunun “kendini savunma hakkı” olduğunu ileri sürüyor.
AA muhabiri, Doğu Ege adalarının gayriaskeri statüsüne dair uluslararası antlaşmaların bağlayıcılığı, Yunanistan’ın adaları silahlandırma politikası ve Türkiye’nin bu konudaki hamlelerine ilişkin durumu 5 soruda derledi.
1- Doğu Ege Adaları hangileridir?
Taşoz, Semadirek, Limni, Bozbaba, Midilli, Sakız, İpsara, Sisam ve Ahikerya adaları, 1923 Lozan Barış Antlaşması uyarınca gayri askeri statüde kalmak koşuluyla Yunanistan’ın egemenliğinde bulunuyor. 1947 Paris Barış Antlaşması uyarınca silahsızlandırılması koşuluyla egemenliği İtalya’dan Yunanistan’a verilen Doğu Ege adaları ise Onikiadalar olarak adlandırılıyor.
Onikiadalar, isminin çağrıştırdığı gibi 12 değil 14 adadan oluşuyor. Bu adalar Batnoz, Lipsi, İleriye, Kelemez, İstanköy, İncirli, İstanbulya, İleki, Herke, Kerpe, Çoban, Sömbeki, Rodos ve Meis şeklinde sıralanıyor.
Doğu Ege adalarının Türkiye ana karasına yakınlığı, Yunanistan ana karasına ise uzaklığı dikkati çekiyor. Bu farkın en belirgin olduğu Meis, Antalya’nın Kaş ilçesine 2,1 kilometre, Yunan ana karasına ise 582 kilometre mesafede bulunuyor.
Ada, bu özelliğiyle Türkiye ana karasına en yakın ve Yunanistan anakarasına en uzak Doğu Ege Adası konumunda bulunuyor. Keza Midilli, Sisam ve Sakız gibi büyük adaların Türkiye kıyılarına uzaklığı da 2 ila 10 kilometre arasında değişiyor. Adaların Anadolu kıyılarına bu denli yakın olması, adalara gayriaskeri statü getirilmesinin esas nedeni. Adaların konumları nedeniyle Türkiye’nin güvenliğine getirebileceği tehdit hesaba katılmış.
2- Yunanistan Doğu Ege Adalarına nasıl hakim oldu?
Taşoz’dan Ahikerya’ya kadar uzanan Doğu Ege Adaları, Balkan Savaşları sırasında Yunanistan tarafından işgal edildi.
Birinci Balkan Savaşı’nın bitiminde imzalanan 1913 Londra Antlaşması ile Ege adalarının geleceğine “Altı Devlet”, yani Avusturya-Macaristan, İngiltere, Fransa, Rusya, İtalya ve Almanya karar verecekti.
1914’te Türk ve Yunan hükümetlerine bildirilen “Altı Devlet” kararında, bu adaların Yunan egemenliğine geçeceği ifade edildi. Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’nın ardından 1923 yılında imzalanan Lozan Barış Antlaşması ile “Altı Devlet” kararı onaylandı ve adalar Yunan egemenliğinde kaldı.
1912’de Trablusgarp Savaşı sırasında İtalya, Onikiadaları işgal etmişti. Savaşın ardından imzalanan Uşi Antlaşması ile İtalya’nın adalardan çekileceğine hükmedildi. Ancak Birinci Dünya Savaşı’nın çıkmasıyla İtalya adalardan çekilmedi ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan Paris Barış Antlaşması’na kadar Onikiadalar İtalyan egemenliğinde kaldı.
İtalya’nın İkinci Dünya Savaşı’nda kaybeden tarafta yer alması nedeniyle 10 Şubat 1947’de müttefik ülkeler ile İtalya arasında imzalanan Paris Barış Antlaşması ile bu adalar Yunanistan’a devredildi. Paris Antlaşması’nın ilgili maddelerinde “Bu adalar askerden arındırılacak ve askerden arındırılmış şekilde kalacak.” ifadesi yer aldı.
3- Yunanistan’ın Doğu Ege Adalarını silahlandırma hakkı var mı? Uluslararası anlaşmalar ne diyor?
1914 Altı Devlet Kararı ile Taşoz, Bozbaba, İpsara, Semadirek ve Limni adaları Yunanistan’a verilirken, Yunanistan’ın tahkimat yapmaması ve adaları bahri veya askeri amaçla kullanmaması konusunda Altı Devlet’e ve Türkiye’ye yeterli garanti vermesi kararlaştırıldı. Bu karar da Lozan Antlaşması’nın 12. maddesiyle onaylandı.
Lozan Antlaşması’nda, Yunanistan’ın egemenliğini devraldığı Midilli, Sakız, Sisam ve Ahikerya’da hiçbir deniz üssü ve istihkam kuramayacağı hükme bağlandı.
Paris Antlaşması’nın ilgili maddelerinde de egemenliği Yunanistan’a devredilen Onikiadaların gayri askeri statüde kalmasına vurgu yapıldı. Antlaşmanın ekinde gayriaskeri statünün detaylı bir tanımına da yer verildi. Buna göre, adalarda ve adaların karasularında herhangi bir üs, tahkimat kurulamayacak; hava, deniz ve kara araçları bulunamayacak, askeri tatbikat yapılamayacaktı.
Her iki antlaşma da adalarda yalnızca kolluk kuvveti görevi görebilecek sınırlı sayıda emniyet gücünün bulunmasına izin veriliyor.
Bu kapsamda Yunanistan’ın, taraf olduğu uluslararası antlaşmaların açık hükümleri kapsamında Doğu Ege Adalarını silahlandırma hakkı bulunmuyor.
4- Yunanistan, adalarda nasıl bir askeri faaliyet içinde?
Atina, Türkiye’nin itirazlarına ve antlaşmalardan doğan yükümlülüklerine rağmen 1960’lardan bu yana adaları silahlandırarak Doğu Ege Adalarının gayriaskeri statüsünü ihlal etmeye devam ediyor.
Diğer yandan, Yunanistan, 1993’te Uluslararası Adalet Divanının zorunlu yargı yetkisini kabul ederken, “ulusal güvenlik çıkarları” ile ilgili askeri önlemlerden kaynaklı hususlara ilişkin olarak zorunlu yargı yetkisine çekince koymuştu.
Yunanistan, bu şekilde adaların silahlandırılmasına ilişkin bir tartışmanın Uluslararası Adalet Divanı’na gitmesini engellemeyi hedeflerken, bu durum, Yunanistan’ın anlaşma yükümlülüklerini ihlal ettiğinin Atina tarafından zımnen kabul edildiğini ortaya koymuştu.
Atina, halihazırda, 1923 Lozan Antlaşması’na göre silahsızlandırılması gereken Semadirek, Limni, Midilli, Sisam, Sakız, İpsara ile Ahikerya’ya asker çıkarıp tugay, tümen, top ve tüfek gibi unsurları konuşlandırarak, gayriaskeri statüde olması gereken dokuz adadan yedisinde antlaşmayı ihlal ediyor.
Onikiadalardan Batnoz, İleriye, Kelemez, İstanköy, İleki, Kerpe, Sömbeki, Rodos ve Meis’te de aynı tavrı sürdüren Yunanistan, Paris Antlaşması uyarınca gayriaskeri statüde kalması gereken 14 adadan dokuzunda hukuk dışı davranıyor.
Atina, böylece mevcut durumda gayrihukuki olarak 16 Doğu Ege adasını silahlandırmış bulunuyor.
5- Türkiye, Yunanistan’ın hukuksuz tavrı karşısında ne yapıyor?
Türkiye, Yunanistan’ın adaları silahlandırmasına en başından beri karşı çıkıyor. İhlallerin başladığı 1960’lardan beri Yunanistan nezdinde diplomatik kanallardan protesto ediyor, ihlallerin durmasını talep ediyor. Konu 1970’lerde BM’nin ve NATO’nun gündeminde de yer aldı.
Son olarak Türkiye, Atina yönetiminin Doğu Ege adalarının silahsızlandırılmış statüsünü ihlal eden eylemleri hakkında Temmuz 2021’de Birleşmiş Milletlere (BM) mektup göndererek şikayette bulunmuştu.
Türkiye’nin BM Nezdindeki Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu imzasıyla, Genel Sekreter Antonio Guterres’e hitaben yazılan mektupta, “Bir kez daha dikkatinize getirmek isteriz ki Yunanistan, Ege ve Akdeniz’deki adaların silahsızlandırılması konusunda ilgili antlaşmalardan doğan yükümlülüklerini yerine getirmemektedir” ifadesi kullanılmıştı.
Mektupta, aralarında Meis Adası’nın da bulunduğu söz konusu adaların Türkiye ana karasına yakınlığına vurgu yapılarak, 1923 Lozan ve 1947 Paris Barış Antlaşmalarında açıkça belirtilmesine rağmen bu adaların Yunanistan tarafından silahlandırılmasının Türkiye’nin güvenliğine ciddi tehdit oluşturduğunun altı çizilmişti.
Türkiye’nin, Yunanistan’ın adalar üzerindeki ihlallerini diplomatik kanallar üzerinden defalarca dile getirdiğine işaret edilen mektupta, “Eğer Yunanistan, anlaşmalardaki yükümlülüklerini yerine getirmede başarısız olursa o anlaşmalardan kaynaklı egemenlik haklarını deniz yetki alanlarının belirlenmesi dahil öne süremez.” ifadesine yer verilmişti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da “Anlaşmalar ortada ama Yunanistan bunları ihlal ediyor. Yunanistan bu ihlalden vazgeçmezse adaların egemenliği tartışılır.” demişti.
Enflasyonun yüzde 80’e yaklaşmasıyla bankaların emeklilere verdikleri promosyon rakamı 7 bin liranın üzerine çıktı. Sendikalar ve konfederasyonlardan çalışanlar için de güncel olmayan sözleşmelerin yenilenmesi talebi yükseldi.
Promosyon güncellensin talebi
Memur Sen de yaptığı son açıklamada “Geçmiş dönemlerde yapılan promosyon sözleşmeleri; bazı kurumlarda yapılan yeni promosyon sözleşmeleri ile uyumlu hale getirilerek güncellenmeli, ekonomik koşullar ve enflasyon durumu gözetilmeli, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri kamu görevlilerinin hakkını ve hukukunu koruyacak şekilde harekete geçerek sendika temsilcileri ve bankalar ile tekrar bir araya gelmeli, değişen durum ve şartları dikkate alarak promosyon tutarlarını revize etmelidir” dedi.
Bingöl İl Özel İdaresi bankayla promosyon sözleşmesini feshetti
Gazetememur’un haberine göre; Bingöl İl Özel İdaresi, anlaşma yaptığı bankadan promosyon sözleşmesinin güncellenmesini talep etti. Talep uygun görülmeyince promosyon sözleşmesini feshetti. İl Özel İdaresi fesih sonrasında yeniden ihaleye çıktı ve her bir çalışan için 23 bin 875 TL’lik promosyon anlaşması yaptı.
Emeklilikte Yaşa Takılanlar ( EYT ) Federasyonunun dışlandığı görüşmelerin Aralık ayına kadar tamamlanacağı açıklandı. EYT Federasyonu sık sık “laf değil, vaat değil somut sonuç istiyoruz” açıklaması yapıyordu.
Ankara’da Emeklilikte Yaşa Takılanlara (EYT) ilişkin çözüm trafiği hızlandı. EYT Platformu üyelerinden oluşan bir heyet, önceki gün AK Parti Grup Başkan Vekili Mehmet Emin Akbaşoğlu ve MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ile görüştü. EYT düzenlemesindeki beklentilerini anlatan EYT Platformu üyeleri, dün de Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile bir araya gelerek EYT’nin bu yılın sonuna kadar çözülmesi için söz aldı.
Türkiye Gazetesi’nin haberine göre, heyette yer alan Bolu, Düzce, Sakarya EYT Dernekleri Başkanı ve EYT Platformu Üyesi Mehmet Ali Çelik, “Önceki gün HAK-İŞ Konfederasyonu ve TÜRK-İŞ Konfederasyonu ile görüştük, desteklerini aldık. Ayrıca, AK Parti Grup Başkan Vekili Mehmet Emin Akbaşoğlu ve MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ile bir araya geldik. Biz de EYT içerisinde bulunan, stajından Aylık Bağlama Oranına (ABO), kadın doğum borçlanmasından Bağ-Kur prim borçlanmasına kadar bütün konuları anlatarak bu işin çözümünü dile getirdik. Görüşmelerimiz çok olumlu geçti” dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile yaptıkları görüşmeyi de anlatan Çelik, “EYT Platformu olarak, Bakan Bilgin’e mağduriyetlerimiz anlatıldığı kapsamlı dosyamızı sunduk. Sayın Bilgin, basında çıkan formüllerin hiçbirinin masada olmadığını ve kendilerinin herhangi bir açıklaması bulunmadığı halde yanlış bilgilendirmeler yapıldığını söyledi. Bu konuda 3 milyon kişilik bir mağdur kesimin olduğunu, bunların 2 milyonunun 4A statüsünde, kalan 1 milyon kişinin de diğer statülerde olduğunu belirtti.
Çözüm noktasında ise sürecin bir noktaya geldiğini ve özellikle bütçe görüşmeleri sonrasında EYT’nin masaya yatırılıp konunun taraflarıyla görüşüldükten sonra çözüme kavuşturulacağını ifade etti. Bakan Bey, aralık ayı içerisinde kesinlikle konunun çözüleceğini dile getirdi. Bakan Bilgin’in sözleri, EYT’liler için bir müjdedir. EYT, iktidarın gündeminde ve aralık ayı içinde çözüleceği ortada” diye konuştu. İHA
Ekonomik krizin bankaları zor durumda bıraktığı Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta mevduat hesabındaki parayı çekemediği gerekçesiyle silahlı bir kişi banka çalışanlarını rehin aldı.
Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, ismi henüz bilinmeyen bir kişi Beyrut’un Hamra Mahallesi’nde bulunan Federal Bank’a giderek hesabındaki parayı çekmek istedi.
Parasını çekemeyen kişi, tekrar bankaya gelerek havaya 3 el ateş etti. Banka çalışanlarını rehin alan silahlı kişi, hesabındaki tüm parasını talep ediyor.
Emniyet güçleri, banka çevresine güvenlik şeridi çekerek olay bölgesine girişleri engellerken, silahlı kişiyi ikna çabaları da sürüyor.
Banka çalışanlarını rehin alan kişinin hesabında 200 bin dolar olduğu belirtiliyor.
Adana'da bir fahri trafik müfettişi, 'trafik düzenini tehlikeye atma' suçuyla bir sürücüye 427 TL ceza kesti. Ancak o ceza delil olmayışı nedeniyle iptal edildi. Fırat Çınar, cezanın iptal edilme sürecini anlattı.
Yatırımlarda bu hafta da en çok kazandıran değişmedi. Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksinin yüzde 4,14 primlenmesiyle haftanın en çok kazandıran yatırım aracı borsa oldu.
Yargıtay, milyonlarca çalışan emekliyi yakından ilgilendiren bir karara imza attı. Yüksek mahkeme; emekli olmasına rağmen çalışmaya devam eden işçinin istifa etmesi halinde, kıdem tazminatının, emeklilik tarihindeki son maaşına göre hesaplanması gerektiğine hükmetti.
Son dakika haberi... Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, "37 milyon 239 bin 568 liralık tarımsal destek ödemelerini bugün çiftçilerimizin hesaplarına aktarıyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklaması sonrasında Tarım Kredi Kooperatifi marketlerinde indirimli ürünler listesi vatandaşlar tarafından sorgulanmaya başladı. Büyük indirim kampanyasına dahil olacak ürünlerin neler olduğu merak ediliyor. Peki, Tarım Kredi Kooperatifi marketlerinde 15 Ağustos’tan itibaren hangi ürünler indirimli olacak? İşte o liste…