Connect with us

BANKA HABERLERİ

TCMB’nin başlattığı “Sistemik Risk Veri Takip Sistemi” Nedir?

Sistemik Risk Veri Takip Sistemi (SRVTS); firmaların döviz pozisyonunu etkileyen işlemlerini takip etmek amacıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) bünyesinde oluşturulan bir veri tabanıdır. Yurt içinden ve yurt dışından sağlanan yabancı para nakdi krediler ile dövize endeksli kredilerinin toplamı, Döviz Pozisyonunu Etkileyen İşlemlerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tarafından İzlenmesine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ile belirlenen limitler dâhilinde olan firmalar, sistem tanımlamalarını ve giriş işlemlerini gerçekleştirmek üzere [email protected] adresine e posta ile başvuracaktır.

Yayınlanma:

|

  • Sistemik Risk Veri Takip Sistemi Nedir?

    Finansal istikrarı sağlayıcı yönde para ve döviz piyasaları ile ilgili düzenleyici tedbirleri almak, Merkez Bankasının temel görevleri arasındadır ve sektörlerin döviz pozisyonlarını etkileyen işlemlerin yakından takibini gerektirmektedir. Bu kapsamda, mevcut veri tabanlarımıza dayanan takip sisteminin güçlendirilmesi amacıyla, Bankamız bünyesinde, firma bazında yabancı para pozisyonunun izlenebilmesini hedefleyen kapsamlı bir veri seti oluşturulmuştur.

    Bu çerçevede, 15 milyon ABD doları ve üzerinde döviz cinsinden borcu bulunan firmaların döviz pozisyonlarını etkileyen işlemleri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bünyesinde kurulan Sistemik Risk Veri Takip Sistemi ile izlenmektedir.

    Sistem kapsamına giren firmaların Merkez Bankası tarafından belirlenen veri formundaki bilgileri, www.tcmbveri.gov.tr adresinde yer alan “Aylık Raporlama” bölümüne giriş yaparak bildirmeleri gerekmektedir. Bildirimler, aylık hesap dönemleri itibarıyla yapılacaktır.

  • Sistemik Risk Veri Takip Sistemi ile ilgili mevzuat nedir?

    1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu’nun 44. maddesinde 28.11.2017 tarih ve 7061 sayılı Kanun’la aşağıdaki değişiklikler yapılmış ve Merkez Bankasının gerçek ve tüzel kişilerden döviz pozisyonunu etkileyen işlemlerine ilişkin bilgi isteme yetkisi düzenlenmiştir. “Gerçek ve tüzel kişilerden bilgi isteme yetkisi:

    MADDE 44- Banka, gerçek ve tüzel kişilerin döviz pozisyonunu etkileyen işlemlerini izlemek amacıyla belirleyeceği gerçek ve tüzel kişilerden her türlü bilgi ve belgeyi istemeye yetkilidir. İstenilecek bilgi ve belgelerin kapsamı, toplanma ve izlenme yöntemi, doğruluğunun denetimi, paylaşımı, destek hizmeti temini de dâhil olmak üzere usul ve esaslar Bankaca belirlenir.

    Bu maddenin uygulanmasında destek hizmeti kuruluşu çalışanları hakkında da bu Kanunun 35 inci maddesi ve 68 inci maddesinin (II) numaralı fıkrasının (a) bendi hükümleri tatbik olunur.” Aynı değişiklikler kapsamında 1211 sayılı Kanunun 68 inci maddesine aşağıdaki (IV) numaralı fıkra eklenmiştir.

    “IV- Bu Kanunun 44 üncü maddesi uyarınca Bankaca istenilen bilgi ve belgeleri vermeyen, gerçeğe aykırı veren veya belirlenen usul ve esaslara aykırı olarak veren gerçek kişiler ile tüzel kişilerin görevli ve ilgilileri hakkında bin günden iki bin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.” Söz konusu Kanun değişiklikleri, 5.12.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ayrıca, 17.02.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Döviz Pozisyonunu Etkileyen İşlemlerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tarafından İzlenmesine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” ile istenilecek bilgi ve belgeler, bu bilgi ve belgelerin kapsamı, toplanma ve izlenme yöntemi, paylaşımı, doğruluğunun denetimi ve konuya ilişkin destek hizmeti teminine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiştir. Söz konusu Yönetmelik’in bazı hükümleri, 19.09.2018 ve 24.02.2021 tarihlerinde Resmi Gazete’de “Döviz Pozisyonunu Etkileyen İşlemlerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tarafından İzlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” yayımlanarak revize edilmiştir.

  • Sistem kapsamında veri bildirim yükümlülüğü nasıl belirleniyor?

    Döviz Pozisyonunu Etkileyen İşlemlerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tarafından İzlenmesine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 5. maddesi ile firmaların bildirim yükümlülüğü koşulları belirlenmiştir. Buna göre, yurtiçinden ve yurtdışından sağlanan yabancı para nakdi krediler ile dövize endeksli kredilerinin toplamı ilgili aylık hesap döneminin son işgünü itibarıyla 15 milyon ABD doları ve üstünde olan firmalar, veri formu ile talep edilen bilgileri, açıklama formuna uygun olarak Merkez Bankasına bildirmekle yükümlüdür.

    Bu çerçevede firmalar, her ayın son günü itibarıyla varsa son hesap dönemine ilişkin TMS’lere göre hazırlanan finansal durum tablosu, TMS’lere göre hazırlanmış finansal durum tablosunun bulunmaması durumunda vergi mevzuatı çerçevesinde kamu idarelerine sunulmak üzere hazırlanan bilançolarında yer alan yabancı para kredi tutarı toplamı 15 milyon ABD doları ve üzerinde ise bildirimle yükümlü olmaktadır.

  • Bildirimleri firma adına kimler yapabilir?

    Bildirimleri, T.C. Ticaret Bakanlığı Merkezi Sicil Kayıt Sisteminde (MERSİS)  kayıtlı firma yetkilileri ve/veya MERSİS’te kayıtlı firma yetkilileri tarafından sistemde tanımlanan diğer kullanıcılar tarafından yapılabilir. Diğer kullanıcıların tanımlanarak yetkilendirilmesi ve gerektiğinde yetkilerinin iptal edilmesi MERSİS’te kayıtlı firma yetkililerinin sorumluluğundadır.

  • Özel hesap dönemine sahip firmalar için sistem kapsamında veri bildirim yükümlülüğü nasıl belirleniyor?

    Bildirim yükümlülüğü aylık hesap döneminin son iş günü itibarıyla belirlendiği için özel hesap dönemine sahip firmaların bildirim yükümlülüğü de Döviz Pozisyonunu Etkileyen İşlemlerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tarafından İzlenmesine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 5. Maddesi çerçevesinde (normal hesap dönemine sahip firmalar ile aynı şekilde) belirlenir ve sona erer.

  • Bildirim yükümlülüğü hangi finansal tablolar uyarınca belirleniyor?

    Döviz Pozisyonunu Etkileyen İşlemlerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tarafından İzlenmesine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 5 / 2 maddesi uyarınca, bildirimle yükümlü olunup olunmadığının belirlenmesinde, firmanın yabancı para nakdi kredileri ile dövize endeksli kredileri toplamı hesaplanırken varsa son hesap dönemine ilişkin TMS’lere göre hazırlanan finansal durum tablosu, TMS’lere göre hazırlanmış finansal durum tablosunun bulunmaması durumunda vergi mevzuatı çerçevesinde kamu idarelerine sunulmak üzere hazırlanan bilanço dikkate alınır.

  • Bildirim yükümlülüğü ne zaman sona eriyor?

    Döviz Pozisyonunu Etkileyen İşlemlerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tarafından İzlenmesine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 5 / 3 maddesi uyarınca, bildirimle yükümlü olan firmanın, yabancı para cinsinden toplamı Bankaca tanımlanan sınırın altında kalması durumunda, müteakip yıllık hesap döneminden itibaren bildirim yükümlülüğü sona erer. Ancak firmanın müteakip yıl içinde yurtiçinden ve yurtdışından sağladığı yabancı para nakdi krediler ile dövize endeksli kredilerinin toplamı ilgili aylık hesap döneminin son işgünü itibarıyla 15 milyon ABD doları ve üstünde olursa ilgili aydan itibaren yeniden bildirim yükümlülüğü oluşur.

    Örnek:

    1. 31.12.2020 tarihinde YP kredileri toplamı 15 milyon ABD doları ve üzerinde olan firmanın, borcu 28.02.2021 hesap dönemi itibarıyla belirlenen limitin altına düştüğünde, bildirim yükümlülüğü 2021 yılı Şubat, Mart Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık hesap dönemleri için devam etmekte, 31.01.2022 tarihli hesap dönemi için ise (borcun 31.12.2021 hesap dönemi itibarıyla belirlenen limitin altında olması durumunda) sona ermektedir.

    2. 31.12.2020 tarihinde YP kredileri toplamı 15 milyon ABD doları ve altında olan firmanın, borcu 31.03.2021 hesap dönemi itibarıyla belirlenen limitin üzerine çıktığında, 2021 yılı Mart Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık hesap dönemleri için bildirim yükümlülüğü doğmaktadır. 31.01.2022 tarihli hesap dönemi için ise (borcun 31.12.2021 hesap dönemi itibarıyla belirlenen limitin altında olması durumunda) sona ermektedir.

  • Verilerin doğruluk denetimi için Bağımsız Denetim Sözleşmesi yapılıyor mu?

    24.02.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Döviz Pozisyonunu Etkileyen İşlemlerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tarafından İzlenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” uyarınca 17.02.2018 tarihli Yönetmelik’in bağımsız denetimi düzenleyen hükümleri yürürlükten kaldırılmış olup, Ocak 2021 hesap döneminden başlamak üzere bildirimi yapılacak verilerin doğruluk denetiminde bağımsız denetim süreci yer almayacak; bu çerçevede yapılacak olan bildirimler için bağımsız denetim sözleşmesi düzenlenmeyecektir.

  • Veri bildirimleri nasıl ve hangi sıklıkta yapılıyor?

    Firmalar, bildirim yükümlülüğünün doğduğu aydan itibaren, her ayın son günü itibarıyla hazırladıkları veri formlarını en geç müteakip ayın son gününe kadar www.tcmbveri.gov.tr adresinde yer alan “Aylık Raporlama” bölümüne giriş yaparak aylık olarak bildireceklerdir.

    Örneğin 31.01.2021 tarihinde sona eren aylık hesap dönemi itibarıyla hazırlanan raporlar, 28.02.2021 tarihine kadar tarafımıza raporlanacaktır.

  • Veri bildirimlerinin ne zamana kadar tamamlanması gerekiyor?

    Döviz Pozisyonunu Etkileyen İşlemlerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tarafından İzlenmesine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca Veri formu, belirlenen finansal raporlama çerçevesine uygun olarak aylık hesap dönemleri için hazırlanır, bildirimler en geç müteakip ayın son gününe kadar tamamlanır.

  • Raporlar hangi finansal raporlama çerçevesine göre hazırlanacak?

    Aylık raporlar, firmaların vergi idaresine gönderdikleri finansal tabloların hazırlanmasında kullanılan usuller ile uyumlu olarak ve veri formunun doldurulmasında uyulması gereken kurallar dikkate alınarak hazırlanacaktır.

  • Merkez Bankası verilerin denetimini ne şekilde gerçekleştiriyor?

    Banka nezdinde bulunan çeşitli veri tabanları ile firma tarafından bildirilen verilerin çapraz kontrollerini gerçekleştirilir, bununla birlikte verilerin mantıksal kontrolleri de gerçekleştirilmektedir. Ayrıca, ihtiyaç duyulması halinde Banka tarafından yükümlüler nezdinde denetim yapılır.

  • Sistemik Risk Veri Takip Sistemini kimler kullanıyor?

    Sistemin kullanıcıları Merkez Bankası ve firmalara olarak belirlenmiştir. Firma, Yönetmelik’in 4 üncü maddesinin g bendinde “ Bildirimle yükümlü olan gerçek kişiler ile 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanununda tanımlanan banka ve finansal kuruluşlar haricindeki özel hukuk tüzel kişilerini, büyükşehir belediyeleri ve belediyeler ile bunların bağlı işletme ve idareleri ile sermayelerinin yarısından fazlasına tek başına veya birlikte sahip oldukları iktisadi teşebbüslerini, kamu iktisadi teşebbüslerini ve yükseköğretim kurumları” olarak tanımlanmıştır.

  • Girişi yapılan verilerin güvenliği nasıl sağlanıyor?

    Döviz Pozisyonunu Etkileyen İşlemlerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tarafından İzlenmesine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 11. maddesi uyarınca toplanan verilerden kişisel ve özel nitelikte olanlar yayınlanmamakta ve açıklanmamaktadır. Ayrıca 1211 sayılı Kanun’un 35 ve 68 inci maddeleri uyarınca verilerin gizliliği koruma altına alınmıştır.

  • Firma yönetiminin verilerin doğruluğu ile ilgili sorumluluğu nedir?

    Döviz Pozisyonunu Etkileyen İşlemlerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Tarafından İzlenmesine İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında 5 inci dördüncü fıkrası uyarınca firma yönetimi Bankaya bildirilecek verilerin tam ve doğru olmasından sorumludur. Bu çerçevede veri bildiriminin yapılmaması, doğru veya eksiksiz gerçekleştirilmemesi durumlarında 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununun 68 inci maddesi gereğince işlem başlatılabilir.

  • Veri girişlerinin zamanında yapılmaması sonucunda yaptırım var mıdır?

    Veri bildiriminin yapılmaması, doğru veya eksiksiz gerçekleştirilmemesi veya olumsuz görüş içeren bağımsız denetim raporunun düzeltilmemesi durumlarında 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanununun 68 inci maddesi gereğince işlem başlatılabilir.

  • Sistem ile ilgili sorular ve sorunlar TCMB’ye nasıl iletilecektir?

    Sistem ile ilgili sorular sistemde yer alan iletişim bölümünden, 0312 507 70 20 numaralı telefon numarasından ve [email protected] adresinden iletilebilecektir.

  • Bazı firmalar temin ettikleri kredileri ilişkili kuruluşlara aktarmaktadır. Bu durumda SRVTS kapsamında bildirim yükümlüsü hangi firma olmaktadır?

    Bildirim yükümlülüğünün belirlenmesinde hukuken krediyi alan gerçek ya da tüzel kişi esas alınacaktır. Bu çerçevede her ne kadar kredi başka bir firmaya aktarılmış olsa da, kredi borçlusu olarak kayıtlı olan firma bildirimle yükümlü olacak ve veri formunu belirlenen raporlama çerçevesine uygun olarak raporlayacaktır.

  • Bildirim yükümlülüğünün belirlenmesinde ilişkili kuruluşlara borçlar dikkate alınacak mıdır?

    SRVTS uygulamasında bildirim yükümlülüğü, Banka ve Banka Dışı Finansal Kuruluşlardan temin edilen veya bu kuruluşların teminine aracılık ettiği ya da garanti verdiği krediler uyarınca belirlenmektedir.

  • Bildirim yükümlülüğünün belirlenmesinde gayrı nakdi krediler içerilecek midir?

    Yönetmelik’in 5 inci maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca yükümlülük, yurt içinden ve yurt dışından sağlanan yabancı para nakdi krediler ile dövize endeksli kredilerinin toplamı ilgili hesap döneminin son iş günü itibarıyla 15 milyon ABD doları ve üstünde olan firmalar için oluşacaktır. Bu çerçevede yükümlülük yalnız nakdi krediler uyarınca belirlenecektir.

  • Leasing ve faktöring kredileri bildirim yükümlülüğü oluşturur mu?

    Yönetmelik’in 5 inci maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca yükümlülük, yurt içinden ve yurt dışından sağlanan yabancı para nakdi krediler ile dövize endeksli kredilerinin toplamı ilgili hesap döneminin son iş günü itibarıyla 15 milyon ABD doları ve üstünde olan firmalar için oluşacaktır. Bu çerçevede leasing ve faktöring kredileri de bildirim yükümlülüğü oluşturacaktır.

  • Bildirim yükümlülüğünün belirlenmesinde anapara ve faiz tahakkuklarından hangisi esas alınacaktır?

    Yükümlülüğün belirlenmesinde yalnız kredi anapara tutarları esas alınacak olup faiz tahakkukları yükümlülüğün belirlenmesinde dikkate alınmayacaktır.

  • Firmanın bildirim yükümlülüğü kapsamına ara dönemlerde girmesi durumunda bildirimler hangi dönemler itibarıyla gerçekleştirilecektir?

    Yönetmelik’in 5 inci maddesinin 1 inci fıkrası uyarınca firma, veri formu ile talep edilen bilgileri, açıklama formuna uygun olarak Bankaya müteakip aydan itibaren bildirmekle yükümlüdür. Bu çerçevede geçmişe yönelik olarak raporlama yapılması beklenmemektedir.

  • Serbest bölgelerde faaliyet gösteren firmalar kapsama dâhil olacak mıdır?

    Yönetmelik’in 5 inci maddesi ile belirlenen yükümlülük koşullarını sağlayan firmalar kapsama dâhil olacaktır. Bu çerçevede serbest bölgelerde faaliyet gösteren firmalar da kapsama dâhildir.

  • Yönetmelik kapsamında yükümlülük belirlenirken varsa TMS’lere göre hazırlanan tabloların esas alınacağı belirtilmektedir. TMS’lere göre hazırlanan finansal tablolar, grup şirketleri için konsolidasyon gerektirmektedir. Bu çerçevede yükümlülük belirlenirken bireysel finansal tablolar mı yoksa konsolide finansal tablolar mı kullanılacaktır?

    SRVTS uygulamasında raporlama yükümlülüğü belirlenirken bireysel mali tablolar dikkate alınacak ve veri formları bireysel finansal tablolar kullanılarak doldurulacaktır. Ancak analiz ihtiyaçları doğrultusunda TCMB gerekli gördüğü durumlarda grup şirketleri bazında konsolide mali tabloları da ayrıca isteyebilir.

  • Bireysel mali tablo hazırlamayan firmaların bildirimleri nasıl gerçekleştirilecektir?

    SRVTS uygulamasında raporlama yükümlülüğü bireysel mali tablolar üzerinden belirlenmektedir. Bildirimle yükümlü olan firmalar veri formlarını, bireysel finansal tablolarını kullanarak Yönetmelik’in 4 üncü maddesi ile tanımlanan raporlama çerçevesine göre hazırlayacaktır.

    Kaynak: TCMB

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Kurumsal Finansın Stratejik Rolü: Kriz Dönemlerindeki Önemi

Yayınlanma:

|

Kurumsal finans, işletmelerin sürdürülebilir büyüme ve rekabet avantajı elde etme süreçlerinde temel taşı niteliğindedir. Şirketlerin finansal kaynakları etkin kullanması, doğru yatırım kararları alması ve riskleri kontrol altında tutması, kurumsal finansın profesyonelce yönetilmesine bağlıdır. Bu makalede kurumsal finansın ne olduğu, nasıl yönetildiği, kimler tarafından yönetildiği ve özellikle kriz dönemlerinde hangi kritik işlevleri üstlendiği ele alınacaktır.

Kurumsal Finans Nedir?

Kurumsal finans, bir şirketin sermaye yapısının oluşturulması, yatırımlarının finanse edilmesi ve kârlılığının artırılması amacıyla finansal kararların alınmasını kapsayan alandır. Amaç, şirket değerini artırmak ve finansal sürdürülebilirliği sağlamaktır.

Nasıl Yönetilir?

Kurumsal finans yönetimi stratejik, operasyonel ve analitik süreçleri içerir:

  • Stratejik Finansal Planlama: Hedef belirleme, yatırım planlaması, sermaye dengesi.

  • Nakit Yönetimi: Likidite sağlama, bütçeleme, borç yönetimi.

  • Risk Yönetimi: Kur, faiz ve piyasa risklerinin yönetilmesi.

  • Performans İzleme: Finansal rasyolarla analiz, ROI ve NPV hesaplamaları.

Kimler Yönetir?

Kurumsal finans genellikle aşağıdaki pozisyonlar tarafından yönetilir:

  • CFO (Mali İşler Direktörü): Finansal vizyonu belirler.

  • Finans Direktörleri ve Müdürleri: Operasyonel finansal işleyişi sağlar.

  • Finansal Analistler: Karar vericilere veri odaklı öneriler sunar.

  • Hazine ve Risk Yönetimi Uzmanları: Nakit, borç ve riskleri kontrol eder.

Kriz Dönemlerinde Kurumsal Finansın Fonksiyonu

Ekonomik durgunluklar, piyasa şokları ve sektörel krizlerde kurumsal finans birimleri şirketin hayatta kalmasını sağlar:

1. Likidite Yönetimi

  • Nakit rezervlerinin korunması

  • Gereksiz harcamaların kısılması

  • Kredi limitlerinin gözden geçirilmesi

2. Riskten Korunma (Hedging)

  • Kur risklerine karşı önlem

  • Borçların yeniden yapılandırılması

  • Faiz riski yönetimi

3. Yatırım ve Maliyet Revizyonu

  • Düşük getiri sağlayan yatırımların iptali

  • Sabit giderlerin azaltılması

  • Gereksiz varlıkların elden çıkarılması

4. Paydaş Güvenliği

  • Banka ve yatırımcılarla şeffaf iletişim

  • Kurumsal raporlama ve açıklık

  • Sermaye piyasalarında itibarın korunması

Kurumsal finans, yalnızca sayısal verilerin yönetimi değil, aynı zamanda şirketin geleceğini şekillendiren stratejik bir fonksiyondur. Kriz dönemlerinde doğru yönetilen bir finansal yapı, şirketi yalnızca korumakla kalmaz, aynı zamanda fırsatları değerlendirme imkânı da sunar.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

RİSK YÖNETİMİ YENİDEN TANIMLANIYOR

Yapay zekâ, sigorta sektöründe sadece bir trend değil, devrim niteliğindeki dönüşümün anahtarı oluyor. Opinion AI’ın yapay zeka çözümleri ile sağlık sigortacılığında hız, doğruluk ve verimlilik yeni boyutlara ulaşıyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Günümüzün belirsizliklerle dolu dünyasında, sigorta sektörü geleneksel risk yönetimi yaklaşımlarını radikal bir şekilde dönüştürmek zorunda olduğu bir dönem yaşıyor. Artık sadece geçmiş verilere bakmak yeterli değil; geleceği öngörme ve proaktif adımlar atma yeteneği, sektörün hayatta kalması ve büyümesi için vazgeçilmez hale geldi. Bu noktada, yapay zekâ teknolojileri devreye girerek sigorta şirketlerinin risk yönetimi stratejilerine yepyeni bir boyut kazandırıyor.

İş Yapış Biçimleri Temelden Değişiyor

Sigorta sektöründe yapay zekâ teknolojisi ile yenilikçi çözümler sunan Opinion AI’ın Kurucu Ortağı Elif Elkin, konuyla ilgili şunları söyledi: “Yapay zekâ, sigorta sektörüne sunduğu derinlemesine analiz yetenekleri ve otomasyon gücüyle, risk yönetimini sadece bir maliyet merkezi olmaktan çıkarıp, stratejik bir rekabet avantajına dönüştürüyor. Geleneksel yöntemlerle haftalar süren analizler, yapay zekâ sayesinde saniyeler içinde tamamlanabiliyor, bu da karar alma süreçlerinde eşi benzeri görülmemiş bir hız ve doğruluk sağlıyor.

Yapay zekâ, sigorta sektöründe sadece bir teknolojik gelişme değil, aynı zamanda iş yapış biçimlerini temelden değiştiren stratejik bir zorunluluktur. Riskleri daha iyi anlamak, müşterilere daha hızlı, adil hizmet sunmak ve sektörü geleceğin belirsizliklerine karşı dirençli hale getirmek için yapay zekâya yapılan yatırımlar kritik öneme sahip.

Sigorta şirketleri, yapay zekâyı risk yönetimi süreçlerine entegre ederek, sadece operasyonel verimliliklerini artırmakla kalmıyor, aynı zamanda müşteri deneyimini iyileştiriyor, finansal performanslarını güçlendiriyor ve geleceğin zorluklarına karşı çok daha donanımlı hale geliyor.”

Yapay Zekânın Sigorta Risk Yönetiminde Yarattığı Dönüşüm Alanları

Elif Elkin, özellikle risk yönetimi konusunda yapay zekanın büyük bir dönüşüm sağlama potansiyeli olduğunun altını çizdi ve dönüşüm alanlarını şöyle anlattı:

Hassas Risk Değerlendirmesi ve Kişiselleştirilmiş Fiyatlandırma: Yapay zekâ algoritmaları, demografik bilgiler, sağlık kayıtları, davranışsal veriler, çevresel faktörler gibi muazzam veri setlerini analiz ederek, her bir müşterinin risk profilini çok daha detaylı ve kişiselleştirilmiş bir şekilde ortaya koyuyor. Bu sayede sigorta şirketleri, poliçe fiyatlandırmalarını daha adil ve rekabetçi hale getirirken, potansiyel zararları en aza indirecek şekilde optimize edebiliyor. Artık, her birey için risk düzeyi neyse, primler de o kadar doğru belirleniyor.

Proaktif Suistimal Tespiti ve Önleme: Sigorta sektörünün kanayan yarası olan suistimal, yapay zekâ sayesinde çok daha etkili bir şekilde tespit ediliyor ve önleniyor. Yapay zekâ sistemleri, anomali tespiti ve ileri analitik yetenekleriyle şüpheli kalıpları, tutarsız talepleri veya olağandışı davranışları erken evrede belirliyor. Bu, uygunsuz ödemelerin önüne geçerek sigorta şirketlerine milyarlarca dolarlık finansal tasarruf sağlarken sektörün güvenilirliğini artırıyor.

Geleceğe Yönelik Risk Tahmini ve Stratejik Planlama: Yapay zekâ, sadece mevcut riskleri değil, gelecekteki potansiyel risk eğilimlerini de öngörebilme yeteneğine sahip. Geçmiş verilerdeki kalıpları ve iklim değişikliği, ekonomik dalgalanmalar, salgınlar gibi dış faktörleri analiz ederek şirketlerin proaktif stratejiler geliştirmesini sağlıyor. Bu sayede sigorta şirketleri, piyasa değişikliklerine ve yeni risklere karşı daha hazırlıklı bir duruma geliyor, portföylerini geleceğe göre şekillendirebiliyor.

Operasyonel Verimlilik ve Maliyet Tasarrufu: Manuel süreçlerin otomasyonu, hata oranlarının düşürülmesi ve suistimallerin önlenmesi, sigorta şirketlerine önemli operasyonel verimlilik ve maliyet tasarrufu sağlayabilir. Kaynaklar daha etkin kullanılırken, insan kaynakları daha stratejik ve yüksek değerli görevlere odaklanabilir.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Müşterilerinizin Konkordato İlan Etmesi Nedeniyle Uğrayacağınız Zararlardan Korunma Yolları

Yayınlanma:

|

Müşterilerinizin konkordato ilan etmesi durumunda uğrayacağınız zararları en aza indirmek için alabileceğiniz önlemler şunlardır:

  • Detaylı Kredi Değerlendirmesi: Yeni müşterilerle iş yapmadan önce ve mevcut müşterilerinizle devam ederken düzenli olarak detaylı kredi değerlendirmesi yapın. Ticari sicil gazetesini inceleyin, finansal tablolarını (bilanço, gelir tablosu) analiz edin, banka referanslarını kontrol edin ve geçmiş ödeme performanslarını gözden geçirin.
  • Teminat Mekanizmaları Oluşturma: Özellikle riskli gördüğünüz müşterilerle çalışırken teminat mekanizmaları (ipotek, rehin, kefalet, banka teminat mektubu vb.) talep edin. Bu, alacağınızın güvence altına alınmasına yardımcı olur.
  • Kredi Sigortası: Ticari alacak sigortasıyaptırarak, müşterilerinizin iflas veya konkordato gibi nedenlerle ödeme yapamaması durumunda alacaklarınızı sigorta şirketinden tahsil edebilirsiniz.
  • Sözleşmeleri Güçlendirme: Sözleşmelerinize, ödeme gecikmelerinde uygulanacak gecikme faizi, temerrüt hükümleri ve erken fesih maddeleri gibi maddeler ekleyin. Ayrıca, mal teslimi sonrası mülkiyetin devrini alacak tahsil edilene kadar askıda tutan mülkiyeti muhafaza kaydı gibi hükümleri sözleşmelerinize dahil edebilirsiniz.
  • Düzenli Takip ve Erken Müdahale: Müşterilerinizin ödeme performanslarını, finansal durumlarını ve piyasadaki gelişmelerini düzenli olarak takip edin. Herhangi bir olumsuz sinyalde erken müdahale ederek ödeme planları yapma, hukuki süreç başlatma veya alternatif çözüm yolları arama gibi adımlar atın.
  • Tahsilat Politikalarını Gözden Geçirme: Şirketinizin tahsilat politikalarını gözden geçirin ve gerektiğinde güncelleyin. Vadesi geçmiş alacaklar için etkin bir takip sistemi kurun ve düzenli hatırlatmalar yapın.
  • Hukuki Danışmanlık: Şüpheli durumlarda veya riskli müşterilerle çalışırken uzman bir avukattan hukuki danışmanlık alın. Konkordato süreçleri karmaşık olabileceğinden, hukuki destek almak haklarınızı korumanıza yardımcı olacaktır.
  • Çeşitlendirme: İşinizi tek bir veya birkaç büyük müşteriye bağımlı kılmak yerine, müşteri portföyünüzü çeşitlendirmeye çalışın. Bu, bir müşterinin konkordato ilan etmesi durumunda şirketinizin genelini etkileyecek zararı azaltacaktır.

Bu önlemleri alarak, müşterilerinizin konkordato ilan etmesi riskine karşı daha hazırlıklı olabilir ve olası zararlarınızı minimize edebilirsiniz.

Zuhal KARABULUT

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.