Connect with us

BANKA HABERLERİ

3 Dakikada Finansal Sağlığınızı Öğrenin!

Yayınlanma:

|

İşletmeler için Bilanço verileri ve içerdiği erken uyarı rasyolarını net anlayabilmek için Bilançoların fiili durum ile örtüşmesi kadar bilançoları rakamlardan ibaret olmadığını gösteren rakamlara anlam kazandıran oranlar da bir o kadar önemli olup karar vericiler ( firma ortakları, üst yöneticiler, bankalar… ) için önem arz etmektedir. Bu nedenle ana oranları ne anlama geldiğini, nasıl hesaplandığını özetleyelim istedik… Firmanızın fotoğrafını çekmek için benzer anahtar gösterge oranların çıkarılmasında yararlı olacaktır… Bilanço Okumanın Kısa Yolu: Finansal Oranlar olduğunu unutmayalım… Oranların konuştuğunu unutmayın… Şirket Performansınızı bir bu oranlarla ölçerek değerlendirin ki reel olarak Kar mı ediyorsunuz, zarar mı ediyorsunuz daha sağlıklı değerlendirin…

ÖNEMLİ FİNANSAL ORANLAR

1. Muhasebe Oranları

Oranın Adı Açıklama Formül
Gelir Büyüme Oranı Belirli bir dönemdeki gelirdeki artış yüzdesini ölçer. ((Mevcut Dönem Geliri – Önceki Dönem Geliri) / Önceki Dönem Geliri) × 100
Net Kar Marjı Gelirin ne kadarının net kara dönüştüğünü gösterir. (Net Kar / Gelir) × 100
Yatırım Getirisi (ROI) Yatırımdan elde edilen getiriyi ölçer. (Net Kar / Başlangıç Yatırımı) × 100
Varlık Getirisi (ROA) Şirketin varlıklarıyla ne kadar kâr ürettiğini gösterir. (Net Kar / Toplam Varlıklar) × 100
Özsermaye Getirisi (ROE) Hissedarların sermayesinden elde edilen karı ölçer. (Net Kar / Özsermaye) × 100
Özsermaye Oranı Toplam varlıkların ne kadarı özkaynakla finanse edilmiş. Özsermaye / Toplam Varlıklar
Cari Oran Kısa vadeli borçları ödeme kabiliyetini gösterir. Dönen Varlıklar / Kısa Vadeli Yükümlülükler
Borç Servis Karşılama Oranı (DSCR) Gelirlerin borç ödemelerini ne kadar karşıladığını gösterir. FAVÖK / Borç Servis Toplamı
FAVÖK Marjı FAVÖK’ün gelire oranı, operasyonel verimliliği gösterir. (FAVÖK / Gelir) × 100

2. Nakit Oranları

Oran Adı Açıklama Formül
Faaliyetlerden Nakit Akışı Günlük operasyonlardan elde edilen net nakit. Vergi Öncesi Kar – Ödenen Vergi + Amortisman – İşletme Sermayesindeki Değişiklik
Cari Oran Kısa vadeli yükümlülükleri ödeme kapasitesini gösterir. Dönen Varlıklar / Kısa Vadeli Yükümlülükler
Likidite Oranı (Asit-Test) Hemen nakde çevrilebilen varlıklarla borç ödeme kapasitesi. (Nakit + Alacaklar + Menkul Kıymetler) / Kısa Vadeli Borçlar
Stokta Kalma Süresi (DIO) Stoğun satışa dönüşme süresi (gün). (Ortalama Stok / Satılan Malın Maliyeti) × Gün Sayısı
Alacak Tahsil Süresi (DSO) Alacakların tahsil edilme süresi. (Alacaklar / Toplam Kredili Satışlar) × Gün Sayısı
Borç Ödeme Süresi (DPO) Tedarikçilere ödeme süresi. (Borçlar / Kredili Alımlar) × Gün Sayısı
Nakit Dönüşüm Süresi (CCC) Nakitin stoktan nakde dönüş süresi. DIO + DSO – DPO
Nakit Yakma Hızı Aylık nakit kullanım miktarı. (Başlangıç Nakit – Bitiş Nakit) / Ay Sayısı
Nakit Dayanma Süresi Mevcut nakit ile kaç ay daha dayanabilir. Mevcut Nakit / Nakit Yakma Hızı
Serbest Nakit Akışı (FCF) Tüm masraflar sonrası kalan nakit. Faaliyetlerden Nakit Akışı – Sermaye Harcamaları

3. Yatırımcı Oranları

Oran Adı Açıklama Formül
Hisse Başına Kâr (EPS) Hisse başına düşen net kâr. (Net Kar – İmtiyazlı Temettüler) / Ortalama Hisse Adedi
F/K Oranı (P/E) Yatırımcıların 1 TL kâr için ne kadar ödediği. Hisse Fiyatı / Hisse Başına Kar
Özsermaye Getirisi (ROE) Hissedarların sermayesinden elde edilen karı ölçer. (Net Kar / Özsermaye) × 100
Borç/Özsermaye Oranı Borcun özkaynağa oranı. Toplam Borç / Özsermaye
Brüt Kar Marjı Satışlardan sonra kalan kar yüzdesi. (Brüt Kar / Gelir) × 100
Faaliyet Kar Marjı Faaliyet gelirinin satışlara oranı. (Faaliyet Karı / Gelir) × 100
Yatırım Getirisi Yatırımdan elde edilen getiriyi ölçer. (Net Kar / Başlangıç Yatırımı) × 100
Temettü Verimi Hissenin getiri oranı. (Yıllık Temettü / Hisse Fiyatı) × 100

4. Stok Oranları

Oran Adı Açıklama Formül
Stok Devir Hızı Stoğun kaç kez satıldığını ölçer. Satılan Malın Maliyeti / Ortalama Stok
Stokta Kalma Süresi Stoğun ortalama satış süresi (gün). 365 / Stok Devir Hızı
Stokta Taşıma Maliyeti Depolama, sigorta vb. maliyetlerin toplamı. (Stok Maliyeti / Toplam Stok Değeri) × 100
Stokta Kalma Riski Stokların satılamama oranı. Eskiyen Stok / Toplam Stok
Stok Kârlılığı (GMROI) Stoğa yatırılan her birimden elde edilen brüt kar. Brüt Kar / Ortalama Stok

5. Büyüme Oranları

Oran Adı Açıklama Formül
Gelir Büyümesi Yukarıda tekrarlandı.
Müşteri Kazanım Maliyeti (CAC) Bir müşteri kazanmanın maliyeti. Satış ve Pazarlama Giderleri / Yeni Müşteri Sayısı
Müşteri Ömür Değeri (CLV) Bir müşterinin toplam katkısı. Ortalama Satın Alma Değeri × Satın Alma Sıklığı × Müşteri Ömrü
Terk Etme Oranı (Churn) Müşteri kaybı oranı. (Dönem Başındaki Müşteri – Dönem Sonu Müşteri) / Dönem Başı Müşteri
Aylık Tekrarlayan Gelir (MRR) Abonelik bazlı aylık gelir. Kullanıcı Başına Gelir × Müşteri Sayısı
Tavsiye Skoru (NPS) Tavsiye etme eğilimi. %Destekleyenler – %Eleştirenler
Müşteri Memnuniyet Skoru (CSAT) Müşteri deneyimi değerlendirmesi. (Memnun Yanıtlar / Toplam Yanıtlar) × 100
Pazar Payı Pazar içerisindeki pay. Şirket Satışı / Toplam Pazar Satışı
Müşteri Tutma Oranı Müşteri sadakat oranı. ((Dönem Sonu Müşteri – Yeni Müşteri) / Dönem Başı Müşteri) × 100

Erol TAŞDELEN-Ekonomist

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Garanti BBVA’dan 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman taahhüdü

Garanti BBVA belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını yeni hedefinin ise 2029 yılının sonuna kadar 3,5 milyar dolar olarak açıkladı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Garanti BBVA, 2018–2025 dönemi için belirlediği 400 milyar TL’lik sürdürülebilir finansman hedefini, 2025’in ilk yarısında tamamladığını açıkladı. Bu başarının ardından banka, 2018–2029 yıllarını kapsayan yeni hedefini 3,5 trilyon TL olarak paylaştı.

Garanti BBVA bu taahhütle; iklim değişikliğiyle mücadele, doğal sermayenin korunması, döngüsel ekonomi, sosyal kalkınma ve finansal kapsayıcılık alanlarında güçlü etki yaratmayı amaçlıyor.

Bu rakam, Türkiye’de faaliyet gösteren bankalar arasında en yüksek sürdürülebilir finans taahhüdü oldu.

Garanti BBVA, 2029 yıl sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğini taahhüt ediyor

Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, bu performansta, sürdürülebilirliği stratejik öncelik haline getirmelerinin önemli bir rol oynadığını vurguladı. Akten, yeşil/sosyal kredilerden çevreci taşıt kredilerine, sürdürülebilir tahvillerden, çevresel ve sosyal yatırımlarda aktif danışmanlık hizmetlerine ve su verimliliğiyle ilgili projelere yönelik “mavi finans” gibi sürdürülebilir finansman ürünü sunduklarını söyledi.

Mahmut Akten, yeni hedefi ise şu sözlerle değerlendirdi: “Şimdi, bu başarıyı daha ileri taşıyarak 2029 yılı sonuna kadar 3,5 trilyon TL’lik sürdürülebilir finansman sağlamayı taahhüt ediyoruz. Bu yeni hedef, yalnızca hacim açısından değil, sürdürülebilir finansman hızımız açısından da çarpıcı bir sıçrama anlamına geliyor. 2025’in ikinci yarısından 2029 sonuna kadar yaklaşık 3,1 trilyon TL’lik yeni kaynağı sürdürülebilir yatırımlara yönlendireceğiz. Bu taahhüdün büyüklüğü, Türkiye’nin düşük karbonlu ve kapsayıcı bir geleceğe geçişinde Garanti BBVA’nın giderek daha da etkin bir rol üstleneceğini gösteriyor.”

BBVA Grubu’nun küresel taahhüdü 1 trilyon euro

Garanti BBVA’nın ana hissedarı BBVA Grubu, 2018-2025 yılları için ilk etapta 100 milyar euro sürdürülebilir finansman hedefi koymuştu. Hedef önce 300 milyar euroya çıkarıldı ve 2024 yılı sonunda tamamlandı. Grup şimdi, 2025–2029 dönemi için 700 milyar euroluk yeni taahhütle toplam hedefini 1 trilyon euroya yükseltti.

BBVA’da Türkiye’nin Payı yüzde 9’a yükseldi

2025’in ilk dört ayında BBVA Grubu’nun sağladığı toplam sürdürülebilir finansmanın yaklaşık 140 milyar TL’si Garanti BBVA tarafından sağlandı. Bu rakamla Türkiye’nin BBVA Grubu içindeki payı sürdürülebilir finansman rakamların raporlanmaya başlandığı 2018 yıllarındaki yüzde 3 seviyesinden bugün yüzde 9’a yükselmiş durumda.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Tahvil Yerine Kredi: Türk Şirketlerinin Finansman Kaderi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’de reel sektörün finansman ihtiyacını karşılamak için en çok başvurduğu yöntem banka kredileridir. Oysa gelişmiş finansal sistemlerde şirketler, uzun vadeli ve daha uygun maliyetli fon sağlamak için sermaye piyasalarında borçlanma araçlarına, özellikle tahvil ihraçlarına yönelmektedir. Peki Türkiye’de reel sektör neden bu imkândan yeterince yararlanamıyor?

Tahvil İhracının Önündeki Ekonomik Engeller

Tahvil piyasasının gelişmesi; makroekonomik istikrar, faiz oranlarının öngörülebilirliği, düşük enflasyon, istikrarlı döviz kuru, düşük kamu borçlanma ihtiyacı ve yüksek kredi notu gibi birçok değişkene bağlıdır. Ancak:

  • Türkiye’nin ülke kredi notu düşüktür ve bu doğrudan özel sektörün notunu da sınırlamaktadır.

  • Yüksek enflasyon ve faiz oranları, borçlanma maliyetlerini tahvil piyasasında da yükseltmektedir.

  • Kamu kesiminin sürekli yüksek borçlanma ihtiyacı, özel sektörün tahvil ihraçlarını piyasadan dışlama etkisi (crowding out) ile sınırlamaktadır.

Hukuki ve Kurumsal Güven Eksikliği

Sadece ekonomik değil, hukuki ve politik güvensizlik de yabancı ve yerli yatırımcıların özel sektör tahvillerine ilgi göstermemesine yol açıyor. Güçlü bir ikinci el tahvil piyasası oluşmadığı için yatırımcılar uzun vadeli bağlayıcı enstrümanlara mesafeli durmaktadır.

Banka Kredilerine Bağımlılığın Sonuçları

Bu nedenlerle reel sektör, finansmana erişimde tek kanal olarak bankaları kullanmak zorunda kalıyor:

  • Yüksek maliyetli ve kısa vadeli kaynaklara mahkûm olunuyor.

  • Kredi sınırlamaları, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde işletmeleri zorluyor.

  • Kredi vadelerinin kısalığı ve esneklik eksikliği, uzun vadeli yatırım planlarını zorlaştırıyor.

Finansman Araçlarında Çeşitlilik Şart

Türkiye’de reel sektörün daha güçlü, sağlıklı ve uzun vadeli kaynaklara erişebilmesi için:

  • Makroekonomik göstergelerin iyileştirilmesi,

  • Sermaye piyasalarının derinleştirilmesi,

  • Hukuki güven ortamının sağlanması,

  • Tahvil piyasası için ikincil piyasa likiditesinin artırılması büyük önem taşımaktadır.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

 

Okumaya devam et

Ali Coşkun

YÜKSEK BANKA KREDİLERİ

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankalar ekonomik sistemin en önemli finansal aktörleri olarak faaliyet gösterir. Her banka özünde kâr amacı güden bir ticari kuruluştur.

Kredi verirken öncelikle kendi risklerini ve menfaatlerini gözetmek zorundadır. Kullandırdıkları kredilerin faiz oranı veya kar payı, komisyon yapısı, vade şartları da bu doğrultuda belirlenmektedir.

Bugün piyasada bileşik faiz oranları TL cinsi kredilerde %60-65, döviz cinsi kredilerde ise %14-16 bandındadır.

Ayrıca bankaların sigorta, dosya masrafı, kredi tahsis ücreti ve banka ürün satışları gibi birçok kalemi kredi paketine dahil ettiği görülüyor.

Yani faiz veya kar payı dışında çok sayıda gizli maliyetle karşı karşıya kalınıyor.

Firmalar bu şartlar altında yalnızca finansmana erişmekle kalmıyor aynı zamanda ağır bir maliyet yükünü de sırtlanıyorlar.

Bankalar, firmalara kredi limitleri oluştururken sektörel karlılık oranlarına azami dikkat ederler. Ancak burada ciddi bir çelişki var. Bankalar kredi tahsisinde sektörün brüt kâr marjlarını esas alırken, mevcut kredi maliyetleri bu oranları çoktan aşmış durumdadır.

Brüt kâr marjı sektörlere göre ortalama %25-30 arasında değişirken, firmalar %65’in üzerinde bileşik faizle TL borçlanıyor.

Bu koşullarda, kâr eden değil borcunu çevirebilen firma başarılı kabul ediliyor. Bu ne finansal sürdürülebilirliğe ne de sağlıklı bir ekonomiye hizmet eder.

Şu an firmalar yalnızca yüksek faizle değil aynı zamanda yüksek enflasyon, düşük iç talep, yüksek maliyetler, düşük kâr, kur baskısı, iç ve dış pazarlardaki daralma, krediye erişim ve jeopolitik risklerle mücadele etmek zorunda kalıyor.

İhracatçı firmalar için döviz kuru reel anlamda destekleyici olmaktan çıkmış, rekabet gücünü zayıflatıcı bir unsura dönüşmüştür.

Bu koşullar altında firmaların ayakta kalması tesadüf değil direnç ve stratejik yönetimin bir sonucudur. Ama bu direncin ne kadar sürdürülebileceği ise meçhuldür.

Bugün konkordato alan, iflas eden şirketlere şaşırmak yerine bu ortamda hâlâ üretmeye, istihdam yaratmaya, ihracat yapmaya devam eden firmalara hayranlık duymalıyız.

Asıl konuşulması gereken, bu firmaların nasıl hayatta kaldığı ve ne tür stratejiler geliştirdiğidir. Zira bu firmalar sadece kendi faaliyetlerini değil aynı zamanda ekonominin can damarlarını da ayakta tutmaktadır.

Enflasyonla mücadele elbette gereklidir.Ancak bunu yaparken reel sektörü göz ardı etmek hastayı tedavi ederken organlarını iflas ettirmek gibidir.

Faiz politikaları ve sıkılaşma adımları kısa vadede enflasyonu aşağı çekebilir ama ardında üretim yapamayan, borç yükü altında ezilen ve finansmana erişemeyen bir özel sektör kalırsa bu başarı neye yarar?

Bugün geldiğimiz noktada reel sektörün sesine daha fazla kulak verilmesi gerekiyor.

Kredi maliyetlerinin düşürülmesi, finansmana erişimin kolaylaştırılması ve firmaların üzerindeki dolaylı maliyetlerin azaltılması şarttır.

Aksi takdirde sadece bugünü değil yarının üretim kapasitesini ve ekonomik bağımsızlığını tehlikeye atmış oluruz.

Ali COŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.