Connect with us

BANKA HABERLERİ

Dış borcun milli gelire oranı yüzde 62,8 ile cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesinde

Türkiye’nin toplam dış borcu 2020 4. çeyrek itibarıyla 450 milyar $.
Dış borcun milli gelire oranı ise %62,8 ile cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesinde.

Yayınlanma:

|

Hazine ve Maliye Bakanlığı resmî web sitesinde 1989 yılından bu yana 3 aylık dönemler halinde Türkiye Dış Borç İstatistikleri’ni paylaşıyor. Türkiye’nin brüt ve net dış borçlarının yayınlandığı verilerde, Türkiye’deki kamu sektörünün, merkez bankasının ve özel sektörün kısa ve uzun vadeli borçları da yayınlanıyor. Bunun yanında brüt ve net borç stoklarının yıllara göre GSYH içindeki paylarını da bakanlığın paylaştığı istatistiklerde görmek mümkün.

Brüt dış borç stoku; “yurtiçinde yerleşik olan kişi ya da kurumların yurtdışında yerleşik olan kişi ya da kurumlara olan borçlarıdır. Bu borcun hangi para biriminden olduğu değil alacaklının yurt dışında yerleşik kişi veya kurumlar olması önemlidir.” olarak tanımlanıyor. Türkiye’deki kişi ya da kurumların yurtdışındaki kişi ya da kurumlara olan borçlarını yıllar içerisinde incelediğimizde borç stokunun son yıllarda oldukça yükselişte olduğu görülüyor.

Türkiye’nin brüt dış borcunu Dünya Bankası’nın verileriyle 1970 yılından 1989 yılına kadar, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın istatistikleriyle ise 1989 yılından 2019 yılının son çeyreğine kadar görmek mümkün. Buna göre 1970 yılında Türkiye’nin brüt dış borcu 2,7 milyar $’dı ve bu da o yılki GSYH’nin %15,8’ine tekabül ediyordu. 1970 ila 1980 yılları arasında Türkiye’nin brüt dış borcu her yıl artarak devam etse de GSYH içindeki payı 1976 yılına kadar azalış gösterdi. 1980 yılına gelindiğinde ise Türkiye’nin brüt dış borcu 19,1 milyar $, borcun GSYH içindeki payı ise %27,8 civarındaydı.

1980 ila 1990 yılları arasında özel sektörün, kamu sektörünün ve TCMB’nin brüt dış borçlarının toplamını incelediğimizde, yine 70 ila 80 yılları arasındaki gibi brüt dış borcun her yıl arttığı gözlemleniyor. 1980 yılında 19,1 milyar $’lık dış borcun 1990’a gelindiğinde 52,4 milyar $’a çıktığı, %27,8 olan GSYH’ye oranının ise %26,1’e düştüğü görülüyor. Fakat konuyla ilgili göz ardı edilemeyecek bir veri de brüt dış borcun GSYH’ye oranının 1987 yılında %47’lere kadar yükselmiş olması.

Türkiye’nin brüt dış borcuna 1990 ile 2000 yıllarında baktığımızda bu 10 yıl içerisinde brüt dış borç stokunun oldukça arttığını söyleyebiliriz. 1990 senesinde 52’4 milyar $ olduğu belirtilen brüt dış borç 2000 yılında 118,6 milyar $ olarak açıklandı. GSYH içindeki payı ise 2000 yılında %43,4’e kadar yükseldi.

2001 yılında o dönem yaşanan hem küresel ölçekteki hem de ekonomik krizin, hatta yaşanan resesyonun neticesinde dış borç 113,6 milyar $’a düşmüş gözükse de borcun GSYH’ye oranı o döneme kadarki en yüksek seviyeye, %56,1’e çıkmıştı. Bunun yanı sıra 2010 yılına kadar brüt dış borç stoku neredeyse her yıl artarak devam etmiş ve 2010 yılında 291,2 milyar $ olarak açıklanmıştı.

2010 yılından günümüze Türkiye’nin brüt dış borcunu incelediğimizde ise son 10 yılın özellikle 2. yarısında oldukça negatif veriler ile karşı karşıyayız. 2014 yılına kadar her yıl artış gösteren dış borç, 2015 yılının son çeyreğinde 399 milyar $’a gerilemişti. 2018 yılının ilk çeyreğinde ise dış borç 467 milyar $’a kadar yükselmişti ve şu zamana kadarki en yüksek seviyeye çıkmıştı. 2018 yılının 2. yarısında ise Türkiye’de yaşanan döviz kriziyle beraber yükselen dolar kuru neticesinde brüt dış borç stoku da dolar bazında azalışa geçti fakat 2019 yılının 2. çeyreğinde dış borcun GSYH’ye oranı %60,5’e çıktı. 2019 yılı sonunda da 435,5 milyar $ olan dış borç stokunun GSYH’ye oranı ise %57,2 idi. 2020 yılının 4. çeyreğine dair açıklanan en güncel verilere göre de brüt dış borç stoku 450 milyar $, GSYH’ye oranı ise %62,8. Ayrıca bu Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 1989’dan bu yana açıkladığı borcun milli gelir içindeki payını gösteren en yüksek oran.

Borçlarının Yıllara Göre Dağılımı

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 1989 yılından bu yana 3 aylık dönemler eşliğinde açıkladığı dış borç stokunun kalemleri; kamu sektörü, özel sektör ve TCMB. Uzun ve kısa vadeli borçlarının da ayrı ayrı paylaşıldığı bu kalemlere yıllar içerisinde baktığımızda, 1989 yılından 2005 yılına kadar brüt dış borç içinde en büyük paya sahip olan kamu sektörü, 2005 yılından bu yana yerini özel sektöre bıraktı.

1989 yılının son çeyreğinde kamu sektörünün toplam dış borcu 29,4 milyar $, özel sektörün dış borcu 7,8 milyar $, TCMB’nin ise 6,6 milyar $’dı. Toplam brüt dış borç içindeki payları kamu sektörünün %67, özel sektörün %18, TCMB’nin ki de %15 seviyesindeydi. 2002 yılına gelindiğinde de kamu sektörünün borcu 64,5 milyar $, TCMB’nin dış borcu ise 43,1 milyar $’dı. 2002’de dış borcun %50’si kamu sektörüne aitken 2020’de bu oran %38’e düştü. Bununla birlikte 2002’de brüt dış borç içinde %17’lik bir pay sahibi olan özel sektörün borcu ise 2020’da %57’ye yükseldi. 2020 yılının 4. çeyreğinde açıklanan en güncel verilere göre de özel sektörün borcu 255,6 milyar $, TCMB’nin dış borcu 21,4 milyar $, kamu sektörünün borcu ise yaklaşık 173,1 milyar $.

Türkiye’nin Net Dış Borcu Ne Kadar ?

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın raporlarında da belirttiği net dış borç stoku, brüt dış borçtan bazı varlık ve alacaklar düşüldüğünde hesaplanıyor. Bu hesaplama; toplam brüt dış borçtan TCMB dış borç stoku ile bankacılık kesimi dış borç stokunun çıkarılması ve çıkan sonuçla da katılım ve yatırım bankaları net varlıkları ile parasal sektör net dış varlıklarının toplanmasıyla yapılıyor.

Türkiye’nin yıllar içerisindeki net dış borcu ve ülke ekonomik büyüklüğü içindeki payı incelendiğinde, 1989 yılında 30,4 milyar $ olan net dış borç stokunun GSYH’ye oranı %21,3 seviyesindeydi. Aynı verilere bir de 2002 yılında bakıldığında ise bu sefer net dış borç 87,6 milyar $ ve GSYH içindeki payı da %36,8. 2020 yılının 4. çeyreğinde ise Türkiye’nin net dış borcu 268,9 milyar $ iken, bu oran 2020 yılı milli gelirinin %37,5’ine eş değer. Ayrıca son 32 yılda net dış borcun ülke ekonomik büyüklüğüne oranının en yüksek olduğu dönem %41,8 ile 2002 yılının 2. çeyreği en yüksek olduğu 2. dönem ise %37,5 ile 2020’nin 4. çeyreği.

Önümüzdeki Dönem Dış Borç Ödemeleri Nasıl Olacak ?

Türkiye’nin brüt ve net dış borçları ve göstergelerin GSYH’ya oranı gibi önemli bir konu da dış borç projeksiyonu yani dış borç ödemeleri. Bazı kaynaklarda dış borç servisi olarak da açıklanan ödemeler, kamu ve özel sektör tarafından alınmış borçların uzun ya da kısa vadede anapara ve faiziyle birlikte ödeme işlemidir. Buna göre Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın açıkladığı verilere göre Türkiye’nin 2021 ocak ile şubat ayları arasında yapması gereken ödeme toplam 72’3 milyar $’dı.

Türkiye’nin uzun vadeli dış borçlarını ödeme projeksiyonlarını yıllara göre detaylı incelediğimizde ise toplam borçların yaklaşık yarısının 2025 yılı ve sonrasında ödeneceği planlanmış. Bununla birlikte 2025 yılı ve sonrasında ödenecek borçların çoğu da kamu sektörüne ait.

doğrulukpayı- E. Yüksel

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

MERKEZİ YÖNETİMİN 2025 MAYIS AYI GELİR GİDER ANALİZİ

Yayınlanma:

|

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bugün (15.06.2025) yayınladığı veriler baz alınarak Merkezi Yönetimin 2024 Mayıs ayı sonu (önceki dönem) ile 2025 Mayıs ayı sonu (cari dönem) kıyaslanarak değerlendirme yapılmıştır. Açıklanan verilerden hazırladığımız tablo aşağıda sunulmuştur.

TESPİTLERİMİZ

1- Toplam gelirler içinde en yüksek tutarlı kalemler: Gelir Vergisi, Özel Tüketim Vergisi, İthalde ve Dahilde Alınan KDV’dir. Cari dönemde bu 4 vergi türünün toplamı, toplam vergi gelirlerinin %70,7’sini oluşturmaktadır.
2- Toplam vergi gelirlerinin önceki dönemde %17,’4’ü, cari dönemde ise %20,9’u faiz ödemelerine gitmiştir..
3- Sosyal Güvenlik Kurumlarına (SGK) Görevlendirme Giderleri ile Hazine Yardımları adı altında yapılan ödemelerde önemli artış olmuştur. SGK’ya bir önceki dönemde 593,8 milyar TL aktarılırken, bu tutar cari dönemde 891,4 milyar TL olmuştur.
4- Bütçe açığı diğer kalemlere kıyasen daha düşük artış göstermiştir. Ancak yaptığımız araştırmalarda yılların son ayındaki bütçe açığı önceki aylara göre inanılmaz artmaktadır. Örneğin yılların ilk 11aylık bütçe açıkları toplamı (milyar TL); 2022’de 20,4; 2023’te 532,4; 2024’te 1.226,9 iken Aralık aylarındaki (tek aylık) bütçe açığı 2022’de 122,2; 2023’te 848, 2024’te ise 829,2 olmuştur. Sebebini bilmiyoruz. Ancak bu bağlamda yılın bütçe açığı sene sonunda netleşmektedir.


SONUÇ

Cari dönemde, personel giderleri+SGK’ya aktarılan tutar+faiz giderleri, toplam harcamaların %54,3’ünü oluşturmaktadır. Bu harcama kalemleri ve diğer harcama kalemleri dikkate alınınca gider tarafında harcamaları azaltacak tedbirlerin alınması zor görünmektedir. Sıklıkla gündeme getirilen tasarruf tedbirlerinin de bu büyüklükteki bütçede önemli bir sonuç sağlamayacağı görüşündeyiz. Bu nedenle Merkezi Yönetimin gelirleri arttırıcı (vergi oranlarını arttırma, yeni vergiler koyma, muafiyetleri ve istisnaları kaldırma gibi) uygulamalara gideceği kanaatindeyiz.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Sıddık Kardeşler Haddecilik Konkordato Talebinde Bulundu

Yayınlanma:

|

Yazan:

İSO 500’de 304. sıradaydı, 6,8 milyar TL ciroya rağmen konkordatoya başvurdu!

1976 yılında kurulan ve Türkiye çelik sanayisinin köklü firmalarından biri olan Sıddık Kardeşler Haddecilik Sanayi Ticaret Ltd. Şti., konkordato başvurusunda bulundu. 2024 yılı itibarıyla 6,8 milyar TL ciroya ulaşan şirket, İSO 500 listesinde 304. sırada yer almasına rağmen mali darboğazdan kurtulamayarak mahkemeye başvurdu.

Sektörde Şok Etkisi Yarattı

Sıddık Kardeşler’in konkordato kararı, demir-çelik sektöründe yankı uyandırdı. Yüksek cirosuna ve sektördeki güçlü konumuna rağmen böyle bir adım atılması, finansal risklerin ne kadar derinleştiğini gözler önüne serdi. Şirketin konkordato talebiyle birlikte mahkemeden süre talep ettiği ve borç yapılandırması sürecine girmeyi hedeflediği öğrenildi.

Konkordato Nedir, Ne Sağlar?

Konkordato, borçlarını vadesinde ödeyemeyen firmaların, alacaklılarıyla uzlaşarak faaliyetlerine devam etmesini sağlayan yasal bir süreçtir. Bu süreçte şirketin mal varlıkları koruma altına alınır ve mahkemenin onayı ile borç ödeme planı devreye girer. Amaç, iflasın önüne geçerek şirketin faaliyetlerini sürdürebilmesidir.

Ekonomik Dalgalanma ve Sektörel Zorluklar

Son yıllarda artan enerji maliyetleri, kur dalgalanmaları ve iç piyasada yaşanan tahsilat problemleri; birçok sanayi şirketi gibi Sıddık Kardeşler’i de zora soktu. Özellikle çelik sektöründe rekabetin giderek arttığı ve marjların daraldığı bir dönemde, finansal yönetim becerileri daha da kritik hâle geldi.

Gözler Mahkeme Sürecinde

Şirketin konkordato başvurusunun kabul edilip edilmeyeceği ve geçici mühlet kararı verilip verilmeyeceği önümüzdeki günlerde netleşecek. Sektör temsilcileri ise bu gelişmeyi sadece tekil bir iflas belirtisi değil, çelik sektörünün alarm veren yapısal sorunları olarak değerlendiriyor.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

İş Bankası’ndan dijital tahvil ihracı

İş Bankası Türkiye’de ve gelişmekte olan piyasalarda özel banka tarafından blokzincir teknolojisi kullanılarak yapılan ilk dijital Eurotahvil ihracını gerçekleştirdi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Euroclear tarafından işletilen Dijital Finansal Piyasa Platformu (D-FMI) kullanılarak ihraç edilen Eurotahvil, 6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizde meydana gelen deprem felaketlerinden etkilenen illerdeki kişilerin, çiftçilerin, mikro ve küçük işletmelerin finansmanı için kullanılacak. İşlemde Citigroup Global Piyasalar ile Citibank Londra Şubesi dealer ve ajan banka rolleriyle görev aldı.

“Dijitalde doğmuş tahvil” (Digitally Native Note) olarak adlandırılan tahvil, Dağıtık Defter Teknolojisi (DLT) kullanılarak ihraç edildi. Söz konusu teknoloji; güvenli ve merkezi olmayan kayıt tutmayı sağlıyor; tahvillerin ihraç edilmesini ve takasını da kolaylaştırıyor. Bu sayede ihraç edilen Eurotahvilin takası da işlemin fiyatlandırıldığı gün içerisinde sonuçlandırıldı.

Türkiye’de ve gelişmekte olan bir piyasada özel bir banka tarafından blokzincir teknolojisi kullanılarak yapılan ilk Eurotahvil ihracı

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, konuya ilişkin değerlendirmesinde, ikinci yüzyılına adım attıkları 2025 yılında, Türkiye’de ve gelişmekte olan piyasalarda özel bir banka tarafından ilk dijitalde doğmuş Eurotahvil ihracını gerçekleştirmekten duydukları memnuniyeti vurgulayarak şunları söyledi:

“Türk bankacılık sektörünün uluslararası finansal piyasalarına erişim gücü, gelişmişlik düzeyi ve yeni teknolojilere hızlı adaptasyonunun teyidi niteliğindeki bu işlem, İş Bankası’nın dünyadaki yeni teknolojileri hayata geçirmedeki öncü rolünü bir kez daha ortaya koyuyor. Bu ihracımızı, blokzincir teknolojisinin sermaye piyasaları işlemlerinde kullanımına örnek oluşturması açısından kıymetli buluyorum. Finansal piyasa enstrümanlarının sürekli gelişen teknolojilerle çeşitlenmesinde öncü rol oynamaktan da ayrıca gurur duyuyoruz. İşlemin dayandığı teknolojinin yanı sıra elde edilecek kaynakların deprem bölgesindeki üretici kesimlerce kullanılması ise işlemin önemini artıran bir diğer temel unsur.”

IFC Genel Müdürü Makhtar Diop da şöyle konuştu:

“Bu yatırım, finansal inovasyon alanında önemli bir dönüm noktası olup, Türkiye’nin ilk dijital tahvili olma niteliğini taşıyor. Bir blokzinciri platformunda ihraç edilen söz konusu tahvil, Türkiye’de depremden etkilenen işletmelerin finansmana erişmesine yardımcı olacak. Bu işlemle tahvil piyasasında yeni dijital teknolojileri kullanarak finansmanı daha erişilebilir hale getiriyor ve en çok ihtiyaç duyan taraflara kritik önemi haiz sermayeyi yönlendirerek depremden etkilenen bölgenin yeniden inşa ve toparlanma süreçlerini destekliyoruz.”

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.