Connect with us

BANKA HABERLERİ

Bali: Türkiye’ye avantaj sağlayan 4 çıpadaki tahribatı tamir etmeliyiz

Yayınlanma:

|

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Bloomberg HT yayınında bankacılık ve ekonomi gündeminde öne çıkan konuları değerlendirdi. Bali, geçmişte Türkiye’ye önemli avantaj sağlayan 4 çıpadaki tahribatın tamir edilmesi gerektiğini belirtti. Bali, “Geçmişte bizi koruyan birçok özelliğimiz vardı. Reytingimizin gerektirdiği risk primlerinden daha düşük risk primimiz vardı. Global krizlerden iskontolu etkileniyorduk. Bütün bunları sağlayan dört şey vardı: Mali disiplin, AB tanımlı borç stokunun GSYH’ye oranının yönetilebilir olması, tek haneli enflasyon ve sağlam bankacılık sistemi. Bu dört unsurda oluşan bazı tahribatları tamir etmeliyiz. Çare budur” diye konuştu.

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, Türkiye’nin geçmişte koruma sağlayan dört önemli unsuru olduğunu, bu dönemde de bu unsurlarda yaşanan tahribatın tamir edilmesi gerektiğini belirtti.

Bloomberg HT yayınına katılan Bali, “Geçmişte bizi koruyan dört özelliğimiz vardı: Mali disiplin, AB tanımlı borç stokunun GSYH’ye oranının yönetilebilir olması, tek haneli enflasyon ve sağlam bankacılık sistemi. Bu dört unsurda oluşan bazı tahribatları tamir etmeliyiz. Çare budur.” diye konuştu.

Bali’nin açıklamalarında öne çıkan ifadeler şunlar oldu:

Kasım’daki sıkıntılı günlerden sonra yeni dönemde parasal politikalarda normalleşme ve sadeleşme gördük. Para politikasında atılan adımlarla söylem uyumlu. Piyasalarda bunun olumlu tepkisini de gördük. Dün atılan zorunlu karşılık adımları da bu politikaların devamlılığı açısından önemliydi. Ama bence piyasalar bunu daha olumlu fiyatlamalıydı.

Zorunlu karşılık adımını parasal sıkılaşmaya paralel ama plase edilen kaynağı azalttığınız için kredi tarafına da müdahale eden bir hamle olaral yorumladım. Parasal politika setinin içinde değerlendiriyorum. Bence bu tutarlı bir adımdı.

Kasım sonrası gerçek kişiler Döviz satmaya başladı

Politika setinin doğal sorumlu bir parçası olarak hareket etmeliyiz. Bu koordinasyonunun TCMB Başkanı ve Bakan Elvan ile olduğunu düşünüyoruz. Ciddi sorunlarımız var. Buna karşı hızlı çözümlere ihtiyacımız var. Yılın ikinci yarısındaki performansı önemli buluyorum.

Bizim banka döviz mevduatları açısından iyi bir örneklemdir. Daha önce de söyledim. 7,05-6,75 arasında döviz alımlarının yüzde 50’si yapıldı. Kasım sonrasında gerçek kişiler döviz satmaya başladı. Tüzel kişilerin döviz alımlarında da yataylaşma görülüyor.

Ödemeler dengesi verilerine baktığınızda net hata noksanda 5 milyar dolarlık giriş var, bunun normalleşmeyle ilişkili olduğunu düşünüyorum.

Faizin çok sayıda yan etkisi var

Parasal sıkılaştırma üzerine kurduğumuz bu yapıda faizin tek başına bütün sorunları çözecek sihirli bir enstrüman olduğunu düşünmüyorum. Aslında epey bir yan etkisi var. Bizim faizi istediğimiz gibi bir algı vardır ama hiç de öyle değil. Mevduatlar bizim kaynaklarımızın yüzde 64’ünü oluşturuyor. Kredilere bu maliyetleri yansıtmamız zaman alıyor. Bankacılarla sanayiciler arasında bu konuda bir çıkar çatışması yoktur. Faizi kemoterapiye benzetmiştim. Keşke bunu alma gereği doğmasa da finansal istikrar içinde işleri yapabilsek.

Faizde baz senaryomuz şu. Bu yılın biraz katılaşan bir enflasyon trendi var. 2. çeyrekte 100-150 baz puan gittikten sonra parasal sıkılaşmanın ve düşük kurun etkileriyle yılın ikinci yarısında geriye dönmesi gerektiğini bunun da faiz indirimlerine zemin sağlayacağını düşünüyorum.

Bu biraz zaman alacak. Tahammüllü olmalıyız bu konularda. Enflasyondaki dönüşle birlikte beklentilerin değişmesi, ters dolarizasyon, rezerv birikim süreci ve pandemide kontrollü toparlanma görürsek bu bizim baz senaryomuz olur. Finansal istikrarın sağlanması herkese elzemdir. İşin siyasi kısmı var elbette. Ama işin siyasi kısmı bizi zerre kadar ilgilendirmez.

Kredi-mevduat fiyatlamalarını bilanço gerekleriyle çatışsa dahil parasal sıkılaştırmaya uygun yapmalıyız. Bunu TCMB Başkanı Naci Ağbal ile yaptığımız istişarelerde de dile getirdik. Enflasyonu azdıracak kredi türlerinde kontrollü bir gidişe ihtiyaç var. Kredilerde bir yataylaşma söz konusu. Bu da amaca hizmet ediyor.

Yabancı para mevduatta 30 milyar dolar genişleme olmuştu geçen sene. Ama tam ters dolarizasyondan bahsetmesek de sınırlı bir geri çekilme var. Yılın ilk 10 ayında geçen sene hisse ve DİBS’te 13,4 milyar dolar çıkış olmuştu. Yabancıların DİBS’teki payı Eylül 2020’de yüzde 3’e kadar gerilemişti. Burada iyileşme izliyoruz. 12 Şubat haftası itibariyle kurdan arındırılmış bakıldığında 4,8 milyar dolarlık giriş söz konusu.

Risk primlerinde de 280-290 baz puan seviyesine gerilediğini görüyoruz. Yani bu politikalar sonucunu veriyor. Bunların hemen olmasını beklememeliyiz.

Rezervlere bakıldığında geçen yılın Mart ayından bu yana brüt rezervler en yüksek seviyede. Ama net rezervlerin de burada desteklenmesi lazım. Türkiye’nin 190 milyar dolara yakın 12 ay içinde ödenmesi gereken döviz borcu var. Bunun 75 milyar doları bankacılığa ait.

Reel kesimin net açık pozisyonu 158 milyar dolar civarında. Reel kesim de döviz borcunu azalttı.

2021 için %3,5 büyüme öngörüyoruz

PMI 50 eşik seviyesinin üzerinde seyrediyor. 2020 büyümesini yüzde 2 civarında öngörüyoruz. Bu yıla da hızla girdik ama bunun ikinci çeyrekte biraz durulmasını beklemeliyiz. Bu da sağlıklı bir şey. Yılının tamamı için yüzde 3,5 büyüme öngörüyoruz.

2020’de Türkiye salgın yılında büyümeyi sağlamış nadir ülkelerden biri olacak.

Eğer bahsettiğim baz senaryoyu uygularsak reel sektörü sorunlu görmüyorum. Ben çok kriz gördüm, biz bunları yönetebiliriz. Ama önemli olan operasyonel ortamı sağlıklı tutmak ve serbest piyasa ilkelerinden sapmamaktır.

Türkiye kendisini tamir edebilen bir ekonomi

Yabancılarla olan temaslarımızda özgüvenli bir tablo sunamıyorduk, gerçekçi olalım. Türkiye olarak uluslararası bazı mutabakatsızlıklarımız var, bunlar da sorun değil. Türkiye’nin tercihi ve bunların bedeli olmak zorunda. Ama bizim yaptığımız da yanlışlar var. Tüm bu resim birleşince sıkıntılı bir tablo çıktı. Türkiye ekonomisi kendini tamir edecek bir dinamizme sahip. Pandemi bu süreçleri tamir etme imkanını aldı. Dolayısıyla aşılama süreci ve pandemiden çıkış bu açıdan çok önemli olacak.

Geçmişte bizi koruyan birçok özelliğimiz vardı. Reytingimizin gerektirdiği risk primlerinden daha düşük risk primimiz vardı. Global krizlerden iskontolu etkileniyorduk. Bütün bunları sağlayan dört şey vardı: Mali disiplin, AB tanımlı borç stokunun GSYH’ye oranının yönetilebilir olması, tek haneli enflasyon ve sağlam bankacılık sistemi. Bu dört unsurda oluşan bazı tahribatları tamir etmeliyiz. Çare budur.

Kriz yönetiminde tecrübemiz var

Bankacılıkta aktif kalitesi işinizi iyi yapmanın kalitesi. Ama ekonomik iklim bozuluyorsa işinizi iyi yapmanız yetmez. Bütün sistem birbirine bağlı. Bizim gibi büyük kuruluşlar sistemik etkiye daha da bağlı.

IFRS 9’a geçiş sürecini banka aktif kalitesi açısından önemli görüyorum. Tedbirlerin önceden alındığı ve karşılıkların önden alındığı bir yaklaşım bu.

Donuk alacaklar 152 milyar TL yakın izlemedeki krediler 382 milyar olmak üzere toplamda 534 milyar dolarlık bir büyüklükten söz ediyoruz. Bunların tamamının zarar niteliğinde olduğunu söylemek bu işten anlamamak demektir. Şu anda bunların yakın izlemeye alınan kredilerin yarısı yeniden yapılandırılmış.

Türkiye’de donuk alacaklar için karşılık seviyesi yüzde 75. Avrupa’da bu oran yüzde 45. Yakın izlemede karşılık oranımız yüzde 15. Avrupa’da ise yüzde 6 civarında.

Yakın izlemedeki kredilerin kabaca yüzde 20’si sorunluya intikal ediyor. Biz ne yapacağımızı bilmez durumda değiliz, yapacağımızı yapmış durumdayız. Biz bunu yönetiriz, yeter ki ekonomik iklim bozulmasın.

Bizim bir de serbest karşılıklarımız var. Aktif büyüklüğü bakımından sektörün yüzde 70’ini oluşturan bankaların serbest karşılık toplamı 2020’de iki katına çıktı. Bizim bankanın da serbest karşılıkları 1,1 milyardan 2,9 milyar TL’ye çıktı.

“Uygun görülürse yönetim kurulunda görev yapmaya devam edeceğim”

İş Bankası, Cumhuriyetten sadece bir yıl sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1924’te belli bir misyonla kurulmuş bir kurum. Ben İşbankası’nın 16. genel müdürüyüm. Birinci Genel Müdürümüz merhum Celal Bayar. Bu ülkede yöneticilik yapmak için nasip olabilecek en değerli pozisyonlardan bir tanesi. Kurallarla yönetilen bir yer burası. Biz de prensip olarak icrai görevlerde 35 yıl çalışma kuralı vardır. Bu 35 yılı tamamladıktan sonra icrai göreve devam edemezsiniz. Varsa tecrübeniz farklı şekillerde onu kuruma sunmaya devam edersiniz. Bu çerçevede, ben de bu bankaya 1986 Aralık ayında girmiştim. 34 yılımı tamamladım. Yine kurumdan tarih itibariyle ayrılmanın çok şık olacağını düşündüğümden, böyle bir tablonun felsefesine de inandığımdan ayrılma kararı aldım.

Genel Kurul’da da daha önce ifade ettiğim gibi uygun görülürse, yönetim kurulunda görev yapmaya devam edeceğim. Kanaatimce günlük hayatın yoğun temposunun dışından ve daha üstten bir çalışma biçiminin imkânlarına eriştiğimde de umut ediyorum ki kurumum için daha yaratıcı çalışmalar yapabilirim.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, 2025’in ilk çeyreğine mali verileri açıklandı

Genel Müdür Öztop, “Sürdürülebilirlik alanındaki güçlü performansımızı bir adım daha ileri taşımanın gururunu yaşıyoruz. Sürdürülebilirlik temalı kredi portföyümüz, kredi portföyümüzün yüzde 96’sını oluşturarak önemli eşiği geride bıraktı” dedi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), 2025’in ilk çeyreğinde net karını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 70 artırarak 1,8 milyar liraya çıkardı.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, bankanın 2025’in ilk çeyreğine ilişkin finansal sonuçları Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yayımlandı.

Buna göre, yılın ilk üç ayında aktif büyüklüğünü yüzde 13,3 artışla 160 milyar liraya yükselten banka, kredi hacmini yüzde 17,6 artışla 102,4 milyar liraya taşıdı. Brüt takipteki kredilerin toplam kredilere oranı yüzde 0,70 düzeyinde gerçekleşirken, ortalama öz kaynak karlılığı yüzde 37,1 kaydedildi.

Banka, 2025’in ilk çeyreğinde net karını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 70 artırarak 1,8 milyar liraya çıkardı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen TKYB Genel Müdürü İbrahim Öztop, yılın ilk çeyreğinde yatırım bankacılığı ve girişim sermayesi alanlarında önemli çalışmalara imza attıklarını belirtti.

Söz konusu çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Öztop, şunları kaydetti:

‘Türkiye Denizcilik İşletmeleri AŞ’ye ait bazı yük ve yat limanlarının özelleştirilmesi sürecinde yürütülen çalışmalar doğrultusunda Kalamış Yat Limanı ihalesi tamamlanmış olup, 5 Şubat’ta işletme hakkı devri başarıyla gerçekleştirilmiştir. Bununla beraber Kalyon Güneş Teknolojilerinin 3,26 milyar lira tutarındaki halka arz işlemini lider kurum olarak başarıyla tamamladık. Söz konusu çalışma, yenilenebilir enerji alanına katkılarımızı ve sermaye piyasalarındaki etkin rolümüzü bir kez daha ortaya koymaktadır.’

Öztop, sürdürülebilir tarımın finansmanına destek olmak amacıyla Tarfin Tarım AŞ adına Kalkınma Yatırım Varlık Kiralama AŞ aracılığıyla 150 milyon liralık sukuk ihracını başarıyla gerçekleştirdiklerini aktararak, ‘Bu işlem, alternatif finansman araçlarının kullanımında öncü rolümüzü pekiştirirken, tarım sektörünün sürdürülebilir büyümesine katkı sağladı. Yeşil enerji ve gıda gibi ülkemizin kalkınması açısından stratejik öneme sahip sektörlerde işbirliklerimizi güçlendirerek sürdürmeye devam edeceğiz.’ açıklamasını yaptı.

Girişim sermayesi alanında da Türkiye Kalkınma Fonu çatısı altında kurulan TKYB Üst Fonu ile Mediterra Capital ve Revo Capital’in III. fonlarına yatırım yapıldığını kaydeden Öztop, bu yatırımlarla KOBİ’ler ve yenilikçi girişimlerin sermaye yoluyla destekleneceğini vurguladı.

– Deprem bölgesinde istihdamı destekleyen yeni proje

Öztop, deprem bölgesinin ekonomik ve sosyal açıdan yeniden güçlendirilmesi yönündeki çalışmalara da değinerek, bu doğrultuda Dünya Bankasından, Hazine ve Maliye Bakanlığı garantisi altında 500 milyon dolar finansman sağlandığını bildirdi.

Sağlanacak kaynakla 11 depremzede il ve komşu 7 ilde faaliyet gösteren işletmelere yatırım ve işletme sermayesi finansmanı sağlanacağını aktaran Öztop, ‘Böylelikle bölgedeki KOBİ’ler ve büyük ölçekli işletmelere uzun vadeli finansman sağlayarak, sürdürülebilir ekonomik toparlanmaya katkıda bulunacağız.’ ifadesini kullandı.

Öztop ayrıca, Türkiye Kalkınma Fonunun girişimcilik ekosistemine aktardığı toplam kaynağın 29 doğrudan yatırıma 20,4 milyon dolar, 7 fon yatırımına 23,4 milyon dolar ve 350 TÜBİTAK BiGG girişimine yaklaşık 9 milyon dolar olmak üzere 53,4 milyon dolara ulaştığı bilgisini paylaştı.

– ‘Sürdürülebilirlik temalı kredi toplam portföyümüz yüzde 96’sını oluşturuyor’

Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda yatırımlara devam ettiklerini belirten Öztop, sözlerini şöyle tamamladı:

‘Sürdürülebilirlik alanındaki güçlü performansımızı bir adım daha ileri taşımanın gururunu yaşıyoruz. Sürdürülebilirlik temalı kredi portföyümüz, toplam kredi portföyümüzün yüzde 96’sını oluşturarak önemli eşiği geride bıraktı. Temin ettiğimiz kaynakların yüzde 61’ini yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği temalı kaynaklar oluşturuyor. Ayrıca, 2025 Sustainable Finance Awards kapsamında Orta ve Doğu Avrupa bölgesinde Sürdürülebilir Finans alanında ‘En İyi Kalkınma Bankası’ ödülüne layık görülerek uluslararası alanda da önemli başarıya imza attık. Tüm bu gelişmeler, sürdürülebilir kalkınma misyonumuza duyduğumuz bağlılığın ve bu doğrultuda attığımız somut adımların açık yansımasıdır.’

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Kamu bankaları yönetiminde değişiklikler yapıldı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’nin üç kamu bankasında yönetim kurulları yeniden şekillendi. Bankalar, yeni görevleri Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptıkları açıklamayla bildirdi.

ZİRAAT BANKASI

Ziraat Bankası, 2024 yılı olağan genel kurul toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda yönetim ve denetim kurulu üyeleri belirlendi.

Buna göre, yönetim kuruluna Burhaneddin Tanyeri, Veysi Kaynak, Alpaslan Çakar, Fazlı Kılıç, Serdar Kılıç, Serruh Kaleli, Abdullah Erdem Cantimur ve Fatih Aydoğan seçildi.

Denetim kurulu üyeliklerine ise Prof. Dr. Yılmaz Çolak ve Yakup Tekin getirildi. Söz konusu kurul üyeleri 3 yıllık süre için seçildi.

HALKBANK

Türkiye Halk Bankası, bankanın olağan genel kurul toplantısında, yönetim kurulu görev dağılımının ve komitelerin belirlendiği bildirildi.

KAP’a yapılan açıklamada, Recep Süleyman Özdil’in yönetim kurulu başkanı, Mevlüt Uysal’ın yönetim kurulu başkan vekili, Osman Arslan’ın genel müdür olarak görevine devam etmesine karar verildiği belirtildi.

Osman Arslan, Recep Süleyman Özdil ve Mevlüt Uysal’ın kredi komitesi asil üyesi Sezai Uçarmak ve Maksut Serim’in kredi komitesi yedek üyesi olarak görevlendirildiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Sayın Recep Süleyman Özdil’in denetim komitesi başkanı ve Sayın Mevlüt Uysal’ın denetim komitesi üyesi olarak görevlendirilmelerine, Sayın Recep Süleyman Özdil’in kurumsal yönetim komitesi başkanı ve Sayın Şeref Aksaç’ın kurumsal yönetim komitesi üyesi olarak görevlendirilmelerine, Sayın Mihrimah Belma Sekmen’in ücretlendirme komitesi başkanı ve Sayın Meltem Taylan Aydın’ın ücretlendirme komitesi üyesi olarak görevlendirilmelerine, Sayın Mihrimah Belma Sekmen’in sürdürülebilirlik komitesi başkanı ve Sayın Ebubekir Şahin’in sürdürülebilirlik komitesi üyesi olarak görevlendirilmelerine, Sayın Recep Süleyman Özdil ile Sayın Mevlüt Uysal’ın SPK’nın Kurumsal Yönetim Tebliği’nin 6/3-a maddesi uyarınca Denetim Komitesi Üyeliklerinden dolayı Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeleri olarak kabul edilmesine, Sayın Mihrimah Belma Sekmen’in SPK’nın Kurumsal Yönetim Tebliği’nin 6/3-b maddesi uyarınca Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi olarak devam etmesine karar verilmiştir.”

VAKIFBANK

VakıfBank tarafından KAP’a yapılan açıklamada da bankanın 71. olağan genel kurul toplantısında, yönetim kurulu görev dağılımının belirlendiği bildirildi.

Açıklamada, Mustafa Saydam’ın yönetim kurulu başkanı, Cemil Ragıp Ertem’in yönetim kurulu başkan vekili, Abdi Serdar Üstünsalih’in genel müdür olarak görevine devam etmesine karar verildiği bildirildi.

KAP’a yapılan açıklamada, yönetim kurulu üyesi olarak A grubunu temsilen, Mustafa Saydam, Abdi Serdar Üstünsalih’e görev verilirken, Vedat Demiröz’ün ise bağımsız üye olarak göreve başlamasına karar verildi.

Vedat Demiröz, Şubat 2025 tarihinden itibaren Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak görev yapmakta olup, gerçekleştirilen olağan genel kurulda bağımsız üye olarak seçilmiştir.

Açıklamada, B grubunu temsilen, Adnan Ertem, C grubunu temsilen Haydar Kemal Kurt ile Şahin Uğur, D grubunu temsilen Halil Çelik ve E grubunu temsilen ise Cemil Ragıp Ertem ile Sadık Yakut seçildi.

Söz konusu kurul üyeleri 3 yıllık süre için seçildi.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Akbank, 2025’in ilk çeyreğini 13,7 milyar lira konsolide net karla tamamladı

Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, “Yüzde 19 düzeyinde gerçekleşen güçlü konsolide sermaye yeterlilik oranımızla, reel sektörün büyümesine ve gelişmesine destek olmayı sürdürdük” dedi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Akbank, 2025’in ilk çeyreğinde 13 milyar 732 milyon lira konsolide net kar elde ettiğini duyurdu.

Bankadan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, küresel ölçekte ticaret ve ekonomi politikalarına dair artan endişelerin büyüme, enflasyon ve para politikalarının seyrine ilişkin belirsizliği artırdığına dikkati çekti.

Gür, bu gelişmelerin döviz kurları, emtia fiyatları, tahvil getirileri ve risk iştahında dalgalanmalara yol açtığını belirterek, yurt içinde ise yıllık enflasyondaki düşüşün devam ettiğini ve ekonomi yönetiminin hızlı ve koordineli adımlarıyla olası dalgalanmaları etkili bir şekilde kontrol altına aldığını vurguladı.

Bu süreçte Akbank ve Türk bankacılık sektörünün güçlü ve istikrarlı yapısını koruyarak ülke ekonomisini desteklemeyi sürdürdüğünü aktaran Gür, şu ifadeleri kullandı:

‘2025’in ilk çeyreğinde ekonomimize sağladığımız kredi desteğini 1 trilyon 451 milyar lirasını nakdi olmak üzere toplam 1 trilyon 839 milyar lira seviyesine çıkardık. Toplam mevduatımız 1 trilyon 749 milyar liraya, aktiflerimiz ise 2 trilyon 851 milyar liraya ulaştı. Yüzde 19 düzeyinde gerçekleşen güçlü konsolide sermaye yeterlilik oranımızla, reel sektörün büyümesine ve gelişmesine destek olmayı sürdürdük. Bankamız 2025’in ilk çeyreğinde 4 milyar 344 milyon lira vergi gideri sonrası 13 milyar 732 milyon lira konsolide net kar elde etti. Başarılı performansları için çalışma arkadaşlarıma ve bizlere duydukları güven için başta müşterilerimiz olmak üzere tüm paydaşlarımıza teşekkür ederim.’

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.