Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Borçlanma yükü bankalara kaldı

Yayınlanma:

|

Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ, bu hafta Şans Sohbetleri’nde Merkez Bankası’nın faiz kararını ve ‘kasım’ mesajını değerlendirdi. Ağaoğlu, dolardan daha düşük TL faizi olduğuna işaret ederken, Güldağ bankalar üzerinden gerçekleşen borçlanmaya dikkat çekti.

İkili piyasalardaki fiyatlamaları da ele aldı. Ağaoğlu, borsada yaşanan hareketliliği, ‘enflasyon güncellemesi’ olarak yorumladı. Petrolde 85 doların önemli olduğunu söyleyen Ağaoğlu, AB enerji zirvesinden gelecek mesajlar için takipte olunması gerektiğini belirtti.

Güldağ: Merkez Bankası, faiz indirimlerine bu ay 150 baz puanla devam etti. Kasım için de ‘benzer bir adım’ ile faiz indirim döngüsünü tamamlayacağı sinyali verdi. 150 baz puan daha indirdiğinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifade ettiği tek haneli faiz gerçekleşmiş olacak.

Ağaoğlu: 300 baz puan gelmediği için üzgünüm, bir ay daha kaybediyoruz. Tabeladaki faiz indiriliyor ama KKM’ye verilen yüzde 13,5’e karşılık bono faizleri tek hanede. Buna karşılık Hazine Eurobond’ları yüzde 10,5’lerde. Dolardan daha düşük bir TL faizi ile yaşıyor şu anda ülke. İşgören faizi iyimser ihtimalle 25-30 bandında. Bu oran da kredi bulamayanlar için 40-50 bandına kadar çıkabiliyor. Ne kadar devam edecek bilemem. Ki, “Ne kadar sürdürülebilir” sorusu daha da fazla sorulmaya başlandı. Kasım’da yüzde 9’a indirecekler anladığım kadarıyla, ondan sonra bekleyip göreceğiz.

Güldağ: PPK metninde şöyle bir ifade var; “2022’nin ilk yarısında güçlü bir büyüme gerçekleşmiştir. Yılın ikinci yarısına dair öncü göstergeler ise zayıflayan dış talebin etkisiyle büyümedeki yavaşlamanın sürdüğüne işaret etmektedir. Bununla birlikte, imalat sanayi üzerindeki dış talep kaynaklı baskıların iç talep ve arz kapasitesi üzerinde şimdilik sınırlı olan etkileri yakından takip edilmektedir.” Yine büyüme ve faiz düşüşü bağlantısı ifade edilmiş. Biz bu işle uğraşıyoruz ama acaba “bankalar üzerinden kamunun borçlanması son derece düşük bir faizle büyük devasa boyutlarda finanse mi ediliyor” diye ciddi bir durum var. Merkez Bankası her aldığı kararla bankaların parasını sıkıştırıyor. Onları da Hazine kağıtları ya da çıkardığı tahvillere yönlendiriyor. Son derece ucuz bir borçlanma gerçekleştiriyor. Dışarıdan borçlanmadığı ya da tefeci faiziyle borçlanma durumunda kaldığı süreçte. Tefeci faizi 9,75 sukuk için söylüyorum. Belki tahvil bono koysak çok daha üzerinde olacak. Ne dersin; büyüme diyor Merkez ama bankalar üzerinden ciddi bir borçlanma gerçekleşmiyor mu burada? Enflasyonun yüzde 80’lere geldiği bir yerde yüzde 10’lar düzeyinde bir borçlanma olmayacak mı?

Ağaoğlu: Tabela faizini indiriyorsunuz ama verilen krediye ulaşım imkanı son derece sınırlı. Selektif kredilendirme ile KOBİ grubuna kredi verilmeye devam ediliyor. Orta ve büyüklere kesinlikle kredi kullandırılmıyor. Özellikle senenin ilk yarısında bankaların enflasyona endeksli tahviller aracılığıyla elde ettikleri o yüksek nominal karlardan bir miktar pay almak istiyor devlet. “Siz çok para kazandınız şimdi o kazandığınız paraların bir kısmını bana iade edin” demenin bir başka yolu. Hazine buradan ucuza borçlanıyor ama bu ucuza borçlanma sonsuz ve sürdürülebilir değil. Seçime kadar da bunu zorlayacaklar. Kaldı ki Hazine’nin itfaları da mayıs ve sonrasına gelmiş durumda şu anda. O zamana kadar çok da fazla borçlanmayacak.

Güldağ: Sonuç itibariyle hükümet büyüme ve istihdamın devamından yana. Ancak dengelerin altüst olduğu ve dışarıdan borçlanamadığı noktada kamu, borçlanma işini bankaların üzerine yıkmanın bir yolunu buldu gibi geliyor bana. “Jeopolitik risklerin ve büyümeye yönelik belirsizliklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması kritik önem arz etmektedir. Bunun için de ben faizi 150 baz puan düşürdüm” diyor. Fakat herkes biliyor ki kredi piyasası tamamen bir sıkışıklık içerisinde.

Ağaoğlu: Bunu son birkaç sohbetimizde özellikle vurguladık. Finansmana erişim sıkıntılarının yaşandığı bir ortamda, piyasadaki likidite akış hızının önemine dikkat çektik.

Güldağ: Geçen gün bir şirketimizin genel müdürünü ziyarete gittim. 250 milyon üzerinde cirosu olan şirketlere kredi verilmiyor. Tesadüfen orada olan bankacıların kredi önerisi şu: “Sizin bir KOBİ şirketiniz yok mu, ya da bir KOBİ şirketi oluşsa da biz ona kredi versek.” Al sana büyük şirkete kredi vermenin bir yolu. Ne kadar verebilir, bir derde deva olur mu ayrı mesele ama hakikaten bu noktalara doğru geldik. Bugün iç denetim zirvesi vardı, oradaki konuşmalara ve iş insanlarının söylemlerine bakacak olursak; kasım ayı ile birlikte büyük bir sıkışmaya doğru gidiyoruz. “Üretime devam etmek zorundayım, maliyetlerimizin en çok arttığı bir dönemdeyiz, enerji faturamı ödeyemezsem ne yapacağım diyor?” Çok ciddi bir sıkışıklık var ama Merkez Bankamız kendi ya da kamunun borçlanmasını sanki ön planda tutuyor gibi görünüyor.

Borsada 2,20 dolar dikkat edilmesi gereken bir seviye

Güldağ: Merkez Bankası’nın kararıyla döviz cephesinde önemli bir değişiklik yaşanmadı. Öte yandan borsa 4 bin puana doğru yol alıyor. Ekim ayına baktığımızda yüzde 20’nin üzerinde prim söz konusu.

Ağaoğlu: Enfl asyon güncellemesi diyeyim.

Güldağ: Bu kadar masum mudur?

Ağaoğlu: Bu kez bir iki hisse var. Onlar bankalar gibi çok can yakıcı olur mu, olur gibi görünüyor. Bireysel yatırımcıların 3’te biri bu birkaç kağıtla uğraşıyormuş. İnşallah orada fazla can yanmaz diyeyim ama bir önceki mekanik arızadan söz edemeyiz.

Güldağ: Yine bir grubun işin içine girdiği ve şu anda küçük paralarla yabancının olmadığı bir ortamda çok rahatlıkla piyasanın yukarı çekilebildiği söyleniyor bazı kağıtlar üzerinde.

Ağaoğlu: Hiç şüphen olmasın. Çünkü o bahsettiğimiz hisselerde açığa satış yasağı var, hiç anlamlı bir şey değil. Çünkü açığa satış aslına bakarsanız açığa alış kadar mubahtır. Kredili hisse senedi almak hiç problem değil, hiçbir şekilde sorgulanmaz. Açığa satış her seferinde günah keçisidir. Son derece hatalıdır. Bu ve benzeri saçma sapan önlemlerle bu fiyatların yanlış yerde oluşmasına sebep oluyoruz. Ama esas problem aynen dediğin gibi yabancı yok, majör bir satıcı olma ihtimali artık tamamen ortadan kalktığı için içerideki balina tarzı büyük yönlendirebilme kapasitesi olan alım satımcılar bazı kağıtları çok kolaylıkla yönlendirebiliyor. Bunların bir kısmı manipülasyon boyutuna geliyor mu? Gelecek. Siz kendi içine kapalı bir ekonomi yaratmışsanız eğer, o ekonominin içinde birileri bu fırsatı değerlendirecektir. Şu anda yaşananların bir kısmı o. O birkaç kağıtla ilgili söylüyorum. Ama genelde bir yükselişle ilgili daha önceden bu düşüşün de yaşandığı sırada, bir önceki bankalarda özellikle yaşanan o sert problemin olduğu dönemlerde de bunu görmüştük. Ben o zaman da trend yukarı demiştim ama bu trendin yukarı olmasının sebebi tamamen enflasyonla ilgili.

Güldağ: Dolarda bu sakinlik çok hayra alamet gelmiyor bana. Yarın öbür gün de burada bazı hareketler görebiliriz. Borsadaki duruma benzer birtakım gelişmeler yaşanabilir. Sene sonuna geliyoruz, şirketlerin ödemeleri ortaya çıkıyor. Hiçbir şey olmasa da ekonominin kendi dinamiklerinden dolayı. Yabancıların olmaması kurda hiç hareket olmayacağı anlamına da gelmiyor.

Ağaoğlu: Bence kur istikrara kavuşmuş gibi görünüyor. Herkes de bir taraftan ne zaman kırılırız, patlarız, çatlarız diyor ben de yakın zamanda olmayacağını düşünen taraftayım. Ama bu sefer de kur sabitken başka sorunlar yaşayacağız. Bunu da daha önceden konuşmuştuk ama inşallah onları yaşamayız. 2,20 dolar seviyesi borsa için önemli bir eşik ve düzeltme seviyesi. Şu anda yanılmıyorsam 1,90’lı reklamlardayız. Bence yatırımcılar dikkatli izlesinler. Özellikle vadeli işlemler yapanlar burada mutlaka bir kar realizasyonu düşünsünler.

Petrolde 85 doların altı çok kolay değil

Güldağ: Petrolde inişler ve çıkışlar yaşanıyor. Özellikle Biden’ın Amerikan rezervine dair açıklamaları fiyatlamalara yansıdı.

Ağaoğlu: Biden, 15 milyon varillik rezervi serbest bıraktı. Bir de “Serbest bıraktığımız rezervleri 65-72 dolar bandına gelirse kapatacağız, yerine koyacağız” diyorlar. WTI olarak piyasaya bir anlamda taban oluşturacak bir fiyatı belirlemiş durumda. Biden’ın petrol rezervlerini serbest bırakması petrol fiyatlarında bir gevşeme yaşattı. Ama Rus petrolüne yönelik tavan fiyat uygulaması, bugün başlayan AB Liderler Zirvesi’nden alınacak kararlar önemli. Avrupa şu anda doğalgaz rezervlerini yüzde 94 seviyesine kadar çıkarmış durumda. Doğalgaz fiyatlarında Avrupa’da son birkaç haftadır sert düşüşler oldu. Onların arkasında da bu stokların ya da depoların doldurulmuş olmasının getirdiği rahatlık var. Ama bu rahatlık sonsuz bir rahatlık değil. Bu depolar sonsuz kaynaklar değiller. İhtimaldir ki ocak sonuna kadar bunları taşıyabilecek durumdalar, kış çok sert geçmez diye dua ediliyor. Yeni bir pürüz çıkmaz diye dua ediliyor ama görünen o ki başta Almanya olmak üzere Avrupa tarafı, sanayideki gaz tüketimini azaltma yönünde girecek.

Güldağ: Peki burada bir fiyat aralığı tahminin projeksiyonun var mı?

Ağaoğlu: Benim tahminim 85 doların altına inemiyoruz çok yakın zamanda. Amerika’nın bahsettiğim WTI’da 65-72 dolar bandı Brent’te teknik olarak 70 -77 dolar bandına getiriyor. 5-6 dolarlık bir fark. 65 dolar WTI, 70 dolar da Brent’in altı yakın zamanda mümkün değil. Bizi ilgilendiren kısmı da 85 dolarların altı kolay kolay görmüyor. Rus petrolü piyasaya gelecek mi? Şu anda gelmesi hayli zor. Şu veya bu şekilde Yuan üzerinden dönecek belki bir Rus petrol kargosu ortada dolaşır. Ama ona da çok ilginç bir yaptırım var. Yaptırım çok ilginç, molekül bazında olacak. Molekül bazında yaptırım ne demek derseniz; bütün petrollerin özellikleri bellidir. İçinde Rus molekülleri olan petrol taşımasına bu yaptırımlar geliyor. Yani molekül bazında yaptırım geliyor diyeyim. Bu gelişmeyi de takip etmek de fayda var.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Yapı Kredi’den 500 milyon dolarlık borçlanma

Yapı Kredi CEO’su Gökhan Erün, “Bankamıza ait işlemlerinin yüksek ilgi görmesi hem ülkemize hem de bankamıza duyulan güveni bir kez daha ortaya koyuyor.” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yapı Kredi 500 milyon dolarlık ilave ana sermayeye dahil edilebilir borçlanma aracı ihracını tamamladı. İhraçta nihai getiri yüzde 9,75 olarak gerçekleşti.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, Yapı Kredi’nin başarıyla tamamladığı işleme, yurt dışı yatırımcılardan iki katından fazla talep geldi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Yapı Kredi Üst Yöneticisi (CEO) Gökhan Erün, güçlü sermaye yapılarını koruyarak, geleceğe sağlam adımlarla ilerlediklerini belirterek, ‘2024 yılının ilk ayında sağlıklı bilanço yapımızı daha da iyileştirmek adına Yapı Kredi olarak, 650 milyon dolarlık sermaye benzeri tahvil ihracını başarıyla gerçekleştirmenin gururunu yaşamıştık. Son olarak 500 milyon dolarlık ilave ana sermayeye dahil edilebilir borçlanma aracı ihracımıza gelen iki katından fazla talep ile aynı gururu bir kez daha yaşadık.’ ifadelerini kullandı.

2023 yılının üçüncü çeyreğinin sonundan itibaren uluslararası piyasalardan sağladıkları kaynağın yaklaşık 2 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken Erün, ‘Uluslararası piyasalarda, bankamıza ait işlemlerinin yüksek ilgi görmesi hem ülkemize hem de bankamıza duyulan güveni bir kez daha ortaya koyuyor. Önümüzdeki dönemde de sürdürülebilir ve sağlıklı büyüme stratejimiz doğrultusunda tüm paydaşlarımız için fark yaratarak bir adım önde olmayı sürdüreceğiz.’ değerlendirmesinde bulundu.

Yapı Kredi’nin ilave ana sermayeye dahil edilebilir borçlanma aracı ihraç edilmesi işleminde Abu Dhabi Commercial Bank, Bank of America, Citibank, Emirates NBD, Morgan Stanley ve Standard Chartered görev aldı.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

VakıfBank’tan 700 milyon doların üzerinde seküritizasyon işlemi

VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “Devam eden pozitif momentumu yakından takip ederek farklı yapılar altında gerçekleştireceğimiz işlemlerle fonlama yapımızı çeşitlendirmeye de devam edeceğiz” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

VakıfBank, 350 milyon avro ve 330 milyon dolar olmak üzere toplam 700 milyon doların üzerinde Diversifed Payment Rights (DPR) seküritizasyon işlemi gerçekleştirdi.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, yurt dışı fonlama tarafında farklı yapı ve vadelerde yeni işlemler gerçekleştirmeye hız kesmeden devam eden VakıfBank, son 6 farklı işlemde, en az 2 yıl geri ödemesiz dönem içeren toplam 5 yıl vadeli, avro ve dolar olmak üzere iki dilimden oluşan seküritizasyon işlemini başarıyla gerçekleştirdi. Söz konusu işlem, Türk bankaları arasında doğrudan fonlama şeklinde gerçekleştirilen en büyük tutarlı seküritizasyon işlemi oldu.

‘Seküritizasyon işlemimize iki yeni uluslararası banka katıldı’

Açıklamada görüşlerine yer verilen VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, kısa süre önce uluslararası bir banka ile 500 milyon dolar tutarında ve 3 yıl vadeli bir fonlama işlemi gerçekleştirerek 2024’e hızlı giriş yaptıklarını belirtti.

Söz konusu fonlamanın, Türk bankaları arasında yapı olarak doğrudan fonlama şeklinde gerçekleştirilen en büyük tutarlı seküritizasyon işlemi olma özelliğini taşıdığını kaydeden Üstünsalih, ‘Derecelendirme kuruluşu Fitch tarafından BB+ nota sahip DPR seküritizasyon programımız altında gerçekleştirdiğimiz işleme toplam 6 farklı uluslararası yatırımcı katılım sağladı. Daha önceki seküritizasyon işlemlerinde olmayan iki yeni uluslararası bankanın da işlemimize ilgi göstermesi, ülkemize ve Türk bankalarına yönelik artan iştahın net bir göstergesidir.’ ifadelerini kullandı.

Üstünsalih, uluslararası fonlama tarafında pek çok işlem gerçekleştirdiklerine dikkati çekerek, ‘Bu alanda öncü bir banka olarak, Türkiye’ye ve Türk bankalarına yönelik yatırımcı algısının iyileşmesiyle artan fırsatları değerlendirmek için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Devam eden pozitif momentumu yakından takip ederek farklı yapılar altında gerçekleştireceğimiz işlemlerle fonlama yapımızı çeşitlendirmeye de devam edeceğiz.’ değerlendirmesinde bulundu.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

FED enflasyonun yavaşlayacağını düşünse de üyelerin kafası karışık…

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Hatırlanacağı üzere, FED’in geçen hafta sonuçlanan olağan FOMC toplantısında, politika faizini beklentilere paralel 5,25% – 5,50% aralığında sabit tutması ve ekonomik projeksiyonlarda, bu yıl için 3 kez çeyrek puanlık faiz indirim beklentisini değiştirmemesi piyasalarda adeta bayram havası yaratmıştı. Lâkin, Powell’ın iyimser sayılabilecek açıklamaları ardından, enflasyonun geçen yıl istikrarlı bir şekilde azalmasından sonra bu yıl ilerlemenin daha yavaş olduğuna dikkat çeken FED üyeleri piyasaların biraz da olsun canını sıktı.
  • Chicago FED Başkanı Goolsbee, konut enflasyonunun devam etmesinin kendisini şaşırtmaya devam ettiğini, ancak bunun da azalacağını düşündüğünü belirtirken, oy hakkına sahip Atlanta FED Başkanı Bostic, enflasyon cephesinde devam eden ilerleme konusunda Aralık ayına göre “kesinlikle daha az güvende” olduğunu belirtirken, FED guvernörlerinden Cook’un da ayrıca Harvard Üniversitesi tarafından düzenlenen bir etkinlikte, “İstihdam ve enflasyon hedeflerimize ulaşma risklerinin daha iyi bir dengeye doğru ilerlediğini” belirterek, “Ancak, fiyat istikrarını tam olarak geri kazanmak için zamanla para politikasını hafifletme konusunda dikkatli bir yaklaşımın gerekli olabileceğini” söylemesi, moralleri bozdu.
  • FED politika yapıcılarından gelen karışık mesajlar, faiz indirimi zamanlaması konusunda şüpheleri akıllarda bıraktı. ABD borsaları geceyi düşüşle tamamlarken, doların piyasa kuru olan DXY geceyi son 6 haftanın en yüksek seviyesinde tamamladı. EURUSD paritesi 1,0830 seviyelerinde işlem görmeye devam etse de, teknik bir bakış açısı ile 1,0775 seviyesi aşağı yönlü geçilmeden EUR’da aşağı yönün sınırlı olacağını düşünmeye devam ediyoruz. Doların piyasa faizi olan 10 yıllık devlet tahvil getirisinin hafif bir yükselişle %4,25 seviyesine gelmesine rağmen, faiz getirisi olmayan altın 2,175 dolar seviyelerinde yerinde sayarken, direnişin parası Bitcoin ise 71bin dolar seviyesine yükseldi. Ons altında 2,550 dolar hedefimizi korurken, Bitcoin’de riskleri yukarı yönlü görmeye devam ediyoruz.
  • Türkiye cephesinde ise haftanın ilk iş günü göreceli olarak sakin tamamlandı. TCMB’nin son haftalarda atmış olduğu güçlü ve yerinde adımların yansıması takip edilirken, hisse senedi cephesinde bankacılık hisselerine yönelik ilginin de devam ettiğini görüyoruz. Geçen hafta neredeyse %13 yükselerek etkili bir performans sergileyen bankacılık endeksi, yeni haftaya da güçlü bir başlangıç yapması ve bir ara %6’ya varan yükseliş kaydetmesi ardından günü şaşırtıcı bir şekilde %1,5 yükselişle tamamladı. Ana endeksin de kazanımlarını geri vererek %1 gerilediğini not edelim. Hisse senetlerinde yaşanan baş döndürücü volatiliteyi dün pek de anlamlandıramadık!
  • USDTRY kuru interbank piyasasında dün gün boyunca 32,15 seviyelerinde sakin bir seyir izlemeye devam ederken, NDF işlemlerine olan talebin de ciddi anlamda azaldığını, Çarşıda fiziki dolar (32,55) ile elektronik doların (interbank) arasında var olan makasın biraz daha daraldığını not etmemiz gerekiyor. TCMB’nin dizginleri son haftalarda daha da sıkması ardından, kurun bebek adımları ile ve otoritenin kontrolünde, sene sonu için bilanço çalışma kurumuz olan 40 seviyesine doğru ilerlemeye devam edeceğini düşünüyoruz.
  • TCMB’nin sıkı para politikasını sayıların dili ile de anlatalım. TL referans faiz (TLREF) %52,83 ile bir önceki günün (%52,75) bir tık daha üzerinde oluşurken, AOFM (ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti) her geçen gün biraz daha yükselerek politika faizi olan %50’nin üzerine yükseleceğini not edelim (dün %48,94). TCMB’nin Perşembe günü yabancı para pozisyonunda günlük değişim 273 milyon dolar artış yönünde olurken, Cuma günü ise 700 milyon dolar eksildiğini görüyoruz. Elbette bu değişimlerde altın fiyatlarının sert bir şekilde hareket ettiği günlerin parite etkisini de göz önüne almak gerektiği unutmasak da, ‘geminin’ doğru istikamette ilerlediğini ve çerçevenin geneline odaklanmakta fayda olduğunu not edelim.
  • Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün yaptığı konuşmasında, “Daha önce nasıl enflasyonu tek haneli rakamlara biz indirdiysek, aynısını yine biz başaracağız… Çok iyi çalışılmış ekonomi programımız, güçlü kadromuzla ne yaptığımızı çok iyi biliyoruz. Milletimden de bize ve ekonomi ekibimize güvenmesini istiyorum” diyerek ekonomi politikalarına bir kez daha destek beyanında bulundu. Enflasyonu “en büyük baş ağrımız” diye nitelendiren Sn. Cumhurbaşkanı, enflasyon ve hayat pahalılığı konusunda atılan adımlara dikkat çekerek, yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonda “hızlı düşüş” yaşanacağını söyledi.
  • Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında da kararsız bir seyrin hâkim olduğunu not edelim. Gösterge endeks Tokyo borsası yatay seyrederken, diğer borsalarda ise hafif de olsa satıcılı bir seyir görüyoruz. Japonya Merkez Bankası (BOJ) geçen hafta faiz oranlarını yükseltmesine ve negatif faiz devrine son vermesine rağmen, yatırımcılar bu hamlenin faiz artırım döngüsünün başlangıcı olmadığına inanarak, YEN’i dolar karşısında son 30 yılın en düşük seviyelerine taşıdı.
  • Paskalya tatili nedeniyle göreceli olarak sakin geçmesi beklenen haftada ABD’de Cuma günü açıklanacak FED’in favori enflasyon göstergesi PCE yakından takip edilecektir. Faiz oranı vadeli işlemleri, bu yıl için yaklaşık üç kez faiz indirimi beklerken, ilk indirimin de Haziran ayında yapılması olasılığının %75 olduğunu görüyoruz. Bugünün veri takviminde ise ABD’de dayanıklı mal siparişleri ve tüketici güven endeksi takip edilebilir.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.