Connect with us

BANKA HABERLERİ

İKİNCİ ÇEYREK MİLLİ GELİR VERİLERİ NE DİYOR?

Yayınlanma:

|

Büyüme kompozisyonu, gerek büyümenin sürdürülebilirliği gerekse dezenflasyon süreci açısından önemli bir unsur olarak öne çıkmakta. Özellikle salgın sonrası dönemde, büyüme oranları görece yüksek olurken çoğunlukla iç talep kaynaklı gerçekleşmişti. TÜİK tarafından 2024 yılının ikinci çeyreğine ilişkin açıklanan Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) verilerine göre ise, sabit fiyatlarla milli gelir bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 0,1, geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 2,5 oranında arttı. Revize edilen verilere göre, yılın ilk çeyreğinde bu oranlar sırasıyla yüzde 1,4 ve yüzde 5,3 olarak gerçekleşti. Dolayısıyla yılın ilk yarısında milli gelir yıllık bazda yüzde 3,8 oranında artış kaydetti. Söz konusu veriler, iktisadi faaliyetin yılın ikinci çeyreğinde dezenflasyon patikasıyla uyumlu olarak yavaşladığını göstermekte. Bu yazıda, yılın ilk yarısındaki iktisadi faaliyet ana eğilimini milli gelir verileri çerçevesinde harcama ve üretim yönünden inceliyoruz.

Harcama Yönünden Gelişmeler

Yılın ilk çeyreğinde büyümeye en yüksek katkı nihai yurt içi talepten geldi. Söz konusu katkı, büyük ölçüde özel tüketimdeki artıştan kaynaklanırken, bunda ücret artışları, firmaların ilave kampanyaları ve öne çekilen talebin etkisi de görüldü.[1] İkinci çeyrekte ise parasal sıkılaştırmanın gecikmeli etkilerinin devreye girmesiyle birlikte nihai yurt içi talepte belirgin bir yavaşlama gözlemliyoruz. Nitekim bu dönemde, stoklarla birlikte değerlendirildiğinde yurt içi talebin yıllık büyümeye katkısı 1,2 puana gerilerken dış dengedeki olumlu görünümle beraber net ihracat da yıllık büyümeye pozitif katkı verdi (Grafik 1). Bu çerçevede, yılın ilk yarısında büyüme bileşenlerinin giderek daha dengelenen bir talep görünümüne işaret ettiğini değerlendiriyoruz.

Üretim Yönünden Gelişmeler

GSYH verileri üretim yönünden değerlendirildiğinde ise, ilk çeyrekte olduğu gibi ikinci çeyrekte de yıllık büyümenin temel belirleyicisinin hizmetler sektörü olduğu görülüyor (Grafik 2). Bu dönemde yıllık bazda yüzde 3,1 oranında büyüyen hizmetler sektörünün büyümeye katkısı geçen çeyreğe göre azalmakla birlikte, halen yüksek seyretmekte. Öte yandan sanayi katma değerinin yıllık büyümeye katkısı, ikinci çeyrekte negatife dönerek 0,4 puan aşağı yönlü bir etki yaptı. Çeyreklik bazda bakıldığında da, yüzde 0,1 artışla yatay seyreden GSYH’de sanayi üretiminin katkısının azaldığı görülüyor.[2] Sanayi sektöründeki bu zayıf görünümü yorumlarken ise, söz konusu döneme ilişkin takvimsel gelişmeleri de değerlendirmeye almakta fayda var. Nitekim bu yıl ikinci çeyreğe denk gelen iki bayram tatilinin de hafta sonu ile birleştirilmesi sonucu ortaya çıkan köprü günleri ilave bir takvim etkisi oluşturuyor.

Bu noktada belirtmek gerekir ki; açıklanan mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış veriler, ilgili aylardaki dini bayramlar kaynaklı çalışma günü eksikliğini dikkate alsa da köprü günleri ile bağlantılı çalışma günü kayıplarını dikkate almamakta. İşte bu durum, köprü günlerinin olduğu aylarda sanayi üretiminde ilave oynaklığa neden olabiliyor. Grafik 3’te de görüldüğü üzere, sanayi üretiminin aylık değişimi dikey çizgilerle gösterilen köprü günlerinin yer aldığı aylarda ilave bir oynaklık gösteriyor. Üstelik bu oynaklık, köprü günü içeren ayların hemen hemen hepsinde aşağı yönlü ve bazı aylarda yatay kesikli çizgi ile gösterilen bir standart sapma aralığını da aşabiliyor. İkinci çeyreğin ilk ayı olan nisanda da benzer bir görünüm söz konusu. Sanayi üretimi, köprü günü içeren iki ayın denk geldiği ikinci çeyrekte oldukça dalgalı bir seyir izledi[3] ve çeyreklik bazda yüzde 3,9 oranında daraldı.

Buradan hareketle köprü günlerinin sanayi üretimine etkisini, önceki çalışmalar[4] ile uyumlu bir şekilde yeniden hesapladık[5] ve bir köprü gününün sanayi üretimini aylık bazda yüzde 1,3 civarında düşürdüğünü bulduk. Buna göre farklı yöntemlerle yaptığımız hesaplamalar, ikinci çeyrekte köprü günlerinin sanayi üretiminin çeyreklik değişimi üzerindeki aşağı yönlü etkisinin 0,8 ila 2,3 yüzde puan aralığında olduğunu gösteriyor.

Sanayi üretimi ile sanayi katma değeri arasındaki yüksek eş bağıntıyı ve sanayi katma değerinin GSYH içindeki ağırlığını göz önüne alarak yaptığımız tahminlere göre, köprü günleri sanayi üretimi üzerinden GSYH’nin çeyreklik büyümesini 0,15 ila 0,45 yüzde puan aşağı çekebiliyor.[6] Bu yılın ikinci çeyreğinde varlığını gösteren söz konusu aşağı yönlü etkinin, üçüncü çeyrek sanayi üretimi ve milli gelir verilerinde mekanik olarak yukarı yönlü bir etki yaratabileceğini not düşmek isteriz.

Özetle, 2024 yılının ilk yarısına ilişkin milli gelir verileri, ilk çeyrekte öne çekilmiş talep ve ikinci çeyrekte köprü günleri gibi faktörleri göz önünde bulundurduğumuzda, iktisadi faaliyetin ana eğiliminde ılımlı ancak para politikasının gecikmeli etkileriyle giderek artan bir zayıflama gerçekleştiğini gösteriyor. Üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler ve yüksek frekanslı veriler de yurt içi talebin yavaşlamaya devam ettiğine işaret etmekte. Bu çerçevede, yılın ikinci yarısında talepteki dengelenmenin dezenflasyon sürecine katkısının güçlenerek sürmesini bekliyoruz.

TCMB – Abdullah KAZDAL / Ece TAŞAN

***************

[1] Geçmiş çalışmalar döviz kuru başta olmak üzere maliyet beklentilerinde artış ve gelecekteki finansal koşulların görece daha sıkı olacağı gibi öngörüler ile enflasyon beklentilerindeki bozulmanın tüketim ve yatırım talebini öne çekmeye neden olabileceğine işaret etmekte (Crump ve diğ., 2022; Dräger ve Nghiem, 2021; D’Acunto ve diğ., 2019; Duca-Radu ve diğ., 2021).

[2] Zincirleme endeks yönteminde GSYH’yi oluşturan alt kalemlerin katkılarının toplamı, ilgili dönemdeki GSYH değişimini her zaman vermeyebilir.

[3] Nisanda yüzde 5 düşüş, mayısta yüzde 1,8 artış ve haziranda yüzde 2,1 düşüş.

[4] Bozok ve Kanlı, 2013; Yüncüler, 2015; Yüncüler, 2024

[5] Söz konusu hesaplamalar, devam eden Taşan (2024) çalışmasının ilk bulgularını içermekte.

[6] Sanayi katma değerinin GSYH içindeki ağırlığının son beş yıl için ortalaması (2019-2023) yüzde 19,8’dir.

Kaynakça

Bozok, İ., & Kanlı, İ. B. (2013). Impact of “De facto” bridge holidays. CBT Research Notes in Economics.

Crump, R. K., Eusepi, S., Tambalotti, A., & Topa, G. (2022). Subjective intertemporal substitution. Journal of Monetary Economics, 126, 118-133.

D’Acunto, F., Malmendier, U., Ospina, J., & Weber, M. (2019). Exposure to daily price changes and inflation expectations (No. w26237).

Dräger, L., & Nghiem, G. (2021). Are consumers’ spending decisions in line with a euler equation? Review of Economics and Statistics, 103(3), 580-596.

Duca-Radu, I., Kenny, G., & Reuter, A. (2021). Inflation expectations, consumption and the lower bound: Micro evidence from a large multi-country survey. Journal of Monetary Economics, 118, 120-134.

Taşan, E. (2024). İktisadi Faaliyet Göstergelerinde Oynaklık ve Köprü Günleri. TCMB, devam eden çalışma.

Yüncüler, Ç. (2015). Estimating the bridging day effect on Turkish industrial production. CBT Research Notes in Economics.

Yüncüler, Ç. (2024). Sanayi üretiminde köprü günü etkileri. Akbank Tematik Notlar Serisi.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

ABD’den GVA Capital’e 216 Milyon Dolarlık Yaptırım Cezası: OFAC’tan Sert Mesaj

Yayınlanma:

|

ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi (OFAC), yaptırımların uygulanması konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. OFAC, Rusya’ya yönelik yaptırımların ihlali nedeniyle San Francisco merkezli yatırım firması GVA Capital Ltd.’ye tam 215.988.868 dolarlık  ceza verdi.

Ceza Gerekçesi Ne?

OFAC, GVA Capital’in, yaptırım uygulanan Rus oligark Süleyman Kerimov adına bilerek yatırım yönettiğini tespit etti. Daha da dikkat çekici olan, şirketin Kerimov’un yaptırım statüsünden haberdar olmasına rağmen bu işlemleri yürütmüş olması.

GVA Capital’in ayrıca, OFAC tarafından yürütülen soruşturma kapsamında gönderilen resmi celbe yanıt vermemesi, cezanın bu denli yüksek belirlenmesinde etkili oldu.

OFAC Değerlendirmesi

Yetkililer, GVA Capital’in davranışını “kötü niyetli ve ağır ihlal” olarak nitelendirirken, şirketin bu süreci kendi rızasıyla ve gönüllü bir şekilde açıklamamış olmasını da cezayı artırıcı faktör olarak değerlendirdi.

Bu karar, ABD makamlarının yaptırım kurallarına uymayan finansal aktörlere karşı hoşgörüsüz bir yaklaşım sergilemeye devam edeceğinin açık bir göstergesi olarak yorumlandı.

OFAC SDN Listesine Yeni Eklemeler

Aynı gün OFAC, terörle mücadele çerçevesinde Özel Olarak Belirlenmiş Kişiler ve Kuruluşlar Listesi’ni (SDN Listesi) de güncelledi.

Yeni Eklenen Şahıs:

  • Adı: Nasr Mohsen Ali Huthele

  • Lakabı: Al-Shammari, Nasr

  • Uyruğu: Irak

  • Bağlantısı: İran destekli Şii milis örgütü Harakat al-Nujaba

  • Yaptırım Nedeni: Küresel terör faaliyetleri (EO 13224 & 13886 kapsamında SDGT statüsü)

Yeni Eklenen Kuruluş:

  • Adı: Kata’ib al-İmam Ali

  • Alternatif Adlar:

    • İmam Ali Tugayları

    • Kataib Ruh Allah Issa Ibn Miriyam

  • Kuruluş Yılı: 2014

  • Konumu: Irak & Suriye

  • Yaptırım Nedeni: Terörizmle bağlantılı faaliyetler (SDGT)

Ne Anlama Geliyor?

Bu gelişmeler, özellikle yatırım ve finans sektöründe faaliyet gösteren uluslararası kuruluşlar için net bir uyarı niteliği taşıyor. OFAC’ın bu kararı:

  • Yaptırım listesinde yer alan kişi ve kurumlarla bağlantılı her tür finansal faaliyetin ağır sonuçları olacağını,

  • Şirketlerin yalnızca yaptırım uygulanan varlıklarla değil, uyum süreçleriyle ilgili yükümlülüklere de dikkat etmeleri gerektiğini,

  • Ve en önemlisi, ihlal sürecinde iş birliği yapılmamasının ceza miktarını katlayabileceğini göstermektedir.

Finans sektöründe faaliyet gösteren şirketler için yaptırım uyumu, artık yalnızca bir hukuk meselesi değil; aynı zamanda kurumsal itibarı ve geleceği doğrudan etkileyen stratejik bir sorumluluk haline gelmiştir.

GVA Capital örneği, bu sorumluluğun ihmal edilmesi durumunda yıkıcı sonuçların kaçınılmaz olduğunu göstermektedir.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

QNB Türkiye’den Dış Ticarette Yeni Dönem: QNB Global Trade Markası Hayata Geçti

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dış ticaret müşterilerine yönelik ürün ve hizmetlerini her zaman önde tutan QNB Türkiye, sektöre özel çözümler sunmak amacıyla QNB Global Trade markasını duyurdu. Dış ticaret firmalarına finansal destekten danışmanlığa, dijital çözümlerden eğitimlere kadar geniş bir hizmet yelpazesi sunan QNB Global Trade, Türkiye’nin dış ticaret potansiyelini artırmayı ve firmaların küresel pazarlarda daha etkin olmalarını sağlamayı hedefliyor.

QNB Türkiye OBİ ve Ticari Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Engin TURHAN:

Küresel ticarette yol haritası için yeni rehberiniz: QNB Global Trade Dış Ticaret Bülteni

Değerli İş Ortaklarımız,

QNB Türkiye olarak sizlerle, dış ticaretin küresel dinamiklerini yakından takip eden, güncel gelişmeleri yorumlayan ve stratejik yol haritanıza katkı sunmayı amaçlayan yeni bir iletişim kanalında buluşmanın memnuniyetini yaşıyoruz.

QNB Global Trade Bülteni aracılığıyla, dış ticaret alanındaki bilgi ve deneyimimize ek olarak; güncel ekonomik gelişmelerden sektörel analizlere, büyüme fırsatlarından düzenleyici çerçevelere kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan içerikleri her ay e-posta ile sizlere ulaştıracağız. Turkishtime iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz bu platformun, küresel ticarette yol haritası oluşturma sürecinde sizlere rehberlik edeceğine inanıyoruz.

Bu ilk sayıda yeni markamız olan QNB Global Trade’i de sizlerle tanıştırmak istiyoruz. QNB Global Trade; dış ticaret yapan firmalara özel finansman modellerinden danışmanlık hizmetlerine, dijital çözümlerden eğitim desteğine kadar birçok alanda uçtan uca hizmet sunmak amacıyla kurgulandı. Hedefimiz, ülkemizin ihracat kapasitesini artırırken firmalarımızın küresel pazarlarda daha rekabetçi ve sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasına destek olmaktır.

Ülkemiz, Avrupa’ya olan coğrafi yakınlığı, güçlü insan kaynağı ve lojistik kabiliyetiyle küresel ölçekte rekabetçi bir üretim üstü olma potansiyelini her geçen gün daha da pekiştirmektedir. Diğer yandan,  korumacılık politikalarının güç kazandığı, küresel ticaret ve ekonominin yeniden şekillendiği bu dönemde; markalaşmanın, rekabetin temel belirleyicisi olduğunu görüyoruz. Artık sadece üretmek değil; sürdürülebilir olmak ve değer yaratan hikâyelerle uluslararası ticarette farklılaşmak her zamankinden daha kritik. Adaptasyon kabiliyeti yüksek, lojistik avantajlarını etkin kullanan ve stratejik olarak markalaşma yolunda ilerleyen firmaların uzun vadede kazançlı çıkacağına inanıyoruz. Bu doğrultuda QNB Global Trade olarak amacımız, finansal hizmetlerin ötesine geçerek; bilgiye dayalı danışmanlık ve sektörel yönlendirmelerle bu alanda sizlerin çözüm ortağı olmak.

İçinde bulunduğumuz dönemi bir dönüşüm süreci olarak değerlendiriyor; dış dünyadaki gelişmeler kadar iç dinamiklere de odaklanarak, birlikte hareket etmenin kıymetli olduğuna inanıyoruz.

Her ay sizlerle buluşacak olan bu bültenin, dış ticaret yolculuğunuzda size değer katacağına inanıyor; yeni dönemde birlikte büyümeyi diliyoruz.

Yolculuğumuzun bu ilk adımında bizimle olduğunuz için teşekkür ederiz.

Saygılarımla,

İhracat Finansmanında Yenilikçi Destekler

QNB Global Trade, dış ticaret yapan firmaların ihtiyaçlarına özel geliştirilmiş çözümleriyle sektöre yeni bir bakış açısı kazandırıyor. QNB Global Trade’in finansman çözümleri içinde yer alan yeni döviz kredisi “İhracatınla Öde” ile ihracat geliri olan firmalara ithalat ödemelerinde kullanacakları finansman desteği sunuyor. 12 ay vadeli kullandırılan kredi ile, firmalar hesabına gelen ihracat bedelleri ile geri ödeme yaparak avantajlı fiyatlarla finansman yüklerini hafifletebilirler.

QNB, bankacılık ve finans sektörünün yeşil ekonomiye geçişteki sorumluluğunun bilinciyle, reel sektörün ihtiyaç duyduğu yurt dışı finansman kaynaklarını temin ederek sürdürülebilir iş modellerine geçişlerin hızlandırılmasına katkı sağlıyor. Bu doğrultuda, İhracatçı firmalar için önem taşıyan Yeşil Mutabakat ve Sınırda Karbon Düzenlemesi’ ne paralel olarak “Yeşili Arttıkça Faizi Düşen Kredi” ile şirketlerin karbon ayak izlerinin azaltılması amacıyla yapılacak yatırımlara finansman ve rehberlik desteği sağlanıyor.

Kadınların iş gücüne katılımını ve ekonomik olarak güçlenmelerini destekleyen, toplumsal cinsiyet dengesini iyileştirmek için çalışan QNB, kadın girişimciler için sunulan Türk Eximbank kaynaklı Kadın Girişimci İhracat Destek kredileriyle, kadın girişimci ihracatçılar global pazarlarda rekabet avantajı kazandırmayı hedefliyor.

Döviz İşlemlerinde Avantajlı Çözümler

İhracat yapan firmaların kur dalgalanmalarına karşı risklerini minimize etmeleri ve küresel pazarlarda daha rekabetçi hale gelmeleri için dış ticaret müşterilerine özel tanımlanan QNB Global Trade Digit – Dijital Hazine ile döviz alım-satım işlemlerinde avantaj sunuyor. Ayrıca, küresel finans gücünü Türkiye’deki müşterilerine yansıtarak hızlı, güvenli ve maliyet avantajlı uluslararası para transferi hizmetleriyle finansal sınırları ortadan kaldırıyor, dış ticaret işlemlerini daha verimli hale getiriyor. Geniş global ağı sayesinde QNB Global Trade müşterileri, dünyanın dört bir yanına daha hızlı ve uygun maliyetli para transferi yapıyor.

Ayrıcalıklı Hizmetler ve Danışmanlık

QNB’nin dış ticaret alanında özel eğitimler almış uzman çalışanlarının yer aldığı Özelleşmiş Dış Ticaret  Şubeleri ile dış ticaret süreçlerinde hız, kolaylık ve güvenilirlik arayan müşterilerine verdiği hizmeti bir adım öteye taşıyor. Deneyimli şubelerde firmaların finansal çözümlerden mevzuat konularına kadar her alanda destek alması sağlanıyor. Ayrıca, QNB Türkiye müşterisi olsun ya da olmasın arayan herkesin dış ticaretle ilgili sorularına ücretsiz danışmanlık hizmeti veren Adım Adım İhracat Danışma Hattı ile tüm firmalara aşağıdaki konularda profesyonel destek sağlıyor. Oluşturulan dijital kütüphane ile dış ticaret hakkında sıkça sorulan sorulara YouTube videoları ile yanıt veriyor.

  • İhracat finansman çözümleri ve uygun kredi seçenekleri
  • Dış ticaret mevzuatı ve gümrük işlemleri hakkında bilgilendirme
  • Döviz işlemleri ve ödeme yöntemleri
  • Eximbank destekleri ve teşvik programları hakkında rehberlik
  • Bankanın sunduğu özel hizmetler hakkında rehberlik
  • Çözüm ortaklarından alınabilecek hizmetler hakkında yönlendirmeler

Dijital Bankacılıkla Kolay ve Hızlı İşlemler

QNB’nin dijitalleşme sürecinde yaptığı geliştirmeler ile ithalat akreditifi Dijital Köprü İnternet Bankacılığı üzerinden kolayca oluşturulabiliyor. QNB müşterileri taslak akreditif metnini sistemde tanımlı şablonları kullanarak oluşturma ve internet bankacılığından direkt bankaya gönderebilmeleri sayesinde zaman ve iş gücünden tasarruf sağlıyor.

QNB Global Trade’in sunduğu destekler sayesinde birçok ihracatçı firma yeni pazarlara açılırken, Türkiye’nin ihracat hacmi de artış gösteriyor. Banka, ihracatın desteklenmesi yoluyla cari açığın azaltılmasına ve dış ticaret dengesinin iyileştirilmesine katkıda bulunmayı sürdürüyor.

Önümüzdeki dönemde de Türkiye ekonomisinin büyüme hedeflerine paralel olarak ihracatçı firmaları desteklemeye devam edeceğini belirten QNB, küresel pazarlardaki Türk firmalarının rekabet gücünü artırmak için yeni finansal çözümler geliştirmeye devam edeceğini açıkladı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Bankaların Takipteki Alacakları Artıyor: Yüksek Faiz Can Yakmaya Devam Ediyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankalar için en büyük risklerden biri olan kredi riski, giderek daha da görünür hale geliyor. 2024 Mart sonundan 2025 Mart sonuna kadar olan bir yıllık dönemde, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bankaların takipteki alacak miktarı 153 milyar TL, yani yaklaşık 4,5 milyar dolar arttı.

Bu artış, yalnızca rakamsal değil; Türkiye ekonomisi açısından oldukça sistemsal riskler içeren bir gelişmeyi de işaret ediyor.

📊 Takipteki Alacak Ne Anlama Geliyor?

Bankalar, müşterilerinin geri ödemediği kredileri belirli bir süre sonra “takipteki alacaklar” hesabına geçirir. Bu hesaplar için bankalar karşılık ayırmak, yani olası zararları bilançolarına yansıtmak zorundadır. Bu süreçte:

  • Yasal takip işlemleri başlatılır.

  • Bankanın risk profili bozulur.

  • Sermaye yeterlilik oranı, likidite oranı, öz kaynak ve aktif kârlılığı gibi temel finansal rasyolar olumsuz etkilenir.

Bu olumsuz gelişmeler, bankaların yeni kredi verme kapasitesini düşürmekte, böylece reel sektöre aktarılacak finansman kaynakları daralmaktadır.

📉 Ekonomiye Etkisi: Yatırım ve Tüketimde Sert Fren

Bankaların kredi verme iştahının azalması, doğrudan yatırım, üretim ve tüketim dinamiklerini yavaşlatmaktadır. Nakit akışı bozulan şirketler yeni yatırım yapamaz, tüketici finansmana ulaşamayınca harcamalarını kısmak zorunda kalır.

📌 KOBİ’ler Alarm Veriyor, Hanehalkı Borçluluğu Artıyor

BDDK verileri analiz edildiğinde:

  • KOBİ’lerde takipteki kredi miktarı son 1 yılda iki katına çıkmış durumda.

  • Hanehalkı tarafında ise tüketici kredileri ve kredi kartı borçlarında takipteki alacak miktarı 3 katına yükseldi.

Bu veriler, hem üretici hem de tüketici tarafında ciddi bir ödeme krizi yaşandığını gösteriyor.

🧟‍♂️ Zombi Şirketler Tehlikesi

Özellikle katma değer üretmeyen, borçla ayakta duran ve sadece finansal sistemin desteğiyle varlığını sürdüren “zombi” şirketler, potansiyel bir finansal kriz tetikleyicisi olarak öne çıkıyor. Bu şirketler, ne istihdam yaratıyor ne de ekonomiye gerçek katkı sağlıyor.

Henüz patlak vermemiş olsa da, bu şirketlerin çöküşü halinde bankacılık sisteminde yeni bir dalga sorunlu alacak artışı yaşanabilir.

Bu resim için alternatif metin açıklaması yok

🔚 Sonuç: Kısır Döngüye Gidiyoruz

Yüksek faiz ortamı, bankacılık sisteminin dengesini bozarken, reel sektörü ve hane halkını ödeme zorluğuna sürüklüyor. Takipteki alacakların bu hızla artmaya devam etmesi durumunda, kredi daralması daha da derinleşebilir ve ekonomik küçülme riski artar.

Ekonomideki bu kısır döngüyü kırmak için:

  • Faiz politikalarının öngörülebilir hale getirilmesi,

  • Kredi desteklerinin hedefli ve üretime dayalı hale getirilmesi,

  • Zombi firmaların tespit edilerek sistemden ayrıştırılması gereklidir.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.