Connect with us

BANKA HABERLERİ

DÜNYA’DA VE TÜRKİYE’DE TAHVİL PİYASALARININ EMEKLİLİK FONLARINA OLUMSUZ ETKİSİ

Yayınlanma:

|

Dünyadaki Enflasyonun artması, Merkez Bankalarının hızla faiz arttırma sürecine girmeleri, uzun vadeli tahvil piyasalarında yıkıcı etkiler yapmaya başladı. Menkul kıymetlerde bir kural vardır: “menkul kıymetin vadesinden önce ikincil piyasalarda satılmak istenmesi halinde piyasa faizlerinin artması; tahvillerin  değerini düşürürken,  faizlerinin düşmesi tahvillerin değerini arttırmaktadır”. Dünyada ve ülkemizde faizler düşerken bu tahvillerin anaparaları büyük değerler kazanmıştır. Ancak şimdi de tersi yaşanmaktadır.

Enflasyonla mücadele kapsamında Merkez Bankalarının faiz arttırması piyasa faizlerini yükseltirken, tahvillerin değerlerinde de büyük düşüşlere sebep olmaktadır. Dünyadaki en büyük piyasa konumda olan tahvil piyasası, yaklaşık 100 trilyon USD civarındadır. Bu piyasaların Türev piyasalarını da düşündüğümüzde 5-10 katı büyüklüğünde bir hacme sahiptir.  Genellikle bu tahviller güvenilir bulunduğundan Emeklilik Fonlarınınca satın alınırlar. Son dönemde artan faizler bu piyasalarda  devasa hacimli emeklilik fonlarında büyük kayıplara yol açmakta ve konu küresel bir soruna dönüşmektedir.

Bu hafta içinde İngiltere’de 30 yıllık tahvil faizlerinin  % 5’e yükselmesi Emeklilik Fonlarında büyük değer kayıplarına neden olmuş, bunun üzerine İngiliz Merkez Bankası BOE, geçici varlık alım programı açıklaması üzerine bu Tahvillerin faizi %4’e düşmüş ve sonrası yeniden %4.8’e yükselmiştir. Aynı şekilde Amerika’da uzun vadeli tahvil faizlerindeki artışlar, emeklilik fonlarında büyük değer kayıplarına yol açmakta ve bunun devamında da sadece emeklilik fonları değil elinde uzun vadeli tahvil tutan tüm bankalar ve finans sektörü zincirleme büyük bir kaosa doğru yol almaktadır. Bu noktada dünyadaki merkez bankaları bu kağıtları elinde tutan kurumların pozisyonlarını kapatmaları için faiz artışlarında yavaş hareket etmektedirler.

Ülkemizde uzun vadeli tahvil piyasası hacim olarak geçmiş yıllara göre göreceli azalmış olup genellikle bu kağıtlar yurtiçi bankalar ve emeklilik fonlarının elinde bulunmaktadır. TÜFE ve ÜFE ortalaması %117,5  olan  enflasyona karşı Türk TL/Tahvilleri % 13-14 civarında getirisi olduğundan yerli ve yabancı yatırımcı tarafından rağbet görmemektedir.

Ağustos 2022 itibari ile kamunun 2.606,2 milyar  TL İç Borç Stokunun elinde bulunduranlara göre dağılımı aşağıdaki gibidir.


Tabloda görüleceği üzere; İç Borç Stokunu teşkil eden uzun vadeli Devlet Tahvillerin büyük bir kısmı Bankacılık  sektörünün elindedir.  Son zamanlarda yapılan düzenlemelerle bankalar bu tahvilleri aktifinde tutmak zorunda bırakılmışlardır. Emeklilik  Fonlarının içeriğinde de özellikle de devlet katkısını oluşturan fonlar da büyük miktarda faize duyarlı İç Borç Senetleri( Tahvil ve Kira Sertifikaları) yer almaktadır.

Bireysel Emeklilik Sisteminde, katılımcının ödediği tutarın %30 oranında da Devlet Katkısı verilmektedir. Bu devlet katkısı iki tür fonda değerlendirilmektedir bu fonlar katılım katkı fonu (faizsiz) ve katkı fonu(faizli) olarak adlandırılmakta olup hazine tarafından ihraç edilen devlet tahvillerinde (faizli) veya Gelir Ortaklığı Senetleri ve  Kira Sertifikalarında (faizsiz ) değerlendirilmektedir.

Emeklilik planları faiz hassasiyeti olan katılımcılar için başlangıçta faizli ve faizsiz olarak ayrılmaktadır.  Eğer katılımcı olarak kendi payınızdaki fonlarda faizli ürünleri tercih etmişsiniz, devlet katkısını da faizli olan KATKI payını tercih etmek durumundasınız. Eğer katılımcı kendi  payında faizsiz ürünleri tercih etmişse, bu kez de KATILIM KATKI payında faizsiz ürünleri tercih etmek durumundasınız. Katılımcı kendi payını faizli, devlet katkısını faizsiz veya kendi payını faizsiz devlet katkısını faizli tercih edememektedir. Bunun ne önemi var derseniz özellikle ülkemizde yüksek enflasyon karşısında kamu baskısı ile düşük tutulan piyasa ve Tahvil faizlerinin yükselmesi halinde Uzun Vadeli Tahvilleri bulunduran tüm fonlar gibi faizli KATKI  payının fonları büyük kayıplarla karşılaşacaktır.

Devletin yapmış olduğu %30 katkının kendi borçlanma araçlarında değerlendirilmesi zorunluluğu kanaatimce doğru değildir. Devlet katkısının devletin kendi çıkardığı borçlanma araçlarında değerlendirmesi durumunda zaman içinde olabilecek  faiz artışlarında bu fonlar büyük değer kayıpları ile karşılaşabilecek ve bu durumda da  devlet katkısının çok bir anlamı kalmayacaktır. Katılımcının kendi payını istediği fonda değerlendirmesi gibi dilerse devlet katkısını da  diğer fonlar gibi  değerlendirilmesi imkanının da katılımcıya sunulabilmesi mümkün olmalıdır.  Oysaki devlet katılımcıya; benim katkımı benim çıkardığım kağıtlarla ben size borçlanacağım, bu devlet katkısı fonları için de “ya hep faiz ya hiç faiz olmalı” demektedir. Umarız ülkemizde faizler artmaz ve faizli fonları tercih eden BES katılımcıları fon değerlerinde büyük kayıplarla karşılaşmaz. Yoksa ülkemizde tasarrufların artırılması adına insanımızın yediğinden içtiğinden biriktirdiği kaynakların büyük bir kısmı yeni ekonomik heterodoks deneyin kurbanı olacaktır.

Murat ŞENOL – Ekonomist

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

BANKA KİRALIK KASA ÜCRETLERİ 20 BİN LİRAYI GEÇTİ

Yayınlanma:

|

Son yıllarda banaklardaki kiralık kasalara olan talep patlamasını bankalar fırsata çevirdi. Kiralık kasalar Bankalar için ciddi ücret ve komisyon geliri sağlarken  alınan depozitoları bazı bankaların vadesizde blokeli tutması ise müşterilerin tepki ve şikaytelerine neden oluyor.

TCMB ve BDDK’nın bu alanda düzenleme, denetleme yapmaması bankaların elini serbest bırakırken çoğu bankada boş kiralık kasaların kalmaması da kira ücretlerin fahiş düzeye ulaşmasına neden oldu.

Bazı bankalar yıllık ücretleri 20 bin Lirayı geçerken; müşterilerin rabet ettiği küçük kasa kiraları dahi 2-9 bin TL arasında değiştiği görüldü. Bankalar arasındaki kira ücret farkını açılmasında TCMB’nin bu alanda düzenleme yapmaması neden oldu. İŞBANK ve YAPI KREDİ Bankaları kiralık kasa ücretlerinde en fazla tarife ile ön plana çıkmış durumda. Kamu ile Katılım Bankaları özel bankalara göre daha makul kira ücret talep ettiği görüldü.

Kiralamadan önce mutlaka araştırın, pazarlık yapın

Bankalar arasında kiralık kasa ücret farkının fazla olması müşterileri banka banka dolaşıp fiyat almaya yönlendirirken, özellikle İstanbul gibi metropollerde bankalardaki boş kiralık kasa olmaması da vatandaşı çaresiz bankaların insiyatifine bırakmış durumda. Diğer taraftan özellikle banka ürünlerini kullandığınız banka ile kira ücretlerinde pazarlık yapılması faydalı olacaktır. Zira bazı bankalar müşterilerini kaybetmemek için ücretlerde indirim veya hiç almama yöntemini veya depozito almama yönünde ayrıcalıklar uygulayabiliyor. Depozitonun döviz veya vadeli hesapta tutulması ileriye yönelik maddi kaybı da önlerken, bazı bankaların depozitoyu vadesizde TL olarak tutması müşterilerin tepkisine neden oluyor.

Anahtar kaybolur is ene oluyor?

Kiralık kasalar biri bankada biri de müşteride olmak üzere çift anahtar ile açılabiliyor. Kasa anahtarı müşteri kaybetmesi halinde, çilingir ve kilit değişim için depozito almayı tercih ediyor. Diğer taraftankiralık kasa sahibinin vefat etmesi halinde noter huzurnda mirasciların gözetiminde kasalar açılarak çıkan varlıklar tutanağa geçirilip, mahkeme kararı ile hak sahiplerine veriliyor.

Kiralık Kasalar niçin tercih ediliyor

Son yıllada Dolarizasyon ve Piyasalardaki Güvenin kaybolması Kiralık Kasalara olan talebi artırırken; kiralık kasalarda ciddi döviz ve Altın biriktiğini tahmin temek zor değil. Zira, son yıllarda yaşanan su baskınlarından olumsuz etkilenen banka kasalarının noter huzurunda açılmasında kasalardan döviz ve altın çıktığı tespit edilmişti. Diğer taraftan, son yıllarda Ukrayna, Rusya savaşı ile gelen yabancı vatandaşlar yanında gurbetçi olarak yurt dışında çalışan Türk Vatandaşlarının da kiralık kasalara olan talep arttığı gözlemlendi.

Dikkat Sigorta kapsamında değil 

Özellike döviz ve altın gibi varlıklar kiralık kasalara konurken bu kasaların hısrızlık, yangın gibi olumsuzlukta banka sigorta kapsamında olmadığı bilinmesi gerekiyor. Son Kahramanmaraş merkezli depremde çoğu bankanın kiralık kasaları hasar görülürken bazı kasalara ulaşılamamış vatandaş maddi kayıplar yaşanmıştı.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Yapı Kredi’den 500 milyon dolarlık borçlanma

Yapı Kredi CEO’su Gökhan Erün, “Bankamıza ait işlemlerinin yüksek ilgi görmesi hem ülkemize hem de bankamıza duyulan güveni bir kez daha ortaya koyuyor.” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yapı Kredi 500 milyon dolarlık ilave ana sermayeye dahil edilebilir borçlanma aracı ihracını tamamladı. İhraçta nihai getiri yüzde 9,75 olarak gerçekleşti.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, Yapı Kredi’nin başarıyla tamamladığı işleme, yurt dışı yatırımcılardan iki katından fazla talep geldi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Yapı Kredi Üst Yöneticisi (CEO) Gökhan Erün, güçlü sermaye yapılarını koruyarak, geleceğe sağlam adımlarla ilerlediklerini belirterek, ‘2024 yılının ilk ayında sağlıklı bilanço yapımızı daha da iyileştirmek adına Yapı Kredi olarak, 650 milyon dolarlık sermaye benzeri tahvil ihracını başarıyla gerçekleştirmenin gururunu yaşamıştık. Son olarak 500 milyon dolarlık ilave ana sermayeye dahil edilebilir borçlanma aracı ihracımıza gelen iki katından fazla talep ile aynı gururu bir kez daha yaşadık.’ ifadelerini kullandı.

2023 yılının üçüncü çeyreğinin sonundan itibaren uluslararası piyasalardan sağladıkları kaynağın yaklaşık 2 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken Erün, ‘Uluslararası piyasalarda, bankamıza ait işlemlerinin yüksek ilgi görmesi hem ülkemize hem de bankamıza duyulan güveni bir kez daha ortaya koyuyor. Önümüzdeki dönemde de sürdürülebilir ve sağlıklı büyüme stratejimiz doğrultusunda tüm paydaşlarımız için fark yaratarak bir adım önde olmayı sürdüreceğiz.’ değerlendirmesinde bulundu.

Yapı Kredi’nin ilave ana sermayeye dahil edilebilir borçlanma aracı ihraç edilmesi işleminde Abu Dhabi Commercial Bank, Bank of America, Citibank, Emirates NBD, Morgan Stanley ve Standard Chartered görev aldı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Yatırım Tavsiyesi: Çikolata alın

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • TCMB’nin geçen haftalarda dezenflasyon sürecini tesis etmek adına atmış olduğu güçlü adımlar ya da tabir caizse el freni çekmesi sonrasında döviz piyasasında türbülans iyice azalsa da, ilacın yan etkisi bu sefer de hisse senetlerini vurdu. TL referans faiz oranının %52,42 seviyesine yükselmesi dahası %60 seviyesini aşan kredi faizleri, şirket performanslarını negatif etkilemeye başladı.
  • Yüksek faizin kredi piyasasını soğutmaya başladığını, krediye ulaşımın da zorlaştığını (miktarsal sıkılaştırma) tüketicinin kredi olmadan talebi yavaşlattığını, şirketlerin yüksek kredi faizleri karşısında beklemeye geçerek yatırımı da yavaşlaması / ertelemesi, elbette borsa için iyi bir haber teşkil etmiyor. TCMB’nin agresif adımlarının Türkiye’ye mesafeli bakan yabancı yatırımcının ‘soğukluğunu’ kıracağını ve Türkiye’ye geri geleceklerini fiyatlayan Borsa İstanbul’un lokomotif endeksi bankacılık sektörü bile dün olumsuz havadan negatif etkilenerek günü %2,60 düşüşle tamamladı (geçen haftayı %12,87 yükselişle güçlü bir şekilde tamamlamıştı). Genele yayılan satışların gölgesinde ana endes de %2,5 düşerken, CDS risk primi 318 baz puan ile yatay bir seyir izledi. USDTRY kuru ise kamu kontrolünde bebek adımları ile yükselişine devam ederken 32,20 seviyesine geldi.
  • Haber akışında, Hazine ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) arasında deprem bölgesine 500 milyon euro finansman desteği sağlanmasına ilişkin mutabakat zaptı imzalanırken, Türk Eximbank, Japon İhracat ve Yatırım Sigorta Kuruluşunun (NEXI) %100 oranında sigortası ve T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığının garantisi altında bir bankalar konsorsiyumundan 140 milyon Euro tutarındaki 10 yıl vadeli kredi anlaşması imzaladı. Kredi kanallarının uygulanan ortodox para politikaları ve yüzünü Batıya dönen Türkiye sonrasında kademeli bir şekilde açılacağını paylaşmıştık.
  • Yurtdışı cephede ise sakin havanın korunduğunu görüyoruz. Paskalya haftası olması ve Cuma ve Pazartesi günlerinin pek çok ülkede tatil olması nedeniyle haftanın genelinin de yavaş ilerleyeceğini belirtmiştik. Dün fiyat boyları kısalırken, piyasalar ABD’de Cuma günü FED’in enflasyon göstergesi olarak kabul ettiği kişisel tüketim harcamaları (PCE) endeksi bekliyorlar. PCE verisinin Şubat ayında %0,3 yükseleceği, yıllık bazda ise %2,8 seviyesinde sabit kalacağı öngörülüyor. Bu oranların üzerinde bir artış görülmesi durumunda, Haziran ayında yönelik beklenen faiz indiriminin de zarar görebileceğini düşünüyoruz. FED Başkanı Powell’ın geçen hafta ümitleri yeşerten açıklamaları ardından vadeli işlemler Haziran’da %60 olasılıkla faiz indirimine gidileceğini fiyatlıyorlar.
  • Bültenimizi pek de sıkıcı olmadan ya da gündemin sakin olması nedeniyle aynı şeyleri tekrar etmeden biraz da son günlerin popüler konusu kakao fiyatlarına bakmak istiyoruz. Dün kakaonun ton fiyatı 10bin doları aşarak rekorunu daha da geliştirdi. Yükselişin arka planında olumsuz hava koşullarının ve regülasyonların etkili olduğu görüyoruz. Seneyi 4bin dolar civarından karşılayan kakaonun %130 artış kaydetmesi sonrasında çikolata fiyatlarının artacağına kesin gözüyle bakıyoruz. Hazır emtialardan söz etmişken, DXY ve ABD 10 yıllık tahvil faizinin sakin bir seyir izlemesine paralel, altın ve bitcoin defans hattını güçlü tutarak sırası 2,175 ve 70bin dolar seviyelerinde işlem görmeye devam ettiklerini not edelim. Teknik bir bakış açısı ile altında 2,550 dolar hedefimizi korurken, Bitcoin’in cephesinde ise riskleri yukarı yönlü görmeye devam ediyoruz.
  • ABD’nin doğusundaki Maryland eyaletine bağlı Baltimore kentinde bulunan yaklaşık 2,5km uzunluğundaki Francis Scott Key Köprüsü, büyük bir geminin çarpması sonucu çöktü ve köprü üzerindeki araçlar suya düştü. Baltimore köprüsünde meydana gelen kaza sonucu ABD ticaret performansının olumsuz etkileme ihtimali göz ardı edilmemelidir.
  • Yeni gün başlangıcında, Asya genelinde borsaların Paskalya tatili nedeniyle erken bitecek olan haftada yön bulmakta zorlandıklarını görüyoruz. Japonya borsası, YEN’in dolar karşısında 151,80 seviyesine yaklaşması ve Japonya Merkez Bankası’nı (BOJ) piyasaya müdahale edebileceği endişesine rağmen ihracat performansının artacağı beklentisi ile yükselirken, Şangay borsası ise geriledi. BOJ, en son Ekim 2022’de yen dolar karşısında 151,94 seviyesini gördüğünde piyasaya müdahale etmişti. İsveç Merkez Bankası (Riksbank) para politikası kararını günün ilerleyen saatlerinde açıklayacak. Beklenti, merkez bankasının politika faizini sabit tutacağı yönünde ancak piyasalar Haziran ayında faiz indirimine gidileceğine dair ipucu verilmesini bekliyor.

>Kakao

Dünyanın başlıca kakao üreticileri olan Gana ve Fildişi Sahili’ndeki büyük kakao işleme tesisleri, fiyatı hızla artan kakao çekirdeklerini satın alamadıkları için kakao işlemeyi azaltmak ya da durdurmak zorunda kaldı. Bu durum, dünya genelindeki çikolata fiyatlarının daha fazla yükseleceği anlamına geliyor.

1711518483da78b605f7a756fdd2b6419103768d9d_1_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.