Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Finansal türbülansın TCMB’ye iki günlük maliyeti $6 milyar!

Yayınlanma:

|

Geçen hafta Japonya Merkez Bankasından (BoJ) istikrarlı faiz artırım beklentileri ve FED’in agresif faiz indirimlerine yönelik bahisler nedeniyle altüst olan piyasalar, haftanın ikinci gününden itibaren adet yara sarmaya devam ettiklerini görüyoruz. Dün sabah erken saatlerde, BoJ’un piyasaların mevcut seyrine paralel faiz oranlarında artırıma gidilemez yönünde ‘sözlü’ müdahalesi ardından, hafta başı yaşanan likidasyon ya da oldukça sert türbülans sonrası Asya piyasaları yeşillere bürünürken, iyimserliğin Avrupa ve ABD seansına pek de taşınamadığını gördük. Her ne kadar küresel mali piyasalar türbülanstan çıkmayı başarsalar da, havanın temkinli olmasına paralel ABD borsaları kazanımlarını koruyamayarak geceyi %1 oranında düşüşle tamamladı.

Yeni gün başlangıcında, Asya borsalarında teknoloji hisseleri önderliğinde kararsız bir seyrin hâkim olduğunu görüyoruz. Dün 148 seviyesine kadar değer kaybeden JPY, bu sabah dolar başına 146 seviyelerine varan bir değer kazancı yaşarken, diğer geleneksel güvenli liman olan İsviçre Frangı (CHF) da talep gördü. Benzer bir şekilde, 10 yıllık ABD tahvil faizinin de dün %4 seviyesine dayanması ardında bu sabah yeniden %3,90 seviyesine gerilediğini görüyoruz. Takdir edeceğiniz üzere, düşük getirili para biriminin değer kazanması ve güvenli liman edası ile sığınılan 10 yıllık tahvillerin tekrar rağbet görmesi, risk iştahı açısından pek de iyi bir haber olarak okunmuyor.

Japonya’nın gösterge endeksi Nikkei225, sabah erken saatlerde %2,5 kadar düşüş kaydettikten sonra kayıplarını telafi ederken, çip sektöründeki hisseler, endeks üzerinde baskıyı oluşturmaya devam ediyor. Pazartesi günkü %12,4 oranında düşen akabinde gelen iki günlük toparlanmaya rağmen, Nikkei’nin hafta boyunca %2’den fazla düştüğü not edelim. Dün akşam ABD borsalarında yaşanan düşüş sonrası bu sabah ABD borsalarının vadeli işlemlerde ise yatay bir seyir görüyoruz.

Dün güne bir nebze de olsun kararsız bir seyir ile başlayan Türk mali piyasaları, günü iyimser bir şekilde tamamladı. Hafta başı 300 baz puan seviyesine temas eden 5 yıllık CDS risk priminin bu sabah 285 baz puan inerek toparlanma eğilimini teyit etti. BİST100 endeksi günü %1,5 oranında artışa tamamlarken, USDTRY kuru 33,60 seviyelerini test etmesi ardından hafifçe gerileyerek 33,50 seviyesinin altına indi. Küresel piyasaları yangın yerine döndüğü son günlerde, TCMB’nin analitik bilançosuna bakarsak, swap hariç net yabancı para pozisyonunun ciddi mânâda bozulduğunu görüyoruz. Şöyle ki, Pazartesi günü 2,3 milyar dolar azalan net pozisyon, Salı günü 3,8 milyar dolar daha bozulmuş. Küresel türbülansın TCMB’ye iki günlük olumsuz etkisi 6 milyar dolar olurken, swap ve kamu dövizleri hâriç net rezervler ise 20,6 milyar dolardan 14,6 milyar dolar seviyesine geriledi. TCMB’nin 1 Nisan tarihinden geçen son dört aylık dönemde yaklaşık 95 milyar dolar rezerv biriktirdiğini ve bu rezervleri de kuru dengede tutmak ya da aşırı oynaklığı sebebiyet vermeden enflasyon beklentilerini bozmama gayreti taşıdığını daha önce defalarca paylaşmıştık. Bunu normal görsek de, mütemadiyen döviz rezervlerine, gerek aşağı gerekse de yukarı yönlü kur hareketlerini yumuşatmak adına başvurulmasını da uzun vadede sürdürülebilir bir yapı olarak görmüyoruz.

Küresel mali piyasalarda yaşanan deprem ardından artçı şoklara ya da katmanların yerine oturmasına kadar geçecek zamanı anlayışla karşılamak gerekiyor. Haftanın ilk işlem gününe göre tansiyon ciddi mânâda azalsa da temkinli seyrin korunacağını düşünüyoruz. BoJ cephesinde gelen mevcut ortamda faizlerde artırılamaz yönünde sözlü müdahale ardından gözler artık 22-24 Ağustos tarihlerinde ABD’nin Jackson Hole kasabasında yapılacak ve küresel olarak tüm Merkez Bankalarının katıldığı toplantıya çevrilecek. Son 20 yılda, merkez bankacılar Kansas City FED’in Jackson Hole’da düzenlediği yıllık sempozyumu para politikasındaki değişiklikleri belirlemek ve bunları işaret etmek için kullanmaktadırlar. Nitekim, dönemin FED Başkanı Ben Bernanke, Jackson Hole’da, FED’in tartışmalı tahvil alımlarını savunduğu konuşması ardından verilen ‘sinyal’ dünya piyasalarında büyük yankı uyandırmış, FED ise ertesi ay QE3’ü uygulamaya koymuştu. ABD ekonomisinin resesyona girme riskinin arttığı bu günlerde, Jackson Hole toplantısından çıkacak ‘mesaj’ büyük bir önemle takip edilecektir.

Bir önceki gün ABD ham petrol stoklarındaki beklenenden büyük düşüşü gösteren verilerin ardından Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı vadeli işlemlerde 78,50 dolar seviyesine kadar yükseldi (pazartesi günü 75 dolara kadar gerilemişti). Öte yandan, artan jeopolitik risklerin ham petrol fiyatları üzerinde belirleyici olması beklenirken, asıl hareketin doğalgaz cephesinde yaşandığını not edelim. Ukrayna birliklerinin önemli bir doğalgaz noktasını ele geçirdiği haberi ile 1 ay vadeli TTF doğalgaz fiyatı 38,50 Euro/MWh ile bu yılın en yüksek seviyesini test etti. Altın ve gümüş cephesinde önemli bir değişiklik yaşanmazken, bitcoin ise 57bin dolar seviyesine toparlandı.

Bugün gözler TCMB’nin yılın üçüncü Enflasyon Raporu’na çevrilecek. Enflasyon görünümü ve tahminleri ve olası revizyonlar büyük bir merakla takip edilecek. Hatırlatma yapmak gerekirse, önceki raporda 2024 sonu için medyan tahmin %38 olarak açıklanmıştı. Her Perşembe olduğu üzere, ABD’den gelecek haftalık işsizlik başvuruları verileri, Cuma günü gelen zayıf aylık istihdam verilerinin ardından ABD ekonomisinin yavaşlama endişelerine ışık tutacağını düşünüyoruz.

TCMB’nin Net Döviz Pozisyonunda yaşanan değişim

172309353629b595ef1c235c688b76e38cbd8aa02f_1_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

SON BAHAR GELİYOR YAPISAL REFORM SÜRECİNE GİRİLİRSE 2025 YILI İYİ GEÇEBİLİR..

Yayınlanma:

|

Yazan:

Eylül ayında ECB (Avrupa Merkez Bankası) ve FED (Amerika Merkez Bankası) faiz indirecek.

Yani yılın son çeyreğinden itibaren küresel piyasalarda risk algısı azalmaya başlacak. muhtemelen 2025 ilk çeyrekte küresel faiz oranları %’ lere kadar inecek, Türkiye’nin CDS’ i 300 baz puan olsa reel sektör ve hazine döviz bazında % 5-5,5’lar ile borçlanabilecek ve yüksek TL faizi karşısında nefes almaya başlayacak.

TL faizi Kasım- Aralık’ tan sonra kademeli düşse bile yabancı yatırımcı için hala cezbedici olacak, hele bir de yapısal reformlar yapılır, sıkı maliye politikası uygulanırsa sıcak paranın yanı sıra doğrudan yabancı yatırım da gelebilir, özetle şartlar stabilize olabilir.

Küresel ekonomik ve finansal konjonktürü iyi okumalı, bu son fırsatı kaçırmamalıyız.

Unutmayalım ki, fırsatları hazırlıklı olanlar yakalarlar..

Onur ÇELİK-CFO/SMM

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Gözler, FED’in faiz indirimine yön tayin edecek kritik istihdam raporunda

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kritik gün geldi ve çattı. ABD’de son iki günde açıklanan istihdama yönelik veriler ardından piyasalar bugün KKTC saati ile 15:30’da açıklanacak ve ekonominin gidişatı hakkında en sağlıklı bilgiyi verdiğine inanılan tarım dışı istihdam verisine kilitlenmiş durumda. Hafta içi açıklanan iş fırsatları (JOLTS) verisinin Temmuz ayında son 3,5 yılın en düşük seviyesine gerilemesi ardından dün açıklanan ADP özel sektör istihdamının da beklentinin oldukça altında kalması, işgücü piyasasının ivme kaybettiği yönünde işaretleri arttırırken, bugün açıklanacak verinin de önemini daha da artırdı.

FED Başkanı Powell’ın iş gücünde daha fazla zayıflamayı istemedikleri yönünde Jackson Hole toplantısında yaptığı kritik konuşma sonrası piyasalar 18 Eylül olağan FOMC toplantısına yönelik faiz indirimi beklentisine girereken, bu sabah itibariyle piyasalar -son dönemde zayıf gelen iş ilanları ve özel sektördeki düşük iş artışları sonrası- FED’in faiz oranında 50 baz puan indirme olasılığını %43’ye çıkardı.

Reuters anketine göre, bugün açıklanacak tarım dışı istihdam raporunda 165 bin yeni iş artışı ve işsizlik oranının %4,2’ye gerilemesi bekleniyor. Piyasa beklentisinin altında kalacak bir gerçekleşme, faiz indirim beklentilerinin montanını artırmak suretiyle dolar zayıflığını artırabileceğini düşünüyoruz. 50 baz puanlık bir indirimden ziyade, FED’in düzenli (25 baz puan) bir faiz indirim patikasına soyunma ihtimaline bizlerin daha çok şans tanıdığını hazır yeri gelmişken söylemiş olalım.

Kritik istihdam kararı öncesi piyasalar son günlerde olduğu üzere yön bulmakta dün de zorlandı. Altının ons fiyatı 2,470 – 2,530 dolar aralığında salınmaya devam ettiği haftanın son işlem gününe 2,520 dolar seviyesinin kıyısından başlarken, küçük kardeş gümüş ise henüz arzu ettiğimiz performansın uzağında 29 dolar seviyesine yakın işlem görmeye devam ediyor. Direnişin parası bitcoin aradığı itici kuvveti hâlen daha bulamazken, Brent cinsi ham petrol haftanın kaybedeni olarak (%11 düşüş) ön plana çıkıyor. Petrol fiyatlarındaki sert düşüş karşısında OPEC, üretim artışı kararını iptal etse de, petrolün ‘kafasını’ yukarı kaldıramadığını not edelim. FED’in faiz indirim sürecine soyunmasına geri sayım devam ederken, altının içinde bulunduğumuz dönemin ruhuna uygun olarak ışıldamaya devam edeceğini; daha da büyük resimde, zayıf dolar temasının korunacağını düşünmeye devam ediyoruz.

ABD ekonomisindeki faiz indirimlerinin boyutunu ve hızını belirleyecek kritik veri öncesinde ABD borsaları geceyi yine ufak ‘sıyrıklarla’ atlatırken, dolar, ABD istihdam verilerinin açıklanmasını bekleyen yatırımcılar nedeniyle zayıf seyrini korumaya devam ediyor. Geçen hafta uzun bir düşüş sürecinden sonra kâr alma ya da soluk alma ihtiyacı ile düşüş serüvenine ara veren doların piyasa kuru olan DXY, bu hafta yeniden değer kaybederek 101 seviyesine kadar geriledi. DXY’nin zemin kaybetmesi ile EURUSD paritesi yeniden 1,1120 seviyesine toparlanırken, kraliyet aslanı 1,32 seviyesine  dayandı. Japon Yeni, Kara Pazartesi dolar karşısında kaydettiği sert kazanımları bu hafta yeniden hatırlarken, büyük resimde 2024 yılın en değerli seviyesine geldiğini de not edelim. Yen’in değer kazanmasına paralel bu sabah Asya borsalarının da dar bir bantta hareket ettiğini görüyoruz. Gösterge endeks Tokyo borsası Nikkei225 haftayı %5,5 düşüşle tamamlamaya aday görünüyor. Güçlü Yen, carry trade olarak adlandırılan ucuz parayı borçlan yüksek getirili paralara yatırım yapma stratejisini baltalayarak risk iştahını da azaltıyor. Yen güçlendikçe, carry trade işlemlerinin kapanması piyasaların moralini bozuyor.

Türkiye cephesinde ise dün her Perşembe olduğu üzere TCMB ve BDDK’nın haftalık verilerini yakından takip ettik. Yurtiçi yerleşiklerin DTH artışı 30 Ağustos ile biten haftada parite etkisinden arındırılmamış seriye göre 1,3 milyar dolar azalmış. Böylelikle, yurtiçi yerleşik gerçek ve tüzel kişilerin DTH’ları 6 hafta sonra azalış kaydetti. Öte yandan, BDDK verisine göre, KKM cephesinde 1,6 milyar TL daha azalış yaşanırken, dolar cinsi anapara 47 milyar doların altına geriledi. KKM’den çıkış tam bir senedir kesintisiz bir şekilde devam ediyor. KKM’nin toplam mevduat havuzu içerisindeki payı %9’a yaklaşırken, TL mevduatın payı ise %52-%53 bandında salınmaya devam ediyor. TCMB’nin brüt döviz ve altın rezervleri 1 milyar dolar azalarak 149,4 milyar dolar düzeyine gerilerken, swap va kamu dövizleri hâriç net rezervler ise +8 milyar dolar seviyesine geriledi. Dün de belirttiğimiz üzere, zirve seviye 2 Ağustos tarihinde +21 milyar dolar seviyesi ile görülmüştü. Sn. Bakan Şimşek’in istifa dedikoduları, artan altın talebi ve beraberinde son 1 aydır oldukça volatil bir seyir izleyen küresel piyasalar TCMB’ye rezerv kaybettirdi.

Dün gözler uzun bir süredir takip edilen Orta Vadeli Program (OVP) çevrildi. Mevcut politikaların kararlılıkla sürdürüleceği yönünde mesaj ile enflasyonla mücadele kapsamında sıkı para politikasına ilave mali disiplin ve yapısal reformların devrede olacağının altını çizdi. OVP’ye göre 2024 yıl sonu TÜFE enflasyon beklentisi %41,5 seviyesine, 2025 sonu ise %17,5 seviyesine revize edildi. 2026 yılı için tek haneli enflasyon hedefinin korunduğunu gördük. OVP hesaplamasında kullanılan ortalama USDTRY tahminleri 2024 yılı için 33,20, 2025 için 42,00, 2026 için 44,40, 2027 için 46,90 oldu. Baz alınan döviz kurları, ekonomi yönetiminin TL’deki değerlenmeden pek de rahatsız olmadığını gösterdi.

Saat 15:30’da açıklanacak ABD istihdam raporu önem arz etse de, bizim için gece geç saatlerde açıklanacak kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in Türkiye ile ilgili kararı öncesinde haftanın bitmeyeceğini peşinen not edelim. Kurumun not güncelleyebileceğini düşünüyoruz. Hatırlatma yapmak gerekirse, Kurum Türkiye’yi B+ ile notlarken görünüm ise pozitifte duruyor. Pozitif görünüm, genellikle bir sonraki adımın da not artırımı olarak düşünülmesi için önemli bir işaret olarak kabul ediliyor.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Teknolojide balon, Yen’de değerlenme moral bozdu. TCMB rezervleri sert düştü!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Küresel mali piyasalar, FED’in neredeyse iki yılı aşkın bir zaman dilimi ardından ilk kez faiz indirimi için toplanacağı kritik 18 Eylül toplantısına geri sayarken, volatilitenin de dönem dönem yükseldiğine tanıklık ediyoruz. Ayın ikinci gününü bu minvalde sert satışların gölgesinde tamamlayan küresel mali piyasalar, dünkü günü ise adeta yara sarma ile geçirdi. Elle tutulur somut bir neden ya da gelişmenin olmadığı Salı gecesi yaşanan sert satışlarda, hisse senetleri, kıymetli madenler, kripto paralar derken likidasyon eğilimin (ne var ne yok sat) egemen olduğunu ve güvenli liman ihtiyacının ise arttığını görmüştük.

Mesela yapay zekânın ağır siklet şirketi Nvidia, geniş çaplı bir piyasa satışından nasibini alarak %10 düştüğü ve piyasa değerinde şimdiye kadarki en derin tek günlük düşüşü kaydettiği günün ertesi gününe yine pek de iyimser bir başlangıç yapamayarak %1,7 daha geriledi. Altın bir önceki hafta 2,530 dolar seviyesini test ederek tüm zamanların zirve seviyesin yoklaması ardından dün sabah saatlerinde piyasa stresine paralel 2,470 dolar seviyesine kadar gerilemesi ardından günü 2,500 dolar seviyesine toplamayı başardı. Daha geniş çaplı bir satış dalgası, Brent cinsi ham petrolün vadeli kontratlarının fiyatlarının bir haftadan biraz fazla bir süre içinde %10’dan daha fazla düşerek sene başından bu yana en düşük seviyeyi test etmesine neden oldu. Örnekler çoğaltılabilecek olsa da volatilitenin neden yaşandığına yönelik net bir cevabımız olmasa da, hisse senetlerinde lokomotif görevi üstlenen teknoloji şirket fiyatlarında balon oluştuğu endişesi ve Japon Yeninde devam eden değerlenmenin yatırımcıların morali bozduğunu düşünüyoruz.

Türk mali piyasaları da dün yurt dışı piyasalara paralel bir seyir izledi. Bir önceki gün açıklanan ve moralleri bozan enflasyon verisi ardından TCMB’nin net yabancı para pozisyonunun da 4,8 milyar dolar azaldığını gösteren analitik bilanço verileri (son dönemde en büyük günlük bozulma) moral bozukluğunu biraz daha tırmandırdı. Büyük resmi hatırlamak gerekirse: yerel seçimler sonrası, 1 Nisan tarihinde, -74,6 milyar dolar seviyesine kötüleşen TCMB’nin swap ve kamu dövizleri hâriç net rezervleri, 2 Ağustos tarihinde, TL’ye yönelik ilginin artması ile +20,8 milyar dolar seviyesine yükselmesi ardından son haftalarda TL ve TL cinsi varlıklara olan ilgi eksikliği ya da TL’deki reel değerlenme senaryosunun azalması ile döviz cephesinde artan talebin de yardımı ile +7,8 milyar dolar seviyesine kadar kötüleşti. Söz konusu dönemde, Sn. Bakan Şimşek istifa dedikodularının TCMB’ye rezerv kaybettirdiğini görürken, son dönemlerde artan yurt dışı kaynaklı adını tam olarak koyamadığımız likidasyon veya piyasa volatilitesinin de TL’yi olumsuz yönde etkilediğini görüyoruz. Yabancı yatırımcılar, artan piyasa stresi ve likidasyon eğilimi ile ne var ne yok ‘sat tuşuna’ basarken, TL lehine açtıkları pozisyonları da pekâlâ azaltabiliyorlar. TCMB’nin rezerv kaybının hızlanması ile, sene başı, sene sonu bilanço çalışma kuru olarak belirlediğimiz psikolojik USDTRY 40 seviyesinin her ne kadar çok uzağında olsak da, 37-38 seviyelerinin makul olduğunu düşünmeye devam ediyoruz!

Yeni ayın ilk iş gününe enflasyonun düşeceği ve TCMB’nin faiz indirimlerini geciktirmeyeceği beklentisi ile oldukça iyimser bir başlangıç yapan Türk mali piyasaları, gerek TCMB’nin rezerv pozisyonundaki bozulma, gerekse de enflasyon eğiliminin hâlen daha güçlü seyretmesinin yanı sıra küresel arenada bir önceki gün yaşanan oldukça sert satışların da gölgesinde dün gün boyu gerginlik bir ruh hâli ile işlem gördü. Hisse senetleri kapanışa doğru kayıplarının bir kısmını telafi ederken, ana endekste düşüş %0,4 ile sınırlı kaldı. Hatta bankacılık endeksinin günü %0,5 oranında yükselişle tamamladığını da not edelim. USDTRY kuru sabah saatlerinde, gergin havanın da yardımı ile, 34,10 seviyesinin kapısını bir kez daha çalsa da, kamu otoritesinin de desteği ile günü 34,00 seviyesinin diplerinde tamamladı.

Belki de olumsuz havanın yumuşamasına ABD’de dün açıklanan iş fırsatları (JOLTS) verisinin Temmuz ayında son 3,5 yılın en düşük seviyesine gerilemesi ve işgücü piyasasının ivme kaybettiğine işaret etmesini de payının olduğunu iddia edebiliriz. JOLTS verisinin yanı sıra, bugün açıklanacak haftalık işsizlik maaşı başvuruları, yarın ise ekonominin gidişatı hakkında en sağlıklı bilgiyi verdiğine inanılan tarım dışı istihdam verisi, FED’in işgücü piyasasına odaklanması göz önüne alındığında, iki hafta sonra beklenen faiz indiriminin düzenli mi (25 baz puan) yoksa daha büyük mü olacağına karar verebileceğini düşünüyoruz. Bu sabah itibariyle 18 Eylül FED toplantısına yönelik 25 baz puan indirime %55, 50 baz puan indirime ise %45 ihtimal tanınıyor.

Haber akışında Rusya’nın ev sahipliğinde 22-24 Ekim tarihlerinde Kazan’da düzenlenecek 16. BRICS Zirvesi’ne Türkiye’nin katılımı gündemde. Rus yetkili Uşakov’un açıklamasına göre, Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zirveye katılma davetini kabul ettiği belirtiliyor. Eğer Türkiye BRICS’e katılırsa, örgütteki ilk NATO ülkesi olacak. 2006 yılında Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin tarafından kurulan ve 2010’da Güney Afrika’nın katılımıyla genişleyen BRICS, üye ülkeler arasında ekonomik ve kültürel işbirliğini güçlendirmeyi hedefliyor. 2023’te yapılan zirvede Mısır, Etiyopya, İran, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de katılmasıyla genişleyen BRICS, dünya nüfusunun yaklaşık %45’ini temsil eden önemli bir ekonomik güç olarak dikkat çekiyor. Dün Mısır lideri Sisi’nin Türkiye ziyaretinin de ön plana çıktığını not edelim.

ABD borsaları, bir önceki gün kaydettiği sert satışlar ardından dün geceyi küçük ‘sıyrıklarla’ atlattı. Yeni gün başlangıcında, pasifiğin diğer ucunda, Asya borsalarının, sert satışların ardından yine kırmızı rengin hâkim olduğu bir günü tamamlamaya çalıştığını görüyoruz. ABD ekonomisine dair endişeler doları zayıflatıp Japon Yenini yükseltmesi de kazanımları sınırladı. Japonya’nın göster endeksi Nikkei225, ihracat odakli ekonomisi nedeniyle, Yenin değerlenmesine paralel %0,4 düşerek son üç haftanın en düşük seviyesine gerilerken, teknoloji ağırlıklı Tayvan borsası %1,5 artışla ön plana çıktı. ABD borsalarının vadeli işlemlerinde bu sabah yine küçük de olsa eksilerin göze çarptığını not edelim.

Piyasaların gündeminde her hafta Perşembe günü olduğu üzere BDDK ve TCMB’nin haftalık bültenleri bulunuyor. ABD’de haftalık işsizlik maaşı başvurularının yanı sıra, ADP özel sektör istihdamı, hizmetler PMI ve ISM verileri, Almanya’da ise sanayi siparişleri ve Euro bölgesi perakende satışlar takip edilebilir.

KKTC Enflasyon

KKTC İstatistik Kurumu tarafından açıklanan enflasyon verisine göre, Ağustos ayında TÜFE %3,28 artış kaydederken, yıllık enflasyon baz etkisinin de yardımı ile %64,75 seviyesine kadar gerileyerek son 15 ayın en düşük seviyesine geldi. Yılın ilk sekiz ayında birikimli enflasyon %42,17 oldu. Enflasyonun eğiliminin hâlen daha yüksek olduğunu görüyoruz. Son bir yıllık zaman diliminde ortalama enflasyon %84’e yakın olarak gerçekleşti. Vatandaşın hissettiği ya da sokağın enflasyonunun çok daha yüksek olduğunun da altını çizmek gerekiyor. Ayrıca, geçen senenin Temmuz ve Ağustos aylarında kaydedilen %9’u üzerinde aylık gerçekleşmelerin de geride kalması ardından, baz etkisinin yardımının yılın geriye kalan kısmında daha da azalacağını not edelim.

1725509339a6539c88616e4ab60dc2be67601a3948_1_1200.jpg

TCMB net döviz pozisyonunda yaşanan günlük değişim

172550934011d8a8a6a0481a9b2398cfb07d1187bd_2_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.