Connect with us

BANKA HABERLERİ

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati KKM’nin bir yılını değerlendirdi

Bakan Nebati, KKM uygulamasının küresel ve bölgesel zorlukların önemli ölçüde arttığı bu yıl finansal istikrarın güçlendirilmesine, döviz talebinin sınırlandırılmasına ve Türk lirası mevduatın vadesinin uzamasına önemli katkılar sağladığını bildirdi.

Yayınlanma:

|

​​​​​Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, kur korumalı mevduat ve katılma hesabı (KKM) uygulamalarının küresel ve bölgesel zorlukların önemli ölçüde arttığı bu yıl finansal istikrarın güçlendirilmesine, döviz talebinin sınırlandırılmasına ve Türk lirası mevduatın vadesinin uzamasına önemli katkılar sağladığını bildirdi.

Bakan Nebati, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Aralık 2021’de açıkladığı ve bir yılını geride bırakan KKM uygulamalarının piyasalara etkilerine ilişkin değerlendirmede bulundu, gelecek yıla ilişkin hedeflerini ve öngörülerini anlattı.

Türkiye Ekonomi Modeli’ni destekleyen en önemli enstrüman paketlerinden biri olan KKM uygulamalarının ekonomiye katkılarına ilişkin analizlerinizi paylaşır mısınız?

Geçen yılın son aylarında döviz kurlarında piyasa gerçekliğiyle bağdaşmayan sağlıksız fiyat oluşumları ve dalgalanmalar gözlemledik. Finansal istikrarı tehdit eder boyuta ulaşan bu gelişmelerin önüne geçmek amacıyla Aralık 2021’de KKM uygulamasını devreye aldık. Bu uygulamayla tasarruflarını Türk lirası cinsi hesaplarda değerlendiren vatandaşlarımızın döviz kurundaki değişimlerden olumsuz etkilenmelerini önlemek ve finansal sistemimize güvenlerini pekiştirmeyi amaçladık. Küresel ve bölgesel zorlukların önemli ölçüde arttığı 2022 yılında KKM uygulaması, finansal istikrarın güçlendirilmesine, döviz talebinin sınırlandırılmasına ve Türk lirası mevduatın vadesinin uzamasına önemli katkılar sağladı. Uygulama aynı zamanda makroekonomik dengelerimize de olumlu katkı yaptı ve ekonomik aktivitenin sağlam temeller üzerinde büyümesinde önemli rol oynadı.

Başta KKM olmak üzere Aralık 2021’den itibaren devreye aldığımız enstrümanlar ve tedbirler bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirildiğinde finansal istikrarın sürdürülmesinde etkin bir rol oynadı. Rusya-Ukrayna Savaşı’na ve Fed’in faiz artırımlarına rağmen KKM’nin de katkısıyla döviz talebinin önüne geçildi ve böylece döviz tevdiat hesaplarının toplam mevduatlardaki payı 21 puan azaldı. Bize geçmişte kolaylıkla dayatılan faiz politikalarına karşı güçlü ve kararlı duruşumuz, sadece ülkemizin makroekonomik göstergelerine olumlu yansımakla kalmıyor, aynı zamanda kronik problemlerin çözülmesine de olanak sağlıyor.

KKM’nin Hazineye ve Merkez Bankasına maliyeti eleştirilere konu oluyor. Bu kapsamda ne kadarlık bütçe ayrıldı?

Bu sorunuza yanıt verirken KKM’yi tasarladığımız ve devreye aldığımız dönemdeki ekonomik konjonktürü tekrar hatırlamak yerinde olacaktır. Biz bu enstrümanı, başta finansal istikrarımızı tehdit eder boyuta yükselen döviz kuru oynaklıkları olmak üzere, küresel ekonomide artan belirsizlik ortamı ve salgın sonrası dönemde arz kısıtlarının körüklediği maliyet enflasyonu gibi ekonomimizi tehdit eden birçok faktörün etkili olduğu zorlu bir dönemde uygulamaya aldık. Tüm dünya yükselen enflasyon, faiz ve kur kısır döngüsü neticesinde hızla resesyona doğru sürüklenirken bu uygulamanın da katkısıyla ekonomik açmazın ötesine geçerek enflasyonla mücadelemizi istihdamı artırarak insan odaklı bir yaklaşımla sürdürüyoruz. Bu sene 91,6 milyar lira destek ödemesi gerçekleştirilen KKM’nin maliyetini şeffaflıkla paylaşmaya devam ediyoruz. Sınırlı maliyetine kıyasla öngörülebilirliğin artmasına ve enflasyonda düşüş eğiliminin hızlanmasına destek olan KKM’nin maliyetinin ilerleyen dönemde de sınırlı kalacağını öngörüyoruz.

Düşük faiz, yüksek büyüme ve yatırım, düşük cari açığı hedefleyen Türkiye Ekonomi Modeli, bir bakıma sizin Bakanlığınız ile anılacak. Sizce çark işliyor mu, etkileri görülmeye başlandı mı?

Türkiye Ekonomi Modeli’miz çerçevesinde enflasyonla mücadelede, üretim kapasitesinin azalması ve istihdam kayıplarının artması gibi risklerin ekonomimiz açısından tehdit oluşturmasına fırsat vermeksizin kalıcı fiyat istikrarını tesis etmeye yönelik politikaları tercih ettik. Faiz artışları olsaydı, yatırımlar ertelenecek, istihdam daralacak, üretim azalacak ve ülkemizin potansiyeli topyekun sınırlanmış olacaktı. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütecek modelimiz kapsamında ihracatımızın katma değerini ve üretimin bilgi, teknoloji ve inovasyon ağırlığını artıracak yatırımlara hız kesmeden devam ediyor ve istihdamı artıran üretim faaliyetlerini destekliyoruz. Son dönemde model kapsamında uyguladığımız politikaların olumlu sonuçlarını almaya başladık. Kasım ayında enflasyonda tepe noktayı geçerek, düşüş eğilimine girdiğimizi görüyoruz. Bu düşüşte uluslararası emtia fiyatlarındaki gerileme ve küresel koşullardaki sınırlı iyileşme elbette etkili oldu fakat bu gerilemede, proaktif bir yaklaşımla hayata geçirdiğimiz tedbirlerin, model kapsamında uygulamaya aldığımız KKM’nin ve atılan diğer adımlarla Türk liramızda sağladığımız istikrarlı duruşun etkisi çok açık biçimde görülebilmektedir.

Modelin olumlu etkilerini sadece enflasyondaki düşüş trendinin başlamasıyla değil, büyüme verilerinde de görüyoruz. Makine ve teçhizat yatırımlarımız son 12 çeyrektir kesintisiz büyüyor. Toplam 31 milyonu aşan istihdam rakamımız da yine tarihi yüksek seviyelerde. İhracatımız her ay yeni bir rekor kırarken ülkemizin dünya ticaret hacmi içindeki payı yüzde 1’i aştı. Sanayi ve turizm gibi döviz getirici üretken sektörlerimiz Cumhuriyet tarihimizde hiç olmadığı kadar güçlendi. Turizm sektörümüzün dünya turizminden aldığı pay tarihi yüksek seviyelerde seyrediyor. Önümüzdeki dönemde modelimizin katkısıyla “Türkiye Yüzyılı” vizyonumuza yakışır şekilde ülkemizi önde gelen küresel finans, sanayi ve ticaret merkezlerinden biri haline getireceğiz.

Dünyadaki konjonktür enerji fiyatlarını artırdı, bu da küresel çapta enflasyonu ve cari açığı tetikledi. Türkiye’de enflasyon artışı baz etkisiyle hız kesmeye başladı, önümüzdeki günlerde fiyat artışlarının seyri nasıl olacak?

Küresel tedarik zincirindeki aksamalar, başta petrol ve doğal gaz fiyatları olmak üzere emtia fiyatlarında görülen yüksek artışlar ve Rusya-Ukrayna Savaşı tüm dünya ekonomilerini olumsuz etkiliyor. Türkiye Ekonomi Modeli’nin odağında yatırım, istihdam, üretim ve ihracat yer alıyor. Nitelikli ve sürdürülebilir büyümenin devam etmesiyle cari açık ve enflasyon sorununu kalıcı olarak ardımızda bırakmayı hedefliyoruz. Üretimimizi ve ihracatımızı desteklemek için selektif kredi politikası uyguluyoruz. Bu politikalar sonucunda ihracatımız tarihi zirvelerde seyrederken kasım itibarıyla yıllıklandırılmış olarak 253,5 milyar dolara ulaştı. Cari açığımız ekim ayında yıllık 43,5 milyar dolar olarak gerçekleşse de enerji ve altın hariç cari fazlamız 49 milyar dolara yükseldi. Yüksek büyüme rakamlarımıza rağmen enerji ve altın hariç cari fazlanın geldiği nokta, Türkiye Ekonomi Modeli’nin başarısını net bir şekilde teyit eder niteliktedir.

Salgın sonrasında enflasyon tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkilemiş ve tarihi zirvelere ulaşmıştır. Ülkemizde enflasyonun temel belirleyicilerinden biri döviz kuru. Geçtiğimiz yıl döviz kurunda piyasa gerçekleriyle uyuşmayan artışlar görülmüştür. KKM öncesinde ekonomimiz hakkında felaket senaryoları yazılırken KKM’nin de katkısıyla sağlanan istikrarla birlikte tüm görünüm değişti. Kurlarda seyrin istikrar kazanmasıyla enflasyonun daha da hızlanmasının önüne geçtik, hatta düşüş trendine girmesini sağladık. Döviz kurundaki oynaklığın azalması, emtia fiyatlarının normalleşmesi ve Türk lirasına güvenin artmasıyla birlikte önümüzdeki dönemde enflasyonda ciddi düşüşlerin yaşanacağından kimsenin kuşkusu olmasın.

Göreve başladığınızdan bu yana birçok uluslararası temaslarda bulundunuz. Türkiye Ekonomi Modeli uluslararası yatırımcılardan destek görüyor mu?

Göreve gelmemi müteakip, gerek ikili görüşmeler gerek IMF-Dünya Bankası, G20 ve OECD toplantıları gibi çok taraflı platformlar vesilesiyle çok sayıda mevkidaşım ve uluslararası yatırımcı, iş adamı, fon yöneticisiyle görüşmelerim oldu. Bu görüşmelerde küresel salgın sonrası dönemde ortaya çıkacak ekonomik fırsatları en iyi şekilde değerlendirebilmek ve ülkemizin cari açık sorununu kalıcı bir şekilde sona erdirmek amacıyla ortaya koyduğumuz yatırım, istihdam, üretim ve ihracata dayalı Türkiye Ekonomi Modeli’mizi muhataplarıma etraflıca aktardım. Modelimiz, Türkiye’nin iktisadi yapısını ve dinamiklerini bütünüyle dikkate alan bir model. Bu model, güçlü ekonomik temelleri, gelişmiş altyapısı, eğitimli ve genç insan kaynağıyla vatandaşlarımızı “Türkiye Yüzyılı”nda daha ileri bir refah düzeyine ulaştırma hedefine odaklanmıştır. Muhataplarımıza, Türkiye’ye güvenen ve yatırım yapanların bizimle birlikte kazanacaklarını anlattık. Aldığımız geri dönüşler çok olumlu. Ülkemize ve modelimize güven artarak devam ediyor. Önümüzdeki yıl, modelimizin çıktıları ekonomimizin her alanında daha görünür ve hissedilir hale gelecek ve yabancı heyetlerle temaslarımızda Türkiye Ekonomi Modeli’nin sonuçlarını aktarmaya devam edeceğiz.

Malumunuz olduğu üzere 2022 yılı dış borçlanma tarafında uluslararası finansal piyasalarda oldukça zorlu geçen bir yıl oldu. Küresel tahvil piyasalarından, yılbaşından bu yana yaklaşık 85 milyar dolarlık çıkış yaşanırken gelişmekte olan ülkelerin uluslararası sermaye piyasalarındaki ihraç tutarı da yarı yarıya azaldı. Böylesi zorlu bir ortamda, Bakanlığımız sene başında duyurduğu şekilde 11 milyar dolar tutarında dış borçlanma işlemi gerçekleştirerek dış finansmana erişim kabiliyetimizin ne kadar yüksek olduğunu gösterdi. Önümüzdeki dönemde de yabancı yatırımcıların dış borçlanma işlemlerimize olan yoğun ilgisinin artarak devam etmesini bekliyoruz. Dış borçlanma tarafında yatırımcı tabanımızı genişletirken piyasa ve ürün çeşitlendirmesine gitmeye özel önem veriyoruz. Uluslararası yatırımcılar, güçlü ve dengeli büyümesi, kayda değer oranda istihdam artışı, canlılığını sürdüren yatırım iştahı ve olumlu seyrini koruyan ihracat görünümüyle Türkiye’nin sunduğu imkanların ve potansiyelin fazlasıyla farkındalar. Önümüzdeki dönemde de Türkiye’nin ihraç ettiği yeni enstrümanlara güçlü talep göstereceklerini öngörüyoruz.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Goldman Sachs/Waldron: Küçük bankalar daha sıkı düzenleme, denetim için hazırlanmalılar

Yayınlanma:

|

Yazan:

Goldman Sachs Group Başkanı John Waldron, küçük bankaların daha sıkı düzenleme, denetim için hazırlanmaları gerektiğini belirtirken, bazı küçük bankaların daha fazla sermayeye ihtiyaçları olduğunu söyledi.

Handelsblatt gazetesine konuşan Waldron, “ABD’de küçük finansal kuruluşların özellikle daha sıkı düzenlemelere, denetimlere hazır olmaları gerekli” ifadelerini kullandı.

ABD bankacılık sisteminde bugün yaşanmakta olanların 15 yıl öncesindeki finansal krizden farklı olduğunu ifade eden Waldron, “En önemli konu, müşterilerin küçük ve bölgesel bankalarda mevduatların güvencede olduğuna güvenmeleri” dedi.

Waldron, en azından kısa vadedi piyasa oynaklığının yüksek kalmaya devam etmesinin beklendiğini de vurguladı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Albaraka Türk’ten emeklilere 10 Bin TL promosyon

EYT düzenlemesinin TBMM’de kabul edilmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzası ile Resmi Gazete’de yayınlanmasından sonra emeklilere ödenen promosyon ücreti tekrar gündem oldu. Bankaların açıkladığı emekli promosyonlarını, Türkiye’deki milyonlarca emekli yakından takip ediyor. Son olarak Albaraka Türk, maaşlarını taşıyan emeklilere 7 bin TL’ye varan promosyon ve 3 bin TL’ye varan ödül verileceğini açıkladı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Emeklilik hakkını yeni kazanan veya maaşını farklı bankalara taşıyan müşteriler, cazip promosyon ve hediyelerden faydalanabiliyor. Albaraka Türk, maaşlarını taşıyan emeklilere 7 bin TL’ye varan promosyon ve 3 bin TL’ye varan ödül veriyor.

Albaraka Türk’ten yapılan açıklamaya göre, günümüzde emekliler için maaşları kadar bankalarından aldıkları promosyon da önemli bir konu haline geldi. Emeklilere olan desteğini sürdüren Albaraka Türk, bu kez de promosyonlarla ilgili önemli bir adım attı. Banka, emekli maaşlarını Albaraka Türk’e taşıyanlara 7 bin TL’ye kadar promosyon ve 3 bin TL’ye kadar ödül verecek. Böylece emekliler 10 bin TL’ye varan kazanç elde edebilecek.

MAAŞA GÖRE DEĞİŞECEK

Albaraka Türk’ün yeni emekli promosyonu kampanyasında 3 bin 499 TL ve altındaki maaşlarını taşıyanlar 4 bin 500 TL’lik promosyona hak kazanırken, 3 bin 500-7 bin 499 TL arasındaki maaşlarını taşıyanlar 5 bin 500 TL’lik, 7 bin 500-9 bin 999 TL arasındaki maaşlarını taşıyanlar 6 bin TL ve 10 bin TL ve üzerindeki maaşlarını taşıyanlar ise 6 bin 500 TL’lik promosyona hak kazanacak.

EMEKLİYE VERİLEN PROMOSYON VE ÖDÜL ARTABİLİR

Maaşlarını taşımanın yanı sıra 2 adet otomatik ödeme talimatı ekleyen emeklilerin promosyonları ise 500 TL daha artacak. Albaraka Türk’ün emeklilere olan desteği promosyonla da sınırlı kalmıyor. Banka, başka emeklilerin maaşlarını taşıması için referans olan emekli müşterilerine referans oldukları kişi başına 500 TL ödül veriyor. Emekliler, referans yoluyla 6 kişiye kadar referans vererek toplamda 3 bin TL’lik ödülün sahibi olabiliyor.

Maaşlarını taşıyarak Albaraka Türk müşterisi olan emekliler aynı zamanda 8 bin 500’den fazla ATM ağı ile tüm Yapı Kredi ve PTT ATM’lerinden ücretsiz para çekebilirken, EFT/FAST/Havale işlemlerinde ücret ve kredi kartlarında da aidat ödemiyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Uludağ, Emeklilerin geçmişte gösterdiği emekle bugünlerin oluşturulmasında büyük fedakarlıklar gösterdiğini belirterek, ‘Her ne kadar kendilerinin hakkını ödemekle bitiremeyeceğimizi bilsek de banka olarak vefamızı göstermeye çalışıyoruz. Bugün bunu sektörün üstünde promosyon vererek gerçekleştirdik. Engin tecrübeleriyle bizlere daima yol gösteren emeklilerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.’ ifadelerini kullandı.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Kriz korkuları hafifledi derken, ABD’de First Republic Bank hisseleri %50 düştü

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Küresel mali piyasalar dün büyük çaplı bir türbülansa tanıklık etti. Haftasonu, gerel ABD’de gerekse de Avrupa’da yaşanan uzun mesailer sonrası otoriteler piyasalarda var olan yangını söndürmek ve daha da bulaşmasını engellemek isterken, UBS’in rakibi Credit Suisse satın alması sonrası ilk intiba temkinli olsa da, daha sonra hava hızla olumsuz döndü.
  • Özellikle, Credit Suisse’in sermayesinin en riskli kısmı ~$17mia AT1 (sermaye benzeri borçlanma) tamamıyla değersiz hâle gelmesi güvenli liman ihtiyacını artırdı! Bu minvalde, banka hisseleri daha da baskı altında kaldı. Asya’da işlem gören HSBC hisseleri %6’nın üzerinde değer kaybı ile dün güne başlarken, Avrupa banka endeksi günü %6 düşüşle 2023 kazanımlarını silerek haftayı kucakladı. Credit Suisse’i satın aldıktan sonra UBS’in de sorunlu hâle geleceği korkusu ise CDS risk primini 150 baz puan ile son 10 yılın zirvesine yükselirken, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu S&P, UBS’in görünümünü negatife indirdi.
  • Dün sabah saatlerinde yaşanan panik ile yatırımcılar güvenli limanlara akın etiler. Bankacılık krizinde altın ve bitcoin ilk akıllara gelen varlık sınıfları olurken, sarı metal 2,000 dolar seviyesini aşarak Mart 2022’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Hatırlatmak gerekirse, Mart 2022’de altın 2,070 dolar ile rekor kırmış, aynı tarihte FED’in faiz artırımlarına başlaması ile altın 2022 yılının sonlarında 1,600 dolar seviyesinin kıyısına kadar gerilemişti. Benzer bir şekilde, Bitcoin dün 28,500 seviyesini test ederek nerdeyse son 2 haftada %40 yükseliş kaydetmek suretiyle Haziran 2022 seviyesini test etti.
  • Altın ve Bitcoin’in kaydettiği hareket, çok açık bir şekilde merkez bankalarının faiz artırımlarına devam etmeyeceği şeklinde yorumluyoruz. Bankacılık cephesinde yaşanan krizinin reel ekonomi üzerinde baskı kuracağı, hâliyle bankaların sermayelerini desteklemek ve sermaye rasyolarını yukarı çekmek adına kredi musluğunu kısarak riskli azaltmak istemeleri kıymetli madenler dışında emtia fiyatları üzerinde baskı kurdu. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı aylar önce dikkat çektiğimiz yön aşağı teknik yorumumuz ile dün 70 dolar seviyesini test ederek 15 ayın dibine geriledi.
  • Dün sabah saatlerinde 2,000 dolar aşan altın günün ikinci yarısında 1,980 dolar seviyesine geriledi. Altın cephesinde yorumumuz değişmedi. Stresin artmaya başladığı geçen hafta başında açtığımız uzun pozisyonumuzu 1,950 dolar zarar kes seviyesi ile taşımaya devam etme niyetindeyiz. Teknik mânâda yukarıda ciddi bir yükseliş potansiyelinin var olduğunu düşünüyoruz. Bitcoin cephesinde ise haftanın 28bin dolar seviyesinin üzerinde kapanması durumunda daha da yukarıda 35-36bin dolar seviyesini konuşmaya başlayacağız.
  • Petrolün gerilemesi hâliyle enflasyonist ortamda merkez bankaları için iyi bir haber. Maliyet baskısının azalacak olması faiz üzerinde var olan baskıyı da hafifletecektir. Bu minvalde, vadeli piyasalar, Çarşamba günü FED’den 25 baz puan faiz artırımı ile pas geçme arasında kararsız kalmış olmalılar ki her iki ihtimal %50 olarak fiyatlanıyor. Bizim görüşümüz, FED’in Çarşamba günü faiz toplantısını pas geçme ihtimalinin son zamanlarda kaybettiği kredibilitesi nedeniyle az olduğunu yönünde. Paranın fiyatı faiz ise, FED’in artık son virajda olması ile dün doların piyasa kuru olan DXY %0,4 düşüş kaydederek 103,3 seviyesine gerilerken, sepetin içinde yer alan EUR 1,0720 ; GBP ise 1,23 seviyesine dayandı. GBPUSD paritesinde teknik mânâda daha da yukarıda 1,2370 seviyesinin test edilebileceğini ön görüyoruz.
  • Batan Silikon Vadisi Bankası, kurtarılan Credit Suisse derken, benzer kulvarda koşan ABD’nin 14. sıradaki bankası First Republic (FRP) hisseleri dün 11 kez işleme durdurulurken, son 10 iş gününde Bankanın hisseleri %90; dün ise sadece bir günde %50 geriledi. SVB’nin çöküşünden bu yana FRB’den 70 milyar dolar para çekildiğini okuyoruz. Büyük bankalardan alınan 30 milyar dolarlık mevduat bile hisse senedindeki düşüşü destekleyemezken, Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu S&P, Pazar günü likidite risklerini öne sürerek FRB’nin notunu “junk” seviyesine indirdi. Wall Street Journal’ın konuya aşina kaynaklara dayandırdığı haberine göre, JP Morgan CEO’su Dimon, FRB’yi istikrara kavuşturmak için büyük bir çaba harcarken, büyük bankalarca kurtarılma çalışmalarının devam ettiğini anlıyoruz.
  • ABD ve Avrupa cephesinde cereyan eden bankacılık krizi ve bunun neden olduğu sert finansal türbülans bir süre daha bültenimizi meşgul etmeye devam edecek gibi görünüyor. Taşlar yerine oturana kadar da muhakkak bir süre artçı sarsıntılar yaşanacaktır! Hâliyle, piyasaların da kafasının net olmaması ile yaşanan korkunç volatilite can yakmaya devam edeceğini düşünüyoruz. ABD’de ve İsviçre’de otoriteler bulaşıcılık etkisini yok etmek adına yoğun çaba sarf etseler de, hâlâ sorun tam anlamıyla çözülmediğini de not edelim.
  • Kendi iç dinamikleri ile hareket eden Türk mali piyasaları da olup bitenden bir nebze de olsa etkileniyor. USDTRY kuru bebek adımlarla kamunun kontrolünde 19 seviyesinin üzerine yerleşirken, otoritenin kuru savunmak için çabaları da devam ediyor. Hisse senetleri ise dünyada olup bitene kayıtsız kalamayarak dün günü (hem ana hem de bankacılık endeksi) %3 civarında sert bir düşüşle tamamladı. Ziraat Yatırım’ın yine düşüşü sınırlamak için destek alımları yaptığı görüldü. Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan Maliye eski Bakanı Mehmet Şimşek ile görüştü. Şimşek sosyal medya hesabından aktif siyaseti şu anda düşünmediğini söyledi.
  • ABD borsaları geceyi yükselişle tamamlarken, yeni gün başlangıcında, Credit Suisse’in kurtarılmasının banka hisselerindeki satışları durdurmasıyla Asya piyasalarında da hava ılımlı. Bu arada, Çin Devlet Başkanı Xi’nin Moskova’daki temasları başladı. Mali piyasaların gündemi bugün de sığ görünüyor. Almanya ZEW eğilim endeksi sabah saatlerinde takip edilebilir. Takdir edeceğiniz üzere, FED’in hızlı faiz oranlarındaki artışlarla enflasyonu durdurmak için tarihi bir hamleye başlamasının yıl dönümünde, âdeta çılgınca bir gündem ve bir o kadar da kafa karıştırıcı bir ekonominin gölgesinde yarın açıklanacak faiz kararı piyasaların ana gündemini oluşturuyor.

İKTİSATBANK

Okumaya devam et

KATEGORİLER

ALTIN – DÖVİZ

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www paravitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 - Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.