Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Kapitalist sistem sorgulanıyor: Neden gümüş, altın ve kripto paralar?

Yayınlanma:

|

  • Haftanın ilk iş gününü Türk mali piyasaları sakin bir seyirle tamamladı. İngiltere ve ABD piyasalarının kapalı konumda olması da bu eğilimi destekledi. BİST100 ana endeksi günü önemli bir değişim kaydetmeden tamamlarken, son dönemlerde halka arz olan hisselerde sert satışlar dikkatimizden kaçmadı. Benzer bir şekilde, satın alma haberleri ile sert yükselen sonra doğrulanmayan haberlerle sert gerileyen Yapı Kredi hissesinde kâr realizasyonu dördüncü günde de devam etse de, yabancı ilgisinin yoğunlaştığı bankacılık sektörü (BIST Banka endeksi) günü %0,7 oranında yükselişle tamamladı. Not etmek gerekiyor ki, bankacılık sektörü endeksi sürüklerken, sınai, teknoloji gibi endekslerde ise ‘tatsız’ hava korunmaya devam ediyor.
  • TCMB’nin net yabancı para pozisyonu 24 Mayıs tarihine yönelik analitik bilançoya göre 2 milyar dolar daha iyileşerek manşet rakamı (swap ve kamu dövizleri hâriç net rezervleri) eksi 12,4 milyar dolar düzeyine iyileştirdi. TCMB’nin yerel seçimler ardından geçen 35 iş gününde biriktirdiği 61,7 milyar dolar rezerv ile artık günler içerisinde eksi rezerv argümanını da terk etmiş olacağız. Türk Lirasına yönelik ilginin devam etmesi ile USDTRY kuru 32,20’li seviyelerden hafif de olsa gevşeyerek 32,15’li seviyelere geriledi. Fiziki döviz piyasasında da (Kapalıçarşı) kotasyonların 32 seviyesinin altına gerilediğini görüyoruz ki bu da döviz satış eğiliminin ivme kazanarak tabana yaygın müşteriye de ulaştığını gösteriyor.
  • Türkiye’nin yabancı indinde risklerini gösteren 5 yıl vadeli CDS risk primi ise 265 baz puanda ve 4 yılın dibinde işlem görmeye devam ederken, tahvil faizlerinde ise bebek adımlarla da olsa gerileme devam ediyor. TCMB’nin olağan PPK toplantısı ardından beklentimize paralel açıkladığı önlemler sonrasında Türk Lirası Referans faiz oranı yeniden faiz koridorunun tepesi olan %53 seviyesine yaklaştı (dün %52,96). TCMB’nin TL likiditesinin artması ve piyasa faizlerinin gerilemesinden rahatsızlık duyduğunu ve önlem alacağını paylaşmıştık. Mevduat faizlerinin de yeniden yukarıya geleceğini, son dönemlerin revaçta enstrümanı para piyasası fonlarında da yaşanan gerilemenin geride kaldığını not edelim.
  • ABD ve İngiltere piyasalarının kapalı olduğu dünlü günde, Almanya’da açıklanan iş dünyasının ekonomiye güvenini yansıtan IFO endeksi Mayıs ayında Reuters anketine katılan ekonomistlerin 90,4 olan beklentisinin altında kalarak 89,3 değerini alsa da, endeksin Ocak ayında 85,2 seviyesinden başlayan yükselişini devam ettirdiğini ve geçen sene Avrupa’nın hasta adamı olarak lanse edilen Almanya’da ekonomide toparlanma sinyallerinin kuvvetlendiğine işaret etti. Ekonomiye güvenin iyileştiğine işaret eden veriye rağmen, Avrupa Merkez Bankası’nda (ECB) önümüzdeki ay 25 baz puan faiz indirimine gideceğine piyasalar bu sabah itibariyle %91,6 ihtimal tanıyor. EURUSD paritesi ise bu beklentiyi fiyatlayarak 1,0880 seviyelerinde işlem görüyor. Teknik mânâda 1,10 seviyesinin üzerinde haftalık kapanış görmeden hamle yapmayacağız.
  • Uzun pozisyona sahip olduğumuz kıymetli madenler geride bıraktığımız hafta şahin FED toplantı tutanaklarını ile kâr satışlarına sahne olarak haftayı sert geri çekilme ile tamamlamıştı. Özellikle gümüş, Çin Seddi olarak gördüğümüz 30 dolar seviyesini hacimli bir şekilde yukarı yönlü kırarak 32,50 dolar seviyesine kadar (son 12 yılın zirvesi) soluksuz yükselmesi ardından, haftayı düşüşle ama 30 dolar desteğinin üzerinde tamamlamasını önemli bir sinyal olarak okumuştuk. Gümüş dün günü %4 yükselile yeniden 32 dolar seviyesine dayanarak tamamladı. Gümüşte ilk hedef seviyemizin 35 dolar, bir diğer uzun pozisyona sahip olduğumuz altında ise 2,550 dolar seviyesini hedeflemeye devam ettiğimizi bir kez daha hatırlatalım.
  • Neden kıymetli madenlerde uzun pozisyon taşırken, devamlı bir şekilde kripto paralara da bültenimizde de yer veriyoruz? Farkındaysanız dün de  dünyada demografik koşulların hızla bozulmasını gündemimize taşımıştık. Kapitalist sistemin barındırdığı dengesizlikler, ABD’de bitmek bilmeyen borçlanma ihtiyacı, borçlanma tavanına takılan hükûmetin mütemadiyen kapanma riski, faiz yükünün yarattığı devasa kambur nedeniyle düşük faiz arzusu derken sistemin sürdürülemez olduğuna inanıyoruz. ABD’nin neredeyse borcu her 100 günde 1 trilyon dolar arttığını tekrar hatırlatalım. Bu sistemin sürdürülebilir olmayacağına yönelik inancın piyasalar cephesinde de vücut bulması ile, doların tahtının ilerleyen yıllarda daha da sarsılmaya devam edeceğini, yakın gelecekte mevcut parasal sistemin alternatif bir arayış içine gireceğini, başta kripto paraların daha fazla, altının tartışmasız yer alacağını, gelişmekte olan ülke para birimlerinin ise daha kuvvetli bir temsiliyeti olacağını düşünüyoruz. Bizler de, özellikle geleceğimize yönelik emeklilik planları yaparken, kripto paralara, altının yanı sıra gümüşe de, hatta blokzincir teknolojilerine daha fazla yer vermemiz gerektiğinin altını çizmek isterim.
  • ABD piyasalarının kapalı olduğu dünkü günün ardından bu sabah Asya piyasalarında ılımlı bir başlangıç görüyoruz. Küresel mali piyasaların gündeminde bugün ABD’de tüketici güven endeksi takip edilebilir. Haftanın geriye kalan kısmında ise ABD’de FED’in favori enflasyon göstergesi olan PCE enflasyonu, bizde ise büyüme verileri takip edilecektir.

*TCMB’nin swap ve kamu dövizleri hâriç net döviz pozisyonu iyileşmeye devam ediyor

171687304680f2710857dec46fce2082bb198f5072_1_1200.jpg

*Gümüş

Kaldığımız yerden devam…

17168730462f95e918b82c613424ae4f8474f2a565_2_1200.jpg

*Altın Gümüş Rasyosu

1 ons altının ne kadar gümüş yaptığını gösteren rasyo, gümüş lehine ilerlemeye devam ediyor.

1716873046f1330f69cadf04f140ba62b285045497_3_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Petrol üç yılın dibinde, FED kararına günler kala gözler TÜFE verisinde

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’de enflasyon dinamikler ve para politikası ön planda kalmaya devam ederken, bilançoların yüksek seyreden faiz oranları nedeniyle zorlandığı bir ortamda, hisse senetlerinin yönelik yatırımcı ilgisizliği de kendisini çok açık bir şekilde hissettirmeye başladı. Otoritenin hemen hemen her platformda, enflasyon makul düzeye gerileyene kadar uygulamaya kararlı göründüğü sıkı para politikasının şifa etkisi kadar yan etkisinin de hisse senetlerini baskı altına aldığını çok net bir şekilde gözlemliyoruz. Bu bağlamda, Fitch’in haftanın son iş günü Türkiye’nin kredi notunu bir basamak daha atırmasına adeta omuz silken hisse senetleri, haftanın ilk günü olduğu üzere dün de satış baskısına boyun eğerek günü %0,8 oranında düşüş ile son iki haftanın en düşük seviyesinde tamamladı. Borsanın lokomotifi konumunda bankacılık endeksi ise dün %1,7 oranında ve daha da kötü bir performans kaydederken, son dört günde %7 kayıpla negatif ayrıştı.

Döviz kuru Ağustos ayında süratli bir seyir izlemesi ardından son haftalarda psikolojik 34 seviyesinin etrafında sakin bir seyir izlemeye başladığını görüyoruz. Şöyle ki, TCMB’nin analitik bilançosuna göre, 3 Eylül günü 4,8 milyar dolar kötüleşen ve +7,8 milyar dolar seviyesine gerileyen swap ve kamu dövizleri hâriç net pozisyon, müteakip günlerde TCMB’nin net alımları ile 5,3 milyar dolar artış göstererek yeniden +13,1 milyar dolar seviyesine yükseldi. Böylelikle, TCMB’nin kaybettiği rezervlerin önemli bir kısmını yerine koymasına paralel, artan döviz girişlerinin de yardımı ile kurun daha sakin bir patikada yol aldığının görüyoruz. En azından, birkaç ay daha, otoritenin faiz oranlarını sabit tutacağını, enflasyonun da baz etkisi ile gerilemeye devam edeceği bir ortamda, TL’nin sunduğu %6 civarında reel faizin azımsanmayacak düzeyde olduğunu, bunun da TL’yi bir müddet daha desteklemeye devam edeceğini düşünüyoruz. Lâkin, reel faizin uzun süre yüksek devam etmesinin yarattığı tahribatı da göz ardı etmeden, senenin son demlerinde TCMB’nin faiz indirimini gözden geçireceğini düşünmeye devam ediyoruz. Dün açıklanan sevimsiz sanayi üretim rakamlarını da bu perspektifte ele alıyoruz.

Döviz piyasasında egemen olan sakinliğe paralel yabancı indinde Türkiye’nin risklerini gösteren 5 yıl vadeli CDS risk primi 270 baz puan civarında kalmaya devam ederken, dün Hazine ihalelerinin sorunsuz bir şekilde tamamlandığını gördük. 2 yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi %42,20 seviyesinde yatay bir seyir izlemeye devam ettiğini not edelim.

Dünyada ise gözler 18 Eylül tarihinde sonuçlanacak kritik FED faiz kararı öncesi bugün açıklanacak enflasyon verilerine çevrildi. Reuters anketine göre, ABD’de manşet TÜFE enflasyonun yıllık %2,9 seviyesinden %2,6’ya gerileyerek son 3,5 yılın en düşük seviyesini test etmesi beklenirken, çekirdek enflasyonun ise yıllık bazda %3,2 seviyesinde kalması bekleniyor. Fiyat istikrarı kadar, tam enflasyon görevi de olan FED, işgücüne yönelik son dönemlerde açıklanan verilerin beklenenden daha fazla yavaşlama göstermesi sonrası rahatsızlığını dile getirirken, piyasalar ise, FED’in yumuşak iniş senaryosunu tehlikeye attığına yönelik olumsuz bir hissiyat içinde 25 ile 50 baz puan faiz indirimi arasında kararsızlık sergilemeye devam ediyorlar. ABD enflasyon verisinin, haftaya sonuçlanacak olağan toplantıdan çıkacak karara ışık tutacağına kesin gözüyle bakıyoruz. Bu sabah itibariyle 18 Eylül toplantısına yönelik 25 baz puan indirime %70, 50 baz puan indirime ise %30 ihtimal tanınıyor. Bizler de FED’in herhangi bir panik havasına imkân vermemek adına 25 baz puan indirime gideceğini düşünüyoruz.

Haftanın ilk iş gününü alıcılı geçiren ABD’nin en büyük 500 şirketini kapsayan S&P500 endeksi, dün geceyi de, kapanışa doğru gelen alımların yardımı ile artıda tamamlamayı başardı. FED kararına ve ABD seçimlerine kadar piyasaların yön tayin etmekte zorlanacağını kanaatindeyiz. Wall Street, Kasım ayında Demokrat başkan adayı Harris’in kazanması ve vaat ettiği vergi artışlarını uygulaması durumunda, şirket kazançları ve hisse senedi piyasasının olumsuz etkilenmesinden endişe ediyor. Hatırlatma yapmak gerekirse, Trump, başkanlığı sırasında şirketlerin vergi oranını %35’ten %21’e indirmiş ve geçen hafta ABD’de üretim yapan şirketler için bu oranı %15’e düşürmeyi desteklediğini söylemişti. Harris ise geçen ay büyük şirketlerin adil bir şekilde vergi ödemesi gerektiğini belirterek bu oranı %28’e çıkarmayı planladığını açıkladı.

Ekonomik büyümenin yavaşlamasına dair endişeler ve bankaların cari çeyrek için zayıf performans uyarıları nedeniyle Dow Jones endeksi, bankacılık hisselerindeki düşüşle dün akşam geriledi. Enerji sektörü hisseleri, OPEC+’ın 2024 ve 2025 için talep tahminlerini düşürmesiyle birlikte en çok değer kaybeden sektör oldu. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı 70 dolar seviyesinin de altına sarkarak son üç yılın dibini test etti. Teknoloji hisselerinde aşırı değerlemelere yapay zekânın ağır siklet şirketi Nvidia, geniş çaplı bir piyasa satışından nasibini alarak son iki haftada %20’nin üzerinde düşüş kaydetmesi sonrasında haftanın ilk iki gününde yara sararak %5 yükseldi. Son dönemlerde 2,530 seviyesindeki zirvesini dördüncü kez deneyerek geçemeyen ons altın, gerilediği seviyelerden toparlanarak yeniden 2,520 dolar seviyesine dayanırken, EUR’nun bu sabah dolar karşısında hafif de olsa yükselişle 1,1040 seviyesine geldiğini not edelim. Kalabalık laflardan kurtulursak, genel hatları ile dolar zayıflığının devam edeceğini düşünüyoruz.

Dün akşam düzenlenen Trump – Harris canlı yayın münazarasının da oldukça çekişmeli geçtiğini görüyoruz. İki aday ilk defa yüze yüze gelirken, Başkan Yardımcısı Kamala Harris, kürtaj, yasal sorunlar ve Trump’ın göreve uygunluğu üzerinden yaptığı sert eleştirilerle Trump’ı adeta savunmaya çekti. Harris, aynı zamanda ekonomik ve göç politikalarına yönelik saldırılarıyla Trump’ın zayıf noktalarını öne çıkararak onu tartışmalı ve çoğunlukla yanlış iddialar yapmaya zorladı. Harris’in ön plana çıktığı gecede, Trump’ın agresif tavrı bir miktar tepki çekti. Politik detaylardan ziyade, iki adayın keskin ideolojik farklarını gözler önüne seren münazara, seçimlere haftalar kala kararsız seçmenler üzerinde belirleyici bir etki yaratabilecek önemli bir fırsat sundu. Harris’in münazaranın galibi geldiği algısı ile kripto paralar dün akşam değer kaybetti.

Piyasa dostu olarak nitelendirilen politikalara Trump’ın daha yakın olduğunu, lâkin Harris’in dün akşamın galibi olduğu görüşünden hareketle, yeni gün başlangıcında Asya borsalarında ve ABD borsalarının vadeli işlemlerinde hâkim rengin kırmızı olduğunu görüyoruz. Japonya Merkez Bankası (BoJ) Yönetim Kurulu Üyesi Nakagawa, enflasyonun beklentiler doğrultusunda ilerlemesi hâlinde faiz artışlarına devam edeceklerini belirtti. Geçtiğimiz Mart ayında negatif faiz uygulamasına son veren BoJ, Temmuz ayında kısa vadeli politika faizini %0,25 seviyesine yükselterek on yıllık genişlemeci para politikasından uzaklaşma sinyali vermişti. Ancak bu politika değişikliği küresel hisse senetlerinde sert gerilemeye ve YEN’in dolar karşı değer kazanmasına yol açarak carry trade olarak adlandırılan ucuz faizli parayı borçlan ve yüksek faizli paralara yatırım yap stratejisini ‘baltalayarak’ risk iştahını kesin bir şekilde azalmasına neden olmuştu. BoJ cephesinden gelen açıklamalara paralel, bu sabah YEN dolar başına 141,50 seviyesine gelerek yılın en düşük seviyesini (YEN değerlendi) test etti. Hatırlanacağı üzere, YEN dolar başına Temmuz ayı başında 162 seviyesini test etmişti. İki tarih arasında YEN %12,50 değer kazandı.

YEN’in değer kazanması, FED toplantısına kalan sayılı günler ve nihayetinde ABD seçimlerine kalan sekiz haftadan kısa bir süre öncesinde piyasalar cephesinde volatilitenin devam ettiğini ve etmeye devam edeceğini düşünüyoruz. Gösterge endeks Tokyo borsası Nikkei225 bu sabah %1’e yakın gerilerken, teknoloji odaklı Hong Kong borsasında düşüş %1,5 oldu. Mali piyasaların gündeminde bugün KKTC saati ile 15:30’da açıklanacak ABD enflasyon rakamlarının önem arz edeceğini bir kez daha hatırlatalım. Sabah saatlerinde ise İngiltere’de sanayi üretimi takip edilebilir.

ABD Enflasyon

1726028203ae2f51675b25fcc71e35fb0436b45331_1_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Morgan Stanley: Euro yüzde 7 değer kaybetmesini öngördü

Yayınlanma:

|

Yazan:

Morgan Stanley’nin euro ile ilgili yaptığı bu tahmin, küresel ekonomik koşulların ve merkez bankası politikalarının etkileriyle yakından ilişkili olabilir. Euro’nun ABD doları karşısında değer kaybetme beklentisi, genellikle Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) para politikası kararları, ekonomik büyüme hızındaki yavaşlama, enflasyon verileri ya da jeopolitik risklerle bağlantılıdır.

Morgan Stanley’nin yüzde 7‘lik bir değer kaybı öngörüsü, özellikle ABD’nin faiz oranlarını artırmaya devam etmesi durumunda doların güçlenebileceğini ve euronun bu ortamda baskı altında kalacağını ima ediyor olabilir. Aynı zamanda, euro bölgesindeki ekonomik belirsizlikler veya resesyon riski gibi faktörler de bu tahminin arkasında yer alabilir.

Bu tahminin gerçek olup olmayacağı, küresel ekonomideki gelişmelere, özellikle de ECB’nin ve ABD Merkez Bankası’nın (FED) alacağı kararlara bağlı olarak şekillenecektir.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

ALMANYA’DA VOLKSWAGEN FIRTINASI

Alman iş modeli şu temellere dayanıyordu:
1. Rusya’dan ucuz enerji
2. Doğu Avrupa’daki ucuz alt yükleniciler
3. Çin’e ihracatın istikrarlı bir şekilde artması

Pandemi üzerine Rusya-Ukrayna Savaşı bu modeli çökeltti.
Alman siyasetçiler ve sendikalar yeni model oluşturamadı ve tıkandı! Volkswagen’den gelen küçülme haberi durumun vahametini de ortaya koyuyor

Yayınlanma:

|

Alman otomobil üreticisi Volkswagen’in tasarruf ve maliyet azaltma önlemleri kapsamında tarihinde ilk kez Almanya’daki fabrikalarını kapatmayı değerlendirmesi ve 30 yıllık istihdam koruma anlaşmasını erken sonlandırması Alman otomotiv sektöründe “deprem” etkisi oluşturdu.

Son yıllarda otomobil endüstrisinde çığır açan teknolojilerin Çin ve ABD’den gelmesi Avrupa kamuoyunda tartışma konusu olurken, Volkswagen’in son kararları bu tartışmaları artırdı.

Alman otomobil üreticileri, enflasyonist baskılar, yüksek enerji maliyetleri, Avrupa’daki yavaş ekonomik büyüme, yükselen aşırı sağ ve Çinli otomobil üreticilerinin yanı sıra Tesla’nın rekabetiyle karşı karşıya kaldı.

Elektrikli araçlara geçiş, Almanya’nın otomotiv sektörü için ülkede ve Avrupa Birliği (AB) nezdinde çeşitli düzenlemeler ve ham madde tedariki nedeniyle zorlu olmayı sürdürüyor. Sektör, batarya teknolojisine büyük yatırımlar yaparken, artan maliyetlerle boğuşmak zorunda kalıyor.

Volkswagen, geçen hafta yaklaşık 10 milyar Euro tasarruf ve maliyet azaltma önlemleri kapsamında 87 yıllık tarihinde ilk kez, yaklaşık 300 bin kişiye istihdam sağladığı Almanya’daki bazı fabrikalarını kapatmayı değerlendirdiğini açıkladı.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.