Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

KKM’de ağustos tehlikesi: 10 milyar dolar

Yayınlanma:

|

Bilindiği üzere 20/1/2022 tarihli ve 7352 sayılı Vergi Usul Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2’nci maddesiyle 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’na eklenen, yabancı paralarını ve/veya altın hesabı bakiyelerini Türk lirasına çeviren kurumlar vergisi mükellefleri ile bilanço esasına tabi gelir vergisi mükelleflerinin bu kapsamda açılan vadeli Türk Lirası mevduat ve katılma hesaplarından elde edecekleri faiz ve kâr payları ile söz konusu mevduattan 2021/4.dönem elde edilen kambiyo karlarının kurumlar vergisinden istisna edilmesini öngören geçici 14’üncü madde 29.01.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Bu yazımızın da öznesini oluşturacak olan en iddialı düzenleme ise 17/02/2022 tarihine kadar kur korumalı mevduat hesabına geçilmek suretiyle Türk Lirası’na çevrilen ve 31/12/2021 tarihli bilançoda gösterilen yabancı paraların, 2021’in son çeyreğinde kur değerlemesi sonucu elde edilen kambiyo karlarının vergi dışı bırakılmasıdır.

Bu noktada TBMM’ye sunulan kanun teklifi ile getirilen istisna müessesesi, 2021 dönem sonu bilançosunda ve banka hesaplarında döviz mevduatı bulunan şirketlerin mevduatlarındaki dövizi kur korumalı mevduat hesabında en az 6 ay değerlendirilmek üzere Türk Lirası’na çevirmeleri halinde 2021 son çeyreğinde elde edilen %46,17 oranındaki değer artışına ilişkin vergilendirmeyi istisna göstererek vergi dışı bırakma imkânı tanınmaktaydı.

Kurumlardan güçlü katılım!

Yukarıda bahsedilen %46,17’lik değer artışı, kurumlara döviz varlıklarını 6 ay süreyle Kur Korumalı Mevduat’a (KKM) geçirmeleri karşılığında döviz mevduatının %7,90’ı kadar bir nevi ‘hoş geldin primi’ vaad etmekteydi. KKM’ye katılımın büyük fırsatlar sağladığını farklı mecralarda yayımlanan yazılarımızla da ifade etmiştik.

BDDK’nın KKM’de biriken mevduat toplamlarını ilan etmemesinden dolayı kesin verilere ulaşamasak da basına sunulan açıklamalardan; ilgili Kanunun yayımlandığı 29.01.2022 tarihi ile yukarıda bahsedilen %7,90 oranındaki avantajdan faydalanmanın son günü olan 17.02.2022 tarihi arasındaki tüzel kişi katılımının yaklaşık 10 milyar dolar seviyesinde olduğu anlaşılmaktadır.

17 Ağustosta 6 aylık vade doluyor!

Kurumlar tarafından ticari hayatın nakit akış hızının yüksek olması dolayısıyla 6 aylık zorunlu KKM süresinin fazla olduğu, bu sebeple katılımın düşük kaldığı yönündeki itirazların ardından 7 Mart 2022 tarihinden itibaren bu süre 3 aya düşürülmüş ve akabinde tüzel kişi katılımlarında artış gözlemlenmişti.

Bu doğrultuda, yüksek nakit ihtiyacına rağmen Şubat ayında kurumlardan bu denli yüksek katılımın olmasında KKM’ye geçirilen mevduat üzerinden hesaplanan 6 ay için yaklaşık %7,90’lık vergi avantajının büyük rolü olduğu düşünülmektedir.

Şubat 2022 döneminde bankaların döviz varlıklar için %1-2 seviyelerinde senelik mevduat faizi verdikleri düşünüldüğünde, şirketlerin yatırım/ödeme kararlarını 6 ay erteleyerek veya 6 ay vadeli düşük faiz oranlarıyla borçlanmak suretiyle ticari nakit akışını ‘çevirerek’ KKM’ye katılmak yönünde rasyonel bir eğilim gösterdikleri söylenebilir.

Ağustos 17 itibariyle, KKM’de vade yenilemenin %7,9 oranında vergi avantajı içermemesi, KKM’nin ABD’deki enflasyon dolayısıyla dolardaki değer kaybını tolere edememesi ve %11- %15 seviyelerinde nema imkânı sağlayan eurobondların daha cazip olmasıŞubat ayının ilk 2 haftasında sisteme giren ‘volatilitesi yüksek’ 10 milyar doların (180 milyar TL) kendisine yeni limanlar arayabileceği anlamına gelmektedir.

Bu noktada para ve maliye politika yapıcılarının Türk Lirası’nı yine ‘güvenli ve avantajlı’ liman kılacak yeni önlem veya ürün paketleri sunmasında fayda olacağı kanaatindeyiz.

Caner SAMANCI – Dünya

Kaynak:

1: ekonomi/kur-korumali-tl-mevduat-hesabi-281-milyar-liraya-yukseldi/2493880″>https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/kur-korumali-tl-mevduat-hesabi-281-milyar-liraya-yukseldi/2493880

2: https://www.ntv.com.tr/ntvpara/doviz/kur-korumali-mevduat-450-milyar-lirayi-asti,Cqw-aQ3OeEO89gi33s1Miw

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

VakıfBank’tan uluslararası piyasalarda 550 milyon dolarlık ilave ana sermaye tahvil ihracı

VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “Söz konusu işlem, VakıfBank tarihindeki uluslararası piyasalarda gerçekleştirilen ilk ilave ana sermaye tahvil ihracı olma özelliğini taşımaktadır” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

VakıfBank, 550 milyon dolarlık ilave ana sermaye tahvil ihracını başarıyla tamamladı.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, VakıfBank, 550 milyon dolar tutarında, vadesiz ve 5. yıldan sonra erken itfa opsiyonuna sahip, tamamı yurt dışı yerleşik kurumsal yatırımcılar tarafından satın alınan Basel III uyumlu ilave ana sermaye ihracı gerçekleştirdi.

Açıklamada, bankanın başarıyla tamamladığı ilave ana sermaye ihracıyla, yılbaşından itibaren uluslararası piyasalardan Türkiye’ye toplam 2,5 milyar dolar kaynak getirdiği belirtildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, son ana sermaye ihracıyla bu alandaki öncü konumlarını koruduklarını belirterek, ‘Söz konusu işlem, VakıfBank tarihindeki uluslararası piyasalarda gerçekleştirilen ilk ilave ana sermaye tahvil ihracı olma özelliğini taşımaktadır. Ayrıca, Türkiye’deki kamu bankaları arasında da piyasa işlemi olarak gerçekleştirilen ilk ilave ana sermaye tahvil ihracı olduğunun altını çizmek isterim.’ ifadelerini kullandı.

İşleme, İngiltere, Kıta Avrupası, Orta Doğu, Asya ve Amerika olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinden yoğun yatırımcı talebi gelmesinin oldukça memnuniyet verici olduğunu vurgulayan Üstünsalih, şunları kaydetti:

‘İşlem büyüklüğünün 3 katına ulaşan güçlü talep sayesinde, işlemin getirisi ilk fiyat beklentisinden 37,5 baz puan iyileşerek yüzde 10,125 seviyesinde gerçekleşti. Bu durum, uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye ve özellikle VakıfBank’a duyduğu güvenin açık bir göstergesidir.’

Üstünsalih, başarıyla tamamladıkları işlemin, yurt dışı kaynak olma özelliğinin yanı sıra ana sermayeyle toplam sermaye rasyolarına 100 baz puanlık pozitif katkı sağlamasını beklediklerini kaydederek, ‘Bu anlamda güçlenen sermaye rasyolarımızla, Türkiye’nin en büyük 2. bankası olarak her alanda verimlilik odaklı stratejilerimizi sürdürmeyi amaçlıyoruz. Bundan sonraki dönemde de uluslararası sermaye piyasalarını yakından takip ederek farklı yapılar altında yeni fonlama işlemlerine imza atmaya devam edeceğiz.’ değerlendirmesini yaptı.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Jeopolitik riskler hafiflerken, ‘yumuşak iniş’ ihtimali umudunu yitiriyor…

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Piyasaların gözü kulağı jeopolitik gelişmelerde olsa da, FED’in yapışkan enflasyon ve güçlü makroekonomik veriler ardından tavrında görülen keskin değişim, ya da faiz indirim beklentisinin her geçen gün daha da azalmasının yankıları piyasalarda hissediliyor. Lâkin, FED’in önceliğinin tam istihdam ve fiyat istikrarı olduğu düşünülürse, istihdam cephesinden sanıldığının aksine pek de iyi haberlerin geldiğini söyleyemeyiz! Şöyle ki, son açıklanan tarım dışı istihdam verisi her ne kadar güçlü sonuçlansa da, nitelik anlamında zayıf bir tablo ile karşı karşıyayız: iş gücünde 6bin tam zamanlı işi kaybı yaşanırken, 691bin yarı zamanlı iş eklenmiş. Yüksek faizlerin piyasayı yormaya mı başladı sorusunu kendimize sormadan da edemiyoruz.
  • Hatırlanacağı üzere, neredeyse 3 aydan kısa bir süre önce FED bu yıl ne kadar faiz indirimi yapılacağından bahsederken, son günlerde 180 derece çark etmesi mali piyasaların canını acıtırken, işgücü piyasasından da zayıflama ibareler görmeye başlıyoruz. Şöyle ki bu hafta Tesla, işgücünün %10’unu yani 14bin çalışanını işten çıkaracağını duyurdu. Amazon, maliyetleri düşürmek amacıyla bu yıl zaten işten çıkarmalar yaptığını da not edelim. ABD’de enflasyon her ne kadar yapışkanlık arz etse de, yüksek seyreden faizlerin banka finansallarına da olumsuz etkisini bu hafta sonuçlarını açıklayan BofA finansallarında görürken, yakın geçmişte, yüksek faizler nedeniyle başarısız olan 3 ABD bankasının batışı hafızamızda hâlen daha taze bir yer tutuyor.
  • Hülâsa, FED son aylarda umut ettiği enflasyon verisini henüz bulamasa da, faiz indirimlerinin gelip gelmeyeceği büyük bir soru işaretine dönüşerek piyasaların yön tayin etmekte zorlanmasına neden olsa da, işten çıkarmaları başlaması ve yüksek faizlerin bankacılık sektörünü hırpalamaya başlaması,  FED’in bir noktada istemese de faiz indirimlerine soyunmak zorunda kalacağını düşündürüyor! Bu sabah itibariyle, faiz vadeli kontratlarının 2024’te 2’den az faiz indirimi beklediğini not edelim. FED üyelerinin faiz yorumlarında şahin üsluplarını da korunduğunu görüyoruz. Oy hakkında sahip Cleveland FED Başkanı Mester ile Kurul Üyesi Bowman, faiz indirimlerinde acele edilmemesi gerektiğini söyledi.
  • Ortak para birimi EUR, doların güçlenmesinin yanı sıra, Avrupalı politika yapıcıların iki ay içinde faiz oranlarını düşürmeye hazırlanmaları nedeniyle baskı altında kalarak bu hafta %2’ye yakın değer kaybederek beş ayın en düşük seviyesinin gerilemesi ardından bu sabah hafif de olsa toparlanarak 1,0660 seviyesine yükseldi. Dolar cephesinde yaşanan hafif de olsa değer kaybının arkasında, ABD, Japonya ve Güney Kore arasında, Asya’daki dolar kazanımlarının yavaşlamasına yönelik yakın istişarede bulunmak üzere alışılmadık bir üçlü anlaşmaya varıldığı haberinin yattığını düşünüyoruz! Bir türlü belini doğrultamayan Japon Yen’i, dolar başına 154,25 seviyesinde ve yaklaşarak son otuz yılın en düşük seviyesine yakın işlem gördüğünü de not etmiş olalım!
  • Emtia piyasalarında ise, kıymetli madenler cephesinde keskin yükselişler tersine dönmese de duraksadığını not etmek gerekiyor. Altının ons fiyatı geçen hafta Cuma günü test ettiği 2,430 dolar zirvesi ardından 2,370 dolar seviyelerinde salınırken, gümüş, teknik bir seviye olan 30 doları neredeyse test etmesi ardından 28,50 seviyelerinde salınıyor. Petrol, gerek talep endişeleri ve İran’ın hafta sonu saldırısına İsrail veya ABD’den net bir yanıt alınamaması nedeniyle son iki buçuk ayın en sert düşüşünü gerçekleştirdi. Jeopolitik riskler hafifliyor mu sorusunu da kendimize sormadan edemiyoruz. Her ne kadar İran petrolüne dramatik yeni yaptırımlar beklenmese de, ABD Venezuela’ya yönelik petrol yaptırımlarını yeniden uygulamaya hazırlandığını okuyoruz. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı haftabaşı 92 dolar seviyesini aşarak son 6 ayın zirvesini test etmesi ardından dün %3 gerileyerek 87 dolar seviyesinin diplerini test etti.
  • Yeni gün başlangıcında, ABD borsalarının aksine, pasifiğin diğer ucunda daha ılımlı bir tablo görüyoruz. Jeopolitik risk algısının bir miktar iyileşmesi küresel mali piyasalar üzerindeki satış baskısını hafiflettiğini söyleyebiliriz. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı ve ABD Dolarının değer kaybetmesi (DXY) bu görüşümüze baz teşkil ediyor. Bugün FED ve ECB cephesinden merkez bankası yetkililerinin konuşmalarını takip edeceğiz. Her hafta Perşembe günü olduğu üzere, ABD’de işsizlik maaşı başvuruları; Türkiye cephesinde ise TCMB ve BDDK haftalık verilerine ve konut satışlarına bakacağız. Mikro cephede ise Netflix finansalları önemle takip edilecek. IMF-Dünya Bankası toplantıları sürüyor. Bugün gözler AB Liderler Zirvesi’nde olacak.
  • Türkiye cephesinde ise dün açıklanan cari işlemler dengesi, yılın ilk 2 ayında 5,8 milyar dolar açık verdi. Geçen sene aynı dönemde bu rakamın yaklaşık 20 milyar dolar olduğu düşünülürse, olumlu bir tablo ile karşı karşıyayız. Öte yandan, çekirdek veride de olumlu bir seyir gördüğümüzü not edelim. Şöyle ki, altın hariç cari işlemler dengesi Şubat ayında 2,3 milyar dolar açık verirken, bu rakam geçen yılın Şubat ayında 5,2 milyar dolar düzeyinde idi. Tablonun ‘sırıtan’ rakamı ise net hata ve noksan kaleminin yılın ilk 2 ayında 6,9 milyar dolar açık vermesi oldu! Washington’da konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, piyasaların ve yatırımcıların genel olarak enflasyonun düşeceği ve OVP’nin sonuç vereceğine inanmaya başladığını söyledi. USDTRY kuru günü 32,54 seviyelerinde başlarken, bebek adımları ile kuzey yolculuğunun devam edeceğini düşünüyoruz.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

ABD’de bir türlü soğumayan ekonomi ve belirsizliğini koruyan faiz indirim beklentisi

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • FED başkanı Powell, dün yaptığı konuşmada, faiz oranlarının ne zaman düşürülebileceği konusunda herhangi bir yönlendirme sağlamaktan kaçınırken,  bunun yerine para politikasının daha uzun süre sıkı olması gerektiğini belirtti. Son dönemde ABD ekonomisinin güçlü olduğuna işaret eden makro ekonomik verilere hafta başı perakende satışlar verisinin de dâhil olması sonrasında gösterge 10 yıllık tahvil getirisi %4,7 seviyesine dayanarak son 5 ayın zirvesine yükseldi.
  • FED’in 2022 yılının başında başladığı faiz artırım döngüsü ile politika faizini %0-0,25 seviyesinden %5,25-5,50 seviyesine getirmesine rağmen ABD ekonomisi bir türlü soğumaması üzerinde düşünülmeye değer bir unsur olarak ön plana çıkarken, yükselen tahvil faizlerinin yan etkilerinin de tamamen göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Pek de uzaklara gitmeye gerek yok, neredeyse 1 sene önce, ABD’de, piyasa faiz oranlarının yükselmesi karşısında likidite sıkıntısına düşen ve zararına tahvil satmak zorunda kalan 3 bankanın başarısız olduğunu ve battığını unutmamak gerekiyor!
  • Bu nedenle, FED’in faiz indirmekte zorlanabileceği kaygısı son günlerde ana tema olsa da, faiz indiriminden kaçınmanın da yan etkileri olduğunu unutmamak gerekiyor! Konuyu pekiştirmek adına, son günlerde açıklanan banka bilançolarının da pek de sevimli olmadığını not edelim. Şöyle ki,
  • ABD’nin ikinci en büyük bankası olan Bank of America, dün açıkladığı finansallar sonrası hisse fiyatı %3,5 ile sert bir şekilde geriledi. Banka birinci çeyrekte 6,7 milyar dolar, yani hisse başına 76 sent kâr açıklarken, geçen yıl aynı dönemde 8,2 milyar dolar yani hisse başına 94 sent kâr açıklamıştı.
  • Türk mali piyasalara yönelik her ne kadar hafta başı kaleme aldığımız raporda olumlu görüşler beyan etsek de, küresel arenada cereyan eden olumsuz gelişmelerin gölgesinde görünüm biraz da olsa bozulduğunu kabul etmek gerekiyor. İsrail’in İran’a karşılık vereceği yönünde endişeler ve ABD cephesinde tüm gayretlere rağmen soğumayan ekonomi ve belirsizliğini koruyan faiz indirim beklentisi Türk mali piyasalarına da yansıdı. Her ne kadar jeopolitik risklerin daha da artmayacağı yönünde görüşümüz değerlendirmelerimizde baz teşkil etse de, sürecin nereye varacağını da tam olarak kestiremediğimizi not edelim. Dün BIST100 ana endeksi günü %1,4 düşüşle tamamlarken, lokomotif endeks bankacılık hisseler’%4,6 geriledi. USDTRY kuru beklentimize paralel bebek adımları ile 32,50 seviyesine yükselirken, CDS risk priminin de 318 baz puan seviyesine geldi.
  • TCMB Başkanı Karahan, ilk hedefin enflasyonu düşürmek olduğunu belirterek, enflasyonun %75 seviyesi ile zirve yapıp sene sonu %36 hedeflerine uyumlu bir şekilde gerileyeceğini söyledi. Enflasyonla savaşın zayıflaması durumunda, dolarizasyon eğiliminin yavaşlamayacağını belirten Karahan, rezerv biriktirme hedefinin yabancı akımına bağlı olarak orta vadeli baz alındığını hatırlattı. TCMB’nin 2023 yılında yazdığı 818 milyar TL zararın nedenini ise KKM’ye bağladı.
  • ABD’de her 100 günde 1 trilyon dolar artan borç yükünün fiziki varlıklara olan talebi artırmaya devam ettiğini not etmek gerekiyor. Örneğin, ABD tahvil faizleri ile negatif korelasyona sahip kıymetli madenler, yukarıda da değindiğim üzere, 10 yıllık tahvilin %4,70 seviyesine dayanarak son 5 ayın zirvesine yükselmesine rağmen, ezber bozarcasına, göreceli olarak güçlü seyirlerini koruduklarını görüyoruz: altının ons fiyatı 2,400 dolar civarlarında salınırken, gümüş ise 28,25 dolar seviyelerinde işlem görüyor. Kâr satışlarına ihtimal versek de, tırmanan jeopolitik riskler ve ABD’de artan fonlama maliyetine rağmen beliren enflasyon tehdidi ile yönün yukarı yönlü olduğunu düşünüyoruz.
  • FED Başkanı Powell’ın 3 aydır devam eden yukarı yönlü sürprizlerle birlikte son enflasyon verilerinin politika yapıcılara politikayı yakın zamanda gevşetme konusunda yeterli güveni vermediğini söylemesinin yankıları hisse senedi piyasalarında satışlara neden oldu. FED’in faiz oranlarını önceden düşünülenden daha uzun süre yüksek tutması gerekebileceğinin anlaşılması ardından ABD borsaları dün geceyi hafif de olsa düşüşle tamamlarken, bu sabah Asya borsalarında da karmaşık bir seyir hâkim olduğunu görüyoruz.
  • IMF-Dünya Bankası bahar toplantıları başladı. Dünya Ekonomi Görünümü raporunun başlığı “İstikrarlı ama Yavaş: Ayrışmanın Ortasında Dayanıklılık” oldu. Toplantılarda ana gündem maddeleri jeopolitik gerilimler ve enflasyon olacak. 2024 ve 2025’te dünya büyümesi %3,2 bekleniyor. IMF, devam eden yüksek enflasyon, Çin ve Avrupa’daki zayıf talep ve iki bölgesel savaşın etkileri nedeniyle, küresel ekonominin yavaş ama istikrarlı bir büyüme yılı daha geçirmeye hazır olduğunu söyledi.

Emre Değirmencioğlu

 

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.