ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Kripto para borsası Thodex soruşturmasında 62 kişi gözaltına alındı
Kripto para borsası Thodex soruşturması kapsamında, İstanbul merkezli 8 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda, haklarında gözaltı kararı verilen 78 kişiden 62’si yakalandı.

Yayınlanma:
4 yıl önce|
Yazan:
BankaVitrini
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, kripto para borsası Thodex hakkında yürütülen soruşturma kapsamında, şirketle irtibatları olduğu tespit edilen 78 kişi hakkında gözaltı kararı verdi.
Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, söz konusu soruşturma kapsamında İstanbul merkezli 8 ilde düzenledikleri eş zamanlı operasyonda, zanlılardan 62’sini yakaladı.
Adreslerde yapılan aramalarda çok sayıda dijital malzeme ve doküman ele geçirildi.
Firari 16 zanlının da yakalanması için çalışmaların sürdüğü bildirildi.
AA
İlginizi Çekebilir
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
BDDK kredi kullanımda YP varlık sınırı kaldırıldı
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), yabancı varlık pozisyonuna dayalı TL kredi kısıtlamasını kaldırarak, şirketlerin YP varlık durumuna bakılmaksızın kredi kullanmasına olanak tanıdı. Böylece, BDDK TL kredi kullanımında yabancı para varlık sınırını kaldırmış oldu…

Yayınlanma:
22 saat önce|
10/02/2025Yazan:
BankaVitrini
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), finansal istikrarı güçlendirmek ve kredi sistemini daha etkin hale getirmek amacıyla belirli Kurul Kararlarını yürürlükten kaldırma kararı aldı.
BDDK, 6 Şubat 2025 tarihli ve 11145 sayılı kararıyla, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 93. maddesine dayanarak, 24 Haziran 2022 tarihli 10250 sayılı, 7 Temmuz 2022 tarihli 10265 sayılı, 28 Eylül 2022 tarihli 10348 sayılı, 21 Ekim 2022 tarihli 10389 sayılı ve 4 Eylül 2023 tarihli 10659 sayılı Kurul Kararlarının yürürlükten kaldırılmasına karar verdi.
Yabancı varlık pozisyonuna dayalı kredi kısıtlaması kaldırıldı
Edinilen bilgilere göre, daha önce yabancı varlık tutarı belirli oranları aşan bağımsız denetime tabi şirketlere TL kredisi kullandırılması kısıtlanıyordu. Şirket, bağımsız denetime tabi ise kredi kullanmadan önce bankaya “benim yabancı para varlık tutarım eşiklerin altında” şeklinde taahhütte bulunuyor, ardından bağımsız denetim onaylı bir raporla bankaya sunuyordu.
Eşikleri aşan şirketlerin kredi kullanımı ise kısıtlanıyor ve %500 risk ağırlığı ile borçlanmalarına izin veriliyordu. Ancak bu karar, şimdi kaldırıldı. Artık kredi kullandırılırken yabancı para varlık pozisyonuna bakılmayacak.
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Şimşek: ‘Kur Korumalı Mevduat’tan çıkış konusunda kararlıyız’

Yayınlanma:
3 gün önce|
08/02/2025Yazan:
BankaVitrini
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyon, kamuda tasarruf, rezervler ve ekonomi politikaları hakkında konuştu.
TV100 yayınına katılan Şimşek’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Yılın ilk ayında enflasyonun yüzde 5 olarak çıkması beraberinde birtakım tartışmalar getirdi. Ocak ayındaki bu enflasyon son 4 yılın ocak aylarındaki en düşük enflasyondur. Üç aşağı beş yukarı 3,5-4’lük bir enflasyon bekleniyordu. Burada tek seferlik denilebilecek rakamlar var. TÜİK burada sepet ağırlıklarını değiştirdi ve buradan bir ilave enflasyon geldi. Yine geçtiğimiz yılın son çeyreğinde üzerinde çalışılan sağlıkta birkaç yıldır muayene fiyatlarında bir değişiklik olmamıştı, buradaki değişikliklerin de 0,6’lık bir etkisi oldu.
‘Enflasyondaki düşüş sürecek’
Ocak ayında kira artışına bakıldığında yıllık yüzde 100’ün üzerinde, eğitimde de keza böyle. Bu kalemler yüksek çünkü geçmiş enflasyonu baz alıyor. Bunun için önümüzdeki dönemde kararlı bir şekilde programımızı uygulayarak bu sene enflasyonu yüzde 30’un altına çekmeyi ve gelecek sene ise tek hanelere doğru yaklaşmayı planlıyoruz. Enflasyondaki düşüş sürecek. Ocak ayı enflasyonu, enflasyonla mücadeleye ilişkin kurgumuzu etkilemedi.
‘En önemli ekonomik sorun hayat pahalılığı’
Hayat pahalılığı Türkiye’nin şuanda karşı karşıya olduğu en önemli ekonomik sorun. Nüfusumuzun yaklaşık yüzde 82.7’si şehirlerde yaşıyor. Bence en önemli hayat pahalılığı bileşeni kiralar burada. Ev sahipliği oranı yüzde 56’larda.
Konut arzını artıracak ciddi bir çaba içindeyiz. Bir taraftan deprem bölgesinde bir inşa çalışması var. Bunun da dışında sosyal konutlar, yerinde dönüşüm, kentsel dönüşüm, tüm bu konularda bütçeden çok ciddi bir destek veriyoruz. Ben inanıyorum ki birkaç yıl içinde çok ciddi bir sosyal konut seferberliğine gireceğiz. Devletimizin desteklediği ve vatandaşımızın çok rahat erişebileceği konutlardan bahsediyoruz.
Bütçe açığı mesajı
Bizim ekonomi programımızın çalıştığını söylediğimde bazı kesimler rahatsız oluyorlar. Beraber bakalım programın çalışıp çalışmadığına. Program öncesinde özellikle depremin etkisiyle 2023’te yani… Bu yılın mayıs haziran ayına giderseniz piyasa yüzde 10 civarında bir bütçe açığı bekliyor. Bu çok yüksek bir açık olurdu. Türkiye bunu yönetemezdi. Biz bu açığı yüzde 4.9’a çektik. Yani piyasanın beklentisin altına çekti. Bu yıl da bütçe açığını yüzde 3 civarına düşüreceğiz.
Rezervdeki artışa değindi
Rezervlere bakacak olursak. Program öncesi Merkez Bankası’nın swap hariç net rezervi eksi 61 milyar dolardı. Şuan Türkiye’nin net rezervi 65 milyar doların üzerine çıktı. Eksi 61’den artı 65’e… Brüt de 166 milyar doların üzerine çıkmış durumda.
‘Kur Korumalı Mevduat’tan çıkış konusunda kararlıyız’
Kur Korumalı Mevduat’tan çıkış konusunda kararlıyız. Merkez Bankası’yla istişarelerimizde muhtemelen en geç bu senenin ilk yarısında tüzel kişilere ilişkin KKM uygulamasına son vereceğiz. Biz piyasaları bozmadan bu çıkış sürecini yumuşak şekilde başaracağız dedik. Bunların hepsi zaman alıyor ama sonuç alıyoruz. 76 haftadır kesintisiz KKM düşüyor. 30 milyar doların altına indi. İstense bugün dahil adım atılabilir ama biz yumuşak geçişi tercih ettik peyderpey bu adımları atacağız.
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
TCMB Başkanı Karahan’ın “Enflasyon Raporu 2025-I” Konuşması yaptı

Yayınlanma:
4 gün önce|
07/02/2025Yazan:
BankaVitrini
Kıymetli Basın Mensupları, Saygıdeğer Katılımcılar,
Öncelikle hoşgeldiniz. 6 Şubat depremlerinin ikinci yılındayız. Kayıplarımızın acısını hala kalbimizde hissediyoruz. Konuşmama başlamadan önce, yaşadığımız deprem felaketinde, ve kısa süre önce, Bolu Kartalkaya’da çıkan yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyorum. Kıymetli ailelerine sabır ve baş sağlığı diliyorum.
Bugün, Enflasyon Raporumuzun ana mesajlarını paylaşmak üzere buradayız.
Dezenflasyon sürecimiz devam ediyor. Makroekonomik göstergeler de bu süreçle uyumlu şekilde ilerliyor.
İç talebin enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldiğini ve enflasyonun ana eğiliminin düşüş trendinde olduğunu değerlendiriyoruz.
Para politikasındaki sıkı duruşumuzu, dezenflasyonun devamını sağlayacak şekilde sürdüreceğiz.
Konuşmamın ilerleyen bölümlerinde, bahsettiğim tüm bu unsurlar hakkında detaylı değerlendirmelerde bulunacağım.
Sunumumda ilk olarak küresel ekonomi, makroekonomik görünüm ve para politikası duruşumuza ilişkin değerlendirmelerimizi paylaşacağım. Daha sonra orta vadeli tahminlerimizi sunacağım. Sonrasında Başkan Yardımcılarımızla birlikte sizlerin sorularını yanıtlayacağız.
Bu Raporumuzda da yine, öne çıkan konulara ve tematik analizlerimize kutu çalışmalarıyla yer veriyoruz.
Bu Rapordaki kutularımızda; fiyatlama davranışlarını, hizmet üretici ile tüketici fiyatlarındaki ilişkiyi, hanehalkı varlıklarındaki değerleme etkisini ve Euro Dolar paritesindeki değişimin dış ticarete etkilerini detaylı olarak inceliyoruz.
Değerli Konuklar,
Konuşmama son dönemde öne çıkan küresel ekonomik gelişmeler ile başlıyorum.
Küresel büyüme görünümünde önceki Rapor dönemine paralel olarak kademeli toparlanma öngörümüzü koruyoruz.
İmalat sanayi ve hizmetler sektörü arasında önceki Rapor döneminde gözlenen farklılaşma da sürmekte.
Öncü göstergeler ise imalat sanayinde aşağı yönlü risklerin arttığına işaret ediyor.
Son dönemde, küresel ticaret politikalarına dair belirsizliğin, önemli ölçüde yükseldiğini görüyoruz.
Korumacı eğilimlerin artması, küresel ekonomi politikalarına yönelik belirsizlikler ve jeopolitik riskler, küresel ölçekte büyüme üzerinde aşağı yönlü, enflasyon üzerinde ise yukarı yönlü riskleri artırıyor.
Küresel talep görünümü, jeopolitik riskler ve arz yönlü faktörler, emtia fiyatları üzerinde belirleyici olmaya devam ediyor.
Küresel gelişmeler, son dönemde Brent petrol fiyatlarındaki oynaklığı artırdı.
Enerji dışı emtia fiyatlarında ise sınırlı artışlar görüldü.
Enflasyon görünümlerine bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankaları faiz indirimlerini sürdürüyor.
Küresel ölçekte enflasyondaki atalet zayıflamakla birlikte devam ediyor.
Enflasyon görünümü ile maliye ve ticaret politikalarına ilişkin belirsizliklerin artması nedeniyle, merkez bankaları enflasyonda yukarı yönlü risklere daha çok vurgu yapıyor.
Bu görünüm altında, piyasa fiyatlamaları da hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde 2025’te faizlerin daha yavaş indirileceğine işaret ediyor.
MAKROEKONOMİK GÖRÜNÜM
Değerli Konuklar,
Şimdi sizlerle, yurt içi makroekonomik gelişmelere ilişkin tespitlerimizi paylaşmak istiyorum.
2024 yılının üçüncü çeyreğinde, yurt içi talebin yıllık büyümeye katkısı -0,1 puan ile sınırlı düzeyde negatif olurken, net ihracatın büyümeye pozitif katkısı artarak 2,2 puan oldu.
Böylece, büyümenin kompozisyonundaki dengeli seyir devam etti.
Dördüncü çeyreğe ilişkin mevcut üretim göstergeleri, iktisadi faaliyette ılımlı bir toparlanmaya işaret etmekte.
2024 yılının ikinci ve üçüncü çeyreklerinde gerileyen sanayi üretimi, kasım ayı verileriyle son çeyrekte yeniden artışa geçti.
Hizmet üretim endeksi ise, sanayi üretimine kıyasla çeyreklik bazda daha düşük bir artış gösterdi.
Bildiğiniz gibi bu endeks aynı zamanda hizmet sektöründeki talep ile doğrudan ilişkili. Endeks, 2024 yılı boyunca hizmet talebinde yatay bir seyre işaret etti.
Mal talebine ilişkin göstergeler de yurt içi talepte ılımlı seyrin devam ettiğini gösteriyor.
Bu dönemde, perakende satış hacim endeksi çeyreklik olarak artış kaydetti.
Bununla birlikte, altın hariç artışın daha sınırlı olduğunu görüyoruz.
Son dönem verileri, kartla yapılan reel harcamalarda ivme kaybına işaret ediyor.
Bu göstergelerin yanı sıra, firma görüşmelerinden elde ettiğimiz saha gözlemleri de iç talepteki ılımlı seyri teyit etmekte.
Bu çerçevede, mal ve hizmet talebine ilişkin veriler bir bütün olarak, talepkoşullarının enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde olduğuna işaret ediyor.
Farklı yöntemlerle hesapladığımız ve grafikte açık renklerle belirtilen göstergeler, çıktı açığının 2024 yılının üçüncü çeyreğinden itibaren negatif bölgedeki seyrini sürdürdüğünü gösteriyor.
Bu noktada altını çizmek isterim ki, sıkı para politikamız sonucunda iç talepteki dengeli seyir sürecek.
Çıktı açığı, önümüzdeki dönemde negatif bölgede seyrederek, dezenflasyon sürecinin önemli bir bileşeni olmaya devam edecek.
İç talepteki dengelenmeyle uyumlu olarak cari işlemler hesabında belirgin bir iyileşme gerçekleşti.
2024 yılının üçüncü çeyreğinde, cari açığın millî gelire oranı yüzde 0,7 seviyesine geriledi. Dördüncü çeyrekte de birikimli cari açığın benzer seviyelerde seyretmiş olduğunu tahmin ediyoruz.
Önceki sunumlarda da belirttiğimiz gibi, parasal sıkılaştırma dönemlerinde, cari dengede düzelme oluyor.
Önümüzdeki dönemde ise cari açıkta bir artış bekliyoruz. Ancak, söz konusu artış sıkı parasal duruşumuzun etkisiyle, sınırlı olacak. Milli gelire oranla cari açığın 2025 yılında tarihsel ortalamasının altında seyretmeye devam edeceğini öngörüyoruz.
Saygıdeğer Katılımcılar,
Şimdi de bu makroekonomik gelişmeler çerçevesinde şekillenen enflasyon görünümüne ilişkin değerlendirmelerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci devam etmekte.
Tüketici enflasyonu ocak ayında yüzde 42,1 oranına gerileyerek, mayıs ayındaki tepe noktasına kıyasla önemli bir düşüş gösterdi.
Son Rapor döneminden bu yana enflasyon gelişmeleri öngörülerimiz ile uyumlu gerçekleşti.
Enflasyonun ana eğilimindeki düşüş son çeyrekte de devam etti.
Dönemsel gelişmelere göre ana eğilim göstergeleri birbirinden farklılaşabiliyor. Bu durum ana eğilimi, farklı göstergeler üzerinden takip etmenin önemini ortaya koyuyor.
Takip ettiğimiz tüm göstergeler, ana eğilimde kademeli bir yavaşlamaya işaret etti.
Bu dönemde, dağılım bazlı göstergeler, B ve C gibi dışlamaya dayalı göstergelere kıyasla daha düşük değerler aldılar.
Ana eğilim ocak ayında ise öngörülerimizle uyumlu olarak yükseldi.
Bu gelişmede, zamana bağlı fiyat belirleme ve geçmiş enflasyona endeksleme eğilimi yüksek hizmet kalemleri öne çıktı. Ocak ayında, tüketici enflasyonu üzerinde ücret, enerji fiyatları, yönetilen/yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamalarının yansımaları görüldü.
Ocak ayında, yıllıklandırılmış ana eğilim ise aralık ayındaki yaklaşık yüzde 30 seviyesinden, yüzde 34’e yükseldi ve yıllık enflasyonun altında kalmaya devam etti.
Enflasyonun ana eğiliminin, birinci çeyrekteki artışı sonrasında, ikinci çeyrekte tekrar yavaşlayacağını öngörüyoruz.
Ocak ayı dinamiklerini daha iyi anlamak adına, TÜFE’deki kalemleri duruma ve zamana bağlı fiyatlama gösteren gruplar olarak ikiye ayırdık.
Eğitim hizmetleri gibi, fiyatlamaları yılın belirli dönemlerinde yapılan ‘’zamana bağlı gruplar’’, dayanıklı mallar gibi fiyatlama zamanlaması ekonomik koşullara göre yapılan ‘’duruma bağlı gruplardan’’ ayrışmaktadır.
Ocak ayında, zamana bağlı fiyatlama yapan grupta daha yüksek bir fiyat artışı gerçekleşti.
Nitekim, bu grubu yakından incelediğimizde, yıl içinde en yüksek artışın yönetilen ve yönlendirilen kalemlerin de etkisiyle, ocak aylarında gerçekleştiğini görüyoruz. İzleyen dönemlerde ise fiyat artışları daha zayıf oluyor.
Duruma bağlı fiyat belirleyen kalemlerde ise fiyat artış oranı geçmiş yıla kıyasla daha düşük seyrediyor. Bu konudaki kutu çalışmamıza bakmanızı tavsiye ediyorum.
2024 yılının son çeyreğinde hizmet enflasyonunun yavaşladığını, temel mal enflasyonunun ise düşük seyrettiğini gördük.
Ocak ayında temel mal fiyatları, yüzde 0,7 ile oldukça ılımlı bir artış gösterdi. Temel mal yıllık enflasyonu; döviz kurundaki istikrarlı seyir, emtia fiyatları ve talep koşullarının desteğiyle yüzde 24’lere gerilemiş durumda. Özellikle, dayanıklı mal grubu fiyatlarında ılımlı görünüm sürüyor.
Ocak ayında hizmet fiyatları ise kamu ve özel sektör sağlık hizmetleri öncülüğünde yüzde 10,3 ile belirgin bir artış kaydetti.
Resmi sağlık muayene katılım paylarında 2017 yılından bu yana ilk defa artışa gidildi. Yüksek oranda gerçekleşen bu artışın ocak ayı tüketici enflasyonuna etkisi 0,6 puan oldu. Ayrıca, düzenlemenin şubat ayı enflasyonuna sarkan etkileri de olacak.
Hizmetlerde aylık bazdaki yükselişe karşın, yıllık bazda düşüş eğilimi sürmekte. Geçmişe endeksleme eğilimi güçlü eğitim ve kira gibi kalemler ise hizmet enflasyonunu yukarı çekmekte.
Buradan hareketle, kira enflasyonuna ayrı bir parantez açmanın önemli olduğunu değerlendiriyoruz.
Zira, kira enflasyonu; deprem, kentsel dönüşüm, demografik unsurlar, kira artış sınırlaması gibi nedenlerle de diğer hizmet kalemlerinden hem seviye hem de atalet açısından ayrışıyor.
Kira enflasyonunun yüksek olmakla beraber yavaşlama eğiliminde olduğunu görüyoruz.
Perakende Ödeme Sistemi mikro verileri de bu gözlemi teyit ediyor. Nitekim, yeni ve yenilenen kira sözleşmelerindeki artış oranı düşmekte. Ayrıca, sözleşmelerdeki artış oranlarının, TÜFE’deki mevcut yıllık kira enflasyonunun altında kaldığını görüyoruz.
Ocak ayında aylık kira enflasyonundaki dönemsel artış, kira sözleşme yenileme oranındaki yükselişten kaynaklanıyor. Buna karşın, sağ taraftaki grafikten de görebileceğiniz üzere bu tür sözleşmelerdeki kira artış oranı ocak ayında da geriliyor.
Özellikle temel mallarda olmak üzere tüketici enflasyonu üzerinde üretici fiyatlarından gelen baskının ılımlı olduğunu söyleyebiliriz.
Bu bağlamda, üretici aylık enflasyonu, son üç aylık dönemde ortalamada yüzde 1,4 düzeyinde seyrederek temel mallardaki dezenflasyonu destekledi.
Daha önce de vurguladığımız üzere, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının seyri, dezenflasyonun hızı açısından önem arz ediyor.
Enflasyon beklentileri, dezenflasyon patikamızın üzerinde seyretmekle birlikte, gerilemeye devam ediyor. Manşet enflasyondaki düşüşle, tüm sektörlerin beklentileri kademeli bir biçimde geriliyor.
Son dönemde, tüketici ve firmaların enflasyon beklentilerindeki gerilemenin belirginleştiğini izliyoruz. Nitekim, mart ayından bu yana hanehalkı enflasyon beklentileri 20 puanın, firmaların beklentileri ise 10 puanın üzerinde bir düşüş sergiledi. Para politikasındaki kararlı duruşumuzla, beklentilerdeki düzelme devam edecek.
PARA POLİTİKASI
Saygıdeğer Katılımcılar,
Konuşmamın bu bölümünde ise, sizlere para politikası duruşumuz hakkında bilgi vereceğim.
Bildiğiniz gibi politika faizini nisan-kasım döneminde yüzde 50 düzeyinde sabit tuttuk.
Aralık ayında, enflasyonun ana eğiliminde gerilemenin ve beklentiler ile fiyatlama davranışlarındaki iyileşmenin devam ettiğini gördük. Ayrıca, yurt içi talebin enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde olduğunu değerlendirdik. Bu saptamalar doğrultusunda, gerekli sıkılığı koruyacak şekilde politika faizini kademeli olarak yüzde 50’den yüzde 45’e indirdik.
Buna ilaveten, gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranları arasındaki marjı daralttık.
Ayrıca, ekonomik birimlerin beklentilerindeki ayrışma ve olası oynaklıklara karşı, parasal aktarımın etkinliğini makroihtiyati tedbirler ve likidite yönetimi ile destekliyoruz.
Sıkı parasal duruşumuzu desteklemek üzere kullandığımız araçları 3 ana grupta özetleyebiliriz:
Mevduata yönelik düzenlemeler ile TL mevduatın payını artırmayı ve KKM’yi kademeli olarak azaltmayı hedefliyoruz.
Kredi büyümesine yönelik düzenlemeler ile kredi talebindeki dalgalanmaların önüne geçiyoruz.
Üçüncü olarak da likiditeye ilişkin adımlarımız ile sistemdeki fazla Türk lirası likiditeyi yönetiyoruz.
Piyasada oluşan likidite fazlasını zorunlu karşılıklar ve mevcut diğer araçlarımızı kullanarak sterilize ediyoruz.
Bu bağlamda, Türk lirası Depo Alım İhalelerini ve döviz ile altın karşılığı satım yönlü swap ihalelerini de kullanıyoruz.
Ayrıca, 24 Ocak tarihinden itibaren 4 hafta vadeli depo alım ihalesi düzenlemeye başladık. Bu yolla, sterilizasyon işlemlerinin vadesini uzatmayı hedefledik.
Likidite koşullarını yakından izliyoruz. Araç setimizi etkili bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz.
Finansal koşullara baktığımızda, bileşik bazda mevduat ve ticari kredi faizleri yüzde 54, tüketici kredisi faizleri ise yüzde 64 civarında oluşuyor.
Politika faizinde yaptığımız 5 puanlık indirim, mevduat ve kredi fiyatlamalarına beklentilerimiz ölçüsünde yansıdı.
Para politikası duruşumuz ve makroihtiyati çerçeve sayesinde mevduat faizlerinin seviyesi, Türk lirasına geçişi ve tasarrufları desteklemeyi sürdürüyor.
Kredi gelişmelerine baktığımızda, ekim ve kasım aylarındaki ılımlı seyirden sonra dönemsel faktörlerin etkisiyle tüketici kredisi büyümesi aralık ayında bir miktar hızlandı. Bu hızlanma, kredi kartı ve ihtiyaç kredisi kaynaklı gerçekleşti.
Söz konusu büyüme ocak ayında ise yeniden ılımlı bir seyre döndü.
Tüketici kredilerinin, iç talepteki dengelenmeyi tesis edecek bir hızda seyretmesi kritik önemde.
Bu nedenle, tüketici kredisi büyümesinin ılımlı bir patikada kalmasını sağlayacağız.
Ticari tarafta ise Türk lirası kredi büyümesi, aylık büyüme sınırları ve kredi talebiyle uyumlu.
Diğer taraftan, devam eden güçlü yabancı para kredi talebi nedeniyle bu kredilerdeki aylık büyüme sınırını, ocak ayında yüzde 1’e indirdik.
Yabancı para kredilerdeki büyümenin, hedeflerle uyumlu bir patikada seyretmesini bekliyoruz.
Sıkı parasal duruşumuz ve KKM bakiyesinin azaltılmasına yönelik uygulamaların etkisiyle Türk lirası varlıklara olan ilgi ve güven devam ediyor.
Türk lirası mevduatın payı yüzde 60 seviyesine yaklaşarak tarihsel ortalamasına yakınsarken, KKM’nin payı yüzde 5 seviyesine geriledi.
KKM hesaplarının toplamı 2023 ağustos ayında 140 milyar doların üzerine yükselmişti. Mevcut durumda bakiye 29 milyar dolara geriledi.
KKM bakiyesinin azalması Türk lirası mevduat payını artırarak parasal aktarım mekanizmasını güçlendiriyor ve merkez bankası bilançosu üzerindeki riskleri azaltıyor.
Söz konusu belirgin gerilemeye karşın son 12 ayda vadesi dolan KKM bakiyesinden dövize geçiş oranı yüzde 12 seviyesinde kaldı.
KKM’nin mevcut seviyesi düşünüldüğünde, bu uygulamayı yıl içerisinde tüzel kişileri önceleyecek şekilde sonlandırmayı planlıyoruz.
Son dönemde, küresel piyasalarda azalan risk iştahı ile birlikte sermaye girişleri yavaşlarken Türkiye’ye yönelik sermaye hareketlerinin olumlu seyrettiğini görüyoruz.
Önümüzdeki dönemde sermaye girişleri, küresel gelişmelere bağlı oynaklık gösterebilir.
Yurt içi ve yurt dışı yerleşiklerin Türk lirasına olan güveninin artması rezervlerimize olumlu yansımaya devam ediyor.
Ağustos ayından itibaren, sterilizasyon amaçlı satım yönlü swap işlemlerine başladık. 22 Mart ile 31 Ocak tarihleri arasında, brüt rezervler 42 milyar dolar artış gösterirken, swap hariç net döviz pozisyonumuz 130 milyar dolar iyileşti.
31 Ocak itibarıyla, brüt rezerv düzeyimiz 166 milyar dolara, Swap hariç net rezervlerimiz, yurt içinde yaptığımız TL karşılığı döviz swapları da dahil ettiğimizde, 65 milyar dolara yükseldi.
Sıkı para politikası duruşumuz, Türkiye’ye yönelik risk algısını olumlu yönde desteklemeye devam etti.
Risk primi, jeopolitik gelişmeler sebebiyle oynak bir görünüm izlese de ılımlı seyrini sürdürdü.
ORTA VADELİ TAHMİNLER
Değerli Katılımcılar,
Şimdiye kadar özetlediğim ve tahminlerimizin arka planını ortaya koyan iktisadi görünümün ardından sizlerle orta vadeli tahminlerimizi paylaşacağım.
Temel varsayımlardaki güncellemelerimizi raporumuzda bulabilirsiniz.
Orta vadeli tahminlerimizi oluştururken, enflasyon görünümünde kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar, para politikasındaki sıkı duruşu sürdüreceğimizi esas aldık. Ayrıca, ekonomi politikalarındaki eşgüdümün de artarak devam edeceğini tahminlerimize yansıttık.
Bu çerçevede, 2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 24 seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. 2026 yıl sonu için yüzde 12 olan enflasyon tahminimizi ise koruduk.
Enflasyonun 2027 yılında yüzde 8’e geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 seviyesinde istikrar kazanmasını hedefliyoruz.
Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları 2025 yılı için yüzde 19 ve 29, 2026 yılı için ise yüzde 6 ve 18’e karşılık gelmektedir.
2025 yılındaki tahmin güncellemesinde, para politikasının görece etki alanı dışında kalan unsurlar belirleyici oldu.
Güncellemenin detaylarına baktığımızda, öne çıkan unsurlardan biri TÜFE sepeti hizmet grubunun ağırlığındaki artış oldu. Bu değişiklik, bir önceki tahminimizi mekanik olarak 0,8 puan yukarı çekti.
2,2 puan tahmin güncellemesinin 0,5’i, gıda enflasyonu varsayımımızdaki işlenmemiş gıda kaynaklı güncellemeden geliyor.
Yönetilen ve yönlendirilen fiyatlardan kaynaklanan 1,7 puanlık güncellemenin önemli kısmında ise sağlık muayene katılım paylarının artışı etkili oldu.
Bu revizyon para politikasının görece etki alanı dışındaki unsurlardan kaynaklanıyor. Bu nedenle, para politikası duruşuna ilişkin herhangi bir gevşeme sinyali taşımıyor.
Nitekim, 2025 tahminimizdeki güncellemenin beklentiler üzerinden gelebilecek muhtemel ikincil etkilerinin, parasal duruştaki sıkılıkla telafi edileceği bir görünüm altında, 2026 tahminimizi değiştirmedik.
Para politikasındaki kararlı duruşumuz; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla dezenflasyon sürecini güçlendirmeye devam edecek.
Temkinli duruşumuzun sürmesiyle, enflasyonun önümüzdeki dönemde istikrarlı olarak gerileyeceğini öngörüyoruz. Bu süreçte, finansal koşullardaki sıkılıkla beraber, talep koşulları enflasyondaki düşüşe desteğini sürdürecek.
Hizmet enflasyonu katılığındaki çözülmenin ve enflasyon beklentilerindeki düzelmenin belirginleşmesiyle, enflasyon ana eğilimindeki gerileme 2025 yılında da devam edecek. Para ve maliye politikalarının artan eşgüdümü de bu sürece katkı sağlayacak.
Para politikasındaki sıkı duruşumuzu enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz.
Politika faizini, öngördüğümüz dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirliyoruz. Bu süreçte enflasyon gerçekleşmelerini, ana eğilimi ve enflasyon beklentilerini göz önünde bulunduruyoruz.
Politika kararlarımızı enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla alıyoruz. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörmemiz durumunda, para politikası araçlarını etkili şekilde kullanacağız.
Saygıdeğer Katılımcılar,
Bir kez daha altını çizmek isterim ki; fiyat istikrarı; sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşuldur.
Dezenflasyon sürecinde, enflasyonu belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz.
Değerli Katılımcılar,
Konuşmama son verirken, Rapor sürecindeki emekleri için başta Para Politikası Kurulu üyelerimiz, Başdanışmanlarımız ile Araştırma ve Para Politikası Genel Müdürlüğü çalışanlarımıza ve basın toplantımızın hazırlıklarında görev alan tüm çalışma arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
Şimdi Başkan yardımcılarımızla birlikte toplantımızın soru-cevap bölümüne geçebiliriz.
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (748)
- BANKA ANALİZLERİ (135)
- BANKA HABERLERİ (2.939)
- BASINDA BİZ (56)
- BORSA (405)
- CEO PERFORMANSLARI (27)
- EKONOMİ (2.719)
- GÜNCEL (2.611)
- GÜNDEM (2.993)
- RÖPORTAJLAR (46)
- SİGORTA (126)
- ŞİRKETLER (1.973)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (408)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (805)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (6)
- Dr. Abbas Karakaya (60)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (444)
- Gizem Taşdelen (4)
- Gülbeyaz Gergün (44)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (25)
- Mustafa Akpınar (25)
- Onur ÇELİK (7)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (73)
- Serhat Can (6)
- Süleyman Çembertaş (13)
- Tungay Dere (17)
- Uğur Durak (33)
YAZARLAR

TCMB Başkanı Karahan, Uşak’ta iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi

SEÇİLDİĞİNDE “DELİ” DEMİŞLERDİ: ARJANTİN MUCİZESİ Mİ DOĞUYOR?

BDDK kredi kullanımda YP varlık sınırı kaldırıldı

Burgan Bank’ın 2024’te net karı 3,5 milyar lira oldu

2025’te seyahat acentelerine uygulanacak para ceza listesi açıklandı

TCMB Başkanı Karahan, Uşak ve Denizli’de iş dünyası temsilcileriyle buluşacak

Tekstil Sektörü sil baştan: Pamuk Yasaklanıyor, sağlıkçılar endişeli…

ÖLÜ AT TEORİSİ

ŞEKERBANK SATIŞI İPTAL OLDU!

HİZMETKAR LİDER NASIL BİR ÇALIŞMA ORTAMI YARATIR?

Prof.Dr. YILMAZ: Emeklilerin gözünden Türkiye’nin güncel durumu: Eğilimler ve gerçekler

Suriye, Türkiye’den gidecek mallara yüzde 500 vergi koydu!

Üç ay önce Halka Arz için başvuru yapan firma Konkordato aldı

MAKRO EKONOMİNİN 15 TEMEL UNSURU
- ALTIN TARİHİ ZİRVEYİ GÖRDÜ! Uzman isim anlattı: Yükseliş devam edecek mi? 11/02/2025
- Fed yetkilisi Hammack'tan faiz açıklaması 11/02/2025
- 11 ŞUBAT 2025 ALTIN FİYATLARI: Cumhuriyet Altını Ne Kadar? Gram Altın ve Çeyrek Altın Güncel Fiyatları Ne Kadar? 11/02/2025
- AB'den yapay zeka alanına 200 milyar euro yatırım 11/02/2025
- Bakanlıktan açıklama geldi! Suriye ile karşılıklı ticarette yeni düzenleme 11/02/2025
- Uzman isim anlattı: Hangi emekliye, ne kadar fark ödenecek? 11/02/2025
- SON DAKİKA... Bakan Işıkhan'dan bayram ikramiyesi açıklaması 11/02/2025
- ABD, Avustralya ve İngiltere'den yazılım yaptırımı 11/02/2025
- Trump, Ukrayna'dan yaptıkları yardımın karşılığını istiyor 11/02/2025
- Cleveland Fed Başkanı'ndan faiz yorumu 11/02/2025
- Işıkhan'dan emekliye bayram ikramiyesi açıklaması 11/02/2025
- Hazine, 5 aylık bonoyla 21,2 milyar TL borçlandı 11/02/2025
- Almanya 2024'te ABD ile ticarette 70 milyar euro fazla verdi 11/02/2025
- İMSAD: İnşaat malzemesi ihracatı 2024'te önceki yılın altında kaldı 11/02/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ2 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM1 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı