Connect with us

EKONOMİ

Kritik Hafta: TÜİK Enflasyon, OPEC+ Toplantısı, ABD İstihdam

Yayınlanma:

|


  • İstanbul Ticaret Odası (İTO) tarafından açıklanan enflasyon rakamları, Eylül ayında aylık artışın %2,22 olduğuna işaret ederken, yıllık gerçekleşme ise %19,77 ile 3 yılın zirvesinde oldu. Bugün, Türk mali piyasalarının da bir numaralı gündem maddesi, TÜİK tarafından açıklanacak resmi enflasyon verisi olacaktır.  
  • İTO verisi ardından enflasyonun yüksek sonuçlanabileceğinden endişe ediyoruz. Takdir edersiniz ki, manşet verilerden ziyade, TCMB’nin iletişimde ön plana çıkardığı çekirdek göstergelerdeki iyileşmenin ışığında yapılan faiz indirimi ardından gözler bugün gıda dışı çekirdek göstergelerde olacaktır.  
  • BloombergHT’nin düzenlediği enflasyon anketine göre bugün için ortalama aylık artış beklentisi %1,18. Böyle bir gerçekleşme, mevcut %19,25 seviyesinde olan yıllık enflasyonun daha da artacağı anlamına geliyor. TCMB’nin ise bu ortamda faiz indirimine bu ay da devam edebileceği beklentisi, kur üzerinde tekrar baskı kurabilir! 
  • Yasama yılı açılışında konuşan Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek fiyat artışlarından şikayet ederek enflasyon problemine dikkat çekerken, İstanbul’daki evinin yakınında bulunan Tarım Kredi Kooperatifi’nin satış mağazasına gitti. Çıkışta açıklamada bulunan Erdoğan, kooperatife bağlı market sayısının artırılacağını söylerken, sosyal medyada kooperatif çatısı altında 1000 market açılacağı yönünde haber, tanzim satışları akla getirdi! 
  • Küresel cephede ise, yaşanan tedarik krizinin, büyük bir sorun haline geldiğini görüyoruz. Aşağıdaki grafikten görülebileceği üzere, navlun fiyatlarının göstergesi Baltık Kuru Yük endeksi, 2008 küresel krizinden bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Her ne kadar, pandemi nedeniyle yetersiz kalan üretim ve hız kesmeyen tüketim arz yönlü sorunlara neden olasa da, yaşanan özellikle de küresel ÜFE (üretici) enflasyonu, piyasalarda, merkez bankalarının aksine tedirginlik yaratıyor. 
  • Bu bağlamda, geçen hafta kaliteye kaçış (flight to quality) nedeniyle güvenli liman ABD 10 yıllık tahviller %1,57 seviyesine yükselerek son 3 ayın zirvesini test etti. ABD tahvili almak için dolara olan talep, sepet kur DXY’nin de uyku modundan çıkarak kritik eşik olan 93,5 seviyesini devirmesine neden oldu!  
  • Doların güçlenmesi ile EUR, dolar karşısında 1,15’li seviyelere gerileyerek son 3 ayın dibini test ederken, Sterlin, İngiltere’de yaşanan ve pek çok petrol istasyonunun devre dışı kalmasına neden olan tır şöförü krizi nedeniyle, satış baskısının daha da sert yaşanmasına neden oldu: GBPUSD paritesi son 10 ayın en düşük seviyesine geriledi. Küresel risk iştahında azalmanın devam etmesi durumunda, doların değer kazanmaya devam etmesini bekliyoruz. 
  • İçinde bulunduğumuz haftada, oldukça önemli gündem maddeleri de bir araya gelmiş. Her ne kadar FED’in tahvil alımlarını azaltarak para musluğunu kısmasına ışık tutacak önemde istihdam raporu Cuma günü açıklanacak olsa da, bugün gözler OPEC+ toplantısında olacak. Enerji krizinin yaşandığı bir bir ortamda, üretim artışına gidilmesi telkini ile OPEC+ üzerinde baskı olduğunu okuyoruz.  
  • Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında hakim renk koyu kırmızı. Japonya’da yeni hükmet oluşumu öncesi, Tokyo borsası %1 gerilerken, ağır borçlu Çinli Evergrande hisseleri, vadesi gelen tahvilin kupon faiz ödemesini yapamadığı için askıya alınması ile Kore ve Çin borsaları %2’ye varan kayıplarla işlem görüyor.  
  • Temkinlilik dozunu artırmada fayda olduğunu not etmek gerekiyor.

 >USDTRY

USDTRY kurunda bugün açıklanacak enflasyon verisi kritik öneme sahip. İTO enflasyon verisi ardından TÜİK enflasyonun da yüksek çıkması durumunda, TCMB’nin yine de faiz indirimine devam edebileceği endişesi kur üzerinde baskı kurabilir. Teknik bir bakış açısı ile yükseliş trendinde olan USDTRY cephesinde, kısa vadede yeşil çizgi de yardımcı olarak izlenebilir. 

16333216176559f7c591f0dbc436f84003d01edffc_1_1200.jpg

>XAUUSD

Altın cephesinde, günlük grafikler, düşüş baskısından altının kurtulmak istediğini gösteriyor. 1,765 dolar seviyesinin ötesinde, yukarıda 1,776 ve 1,790 seviyeleri bizleri şaşırtmayacaktır. Sıkı bir stop loss (zarar kes) ile uzun pozisyon denenebilir.

163332161868cf520bdfef545c619748187e421ce3_2_1200.jpg

>XAGUSD

Gümüş cephesinde, 23,40 seviyesi aşılmadan heyecan yapmak istemiyoruz. Geçilmesi ve haftalık teyit alınması durumunda, uzun pozisyon alacağız.

1633321618bd26c729a6285bddb43d0a8e8ea8c37b_3_1200.jpg

>DXY

ABD Dolarının piyasa kuru olan sepet, uzun bir dinlenme aralığından sonra kritik bir seviye olarak gördüğümüz 93,5 seviyesinin üzerinde haftalık bir kapanış gerçekleştirdi. Teknik manada, yukarı yönlü isteğin de arttığını ve doların güçlenmeye devam edeceğini düşünüyoruz.

1633321618662f21145d9ce509d92ee79c561982c4_4_1200.jpg

>Brent

Brent cinsi ham petrol, dünya COVID-19 pandemisinden güçlükle kurtulmaya aday olduğu bir ortamda, fiyatlardaki son rallinin sürdürülüp sürdürülemeyeceğine karar verebilecek önemde bugün sonuçlanacak OPEC+ toplantısını bekliyor.

Hatırlanacağı üzere, petrol fiyatları, arz kesintileri ve küresel talebin canlanması nedeniyle geçen hafta 80 doların üzerinde neredeyse üç yılın en yüksek seviyesini test etmişti.

Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nü (OPEC) ve Rusya’nın da aralarında bulunduğu müttefikleri bir araya getiren OPEC+’ın günün ilerleyen saatlerinde bir araya gelmesi planlanıyor.

Grup, dünyanın belirli bölgelerinde talep beklenenden daha hızlı toparlandığı için bazı ülkelerden daha düşük fiyatlara yardımcı olmak için daha fazla üretme baskısı ile karşı karşıya.

Petrol fiyatlarındaki ralli, aynı zamanda, gaz fiyatlarında daha da büyük bir artışı da körüklerken, OPEC+’nın enerji krizinin yaşandığı bu ortamda alacağı kararın oldukça kritik olacağını düşünüyoruz. 

Petrol cephesinde uzun pozisyonlarımız halen daha devam ediyor. Yükseliş eğiliminin korunması durumunda, yukarıda 86,70 dolar seviyesini ilk etapta takip edeceğiz.

16333216181975d6531be650b6412ecc3c68d8d4d2_5_1200.jpg

>Baltık Kuru Yük Endeksi

Londra merkezli Baltic Exchange tarafından günlük yayınlanan bir ekonomik göstergedir. Adından farklı olarak Baltık Denizi ülkeleriyle sınırlı değildir. Endeks Handysize, Supramax, Panamax ve Capesize dökme yük gemilerinin tonajları, sayıları, rotaları, taşıdıkları yük ve fiyatı göz önünde tutularak hesaplanan bir değerdir.

Gündemimiz uzun bir süredir tedarik krizi teşkil ediyor. Üretimi tüketimi karşılayamaması, ortaya çıkan arz yönlü açıklar, her geçen gün beraberinde farklı sonuçlar doğurmaya başladı. Yeterince çip üretilememesi nedeniyle otomotiv sektörü başta olmak üzere pek çok sektörde üretim faaliyetleri sekteye uğraması, pandemi ile birlikte artan gıda tüketimi ve adeta roketleyen gıda enflasyonu, dış ticaret ile uğraşan pek çok kişinin dert yandığı üzere, konteyner sıkıntısı nedeniyle navlun krizinin getirdiği taşımacılık maliyeti (taşıma maliyetinin, malın kendi maliyetini aşması)… 

Tüm bu bileşenleri, aşağıda Baltık Kuru Yük endeksinden görebilirsiniz. Ne zaman ki endeks boynunu aşağıda çevirecek, o zaman anlayacağı ki tüketim de boynunu aşağıya çevirmiş olacak. Aksi takdirde, fiyatlarının genele yayılan bir şekilde yükselmeye devam etmesi, kuşkusuz satın alma gücüne küresel olarak darbe vuracak ve bu da fiyat artışlarını duracak. Bu da ister istemez ekonomik aktivitede ivme kaybına neden olacak. Ne zaman mı? Bekleyip göreceğiz.

1633321619d7236bca101e5d9093d9314d5016bc1c_6_1200.jpg

İKTİSATBANK

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

GARANTİ BBVA TÜRKİYE RAPORU

Yayınlanma:

|

Yazan:

TCMB ihtiyaç duyulduğu sürece sıkılığın korunacağı, yeni mali tedbirler ise politika bileşiminin daha koordineli olacağına işaret etmektedir. Politikaların gecikmeli etkisi göz önüne alındığında, hala sağlam olan tüketimi kontrol altına almak için ek makro ihtiyati önlemlere ihtiyaç duyulacağına inanıyoruz.

Önemli noktalar

  • TCMB, yılın ikinci enflasyon raporunda 2024 yılı ara enflasyon hedefini 2 puan yukarı yönlü revize ederek yüzde 38’e yükseltmiş, öngörülen aralığın üst sınırını değiştirmeyerek yüzde 42’de tutmuştur. Yılın ilk dört ayında enflasyonun beklenenden 4 puan daha güçlü gelmesi, Mart ayındaki ilave sıkılaştırma ile sapmayı telafi edemeyecekleri için bu revizyonu yapmalarına neden oldu.
  • TCMB, sıkılaştırmanın talep koşulları ve enflasyon beklentileri ve dolayısıyla enflasyon eğilimi üzerindeki gecikmeli etkilerini gözlemlemek istemektedir. Enflasyon eğiliminde belirgin bir bozulma olması durumunda ilave sıkılaştırma uygulanacağının sinyallerini vermeye devam etmektedirler.
  • İç talep, yüksek enflasyon beklentileri, servet etkileri ve kredi kartı harcamalarının kullanılabilirliği ile desteklenmeye devam etmektedir. Parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmek amacıyla mevcut düzenlemeleri gevşetmek için sürdürülebilir bir yol başlatmak için finansal koşulların daha uzun süre sıkı tutulmasına ihtiyaç duyulacaktır.
  • En son açıklanan mali paket, 2024’te GSYİH’nın %0,2-0,3’ü civarında tasarruf anlamına geliyor. Önümüzdeki dönemde yeni tedbirler de alınacak ve bunların birçoğu orta vadede etkili olacaktır.
  • Enflasyon eğilimi, daha koordineli bir politika bileşimi ile yıl sonu enflasyonunun TCMB tahmin aralığının üst sınırı olan %42’nin altına düşecek bir düzeye yükselmesi durumunda, 4Ç24’te çok kademeli adımlarla gevşemeye başlamak için sınırlı bir alan olabilir. Ancak, gecikmeli mali etkiler ve perakendeci harcamaları üzerindeki makro ihtiyati politikalar, daha erken bir kesinti döngüsü olasılığını azaltıyor.

Raporun tam hali için:

https://www.bbvaresearch.com/wp-content/uploads/2024/05/Policy-Pulse_what-to-think-about-policy-mix_May24.pdf

Raporun tamamını okumak için buraya tıklayın

Policy-Pulse_what-to-think-about-policy-mix_May24

 

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Yabancılar Türkiye’ye Neden Yatırım Yapıyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Aralık 2023 itibariyle Türkiye’de doğrudan yabancı yatırım stoku 264 milyar dolara ulaştı. Toplam yabancı firma sayısı da 88 bin seviyelerine erişti. En fazla yatırım yapan ülkeler arasında Hollanda, Almanya, ABD, Fransa, Azerbaycan ve Katar gibi aktörler bulunuyor. Son dönemde atılan adımlarla birlikte yabancı yatırımcı meselesi tekrar ön plana çıkıyor. Özellikle yerel seçimler sonrası yabancıların Türkiye ilgisinin arttığı görülüyor. Uluslararası kuruluşların kredi not artırımlarına eşlik eden yabancı yatırımlar daha çok Avrupa ülkelerinden geliyor. Seçimlerden sonraki beş hafta incelendiğinde 6 milyar doları aşan bir miktarın swap, borsa ve devlet tahvilleri aracılıyla Türkiye’ye geldiği anlaşılıyor. Bu finansal girişe 1 Nisan-5 Mayıs arasında yerleşiklerin 7,84 milyar dolarlık dövizden TL’ye geçişi eşlik ediyor.

Doğrudan yabancı yatırım beklentisinin aylık 1,5 milyar dolar olduğu göz önüne alındığında dört aylık süreçte 5 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırımın geldiği söylenebilir. Yaşanılan döviz girişine eşlik eden diğer bir süreçte Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) döviz rezervi birikim politikası yer alıyor. Son iki haftada 17 milyar dolarlık rezerv arışı seçimler sonrası 20 milyar doları aşmış gibi duruyor. Yabancı yatırımların bir diğer etkisi de enflasyon beklentilerinin iyileşmesinde görülüyor. TCMB’nin beklenti anketlerinde Ocak-Mayıs ayları içerisinde 12 aylık enflasyon beklentisi yüzde 45’lerden yüzde 35’lere kadar geriledi. Yılın sonuna doğru yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 10’lar düzeyine kadar düşebilir. Bir çıktı olarak Türkiye’ye gelen yabancı yatırımlar enflasyonla mücadeleyi daha kolay hale getiriyor ve istihdam, üretim gibi alanlara pozitif katkı sunuyor.

Son yıllarda Türkiye’ye hangi ülkeler en fazla yatırım yaptı diye bakıldığında Hollanda’nın açık ara önde olduğu görülüyor. Hollanda’yı İngiltere, ABD, İsviçre ve Almanya izliyor. 2019-2023 döneminde 32 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım çeken Türkiye’nin en fazla yurt dışı yatırımı Hollanda’da yer alıyor. İngiltere ile de benzer bir ikili ilişkinin olduğunu söylemek mümkün. 25 milyar doları aşan dış ticaret hacmine bir o kadar ikili yatırım hacmi eşlik ediyor. Diğer yatırım yapan ülkelerle de benzer ilişkilerin olduğu görülüyor. Ocak-Nisan 2024 döneminde de benzer aktörlerin Türkiye’ye yatırım yaptığı ve dış ticaretle bağlantılı şekilde hareket ettiği anlaşılıyor.

S&P, Citibank ve JP Morgan gibi uluslararası finans kuruluşların olumlu açıklamaları ve Türkiye’nin kredi notunu yukarıya taşımaları yabancı yatırımcı ilgisini hem miktar hem de fiziki olarak artırıyor. Diğer bölgelere kıyasla Avrupa ülkeleri önde gelen yatırımcılar olarak öne çıkıyorlar. Fakat Türkiye’nin denge politikası göz önüne alındığında Çin, Japonya ve Güney Kore gibi ülkelerden yatırımların artması muhtemel. Son yıllarda Batı Asya ülkeleri Katar, BAE, Suudi Arabistan ve Kuveyt gibi aktörlerle yapılan yatırım anlaşmaları bu açıdan değerlendirilebilir. Özellikle Türkiye’nin imalat sanayi üretimi mevcut ülkeleri Türkiye’ye yatırıma yönlendiriyor. Genel olarak enerji ihraç eden Batı Asya ülkeleri kendi yerli sanayilerini tecrübe ve teknoloji transferiyle kuvvetlendirmek istiyor. Türk Savunma Sanayinin son yıllarda elde ettiği saha başarıları da (Irak, Ukrayna, Azerbaycan, Libya, Etiyopya ve Doğu Akdeniz) Türk sanayisine olan ilgiyi teşvik ediyor. Dünyanın en büyük 12. silah ihracatçısı haline gelen Türkiye’nin ilerleyen dönemlerde daha fazla yatırım çekmesi muhtemel.

Özellikle Türkiye’nin Araştırma ve Geliştirmeye (AR-GE) aktardığı ortalama yıllık 10 milyar dolar Türk sanayisini daha modern hale getirdi. 2003-2023 döneminde 166 milyar dolarlık AR-GE yatırımı Türk sanayi firmalarını teknoloji merkezli dönüştürdü ve dünyayla daha entegre yaptı. Dünyanın en büyük 13. sanayisini inşa eden ve 80 binden fazla üretim tesisiyle ürün çeşitliliğine sahip Türkiye’nin potansiyel taşıdığı ve daha fazla yatırımcı çekmesi beklenebilir. Sonuç itibariyle Ocak-Nisan 2024 dönemi mevcut potansiyel ve yatırım ivmesinin önemli bir göstergesi olarak okunabilir.

Deniz İSTİKBAL-WorldofTürkiye

Okumaya devam et

EKONOMİ

Prof.Dr. YILMAZ: Kamuda tasarruf başlar mı?

2023 ilk üç ayda taşıt giderleri 1,2 milyar TL iken, 2023 yılını yaklaşık 10 milyar TL ile kapatmış durumda. Taşıt kiralama ve alım giderleri 2023 ilk çeyrekten sonra seçim ile beraber hızla artmış, doğal olarak tamir, bakım, onarım giderleri de katlanmıştır

Yayınlanma:

|

Kamu bütçesi aracılığıyla kaynakların çeşitli kamu hizmetlerine tahsisi sağlanır. Peki mevcut kaynakların bir hizmetten diğerine tahsis edilmesine hangi “temel”de karar verilir?

Gelişmiş ekonomiler için sorunun cevabı oldukça basit. Bütçe kaynakları sosyal refahı artırmaya, beşeri sermayeye, çevreye yatırıma daha çok aktarılır. Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ekonomilerde, gelişmiş ekonomilerdekine benzer kamu harcamaları genelde arka planda kalır. Çünkü gelişmiş ülkeler ligine çıkmak için altyapı, üstyapı yatırımlarına önem ve öncelik vermek gerekir ve bütçeden buralara kaynak aktarımı devam eder.

Aslında ana akım iktisat anlayışına göre devletin yatırım yapmasına da gerek yoktur, hatta var olanlar özelleştirilmelidir. O nedenle kamu yatırımlarının bütçedeki payı minimuma iner. Fakat yine de devlet varlığını yollar, köprüler, havalimanları olarak göstermeye çalışır ki o zaman da etrafımıza baktığımızda gördüğümüz gibi kamu-özel işbirliği projeleri artar.

Yüksek enflasyon ve onu devam ettiren tüm faktörlerle mücadelede her zaman söylediğimiz gibi para politikasının yanında onunla koordineli bir şekilde maliye politikası da yer almalı. Dolayısıyla sıkı para politikasının yanında maliye politikası da sıkılaşmalı.

Bu sıkılık geçtiğimiz yıl temmuz ve ağustos aylarında vergi artışlarıyla denendi. Ancak enflasyonu besleyen bir sonuç ortaya çıktı.

Gelir dağılımının bozulduğu, orta direğin neredeyse kaybolduğu bir toplumda daha fazla vergi yüküne katlanılmasındansa, kamunun harcamalarına bir set çekmesi gerekiyordu.

Şimdi kamuda tasarruf paketiyle resmî taşıtların ve taşınmazların edinilmesi ve kiralanması, haberleşme giderleri, personel görevlendirmeleri, kırtasiye ve demirbaş alımları, temsil, tören, tanıtım, enerji alımları vb giderlerinde tasarruf yapılması bekleniyor. Aslında genel seçim sonrasında Bakan Mehmet Şimşek Tasarruf Genelgesini imzalayarak kamu kuruluşlarını tedbirlere uymakla talimatlandırmıştı.

Peki tasarrufa başlayacak olan kamu, ne zaman ve kadar harcamacı olmuştu?

Kamu, seçim ekonomisi uygulayarak harcamacı yapısını 2023 genel 2024 yerel seçimlerinde sürdürdü. Ayrıca 2022 ve 2023 yıllarında ek bütçe çıkarıldı. 2023 ek bütçesi cari bütçenin yüzde 25’i kadardı. 2024 bütçesi de 2023 bütçesinin neredeyse iki katı olarak bütçeleştirildi. Bir başka deyişle harcanacak “çok para” vardı.

Aşağıdaki tabloda bir karşılaştırma yaptım. Henüz 2024 ilk çeyrek bütçe gerçekleşmeleri açıklandığı için 2024 ilk çeyrek bütçe verilerini 2023 ilk çeyrek ile karşılaştırdım. Ayrıca 2023 bütçe kullanımı nasıl başlamıştı ve genel seçimler sonrası nasıl bitti, görmek açısından da 2023’ün tamamını tabloya ekledim.

Kamuda tasarruf ile adeta özdeşleşen taşıtlarla ilgili giderlerin neden azaltılması gerektiği tabloda açıkça görülüyor. 2023 ilk üç ayda taşıt giderleri 1,2 milyar TL iken, 2023 yılını yaklaşık 10 milyar TL ile kapatmış durumda. Taşıt kiralama ve alım giderleri 2023 ilk çeyrekten sonra seçim ile beraber hızla artmış, doğal olarak tamir, bakım, onarım giderleri de katlanmıştır.

Haberleşme giderleri 2023 ilk çeyrekte 931 milyon TL iken sadece 9 ayda yaklaşık 8 milyar TL artmış. 2024 ilk çeyrekte de 2 milyarın üstüne çıkmış. Kamunun kırtasiye, baskı giderleri de aynı şekilde 2023 ilk üç aydaki 750 milyon TL düzeyinden 16,5 milyar TL’ye kadar çıkmış.

Yine temsil, tanıtma, ağırlama, organizasyon giderleri de bir başka itibar göstergesi gibi, 2023 ilk çeyrekte sadece 131 milyon TL iken 1,9 milyar TL’ye kadar yükselmiş. 2024 ilk çeyrekte de 1 milyar TL’ye yaklaşmış.

Sonuçta tasarrufa gidilmesi beklenen tablodaki giderler 2023 ilk çeyrekte 5,5 milyar TL ama bu yıl ilk çeyrekte zaten 34,7 milyar TL harcanmış.

Bugün “kamuda tasarruf tedbirleri” kapsamında tüm bu kamu giderlerinin kısılması gerektiği açıklanırken, bir yıl içinde böyle fahiş tutarlara ulaşmasının nedenlerinin de açıklanması gerekmez mi?

Prof. Dr. Binhan Elif YILMAZ-T24

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.