Connect with us

GÜNCEL

Krizlerin Maddi Duran Varlıklar ve Yabancı Kaynak Üzerindeki Etkileri

Krizlerin işletmeler üzerindeki etkilerinden birisi de Maddi Duran Varlıklar ve Yabancı Kaynaklar üzerinde yarattığı etkidir.

Yayınlanma:

|

Maddi Duran Varlıklar

Maddi Duran Varlıklar, işletmenin mal ve hizmet üretimde uzun süre kullanılmak üzere elde tutulan fiziki varlıklardır. Bu varlıklar satılmak amacıyla değil işletmede uzun süre kullanılmak üzere alınırlar ve işletme faaliyetini devam ettirdiği sürece de satılmazlar.

Bu varlıklar sırasıyla;

  1. Arazi ve Arsalar,
  2. Yeraltı ve Yerüstü Düzenleri,
  3. Binalar,
  4. Tesis Makine ve Cihazlar,
  5. Taşıtlar,
  6. Demirbaşlar,
  7. Yapılmakta olan Yatırımlar

şeklindedir.

Maddi duran varlıkların ağırlığı, işletmenin faaliyet konusuna göre değişir. Faaliyet konusu üretim olan işletmeler ile ticaret işletmelerinde bu ağırlık farklılık gösterir.

Krizin Maddi Duran Varlık Üzerindeki Etkileri

Maddi Duran Varlıklar, işletme bilançosunda, aktiflerde (varlıklarda) yer alsa da Dönen Varlıklar grubuna göre likiditesi daha düşüktür. Bu gruba yapılacak yatırım kararlarının isabetli imalat öngörüleri ve iyi hesaplanmış bir yatırım projeksiyonunu içermesi gereklidir. Bu projeksiyonu sabit sermaye yatırımı olarak ta tanımlayabiliriz. Sabit sermaye yatırımları uzun vadeli nakit akışı sağlayacak harcamalardır.

Sabit sermaye yatırımları dış kaynaklar ile finanse edilecekse uzun vadeli kaynak kullanılarak yatırım yapılmalıdır. Özkaynaklarla yapılıyorsa, mevcut likiditenin de kullanılmasından dolayı işletmeyi nakit sıkıntısına da sokabilecektir. Dolayısıyla yanlış bir yatırım kararı ve yanlış bir fonlama stratejisi hem işletme fonlarının heba olmasına hem de üretim maliyetlerinin ciddi manada yüksek kalmasına neden olacağı gibi işletmenin iflasına kadar gidecek bir süreci başlatabilir.

Maddi duran varlık yatırımlarının zamanlaması da son derece önemlidir. Kriz dönemlerinde piyasalarda ürüne olan talebin daralması, beklenen getiriyi azaltacağından işletme sabit maliyetlerini karşılamakta zorlanacaktır. Bu beraberinde likidite sorunlarını da getirecektir.

Bu nedenlerden dolayı işletmeler kriz dönemlerinde yatırımlarının durumuna ve mali boyutuna göre ya azaltmalı ya durdurmalı ya da tamamlamalıdırlar.

Yabancı Kaynaklar

Yabancı kaynakları, Kısa vadeli yabancı kaynaklar ve Uzun vadeli yabancı kaynaklar olmak üzere ikiye ayrılır. Her ikisi de işletmenin mali (banka kredileri) ve ticari borcu (piyasa borcu) olup vade esasına göre sıralanırlar.

Bu kaynaklar sırasıyla;

  1. Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar
  2. Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar

şeklindedir.

Krizin Yabancı Kaynaklar Üzerindeki Etkileri

Kısa ve uzun vadeli yabancı kaynaklar, işletmelerin aktifinde bulunan varlıkların hangi kaynaklardan finanse edildiğini gösterir. Başka bir deyişle işletmenin borçlarıdır. Bu borçların büyük bir kısmı da mali borçlar (banka kredileri) ve ticari borçlardan (piyasa borçları) oluşmaktadır.

Kriz döneminde bu kaynakların kullanımı oranları krizin etki boyutunun ne olacağı konusunda önemli bir referanstır.

Mali borçların (Banka kredilerinin) yüksek olması, finansal piyasalarda yaşanacak bir daralma da artan belirsizlik ile birlikte faiz oranlarının artması işletmelerin riski ile birlikte kredi maliyetlerinin de artmasına yol açacaktır. Bununla birlikte finansal kurumların kredi kanallarını kapaması ve limit kullandırımını sınırlaması riski de söz konusu olmaktadır. Özellikle değişken faizli kredi kullanan işletmeler ciddi bir risk ile karşı karşıya kalabileceklerdir.

Ticari borçların (piyasa borçları) yüksek olması durumunda tedarikçi firmalar piyasalardaki belirsizlik nedeniyle satış vadelerini kısaltabilir aynı zaman da vade farkı oranlarını artırabilirler. İşletmeler de satış hacimlerini artırabilmek için satışlarını daha uzun vadede yapmaya başlayacak ve alış ve satış vadelerinde yaşanacak uyumsuzluk nedeniyle işletmenin nakit döngüsü de olumsuz etkilenecektir. Bu da işletmeler de likidite sorununu ortaya çıkartır.

Sonuç Olarak

Kriz döneminde işletmelerde mali borçların faiz oranı ve maliyeti (değişken faizli ve kısa vadeli krediler için) artacaktır. (özellikle yüksek kaldıraç ile çalışan işletmeler için daha risklidir.) Hatta faiz ya da anapara ödemelerinde de sorun yaşayabilecek bu da işletmenin kredibilitesini olumsuz etkileyecektir. Finans kuruluşlarının kredi limitlerini kullandırmama ya da ilave teminat talebi söz konusu olabilecektir.

Bununla birlikte piyasada yaşanan talep yetersizliği işletmenin kapasite kullanım oranını düşürecek, dolayısıyla üretim ve satış hacimlerinde daralma sonucu stokların devir hızları düşürecektir.

KOBİTEK

Okumaya devam et
Yorum Yazın

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNCEL

Ülkemizde İtfaiye’nin Yangın Projelerini Denetleme Yetkisi Yok

Yayınlanma:

|

Yazan:

Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik, 2007 yılında yayınlandı. Uzmanlar yönetmeliğin eksikliklerle dolu olduğunu söylüyordu. Ne var ki, yönetmelik yayınlandıktan 5 yıl sonra denetime büyük bir darbe vuran, 5 Nisan 2012 günü Resmi Gazete’de bir Bakanlar Kurulu kararıyla yönetmelikte değişiklik yapılmış. Değişikliklerin adı neydi derseniz? “Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik ve Bazı Yönetmeliklerde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”

Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’te de tek bir cümle değiştirilmiş. Yönetmeliğin 6. maddesinin 4. fıkrası şöyle iken: “Projeler; ilgili belediye itfaiye birimlerinin uygun görüşü alındıktan sonra, ruhsat vermeye yetkili merciler tarafından onaylanarak uygulanır.”

Bu madde şöyle değiştirilmiş: “Projeler; ruhsat vermeye yetkili merciler tarafından onaylanarak uygulanır.” Yani “itfaiye birimlerinin görüşü” alınır kısmı yok edilmiş.

Aynı tarihlerde, Şehircilik ve Çevre Bakanlığı tarafından “Yapı kullanma izinlerinde başvuru sahibinden bilgi ve belge istenmesine ilişkin esaslar” başlığı altında hazırlanan değişiklikler, 3 Nisan 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe sokulmuş. Değişiklik şu şekilde yapılmış:

“Yapı kullanma izni vermeye yetkili idarece, başvuru sahibinden kullanılan malzemenin irsaliye ve faturası, doğalgaz uygunluk belgesi, yangın güvenlik (itfaiye) raporu, sığınak raporu, emlak alım vergisi ilişik kesme belgesi, yapı denetim kuruluşu tarafından gerçekleştirilen temel, toprak ve ısı yalıtım vizeleri başta olmak üzere herhangi bir vize işlemi için ilgili idarece hazırlanacak onay belgesi, çevre düzenine ilişkin yazı, işgaliye borcu olmadığına ilişkin yazı, vergi dairelerinden vergi borcu olmadığına ilişkin belge, belediye tarafından alınan vergi ve harçların makbuzları ve buna benzer belgeler istenmez.”

Değişiklikler sonrasında uzmanlar uyarılarda bulunarak, tepki göstermiş. Onlardan birisi de İTÜ Makine Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr.Abdurrahman Kılıç Yangın ve Güvenlik Dergisi 170. Sayısında değişiklik için şunları yazmış:

“Çevre Bakanlığı’nın yayımladığı genelge doğrultusunda, yangın projeleri itfaiye elemanlarınca incelenmeyecek ve iskân kontrolleri itfaiye tarafından yapılmayacak. Yangın projelerinin incelemesini ve iskan kontrollerini ilçe belediyeleri yapacak. Önleme, kurtarma ve söndürme olmak üzere üç saç ayağı üzerine kurulu olan itfaiyenin bundan sonra bir ayağı olmayacak. Daha doğrusu böyle bir kuruma artık itfaiye demek de doğru olmayacak. Belki Tulumbacılığa dönüş demek daha doğru olur. İtfaiye sadece bina kullanılmaya başladıktan sonra denetim yapacakmış. Denetim yapsa da yetkisi olmadığından sadece göstermelik olacaktır. Avrupa’da projelerin itfaiye tarafından incelenmediği Türkiye’den başka bir ülke gösterilemez”

Erkan AYAN-erkanayan.net

Bu resim için metin sağlanmadı

Bu resim için metin sağlanmadı

Okumaya devam et

GÜNCEL

BÜLTEN: Ulusal kurtarıcı göreve başladı: Hoş geldin yüksek volatilite dönemi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Martin Luther King Jr. günü nedeniyle ABD piyasaları dün kapalı konumda olsa da, seçilmiş başkan Trump’ın yemin töreni öncesinde küresel mali piyasalar genel hatları ile iyimser bir seyir izledi. Hatta bir adım geriye gidersek, geride bıraktığımız hafta, her ne kadar tedirgin başlasa da, Trump’ın ekonomi takımının enflasyon yaratmamak adına kademeli tarife artışı senaryosu üzerinde çalıştığı yönünde haberler, yine ABD’de zayıf enflasyon verileri ile birleşerek haftanın iyimser bir havada tamamlanmasına neden olmuştu.

Seçim sürecinde ve sonrası büyük bir ‘gürültü’ kopartan Trump, dün yemin ederek ikinci kez ve 47. ABD Başkanı olarak göreve resmen başladı. Amerika’nın “ihanet ve çöküş yıllarından” kurtarılması gerektiğini vurgulayan Trump, göçmenlik politikalarını öncelikli hedefi olarak ilan ederken, kendisini Tanrı tarafından seçilmiş bir ulusal kurtarıcı olarak tanımladı. Soğuk hava nedeniyle Kongre Binasının içinde gerçekleştirilen törende yaptığı konuşmada, 2020 seçim sonuçlarına ve önceki dönemin politikalarına yönelik eleştirilerde bulunarak, başkanlık dönemini radikal bir dönüşüm ve yeniden yapılanma süreci olarak tanımladı. Göreve başlama gününü “Kurtuluş Günü” olarak adlandıran Trump, bu dönemin Amerika için yeni bir başlangıç olacağını ifade etti.

Trump’ın yemin töreni öncesinde ABD dolarında geniş çaplı bir düşüş yaşanırken, ABD borsalarının kapalı olduğu günde Avrupa hisse senetlerinin yükselişe geçtiğini gördük. Yeni yönetimden bir yetkilinin, Trump’ın göreve başlar başlamaz ithalat tarifeleri uygulamayacağı yönünde açıklaması piyasalarda iyimserlik yarattı. DXY, ABD’nin en büyük ticaret ortaklarının para birimleri karşısında sert düşüş yaşadı. Bu gelişmeler, Trump’ın kademeli bir ticaret politikası izleyebileceği algısını güçlendirdi. Ayrıca, Trump’ın yeni kripto parası $TRUMP piyasada büyük ilgi gördüğünü de not edelim.

Biraz daha detaylandırmak gerekirse, haftanın ilk iş günü mali piyasalar açısından temkinli iyimser bir mod ile geçtiğini söyleyebilirim. Trump yönetiminden gelen tarife artışı şimdilik yok yönünde haber ile ABD’de vadeli endeksler yükselişe geçerken, Kıta Avrupasının ortak para birimi EUR ilk nazarda 1,04 seviyelerine kadar yükseldi. Altının ons fiyatı 2,725 dolar seviyesine kadar yükselirken, amiral gemi Bitcoin ise dalgalı bir seyir kaydederek, 109bin dolar seviyesini aşmak suretiyle yeni bir rekor kırması ardından, yemin töreni sırasında sert bir şekilde geriledi.

Koltuğa oturduğu ilk gün, Meksika sınırında acil durum ve Paris iklim anlaşmasından çıkmak gibi pek çok noktada kararname imzalayan Trump, Reuters haberine göre, daha önce söz verdiği gibi ilk gün hemen gümrük vergisi uygulamasa da, yasa dışı göçmenler ve ABD’ye fentanil geçişi nedeniyle 1 Şubat itibariyle Kanada ve Meksika’dan yapılan ithalata %25 vergi uygulamayı düşündüğünü söylemesi, iyimser havayı törpüledi. Trump’ın ikinci döneminin yüksek volatilite ile geçeceğini hemen hemen her gün ele alsak da, malûmunuz olduğu üzere, bizi ilgilendiren en büyük konu başlığı ise izleyeceği politikalarının enflasyon üzerinde etkili olup olmayacağıdır. Daha önce de dile getirdiğimiz üzere, masanın altın kuralının yine değişmeyeceğini düşünüyoruz. Bir iş adamı ve pragmatist bir kişi olan Trump’ın ilk nazarda korku salarak devamında ise anlaşma yoluna gideceğini düşünüyoruz. Bu yönde izlenecek politikalarının da illaki enflasyonist olacağını iddia edemeyiz. Bu bağlamda geçen hafta %4,80 seviyesini test eden 10 yıllık gösterge ABD tahvil getirisi bu sabah %4,53 seviyesine kadar geriledi!

Türkiye cephesinde ise USDTRY kuru kamu otoritesinin kontrolünde 35,55 – 35,60 seviyelerinde salınmaya dün de devam etti. Öte yandan, EURUSD paritesinde yaşanan dünkü sert yükseliş ile EURTRY kuru anlamlı oranda artış kaydederek psikolojik 37,00 seviyesinin üzerine yükselerek son iki ayın en yükseğini test etti. Hatırlatma yapmak gerekirse, EUR cephesinde yaşanan anlamlı yükselişleri satış fırsatı olarak okuyacağımızı daha önce belirtmiştik. Bu minvalde, EUR’da yaşanan yükselişi EUR gelirlerini hedge etmek maksadı ile kullanılabileceğini düşünüyoruz. Öte yandan, TCMB’nin multi yılların zirvesine yükselen döviz rezervlerindeki iyileşmenin de yardımı ile, KKM’den çıkış stratejisini hızlandırdığını görüyoruz. Dün yapılan açıklamada, altı ve on iki vadeli KKM hesabı açma ve yenileme imkânlarının sonlandırıldığı paylaşıldı.

BİST100 ana endeksi günü %0,5 oranında artışla tamamlarken önemli bir eşik olarak gördüğümüz 10bin endeks seviyesinin de üzerinde kapanış gerçekleştirdi. Öte yandan, bankacılık endeksinin %1,25 yükseldiği günde, yeni para girişinin istenilen düzeyde olmaması, yabancı yatırımcının da uzun süredir devam eden ilgisizliği, yükselişin kalıcı olup olmayacağını sorgulattı. Öte yandan, TCMB’nin 2025 yılına faiz indirim hikâyesi ile başlamasının yanı sıra başarılı geçen ihalelerinin de yardımı ile TL cinsi tahvil faizleri ikincil piyasada gevşeme dün de devam ederken, son dört iş gününde iki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi %1’den fazla gerileyerek %38,60 seviyesini test etti. Siyasi tarafta ise, Zafer Partisi Başkanı Özdağ Cumhurbaşkanına, CHP Gençlik Kolları Başkanı Aydın ise Başsavcıya hakaret ithamı ile gözaltına alındı. Olaya itiraz eden İstanbul Büyükşehir Başkanı İmamoğlu hakkında soruşturma başlatıldı.

Elbette, gözler Trump’ın dün akşam yemin törenini takip etse de, akıllarda TCMB’nin Perşembe günü sonuçlanacak olağan PPK toplantısının da bulunduğunun altını çizelim. Bizler, eğer bir dış şok olmazsa, TCMB’nin yılın geriye kalan her toplantısında 250 baz puan faiz indirimine giderek politika faizini %27,50 seviyesine çekeceğine kesin gözüyle bakıyoruz. Perşembe günü TCMB’nin piyasada var olan fazla TL likiditesini çekmek adına zorunlu karşılık oranında artışa da gidebileceğini düşünüyoruz. Dün TL referans faiz günü %46,64 seviyesinden tamamladı. Düşen faiz ortamında canlanacak kredi talebi ile konutun bu yıl iyi bir yatırım tercihi olacağını düşündüğümüzü daha önce de paylaşmıştık. Cuma günü açıklanan veriye göre konut fiyatları Aralık ayında %2 artıp uzun aradan sonra ilk kez reel artış kaydettiğinin de altını çizelim.

Gözler bir diğer taraftan da, Davos zirvesini takip ediyor. Davos Zirvesi bu yıl “Akıllı Çağ için İşbirliği” temasıyla, teknoloji, sürdürülebilirlik ve küresel işbirliğinin ekonomik büyümeye etkilerini ele alıyor. Liderler, yapay zeka, dijital dönüşüm ve yeşil enerji gibi kritik konularda stratejik ortaklıkların önemini vurgularken, yeni nesil teknolojilerin fırsatları ve risklerini tartışıyor. Zirve, küresel ekonominin yeniden şekillendiği bu dönemde, yenilikçi çözümlerle ortak hareket etmenin gerekliliğine dikkat çekiyor.

Yeni gün başlangıcında, Asya borsaları, ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret politikalarına dair açıklamaları ve gümrük tarifesi tehditleriyle dalgalı bir seyir izledi. Trump’ın Meksika ve Kanada’ya %25 gümrük vergisi uygulama planı, özellikle Meksika pezosu ve Kanada doları üzerinde baskı oluştururken, ABD doları değer kazandı. Çin’e yönelik %60’a varan tarifelerden bahsedilmemesi, kısa süreli bir rahatlama sağlasa da, piyasalarda belirsizliği artırdı. Genel olarak, Trump yönetiminin ticaret politikalarının detayları netleşmediği için yatırımcılar dikkatli bir şekilde pozisyon alırken, piyasalarda volatilitenin devam edeceği beklentisi ise netleşen tek başlık oldu.

Çin borsası hafif de olsa yükselirken, Hong Kong borsası önderliğinde Asya genelinde hâkim rengin yeşil olduğunu not edelim. Kripto para cenahında, Trump yönetiminden gevşek düzenleme politikaları beklentisi, dijital varlıklarda başlangıçta ralliyi tetiklese de, kazançların geri verildiğini gördük. Petrol fiyatları ise, ABD’nin enerji üretimini artırma planları nedeniyle düşüş yaşarken, altın güvenli liman edası ile son iki buçuk ayın zirvesine yükseldi. Gram bazında da 3,118 TL ile başka bir rekora imza atıldığını da hazır yeri gelmişken söyleyelim. Mali piyasaların gündeminde bugün Türkiye’de konut satışları, Almanya’da ise ZEW eğilim endeksi takip edilebilir.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

GÜNCEL

ABD Başkanı Trump, görevinin ilk gününde çok sayıda kararname imzaladı

* ABD, Dünya Sağlık Örgütü’nden çıkıyor.
* Paris İklim Anlaşması’ndan çekiliyor.
* Meksika sınırı acil durum bölgesi oldu, öncelikle 88 bin kişi sınır dışı edilecek.
*Uyuşturucu kartelleri, terör örgütü sayılacak.

Yayınlanma:

|

Yazan:

ABD Başkanı Trump, Kongre’de gerçekleştirilen yemin töreninin ardından gittiği Capital One Arena spor kompleksinde, binlerce destekçisiyle bir araya geldi.

Soğuk hava nedeniyle dış mekanda düzenlenecek geçit törenini kapalı alana aldıran Trump, burada yaptığı teşekkür konuşmasının ardından bazı başkanlık kararnamelerine imza attı.

Trump, konuşmasının başında, tek tek aile üyelerinin ve yakın çalışma ekibinin isimlerini zikrederek hem ekibine hem de kendisine oy veren Cumhuriyetçi seçmenlere teşekkür etti.

Biden’ın son saatlerinde kendi aile üyelerini affetmesine de tepki gösteren Trump, bu konu hakkında daha çok eleştiri yapacağını söyledi.

Konuşmasının büyük bölümünde Biden dönemindeki politikaların siyasi, ekonomik ve dış politika anlamında ABD’yi geri götürdüğünü savunan Trump, “Amerika’nın altın çağının şafağına tanıklık ediyorsunuz. Onu geri getiriyoruz hem de hızlı bir şekilde geri getireceğiz. Amerika’yı yeniden büyük yapacağız.” dedi.

6 Ocak 2021’de yaşanan Kongre baskını dolayısıyla suçlanan ya da hüküm giyen çok sayıda ismi affedeceğini vurgulayan Başkan Trump, “Bu insanlar hiçbir şey yapmadılar. Oval Ofis’e geçer geçmez onları affeden kararnameyi imzalayacağım.” dedi.

UKRAYNA VE İSRAİL POLİTİKALARINA VURGU

Trump, konuşmasının bir bölümünde Biden yönetiminin Ukrayna ve İsrail politikalarını da eleştirerek kendisi başkan olsaydı, Ukrayna savaşının ve 7 Ekim 2023 saldırılarının hiç yaşanmayacağını ileri sürdü.

Salonda, Gazze’de esir tutulan bazı kişilerin ailelerini de sahneye çıkartan Trump, “Ukrayna ile savaş asla olmazdı ve İsrail 7 Ekim’de asla saldırıya uğramazdı. (Bazı esirlerin ailelerine) Sizlerin hiçbiri şu an burada olmazdı.” diye konuştu.

BIDEN DÖNEMİ POLİTİKALARINI GERİ ÇEVİREN KARARNAMELER

Başkan Trump, konuşmasının ardından platformda yer alan masaya oturarak bazı başkanlık kararnamelerine imza attı.

Beyaz Saray’a geçince Oval Ofis’te çok sayıda başka kararnameleri de imzalayacağını söyleyen Trump’ın imza koyduğu kararnameler şöyle:

– Biden dönemine ait 78 idari eylem, kararname ve genelgenin iptali

– Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararnamesi ve anlaşmadan çekilindiğine dair Birleşmiş Milletlere iletilecek mektup

– Hükümetin kontrolü tamamen alınana kadar bürokratların daha fazla düzenleme yapmasını engellemeye yönelik düzenlemelerin durdurulması kararı

– Hükümetin tam kontrolü sağlanana ve ileriye dönük hedefler anlaşılana kadar, ordu ve diğer bazı istisnai kategoriler hariç tüm federal işe alımların dondurulması

– Federal çalışanların derhal tam zamanlı fiziki olarak işlerine dönmeleri şartı

– Amerikalıların hayat pahalılığı krizini ele almak için federal hükümetteki her bakanlık ve kuruma yönelik talimat

– Federal hükümette ifade özgürlüğünün yeniden tesis edilmesini ve bundan böyle ifade özgürlüğünün hükümet tarafından sansürlenmesinin önlenmesine yönelik talimat

– Federal hükümette, önceki yönetimin siyasi muhaliflerine karşı hükümetin “silahlandırılmasına” son verilmesi yönünde talimat

KALEMİNİ KALABALIĞA FIRLATTI

Başkan Trump, tarihi başkanlık kararnamelerini imzaladıktan sonra kalemini kalabalığa fırlattı.

BATI ŞERİA’DAKİ AŞIRILIKÇI YAHUDİ YERLEŞİMCİLERE YAPTIRIM KARARNAMESİNİ İPTAL ETTİ

ABD Başkanı Donald Trump, ikinci başkanlık döneminin ilk gününde, Joe Biden yönetiminin “Batı Şeria’da güvenliği zedeleyen aşırılıkçı Yahudi yerleşimcilere yaptırım öngören” kararnamesini kaldırdı.

AA’nın haberine göre Trump, Oval Ofis’teki ilk imza töreninde çok sayıda başkanlık kararnamesine imza attı.

Trump’ın imzaladığı kararnamelerden biri, Biden yönetimi döneminde imzalanan 78 kararname ve yürütmenin iptal edilmesini öngörüyor.

Söz konusu kararnamelerden birinde Biden, işgal altındaki Batı Şeria’da Filistinlilere şiddet uygulayan aşırılıkçı Yahudi yerleşimcilere yaptırım uygulanmasını öngörüyordu.

Biden’ın bu kararnamesini iptal eden Trump, böylece görevinin ilk gününde aşırılıkçı Yahudi yerleşimcilere yönelik ABD yaptırımlarını tamamen kaldırmış oldu.

Eski ABD Başkanı Biden, 1 Şubat 2024’te, işgal altındaki Batı Şeria’da Filistinlilere karşı şiddet uygulayan aşırılıkçı Yahudi yerleşimcilere yaptırım öngören bir başkanlık kararnamesini imzalamıştı.

Söz konusu kararnameden sonra ABD Dışişleri Bakanlığı, Batı Şeria’daki bazı aşırılıkçı Yahudi yerleşimciye yaptırım kararı almıştı.

6 OCAK KONGE BASKININDA CEZA ALAN YAKLAŞIK 1600 KİŞİYE AF

ABD Başkanı Donald Trump, Oval ofisteki görevinin ilk gününde imzaladığı kararname ile 6 Ocak 2021’deki Kongre baskını olaylarına karışmış yaklaşık 1600 kişi için af çıkardı.

Yemin töreninin ardından gittiği Capitol One Arena’da ilk başkanlık kararnamelerini imzalayan Trump, buradan geçtiği Oval ofiste başkan olarak yeni kararnamelere imza atmaya devam etti.

Trump, seçim kampanyaları sırasında dile getirdiği vaadini tutarak, 6 Ocak Kongre baskını olaylarına karışmakla suçlanarak yargılanması devam eden veya ceza almış yaklaşık 1600 kişi için af kararnamesi çıkardı.

6 Ocak olaylarıyla ilgili suçlanan kişiler için “bunlar rehine” diyen Trump, kararnameyi imzalarken “Açıkçası, bu geceden itibaren dışarı çıkmalarını umuyoruz, onlar da bunu bekliyor.” diye konuştu.

Trump’ın af çıkardığı mahkumlar arasında 22 yıl hapis cezası alan Proud Boys adlı grubun lideri Enrique Tarrio da bulunuyor.

42 yaşındaki Tarrio, Kongre baskınındaki rolü nedeniyle kışkırtıcı komplo ve diğer suçlardan yargılanarak 22 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Tarrio, 6 Ocak baskını davalarında en uzun hapis cezası alan kişi olarak kayıtlara geçmişti.

ABD’DE DOĞAN ÇOCUKLARA VATANDAŞLIK HAKKI UYGULAMASI SONLANDIRILDI

Trump, annesi babası vatandaş olmayıp ABD’de doğan çocuklara vatandaşlık hakkı tanıyan uygulamayı da imzaladığı başkanlık kararnamesi ile sonlandırdı.

İmza sırasında bir gazetecinin, Anayasa’nın 14. Ek Maddesindeki “ABD sınırları içinde doğan her kişi ABD vatandaşıdır” hükmünce bu kararnamenin yasal engellerle karşılaşabileceğini hatırlatması üzerine Trump, “Haklı olabilirsiniz ama bizim de itirazlara karşı iyi gerekçelerimiz var.” şeklinde cevap verdi.

ABD DSÖ’DEN ÇEKİLİYOR

Trump, ayrıca Birleşmiş Milletler kuruluşu olan Dünya Sağlık Örgütünden (DSÖ) ABD’nin çekilmesini öngören başkanlık kararnamesini imzaladı.

Başkanlık kararnamesinin metninde, ABD’nin çekilmesinin nedenleri olarak “örgütün Wuhan, Çin ve diğer küresel sağlık krizlerinden kaynaklanan Kovid-19 salgınını kötü yönetmesi, acilen ihtiyaç duyulan reformları benimsememesi ve DSÖ üye devletlerinin uygunsuz siyasi etkisinden bağımsızlığını gösterememesi” gösterildi.

Metinde ayrıca DSÖ’nün ABD’den “haksız yere ağır ödemeler talep etmeye devam ettiği” belirtildi.

ABD’nin yeni başkanı Trump’ın görevinin ilk gününde Oval ofiste imzaladığı öne çıkan diğer Başkanlık kararnameleri de şunlar:

– Mülteci kabul programının Amerikan prensipleri ve çıkarlarıyla daha iyi uyumlu hale getirilmesi

– Düzensiz göçmen geçişlerini engellemek için ABD-Meksika sınırında “ulusal acil durum” ilan edilmesi

– Daha sert mali cezalara ve yasal sonuçlara yol açmasını kapsayacak şekilde uyuşturucu kartellerinin yabancı terör örgütleri olarak tanımlanması

– Yapay zekanın kötüye kullanımı önlemek için eski Başkan Joe Biden tarafından imzalanan, önde gelen yapay zeka geliştiricilerinin ürünlerinin güvenliği ve emniyeti hakkında federal düzenleyicilerle veri paylaşmasını gerektiren uygulamanın kaldırılması.

 Trump, görevinin ilk gününde çok sayıda kararname imzaladı

KANADA VE MEKSİKA’YA UYGULAMAYI PLANLADIĞI TARİFELER İÇİN 1 ŞUBAT’I İŞARET ETTİ

ABD Başkanı Donald Trump, 1 Şubat’ta Kanada ile Meksika’ya yüzde 25 oranında gümrük vergisi getirmeyi düşündüğünü söyledi.

Trump, görevinin ilk gününde, Oval Ofis’te başkanlık kararnameleri imzaladı.

Buradaki konuşmasında, Meksika ve Kanada’nın sınırdan çok sayıda insanın geçmesine izin verdiğini öne süren Trump, “Meksika ve Kanada için yüzde 25’lik (tarife) bir oran düşünüyoruz. 1 Şubat’ta uygulayacağımızı düşünüyorum.” dedi.

Trump, BRICS ülkelerine de yüzde 100 tarife uygulama planına dair sözlerini yinelerken dünyanın her yerinden gelen mallara evrensel bir gümrük vergisi uygulamaya henüz hazır olmadığını kaydetti.

ABD Başkanı Trump, geçen yıl kasım ayında göreve geldiğinde ilk kararnamelerinden biri olarak Meksika ve Kanada’dan ABD’ye gelen tüm ürünlere ve “saçma açık sınırlarına” yüzde 25’lik bir tarife uygulamak için gerekli tüm belgeleri imzalayacağını belirtmişti.

Trump, “Bu tarife, fentanil başta olmak üzere uyuşturucular ve tüm yasa dışı yabancıların ülkemizi istilasını durdurana kadar yürürlükte kalacaktır.” ifadesini kullanmıştı.

Görevdeki ilk gününde yeni tarifeler uygulanmasına yönelik bir adım atmayan Trump, ancak federal kurumlara, Çin, Kanada ve Meksika başta olmak üzere ülkelerin haksız ticaret uygulamalarını ve döviz politikalarını inceleme talimatı veren kapsamlı bir genelge yayımladı.

TRUMP, ULUSAL ENERJİ ACİL DURUMU İLAN ETTİ

ABD Başkanı Donald Trump, enerji üretiminin artırılmasına yönelik Ulusal Enerji Acil Durumu ilan etti.

Bu kapsamda Trump, enerji projeleri için izin gerekliliklerinin kolaylaştırılması ve enerji santrallerinin inşalarının hızlandırılmasını sağlayacak Ulusal Enerji Acil Durumu ilan edilmesine yönelik kararnameyi de imzaladı.

Beyaz Saray tarafından yayımlanan kararnamede, ABD’nin yetersiz enerji üretiminin, taşımacılığının, rafinasyonun ve üretiminin ülkenin ekonomisi, ulusal güvenliği ve dış politikası için “olağanüstü” bir tehdit oluşturduğu vurgulandı ve bu bulgular ışığında Ulusal Enerji Acil Durumu ilan edildiği belirtildi.

Alaska’nın doğal kaynak potansiyelinin ortaya çıkarılmasına yönelik bir kararnameyi de imzalayan Trump, Eski ABD Başkanı Joe Biden tarafından ABD kara sularının büyük bir kısmında yürürlüğe konulan petrol ve doğal gaz sondajının yasaklanmasına yönelik kararnameyi ise iptal etti.

Ayrıca Trump, Biden yönetiminin 2030 yılına kadar tüm yeni otomobil satışlarının yarısının sıfır emisyonlu araçlar olmasını ve 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşılmasını hedefleyen kararnamelerini de yürürlükten kaldırdı.

TİKTOK YASAĞINI 75 GÜNLÜĞÜNE ERTELEYEN KARARNAMEYİ İMZALADI

ABD Başkanı Donald Trump, Adalet Bakanlığına TikTok’u ülke çapında yasaklayan yasanın 75 günlüğüne uygulanmaması talimatını verdi.

ABD Başkanı Trump, Oval Ofis’teki ilk imza töreninde çok sayıda başkanlık kararnamesine imza attı. Bu kararnamelerden biri de TikTok yasağının ertelenmesine yönelik oldu.

Beyaz Saray’ın internet sitesinde yayımlanan kararnameye göre Trump, Adalet Bakanlığından TikTok yasağının 75 günlüğüne uygulanmamasını istedi.

Kararnamede bunun milyonlarca Amerikalı tarafından kullanılan bir iletişim platformunun aniden kapatılmasını önleyeceği ve ulusal güvenliği koruyan ileriye dönük uygun rotayı belirleme fırsatı vereceği aktarıldı.

Trump, imza törenindeki konuşmasında da onaylamazsa TikTok’un değersiz olduğunu ve kapanmak zorunda kalacağını söyledi.

TikTok’un 1 trilyon dolar edeceğini düşündüğünü belirten Trump, ABD’nin TikTok’un yarısını alma hakkının olması gerektiğini savundu.

Resim

ABD’DE TİKTOK’UN YASAKLANMASI

TikTok, bir Amerikan firmasına satılmaması halinde ABD’de yasaklanmasını öngören yasa uyarınca hafta sonu ABD’de kullanıma kapatılmıştı.

Trump, Truth Social adlı sosyal medya platformundan TikTok yasağına ilişkin yaptığı açıklamada, “Pazartesi günü, yasanın hükümlerinin yürürlüğe girme süresini uzatacak bir kararname yayımlayacağım, böylece ulusal güvenliğimizi korumak için bir anlaşma yapabiliriz.” ifadelerini kullanmıştı.

Söz konusu kararnameyle TikTok’un yasaklı kalmasını önlemek için destek veren şirketlerin yasal sorumluluğunun olmayacağını da belirten Trump, ancak TikTok’un yarısının ABD’lilere ait olmasını istediğini aktarmıştı.

Daha sonra TikTok, ülkede yeniden hizmet sağlamaya başlamıştı.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.