Connect with us

BANKA HABERLERİ

Merkez Bankası’nın politika faizini düşürmesinin sonuçları ne olur?

Yayınlanma:

|

Geçen yılın son çeyreğinde politika faizinin 5 puan düşürülmesini takiben enflasyon 60 puan artarken ortalama kredi faizleri 10 puana yakın yükseldi. TL’nin Dolar karşısında kaybı ise yüzde 90’a yaklaştı. Olumsuz karne bu kadar netken Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Perşembe günkü kararında politika faizini 100 baz puanlık indirimle yüzde 13’e düşürdü.

Global enflasyona karşı sene başından beri en az 75 merkez bankası faiz artışına giderken, TCMB’nin adı dünyada en negatif reel faiz veren merkez bankası olarak geçiyor.

Peki Türkiye’de politika faizi neden düşürülüyor?

Geçtiğimiz aylarda Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati “enflasyonla büyümenin” bir siyasi tercih olduğunu dile getirdi.

Şöyle bir mantık izleniyor: Ekonominin büyüyebilmesi için borçlanma faizlerinin azalması lazım. O halde Merkez Bankası politika faizini düşürürse kredi faizleri iner, daha rahat borçlanma, daha çok harcama, daha çok yatırım, daha çok istihdam olarak geri döner.

Peki bu vesileyle artan talep enflasyonist baskıları artırırsa ne olacak? Onu da daha fazla büyüme karşılığı ödenecek bir bedel olarak kabul eder yola devam ederiz.

“Enflasyonla büyüme” modeli bunu ima ediyor.

Ancak ekonomik dinamikler böyle işlemiyor.

Enflasyon beklentileri düşmeden politika faizini düşürmek, piyasa faizini düşürmüyor. Çünkü piyasa faizleri belirlenirken politika faizine ilave olarak enflasyonist beklentiler, ileriye yönelik riskler de fiyatlara giriyor. O yüzden politika faizi düşse de orta ve uzun vadede artan enflasyonist beklentiler ve risk primi nedeni ile piyasa faizlerinin arttığını görüyoruz.

ticari kredi faiz oranları grafiği

Dünkü karardan hemen sonra risk priminin artışa geçmesi uzun vadeli faizlerin daha da yükseleceğine işaret ediyor.

Bir noktayı atlamayalım. Politika faizi düştükçe kredi faizleri artsa da mevcut kredi faizi seviyeleri enflasyonun hayli altında. Bu nedenle reel olarak genişlemeci bir politika var.

Ancak ileriye yönelik enflasyon beklentisi ve risklerin bu kadar yükseldiği bir ortamda bankalar kredi arzını kısıyorlar.  Dolayısı ile dünkü karar bir süredir altını çizdiğim “daraltıcı genişleme” ye yeni bir örnek oluşturuyor. Yani kağıt üzerinde genişlemek amacı ile atılan adım orta vadede ekonomi üzerinde daraltıcı bir etki yaratıyor.

İlk yarıda nasıl büyüdük?

Eğer enflasyonist ortamda faiz indirmek daha daraltıcı bir etki yapıyorsa senenin ilk yarısında nasıl büyüdük?

Son iki çeyrekte büyümenin bileşenlerine baktığımız zaman bunun önemli bir bölümünün ihracat kaynaklı olduğunu görüyoruz.

İhraç ettiğimiz ürünlerin gelir hassasiyeti yüksek, fiyat hassasiyeti ise düşük. Bu şu anlama geliyor; 2022 ilk yarısında ihracatımızın güçlü gelmesinin esas sebebi “düşük faiz, zayıf kur” politikamızdan ziyade, pandemi sonrası normalleşen Avrupa büyümesinin güçlü gelmesi idi.

Bu neden önemli? Çünkü yılın ikinci yarısında faizleri daha çok düşürsek de Rusya savaşı sonrası ciddi bir resesyonla karşı karşıya olan Avrupa’ya yapacağımız ihracatı canlandırabilme imkanımız düşük. Onun yerine faiz indirimlerinin içeride yarattığı dengesizlikler ve bu dengesizliklerin getirdiği maliyetler ile boğuşma ihtimali yüksek.

Giderek rayından çıkan bir enflasyon yoksulluk olarak geri gelip büyüme hedeflerini de vuruyor.  TCMB ise uzun vadede enflasyonun yarattığı daraltıcı etkileri kısa vadede faiz indirimleri ile baskılamaya çalışıyor.

Enflasyonla büyüme tercihinin maliyetleri

Düşük faiz politikalarındaki ısrar, bize yakın tarihimizde gördüğümüz en yüksek dolarizasyon oranı, kur krizi, heba olan milyarlarca dolarlık döviz rezervi, bankaların bozulan varlık kalitesi, şimdilik bütçeye maliyeti 60 milyar TL civarında hesaplanan ve maliyeti daha da artması beklenen KKM (Kur Korumalı Mevduat) enstrümanı, azalan yatırım iştahı, potansiyel büyümede yavaşlama, her gün artan fiyatlar, eriyen maaşlar, gelir dağılımında ciddi bir bozulma olarak geri döndü.

Enflasyon herkesi ama en çok sabit gelir gruplarını vuruyor. Enflasyonla büyüdüğümüz dönemde pasta büyüse de emeğin pastadan aldığı payın azaldığını, insanların büyümeyi hissedememekten şikayet ettiklerini ve yoksulluğun giderek yaygınlaştığını görüyoruz.

İşte bu nedenle iktisat yazınında “enflasyonla büyüme” şeklinde bir modelin karşılığı yok.

Önce enflasyonun ağır maliyetini kabul etmemiz, enflasyonun düşürülmesi gerektiği konusunda anlaşmamız lazım.

merkez bankası logosu

Enflasyonu düşürmenin bedeli

Enflasyonun maliyetlerini terazinin bir kefesine koyalım, diğer kefeye ise enflasyonu düşürmenin getireceği maliyeti.

İkinci kefedeki maliyet daha az. Üstelik doğru tercihlerle daha da azaltılabilir.

Peki nedir enflasyonu düşürmenin maliyeti?

Yakın geçişte şahit olduğumuz üzere, faiz düşürmek nasıl ki enflasyonu azdırdıysa, enflasyonu düşürmek için de bunun tam tersini yapmak yani faizleri artırmak gerekiyor.

Faiz artırmak borçlanma maliyetlerini artırır, ekonomiyi soğutur. Ancak doğru politikalar faiz artışını asgariye indirir. Örneğin Merkez Bankası’nın bağımsız, şeffaf ve güvenilir bir şekilde enflasyonu düşürme niyetinde samimi olduğuna piyasaları inandırması, bu maliyetleri önemli ölçüde azaltacaktır.

Türkiye’de yüksek enflasyonun talebi erittiği bir sürece giriyoruz.

Başıboş kalan enflasyonun kendi kendini söndürme çabası, talebi boğarak olur. En ağır, en acımasız ve gelir dağılımını en çok bozan maliyet budur. Karşılığında getirisi de yoktur.

Onun yerine yapılması gereken, gerekirse faiz artışı sinyali ile mevcut süreci tersine çevirmek yani “genişletici sıkılaşma” ya geçmektir. Doğru sinyallerle enflasyon beklentileri aşağı çekildiğinde politika faizi artsa da piyasa faizleri düşmeye başlayacaktır. Ancak bunun gerçekleşebilmesi için önce Merkez Bankası’nın sözünde samimi olduğuna piyasaları inandırması gerekir ki o da ilk aşamada gelecek faiz artışıdır.

Bu maliyetten korkup mücadeleyi ertelemek ya da yan yollara sapmak sadece daha yükselen maliyet ve daha yüksek enflasyon olarak geri döner, bunu  şu anda yaşıyoruz.

Eğer kötü huylu bir ur varsa cerrahi müdahale gerekir. Ameliyat sonrası komplikasyonlardan korkup başka tedavilerle vakit kaybetmek er ya da geç kaçınılmaz olan ameliyatın risklerini artırır. Cerrah ameliyatı yapar ama sonrasındaki sancı ve komplikasyonları hafifletmek için ayrı bir ekip uğraşır.

peynir tezgahı önü
Bedel nasıl hafifler?

Faiz artışı ilk başta ekonomiyi yavaşlatabilir, bu da işsizliği artırabilir.

O noktada devreye girecek olan maliye politikası dar gelirli kesimin üzerinden bu yükü alma kapasitesine sahiptir.

İşsizlik fonunun amacına uygun kullanılması, transfer ödemelerinin doğru yere gitmesi, yapısal işsizliği ortadan kaldıracak eğitim programları ile potansiyel üretim kapasitesinin artırılması, dolaylı vergilerin azaltılması, bir taraftan enflasyon düşerken bir taraftan gelir dağılımını iyileştirerek sıkı para politikasının yaratacağı komplikasyonları hafifletecektir.

Keza 2002-2006 dönemde başarılı bir dezenflasyon programı ile hem faiz artırıp enflasyonu düşürdüğümüzü, hem de ortalama yüzde 8’e yakın büyüdüğümüzü unutmayalım.

Prof. Dr. Selva Demiralp -bbc

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

TEB’in ilk çeyrekte net kârı 3 milyar 5 milyon TL oldu

Türk Ekonomi Bankası (TEB) 2024 yılı birinci çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. 31 Mart 2024 itibarıyla TEB’in aktif toplamı 454 milyar TL olurken, net kârı 3 milyar 5 milyon TL olarak gerçekleşti. TEB’in ekonomiye ve müşterilerine sağladığı desteğin en önemli göstergesi olan kredileri toplam aktiflerinin yüzde 54,7’sini oluşturdu.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Her dönem olduğu gibi risk yönetimine ve aktif kalitesine öncelik veren TEB’in toplam kredileri yılın birinci çeyreğinde 248,2 milyar TL seviyesinde gerçekleşirken, aynı dönemde toplam mevduatı ise 311,7 milyar TL oldu. 2024 yılında güçlü sermaye yapısıyla birlikte istikrarlı büyümeyi sağlayan ve karlılığını sürdürülebilir bir şekilde devam ettiren TEB’in özkaynakları 36,7 milyar TL olurken, sermaye yeterlilik rasyosu hedef rasyo olan yüzde 12’nin çok üstünde, yüzde 17,67 oranında gerçekleşti.

TEB ülkemizin sürdürülebilir büyümesine katkıda bulurken; “iyi ve örnek banka” anlayışıyla ekonomi, çevre ve toplum için pozitif etki yaratan çalışmalar yapmaya devam ediyor. Sürdürülebilirlik konusunda toplumsal farkındalığı artırmayı amaçlayan TEB, 2024 yılının ilk çeyreğinde, daha iyi bir gelecek için hayata geçirdiği projeleri ve bu alanda somut olarak attığı adımları anlattığı yeni bir reklam kampanyası başlattı. “TEB Etkisi, Bugün İyi Yarın Daha İyi” kampanyasıyla TEB, bugün iyiye verilen desteğin hepimizin geleceğini pozitif yönde etkilediğini vurgularken, daha iyi bir gelecek için TEB Etkisi’ne dikkat çekti. Paydaşlarıyla birlikte toplumu daha iyi bir geleceğe taşımak için çalışan banka, sürdürülebilirlik konusunda toplumsal farkındalığı artırmaya yönelik çalışmalarına aralıksız devam ediyor.

TEB, “en çok tavsiye edilen banka olma” hedefiyle müşteri deneyimini iyileştirmeye yönelik çalışmalarını sürdürdü. Yılın ilk çeyreğinde 62 bin müşterisini dinleyen ve müşteri memnuniyetini tüm kanallarda düzenli olarak ölçen TEB, geri bildirimler doğrultusunda daha iyi müşteri deneyimi sağlamak amacıyla sektörde fark yaratan çözümler sundu. TEB, tüm müşterilerinin Şubelerinde, Çağrı Merkezi’nde, CEPTETEB Mobil Bankacılık ve İnternet Şubesi’nde yaşadığı müşteri deneyimini daha da geliştirmek için çalışmayı sürdürüyor.

Taşıt kredisi ile gerçek ve tüzel müşterilerinin taşıt alımı için finansman ihtiyaçlarını karşılayan TEB, banka bünyesine dahil ettiği TEB Finansman A.Ş. ile taşıt kredisi piyasasındaki yerini daha da güçlendirdi. Banka, 2024 yılının ilk çeyreğinde TEB Oto Finans online taşıt kredisi başvuru formu ile müşterilerine teb.com.tr üzerinden sadece üç adımda taşıt kredisi ön başvurusu yapma imkanı sundu. Bu sayede kullanıcılar, satın almak istedikleri araç marka modeli ve yetkili satıcı seçimlerini yapıp; kredi tutarı, vade bilgisi ve sınırlı kişisel bilgi ile ön başvuruda bulunduktan sonra seçtikleri yetkili satıcıya giderek başvurularını tamamlayabiliyor.

TEB, CEPTETEB Mobil Uygulaması ve İnternet Şubesi ile müşterilerinin günlük bankacılık ihtiyaçlarını 7/24 kesintisiz olarak karşılamayı sürdürüyor. Yılın ilk çeyreğinde “Kasko Poliçesi teklifi alarak poliçe oluşturma” ve “Kolay Adres ile telefon rehberinden seçilen kişilere hesap/IBAN bilgisi girmeden para gönderme” gibi finansal ihtiyaçlara yönelik hızlı, kolay ve yeni özellikler CEPTETEB Mobil’de devreye alındı.

Ticari müşterilerine en iyi dijital bankacılık deneyimini sunmak amacıyla CEPTETEB İŞTE’yi geliştirmeye devam eden TEB, zenginleştirilmiş menü seçeneklerini kullanıma açtı. Bu kapsamda yılın ilk çeyreğinde çiftçilerin ihtiyaçlarına yönelik tasarlanan Harman Kart ile kredi kullanım ve detaylı kredi gözlem menüleri devreye alındı. CEPTETEB İŞTE üzerinden yapılan para transfer limitlerinin gözlemlenmesi, tüm dijital ekstrelere tek ekrandan erişim ve ekstre tercih değişikliği gibi yenilikler kullanıma sunuldu.

TEB, Kurumsal İnternet Bankacılığı kullanan müşterilerinin de dijital bankacılık kullanım deneyimini iyileştirmek ve yeni hizmetlerle içeriğini geliştirmek amacıyla CEPTETEB İŞTE Yeni Kurumsal İnternet Bankacılığı Projesi’ni başlattı. Bu kapsamda tamamlanan çalışmalar arasında yer alan “Hesaplar” ve “Kredi Kartları” menüleri müşterilerin kullanımına sunuldu.

TEB, Kadın Bankacılığı ile sürdürülebilir ekonomik büyüme için kadın işletme sahiplerinin ve girişimcilerin iş dünyasındaki varlığını güçlendirmeye, ekonomiye daha fazla dahil olmalarına katkıda bulunmaya devam etti. TEB, kadın iş sahiplerinin kullanımına sunulan TurWIB II Kredisi ile anlaşma kapsamında deprem bölgesindeki kadın iş sahipleri öncelikli olmak üzere kredi kullandırmayı sürdürdü. Kadın iş sahiplerinden oluşan kredi hacmi yılın ilk üç ayında geçen yıla göre yüzde 20 oranında artarak 7,5 milyar TL seviyesine ulaştı.

TEB, ülkemizin büyüme hedefini yakalamasına ve toplumun sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla finansal okuryazarlığa odaklanan çalışmalarına devam ediyor. TEB Aile Akademisi kapsamında sunulan eğitimlerle hak ve yükümlüklerini bilen, finansal, çevresel ve hukuksal olarak bilinçli tüketici olması hedeflenen bireyler yetiştirilmesi destekleniyor. Yılın ilk çeyreğinde dört farklı sektörde yaklaşık 10 kurumun 3 bine yakın çalışanına finansal okuryazarlık eğitimleri sunulurken, “Çevre Hukuku Okuryazarlığı” ve UNICEF iş birliğiyle hazırlanan “İklim Okuryazarlığı” eğitimleri de verilmeye başlandı.

Girişimcileri destekleme ve girişimcilik ekosistemini güçlendirme çalışmaları kapsamında TEB, Girişim Bankacılığı ile yeni adımlar atmayı sürdürdü. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdürlüğü’nün erken aşamasını başarıyla tamamlayan ve hızlı büyüme potansiyeli taşıyan teknoloji girişimlerinin daha hızlı ölçeklenmesine ve küresel pazarlara açılmasına destek olmak amacıyla hayata geçirdiği Turcorn 100 Programı kapsamında aday 15 firma açıklandı. Programın ilk ve tek banka partneri olan TEB, Turcorn adayı girişimcilere Girişim Bankacılığı hizmetleriyle destek vermeye başladı.

BNP Paribas’ın küresel ağının bir parçası olarak, güçlü muhabir bankacılık ağı ile ithalatçılara uygun vade ve avantajlı maliyetlerle gerek hammadde gerekse makine yatırımlarına finansman imkânları sağlayan TEB, ihracatçı firmaların yanında yer almaya devam etti. İhracatçı firmalara sağlanan TCMB kaynaklı kredilere erişimin devam ettiği yılın ilk üç ayında kredi kullandırımı 1,7 milyar Türk Lirası’na ulaştı.

TEB’e yılın ilk çeyreğinde ödül

TEB Özel Bankacılık, World Finance Bankacılık Ödülleri kapsamında “Türkiye’deki En İyi Özel Bankacılık” ödülünü aldı. Altı yıldır bu ödüle layık görülen TEB Özel Bankacılık sektör liderliğini tescillerken, başarılı ve istikrarlı performansını uluslararası alanda da kanıtlamış oldu.

TEB Müşteri Etkileşim Merkezi ve Şube Dışı Satış Kanalı, 2024 yılının ilk çeyreğinde 6. CX Awards tarafından “En İyi Teknoloji-Teknolojide İnovasyon” ödülüne layık görüldü.

TEB’in uçtan uca otomasyon ile müşterilerine zaman kazandırdığı ve finansmana erişim kolaylığı sağladığı e-Fatura Kredisi, Stevie Awards tarafından “İşletmeler İçin Ürün İnovasyonu” kategorisinde altın ödül alırken, Global Business Excellence Awards  (Küresel İş Mükemmelliği Ödülleri) kapsamında “En İyi İnovasyon” kategorisinin kazananı oldu.

31 Mart 2024 Tarihli Finansal Sonuçlara İlişkin Seçilmiş Göstergeler:

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Akbank, geliştirdiği “büyük dil modeli” ile geleceğin bankacılık dilinden konuşuyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Akbank, bankacılık alanındaki tecrübesini yapay zeka teknolojileri alanındaki gücü ile bir araya getirerek, bankacılık ürün ve süreçleri üzerine uzmanlaşmış kendi ‘büyük dil modeli’ni geliştirdi.

Bankadan yapılan açıklamaya göre Akbank teknoloji mühendisleri tarafından geliştirilen yeni ‘büyük dil modeli’, bankacılık uzmanlığı gerektiren konuları etkin bir şekilde anlayarak daha verimli ve hızlı sonuç üreten bir yapay zeka (GenAI) altyapısına olanak sunuyor.

Akbank, yürüttüğü yapay zeka çalışmalarının yanı sıra üretken yapay zeka çözümlerini de bir süredir odağına almıştı. Bu kapsamda Akbank, bankacılık alanındaki tecrübesini yapay zeka teknolojileri alanındaki gücü ile bir araya getirerek, bankacılık ürün ve süreçleri üzerine uzmanlaşmış kendi ‘büyük dil modeli’ni geliştirdi.

Model, açık kaynaklı birçok model üzerinde yürütülen araştırma çalışmalarının sonucunda seçilen, Türkçe ve İngilizceyle birlikte sekiz dilde iletişim imkânı sunan Mixtral modelini temel aldı.

56 milyar token ve bankacılık özelinde 100 bin örnek dokümanla eğitilen bu yeni model, bankacılık uzmanlığı gerektiren konuları etkin bir şekilde anlayarak daha verimli ve hızlı sonuç üreten bir yapay zeka altyapısına olanak sunuyor.

– Bankacılık hizmetleri üretken yapay zeka ile yeniden şekilleniyor

Geliştirilen modelin ilk uygulama alanı resmi kurumlar, iş ortakları ya da müşterilerden yazışma yoluyla gelen binlerce talimat ve talebin otomasyon dahilinde okunması, anlamlandırılması ve işlemlerin otomatik olarak gerçekleştirilmesi olarak belirlendi.

Böylece müşteriler tarafından şubelere gelen para transferi talimatları gibi detaylı işlemlerin daha hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesi ile müşteri deneyimi en üst seviyeye çıkartılıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Akbank Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Gökçay, Akbank olarak bankacılığın geleceğini tanımlama vizyonuyla inovasyon çalışmalarının sınırlarını genişletmeye devam ettiklerini belirtti.

Gökçay, hızla değişen teknoloji ortamında yapay zeka, bulut tabanlı uygulama modernizasyonu, servis bankacılığı teknolojileri gibi alanlarda çalışmalarını titizlikle sürdürdüklerinin altını çizerek, ‘Teknoloji, bankacılığın geleceğinde kritik bir rol üstleniyor ve bu rol hem hizmetleri hem de müşteri deneyimini kökten değiştirecek güçte. Biz de önemli yatırım alanlarımızdan biri olan yapay zeka teknolojilerini, pek çok yeni bankacılık hizmetini sunabileceğimiz stratejik bir değer potansiyeli olarak görüyoruz.’ ifadelerini kullandı.

Akbank’ın daha önce sunduğu doğal ses modeli, yardımcı sohbet botları gibi yapay zeka uygulamalarıyla her zaman müşterilerinin hayatını kolaylaştıran çözümlerde öncü olduğunu vurgulayan Gökçay, karmaşık finansal taleplere cevap olabilmek için 76 yıllık bankacılık tecrübelerini yapay zeka uzmanlığıyla sentezleyerek kendi büyük dil modelini geliştirdiklerini kaydetti.

Gökçay, bu kapsamda müşterilerinden gelen talepleri çok daha hızlı bir şekilde işleyerek, yanıtlayarak, kişiselleştirilmiş hizmetler sunarak üst düzey bir deneyim sağlayacaklarına işaret etti.

İşlenen verilerin yalnızca bankanın veri ortamlarında tutulduğunu ve güvenle saklanacağını anlatan Gökçay, şunları kaydetti:

‘Geliştirdiğimiz yeni ‘büyük dil modeli’ müşteri talimatlarını işlemede ve doğruluk oranlarında yüksek başarı sağladı. Model, 56 milyar token ve bankacılık özelinde 100 bin örnek doküman ile eğitildi. Yaptığımız testlerde klasik doğal dil işleme çözümleriyle elde edilen doğruluk oranı, büyük dil modeli ile kurgulanan üretken yapay zeka ve arama optimizasyonu uygulamaları sonrası yüzde 35 artış gösterdi. Akbank olarak, önümüzdeki dönemde de mevcut doğal dil işleme çözümlerini büyük dil modeli ile dönüştürmeyi ve yapay zeka temelli yeni bankacılık uygulamalarını hayata geçirmeyi amaçlıyoruz. Bu çerçevede, müşterilerimizin ihtiyaçlarını öngörebilen, hızlı ve güvenilir çözümler geliştirmek için teknolojiyi en etkin şekilde kullanmaya devam edeceğiz.’

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

IBAN’ını kullandırana hapis cezası

Bankaya gidip bildirimde bulunmamış ve IBAN’ını kullandırdığı anlaşılan kişi için ya bir yıla kadar hapis cezası ya da beş bin güne kadar adli para cezası kesilecek

Yayınlanma:

|

Yazan:

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek kayıt dışılıkla mücadele kapsamında tüm tuşlara aynı anda basmaya başladı. Bastığı bu tuşlardan bir tanesi de kendi banka hesabını başkalarına kullandıranlarla alakalıdır.

Bakan Şimşek, kişisel hesaplara (IBAN) gelen paraların nereden ve niçin geldiğinin sorgulanma süreci için vergi idaresine talimat verdi. Ve böylece bir tür kazıma yöntemiyle vergi idaresi kayıp ve kaçakla mücadele etmek adına binlerce hesabı takibe aldı.

Ne oluyor?

Vergi idaresi, şu aralar mal ve/veya hizmet satışı yapan kişilerin/şirketlerin, bu satış dolayısıyla alması gereken parayı kredi kartı ya da nakit olarak al(a)madığı durumlarda ilgisiz kişilerin banka hesaplarına transfer yoluyla gönderilmesi sonucu ortaya çıkan kaybı sorgulamakta. Örneğin bir tüccar, bir malı ya da hizmeti birine satarken ürünün parasını ya nakit ya da kredi kartıyla alabilmektedir. Bunun karşılığında da tüccar, yasaların izin verdiği hadler ve koşullar doğrultusunda ya fiş ya da fatura düzenlemek zorundadır.

Buraya kadar bir sorun yok ancak satıcı bazen sattığı ürünü kredi kartı komisyonundan ve dolayısıyla da gelir/kurumlar vergisi ile KDV’den kaçmak için alıcıdan, verdiği bir IBAN numarasına parayı göndermesini istemektedir. Böylece mal/hizmet satışı görüntüde olmamış sayılacak ve vergi de ödenmemiş olacaktır.

Paranın geldiği IBAN ise ya o işletmede çalışan birine ya işletme sahibinin çocuğu, eşi gibi yakınlarından birine ya da güvendiği başka birine ait olabilmektedir. Hatta işletme sahibiyle hiçbir akrabalık bağı olmayan başka birine de ait olabilmektedir.

Tam da bu noktada Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu şekilde para gelen IBAN sahiplerini incelemeye başladı. Bu IBAN denetim işlemi, Vergi Dairesi Başkanlıklarının olduğu yerde vergi dairesi başkanlığı ­-29 ilde vergi dairesi başkanlığı bulunmaktadır- olmayan yerlerde ise defterdarlıklar vasıtasıyla yapılacak.

Malı/hizmeti satan için idari para cezası var

Malı ve/veya hizmeti satan kişilerden öncelikle alınmayan ­kurumlar, gelir, KDV gibi vergiler alınacak. Akabinde alınmayan bu vergilerin bir (1) katı kadar da vergi ziyaı cezası ile düzenlenmeyen faturalar için düzenlenmesi gereken fatura tutarının yüzde 10’u kadar da özel usulsüzlük cezası kesilecek. Ancak kesilecek bu yüzde 10’luk tutar 2024 yılı için 3 bin 400 TL’yi geçmiyorsa 3 bin 400 TL, şayet üstünde ise o tutar kesilecek. Örneğin, bu şekilde satılan ancak faturası kesilmeyen ürünün fiyat 25 bin TL ise bunun yüzde 10’u 2 bin 500 TL olacak ama 2024 yılı için asgari 3 bin 400 TL’yi geçmediği için 3 bin 400 TL kesilecek. Ya da satılan ürünün fiyatı 60 bin TL ise 60 bin TL’nin yüzde 10’u 6 bin TL’dir ve bu tutar da asgari ceza tutarı olan 3 bin 400 TL’nin üstünde olacağından bu işlem için 6 bin TL özel usulsüzlük cezası kesilecektir. Bu şekilde kesilecek özel usulsüzlük cezası da 2024 yılı için en fazla 1 milyon 700 bin TL olacaktır. Ayrıca alınmayan vergiler üzerinden her ay için aylık yüzde 3,5 gecikme faizi de alınacak

IBAN’ını kullandıran için idari para cezası var

IBAN’ını kullandıran için ise daha vahim bir durum var; hem vergi ve idari para cezası hem de hapis cezası. Daha vahim olan ise basında dolaşan haberlere göre IBAN’ını kiralayan binlerce kişinin olmasıdır.

Zaten hiç kimse de IBAN’ını bir karşılık olmadan “tanımadığı” birine kiralamayacağına göre IBAN sahiplerinin komisyon aldığı varsayılacak ve aldığı varsayılan ya da gerçekte aldığı komisyon dolayısıyla gelir ve katma değer vergisi ile idari para cezaların yanı sıra gecikme faizi de istenecek.

Aldığı komisyon tutarının ne kadar olduğu belli olmadığı için Danıştay ve vergi idaresi nezdinde genel olarak en az yüzde 2 olarak uygulanmaktadır. Yani IBAN’ını kiraladığı varsayılan kişinin hesabında -normalin dışında- 20 milyon TL’lik bir işlem hacmi varsa bunun en az yüzde 2’si kadar (en az 400 bin TL) komisyon aldığı varsayılıp bu tutar üzerinden ödemesi gereken vergiler ile cezalar kesilecektir.

IBAN’ını kullandıran için hapis cezası da var

IBAN’ını kullandıranların akıbetini öğrenmek için önce 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’sonra da Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik’e bakmak lazım.

Buna göre 5549 sayılı Kanun’un 15’inci maddesine göre IBAN’ını başkasına kullandıracak kişinin bunu gidip yükümlüye bildirmesi gerekiyor. Kanun’da geçen yükümlü kavramından bankacılık, sigortacılık, bireysel emeklilik, sermaye piyasaları, ödünç para verme ve diğer finansal hizmetler ile posta ve taşımacılık, talih ve bahis oyunları alanında faaliyet gösterenler; döviz, taşınmaz, değerli taş ve maden, mücevher, nakil vasıtası, iş makinesi, tarihi eser, sanat eseri ve antika ticareti ile iştigal edenler veya bu faaliyetlere aracılık edenler ile noterler, spor kulüpleri ve Cumhurbaşkanınca belirlenen diğer alanlarda faaliyet gösterenler anlaşılmalıdır.

Süreç şöyle işleyecek

Bu inceleme/kazıma işlemi genel olarak vergi dairesi nezdinde işleyecek. Ancak konuya vergi müfettişleri de dahil edilip incelemenin boyutu genişletilecek. Bu arada vergi dairesi müdürlerinin de inceleme yetkisi olduğundan inceleme açısından hukuken bir sorun bulunmamaktadır.

İncelemeye yetkili kişi yani vergi dairesi müdürü ya da vergi müfettişi, IBAN’ını başkasına kullandırtan kişiyi tespit edip incelemeye alacak ardından düzenlediği vergi suçu raporuyla önce savcılığa sonra da MASAK’a bilgi verecek.

Savcılık ise gelen bu raporu baz alarak iddianameyi oluşturacak. Bu kişilerin suçlanacağı madde ise 5549 sayılı Kanun’un 15’inci maddesidir. Bu maddeye göre yükümlüler nezdinde veya aracılığıyla yapılacak kimlik tespitini gerektiren işlemlerde, kendi adına ve fakat başkası hesabına hareket eden kimse, bu işlemleri yapmadan önce kimin hesabına hareket ettiğini yükümlülere yazılı olarak bildirmediği takdirde altı aydan bir yıla kadar hapis veya beş bin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.

Bu maddenin gerekçesinde ise işlemin esas sahibinin kimliğinin gizli tutulmasının önlenmesi amaçlanmıştır cümlesi bulunmaktadır. Ve böylece IBAN’ını kullandıran kişi, bankaya (yükümlüye) gidip kim için kullandırdığını yazıyla bildirirse bu bildirim sonucunda bu madde uyarınca ceza işlemi uygulanmayacaktır. Ama hesaptaki para hareketinden sonra bildirmenin pek bir önemi maalesef bulunmamaktadır.

Özetle bankaya gidip bildirimde bulunmamış ve IBAN’ını kullandırdığı anlaşılan kişi için ya bir yıla kadar hapis cezası ya da beş bin güne kadar adli para cezası kesilecek.

Ayrıca IBAN’ı kullanan iş yeri sahibi de (tüccar vs) TCK madde 38 uyarınca bu suçu azmettiren olarak işlenen suçun cezası ile cezalandırılacaktır.

Verilecek adlî para cezasının miktarı, bir (1) gün karşılığı olarak en az 20 ve en fazla 100 Türk Lirasıdır.

Nihayet; hapis cezasının süresi 1 yılın altında olduğu için burada CMK madde 171 uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilebilecektir. Yine söz konusu ceza TCK madde 50 kapsamında seçenek yaptırımlara çevrilebilecek, TCK madde 51 kapsamında ertelenebilecek ve yine sanık hakkında CMK madde 231/5 uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecektir.

Murat BATI-T24

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.