Connect with us

GÜNCEL

SSK SİGORTALILARI İÇİN EN DÜŞÜK EMEKLİ AYLIĞI UYGULAMASI

Yayınlanma:

|

Dünyada ve ülkemizde sosyal güvenlik sistemlerinde sosyal devlet ilkesinin bir uzantısı olarak dezavantajlı gruplara pozitif ayrımcılık niteliğinde haklar sağlandığı gibi,  aylık hesaplama sistemlerinde de alt sınır aylığı uygulamaları ile asgari bir güvenceye sahip olunmasının hedeflendiği görülmektedir. Alt sınır aylığı uygulamalarıyla, bağlanan aylıkların belirli bir miktarın altına düşmesinin önlenmesi ve asgari geçim düzeyinin korunması  ile aktif çalışma hayatında düşük ücret alan kişilerin, emeklilik dönemindeki refah düzeylerinin çok fazla etkilenmemesi amaçlanmaktadır.

Öte yandan, SSK sigortalılarının emekli aylıklarının hesaplanmasında, hizmet sürelerine göre en fazla 3 tane aylık hesaplama yöntemi kullanılmaktadır. Sigortalıların 2000 öncesi hizmetleri için Gösterge sistemi, 2000 ila 2008/Eylül (dahil) dönemi hizmetleri için 4447 sayılı Kanunla getirilen sistem, 2008/Ekim ve sonrası hizmet süreleri için 5510 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaktadır. Sigortalıların hizmet başlangıç tarihi 2000 ve sonrası ise 4447 ve 5510, 2008/Ekim sonrası ise sadece 5510 sayılı Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle emekli aylıkları hesaplanmaktadır. Dolayısıyla,  sigortalılara tekli (Gösterge, 4447 veya 5510)  sistemlere,  ikili (gösterge + 4447 veya 4447+5510)  ya da üçlü (Gösterge + 4447 + 5510),  sistemlere göre aylık bağlama işlemi yapılmaktadır.

1-Tekli Sistemlerde Bağlanan Aylıklarda Alt Sınır Aylığı Uygulaması

506, 4447 ve 5510 sayılı kanunlarda öngörülen her bir aylık hesaplama sisteminde alt sınır aylığı uygulaması bulunmaktadır.

Buna göre, tekli sistemde bağlanan aylıklar (Tablo 1) ile karma sistemde bağlanan aylıklar  (Tablo 2) için alt sınır aylığı kuralları ve yasal dayanakları özetlenmiştir.

2- Karma Sistemde Bağlanan Aylıklarda Alt Sınır Aylığı Uygulaması;

-İkili karma sistemde (Gösterge+4447) bağlanacak aylıklar, 506 sayılı Kanunun geçici 82. Maddesine göre hesaplanmaktadır. Bu madde kapsamında aylık bağlanacak sigortalılar; 2000 yılı öncesi sigortalı olup, 2008 yılı Ekim ayı öncesi aylık talebinde bulunanlardır. Bu sistemde alt sınır aylığı, iki kısmi aylığın toplamının, gösterge sisteminde hesaplanan tam aylığın, 2000 ila emeklilik talep yılı arasında geçen yılların TÜFE oranları ile güncellenen miktarının altında olamamaktadır.

Bu uygulama, sistemdeki aylıkların 2003 yılına kadar TÜFE artışları ile taşınması nedeniyle sorun yaratmamış olmakla birlikte, 2003 yılında emekli aylık artışlarında sosyal destek ödemesi uygulamasının yapılması nedeniyle, sistemde ödenen en düşük aylık miktarının, 506 sayılı Kanunun  geçici 82. maddesinde belirtilen ve gösterge sistemine göre bağlanmış tam aylığın sadece TÜFE ile aylık başlangıç tarihine taşınmış miktarını geçmesi nedeniyle, bu madde kapsamında bağlanan aylıklar en düşük emekli aylığının altında kalmaya başlamıştır. Bu durumun önlenmesi amacıyla 22/1/2004 tarihli ve 5073 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanuna eklenen geçici 89. Maddeyle, geçici 82. maddeye göre bağlanan aylıkların, en düşük emekli aylığının altında olamayacağı kuralı getirilmiştir.

-Üçlü karma sistemde (Gösterge +4447 + 5510) bağlanacak aylıklar, 5510 sayılı Kanunun geçici 2. Maddesine göre hesaplanmaktadır. Bu kapsamda aylık bağlanacak sigortalılar, ilk defa 2000 yılından önce  sigortalı olup, 2008 yılı Ekim ayından sonra aylık talebinde bulananlardır. Üçlü karma sisteme (Gösterge+4447+5510) göre hesaplanacak aylıklarda; her bir sistem içindeki alt sınır kontrolleri dışında, Geçici 2. Maddenin üçüncü fıkrasında, sadece (Gösterge+4447) sistemlerine göre hesaplanan kısım için alt sınır kontrolleri konulmuştur. Buna göre; 2008 yılı Ekim öncesi Gösterge+4447 kurallarına göre hesaplanan kısmi aylıklar toplamı;

-Gösterge sisteminde hesaplanan tam aylığın, 1999 yılı Aralık ayı TÜFE’si ve 2000 ila 2008 arasında geçen yılların TÜFE’si ile taşınan miktarının,

-Gösterge sisteminde hesaplanan en düşük emekli aylığının (Gösterge x Katsayı x yüzde 70)

2008 yılı Ocak ayına aylık artışları ile taşınmış miktarının, 2008 yılı Ekim ayı öncesi prim ödeme gün sayısı ile çarpılıp toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle bulunan aylıktan az olamamaktadır.

Üçlü karma sisteme göre hesaplanan (Gösterge+4447+5510) aylıklar için 2019 yılına kadar herhangi bir alt sınır aylığı öngörülmemiştir.

3-  5510 Sayılı Kanunun Ek 19. Madde Uygulaması

Çalışmalarına esas kazançları, asgari kazanç üzerinden bildirilen ve toplam hizmet süresi içinde, 2008 yılı Ekim ayı sonrası hizmetlerinin oranı artan ve 2008 yılı Ekim ayı sonrası emekli aylığı talebinde bulunan sigortalıların, emekli aylıkları düşmeye başlayınca, 18/1/2019 tarihli ve 30659 sayılı Resmi Gazete yayımlanan 7161 sayılı Kanunla, 5510 sayılı Kanuna ek 19 uncu madde eklenmiştir. Madde ile bu Kanun veya bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre ödenen aylıkların, ek ödeme dahil, maddede belirli tarihlerde yapılan değişikliklerle belirlenen alt sınır aylıklarının altında olamayacağı öngörülmüştür. Ek 19. Maddede alt sınır aylığı miktarında yapılan değişiklikler aşağıdaki Tablo 3’te gösterilmiştir.

Emekli aylıklarına yapılan artışlar, emeklilerin kök aylıklarına yani kendi gerçek aylıklarına yapılmakta ve alt sınır aylıkları ile mukayese edilmektedir.

5510 sayılı Kanunun ek 19. Maddesi ile belirlenen alt sınır aylığı, en son 2025/Ocak ödeme dönemi itibariyle 14.469 TL’ye yükseltilmiştir. 14.469 TL’ye emeklilere aylık miktarlarına göre yüzde 4 veya yüzde 5 oranlarında ödenen ek ödeme tutarları dahildir. Kamuoyunda “kök aylık” olarak ifade edilen ve sigortalıların  prim gün ve prime esas kazançlarına göre hesaplanan gerçek aylıkları,  ödenmeden önce 13.912,50 TL ile mukayese edilmektedir. Kök aylık bu tutarın altında ise bu tutara yükseltilerek 13.912,50 TL aylık ve bu miktarın yüzde 4’ü olan 556,50 TL ek ödeme olmak üzere toplam 14.469 TL olarak ödeme yapılmaktadır. Sigortalıların kök aylıkları ile alt sınır aylıkları arasındaki fark Hazine tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenmektedir.  Sigortalıların kök aylık  tutarları 13.912,50 TL’nin üstünde ise alt sınır aylığı uygulamasına girmemektedir.

Kanunun ek 19. Maddesi kapsamında uygulanan alt sınır aylığı, tek bir sisteme  veya belirli karma sisteme göre hesaplanan aylıklar için değil,  5510 sayılı Kanun kapsamında ödenen tüm yaşlılık, malullük ve ölüm aylıklarını kapsamaktadır. Ölüm aylıklarında, hak sahiplerinin aylıktaki hisseleri oranında ödeme yapılmaktadır.

Alt sınır aylıklarının, seçim dönemlerinde popülist yaklaşımlarla kısa sürelerle ve yüksek artışlarla belirlenmesi, emeklilik sistemini büyük ölçüde bozmuştur. Emeklilerin yüzde 40’ına yakın bir kısmı alt sınır aylığı almaya başlamış  ve prime esas kazançları aynı olmakla birlikte, daha uzun süre (7.200-9.000 gün) prim ödeyen sigortalarla, daha kısa süre (3.600-5.000 gün) çalışanların aynı aylığı almasına yol açarak emekli aylıkları arasında adaletsizlik yaratmıştır. Ayrıca, alt sınır aylıklarının yüksek belirlenmesi ve aylık artışlarının kök aylıklara uygulanması nedeniyle emekliler, aylık artışı almadan birden fazla dönemde aynı miktarda emekli aylığı almak zorunda bırakılmıştır.

Nergis ŞİMŞEK-Cumhuriyet

Okumaya devam et

Gülbeyaz Gergün

Soğuk Savaş’tan sonra ilk: Almanya askerleri Litfanya’ya konuşlandı

Yayınlanma:

|

Almanya, 2024 yılı içinde Litvanya’ya kalıcı bir askeri birlik göndermeye başladı.

Özetle:

  • Almanya, NATO’nun Doğu Avrupa’daki caydırıcılığını artırma stratejisi kapsamında Litvanya’ya yaklaşık 4.800 Alman askeri konuşlandırıyor.

  • Buna ek olarak 200’e yakın sivil destek personeli de görev yapacak.

  • Almanya’nın Litvanya’daki bu askeri varlığı kalıcı bir tugay şeklinde olacak. (Tugay, yaklaşık 4.000-5.000 kişiden oluşan büyük bir askeri birliktir.)

  • Bu kararın ana nedeni, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısından sonra NATO’nun doğu kanadını güçlendirme ihtiyacı.

  • Litvanya zaten uzun süredir Almanya’dan böyle bir adım bekliyordu. Çünkü Rusya’ya çok yakın ve kendini tehdit altında hissediyor.

  • Almanya ayrıca bu tugayın üslenmesi için Litvanya’da büyük bir altyapı yatırımı da yapıyor: yeni kışlalar, eğitim alanları, lojistik merkezleri kuruluyor.

Bu adım, Almanya için çok önemli çünkü Soğuk Savaş’tan bu yana ilk kez ülke dışında kalıcı bir askeri birlik konuşlandırmış oluyor.

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

Liyakatsız terfi sonuçları ne olur?

Yayınlanma:

|

İşyerinde yanlış kişilerin terfi etmesi ya da liyakatsızlık (yani bilgi, yetenek ve deneyim yerine kişisel ilişkiler veya başka uygunsuz kriterlerle seçim yapılması) çok ciddi olumsuz sonuçlar doğurur. En önemli sonuçları şöyle özetleyebiliriz:

1. Çalışan Motivasyonunun Düşmesi

  • Yetkin kişilerin yerine liyakatsiz kişilerin terfi ettirilmesi, çalışanlar arasında adalet duygusunun zedelenmesine neden olur.

  • Çalışanlar, performanslarının ödüllendirilmeyeceğine inanmaya başlar, bu da motivasyon kaybına yol açar.

2. Verimlilik ve Performans Kaybı

  • Yetkin olmayan yöneticiler, ekipleri doğru şekilde yönetemez.

  • Stratejik kararlar hatalı alınır, iş süreçlerinde verimsizlik ve hatalar artar.

3. Yetenekli Çalışanların İşten Ayrılması (Beyin Göçü)

  • Gerçek anlamda başarılı, bilgi ve tecrübe sahibi çalışanlar kendilerini değersiz hissettiklerinde başka firmalara geçerler.

  • Şirket, yetişmiş insan kaynağını kaybeder, sürekli yeni personel aramak zorunda kalır (yüksek devir oranı).

4. Kurumsal İtibarın Zedelenmesi

  • İçeride yaşanan liyakatsizlik zamanla dışarıya da yansır: müşterilere, iş ortaklarına ve sektöre.

  • Şirketin piyasa itibarı zarar görür, güven kaybı yaşanır.

5. Karar Kalitesinin Düşmesi

  • Liyakatsiz yöneticiler, vizyonsuz ve kısa vadeli bakış açısıyla kararlar alır.

  • Uzun vadede şirketin rekabet gücü zayıflar, hatta piyasadan silinme riski doğar.

6. İş Yeri Kültürünün Bozulması

  • Torpil, adam kayırma, dedikodu, klikleşme gibi toksik kültürler oluşur.

  • Ekip çalışması ve iş birliği yerine güvensizlik, çekişme ve kutuplaşma hakim olur.

7. Yaratıcılığın ve Yeniliğin Engellenmesi

  • Yetkin olmayan yöneticiler, genellikle kendilerinden üstün yetenekleri tehdit olarak görür ve yenilikçi fikirlerin önünü keser.

  • Şirketin inovasyon kabiliyeti azalır, zamanla geride kalır.

Okumaya devam et

GÜNCEL

TAKTİKTEN STRATEJİYE: BİM ÖRNEĞİ

Yayınlanma:

|

Yazan:

Strateji ve taktik konusunda daha önce de yazmıştım. Genel kanı stratejinin önce belirlenmesi ve sonra taktiklere geçilmesi yönündedir. Ancak ilk defa J.Trout ve A.Ries buna karşı çıkarak önce taktiğin ve sonra stratejinin belirlenmesi gerektiğini önerirler.
Ries ve Trout’a göre taktik rekabette avantaj sağlayan bir fikir, yaklaşımdır. Bu fikir bir defa bulundu mu bunu stratejiye dönüştürülmesini tavsiye ederler.
Bunu BİM örneği ile gösterdim. BİM, düşük fiyatlı bir markettir. Düşük fiyat fikri etrafında büyük bir marketler zinciri inşa ederek markalaşmıştır. Vaat düşük fiyattır ama bunu sürekli yapmak için A’dan Z’e çözümler geliştirilmeliydi. BİM bunu bütünlüklü bir strateji ile başaran ilk markadır.

Aşağıda strateji çarkında bunun adımlarını gösterdim. Mağaza ve ürün çeşitliliği bilinir ama BİM’in tedarikçi ilişkileri pek bilinmez. Danışmanlık projelerim sırasında fark ettiğim bir şey vardı. BİM tedarikçileri ile uzun vadeli ilişkiler kuruyordu. Taahhütlerine sadıktı. Düşük fiyat avantajını yaratabilmenin yolu tedarikçilerine uzun vadeli ve yüksek alım garantisi vermesinden geçiyor. Yani tedarikçisi için öngörülebilir bir müşteri olmalıydı. Tedarikçi yönetiminde izlediği politikalar ile düşük fiyat stratejisini beslemiştir.
Özetle düşük fiyat bir taktiktir, düşük fiyatlı bir market markası yaratmak ise stratejidir. BİM, daha sonra A101 ve ŞOK bunun başarılı örnekleridir.

Faruk ŞENER

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.