Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Sterlin Çöktü: Böyle aşk olur mu hiç? Kalbin yok mu senin? #Dolar

Yayınlanma:

|

  • Âdeta olağanüstü günlerden geçiyoruz. Neredeyse bu sene 90 merkez bankası politika faizini yükseltti. Aralarında enflasyon yerine büyüme tercihi nedeniyle tam aksi yönde politika izleyen Türkiye, Çin ve Japonya’nın yerel para birimleri de hâliyle haftayı hırpalanarak tamamladı. Japonya 1998’den sonra FX piyasasına müdahale ederek YEN’in değer kaybını durdurmaya çalışırken, iktisadi faaliyette ivme kaybı gören TCMB, politika faizini peş peşe ikinci ayda da indirerek Doların Türk Lirası karşısında Cuma günü yeni zirveyi (18,4280) test etmesine neden oldu.  Hatırlanacağı üzere, 20 Aralık 2021’de, KKM ürünü devreye konulmadan önce 18,42 tüm zamanların zirvesi olarak grafiklere işaretlenmişti.
  • Amiral gemin FED’in enflasyonla kararlı mücadelesi ve bu yolda büyüme ve istihdamın acı çekeceğini söylemesi ardından en büyük 500 hissenin işlem gördüğü S&P500 endeksi hafta genelini yaklaşık %5 düşüşle tamamlarken, doların (DXY) piyasa kuru olan DXY, yirmi yılın en yüksek seviyesine tırmandı. Öte yanda, FED’in para politikası duruşuna en hassas 2 yıllık tahvil ile 10 yıllık faiz makası arasında getiri farkı son 22 yılın en negatif düzeyine açılırken (-50 baz puan), 15 yıl aradan sonra 2 yıllık tahvil haftayı %4,24 seviyesinde ve 15 yılın yeni en yüksek seviyesinde tamamladı.
  • Gerek artan jeopolitik riskler (Ukrayna’da ayrılıkçı bölgelerin referandumu), Moskova’nın Ukrayna’da nükleer silah kullanması halinde “felaket sonuçları” konusunda ABD’nin uyarısı, gerekse Avrupa ile Rusya arasında devam eden ekonomik savaşın kıta Avrupası üzerinde yarattığı baskının gölgesinde EUR’da kan kaybının devam etmesini bekliyoruz. EUR dolar karşısında 0,96’lı seviyelere kadar gerileyerek son 20 yılın dibini test ederken, riskin hâlen daha aşağı yönlü olduğunu düşünüyoruz. Bu risklere ilaveten, İtalya’da 2. Dünya Savaşı sonrası en sağcı hükümetin iş başına gelmesiyle sonuçlanabilecek genel seçimler dün yapıldı. Seçimler anketlerle uyumlu sonuçlanırsa ülkenin en büyük partisi olması beklenen İtalya’nın Kardeşleri lideri Giorgia Meloni (faşist diktatör Mussolini sonrası aşırı sağcı ilk başbakan olma yolunda görünüyo) ülkenin ilk kadın başbakanı olabilir. İtalya’nın siyasi sorunlarının da Kıta Avrupasını olumsuz etkilemesini bekliyoruz. Teknik bir bakış açısıyla, EUR’da daha da aşağıda 0,87 seviyesinin radar menzilinde olabileceğini ön görüyoruz.
  • Haftaya belki de damgasını vuran en büyük gelişmelerde biri, İngiltere’de Cuma günü açıklanan vergi indirim paketi oldu. Açıklanan paketin 1972 yılından bu yana en büyük vergi indirimleri içermesi, tahvil piyasasında âdeta çöküşü tetiklerken (5 yıl vadeli GITL (İngiltere devlet tahvili)) 50 baz puandan daha fazla sıçrayarak tek günlük yükseliş rekoru kırdı. İngiltere Merkez Bankası’ndan Kasım ayı olağan PPK toplantısında yönelik 100 baz puan faiz artırım beklentisi de %50’nin üzerine çıktı.
  • Kraliyet aslanı Sterlin ise Dolar karşısında süratle haftayı 1,08’li seviyelere kadar gerileyerek 1985 yılından bu yana (yani son 37 yılın) en düşük seviyesinde tamamlaması ardından, bu sabah Asya işlemlerinde, Sterlin’in Mart 1985’te test edilen ve grafiklerde görebildiğimiz en düşük seviye olan 1,0520 seviyesini de aşağı yönlü geçerek 1,0382 seviyesi ile tüm zamanları en düşük seviyesine geldiğini görüyoruz. Daha basit bir yaklaşımla, açıklanan devasa vergi paketi sonrası Sterlin son 24 saate neredeyse %7’den fazla değer kaybetti. Sterlinin de tıpkı EUR gibi dolar karşısında aynı kaderi paylaşma ihtimali (uzun süredir beklentimiz bu yönde) azımsanmamalıdır.
  • Gelin şimdi bu vergi indirimlerinin sterlin açısından ne demek olduğunu anlamaya çalışalım. Bir tarafta devam eden enerji krizi, yaklaşan soğuk ve pahalı kış, diğer tarafta ise büyüme problemlerini dengelemek adına İngiltere’nin atmış olduğu son 40 yılın en büyük vergi indirim adımının bütçe dengesini daha da fazla bozacağına inanıyoruz. Devletin vergi gelirlerinin düşecek olması daha fazla borçlanma gereksinimi getirirken, diğer taraftan hane halkının harcanabilir gelir düzeyinin artacak olması da enflasyon için sevimsiz bir haber. Nihayetinde, artan enflasyona karşı daha fazla faiz artırım ihtiyacı da daha pahalı borçlanma anlamına geldiğinden, sterlin ciddi mânâda baskı altında görünüyor.
  • DXY sepetinde yer alan 6 para birimi içinde aslan payı yaklaşık olarak %58 ile EUR’da bulunurken, YEN %14, Sterlin ise %12 paya sahip. Söz konusu 3 para birimin başına neler geldiğini anlatmaya çalıştık. Bu bakış açısıyla, DXY’nin de son 20 yılın zirvesine ulaşmasına şaşmamak gerekiyor. Teknik mânâda yukarıda 109,2 seviyesinin üzerinde aylık bir kapanış ile (teyit) 121 seviyesine doğru bir yolculuk bizleri şaşırtmayacaktır. Hazır yeri gelmişken, 1973 doğumlu olan DXY grafiğini incelerken, Twitter’da kıymetli hocam @e507’nin de hafta sonu Plaza Anlaşmasını gündeme getirdiğini okudum. Finansal okuryazarlık adına yeri gelmişken kısaca ben de konuya değinmek isterim.
  • Japonya’nın geride bıraktığımız hafta başarısız olma ihtimali çok yüksek olan doğrudan piyasa müdahalesini birkaç gün nedenleri ile birlikte bültenimizde ele aldık. Temelinde, ABD ile Japonya arasında açılan getiri farkı YEN’in değer kaybı ile sonuçlanmaktadır ve sadece Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) müdahalesi YEN’in değer kaybını (yavaşlatsa da) durdurmaya yetmeyecektir.  YEN’in değer kaybının arkasında yatan asıl sorun Japonya’nın faiz artır(a)mıyor olmasıdır. Lâkin, sorunun çözümü tek başına BoJ ile değil, çok katılımlı (küresel merkez bankalarının tamamının katılımıyla) başarıya ulaşabilir. Tarihte de bunun en çok bilinen örneği 1985 yılında New York’ta bulunan Plaza Otel’de, Fransa, Batı Almanya, Japonya, ABD ve İngiltere’nin para piyasalarına koordineli müdahale ederek Japon Yeni ve Alman Markı karşısında ABD Dolarının değer kaybettirilmesi için yaptıkları antlaşmadır (Plaza Anlaşması). Aşağıdaki grafikten de görüleceği üzere, ABD Doları, 1985-1987 yılları arasında keskin değer kaybederken, piyasaya tekrar müdahale edileceği 1987 yılı Louvre Anlaşması’na kadar (bu sefer de doların devam eden düşüşünü durdurmayı amaçlayan, 22 Şubat 1987’de Paris’te imzalanan anlaşma) devam etmiştir. Plaza Anlaşmasının ana amacı, döviz kurlarını etkileyerek Amerikan ve Avrupa mallarının ihracatta Japon malları karşısında rekabet gücünü sağlamaktı. Asıl sorulması gereken soru ise bugünün dünyasında böyle bir anlaşma tekrar imzalanır mı? FED’in (ABD’nin) enflasyonla mücadele ettiği bir ortamda güçlü Dolar politikası izlemesi nedeniyle neredeyse imkânsızdır.
  • Küresel mali piyasalarda FED sonrası olumsuzluk, Avrupa’da egemen olan enerji krizi, Rusya özelinde artan jeopolitik endişeler ve küresel enflasyon sorunu finansal piyasalarda büyük bir panik havasına neden oluyor. Bu da hâliyle ne var ne yok sat doları al isteğini kamçılıyor. Bunu kaliteye kaçış (flight to quality) olarak ele alıyoruz. Euro ve YEN’den sonra çöküşe Sterlin’in de katılması sonrası hisse senetlerinde yaşanan sert satışlara kıymetli madenler de katıldı. Gümüşte Cuma günü yaşanan %4’ü aşkın değer kaybı bu sabah da korunuyor. Altının ons fiyatı haftayı kritik destek seviyesi olan 1,685 doların altında yine tamamladı. Daha da aşağıda 1,600 dolar seviyesini hedefliyoruz. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı uzun bir süredir dile getirdiğimiz kritik destek 92 doların altında ve haftayı %6’nın ötesinde kayıpla kapatarak bu sabah 85 dolara kadar geriledi. Daha da aşağıda 78 dolar seviyesine yönelik hedefimizi koruyoruz. Bu arada, Alman kamu kuruluşu RWE, Abu Dabi Ulusal Petrol Şirketi (ADNOC) ile Avrupa’nın en büyük ekonomisine Aralık ayı sonuna kadar sıvılaştırılmış doğal gaz sağlamak için bir anlaşma imzaladığını duyurdu.
  • Türkiye cephesinde hisse senetlerindeki sorunlar gündemin ilk sırasında yer alırken, Hazine Bakanı Nebati aracı kurum genel müdürleri ile bir araya gelirken, VİOP’ta vade sonu yaklaşırken konuşulan sorunlu rakam tutarı kafaları karıştırıyor! USDTRY kuru yeni haftanın ilk işlemlerinde 18,44 seviyesine yükselerek tüm zamanların zirvesini bir adım daha yukarıya taşırken, Sterlin ve Euro’da yaşanan çöküş ile EUR/TRY kuru son 2 ayın, GBP/TRY kuru ise psikolojik 20 seviyesinin de altına gerileyerek 19,30 ile son 4 ayın dibini test etti.
  • Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında hava olabildiğince olumsuz. Japonya’da açıklanan ve 20 ayın en düşük seviyesine ulaşan PMI verisi ardından gösterge endeks Tokyo borsası %2 aşağıda işlem görürken, ABD borsalarının vadeli işlemleri de haftaya satıcılı başladı. Piyasaların panik havası ile koruma enstrümanlarına yönelik talebini arttırdığını olurken, piyasaların tansiyonunu gösteren volatilite endeksi VIX ise henüz 30 seviyesini aşmadığını not etmiş olalım.
  • Japon YEN’i yanı sıra, küresel risk iştahının bir başka göstergesi olan ve faiz artırma kervanına katılmayan bir diğer para birimi olan Çin Yuanın bu sabah 7,2 seviyesine dayanarak son 2,5 yılın en zayıf seviyesini test etti. Yuanın değer kaybının yavaşlatmak adında, Çin merkez bankası (PBoC), spekülatif işlemlere karşı 28 Eylül’den itibaren vadeli döviz alımlarında finansal kurumlar için döviz riski rezervlerini mevcut sıfırdan %20’ye çıkaracağını söyledi. Böylelikle Yuanı açığa satmayı zorlaştırmak isteyen PBoC, FX piyasasına da dolaylı olarak müdahale etmiş oldu. Lâkin, spot piyasada işlem gören Yuanın habere neredeyse tepki vermediğini de not edelim!
  •  Veri takviminde bugün içeride kapasite kullanım oranı ve reel kesim güven endeksi takip edilebilir. Dışarıda ise Almanya’da açıklanacak IFO endeksi önemli.

>İngiltere Tahvilleri roketledi

İngiltere’de 1972’den bu yana açıklanan en büyük vergi indirim paketi, kamu maliyesinin borçlanma gereksinimi artıracağından, tahvil piyasasında sert bir tepki ile karşılandı. 5 yıl vadeli İngiltere tahvili bir günde 50bp fazla sıçrayarak rekor kırdı. Risk yukarı yönlü.

16641655967b9d22ff7a5f9a43abd7407bafc63049_1_1200.jpg

>GBPUSD çöktü

Sterlin’in 1985 yılında test edilen 1,0520 seviyesinin çekim gücüne daha fazla dayanamayarak bu sabah Asya piyasalarında 1,0382 seviyesini test ederek tüm zamanların en düşüğüne gerilediğini görüyoruz. 24 saatte %7 değer kaybeden Sterlin için bilinmeyen sulardayız. Risk hâlen daha aşağı yönlü olduğunu düşünüyoruz.

166416559681a7b6911a7f583ec9c0003b4d2557ce_2_1200.jpg

>EURUSD adım adım güneye

EUR cephesinde, Avrupa’nın zor kışı ve artan resesyon kaygılarına paralel adım adım 0,87 seviyesine doğru yürüdüğünü düşünüyoruz. Risk aşağı yönlü görünüyor.

1664165597ff2af2617fd90f1e87b9a18e82dccfb0_3_1200.jpg

>Kaliteye Kaçış

1973 doğumlu DXY endeksi, 6 farklı para birimine göre doların gücünü (değerini) gösteriyor. DXY içerisinde aslan payı ~ %58 ile EUR’da bulunurken, YEN %14 , GBP %12 paya sahip. Söz konusu 3 para birimin başına son günlerde neler geldiğini düşünürsek, teknik mânâda 109,2 üzerinde 121 seviyesini hedeflemeye devam ediyoruz.

16641655977af299a0b15531a222c42991ad877495_4_1200.jpg

>Brent

Brent cinsi ham petrolün varil fiyatının teknik mânâda 92,1 dolar seviyesinde olan desteğinin bir kez daha altına haftayı tamamladığını görüyoruz. Genel kanının aksine, petrolde riski aşağı yönlü görüyor ve 78 doların radar menzilinde olduğunu düşünüyoruz.

1664165597e494aee8252300b26d72bb826bc6a25e_5_1200.jpg

>Ons Altın

1,685 dolar seviyesinde bulunan önemli teknik desteğin altında kaldığı sürece, 1,600 seviyesinin çekim gücü ağır basacaktır.

1664165597a3246f1239e7172b92808b7eeb964b85_6_1200.jpg

>ABD 2Y/10Y

FED’in para politikası beklentilerindeki değişimlere karşı oldukça hassas olan ABD’nin 2 yıl vadeli devlet tahvili getirisi %4,2 seviyesine ulaşarak son 15 yılın zirvesinde yer alırken, 2 ve 10 yıl vadeli gösterge tahviller arasında makas (eski) 52 baz puana açılarak son 22 yılın en negatif seviyesine geldi.

16641655981e9a7867b9e53718ae92c0930c9c985f_7_1200.jpg

>Borsaları Ayı Piyasasında

Sene başına göre bakılırsa, Avrupa’nın gösterge endeksi Stoxx600 da (S&P500 ve Nasdaq) ile birlikte ayı piyasası (%20’den büyük) bölgesine girdi!

1664165598219ced678edff9f0c8c3d933db8edb59_8_1200.jpg

İKTİSATBANK

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

ABC News: İsrail İran’da bir tesisi füzelerle vurdu

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Fenerbahçe’nin moral bozukluğu ile yatağa yatıp, jeopolitik risklerin tırmandığı endişesi ile yataktan fırladığımız bir Cuma sabahında öncelikle herkese günaydın diyerek kısa bir bülten kaleme almaya çalışalım. ABD’li bir yetkiliye dayandırdığı ABC News haberine göre -Reuters haberin teyide muhtaç olduğunu belirtmiş- gece geç saatlerde, İsrail füzeleri İran’daki bir bölgeyi vurdu; İran devlet medyası, İran’ın İsrail’e misilleme niteliğinde bir insansız hava aracı saldırısı başlatmasından birkaç gün sonra ülkenin merkezinde bir patlama olduğunu bildirdi.
  • İsrail’in İran’a ‘cevap’ verdiği endişesi ile sabah erken saatlerde Asya piyasalarında işlem gören ve jeopolitik risklere en hassas yatırım aracı olan Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı, ilk tepki olarak %4 artışla 90 dolar seviyesini aşarken, altının ons fiyatı ise 2,415 dolar seviyesine kadar ani bir tepki yükselişi kaydetti. Hâliyle, güvenli limanlara sığınma isteği artarken, madalyonun diğer tarafında olan ve riski varlık sınıfına giren hisse senetleri satış baskısı ile karşı karşıya kaldı. Asya’nın gösterge endeksi Tokyo borsası %2,6 gerilerken, Tayvan borsasında düşüş %3,5 seviyesi ile ilk sırada yer aldı.  JPY satış baskısı ile bir kez daha karşı karşıya kalırken, Bitcoin’in 62-63bin dolar seviyelerindeki tatsız seyrini bu sabah da korumaya devam ettiğini not edelim.
  • Her ne kadar teyide muhtaç bilgi akışı sabah saatlerinde artan jeopolitik tansiyonun gölgesinde piyasaları endişeye sevk etse de, ABD’de son dönemde açıklanan güçlü makroekonomik verilerin törpülediği faiz indirim beklentisi ardından piyasaların kılavuz kargası konumunda ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin de %4,6’lı seviyelere kadar yükselerek son 5-6 aylık dönemin en yükseğine gelmesi, piyasa oyuncularını ve beklentileri ‘yormaya’ başladı.
  • Dün de bültenimizde söz ettiğimiz üzere, bu kadar faiz artırımına rağmen bir türlü soğuyamayan ABD ekonomisinin gölgesine piyasalar yılın geriye kalan kısmında Eylül’de başlamak kaydı ile toplam 43 baz puan yani neredeyse 2 kere faiz indirimi fiyatlıyor. Hatırlanacağı üzere, neredeyse 3 aydan kısa bir süre önce FED bu yıl ne kadar faiz indirimi yapılacağından bahsederken, hatta yılın başında 6 kez faiz indirimi konuşulurken, gelinen noktada, FED yetkililerinin ağız değiştirerek daha şahin bir üsluba geçmesi, beklentileri de yeniden şekillendiriyor.
  • FED’in son günlerde 180 derece çark etmesi mali piyasaların canını acıtırken, işgücü piyasasından gelen zayıflama belirtilerini de göz ardı etmemek gerektiğini düşünüyoruz. Şöyle ki bu hafta Tesla, işgücünün %10’unu yani 14bin çalışanını işten çıkaracağını duyururken, Amazon, maliyetleri düşürmek amacıyla bu yıl zaten işten çıkarmalar yaptığını da not edelim. ABD’de enflasyon her ne kadar yapışkanlık arz etse de, yüksek seyreden faizlerin banka finansallarına da olumsuz etkisini bu hafta sonuçlarını açıklayan BofA finansallarında görürken, yakın geçmişte, yüksek faizler nedeniyle başarısız olan 3 ABD bankasının batışı hafızamızda hâlen daha taze bir yer tuttuyor. Bu bağlamda, FED’in 1 Mayıs tarihine sonuçlanacak olağan FOMC toplantısının önemli bir gündem maddesi teşkil edeceğinin altını kalınca çizmek gerekiyor.
  • Türk mali piyasaları ise dünkü günü oldukça sakin bir seyirle tamamladı. USDTRY kuru gün boyu 32,50 seviyesinde salınırken, BIST100 cephesinde ise adeta yaprak kıpırdamadı. Her hafta Perşembe günü açıklanan TCMB haftalık verileri ise, uygulanan politikanın işe yaramaya başladığını teyit etti. Bu bağlamda, yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatlarında (DTH) son 2 haftada 5,4 milyar dolar azalış kaydetti. Daha basit bir anlatımla, geçen ay seçim öncesi yaşanan kur atağı ile yurtiçi yerleşiklerin DTH hacmi 10,4 milyar dolar artış göstermesi ardından, beklenilen gerçekleşmeyince -seçim sonrası kur kopacak / kaçacak endişesi- alınan dövizlerin satılmaya başlandığını görüyoruz. TCMB’nin brüt döviz ve altın rezervlerinde toparlanma başlarken, swap ve kamu dövizleri hariç net pozisyonda 12 milyar dolar iyileşerek eksi 62,9 milyar dolar seviyesine geldi. Piyasa faizlerinde 3 aya kadar vadeli mevduat faizinin ikna edici seviyelere (%67,48) yükseldiğini de not edelim.
  • İzlenen politikaların taviz verilmeden korunması ve sabredilmesi durumunda, Türkiye ekonomisinde var olan normalleşmenin ivme kazanarak devam edeceğini hatta not artırımları ile taçlandırılacağını da peşinen söyleyebiliriz. Bu görüşümüze yabancı yatırımcının da prim verdiğini düşünüyoruz keza 5 Nisan ile biten haftaya ait menkul kıymet istatistikleri göre, yabancı yatırımcı 363 milyon dolar hisse senedi, 86 milyon dolar ise tahvil aldığını görüyoruz.  Son 3 haftada hisse senedi ve tahvil piyasasına gelen sıcak paranın 1 milyar doları aştığını not edelim.
  • ABC News’de yer alan haberde İsrail’in dün geç saatlerde İran’da bir tesisi vurduğu ve İran devlet medyasında çıkan haberlere göre de ülkenin merkezinde bir patlama gerçekleştiği yönünde hâlen daha teyide muhtaç haberler ardından yeni gün başlangıcında havanın limoni olduğunu bir kez daha not edelim. Asya borsalarında var olan satıcı hava, ABD borsalarının vadeli işlemlerine de %1 düşüş yönünde yansımış. Hafta sonu riski almak istemeyen yatırımcıların güvenli limanlara sığınma ihtiyacını gün içinde takip edeceğiz.

>TCMB net döviz rezervleri

Swap ve kamu dövizleri hariç net pozisyonda 12 milyar dolar iyileşme görülüyor. Net rezervler eksi 62,9 milyar dolar seviyesine geldi.
1713502778d06accb1db4a9fe083b2494546f875f9_1_1200.jpg

>DTH

Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatlarında (DTH) son 2 haftada 5,4 milyar dolar azalış kaydetti. Seçim öncesi yaşanan kur atağı ile yurtiçi yerleşiklerin DTH hacmi 10,4 milyar dolar artış göstermesi ardından, beklenilen gerçekleşmeyince -seçim sonrası kur kopacak / kaçacak endişesi- alınan dövizler satılmaya başlanmış.

171350277971bb6429339ef06539b29115034ebd54_2_1200.jpg

>Fiili faiz oranları

TCMB verilerine göre, 3 aya kadar vadeli mevduat faiz, geçen hafta %67 seviyesini aştı. KKM dönüşlerine uygulanan çok yüksek oranlar ortalamaları yukarıya çektiğini not edelim.

1713502779014c14d0228bf13764df781393b4373b_3_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Jeopolitik riskler hafiflerken, ‘yumuşak iniş’ ihtimali umudunu yitiriyor…

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Piyasaların gözü kulağı jeopolitik gelişmelerde olsa da, FED’in yapışkan enflasyon ve güçlü makroekonomik veriler ardından tavrında görülen keskin değişim, ya da faiz indirim beklentisinin her geçen gün daha da azalmasının yankıları piyasalarda hissediliyor. Lâkin, FED’in önceliğinin tam istihdam ve fiyat istikrarı olduğu düşünülürse, istihdam cephesinden sanıldığının aksine pek de iyi haberlerin geldiğini söyleyemeyiz! Şöyle ki, son açıklanan tarım dışı istihdam verisi her ne kadar güçlü sonuçlansa da, nitelik anlamında zayıf bir tablo ile karşı karşıyayız: iş gücünde 6bin tam zamanlı işi kaybı yaşanırken, 691bin yarı zamanlı iş eklenmiş. Yüksek faizlerin piyasayı yormaya mı başladı sorusunu kendimize sormadan da edemiyoruz.
  • Hatırlanacağı üzere, neredeyse 3 aydan kısa bir süre önce FED bu yıl ne kadar faiz indirimi yapılacağından bahsederken, son günlerde 180 derece çark etmesi mali piyasaların canını acıtırken, işgücü piyasasından da zayıflama ibareler görmeye başlıyoruz. Şöyle ki bu hafta Tesla, işgücünün %10’unu yani 14bin çalışanını işten çıkaracağını duyurdu. Amazon, maliyetleri düşürmek amacıyla bu yıl zaten işten çıkarmalar yaptığını da not edelim. ABD’de enflasyon her ne kadar yapışkanlık arz etse de, yüksek seyreden faizlerin banka finansallarına da olumsuz etkisini bu hafta sonuçlarını açıklayan BofA finansallarında görürken, yakın geçmişte, yüksek faizler nedeniyle başarısız olan 3 ABD bankasının batışı hafızamızda hâlen daha taze bir yer tutuyor.
  • Hülâsa, FED son aylarda umut ettiği enflasyon verisini henüz bulamasa da, faiz indirimlerinin gelip gelmeyeceği büyük bir soru işaretine dönüşerek piyasaların yön tayin etmekte zorlanmasına neden olsa da, işten çıkarmaları başlaması ve yüksek faizlerin bankacılık sektörünü hırpalamaya başlaması,  FED’in bir noktada istemese de faiz indirimlerine soyunmak zorunda kalacağını düşündürüyor! Bu sabah itibariyle, faiz vadeli kontratlarının 2024’te 2’den az faiz indirimi beklediğini not edelim. FED üyelerinin faiz yorumlarında şahin üsluplarını da korunduğunu görüyoruz. Oy hakkında sahip Cleveland FED Başkanı Mester ile Kurul Üyesi Bowman, faiz indirimlerinde acele edilmemesi gerektiğini söyledi.
  • Ortak para birimi EUR, doların güçlenmesinin yanı sıra, Avrupalı politika yapıcıların iki ay içinde faiz oranlarını düşürmeye hazırlanmaları nedeniyle baskı altında kalarak bu hafta %2’ye yakın değer kaybederek beş ayın en düşük seviyesinin gerilemesi ardından bu sabah hafif de olsa toparlanarak 1,0660 seviyesine yükseldi. Dolar cephesinde yaşanan hafif de olsa değer kaybının arkasında, ABD, Japonya ve Güney Kore arasında, Asya’daki dolar kazanımlarının yavaşlamasına yönelik yakın istişarede bulunmak üzere alışılmadık bir üçlü anlaşmaya varıldığı haberinin yattığını düşünüyoruz! Bir türlü belini doğrultamayan Japon Yen’i, dolar başına 154,25 seviyesinde ve yaklaşarak son otuz yılın en düşük seviyesine yakın işlem gördüğünü de not etmiş olalım!
  • Emtia piyasalarında ise, kıymetli madenler cephesinde keskin yükselişler tersine dönmese de duraksadığını not etmek gerekiyor. Altının ons fiyatı geçen hafta Cuma günü test ettiği 2,430 dolar zirvesi ardından 2,370 dolar seviyelerinde salınırken, gümüş, teknik bir seviye olan 30 doları neredeyse test etmesi ardından 28,50 seviyelerinde salınıyor. Petrol, gerek talep endişeleri ve İran’ın hafta sonu saldırısına İsrail veya ABD’den net bir yanıt alınamaması nedeniyle son iki buçuk ayın en sert düşüşünü gerçekleştirdi. Jeopolitik riskler hafifliyor mu sorusunu da kendimize sormadan edemiyoruz. Her ne kadar İran petrolüne dramatik yeni yaptırımlar beklenmese de, ABD Venezuela’ya yönelik petrol yaptırımlarını yeniden uygulamaya hazırlandığını okuyoruz. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı haftabaşı 92 dolar seviyesini aşarak son 6 ayın zirvesini test etmesi ardından dün %3 gerileyerek 87 dolar seviyesinin diplerini test etti.
  • Yeni gün başlangıcında, ABD borsalarının aksine, pasifiğin diğer ucunda daha ılımlı bir tablo görüyoruz. Jeopolitik risk algısının bir miktar iyileşmesi küresel mali piyasalar üzerindeki satış baskısını hafiflettiğini söyleyebiliriz. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı ve ABD Dolarının değer kaybetmesi (DXY) bu görüşümüze baz teşkil ediyor. Bugün FED ve ECB cephesinden merkez bankası yetkililerinin konuşmalarını takip edeceğiz. Her hafta Perşembe günü olduğu üzere, ABD’de işsizlik maaşı başvuruları; Türkiye cephesinde ise TCMB ve BDDK haftalık verilerine ve konut satışlarına bakacağız. Mikro cephede ise Netflix finansalları önemle takip edilecek. IMF-Dünya Bankası toplantıları sürüyor. Bugün gözler AB Liderler Zirvesi’nde olacak.
  • Türkiye cephesinde ise dün açıklanan cari işlemler dengesi, yılın ilk 2 ayında 5,8 milyar dolar açık verdi. Geçen sene aynı dönemde bu rakamın yaklaşık 20 milyar dolar olduğu düşünülürse, olumlu bir tablo ile karşı karşıyayız. Öte yandan, çekirdek veride de olumlu bir seyir gördüğümüzü not edelim. Şöyle ki, altın hariç cari işlemler dengesi Şubat ayında 2,3 milyar dolar açık verirken, bu rakam geçen yılın Şubat ayında 5,2 milyar dolar düzeyinde idi. Tablonun ‘sırıtan’ rakamı ise net hata ve noksan kaleminin yılın ilk 2 ayında 6,9 milyar dolar açık vermesi oldu! Washington’da konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, piyasaların ve yatırımcıların genel olarak enflasyonun düşeceği ve OVP’nin sonuç vereceğine inanmaya başladığını söyledi. USDTRY kuru günü 32,54 seviyelerinde başlarken, bebek adımları ile kuzey yolculuğunun devam edeceğini düşünüyoruz.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

VakıfBank’tan uluslararası piyasalarda 550 milyon dolarlık ilave ana sermaye tahvil ihracı

VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “Söz konusu işlem, VakıfBank tarihindeki uluslararası piyasalarda gerçekleştirilen ilk ilave ana sermaye tahvil ihracı olma özelliğini taşımaktadır” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

VakıfBank, 550 milyon dolarlık ilave ana sermaye tahvil ihracını başarıyla tamamladı.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, VakıfBank, 550 milyon dolar tutarında, vadesiz ve 5. yıldan sonra erken itfa opsiyonuna sahip, tamamı yurt dışı yerleşik kurumsal yatırımcılar tarafından satın alınan Basel III uyumlu ilave ana sermaye ihracı gerçekleştirdi.

Açıklamada, bankanın başarıyla tamamladığı ilave ana sermaye ihracıyla, yılbaşından itibaren uluslararası piyasalardan Türkiye’ye toplam 2,5 milyar dolar kaynak getirdiği belirtildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, son ana sermaye ihracıyla bu alandaki öncü konumlarını koruduklarını belirterek, ‘Söz konusu işlem, VakıfBank tarihindeki uluslararası piyasalarda gerçekleştirilen ilk ilave ana sermaye tahvil ihracı olma özelliğini taşımaktadır. Ayrıca, Türkiye’deki kamu bankaları arasında da piyasa işlemi olarak gerçekleştirilen ilk ilave ana sermaye tahvil ihracı olduğunun altını çizmek isterim.’ ifadelerini kullandı.

İşleme, İngiltere, Kıta Avrupası, Orta Doğu, Asya ve Amerika olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinden yoğun yatırımcı talebi gelmesinin oldukça memnuniyet verici olduğunu vurgulayan Üstünsalih, şunları kaydetti:

‘İşlem büyüklüğünün 3 katına ulaşan güçlü talep sayesinde, işlemin getirisi ilk fiyat beklentisinden 37,5 baz puan iyileşerek yüzde 10,125 seviyesinde gerçekleşti. Bu durum, uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye ve özellikle VakıfBank’a duyduğu güvenin açık bir göstergesidir.’

Üstünsalih, başarıyla tamamladıkları işlemin, yurt dışı kaynak olma özelliğinin yanı sıra ana sermayeyle toplam sermaye rasyolarına 100 baz puanlık pozitif katkı sağlamasını beklediklerini kaydederek, ‘Bu anlamda güçlenen sermaye rasyolarımızla, Türkiye’nin en büyük 2. bankası olarak her alanda verimlilik odaklı stratejilerimizi sürdürmeyi amaçlıyoruz. Bundan sonraki dönemde de uluslararası sermaye piyasalarını yakından takip ederek farklı yapılar altında yeni fonlama işlemlerine imza atmaya devam edeceğiz.’ değerlendirmesini yaptı.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.