Connect with us

BANKA ANALİZLERİ

T. İŞ BANKASI, GARANTİ BBVA, YKB, AKBANK üçüncü çeyrekte ne yaptı

Erol TAŞDELEN, BDDK Bankacılık sektör verileri ve dört büyük bankanın 2020 üçüncü çeyrek Mali verileri ile Faaliyet Raporlarını inceleyerek, 2020 bankalar özelinde, sektörün durum analizini yaptı.

Yayınlanma:

|

BDDK verilerine göre baktığımızda, 2020 üçüncü çeyrek Bankacılık sektörünün Toplam Varlıkları 6 Trilyon TL, Bankacılık sektör Aktif büyüklüğünün % 33’ünü 4 büyük banka  ( T. İŞ BANKASI, GARANTİ BBVA, YKB, AKBANK ) oluşturuyor. Katılım ve Kamu Bankaları arındırılınca bu dört büyük banka 2 Trilyon TL Toplam Varlıkları ile sektörün % 60‘lık büyüklüğünü temsil ediyor. Dolayısı ile bu dört bankanın uyguladığı strateji aynı zamanda o dönem ve yılı sektörün de nasıl geçireceği ile yakından ilgili. Dört banka Sektördeki Nakdi Kredilerin  1,2 Trilyon TL ile  % 34,4’lük paya sahipken; Mevduatın  1,2 Trilyon TL  ile % 35,6 ve Gayri Nakdi Kredilerin 340 milyar TL ile % 35’lik kısmını oluşturuyor. Özetle, sektörün üçte birini bu dört banka temsil ediyor, ayrıcalıkları ve önemleri de buradan geliyor.

Öncelikle, sektör olarak 2020 üçüncü çeyrekte neler yaptığını daha rahat görülebilmesi izin özet tabloyu ile başlayalım.  Tabloda da görüldüğü gibi 2020 üçüncü çeyrekte Sektör Aktif Büyüklüğünü (Varlıklarını) % 33,7 büyüttü; Krediler % 33,9; Mevduat % 34,2 büyüdü. ( Sektör yılık ilk yarısında Aktif Büyüklüğünü % 19,2; Kredilerini % 22,6 Mevduatını % 19,2 artırabildiği dikkate alındığında yılın üçüncü çeyreğinde büyüme hızının arttığı görülmekte ). Hiç kuşkusuz bu bilanço büyümesinde BDDK’nın bankalara sunduğu Aktif Rasyosu (AR) kuralının zorlayıcı / itici etkisi oldu.  Sektör bu büyümelerin de etkisi ile son dönemlerin rekor kar artışına imza attı ve Net Karlılık 2019 üçüncü çeyreğine göre %28,7 arttı.

Kısa özetten sonra bu değerlendirdiğimiz dört bankanın ( T. İŞ BANKASI, GARANTİ BBVA, YKB, AKBANK )  kendi iç sunumlarında da yaptıkları gibi karşılaştırmalarına geçelim, dönemi nasıl geçirmişler yakından bakalım.

Aktif Büyüklükte İŞ BANKASI her zamanki gibi zirvede ve rakipsiz kaldı

Yıllardır Aktif büyüklükte zirveyi bırakmayan İŞ BANKASI takipçileri ile arayı açarak büyümeye devam ediyor. 2020 üçüncü çeyreğinde 129 milyar TL hacimsel büyüme ve % 27,6’lık büyüme oranı ile ilk sırada yer aldı. 2020’de İŞ BANKASI aynı zamanda yılın ilk yarısında Yerli Özel ve Yabancı bankalar arasında 500 milyar TL Aktif büyüklüğünü aşan ilk banka olmuştu  Aktif büyüklükte Garanti BBVA 479 milyar TL büyüklük ile 2. Sırada yer alırken, 468 milyar TL büyüklük ile YKB 3. Sırada yer aldı. AKBANK ise Aktif büyüklükte 453 milyar TL ile son sırada yer aldı. AKBANK’ın geçmiş yıllarda yer aldığı üst sıralardaki yerini tekrar alabilmek için stratejiler hazırlarken % 25,8’lik büyümeye rağmen bu çabasının üst sıralara çıkmak için yeterli gelmediği görüldü.

Nakdi kredilerde İŞ BANKASI Piyasada olmanın rahatlığı içinde yine zirvede

İŞ BANKASI Nakdi Kredilerde zirvedeki yerini korumaya devam etti. Piyasaya verdiği destek ile 2019 sonundaki 289 milyar TL’Lık kredi hacmini 75 milyar TL artırarak 364 milyar TL’ye taşırken büyüme oranı da % 25,9  ile en fazla oranda artıran banka da oldu. GARANTİ BBVA Kredilerini 63 milyar TL hacimsel,  % 25,2 büyüterek 314 milyar TL Kredi hacmi ile 2. Sıradaki yerini de korudu. YKB 53,5 milyar TL hacimsel, % 22,2 büyüme ile 3. Sırada yer alırken; AKBANK 18 milyar TL Kredilerini büyütmesi ile son sırada yer almaktan kurtulamadı gibi rekabetten oldukça uzak kaldı.

Mevduatın tercihi İŞBANK oldu

İŞBANK yılın üçüncü çeyreğinde Mevduatta izlediği büyüme Stratejisi ile artış Hacminde de, artış oranında da en yüksek artış ile ilk sıradaki yerini koruduğu gibi sıralamada arayı da açık ara açmış oldu. İŞBANK yılın ilk yarısında Mevduatını 76 milyar TL artırarak 372 milyar TL düzeyine taşırken % 25,9’lük bir büyüme gösterdi. Garanti BBBVA % 24,1’lik artış ile Mevduatını 309 milyar TL’ye yükseltirken; AKBANK 269 milyar TL düzeyine ulaşırken, YKB 264 milyar TL Mevduat hacmine ulaştı.

Gayri Nakdi Kredilerde İŞBANK farkı açtı

Nakdi Kredilerde olduğu gibi Gayri Nakdi Kredilerde de İŞ BANKASI Hacimsel olarak açık ara ilk sırada yerini koruduğu gibi rekabette ciddi bir fark attı. Yıllardır Dış Ticaret firmalarına öncelik ve ayrıcalıklı hizmet veren İŞ BANKASI durgunluğa rağmen Akreditif Kredilerde ( %27,8 )  ve toplam Gayri Nakdi Kredilerinde ( % 29,2 ) ciddi artışlar yaptı.  Bunu yaparken bankanın Rekabetten yeni müşteriler kazandığını tahmin temek zor değil. 2019 sonunda 92,9 milyar TL olan Gayri Nakdi Kredilerini % 29,2 artırarak 120 milyar TL düzeyine çıkardı. Gayri Nakdi Kredilerde İŞBANK arkasında 102 milyar TL kredi hacmi ile YKB yer alırken Garanti BBVA 71 milyar TL ile hacimsel yerlerini korurken AKBANK 48 milyar TL Gayri Nakdi kredi ile son sırada yer aldı. Yılın ilk yarısında dört banka arasında Gayri Nakdi Kredileri düşen tek banka olan AKBANK, üçüncü çeyrekteki atağı ile kayıplarının bir kısmını yerine koymayı başardığı görülüyor.

İŞBANK Net Faiz gelirlerinde ilk sırada yer aldı

İŞ BANKASI Net Faiz Gelirini % 32,1 yükselterek en fazla artış oranını yakaladı. Aynı zamanda 18,7 milyar TL ile en yüksek Net Faiz geliri de yakaladı. Garanti BBVA 17,2 milyar TL ile ikinci sırada yer alırken, AKBANK % 29’luk artışa rağmen 14,9 milyar TL düzeyinde kaldı, YKB’nin geliri ise 11,9 milyar TL oldu.

GARANTİ BBVA Net Ücret ve Komisyon Gelirinde ilk sırada yer aldı

BDDK’ya en fazla şikayet de bu konuda yapılıyordu. BBDK ve TCMB’nin Banka Ücret ve Komisyonlar ile ilgili  01.02.2020 tarihinde 31035 sayılı  Resmi Gazetede yayınlanması ile 01 Mart 2020 ( bazı maddelerin 01 Nisan 2020 )’de yürürlüğü gerilmesi ile 2400 adetlerde olan ücret ve komisyon adetini disipline edilerek bir tarifeye bağlanması ve 51 adete indirilmesi müşterileri / firmaları rahatlattığı gibi hiç kuşkusuz bankaların ücret ve komisyon kayıplarına neden olacaktı. Zira içlerinde benim de bulunduğum olaya dışardan bakan bağımsız yazarlar bankaların almış olduğu haksız ücret ve komisyonların haksızlığını ve piyasadan gelen tepkiler sık sık yazmıştık. TCMB’nin ve BDDK’nın bu yöndeki düzenlemelerinde geç kalmakla birlikte önemli bir düzenleme olduğunu da yazmış, karar alıcılara, “40 defa hacca gitseniz bu kadar sevap işleyemezdiniz” cümlesini kurmuştum. Firmaların bu düzenleme ile ne kadar kazandıklarını ( daha doğrusu bankalarca haksız yere alınırken ceplerinde kaldığını ) da önümüzdeki dönemde rakamlar ile ortaya koyacağım.  Bu kısa açıklamadan sonra konumuza dönelim.

Ücret ve Komisyon Gelirlerinde sektör yılın üçüncü çeyreğinde yukarıdaki açıkladığım nedenlerin de etkisi ile 5 milyar TL kayıp yaşadı. Bu kaybın önümüzdeki dönemlerde de devam edeceğini yazmak kahinlik olmayacaktır. 2019 üçüncü çeyreğinde 80 milyar TL Faiz Dışı Gelir sağlayan bankaların bu geliri 2020 aynı dönemde 75 milyar TL düzeyine düşmüş durumda. Sektörün kaybı % 5,9 düşüş ile 5 milyar TL oldu. Şimdilik, 5 milyar TL Vatandaşın, Esnafın, Sanayicinin cebinde kalmış oldu. Yılın ilk çeyreğinde sektör ücret ve komisyonunu son Altın Vuruş ile % 4,3 artış ile kapandığı düşünüldüğünde Ücret Komisyon kaybı daha fazla olduğu anlaşılıyor. GARANTİ BBVA yılın ilk yarısında Net Ücret ve Komisyon gelirini 2019 aynı dönemine göre 2,8 milyar TL’de 2,9 milyar TL’ye yükselttiği görüldü. GARANTİ BBVA 4,5 milyar TL ile aynı zamanda bankalar arasında  en yüksek Ücret ve Komisyon geliri sağlayan banka konumunu sürdürdü. İŞ BANKASI 4 milyar TL Gelir sağlarken; YKB 3,9 milyar TL gelir sağladı. AKBANK 2020 üçüncü çeyreğinde 2019’un aynı döneminde göre Ücret ve Komisyon Gelirini düşüren tek banka oldu. Kayıp %-12. Bilançoyu büyütmesine rağmen Ücret ve Komisyon gelirin artıramaması veya düşmesi uzmanlar tarafından “önceki dönemlerde haksız ücret ve komisyon almış olma ihtimalini yüksek olduğundan kaynaklandığı” yorumlarına neden oldu.  

Zor dönemde,Büyüme stratejisi” meyvesini verdi, İŞBANK Net Karlılığı en fazla artıran banka oldu

Yılın ilk çeyreğinde dört banka da Brüt karlılık artışını Net Karlılığa taşıyamayarak kar düşmesi yaşamıştı.  Yılın 2. Çeyreğindeki bilanço büyümesi sayesinde Garanti BBVA hariç diğer üç banka Net karlılıkta 2019 ilk yarısına göre artış yaşadı. Yılın üçüncü çeyreğinde dört banka da Net Karlılığını artırmış durumda. 2020 üçüncü çeyreğinde Net Karlılığını en fazla artıran banka İŞBANK oldu. İŞBANK aynı zamanda bu dönemde uzun yıllar karlılıkta birinci olan Garanti Bankasından ilk sıradaki bayrağı da alarak 5,2 milyar TL Net Kar ile zirveye oturmuş durumda. Garanti Bankası 5,1 milyar TL Net Kar ile ikinci sırada yer alırken 4,4 milyar TL Net Kar ile AKBANK ve 4,3 milyar TL Net Kar ile YKB sıralamadaki yerlerini aldı. YKB % 29’lık büyüme oranı ile artış oranında ikinci sırada yer aldı. 2020 ikinci çeyreğe göre “çeyrek bazda” Net Karlılığı düşen tek banka ise % -4 ile AKBANK oldu. AKBANK’ın yılın son çeyreğinde karlılığı artırmak için ne gibi Aksiyon Planları uygulayacağı ve sonuçları ise yıl sonu mali verilerinde ortaya çıkacak.

Üst Yönetim ödemelerinde AKBANK ilk sıraya yükseldi

Bankavitrini.com takipçileri “banka üst yönetime yapılan ödemelere” özel bir ilgi duyduğumuzu bilir. Bu ilgi ilk başta bazı bankalarda ödemelerin banka karlılıkları ve bilanço başarıları ile doğru orantılı halde olmamasından kaynaklanmaktadır. Zira bu bankalar borsada işlem yapmakta ve küçük yatırımcıları da yakından ilgilendiriyor. BDDK’nın banka üst yöneticilerine ( bazı bankalar “kilit yönetici” diyor ) yönelik henüz bir düzenlemesi yok. Olmalı mı kesinlikle olmalı! Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 2019’daki bir “Ekonomi Paketinde” bu yönde düzenleme yapılacağı yer almasına rağmen henüz netleşmiş bir düzenleme yok. Bu konuda asıl sorun Kamu ve bu dört bankada değil, yabancı ortaklı ( özellikle Arap sermayeli bankalarda ) olduğunu defalarca yazdık. Bazı bankalarda üst yöneticilere  ödeme Net Kardan daha fazla. Bazılarında ise tek başına nerede ise bu dört bankanın ödediği kadar ödeme yapması. Bankalar arasında bir standart yok yani. Keyfi bir uygulama olduğu kesin.  Konumuz olan dört büyük bankanın bu alandaki ilginç değişimlerine bakalım.

Daha önce alt ve orta sıralarda yer alan AKBANK bu çeyrekte olduğu gibi artışa devam ederek Üst Yönetime 53,3 milyon TL ödeme yaparak ilk sıraya, zirveye çıkmış durumda. Ödeme artış oranı % 32,3 oldu; ( evde çalıştırmaya başladığı personelin yemek parasını, mesaisini, kasa tazminatını kestiğine yönelik sık şikayetler gelen ve bu konuda dahi tasarruf yapan  banka üst yönetimi kendilerine kesenin ağzının açtığı görülüyordu. Banka üst yönetimi bu yönde gelen şikayetlere kayıtsız kalamadı ve 1 Kasım 2020’den itibaren evden çalışanlara yemek parası ve brüt 75.-TL’ye kadar internet ve elektrik destek ödeme yapma kararı aldı, geç de olsa tebrik ederiz örnek davranış ). Banka Üst Yönetim giderleri % 32,3 artırılmasına rağmen, aynı dönemde bankanın Personel Gideri % 10,2 arttığı görülüyor. Banka Üst Yönetim personel göre üç katından fazla kendilerine pozitif ayrımcılık yapmış belli ki.

YKB 2019 yılında Üst Yönetim ödemelerini ciddi şekilde tırpanlayınca GARANTİ BBVA’da yılın 2. yarısında buna uydu ve üst yönetim ödemelerinde ciddi kesintiler yaptı. GARANTİ BBVA % 38’lik tasarrufa rağmen 51,8 milyon TL ödeme ile 2. sırada yer aldı. İŞ BANKASI 30,3 milyon TL ödeme yaparken; 2020 yılına kadar  üst yöneticilerine uçuk rakamlar ödeyen YKB % 50 tasarruf yaparak ödemeyi 29,9 milyon TL’ye indirerek dört banka arasında en az ödeme yapan banka oldu. Önümüzdeki dönemlerde bu stratejiye diğer bankaların da dönmesi beklenmekte. Zira 2000 ve 2008 Krizlerinde AB ülkelerinde ve ABD’de Banka Üst Yönetime verilen primleri Kamu otoritesi düzenlemeler ile engellemiş hatta bazı CEO’lara yüksek primler nedeni ile davalar açılmıştı.

2020 Bankalar için  Nasıl geçiyor

Aslında 2020 özellikle ilk iki ay bankalar için müthiş başlamıştı. Bilançoda ( özellikle kredilerde ) büyüme söz konusu idi. Piyasalar 2018-19 şokunu atlatmış faiz oranları tahminlerin ötesinde hızla düşmüş, piyasa güven endeksi artmış, sanayiciler yatırım yapabilecek düzeye gelmiş, Leasingciler tekrar ortaya çıkmıştı. Hatta çoğu sanayici yeni yatırım sözleşmelerini yapmış, yatırım kredileri için limitler hazır hale gelmişti. Ta ki 2020 Mart ilk haftasında büyü bozulana kadar. Covid-19 ile tanışan Türkiye için tam bir kaos başladı. Yurt dışından da iyi haberler gelmemesi; hava yolu taşımacılığının durması, seyahat serbestliğinin kaldırılması; ihracat – ithalat kanallarının tıkanmaya başlaması gerçekten bizim için de yeni bir deneyimdi. Bu süreci Kredilerdeki sert fren BDDK tarafından Aktif Rasyosu ( AR ) çözümü ile tekrar zorlayıcı / itici etkisi oldu. Rasyoyu tutturmak ve ceza yememek için bankalar özellikle TL kredilerde piyasaya döndü, bu süreçte YP Mevduatlara Kamu dışındaki bankalar faizi sert düşürerek veya vadeli hesap açmayarak YP Mevduatın Kamu bankalarına gittiği görüldü. Kredi vermektense YP mevduatı kovmak daha kestirme ve pratikti. Her banka süreci farklı “Strateji ve öncelikler” ile yönetirken yılın 2. Yarısının da Genişleyici Para Politikasının terk edilip Sıkı Para Politikası etkisi ile bankalar açısından ilginç ve zorlu bir süreç geçeceğe benziyor. 2020 sonunda Aktif Rasyonun kaldırılması ve “Normalleşme” adı ile atılan adımlar sonucu bankaların kredi musluklarını kısması sürpriz olmayacaktır. Önümüzdeki dönemlerde yükselen faiz, enflasyona karşı, uygulanacak döviz kuru politikaları, 2021’in de nasıl geçeceğini şekillendirecek.

Sorunlu Krediler” ana ve öncelikli sorun olarak bankaların kucağında

Kredi Takip sürelerinin 90 günden 180 güne çıkarılması nedeni ile bekletilen dosyalar şu an için bankaların korku kabusu olurken, burada yüzdürülen alacak kalitesi düşmüş kredi hacmi de banka bilançolarını tehdit eden ana unsur haline gelmiş durumda.  Zira 2020 üçüncü çeyreğinde Takip tutarları 150 milyar TL‘lerde sabitlenmiş gibi görülmesine rağmen; Yakın İzlemedeki Kredi dosya tutarları 360 milyar TL‘ye çıkmış Toplan Sorunlu Kredilerin 510 milyar TL düzeyine çıktığı TCMB’nin Kasım Ayı “Finansal İstikrar Raporunda” da yer almıştı.  Bankaların Toplam Kredi tutarı 3,5 Trilyon TL olduğu düşünüldüğünde Toplam Kredinin % 14,30’luk kısmı bilançolarında akıbetinin ne olacağı bilinmeden bekliyor durumda. “Zombi Şirketlerin” adeti bile bilinmiyor. Bu fotoğraf önümüzdeki dönemlerde bankaların birinci öncelikli konusu olmaya aday. Şahsi görüşüm 2000’li yıllarda olduğu gibi yeni bir İSTANBUL YAKLAŞIMI programı yapılması ve bu tür kredilerin zamana yayılarak tahsilatların yapılma yollarının aranması. Tabi uzun vadede bankaların fon yaratabilme kabiliyetlerini de görmüş olacağız.

Erol TAŞDELEN Ekonomist – Siyaset Bilimci, www.bankavitrini.com yazarı

BANKA ANALİZLERİ

BANKALARDA KÂR VAR HUZUR YOK!

✅Bankalar 2023/7. ayında 293,4 milyar TL kar etti
✅Aktif Büyüklük 20 trilyon TL ulaştı
✅Kredi hacmi 10 trilyon TL’yi geçti
✅Faiz dışı gelir %124 artarak 365 milyar TL
✅Faiz gelir kaybı komisyon gelerleri ile kapatıldı
❎Kredi komisyonlarında TCMB, BDDK yasakları delindi

Yayınlanma:

|

BBDK tarafından Bankacılık sektörü ilk yedi aylık mali verileri yayınlandı: Bankaların 7 aylık net kârı 293,4 milyar TL. Sektör geçen sene aynı dönemde 207,8 milyar TL kar açıklamıştı. Sektör geçen yıla göre karlılığını %41 artırmasına rağmen mutlu değil; belirsizliklerin artması, mevzuatlardaki kaos nedeni ile huzursuz aylar geçiriyor.

Bilanço büyümeye devam etti

2022 sonunu 14,3 trilyon TL Aktif büyüklük ile kapatan sektör yılın ilk yedi ayında %39 büyüyerek 20 milyar TL Aktif büyüklüğe yaklaştı. Krediler 7,6 trilyon TL’den %36 büyüyerek 10,3 trilyon TL’ye ulaştı. Hukuki işlemlerin başlatılıp Takipteki krediler hacmi de 163 milyar TL’den 170 milyar TL’ye ulaştığı görüldü. 170 milyar TL’lik takip tutarı Varlık Şirketlerine satılan takip dosyalarını kapsamadığı için sektörün reel takip kredi hacmi bilançoya yansıyandan daha fazla oldu. Bu olumsuz tablo Beklenen Zarar Karşılıklarının 370 milyar TL’den %14 artarak 422 milyar TL’ye çıkması ile de kendini gösterdi. Zira; bankalar yakın ve ön izlemede gösterdikleri; yapılandırdıkları krediler için karşılık ayırmakta olduğundan Beklenen Zarar Karşılıklarının artası ileriye yönelik Kredi Takip Dosyaları için de potansiyelin arttığı anlamına geliyor. Zira; yüzdürülen potansiyel batık krediler bu grup içinde yer alıyor. Ekonomistlerin; “Reel Piyasada Zombi firmalar arttı” söylemi de somut halde bu kalemde kendini göstermiş oluyor ve bu tür kaygıların yersiz olmadığını da gösteriyor. Kredilerdeki artışın kur etkisi yanında Kur Korumalı Mevduat-KKM karşılığı yapay Kredilerin de etkisi olurken bu tür kredilerin hacminin ne olduğu ise banka detay bilançolarında ortaya çıkacak. Firmalar ellerine fiili geçmeyen krediyi kullanıp, kredinin %25-50’lik kısmını kredi vadesi boyunca vadesiz hesapta bırakıp üstüne faizini de ödedikleri durum ile bu dönemde tanıştık. Denetim ve ceza olmayınca meydan boş! Tıpkı “Değişken faizli Spot Kredi” gibi spot kredinin tanımına bile uymayan kredi kullanılması ile de bu dönemde tanışmamız gibi…

Bireysel Kredilerde ve Kredi Kartlarındaki sert faiz artışı başta konut kredileri olmak üzere bu tür kredilerin durma noktasına getirirken; Ticari Kredilerde de bankalar uzun zamandır gelen kısıtlamalar ile temkinli davranıyor. BDDK ve TCMB’nin kısıtlayıcı düzenlemeleri ile zorlaşan krediler koşulları ise bankacılık sektörü açısından en büyük bilinmezlik durumuna gelmiş durumda. Son yıllardaki Sektördeki mevzuat kargaşasının yerini yeni dönemde “Sadeleşme” olarak isimlendirilen düzenlemeler ile tamir edilmeye çalışılırken henüz sektörün talep ettiği düzeltmeler yapılmış değil.

Mevduat arttı

Bankacılık sektörü 2022 yılını 8,9 trilyon TL Toplam Mevduat ile kapatırken 2023 ilk yedi ayında %41 artış ile 12,5 trilyon TL mevduat hacmine ulaştı. Toplam mevduat içinde Vadesiz Mevduat hacmi 4,5 trilyon TL’yi aşarken vadesiz mevduatın toplam mevduat içindeki payı %36,5 seviyesine ulaştı. T. İş Bankası dışında çoğu Bankanın “kredilerin %25-50 oranında vadesizde bırakma” gibi “etik olmayan yöntemlere” başvurarak vadesiz yaratmada bu dönemde başarılı olurken; BDDK ve TCMB’nin bu yöndeki uyarılarına da uymadıkları görüldü. Ticari Kredi faiz oranları %50’lere ulaşmasına rağmen örneğin T. Garanti Bankası gibi bazı bankaların ısrarla halen kredinin %10-15’lik gibi kısmının kredi vadesi boyunca “vadesizde bırakma koşulları” devam ediyor ve müşterileri zor durumda bırakıyor.

Kısaca; serbest piyasa mantığına aykırı; Mevduat tarafında da, Kredi tarafında da mevzuat kargaşası halen devam ediyor! Bankacılar ceza yememek için hangi rasyoyu tutturacaklarını şaşırmış durumda. Zira; en iyi örnek KKM’lerde yaşanıyor; geçen aya kadar KKM yapılması için müşterileri taciz eden bankalar bu günlerde eski söylemlerinin tersine Normal Vadeli Mevduata dönülmesi için müşterileri yönlendirmeye çalışıyor!

Özkaynaklar arttı

Pandemi döneminde başlayan BDDK’nın bankalara “kar dağıtılmaması” yönündeki tavsiyesine uyan bankalar özkaynaklarını güçlendirdi. 2022 sonunda 1,4 trilyon TL olan özkaynaklar %28 artarak 1,8 trilyon TL seviyesine ulaşmış durumda.

Net Faiz Geliri Düştü

Bankacılık sektörü 2022 ilk yedi ayında 359 milyar TL Net Faiz Gelir elde ederken 2023 yılında %18 düşüş ile 296 milyar TL Net Faiz Geliri elde etti. Net Faiz Geliri düşüşünde düşük faizli verilen kredilere karşılık Mevduat Faiz oranlarındaki ani artış etkili olurken; KKM faizlerinin serbest bırakılması da bankaları zorlayan diğer durum ortaya çıkardı ve bankalara mevduatta ek maliyet çıkardı.

Faiz Kaybı ücret ve komisyonlar ile tamamlandı

Bankacılık sektörü 2022 ilk yedi ayında 163 milyar TL Faiz Dışı Gelir elde ederken 2023 ilk yedi ayında %124 artış ile 265 milyar TL Faiz Dışı Gelir yaratmayı başardı. Bunda özellikle Ticari kredilerde “BDDK ve TCMB’nin Kredi Tebliğlerine uygun olmayacak şekilde” kredi karşılığı ortaklara her kredi için hayat sigortaları, masrafsızlık paketi, devrevi komisyon, ek peşin komisyon gibi kredi tutarının %5’lerine varan komisyonlar alınmasının etkisi oldu. Sık sık BDDK bu yönde bankalara cezalar kesse de aslında bu tür haksız alınan komisyonlarının şikayete bağlı olmadan “faizi ile birlikte müşterilere iade edilmesi” gerekmekte. Bu yapılmadığı sürece bankaların bu tür keyfi komisyon uygulamasının da önüne kesilmesi mümkün olmamakta. Bankalar 365 milyar TL’lik faiz dışı gelirlerinin sadece 35 milyar TL’lik kısmı Kredilerden alınan ücret ve komisyonlardan oluşurken; 148 milyar TL‘lik kısmı Bankacılık Hizmet Gelirleri’nden oluştu. Haksız alınan komisyonların çoğu ise Diğer Faiz Dışı Gelirler kaleminde gösterildi ki buradaki tutarın 155,7 milyar TL gibi anormal düzeye ulaşmasının bile bankaların müşterilerden ne kadar haksız komisyon geliri elde ettiklerinin belgesi niteliğinde.

Muhasebeciler bir gelir ya da gideri ile ilgili yazacak hesap bulamayınca DİĞER kalemlere yazarak hesabı tuttururlar. Bankacılıkta da  sık kullanılan bu durumda biraz ipin ucu kaçtı gibi! Gelir kalemleri ile dolaylı oynamanın vergi kaybı hesabını da vergi uzmanlarına bırakalım.

Karlılık arttı

2022 yılının ilk yedi ayında 207,8 milyar TL Net Karlılık açıklayan sektör 2023 yılı aynı dönemde %41’lik artış ile 293,4 milyar TL karlılık açıkladı. Yüksek gibi görülen karlılığa rağmen bankacılar mutlu değil. Zira; halen belirsizliğini koruyan kur oynaklığı; döviz Sendikasyon kredi yükü taşıtan sektörü huzursuz ederken; zorunlu olarak düşük faiz ile aldıkları Tahviller faizlerin yükselmesi ile oluşan zararlar da  sektörü düşündürmekte. Özetle; yüksek gözüken karlılık bankacıları mutluluk getirmedi.

Bankacılık sektöründe; “Kar var, Huzur yok” durumu hakim!

Erol TAŞDELEN – Ekonomist     www.bankavitrini.com

 

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

BANKACILIK SEKTÖRÜ 2022 YILIDAKİ KAR PATLAMASINA KARŞILIK PANİKTE

Yayınlanma:

|

BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU – BDDK Bankacılık sektörü 2022 yılı mali verileri açıkladı. 2021’de 93 milyar TL Net Karlılık açıklayan sektör; 2022 sonunda karlılığını %366 artırarak 433 milyar TL Net Karlılık açıkladı.

2021 Aralık aylık bazda 17,6 milyar TL Net kar yapan sektör, 2022 Aralık ayında ise 2,5 kat artış ile 44,4 milyar TL Net Karlılığı yakaladı.

Bilanço büyümeye devam etti

2021 yıl sonunu 9,2 trilyon Aktif Büyüklük ile kapatan sektör 2022 yılında %56 büyüme ile 14,3 trilyon bilanço büyüklüğüne ulaştı. 2021 sonunda 4,9 trilyon TL olan Nakdi Krediler ise %55 artış ile 7,6 trilyon TL seviyesine yükselirken;  Takipteki Krediler 3 milyar TL artışla 163 milyar TL seviyesini korudu. Buna karşılık ön izleme, yakın izlemede, takip edilip; yapılandırılan kredilerden oluşan Sorunlu Krediler ise Haziran ayında 860 milyar TL’yi ( 46 milyar USD ) geçmesi Sektörün yumuşak karnı olarak kendini gösteriyor. 2022 yılında Beklenen Zarar Karşılıkları da 258 milyar TL’den 370 milyar TL’ye yükselirken son 1 ayda 25,5 milyar TL artmış durumda.

2021 sonunda 5,3 trilyon TL olan Mevduat toplamı da %67 artış ile 2022’de 8 Trilyon 862 milyar TL seviyesine ulaştı. Bankalarda bulunan Mevduatın %35,5’ine denk gelen 3,1 trilyon TL ise vadesiz mevduattan oluşuyor. Vadesiz oluşturulmasında her ne kadar Ekim sonuna doğru TCMB’nin uyarısı ile yapısı değişse de Ticari kredilerin %25-30’luk kısmının kredi vadesince vadesizde tutma koşulu sonucu kredilerden yaratılan mevduatın etkisi büyük oldu. Enflasyon ortamında bankalardaki mevduatın artması ise Türk Bankacılık sektörünün müşterilere dayatmasından ne kadarının oluşturulduğunun tespiti yönünde bir çalışma TCMB ve BDDK tarafından yapılmış değil.

Net Karlılık % 366 arttı

Bankacılık sektörü bilanço büyümesinden daha fazla karlılık artışı yaptı. 2021 yılında 265 milyar TL Net Faiz Gelir sağlayan sektör; 2022 yılında 764 milyar TL seviyesine ulaşarak %188 artış gerçekleştirdi. Bunda KKM hesaplarında faizlerin sabitlenmesinin önemli katkısı oldu. Zira, bankalardaki tasarruf mevduatlarının üçte biri KKM’ye dönerek  yıl sonunu kısmı düşüş ile 1 trilyon 385 milyar TL seviyesinde kapamış durumda. Bankaların elinde bulunan yüksek faiz ile alınan Devlet Tahvilleri ise faizlerin düşmesi nedeni ile karlılıkta önemli katkısı oldu. Bankalar 2021 yılında 160 milyar TL Faiz Dışı Gelir elde ederken; 2022 yılında bu gelirini %95 artırarak 312 milyar TL seviyesine yükseltti. Bunda kredi faizlerin düşmesi nedeni ile kredi koşullarında dış ticaret paketi, sigorta, masrafsızlık paketi gibi komisyon gelirleri artıracak koşulların krediye bağlanmasının da etkisi büyük oldu.

Kar artışına rağmen CEO’ların yüzleri gülmüyor

Bankacılık Sektöründeki bu Kar artışına rağmen; TCMB’nin BDDK’nın ani düzenlemeleri sonucu; Kredi alanının daralması, Kredi – Mevduat Karşılıklar şartlarının hızlı ve  sık sık değişmesi; Finans sektöründe Vergi oranının %20’den %25’e çıkması; Uzun Vadeli Tahvil almaya zorlanmaları ve ileride bu Tahvillerden zarar etme olasılığı; seçim sürecinde bankaların aktif kullanılacağı algısı girilmesi; Enflasyon muhasebesine geçilememesi; Sorunlu Kredi potansiyeli; BİST’de bankalar üzerinde spekülatif işlemler gibi nedenlerle yüksek gözüken karlılıklara rağmen yüzler gülmediği gibi; orta-uzun vadede yaşanan kaygılar daha sık  dile getirmeye başladılar. Diğer taraftan, sektörün çevirmesi gereken ciddi hacimde Sendikasyon Kredilerinin de maliyetleri artması, ana parayı dahi çevirememesi, sendikasyon çevirme oranlarının %60’lara kadar gerilemesi; bankalar üzerinde yeni stres merkezi oluşturmuş durumda.

Sektör Katılım Bankaları formatına sokuldu

Ticari Kredilerde Sektörün Katılım Bankası formatına sokulup sadece fatura karşılığı kredi kullandırılabilmesi “fatura kaosu” yaratırken; Ticari segment firmaların bankalara fatura sunamadıkları leasing taksiti, kredi geri ödemeleri, maaş ödemeleri için ana harcamalarda kredi kullanamaması reel piyasaları da tam anlamı ile germiş durumda. Kanun koyucu bu uygulamayı sadece Kamu bankalarında yapsaydı bu kadar tepki gelmezdi fakat tüm sektöre dayatması bankacıları da rahatsız etmiş durumda. Tüm çabalara karşı KKM dışında Dolarizasyonun önüne geçmek için yeni ürünler sunulamaması bunun yerine bankalar üzerinden Ticari Kredilere fren uygulamalar içine girmesi özellikle Sanayi firmalarında küçülme sürecini de beraberinde getirdi. Sanayide Enerji tüketimi azalırken, küçülme anlayışı ile birlikte işten çıkarmalar da başlamış durumda. Bankacılık üzerinden dolarizasyonun faturası Ticari Segment firmalara çıkarılırken, ithalatın %80’ni hammadde olan reel piyasada tam karşılığının olmaması da iş dünyasında huzursuzluk yaratmış durumda. Firmalara döviz almayın demek faaliyetinizi küçültün demekle eş anlamlı gelmekte. Ocak ayı sonunda Ticari Segment Kredi faizleri de %28-30 seviyesine yükselmiş durumda. İlk defa bu dönemde Rating Notu yüksek olan firmalar da kredi kullanmakta zorlanıyor. Bankacılık tarihinde ilk defa “Rating notu yüksek” diye kredi vermeme deneyimi yaşıyor. Zira, ekonomi kurmaylar açıklanan yeni KGF Paketinde dahi Rating notu yüksek firmaların desteklenmemesi reel piyasa şaşkınlıkla karşıladı. Bu kararlarla finansal yönetimi iyi yapan firmalar da cezalandırılmış oldu. Sorunlar kar topu gibi büyüyerek kontrol edilemez noktaya doğru giderken reel piyasalarda yıkıcı etkiler başlamış durumda!

Erol TAŞDELEN – Bankacılık Uzmanı, Ekonomist   www.bankavitrini.com

Konu ile ilgili yazılar: 

TİCARİ KREDİLERDE FATURA KAOSU – BankaVitrini

BANKALARDA KOBİ DIŞI TİCARİ KREDİLER NİÇİN DURDU? – BankaVitrini

TİCARİ YASAKLAR FİRMALARI ‘ŞAK’ DİYE DURDURABİLİR – BankaVitrini

TEKSTİLDE ÇİN KABUSU – BankaVitrini

YANLIŞ KARARLAR YATIRIMCIYI VURDU – BankaVitrini

BANKALARDA ‘KREDİ BLOKELİ KREDİ’ DÖNEMİ BAŞLADI – BankaVitrini

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

BANKALARIN NET KARLILIĞI 10 AYDA % 409 ARTTI

Yayınlanma:

|

BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU – BDDK Bankacılık sektörü 2022 Ekim ayı mali verileri açıkladı. 2021 Ekim ayında 66 milyar TL Net Karlılık açıklayan sektör; 2022 Ekim’de karlılığını %409 artırarak 336 milyar TL Net Karlılık açıkladı.

2021 Ekim aylık bazda 9,1 milyar TL Net kar yapan sektör, 2022 Ekim ayında ise 5 kat artış ile 49,5 milyar TL Net Karlılığı yakaladı.

Bilanço büyümeye devam etti

2021 yıl sonunu 9,2 trilyon Aktif Büyüklük ile kapatan sektör yılın on ayında %46 büyüme ile 13,4 trilyon bilanço büyüklüğüne ulaştı. 2021 sonunda 4,9 trilyon TL olan Nakdi Krediler ise %44 artış ile 7 trilyon TL seviyesine yükselirken;  Takipteki Krediler 1 milyar TL artışla 161 milyar TL seviyesini korudu. Buna karşılık ön izleme, yakın izlemede, takip edilip; yapılandırılan kredilerden oluşan Sorunlu Krediler ise Haziran ayında 860 milyar TL’yi ( 46 milyar USD ) geçmesi Sektörün yumuşak karnı olarak kendini gösteriyor. 2022 ilk on ayında Beklenen Zarar Karşılıkları da 258 milyar TL’den 333 milyar TL’ye yükselirken son 1 ayda 10 milyar TL artmış durumda.

2021 sonunda 5,3 trilyon TL olan Mevduat toplamı da %57 artış ile 2022’de 8 Trilyon 347 milyar TL seviyesine ulaştı. Bankalarda bulunan Mevduatın %35’ine denk gelen 2,9 trilyon TL ise vadesiz mevduattan oluşuyor. Vadesiz oluşturulmasında her ne kadar Ekim sonuna doğru TCMB’nin uyarısı ile azalsa da Ticari kredilerin %25-30’luk kısmının kredi vadesince vadesizde tutma koşulu konmasının etkisi büyük oldu.

Karlılık % 409 arttı

Bankacılık sektörü bilanço büyümesinden daha fazla karlılık artışı yaptı. 2021 ilk on ayında 184 milyar TL Net Faiz Gelir sağlayan sektör; 2022 yılında 572 milyar TL seviyesine ulaşarak %211 artış gerçekleştirdi. Bunda KKM hesaplarında faizlerin sabitlenmesinin önemli katkısı oldu. Zira, bankalardaki tasarruf mevduatlarının üçte biri KKM’ye dönerek  Ekim sonunda 1 trilyon 735 milyar TL seviyesine ulaşmış durumda. Bankaların elinde bulunan yüksek faiz ile alınan Devlet Tahvilleri ise faizlerin düşmesi nedeni ile karlılıkta önemli katkısı oldu. Bankalar 2021 ilk on ayında 126 milyar TL Faiz Dışı Gelir elde ederken; 2022 aynı dönemde bu gelirini %94 artırarak 244 milyar TL seviyesine yükseltti. Bunda kredi faizlerin düşmesi nedeni ile kredi koşullarında dış ticaret paketi, sigorta, masrafsızlık paketi gibi komisyon gelirleri artıracak koşulların krediye bağlanmasının da etkisi büyük oldu.

Kar artışına rağmen CEO’ların yüzleri gülmüyor

Bankacılık Sektöründeki bu kar artışına rağmen; TCMB’nin BDDK’nın ani düzenlemeleri sonucu; Kredi alanının daralması, Kredi – Mevduat Karşılıklar şartlarının hızlı ve  sık sık değişmesi; Finans sektöründe Vergi oranının %20’den %25’e çıkması; Uzun Vadeli Tahvil almaya zorlanmaları ve ileride bu Tahvillerden zarar etme olasılığı; seçim sürecinde bankaların aktif kullanılacağı algısı girilmesi; Enflasyon muhasebesine geçilememesi; Sorunlu Kredi potansiyeli; BİST’de bankalar üzerinde spekülatif işlemler gibi nedenlerle yüksek gözüken karlılıklara rağmen yüzler gülmediği gibi; orta-uzun vadede yaşanan kaygılar daha sık  dile getirmeye başladılar. Diğer taraftan, sektörün son çeyrekte çevirmesi gereken ciddi hacimde Sendikasyon Kredilerinin de maliyetleri artması, ana parayı dahi çevirememesi, sendikasyon çevirme oranlarının %60’lara kadar gerilemesi; bankalar üzerinde yeni stres merkezi oluşturmuş durumda.

Erol TAŞDELEN – Bankacılık Uzmanı, Ekonomist

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

ABONELIK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.


Notice: date_default_timezone_set(): Timezone ID 'UTC+3' is invalid in /home/maviatlas/public_html/wp-content/plugins/notice-bar-old/inc/frontend/front-notice-bar.php on line 27