Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

TCMB rezervleri 21 yılın dibine inerken; TL mevduat faizi 20 yılın zirvesinde

Yayınlanma:

|

  • TCMB ve BDDK’nın her hafta Perşembe günü açıkladığı haftalık raporlar, sürdürülmesi neredeyse imkânsız olan bir politikada yolun sonuna gelindiğine işaret ediyor. 12 Mayıs ile biten haftada, TCMB’nin rezervlerinde erimenin ciddi bir şekilde ivmelendiğini görüyoruz. Brüt döviz rezervleri sadece 1 haftada 7,6 milyar dolar, altın rezervleri ise 1,4 milyar dolar eridi (ikisi birlikte 9 milyar dolar). Bu tablo normal bir duruma işaret etmiyor.
  • TCMB’nin uzun süredir kuru belli bir bantta tutma çabasına paralel bilanço için net döviz pozisyonu (dış varlıklar – toplam döviz yükümlülükler) eksi 14,8 milyar dolar seviyesine ulaştı. Bilanço dışı yani swap kalemlerini de dâhil edersek, genel döviz pozisyonu eksi 75,5 milyar dolar ile başka bir rekor tazeledi. Bunun Türkçe meali, TCMB’nin genel olarak döviz yükümlülükleri döviz varlıklarından 75,5 milyar dolar daha fazla!
  • TCMB’nin döviz banknot stoku, Şubat ayının başında yaklaşık 10 milyar dolar seviyesine ulaşması ardından geçen hafta 1,1 milyar dolar daha eriyerek 4,1 milyar dolar seviyesine düştü. Yaklaşık olarak 3 aylık bir zamandan efektif stoku neredeyse yarından daha fazla geriledi. TCMB’nin altın varlıklarında ise geçen hafta yaşanan erime yaklaşık olarak 10,6 ton. Mart başında altın varlıklar yaklaşık 844 ton ile rekor kırması ardından geçen 3 aylık zaman diliminde 687 tona geriledi. Aradaki 157 ton farkın dolar olarak karşılığı 10 milyar dolar! TCMB’de brüt (kendisine ait ne kadar bilmiyorum) 44 milyar dolar değerinde altın rezervi bulunuyor.
  • Yukarıda da değindiğim üzere, TCMB’nin brüt döviz rezervleri yaklaşık 61 milyar dolar seviyesinde olsa da, net uluslararası döviz rezervleri 12 Mayıs ile biten haftada 2,3 milyar dolar seviyesine gerileyerek bir önceki haftaya göre 4,5 milyar dolar azaldı. Daha büyük resimde bakarsak, net uluslararası rezervler son 21 yılın en düşük seviyesine geriledi.
  • TCMB verilerine hangi açıdan bakılırsa bakılsın, rekor düzeyde bir rezerv erimesi, ivmelenen altın ve efektif erozyonun gölgesinde mevcut para politikasının sürdürülemez olduğu her hafta yeni verilerle bir kez daha teyit ediyor. Seçim sonrasında bu tablo yerini hızlı toparlanmaya terk etmezse, yeni ve farklı şeyleri konuşmaya başlayacağız.
  • BDDK’nin haftalık bültenine göre, 12 Mayıs ile biten haftada, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hacmi 144 milyar TL, yani yaklaşık 7,3 milyar dolar daha büyüyerek 120,1 milyar dolar ile yeni bir rekor kırdı. KKM’nin toplam mevduat içerisindeki payı %22 ile her hafta yükselişte olduğunun altını çizelim. KKM’nin bir nevi yabancı para enstrümanı olduğu düşünülürse, nasıl sonlandırılabileceği sorusu da iyice zorlaşıyor! KKM’de faiz üst tavanının kaldırılması sonrasında talebin her geçen gün artacağını paylaşmıştık. KKM’ye bankaların uyguladığı mevduat faizin üzerinde bir değer kaybı (TL’nin dolar karşısında) yaşanırsa, aradaki kur farkını devlet ödüyor. Resmî kur referans alındığı için, orada da haliyle bir miktar kafa karışıklığı var.
  • Otoritelerin döviz kuru, tahvil faizleri (piyasa faizini) korumaya yönelik izlediği mevut para politikası, ticari hayatı da olumsuz bir şekilde etkilediğinin altını çizmek gerekiyor. Kurun TCMB’de 19,80 Kapalıçarşı’da 20,50 ; faizin TCMB’de (politika) %8,50 lâkin 3 aya kadar vadeli TL mevduatta %30,47 seviyesine yükselerek son son 20 senenin zirvesine çıkmasını normal ekonomi öğretisi ile izah etmek pek de kolay değil. Çifte kur, çifte faiz, kredi koşullarında zorluklar, finansal sistemi her geçen gün daha da tehdit ederken, önümüzdeki hafta (seçim sonrası) yol haritasının da artık belli olacağını düşünüyoruz.
  • Kamunun kontrol edebildiği TL tahvil faizlerinde 2 yıllık gösterge faiz seçim öncesi %20 seviyesini test etmesi ardından Cuma gününü %8,86 seviyesinden tamamladı. Türkiye’nin 5 yıl vadeli CDS risk primi ise 700 baz puanın hemen altında. Bu oran, araç piyasasından bir örnek vermek gerekirse, yıllık kaza yapma riskine karşı ödenmesi gereken kasko priminin %7 olduğuna işaret ediyor. Yabancı indinde Türkiye riskinin tek başına Güney Afrika, Brezilya ve Macaristan’ın riskine eşit olduğunun da altını çizelim!
  • Küresel mali piyasalarda ise, hava geride bıraktığımız haftanın ikinci yarısında bir miktar da olsun olumsuz tarafta kaldı. Belki de, ABD ekonomisinde borç tavanının yükseltilmesi için henüz bir anlaşmaya varılamıyor olması -müzakereler devam etse de- ana neden olarak düşünülebilir. Hafta sonu Başkan Biden, hükümetin borç tavanını kaldırma müzakerelerindeki Cumhuriyetçilerin son tekliflerini “kabul edilemez” olarak nitelendirirken, bir anlaşmaya varmak için vergi ayarlamalarıyla birlikte harcamaları kısmaya istekli olacağını söyledi. Sonunda anlaşacak olsalar da, belirsizliği sevmeyen piyasalar ‘işin’ uzamasına olumsuz tepki veriyor. Satış baskısının arkasında başka somut bir neden göremesek de, pek çok yıl kendi kendini teyit eden Mayıs’ta sat ve tatile çık anomalisinin belki de bir yenisi tezahür ediyor.
  • Bu belirsizliğin gölgesinde dolar haftayı güçlenerek tamamladı. Hatırlayacağınız üzere geçen hafta dolarda başlayan güçlenme emarelerine paralel EUR, JPY, altın ve gümüşte bazı teknik seviyeleri ön plana çıkarmıştık. Bu minvalde, EUR’nun haftayı 1,0870 seviyesinin altında tamamlaması teknik olarak bir zayıflık olarak okuduk. Daha da aşağıdak 1,0730 seviyesi takip edilebilir. Japon Yeni dolara karşı ön plana çıkardığımız 138 seviyesinden haftayı tamamlayarak, kararı bu haftaya bıraktı. 138 seviyesinin üzerinde doların değer kazanımı ivmelenebilir! Altın cephesinde ise 8 haftadır korunan ve 1,990 dolar seviyesinden geçen destek çizgisi Cuma günü aşağı yönlü kırıldı. Daha da aşağıda 1,940 dolar seviyesini takip edeceğiz. Gümüşün ons fiyatının ise haftayı 23,60 dolar üzerinde tamamlaması, henüz havlu atmadığına işaret ediyor (bakınız grafikler).
  • ABD borsaları haftayı düşüşle tamamlarken, yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında havanın iyimser olduğunu görüyoruz. Gösterge endeks Tokyo borsasında yatay bir seyir hâkim olsa da, Hong Kong borsası Hang Seng %1,3 yükselişle başı çekiyor. Gözler ABD’de borçlanma tavanı krizi kapsamında Başkan Biden ile Meclis Başkanı McCarthy’nin yüz yüze görüşmesinde olacak. Bu hafta açıklanacak FED’in son toplantı tutanakları önemle takip edilecek. Özellikle ABD’de bu hafta açıklanacak FED’in favori enflasyon göstergesi PCE enflasyonu ‘bilinmeze’ cevap verecek nitelikle olacağını düşünüyoruz. FED’in durma noktasında olduğunu bir kez daha ifade etmiş olalım.
  • TCMB geçen hafta kredi kartı nakit avans işlemlerine sınırlama getirmesi ardından gelen tepkilere paralel geri adım atarken, yukarıda da izah ettiğiniz üzere, alarm zilleri çalan rezerv kompozisyonuna paralel bu hafta kuru tutma mücadelesinin kolay geçmeyeceğini düşünüyoruz. Siyasi cephede Oğan ikinci tur ile ilgili tutumunu bugün düzenleyeceği basın toplantısı ile duyuracak. Makro cephede ise Türkiye cephesinde tüketici güven endeksi, merkezi yönetim borç stoku takip edilebilir.

>TCMB Altın Varlıkları

TCMB’nin altın varlıklarında geçen hafta yaşanan erime yaklaşık olarak 10,6 ton. Mart başında altın varlıklar yaklaşık 844 ton ile rekor kırması ardından geçen 3 aylık zaman diliminde 687 tona geriledi. Aradaki 157 ton farkın dolar olarak karşılığı 10 milyar dolar! TCMB’de brüt (kendisine ait ne kadar bilmiyorum) 44 milyar dolar altın rezervi bulunuyor.

1684765714e7aeed0a947087e5d5f7e499d9968a82_1_1200.jpg

>TCMB Banknot Stoku

TCMB’nin döviz banknot stoku, Şubat ayının başında yaklaşık 10 milyar dolar seviyesine ulaşması ardından geçen hafta 1,1 milyar dolar daha gerileyerek 4,1 milyar dolar seviyesine düştü. Yaklaşık olarak 3 aylık bir zamandan efektif stoku neredeyse yarından daha fazla geriledi.

16847657152b43d1501e8a343caa520a95316bd094_2_1200.jpg

>TCMB Uluslararası Rezervler

Net döviz rezervleri, 12 Mayıs ile biten haftada 2,3 milyar dolar seviyesine gerileyerek bir önceki haftaya göre 4,5 milyar dolar azaldı. Daha büyük resimde bakarsak, net uluslararası rezervler son 21 yılın en düşük seviyesinde.

168476571575f78c573c6d2519f7dee6ee7c1e5d92_3_1200.jpg

>TCMB Brüt Döviz ve Altın Stoku

12 Mayıs ile biten haftada, TCMB’nin rezervlerinde erimenin ciddi bir şekilde ivmelendiğini görüyoruz. Brüt döviz rezervleri sadece 1 haftada 7,6 milyar dolar, altın rezervleri ise 1,4 milyar dolar eridi (ikisi birlikte 9 milyar dolar). Bu tablo normal bir duruma işaret etmiyor.

16847657166ccda8aeab68d8aa1adee985ac8c31b5_4_1200.jpg

>TCMB Net Döviz Pozisyonu

TCMB’nin uzun süredir kuru belli bir bantta tutma çabasına paralel TCMB’nin bilanço için net döviz pozisyonu (dış varlıklar – toplam döviz yükümlülükler) eksi 14,8 milyar dolar seviyesine ulaştı. Bilanço dışı yani swap kalemlerini de dâhil edersek, genel döviz pozisyonu eksi 75,5 milyar dolar ile başka bir rekor tazeledi.

1684765716cffda56921bd80f94b8edda31206114b_5_1200.jpg

>Fiili Faiz Oranları

TCMB’nin politika faizinin %8,50 seviyesinde olmasına rağmen, 3 aya kadar vadeli TL mevduat faizi %30,47 seviyesine yükselerek son 20 senenin zirvesine çıktı!

1684765717707e46b19f0bb6b095cb9cda4628b1cd_6_1200.jpg

>KKM

KKM hacmi, 12 Mayıs haftasında 144 milyar TL, yani yaklaşık 7,3 milyar dolar daha büyüyerek 120,1 milyar dolar ile yeni bir rekor daha kırdı. KKM’nin toplam mevduat içerisindeki payı %22 ile her hafta yükselişte olduğunun altını çizelim.

1684765717c40cda113810cdc537786729aaf6f87f_7_1200.jpg

>EURUSD

EUR’nun haftayı 1,0870 seviyesinin altında tamamlaması teknik olarak bir zayıflık olarak okuduk. Daha da aşağıdak 1,0730 seviyesi takip edilebilir.

16847657188f5552397b1668cf8acdd2df40031153_8_1200.jpg

>USDJPY

Japon Yeni Cuma günü ön plana çıkardığımız 138 seviyesinden haftayı tamamlayarak, kararı bu haftaya bıraktı. 138 seviyesinin üzerinde haftalık kapanış, 152 seviyesinin yeniden test edilmesine olanak tanıyabilir.

1684765718b1cd78aecd0f54c944c055d668b6efb4_9_1200.jpg

>XAUUSD

Altın cephesinde 8 haftadır korunan ve 1,990 dolar seviyesinden geçen destek çizgisi Cuma günü aşağı yönlü kırıldı. Daha da aşağıda 1,940 dolar seviyesini takip edeceğiz.

16847657191c8e365eeeddd11639336babd0992542_10_1200.jpg

>XAGUSD

Gümüşün ons fiyatının ise haftayı 23,60 dolar üzerinde tamamlaması, henüz havlu atmadığına işaret ediyor.

1684765719c7b11dc8594d8161c7ba587a520f7c34_11_1200.jpg

İKTİSATBANK

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

ABC News: İsrail İran’da bir tesisi füzelerle vurdu

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Fenerbahçe’nin moral bozukluğu ile yatağa yatıp, jeopolitik risklerin tırmandığı endişesi ile yataktan fırladığımız bir Cuma sabahında öncelikle herkese günaydın diyerek kısa bir bülten kaleme almaya çalışalım. ABD’li bir yetkiliye dayandırdığı ABC News haberine göre -Reuters haberin teyide muhtaç olduğunu belirtmiş- gece geç saatlerde, İsrail füzeleri İran’daki bir bölgeyi vurdu; İran devlet medyası, İran’ın İsrail’e misilleme niteliğinde bir insansız hava aracı saldırısı başlatmasından birkaç gün sonra ülkenin merkezinde bir patlama olduğunu bildirdi.
  • İsrail’in İran’a ‘cevap’ verdiği endişesi ile sabah erken saatlerde Asya piyasalarında işlem gören ve jeopolitik risklere en hassas yatırım aracı olan Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı, ilk tepki olarak %4 artışla 90 dolar seviyesini aşarken, altının ons fiyatı ise 2,415 dolar seviyesine kadar ani bir tepki yükselişi kaydetti. Hâliyle, güvenli limanlara sığınma isteği artarken, madalyonun diğer tarafında olan ve riski varlık sınıfına giren hisse senetleri satış baskısı ile karşı karşıya kaldı. Asya’nın gösterge endeksi Tokyo borsası %2,6 gerilerken, Tayvan borsasında düşüş %3,5 seviyesi ile ilk sırada yer aldı.  JPY satış baskısı ile bir kez daha karşı karşıya kalırken, Bitcoin’in 62-63bin dolar seviyelerindeki tatsız seyrini bu sabah da korumaya devam ettiğini not edelim.
  • Her ne kadar teyide muhtaç bilgi akışı sabah saatlerinde artan jeopolitik tansiyonun gölgesinde piyasaları endişeye sevk etse de, ABD’de son dönemde açıklanan güçlü makroekonomik verilerin törpülediği faiz indirim beklentisi ardından piyasaların kılavuz kargası konumunda ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin de %4,6’lı seviyelere kadar yükselerek son 5-6 aylık dönemin en yükseğine gelmesi, piyasa oyuncularını ve beklentileri ‘yormaya’ başladı.
  • Dün de bültenimizde söz ettiğimiz üzere, bu kadar faiz artırımına rağmen bir türlü soğuyamayan ABD ekonomisinin gölgesine piyasalar yılın geriye kalan kısmında Eylül’de başlamak kaydı ile toplam 43 baz puan yani neredeyse 2 kere faiz indirimi fiyatlıyor. Hatırlanacağı üzere, neredeyse 3 aydan kısa bir süre önce FED bu yıl ne kadar faiz indirimi yapılacağından bahsederken, hatta yılın başında 6 kez faiz indirimi konuşulurken, gelinen noktada, FED yetkililerinin ağız değiştirerek daha şahin bir üsluba geçmesi, beklentileri de yeniden şekillendiriyor.
  • FED’in son günlerde 180 derece çark etmesi mali piyasaların canını acıtırken, işgücü piyasasından gelen zayıflama belirtilerini de göz ardı etmemek gerektiğini düşünüyoruz. Şöyle ki bu hafta Tesla, işgücünün %10’unu yani 14bin çalışanını işten çıkaracağını duyururken, Amazon, maliyetleri düşürmek amacıyla bu yıl zaten işten çıkarmalar yaptığını da not edelim. ABD’de enflasyon her ne kadar yapışkanlık arz etse de, yüksek seyreden faizlerin banka finansallarına da olumsuz etkisini bu hafta sonuçlarını açıklayan BofA finansallarında görürken, yakın geçmişte, yüksek faizler nedeniyle başarısız olan 3 ABD bankasının batışı hafızamızda hâlen daha taze bir yer tuttuyor. Bu bağlamda, FED’in 1 Mayıs tarihine sonuçlanacak olağan FOMC toplantısının önemli bir gündem maddesi teşkil edeceğinin altını kalınca çizmek gerekiyor.
  • Türk mali piyasaları ise dünkü günü oldukça sakin bir seyirle tamamladı. USDTRY kuru gün boyu 32,50 seviyesinde salınırken, BIST100 cephesinde ise adeta yaprak kıpırdamadı. Her hafta Perşembe günü açıklanan TCMB haftalık verileri ise, uygulanan politikanın işe yaramaya başladığını teyit etti. Bu bağlamda, yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatlarında (DTH) son 2 haftada 5,4 milyar dolar azalış kaydetti. Daha basit bir anlatımla, geçen ay seçim öncesi yaşanan kur atağı ile yurtiçi yerleşiklerin DTH hacmi 10,4 milyar dolar artış göstermesi ardından, beklenilen gerçekleşmeyince -seçim sonrası kur kopacak / kaçacak endişesi- alınan dövizlerin satılmaya başlandığını görüyoruz. TCMB’nin brüt döviz ve altın rezervlerinde toparlanma başlarken, swap ve kamu dövizleri hariç net pozisyonda 12 milyar dolar iyileşerek eksi 62,9 milyar dolar seviyesine geldi. Piyasa faizlerinde 3 aya kadar vadeli mevduat faizinin ikna edici seviyelere (%67,48) yükseldiğini de not edelim.
  • İzlenen politikaların taviz verilmeden korunması ve sabredilmesi durumunda, Türkiye ekonomisinde var olan normalleşmenin ivme kazanarak devam edeceğini hatta not artırımları ile taçlandırılacağını da peşinen söyleyebiliriz. Bu görüşümüze yabancı yatırımcının da prim verdiğini düşünüyoruz keza 5 Nisan ile biten haftaya ait menkul kıymet istatistikleri göre, yabancı yatırımcı 363 milyon dolar hisse senedi, 86 milyon dolar ise tahvil aldığını görüyoruz.  Son 3 haftada hisse senedi ve tahvil piyasasına gelen sıcak paranın 1 milyar doları aştığını not edelim.
  • ABC News’de yer alan haberde İsrail’in dün geç saatlerde İran’da bir tesisi vurduğu ve İran devlet medyasında çıkan haberlere göre de ülkenin merkezinde bir patlama gerçekleştiği yönünde hâlen daha teyide muhtaç haberler ardından yeni gün başlangıcında havanın limoni olduğunu bir kez daha not edelim. Asya borsalarında var olan satıcı hava, ABD borsalarının vadeli işlemlerine de %1 düşüş yönünde yansımış. Hafta sonu riski almak istemeyen yatırımcıların güvenli limanlara sığınma ihtiyacını gün içinde takip edeceğiz.

>TCMB net döviz rezervleri

Swap ve kamu dövizleri hariç net pozisyonda 12 milyar dolar iyileşme görülüyor. Net rezervler eksi 62,9 milyar dolar seviyesine geldi.
1713502778d06accb1db4a9fe083b2494546f875f9_1_1200.jpg

>DTH

Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatlarında (DTH) son 2 haftada 5,4 milyar dolar azalış kaydetti. Seçim öncesi yaşanan kur atağı ile yurtiçi yerleşiklerin DTH hacmi 10,4 milyar dolar artış göstermesi ardından, beklenilen gerçekleşmeyince -seçim sonrası kur kopacak / kaçacak endişesi- alınan dövizler satılmaya başlanmış.

171350277971bb6429339ef06539b29115034ebd54_2_1200.jpg

>Fiili faiz oranları

TCMB verilerine göre, 3 aya kadar vadeli mevduat faiz, geçen hafta %67 seviyesini aştı. KKM dönüşlerine uygulanan çok yüksek oranlar ortalamaları yukarıya çektiğini not edelim.

1713502779014c14d0228bf13764df781393b4373b_3_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Jeopolitik riskler hafiflerken, ‘yumuşak iniş’ ihtimali umudunu yitiriyor…

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Piyasaların gözü kulağı jeopolitik gelişmelerde olsa da, FED’in yapışkan enflasyon ve güçlü makroekonomik veriler ardından tavrında görülen keskin değişim, ya da faiz indirim beklentisinin her geçen gün daha da azalmasının yankıları piyasalarda hissediliyor. Lâkin, FED’in önceliğinin tam istihdam ve fiyat istikrarı olduğu düşünülürse, istihdam cephesinden sanıldığının aksine pek de iyi haberlerin geldiğini söyleyemeyiz! Şöyle ki, son açıklanan tarım dışı istihdam verisi her ne kadar güçlü sonuçlansa da, nitelik anlamında zayıf bir tablo ile karşı karşıyayız: iş gücünde 6bin tam zamanlı işi kaybı yaşanırken, 691bin yarı zamanlı iş eklenmiş. Yüksek faizlerin piyasayı yormaya mı başladı sorusunu kendimize sormadan da edemiyoruz.
  • Hatırlanacağı üzere, neredeyse 3 aydan kısa bir süre önce FED bu yıl ne kadar faiz indirimi yapılacağından bahsederken, son günlerde 180 derece çark etmesi mali piyasaların canını acıtırken, işgücü piyasasından da zayıflama ibareler görmeye başlıyoruz. Şöyle ki bu hafta Tesla, işgücünün %10’unu yani 14bin çalışanını işten çıkaracağını duyurdu. Amazon, maliyetleri düşürmek amacıyla bu yıl zaten işten çıkarmalar yaptığını da not edelim. ABD’de enflasyon her ne kadar yapışkanlık arz etse de, yüksek seyreden faizlerin banka finansallarına da olumsuz etkisini bu hafta sonuçlarını açıklayan BofA finansallarında görürken, yakın geçmişte, yüksek faizler nedeniyle başarısız olan 3 ABD bankasının batışı hafızamızda hâlen daha taze bir yer tutuyor.
  • Hülâsa, FED son aylarda umut ettiği enflasyon verisini henüz bulamasa da, faiz indirimlerinin gelip gelmeyeceği büyük bir soru işaretine dönüşerek piyasaların yön tayin etmekte zorlanmasına neden olsa da, işten çıkarmaları başlaması ve yüksek faizlerin bankacılık sektörünü hırpalamaya başlaması,  FED’in bir noktada istemese de faiz indirimlerine soyunmak zorunda kalacağını düşündürüyor! Bu sabah itibariyle, faiz vadeli kontratlarının 2024’te 2’den az faiz indirimi beklediğini not edelim. FED üyelerinin faiz yorumlarında şahin üsluplarını da korunduğunu görüyoruz. Oy hakkında sahip Cleveland FED Başkanı Mester ile Kurul Üyesi Bowman, faiz indirimlerinde acele edilmemesi gerektiğini söyledi.
  • Ortak para birimi EUR, doların güçlenmesinin yanı sıra, Avrupalı politika yapıcıların iki ay içinde faiz oranlarını düşürmeye hazırlanmaları nedeniyle baskı altında kalarak bu hafta %2’ye yakın değer kaybederek beş ayın en düşük seviyesinin gerilemesi ardından bu sabah hafif de olsa toparlanarak 1,0660 seviyesine yükseldi. Dolar cephesinde yaşanan hafif de olsa değer kaybının arkasında, ABD, Japonya ve Güney Kore arasında, Asya’daki dolar kazanımlarının yavaşlamasına yönelik yakın istişarede bulunmak üzere alışılmadık bir üçlü anlaşmaya varıldığı haberinin yattığını düşünüyoruz! Bir türlü belini doğrultamayan Japon Yen’i, dolar başına 154,25 seviyesinde ve yaklaşarak son otuz yılın en düşük seviyesine yakın işlem gördüğünü de not etmiş olalım!
  • Emtia piyasalarında ise, kıymetli madenler cephesinde keskin yükselişler tersine dönmese de duraksadığını not etmek gerekiyor. Altının ons fiyatı geçen hafta Cuma günü test ettiği 2,430 dolar zirvesi ardından 2,370 dolar seviyelerinde salınırken, gümüş, teknik bir seviye olan 30 doları neredeyse test etmesi ardından 28,50 seviyelerinde salınıyor. Petrol, gerek talep endişeleri ve İran’ın hafta sonu saldırısına İsrail veya ABD’den net bir yanıt alınamaması nedeniyle son iki buçuk ayın en sert düşüşünü gerçekleştirdi. Jeopolitik riskler hafifliyor mu sorusunu da kendimize sormadan edemiyoruz. Her ne kadar İran petrolüne dramatik yeni yaptırımlar beklenmese de, ABD Venezuela’ya yönelik petrol yaptırımlarını yeniden uygulamaya hazırlandığını okuyoruz. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı haftabaşı 92 dolar seviyesini aşarak son 6 ayın zirvesini test etmesi ardından dün %3 gerileyerek 87 dolar seviyesinin diplerini test etti.
  • Yeni gün başlangıcında, ABD borsalarının aksine, pasifiğin diğer ucunda daha ılımlı bir tablo görüyoruz. Jeopolitik risk algısının bir miktar iyileşmesi küresel mali piyasalar üzerindeki satış baskısını hafiflettiğini söyleyebiliriz. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı ve ABD Dolarının değer kaybetmesi (DXY) bu görüşümüze baz teşkil ediyor. Bugün FED ve ECB cephesinden merkez bankası yetkililerinin konuşmalarını takip edeceğiz. Her hafta Perşembe günü olduğu üzere, ABD’de işsizlik maaşı başvuruları; Türkiye cephesinde ise TCMB ve BDDK haftalık verilerine ve konut satışlarına bakacağız. Mikro cephede ise Netflix finansalları önemle takip edilecek. IMF-Dünya Bankası toplantıları sürüyor. Bugün gözler AB Liderler Zirvesi’nde olacak.
  • Türkiye cephesinde ise dün açıklanan cari işlemler dengesi, yılın ilk 2 ayında 5,8 milyar dolar açık verdi. Geçen sene aynı dönemde bu rakamın yaklaşık 20 milyar dolar olduğu düşünülürse, olumlu bir tablo ile karşı karşıyayız. Öte yandan, çekirdek veride de olumlu bir seyir gördüğümüzü not edelim. Şöyle ki, altın hariç cari işlemler dengesi Şubat ayında 2,3 milyar dolar açık verirken, bu rakam geçen yılın Şubat ayında 5,2 milyar dolar düzeyinde idi. Tablonun ‘sırıtan’ rakamı ise net hata ve noksan kaleminin yılın ilk 2 ayında 6,9 milyar dolar açık vermesi oldu! Washington’da konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, piyasaların ve yatırımcıların genel olarak enflasyonun düşeceği ve OVP’nin sonuç vereceğine inanmaya başladığını söyledi. USDTRY kuru günü 32,54 seviyelerinde başlarken, bebek adımları ile kuzey yolculuğunun devam edeceğini düşünüyoruz.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

VakıfBank’tan uluslararası piyasalarda 550 milyon dolarlık ilave ana sermaye tahvil ihracı

VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “Söz konusu işlem, VakıfBank tarihindeki uluslararası piyasalarda gerçekleştirilen ilk ilave ana sermaye tahvil ihracı olma özelliğini taşımaktadır” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

VakıfBank, 550 milyon dolarlık ilave ana sermaye tahvil ihracını başarıyla tamamladı.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, VakıfBank, 550 milyon dolar tutarında, vadesiz ve 5. yıldan sonra erken itfa opsiyonuna sahip, tamamı yurt dışı yerleşik kurumsal yatırımcılar tarafından satın alınan Basel III uyumlu ilave ana sermaye ihracı gerçekleştirdi.

Açıklamada, bankanın başarıyla tamamladığı ilave ana sermaye ihracıyla, yılbaşından itibaren uluslararası piyasalardan Türkiye’ye toplam 2,5 milyar dolar kaynak getirdiği belirtildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, son ana sermaye ihracıyla bu alandaki öncü konumlarını koruduklarını belirterek, ‘Söz konusu işlem, VakıfBank tarihindeki uluslararası piyasalarda gerçekleştirilen ilk ilave ana sermaye tahvil ihracı olma özelliğini taşımaktadır. Ayrıca, Türkiye’deki kamu bankaları arasında da piyasa işlemi olarak gerçekleştirilen ilk ilave ana sermaye tahvil ihracı olduğunun altını çizmek isterim.’ ifadelerini kullandı.

İşleme, İngiltere, Kıta Avrupası, Orta Doğu, Asya ve Amerika olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinden yoğun yatırımcı talebi gelmesinin oldukça memnuniyet verici olduğunu vurgulayan Üstünsalih, şunları kaydetti:

‘İşlem büyüklüğünün 3 katına ulaşan güçlü talep sayesinde, işlemin getirisi ilk fiyat beklentisinden 37,5 baz puan iyileşerek yüzde 10,125 seviyesinde gerçekleşti. Bu durum, uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye ve özellikle VakıfBank’a duyduğu güvenin açık bir göstergesidir.’

Üstünsalih, başarıyla tamamladıkları işlemin, yurt dışı kaynak olma özelliğinin yanı sıra ana sermayeyle toplam sermaye rasyolarına 100 baz puanlık pozitif katkı sağlamasını beklediklerini kaydederek, ‘Bu anlamda güçlenen sermaye rasyolarımızla, Türkiye’nin en büyük 2. bankası olarak her alanda verimlilik odaklı stratejilerimizi sürdürmeyi amaçlıyoruz. Bundan sonraki dönemde de uluslararası sermaye piyasalarını yakından takip ederek farklı yapılar altında yeni fonlama işlemlerine imza atmaya devam edeceğiz.’ değerlendirmesini yaptı.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.