Connect with us

GÜNCEL

Türkiye Yolsuzluk Algı Endeksi’nde son 10 yılın dibinde

Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2022 Yolsuzluk Algı Endeksi’nde 180 ülke arasında 101. sırada yer alan Türkiye, 2013’ten bu yana 48 basamak gerileyerek son 10 yılın en düşük puanını aldı.

Yayınlanma:

|

Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün (Transparency International) 2022 Yolsuzluk Algı Endeksi açıklandı. Türkiye, 36 puanla endekste yer alan 180 ülke arasında 101. sırada yer aldı.

Türkiye geçen yıl açıklanan 2021 yılına ait endekste, 38 puanla 96. sırada yer almıştı. Buna göre Türkiye son bir yılda iki puan kaybederken ülke sıralamasında beş basamak daha geriledi. Tayland, Sri Lanka, Sırbistan, Peru, Panama, Kazakistan, Ekvador ve Arnavutluk ile aynı sıraya yerleşti.

Açıklanan endeksle birlikte Türkiye, son 10 yılın en düşük puanını da almış oldu.

2013 yılına ait endekste 50 puanla dünya genelinde 53′üncü sırada yer alan Türkiye, 10 yılda önemli ölçüde gerileyerek 48 basamak birden düştü. Bu aynı zamanda endeks açıklandığından bu yana Türkiye’nin aldığı en düşük puan oldu. Türkiye, endeksin ilk açıklandığı 2012’de 49 puanla 54. sırada yer alıyordu.

Yolsuzluk Algı Endeksi 2022 Raporu’nu DW Türkçe’ye değerlendiren Uluslararası Şeffaflık Örgütü Türkiye Temsilcisi Oya Özarslan, son 10 yılı “Türkiye’nin yokuş aşağı gitme süreci” olarak nitelendiriyor. Türkiye’nin 10 yılda 14 puan kayıpla 48 ülkenin daha gerisine düştüğünü vurgulayan Özarslan’a göre bu tablo, Türkiye’de yolsuzlukla mücadele için herhangi bir adım atılmamasıyla ilişkili.

Lesoto Krallığı Türkiye’yi geçti

Geçen yıl Türkiye ile aynı puanı paylaşan Sahra-Altı Afrika’da küçük bir krallık olan Lesoto, son bir yılda Türkiye’nin bir basamak üzerine çıkarken Arjantin ve Brezilya Türkiye’den iki basamak yükseldi. Türkiye sahip olduğu 36 puanla ayrıca Kosova, Kolombiya, Etiyopya, Tanzanya gibi ülkelerin de gerisinde kaldı.

Türkiye 2020 Endeksi’nde ise yolsuzluk algısında 40 puanla 180 ülke arasında 86’ncı sırada yer alıyordu.

Yolsuzluk Algı Endeksi uzmanlar ve iş insanlarının görüşlerine dayanarak 180 ülkeyi kamu sektöründe algılanan yolsuzluk düzeylerine göre sıralıyor. Toplamda 13 bağımsız veri kaynağına dayanan endekste yolsuzluk, 0 ila 100 arasında derecelendiriliyor. Buna göre, 0 yolsuzluğun çok yoğun olduğu, 100 ise tamamıyla yolsuzluktan arınmış ülkelere işaret ediyor.

Endekste yer alan 180 ülkenin ortalaması ise 43. Türkiye, elde ettiği puanla genel ortalamanın altında kalırken yolsuzluğun çok yoğun olduğu ülkelere iki adım daha yaklaştı.

Yolsuzluk otoriterlikle bağlantılı

Geçen yıl Türkiye’nin de bulunduğu Doğu Avrupa ve Orta Asya grubundaki ülkelerin ortalama puanı ise 35 oldu. Bölge, Sahra Altı Afrika’dan sonra en düşük ortalama puana sahip. Yolsuzluk Algı Endeksi 2022 Raporu’na göre bu durum yüksek düzeyde yolsuzluk, siyasi istikrarsızlık, zayıflamış kurumlar ve -en uç durumlarda- şiddetli çatışmalarla yakından bağlantılı. Bölgede yer alan birçok hükümet demokratik süreçleri baltaladığı, sivil alanı daralttığı ve medya özgürlüklerini kısıtladığı için yolsuzluk ve otoriterlik arasında kısır bir döngü var.

Rapora göre Türkiye’nin de demokrasisini ve hukukun üstünlüğünü ilerletmek için kuvvetler ayrılığındaki zayıflamayı ortadan kaldırması ve yolsuzluğun kovuşturulmasında nüfuzun kötüye kullanılmasını önlemek amacıyla daha güçlü bir yasal ve kurumsal yolsuzlukla mücadele çerçevesi oluşturması gerekiyor.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü Temsilcisi Oya Özarslan, Türkiye’nin OECD Mali Eylem Görev Gücü FATF tarafından gri listeye alındığını ve Avrupa Yolsuzlukla Mücadele Grubu (GRECO) tarafından yerine getirmesi gereken hususlar açısından sürekli uyarıldığını söyleyerek “Taraf olduğumuz bütün sözleşmelere uyum konusunda problemlerimiz var. Yani sürekli uluslararası kurumlardan uyarılar geliyor. Düşüşler bundan kaynaklanıyor. Birincisi bu. İkinci olarak herhalde medyanın durumunu söyleyebiliriz. Türkiye medya özgürlüğünde 180 ülke arasında 149. sırada” diyor.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün (Transparency International) 2022 Yolsuzluk Algı Endeksi açıklandı. Türkiye, 36 puanla endekste yer alan 180 ülke arasında 101. sırada yer aldı.

Türkiye geçen yıl açıklanan 2021 yılına ait endekste, 38 puanla 96. sırada yer almıştı. Buna göre Türkiye son bir yılda iki puan kaybederken ülke sıralamasında beş basamak daha geriledi. Tayland, Sri Lanka, Sırbistan, Peru, Panama, Kazakistan, Ekvador ve Arnavutluk ile aynı sıraya yerleşti.

Açıklanan endeksle birlikte Türkiye, son 10 yılın en düşük puanını da almış oldu.

2013 yılına ait endekste 50 puanla dünya genelinde 53′üncü sırada yer alan Türkiye, 10 yılda önemli ölçüde gerileyerek 48 basamak birden düştü. Bu aynı zamanda endeks açıklandığından bu yana Türkiye’nin aldığı en düşük puan oldu. Türkiye, endeksin ilk açıklandığı 2012’de 49 puanla 54. sırada yer alıyordu.

Yolsuzluk Algı Endeksi 2022 Raporu’nu DW Türkçe’ye değerlendiren Uluslararası Şeffaflık Örgütü Türkiye Temsilcisi Oya Özarslan, son 10 yılı “Türkiye’nin yokuş aşağı gitme süreci” olarak nitelendiriyor. Türkiye’nin 10 yılda 14 puan kayıpla 48 ülkenin daha gerisine düştüğünü vurgulayan Özarslan’a göre bu tablo, Türkiye’de yolsuzlukla mücadele için herhangi bir adım atılmamasıyla ilişkili.

Lesoto Krallığı Türkiye’yi geçti

Geçen yıl Türkiye ile aynı puanı paylaşan Sahra-Altı Afrika’da küçük bir krallık olan Lesoto, son bir yılda Türkiye’nin bir basamak üzerine çıkarken Arjantin ve Brezilya Türkiye’den iki basamak yükseldi. Türkiye sahip olduğu 36 puanla ayrıca Kosova, Kolombiya, Etiyopya, Tanzanya gibi ülkelerin de gerisinde kaldı.

Türkiye 2020 Endeksi’nde ise yolsuzluk algısında 40 puanla 180 ülke arasında 86’ncı sırada yer alıyordu.

Yolsuzluk Algı Endeksi uzmanlar ve iş insanlarının görüşlerine dayanarak 180 ülkeyi kamu sektöründe algılanan yolsuzluk düzeylerine göre sıralıyor. Toplamda 13 bağımsız veri kaynağına dayanan endekste yolsuzluk, 0 ila 100 arasında derecelendiriliyor. Buna göre, 0 yolsuzluğun çok yoğun olduğu, 100 ise tamamıyla yolsuzluktan arınmış ülkelere işaret ediyor.

Endekste yer alan 180 ülkenin ortalaması ise 43. Türkiye, elde ettiği puanla genel ortalamanın altında kalırken yolsuzluğun çok yoğun olduğu ülkelere iki adım daha yaklaştı.

Yolsuzluk otoriterlikle bağlantılı

Geçen yıl Türkiye’nin de bulunduğu Doğu Avrupa ve Orta Asya grubundaki ülkelerin ortalama puanı ise 35 oldu. Bölge, Sahra Altı Afrika’dan sonra en düşük ortalama puana sahip. Yolsuzluk Algı Endeksi 2022 Raporu’na göre bu durum yüksek düzeyde yolsuzluk, siyasi istikrarsızlık, zayıflamış kurumlar ve -en uç durumlarda- şiddetli çatışmalarla yakından bağlantılı. Bölgede yer alan birçok hükümet demokratik süreçleri baltaladığı, sivil alanı daralttığı ve medya özgürlüklerini kısıtladığı için yolsuzluk ve otoriterlik arasında kısır bir döngü var.

Rapora göre Türkiye’nin de demokrasisini ve hukukun üstünlüğünü ilerletmek için kuvvetler ayrılığındaki zayıflamayı ortadan kaldırması ve yolsuzluğun kovuşturulmasında nüfuzun kötüye kullanılmasını önlemek amacıyla daha güçlü bir yasal ve kurumsal yolsuzlukla mücadele çerçevesi oluşturması gerekiyor.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü Temsilcisi Oya Özarslan, Türkiye’nin OECD Mali Eylem Görev Gücü FATF tarafından gri listeye alındığını ve Avrupa Yolsuzlukla Mücadele Grubu (GRECO) tarafından yerine getirmesi gereken hususlar açısından sürekli uyarıldığını söyleyerek “Taraf olduğumuz bütün sözleşmelere uyum konusunda problemlerimiz var. Yani sürekli uluslararası kurumlardan uyarılar geliyor. Düşüşler bundan kaynaklanıyor. Birincisi bu. İkinci olarak herhalde medyanın durumunu söyleyebiliriz. Türkiye medya özgürlüğünde 180 ülke arasında 149. sırada” diyor.

“Yargının siyasallaşması etkili”

Türkiye’de yolsuzlukla ilintili herhangi bir konuyu yazan herhangi bir gazetecinin tazminat, ceza gibi hususlarla karşılaşmasının çok olağan hale geldiğini vurgulayan Özarslan, yolsuzluk haberlerinin ayrıca yolsuzluğa karıştığı iddia edilen kişinin kişilik hakları dolayısıyla engellendiğine dikkat çekiyor.

Yargının siyasallaşmasının yanı sıra Kamu İhale Kanunu’ndaki açık ihale sayılarının gittikçe düşmesinin de Türkiye’nin puanının düşmesinde etkili olduğunu belirten Özarslan, “Ayrıca kamu özel iş birliğinde verilen yükümlülüklerin çok yüksek olması ve bunların kamuoyuna açık olmaması, iktidara çok yakın şirketlere verilmesi gibi süregelen, neredeyse kırık plak gibi söylediğimiz şeyler var. Bunların hepsi zaman içinde uluslararası endekslere yansıyor” ifadelerini kullanıyor.

“Mücadele vaatte kalmamalı”

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) yolsuzlukları engelleme savıyla iktidara geldiğine, ancak bu dönemde yolsuzluklarla ilgili çalışan meclis komisyonunun bile feshedildiğine dikkat çeken Özarslan, Millet İttifakı’nın dün açıkladığı mutabakat metninde yer alan yolsuzluk ve şeffaflıkla ilgili mücadele planını ise olumlu bulduğunu söylüyor.

Siyasi etik yasasının çıkarılması, Kamu İhale Kanunu’nun uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi, vergi cennetlerine giden paranın denetlenmesi, varlık barışı çıkarılmasına son verilmesi gibi vaatlerin yerine gelmesinin Türkiye’nin önünü açacağını ifade eden Özarslan, “Ancak şunu da bilmeleri gerekir ki sivil toplum iktidara gelen her partiyi, her grubu denetlemeye ve hesap verebilirliğini sağlamaya, bunu talep etmeye devam edecektir. Bunlar vaatte kalmamalı” ifadelerini kullanıyor.

Yolsuzluk devasa boyutta

2022 Yolsuzluk Algı Endeksi, yoğun çaba ve zorluklarla elde edilen pek çok kazanıma rağmen, dünyada yolsuzluğun boyutunun devasa olduğunu gösteriyor.

On birinci yılını geride bırakan endekste ülkelerin üçte ikisinden fazlası (yüzde 68) 50’nin altında puan aldı. Geçen beş yıl içinde sadece sekiz ülke önemli ölçüde puanlarını iyileştirirken, Avusturya, Lüksemburg ve Birleşik Krallık gibi üst sıralarda yer alan ülkeler de dahil olmak üzere 10 ülkenin puanı önemli ölçüde düştü.

En düşük puan Somali’ye

Uluslararası Şeffaflık Örgütü’ne göre güçlü kurumlara ve iyi işleyen demokrasilere sahip ülkeler genellikle endeksin en üst sıralarında kendilerine yer buluyor. Çatışmaların yaşandığı ya da temel kişisel ve siyasi özgürlüklerin son derece kısıtlı olduğu ülkeler ise en düşük notları alma eğilimini gösteriyor.

2022 yılına ait endekste Danimarka 90 puanla sıralamada başı çekerken, Finlandiya ve Yeni Zelanda 87 puanla onu takip ediyor. Norveç, Singapur, İsveç, İsviçre, Hollanda, Almanya, İrlanda ve Lüksemburg bu yılın ilk 10’unu tamamlıyor.

Somali 12 puanla endeksin en alt sırasında yer alırken Suriye ve Güney Sudan 13 puanla onu izliyor. Venezuela, Yemen, Libya, Kuzey Kore, Haiti, Ekvator Ginesi ve Burundi de son 10’da yer alıyor.

“Dünya daha tehlikeli bir yer oldu”

COVID-19 salgını, iklim krizi ve dünya genelinde artan güvenlik tehditlerinin yeni bir belirsizlik dalgasını körüklediğine işaret edilen raporda, yolsuzluk sorunlarını ele almayan ülkelerin bu etkileri daha da kötüleştirdiği, yolsuzluk ve çatışmanın birbirini besleyerek kalıcı barışı tehdit ettiği dile getiriliyor. Yolsuzluk Algı Endeksi’nin en alt sıralarında yer alan ülkelerin çoğunda ya şu anda ya da yakın zamanda silahlı çatışmaların yaşandığına dikkat çekilen raporda yolsuzluk seviyesinin yüksek olduğu ülkelerde örgütlü suçların ve güvenlik tehditlerinin de yüksek olmasının daha muhtemel olduğunun altı çiziliyor.

Raporda ifadelerine yer verilen Uluslararası Şeffaflık Örgütü Başkanı Delia Ferreira Rubio, yolsuzluğun dünyayı daha tehlikeli bir yer haline getirdiğini, hükümetler bu konuda ilerleme kaydetmediği için şiddet ve çatışmalardaki yükselişin körüklendiğini vurguluyor. Bu nedenle dünyanın her yerinde insan hayatının tehlike altında olduğuna vurgu yapan Rubio, “Bundan kurtulmanın tek yolu, her düzeydeki yolsuzluğun kökünün kazınması ve hükümetlerin sadece elit bir azınlık için değil tüm insanlar için çalışmasını sağlamaktır” diyor.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü İcra Kurulu Başkanı Daniel Eriksson ise “Hükümetler, iş insanları ve aktivistlerden marjinal topluluklar ve gençlere kadar halkı karar alma süreçlerine dahil etmek için alan açmalı. Demokratik toplumlarda insanlar seslerini yükselterek yolsuzluğun kökünün kazınmasına yardımcı olabilir ve hepimiz için daha güvenli bir dünya talep edebilirler” ifadelerini kullanıyor.

“Yargının siyasallaşması etkili”

Türkiye’de yolsuzlukla ilintili herhangi bir konuyu yazan herhangi bir gazetecinin tazminat, ceza gibi hususlarla karşılaşmasının çok olağan hale geldiğini vurgulayan Özarslan, yolsuzluk haberlerinin ayrıca yolsuzluğa karıştığı iddia edilen kişinin kişilik hakları dolayısıyla engellendiğine dikkat çekiyor.

Yargının siyasallaşmasının yanı sıra Kamu İhale Kanunu’ndaki açık ihale sayılarının gittikçe düşmesinin de Türkiye’nin puanının düşmesinde etkili olduğunu belirten Özarslan, “Ayrıca kamu özel iş birliğinde verilen yükümlülüklerin çok yüksek olması ve bunların kamuoyuna açık olmaması, iktidara çok yakın şirketlere verilmesi gibi süregelen, neredeyse kırık plak gibi söylediğimiz şeyler var. Bunların hepsi zaman içinde uluslararası endekslere yansıyor” ifadelerini kullanıyor.

“Mücadele vaatte kalmamalı”

Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) yolsuzlukları engelleme savıyla iktidara geldiğine, ancak bu dönemde yolsuzluklarla ilgili çalışan meclis komisyonunun bile feshedildiğine dikkat çeken Özarslan, Millet İttifakı’nın dün açıkladığı mutabakat metninde yer alan yolsuzluk ve şeffaflıkla ilgili mücadele planını ise olumlu bulduğunu söylüyor.

Siyasi etik yasasının çıkarılması, Kamu İhale Kanunu’nun uluslararası standartlara uygun hale getirilmesi, vergi cennetlerine giden paranın denetlenmesi, varlık barışı çıkarılmasına son verilmesi gibi vaatlerin yerine gelmesinin Türkiye’nin önünü açacağını ifade eden Özarslan, “Ancak şunu da bilmeleri gerekir ki sivil toplum iktidara gelen her partiyi, her grubu denetlemeye ve hesap verebilirliğini sağlamaya, bunu talep etmeye devam edecektir. Bunlar vaatte kalmamalı” ifadelerini kullanıyor.

Yolsuzluk devasa boyutta

2022 Yolsuzluk Algı Endeksi, yoğun çaba ve zorluklarla elde edilen pek çok kazanıma rağmen, dünyada yolsuzluğun boyutunun devasa olduğunu gösteriyor.

On birinci yılını geride bırakan endekste ülkelerin üçte ikisinden fazlası (yüzde 68) 50’nin altında puan aldı. Geçen beş yıl içinde sadece sekiz ülke önemli ölçüde puanlarını iyileştirirken, Avusturya, Lüksemburg ve Birleşik Krallık gibi üst sıralarda yer alan ülkeler de dahil olmak üzere 10 ülkenin puanı önemli ölçüde düştü.

En düşük puan Somali’ye

Uluslararası Şeffaflık Örgütü’ne göre güçlü kurumlara ve iyi işleyen demokrasilere sahip ülkeler genellikle endeksin en üst sıralarında kendilerine yer buluyor. Çatışmaların yaşandığı ya da temel kişisel ve siyasi özgürlüklerin son derece kısıtlı olduğu ülkeler ise en düşük notları alma eğilimini gösteriyor.

2022 yılına ait endekste Danimarka 90 puanla sıralamada başı çekerken, Finlandiya ve Yeni Zelanda 87 puanla onu takip ediyor. Norveç, Singapur, İsveç, İsviçre, Hollanda, Almanya, İrlanda ve Lüksemburg bu yılın ilk 10’unu tamamlıyor.

Somali 12 puanla endeksin en alt sırasında yer alırken Suriye ve Güney Sudan 13 puanla onu izliyor. Venezuela, Yemen, Libya, Kuzey Kore, Haiti, Ekvator Ginesi ve Burundi de son 10’da yer alıyor.

“Dünya daha tehlikeli bir yer oldu”

COVID-19 salgını, iklim krizi ve dünya genelinde artan güvenlik tehditlerinin yeni bir belirsizlik dalgasını körüklediğine işaret edilen raporda, yolsuzluk sorunlarını ele almayan ülkelerin bu etkileri daha da kötüleştirdiği, yolsuzluk ve çatışmanın birbirini besleyerek kalıcı barışı tehdit ettiği dile getiriliyor. Yolsuzluk Algı Endeksi’nin en alt sıralarında yer alan ülkelerin çoğunda ya şu anda ya da yakın zamanda silahlı çatışmaların yaşandığına dikkat çekilen raporda yolsuzluk seviyesinin yüksek olduğu ülkelerde örgütlü suçların ve güvenlik tehditlerinin de yüksek olmasının daha muhtemel olduğunun altı çiziliyor.

Raporda ifadelerine yer verilen Uluslararası Şeffaflık Örgütü Başkanı Delia Ferreira Rubio, yolsuzluğun dünyayı daha tehlikeli bir yer haline getirdiğini, hükümetler bu konuda ilerleme kaydetmediği için şiddet ve çatışmalardaki yükselişin körüklendiğini vurguluyor. Bu nedenle dünyanın her yerinde insan hayatının tehlike altında olduğuna vurgu yapan Rubio, “Bundan kurtulmanın tek yolu, her düzeydeki yolsuzluğun kökünün kazınması ve hükümetlerin sadece elit bir azınlık için değil tüm insanlar için çalışmasını sağlamaktır” diyor.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü İcra Kurulu Başkanı Daniel Eriksson ise “Hükümetler, iş insanları ve aktivistlerden marjinal topluluklar ve gençlere kadar halkı karar alma süreçlerine dahil etmek için alan açmalı. Demokratik toplumlarda insanlar seslerini yükselterek yolsuzluğun kökünün kazınmasına yardımcı olabilir ve hepimiz için daha güvenli bir dünya talep edebilirler” ifadelerini kullanıyor.

Pelin Ünker – Yolsuzluk ve vergi adaleti üzerine haber yapan araştırmacı gazeteci.

Okumaya devam et

GÜNCEL

İnşaat yönünü arıyor

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay merakla beklenen inşaat ile bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri gösteren “Hazır Beton Endeksi” 2024 Şubat Ayı Raporu’nu açıkladı. Geçen yılın kasım ayında başlayan faaliyetteki yavaşlamanın şubat ayında eşik değerin hemen üzerine kadar yükseldiğini ve Faaliyet Endeksi’nin, diğer endekslere kıyasla görece daha iyi konumda olduğunu gösteren Rapor, faaliyetteki yükselişin anlamlı olmakla birlikte yeterli olmadığına işaret etti.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektörü ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içerisinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan öncü bir göstergedir.

Hazır Beton Endeksi 2024 Şubat Ayı Raporu’na göre, geçen yılın kasım ayında başlayan faaliyetteki yavaşlama sonrası endeks, şubat ayında eşik değerin hemen üzerine kadar yükselmiştir. Faaliyet Endeksi, diğer endekslere kıyasla görece daha iyi konumdadır. Hem Beklenti hem de Güven Endeksi pozitif tarafa yaklaşmakla birlikte henüz inşaat faaliyetlerini olumlu olarak etkileyecek düzeyde görünmemektedir. 2024 yılının ilk çeyreğinde faaliyette ciddi bir yükseliş beklememe yönündeki öngörümüz devam etmektedir.

Geride bıraktığımız şubat ayında faaliyet dışındaki endeksler geçen yılın aynı ayına göre gerilemiş durumda olup en fazla daralma Güven Endeksi’nde görünmektedir. Faaliyetteki yükseliş, endeksin değerinin eşik değere oldukça yakın olduğu bilgisi ile birlikte okunmalıdır. Bu durumda faaliyetteki yükseliş anlamlı olmakla birlikte yeterli değildir. Faaliyet Endeksi’ndeki yükselme, Güven ve Beklenti’deki gerilemeyi karşılayamadığı için birleşik Beton Endeksi sınırlı da olsa gerilemiş durumdadır.

Raporun sonuçlarını değerlendiren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Geçen yılın kasım ayında başlayan faaliyetteki yavaşlama sonrası endeks şubat ayında eşik değerin hemen üzerine kadar yükselmiştir. 2024 yılının ilk çeyreğinde faaliyette ciddi bir yükseliş beklememe yönündeki öngörümüz devam etmektedir.” dedi.

Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörüne yönelik değerlendirmelerini paylaşan THBB Başkanı Yavuz Işık, “Mevcut finansal koşullar altında inşaat ve konut sektörünün ipotekli satışlar üzerinden büyümesi mümkün görünmemektedir. Hâlihazırda inşaat sektörünün dinamosu, kentsel dönüşüm ve ülkemizdeki yapı stokunun yenilenmesi olacaktır. Konut arzındaki yavaşlamadan dolayı konut fiyatlarının yeniden yükselişe geçmemesi için bir yandan ülkemizde inşa edilen konut sayısında sürdürülebilir bir büyüme rakamı yakalanırken aynı zamanda yapı stokunun depreme hazırlanması gerekmektedir. Konut talebinde en azından yılın ilk yarısında artış beklenmemektedir. Bu durumda ekonomi yönetiminin enflasyonla mücadele ile birlikte sürdürülebilir büyüme yaklaşımını eşzamanlı olarak nasıl hayata geçireceği önemli hâle gelmektedir.” dedi.

Hazır Beton Endeksi hakkında

Söz konusu endekslerin oluşturulmasına esas teşkil eden anket ile firmalara 8 soru soruluyor. Her bir endeksin değeri 100’ün altında ya da üstünde olmasına bağlı olarak yorumlanıyor. 100’ün üzerinde olması durumunda önceki aya ait faaliyetin ya da gelecek döneme ilişkin beklentinin olumlu yönde geliştiği yorumu yapılıyor. Türkiye genelinde her ay hazır beton üreticileri ile gerçekleştirilen çalışmada 3 farklı endeks oluşturuluyor. Hazır Beton Faaliyet Endeksi ile hazır beton firmalarının geçmiş bir aylık faaliyetlerinin sonuçları, Hazır Beton Güven Endeksi ile hazır beton sektöründe faaliyet gösteren teşebbüslerin, ekonomi ve sektöre yönelik duydukları güven seviyesi, Hazır Beton Beklenti Endeksi ile hazır beton firmalarının önümüzdeki üç aylık dönemde faaliyetlerinin hangi seviyede olacağına ilişkin beklentiler hakkında bilgi ediniliyor. Hazır Beton Endeksi ile endekslerin tümünü içeren bileşik endeks elde ediliyor.

Türkiye Hazır Beton Birliği hakkında

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), 1988 yılından beri güvenli ve dayanıklı yapıların inşası amacıyla standartlara uygun beton üretilmesi, tekniğine uygun beton uygulamalarının yaygınlaşması ve ülkemizde kaliteli, dayanıklı, yüksek dayanım sınıflarında beton kullanılması için uğraş veren mesleki bir kuruluştur. THBB, Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve Beton Sürdürülebilirlik Konseyi (The Concrete Sustainability Council) üyesi; Beton Sürdürülebilirlik Konseyi “Bölgesel Sistem Operatörü”dür. THBB’ye üye olacak şirketlerin bütün hazır beton tesislerinde standartlara uygun üretim yapması, THBB Kalite Güvence Sisteminin (KGS) sürekli habersiz denetimlerine tabi olarak KGS Uygunluk Belgesi alması, uygun laboratuvar bulundurması, teknik, çevre, iş sağlığı ve güvenliği, yasal ve etik kriterleri eksiksiz yerine getirmesi zorunludur.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

GARANTİ BBVA 1 MİLYAR LİRA TAKİP DOSYASINI DEVRETTİ

Garanti Bankası, toplam 1 milyar 64 milyon liralık tahsili geçikmiş alacak portföyünü Gelecek Varlık Yönetim ve Emir Varlık Yönetim şirketlerine 440 milyon liraya sattığını duyurdu.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye Garanti Bankası, tahsili geçikmiş alacak portföylerini sattığını açıkladı.

Bankadan Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yapılan açıklamada, bankanın takipteki krediler portföyünde yer alan ve toplam anapara ve akdi faiz bakiyesi 30 Ocak 2024 tarihi itibarı ile 531 milyon 835 bin 897 lira olan; kredi kartı, destek kredisi, çek hesabı, taksitli kredi, kredili mevduat hesabı alacakları ile bunlara bağlı masraf hesabı ve diğer alacak türündeki tahsili gecikmiş alacakların faizleri ile birlikte, 220 milyon 300 bin liraya Gelecek Varlık Yönetim şirketine satıldığı ifade edildi.

Ayrıca, 31 Ocak 2024 tarihi itibarı ile anapara ve akdi faiz bakiyesi 532 milyon 496 bin 820 liralık kredi kartı, destek kredisi, çek hesabı, taksitli kredi, kredili mevduat hesabı alacakları ile bunlara bağlı masraf hesabı ve diğer alacak türündeki tahsili gecikmiş alacakların da faizleri ile birlikte, 219 milyon 800 bin liraya Emir Varlık Yönetim AŞ.‘ye satıldığı belirtildi.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Bedava para devri kapandı: Japonya 17 yıl sonra ilk kez faiz artırdı

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Türk mali piyasalarında var olan ‘limoni’ hava dün de korundu. Döviz piyasasında artan tansiyon ve TCMB’nin faiz artırımlarına rağmen henüz dezenflasyonist sürecin istenilen düzeye ulaşmaması sonrası geçen hafta yeni önlemler alan TCMB, miktarsal sıkılaştırmaya giderek faiz artırmadan faiz artırım etkisi yaratmak suretiyle piyasa faizlerinin sert bir şekilde yükselmesine neden olmuştu.
  • Takdir edeceğiniz üzere, faizin enflasyon karşısında yeteri kadar koruma sağlayamadığı ortamda Türk insanın güvenli liman olarak sığındığı hisse senetleri, bu sefer de yükselen faizlerin gölgeside satıcılı bir seyir izliyor. Bu bağlamda, BIST100 ana endeksinde düşüş 6. güne taşındı! Otoritenin almış olduğu önlemlerin amacı (şifa etkisi) her ne talebin soğuması olsa da, yan etkisi hâliyle borsa üzerinde baskı kurmaya devam ediyor. Yükselen mevduat faizleri (risksiz bir yatırım aracı) hisse senedi piyasalarından para çıkmasına neden olurken, krediye ulaşımın zorlaşması ve de pahalı olması kredili işlemlerde borçlanma maliyetini artırarak şirketlerin de yatırım kapasitesini baltalamak suretiyle ekonominin soğumasına; bunun da hâliyle şirket cirolarına yansıyarak şirket performanslarını sorunlu hâle getiriyor.
  • Teknik bir yaklaşımla, 7,200 endeks seviyesinden başlayan yükselişin eğer Şubat sonu 9,450 seviyesinde bittiğini düşünürsek, bu hareketin %50 düzeltme seviyesinin 8,330 endeks seviyesine işaret ettiğini not edelim. USDTRY kuru TCMB’nin tabir caizse el frenini çekmesi ardından azalan tansiyonla bu sabah 32,34 seviyesine gelirken, Türkiye’nin yabancı indinde risklerini yansıtan 5 yıl vadeli CDS risk primi de 310-315 baz puan aralığında ama geçe haftarda kaydettiği 280 baz puan seviyesinden uzak bir noktada işlem görmeye devam ettiğini not edelim.
  • Hazır faiz hadlerinden söz etmişken, dün açıklanan konut fiyat endeksi son aylarda enflasyonun altında artış kaydederek fiyatların da reel olarak düştüğünü gösterdi! Yükselen faiz hadlerinin konut sektörünü de hırpalama başladığını not edelim. Öte yandan, Hazine’nin dün düzenlediği 2 yıl vadeli tahvil ihracında ortalama bileşik faiz %47,49 düzeyinde sonuçlandı. Son haftalarda cereyan eden gelişmeler ardından, acaba Perşembe günü düzenlenecek olağan TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından faiz artırımı gelir mi sorusunu da kendime sormadan edemiyorum. Her ne kadar, BloombergHT’nin düzenlediği ankete göre faiz değişimi beklenmiyor olsa da, son günlerde artan tansiyon -güven erozyonu yaratmamak adına- TCMB’nin hamle yapmasına neden olabilir!
  • Dönelim yurtdışı piyasalara. Son aylarda hep gündeme taşıdığımız üzere Japonya Merkez Bankası (BOJ), 8 yıllık negatif faiz oranlarını ve alışılmışın dışındaki para politikasının (unorthodox) diğer kalıntılarını (faiz eğrisi kontrolünden de vazgeçti) bu sabah sona erdirerek, büyümeyi onlarca yıldır devam eden devasa parasal teşviklerle yeniden enflasyona sokma odağından tarihi bir değişim gerçekleştirdi. Bu hamlenin 17 yıl içindeki ilk faiz artırımı olmasına rağmen, kırılgan ekonomik toparlanma nedeniyle BoJ bundan sonrası için borçlanma maliyetlerindeki herhangi bir artışta yavaş ve temkinki devam etmesi de bekleniyor. BoJ, negatif faiz oranlarından çıkan son merkez bankası olurken, dünyanın dört bir yanındaki politika yapıcılarının büyümeyi ucuz para ve alışılmadık parasal araçlarla desteklemeye çalıştığı bir dönemin de sonuna işaret ediyor! BoJ’un bugün politika normalleşmesine yönelik attığı adımı, deflasyonun pençesinden çıkıldığı yönünde yorumluyoruz.
  • İşin magazin tarafını bir kenara bırakırsak, 17 yıl sonra bir ilkin gerçekleşmesi, yeni kısa vadeli faiz hedefini %0 – 0,1 aralığında belirlemesi ve faiz eğrisi kontrolünden de vazgeçildiği büyük günde piyasa reaksiyonunun şimdilik sakin olması bizi beklenti gerçekleşi yönünde sakinleştirse de, radikal nitelikteki politika değişiminin bir noktada volatilite yaratma potansiyelini de göz ardı etmiyoruz. YEN son 7 gündür kesintisiz bir şekilde değer kaybederek bu sabah yeniden 150 seviyesinin üzerine yükseldi. 10 yıllık Japon devlet tahvili %0,80 seviyesinden sert bir düşüşle %0,74 seviyesine gerilerken, bu saban Asya piyasalarında karmaşık bir seyrin hâkim olduğunu görüyoruz. Japonya borsası karara önemli bir tepki vermezken, Kore ve Hong Kong borsalarında %1’in üzerinde düşüş görüyoruz.
  • BoJ toplantısı ardından gözler FED’in yarın akşam sonuçlanacak olağan FOMC toplantısına çevrildi. Her ne kadar faiz oranlarının sabit tutulacağına kesin gözüyle bakılsa da, Başkan Powell’ın mikrofon karşısında kullanacağı üslup ve beraberinde satır aralarında vereceği mesajlar kadar üyelerin tahminleri de önem arz edecektir. Bu sabah itibariyle, vadeli kontratlar FED’in bu yıl 70 baz puan faiz indirimine gideceğini, ilk faiz indiriminin ise %51 ihtimalle Haziran ayında gerçekleşeceğine imkân tanıyor. Benzer bir şekilde, Avrupa’dan da ilk faiz indirimi için oklar Haziran ayına işaret ederken (%56 ihtimal), 2024 yılında toplam faiz indirim beklentisi 85 baz puan.
  • A︎BD enflasyon verileri ardından morali bozulan ve geçen haftayı keyifsiz bir şekilde tamamlayan küresel mali piyasaların dünkü günü de dar bir bantta salınarak tamamladıklarını not edelim. FED’in faiz indirme hatta bilanço daraltma ihtimaline sıkı sıkı sarılan faiz getirisi olmayan altın ve bitcoin gibi enstrümanlar sırası ile 2,195 ve 73,600 dolar seviyesine kadar ilerlemesi ardından 2,160 ve 65,000 dolar seviyelerine kadar geri çekildiler. Altın için 2,070 dolar seviyesinin altında haftalık kapanış görmememiz kaydı ile 2,550 dolar hedefimizde şimdilik bir değişiklik bulunmuyor. Bitcoin’de yeni zirve seviyelere soluksuz bir şekilde yaşanan koşu ardından gelen geri çekilmeyi şimdilik soluklanma olarak okumak istiyoruz.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.