BANKA HABERLERİ
Yerli Sermayeli Bankaya ŞOK : Şube Müdürü MOBBING cezası aldı
İlklerin bankası olarak kendini lanse eden yerli sermayeli büyük banka bir ilke daha imza attı. Banka tarihinde ilk defa Şube Müdürüne açılan şahsi Mobbing davası Müdür aleyhine sonuçlandı ve “mobbing nedeni ile manevi tazminat” ödemeye mahkum edildi. Banka Üst Yönetimin şube müdürü ile ilgili kararı bekleniyor.

Yayınlanma:
4 yıl önce|
Yazan:
BankaVitrini
İnsan Kaynaklarından sorumlu GMY TV – TV dolaşıp, “Personeli ne güzel motive edip, şevk ile çalıştırıp yeni bir KÜLTÜR oluşturduklarını” anlatırken sahada işlerin TV’lerde gösterildiği gibi olmadığı ortaya çıktı.
Bir sanayici ailenin ana hissedar olduğu Büyük Yerli Sermayeli bankanın Eski Muğla – Yeni Fethiye Müdürü K.A.C.‘ye Muğla Şubesinde birlikte çalıştığı Bireyselden sorumlu Yeşim K. tarafından 2019 yılında açılan “MOBBİNG Davası” 05.0.2021 tarihinde onaylanarak sonuçlandı. Yerli Sermayeli Bankanın ilk defa bir Şube Müdürü MOBBİNG nedeni ile kişisel ceza aldı. Dava müdür K.A.C.’ye açıldığı için para manevi tazminat olan 10.000.-TL cezayı da Şube Müdürü ödeyecek.
Şube Müdürüne açılan Mobbing Davasının özeti
13 yıl süre ile Yerli Sermayeli bankada çalışan Yeşim K. 2013-2019 arası Bankanın Muğla Şubesinde görev yaptı. Sorunlar 2017 yılında Bodrum Şube Müdür olan K.A.C.’nin Muğla Şubesine Müdür olarak atanması ile başladı. Yeşim K. anlam veremediği şekilde MOBBİNG’e maruz kalmaya başlıyor. Baskıları azaltmak için Bankanın resmi Sendikası olan BANKSİS‘in Muğla Şube temsilciliğine seçilmesi de mobbingi azaltmadığı gibi artarak devam etmesine neden oluyor. Zira o yıllarda banka sendikayı saf dışı bırakmak için “hukuksuz ve yasak olmasına” rağmen Müdürlere personelin sendikadan ayrılmaları için baskı yapıldığı gibi İK’dan telefon ile personellerin aranıp sendika üyeliğinden çıkmaları için ayrı bir mobbing uyguladığı yıllar aynı zamanda. Banka, “Sendikanın gerekli üye adetine sahip olmadığı için çalışanları temsil edemeyeceği” gerekçesi ile açtığı davanın görüldüğü ve sendikanın kazandığı dava yılları aynı zamanda.
Mobbing belirtileri; şubede personeller arasında ayrımcılık yapma, dışlama, işleyişten haberdar etmeme ve irtibatı kesme, personel şubede yokmuş gibi davranma, toplantılarda tersleme, küçük düşürücü tavırlar alma, çalışma hayatında hiç savunması dahi alınmamış personel üzerinde uydurma baskı yapma, uyarı yazılar gönderme, seviyesiz kurumsal olmayan mail – mesaj trafiği; siciline olumlu performans yönünden hiç katkı sağlamama, hedeflemede ayrımcılık yapma o noktaya geldi ki yıllardır severek yaptığı işi sürdürebilmek için psikolojik destek almak ve ilaçlar kullanmak zorunda kalıyor. Şube içinde dışlama, diğer pazarlamacıların müşteri ziyaretlerine eşlik ederken Yeşim K.nın müşterilerine gitmeme, müşteri ayrımı yapma işler o kadar çekilmez hale geliyor ki 2019 Mart ayında baskılar yetmiyormuş gibi düşük performans gerekçe gösterilerek işine son veriliyor. Oysa yasa diyor ki “önce personeli kazanmaya çalışacaksın, eğitimler ile eksiklerini tamamlayacaksın” hiçbiri yapılmıyor tabi ki.
Banka o kadar Kurumsal ki 13 yıl sonra personelin performansının düşük olduğunu anlıyor
Banka o kadar kurumsal ki 13 yıl sonra personelinin Performansının düşük olduğunu anlıyor. Bu veri bile başlı başına işin kurmaca olduğunun kanıtı aslında. Aslında Sendika Temsilcisi olması özellikle hedef haine getirirken sendikanın çıkarma karşısında sessiz kalması ayrı sorgulanması gereken bir konu. Sistematik, baskı ve mobbing karşısında banka Teftiş Kurulu ve Üst Yönetim hakkında 10’larca şikayet olan K.A.C.’ye tepki göstermeyerek yaptığı mobbing uygulamalarını aslında üstü kapalı kabul etmiş ve desteklemiş oldular. Zira K.A.C.’ni çalıştığı Bodrum, Muğla, Fethiye gibi şubelerden sayısız şikayetler medyaya dahi yansımış durumda.
Çare Dava : Tabi Yeşim K. yapılanları sineye çekmeyerek işi yargıya taşıyor. Şube müdürü K.A.C. banka üst yönetimin de desteğini alarak kendinden emin mahkeme huzurunda yapılan mobbing uygulamaları İNKAR ediyor. Yaptıklarını, söylediklerini delikanlıca savunamıyor yani. Kendisine yönetilen tüm yaptıklarını inkar ediyor. Hatta o kadar çaresiz kalıyorlar ki mobbing’in zaman aşımına uğradığını dahi iddia etmeleri dava kayıtlarına geçiyor. “Geçti Gitti” mantığı yani. Uyarıların performans düşüklüğü nedeni ile verildiği belirtiliyor ama performansı geliştirici, personeli kazanmak için neler yaptığını anlatamıyor, yok çünkü. 13 yıldır performansı yeterli olan personel bir anda düşük performans gösteriyor yani. İddialar soyut ve afaki olarak savunma yapma acizliği içine düşülüyor. Bankanın Sendika ile ilgili baskı yapmadığı yalanı bile dillendiriliyor. Yeşim K.’nın Sendika Temsilciliği nedeni ile işten çıkarıldığına yönelik dava ise devam ediyor. Bu dava sonucu ile Sendika davasında da eli güçlenmiş durumda.
Mahkeme Kararı : MOBBİNG gerçekleşmiş
Dosyayı değerlendiren Mahkeme Şube Müdürüne tokat gibi bir gerekçe ile 10.000.-TL artı masraflar olmak üzere “uyguladığı mobbing nedeniyle “manevi tazminat” olarak para cezasına mahkum etti.
T.C. Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/255 Esas, 2020/490 nolu Karar Gerekçesinde ise yapılanlara tokat gibi cevaplar var:
Mobbing ( bezdirme / yıldırma )’nın varlığı için kişilik haklarının ağır şeklinde ihlaline gerek olmadığı gibi kişilik haklarına yönelik haksızlığın yeterli olduğu ayrıca mobbing iddialarda şüpheden uzak kesin deliller aranmayacağı haksızlığı yeterli olduğu, Yargıtay İçtihatları ile de kesinleştiği belirtiliyor.
Mahkeme Mobbing tanımını da yaparak : “Aynı ortamda bulunan veya aynı organizasyona bağlı olan bir veya birden fazla kimsenin, bir kişiye belli bir amaçla, sistematik bir şekilde, yılgınlık, korku, tedirginlik, endişe, bunalım, sıkıntı veya kaygı oluşturacak söz, tutum ve davranışlarla psikolojik ve duygusal baskı kurarak onu belli bir şekilde davranmaya ya da davranmamaya, ortak alandan uzaklaştırmaya, güçsüzleştirmeye, değersizleştirmeye, aşağılamaya, küçük düşürmeye veya pasifize etmeye yönelik çabalarına mobbing denilir” ifadesine yer verdi.

Yerli Sermayeli Bankada bir ilk
Bir şube müdürüne “mobbing nedeni ile manevi tazminat” davası açılıp da cezaya tabi tutulması banka tarihinde bir ilk ve kırılma noktasını teşkil ediyor. Zira banka üst yönetimi müdürlere sürekli biz bankayız, büyüğüz, kimse dokunamaz gibi telkinlerde bulunup mobbing ortamını hazırlarken bu ve benzer cezalar kısmen işin o kadar kolay olmayacağının da kanıtı aynı zamanda. Cezayı yiyen şube müdürleri cepleri yanacağı için kısmen “niçin bu kadar baskı yapıyorum moduna” ister istemez girecektir. Sonuçta bedelini öder mobbing yaparım derler ise o başka. Sonuçlarına katlanırsan personelin kafasına klasör de atarsın körfez sermayeli bankada olduğu gibi.
Cezayı banka karşılar ise takip edeceğimizi belirtelim
Söz konusu para cezası şube müdürü şahsına K.A.C.’ye kesildi, dolayısı ile tazminat ve avukatlık masraflarını kendisi karşılayacak. Kişisel hatasının bedelini ödeyecek yani. Hal böyle iken bu cezayı banka bünyesinden karşılamaya kalkarlar ise bu sayfalardan yazmaya çekinmeyeceğiz. Zira bu durumda banka “ey müdürler istediğiniz kadar baskı, mobbing yapın cezaları biz karşılarız” anlamına gelir ki böyle bir durumda bankanın kurumsal olarak da ceza alması gündeme gelir. Ayrıca, cezayı banka karşılar ise bankada mobbingin kurumsal ve sistematik halde olduğu da kanıtlanmış olur. Öyle bir hata yapacaklarını sanmıyoruz ama uyarmadan da edemiyoruz. Bu arada banka iç kontrol ve Teftiş de Müdür’ün yemek faturalarını kontrol etsin ki cezayı dolaylı olarak bankaya ödettirmesin.
Banka eski Muğla yeni Fethiye Müdürünün arkasında duracak mı?
Eski Muğla, şimdiki Fethiye müdürü olan K.A.C.‘nin “mobbing nedeniyle manevi tazminat” cezasının mahkeme tarafından onaylanması aynı zamanda K.A.C.‘nin Disiplin Suçu işlediğini bankanın MARKA değerine uygun davranmadığının da kanıtı. Bu durumda bankanın “basiretsiz yönetici” olarak K.A.C.’nin iş sözleşmesini sonlandırarak, Tazminatsız atması gündeme gelmiş durumda. Zira, disiplin suçları işten çıkarma yasaklarına tabi değil. Bankanın Mobbingçi K.A.C.‘nin mahkemece onaylanmış kararına karar gerekçesinde “mobbing nedeniyle manevi tazminat” diye açık açık yazmasına rağmen çalışmaya devam mı edeceği, Tazminatsız kovacak mı onu da önümüzdeki günlerde görüp takip etmeye devam edeceğiz.
SONUÇ : Bu dava İnsanı yok sayıp paradan başka gözü bir şey görmeyen banka yöneticilerine bir ders olsun. “Bu daha başlangıç” diyelim. Hiç kimse, “Mobbingçi banka müdür bu işte” konumuna düşmek istemez; bazı yöneticilerin kendilerine format atma zamanı geldi gibi.

İlginizi Çekebilir
BANKA HABERLERİ
MEVDUATTA STOPAJIN DÜŞÜRÜLMESİ NE ANLAMA GELİR?

Yayınlanma:
15 saat önce|
24/03/2025Yazan:
BankaVitrini“Mevduatta stopaj düşürülmesi” ifadesi, banka mevduatlarından alınan stopaj vergisinin oranının düşürülmesi anlamına gelir.
Stopaj nedir?
Stopaj, gelir üzerinden kaynakta kesilen bir vergi türüdür. Mevduat hesaplarında bu, banka faiz geliriniz üzerinden vergi kesilmesi anlamına gelir. Yani siz bir vadeli mevduat hesabı açtığınızda ve faiz geliri elde ettiğinizde, bu gelirin belli bir oranı otomatik olarak vergi (stopaj) olarak kesilir ve devlete ödenir.
Mevduatta stopaj oranları nasıl?
Stopaj oranı; mevduatın vadesine ve para cinsine göre değişebilir. Örneğin TL mevduat için geçmişte uygulanan oranlar:
-
6 aya kadar vadeli hesaplar: %15
-
6 ay – 1 yıl arası: %12
-
1 yıl ve üzeri: %10
Ancak bazı dönemlerde bu oranlar düşürülerek örneğin:
-
Tüm TL vadeli hesaplarda %0 ila %5 gibi oranlara çekilebilir.
Bunun amacı vatandaşları mevduata yönlendirmek, yani tasarrufları bankalarda değerlendirmeye teşvik etmektir.
“Stopaj düşürülmesi” ne anlama gelir?
Bu şu anlama gelir:
✅ Faiz geliri üzerinden daha az vergi ödersiniz.
✅ Net faiz getiriniz artar.
✅ Mevduat yatırımı daha cazip hale gelir.
✅ Ekonomide iç tasarrufları artırmak, dövize talebi azaltmak gibi amaçlar güdülüyor olabilir.
Örnek:
Diyelim ki 100.000 TL’lik bir mevduat hesabınız var ve 3 ay sonra 5.000 TL faiz kazanıyorsunuz.
-
Eski stopaj oranı %15 ise, 750 TL vergi kesilir, elinize 4.250 TL geçer.
-
Yeni oran %5’e düşürülürse, vergi 250 TL olur ve 4.750 TL alırsınız.
Aradaki fark, stopaj indiriminin etkisidir.
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Yangını TCMB bastırdı. Şimdi gözler güvenin yeniden tesisinde…

Yayınlanma:
1 gün önce|
24/03/2025Yazan:
BankaVitrini
Geride bıraktığımız hafta, Türkiye’nin siyasi ikliminde yaşanan değişiklik Türk mali piyasalarında adeta erimeye neden oldu. Önünü göremeyen yatırımcıların artan güven erozyonu ile zedelenen hukuk ve demokrasi kavramlarına paralel önüne arkasına bakmadan sat düğmesine basması ve pozisyon azaltmaya gitmesi ardından Borsa İstanbul %17’ye yakın gerilerken, borsadaki şirketlerin piyasa değeri trilyonlarca TL geriledi. Belki teknik bir ibare olacak ama, bir anda USDTRY kurunun 36,60’lı seviyeden 42,00 seviyesine yükselmesi ile Value at Risk (VAR) (bir yatırımın belirli bir sürede, belirli bir olasılıkla ne kadar zarar edebileceğini tahmin eden bir ölçüdür) metriğin pek çok portföy modellemesinde tetiklenmesi ile başlayan TL varlıklardan çık yönünde emirlere paralel iki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi %38 seviyesinden %50 seviyesine kadar yükseldi. Uzun bir süredir TCMB’nin kuru savunarak büyük dalgalanmalar izin vermeyeceği yönünde artan güvenin de sarsılması sonrası yurt içi yatırımcıları da ruh hâlinin bozulduğunu itiraf etmek gerekiyor.
Bu minvalde, Hazinenin borçlanma maliyetinin ciddi bir şekilde artması, Türkiye’nin yabancı indinden risklerini gösteren beş yıl vadeli CDS risk priminin de 75 baz puan artışla 323 baz puan seviyesine yükselerek son bir yılın en yüksek seviyesine ya da yerel seçimler öncesi Mart 2024 seviyesine geri döndü. Yurt dışı yatırımcıların bir anda TL varlıklardan çıkıp USD taleplerine yurt içi yerleşiklerin de eklenmesi ile döviz piyasası Çarşamba sabahı kontrolden çıkarken, devamında TCMB’nin kamu bankaları ile piyasa müdâhil olması ardından ilk nazarda 11,2 milyar dolar satan TCMB, akabinde Perşembe ve Cuma günü (bugün açıklanacak veriler ile teyit edeceğiz) piyasa kulislerine göre yaklaşık 5 milyar dolar daha satarak toplam 20 milyar dolara yakın rezerv kaybı yaşadı.
Her ne kadar konu ekonomik olmasa da, uzun bir süredir uyguladığı dezenflasyon programının sekteye uğramaması adına TCMB artan riske karşı Türk Lirası’nın getirisini artırmak ve rezervlerdeki erimeyi ve CDS primindeki yükselişi frenleyebilmek üzere program dışı ya da ani bir Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı kararı alarak gecelik borç verme faizini %44’den %46’ya yükselterek faiz koridorunu genişletmek zorunda kaldı. Bir hafta vadeli repo ihale faizi olan politika faizi olan %42,50’den piyasaya para vermeyi de durduran TCMB’nin piyasada iş gören faiz oranını %45,72 seviyesine itmesi ardından defacto olarak faizin neredeyse dört baz puan birden artmış olduğunun altını çizelim! Uzun bir süredir dövizin tek alıcısının sadece TCMB olduğu ve aldığı döviz karşılığında piyasa TL vermesi nedeniyle piyasada likidite fazlası olduğunu ve iş gören faizin TCMB’nin borç alma yani faiz koridorunun alt bandına (%41) yakın bir yerden geçtiğini hatırlatalım. Lâkin, son günlerde rollerin hızla değişmesi sonrası piyasaya TCMB’nin sattığı devasa büyüklükte döviz sonrası TL’nin de piyasadan geri çekilecek olması (sterilizasyon) ile likidite şartlarının her geçen gün biraz daha sıkılaşacağını göz ardı etmemek gerekiyor!
Buraya kadar özetlemeye çalıştığım finansal tahribatı iyi kötü finansal yazarlığı olan okurlarımız gözlemlediklerini pekâlâ biliyoruz. Asıl konu, bundan sonra süreç nasıl cereyan edecek? Siyasi iklimde yaşanan bozulma nereye kadar devam edecek, kaybolan yatırımcı güveni, hak hukuk gibi zedelenen kavramlar nasıl yeniden tesis edilecek? En son tahlilde ise TL ve TL cinsi varlıklardan uzaklaşma eğilimi ne kadar daha devam edecek? Elbette biz görevimiz gereği siyasi yorum yapmamız mümkün olmadığı gibi hukukî bilgimizin de oldukça sığ olduğunu peşinen belirtelim.
Dün, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “yolsuzluk” iddiası ile tutuklanmasına karar verildi. Karar kamuoyunda ve muhalefet cephesinde büyük tepkiyle karşılandı. Toplumsal ve siyasi tansiyon yükselirken, en çok gerçekleşmesinden endişe edilen senaryo yani sokakların ‘karışması’ ise çok şükür gerçekleşmedi. Tutuklamanın “terör örgütüne yardım” suçlamasıyla olmaması, İBB’ye kayyum atanmasının da önüne geçti. İBB Meclisi vekil belediye başkanını seçeceğini de not edelim. Bu arada, CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı için yapılan ön seçimde İmamoğlu’na 15 milyon oy çıkarken, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Yavaş erken seçim talebinde bulundu.
Eğer yeni haftada yeni bir şok ile karşı karşıya kalmazsak, piyasa penceresinden bakılırsa, Cuma günü, hafta sonu riski almak istemeyen ya da hafta sonu korkusu ile yapılan abartılı fiyatlamanın bir nebze de olsun törpülenmeye meyil tutacağını -hatalı olabiliriz- düşünüyoruz. Gözler siyasi cepheye çevrilse de, bir taraftan da AB ve ABD ile Türkiye ilişkilerinde olacaktır ki bu cenahtan yeni haberler gelme ihtimâlini yüksek görüyoruz. Hatta, pazartesi günü kaleme aldığımız raporumuzda belirttiğimiz Türkiye pozitif ekosistem geçerliliğini korusa da, yatırımcıların takdir edeceğiniz üzere konsantrasyonu şu anda başka bir noktaya çevrildi. Hafta sonu, Trump’ın Türkiye’ye F-16 ve hatta F-35 satışına yeniden olumlu yaklaştığı, CAATSA yaptırımlarının kaldırılmasının da gündeme geldiğini hatırlatmak isteriz.
Hafta sonu yaşanan gelişmeler sonrasında Türk mali piyasalarının haftaya olumsuz bir seyirle başlayabilme ihtimâlini göz ardı etmesek de, TCMB’nin devrede kalmaya devam edeceğini ve gerekli görmesi durumunda risk / getiri ilişkisine paralel TL kullanmayı daha da pahalı hâle getirmekten imtina etmeyeceğini düşünüyoruz. Bu da kur üzerinde baskının azalmaya yüz tutacağı mânâsına geliyor. Yabancı yatırımcının gelişmeleri nasıl fiyatlamaya devam edeceğini tam olarak kestiremesek de, ucuzlayan hisse senetlerine yurt içi yerleşiklerin ilgisinin yeniden artacağını düşünüyoruz. Teknik mânâda ana endekste önemli bir seviyeye olan 8,700 seviyelerine bakacağız. Faizin artış eğiliminde olması, bankacılık hisseleri ve gayrimenkul ilintili hisseler için iyi bir haber olmadığının altını peşinen çizmemiz gerekiyor. XBANK geride bıraktığımız hafta %26,50 düştü! SPK dün gece borsaya destek için birçok yeni karar açıklarken, açığa satışı bir ay süre ile yasakladı. Her zaman söylediğimiz üzere, risk yönetimine dikkat ederek mutlak surette panik eylemlerinden uzak durmamız gerekiyor. USDTRY kuru ilk işlemlerde 38,00 seviyesinde eşleşiyor.
Her ne kadar, TCMB’nin yapılacak olanları süratle yaptığının altını çizmek istesem de, hafta sonu Bankalar Birliği ile düzenlediği teknik toplantıda, ilgili tüm kurumların yakın işbirliğiyle, istikrarın sürdürülmesi için piyasa kuralları içinde her türlü aracın etkin bir şekilde ve kararlılıkla kullanılmaya devam edileceği belirtildi. Bu minvalde, toplantı sonrası Reuters haberlerinden de takip ettiğimiz kadarıyla TCMB’nin ‘kararlı’ duruşunu korumaya devam ettiğini, gerekenin de proaktif olarak yapılmaya devam edileceği yönünde mesajlarının ön plana çıktığını görüyoruz. Daha basit bir anlatımla, TCMB’nin artan riske karşı getiriyi artırıp likiditeyi de kısarak zor günlerde büyük bir faiz vererek özveri ile biriktirdiği döviz rezervlerini de kullanarak yangını kontrol altına alabilecek araç, gereç ve gücü olduğunu unutmamak gerekiyor! Bundan sonraki sürecin yatırımcı güveninde yaşanacak güven tesisine paralel ilerleyeceğini düşünüyoruz. Yaşanan tahribatın enflasyondan büyümeye, hatta artan faiz daralan likidite ile şirket kârlarına etkisi kuşkusuz olumsuz olacaktır. Bu nedenle, ortamın süratle normalleşmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Yeni gün başlangıcında, Japonya’da Mart ayında fabrika faaliyetleri üretim ve yeni siparişlerdeki düşüşle son bir yılın en hızlı daralmasını yaşarken, hizmet sektörü de beş ay sonra ilk kez küçülmeye geçti. Artan maliyetler, işgücü sıkıntısı ve küresel ticaret belirsizliği nedeniyle genel iş görünümü Ağustos 2020’den bu yana en düşük seviyeye geriledi. Japonya’nın Nikkei endeksi haftaya yatay başlarken, ABD borsalarının vadeli işlemlerinde görülen hafif yükseliş, Asya cephesinde sınırlı yansıdığını görüyoruz. Yaklaşan ABD tarifeleri yatırımcıların temkinli kalmasına neden olurken, Japonya’da Mart ayında fabrika faaliyetleri üretim ve yeni siparişlerdeki düşüşle son bir yılın en hızlı daralmasını, hizmet sektörünün de beş ay sonra ilk kez küçülmeye geçmesi ön plana çıktı.
Asya piyasalarında hâkim renk kırmızı olsa da, satış baskısının kuvvetli olmadığını görüyoruz. Altının ons fiyatı zirve seviyelerden bir adım da olsun uzaklaşarak 3,020 dolar seviyesinden işlem görürken, gümüş ise 33-34 dolar bandında kalmaya devam etti. Gümüşte asıl hareketin eğer gücünü toplarsa 35 dolar sonrasında başlayacağını unutmamak gerekiyor. Öncesinde heyecana kapılmamak gerektiğini düşünüyoruz. Direnişin parası bitcoin yeniden 87bin dolar seviyesine toparlanırken, Avrupa cephesinde Almanya süper harcama paketi ile şaha kalkan tahvil faizlerinin, Kıta Avrupasından borçlu ve kırılgan olan diğer ülkelerin de borçlanma maliyetlerini artırarak risk unsuru yarattı. Süratli bir depara kalkan EURUSD paritesi yorulma emareleri göstermesi sonrası 1,08 seviyesinin diplerine kadar çekilirken, teknik mânâda daha da aşağıda 1,0680 seviyesini takip edeceğiz. Mali piyasaların gündeminde bugün Almanya, Euro Bölgesi ve ABD’de açıklanacak PMI verileri takip edilebilir.
Emre Değirmencioğlu
BANKA HABERLERİ
EKREM İMAMOĞLU TUTUKLANMASI PİYASADA NE ETKİ YAPAR?

Yayınlanma:
2 gün önce|
23/03/2025Yazan:
BankaVitrini
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması gibi olağanüstü bir siyasi gelişme, Türkiye ekonomisi ve piyasaları üzerinde kısa ve orta vadede önemli etkiler yaratabilir. Bu tür bir gelişmenin piyasalara etkisi, hem iç siyasi tansiyon hem de dış yatırımcıların algısı açısından değerlendirilmelidir.
Olası etkileri şöyle özetleyebiliriz:
📉 1. Borsa İstanbul (BIST) Üzerindeki Etkiler
-
Negatif Etki Beklenir: Özellikle banka ve holding hisselerinde sert satışlar görülebilir.
-
Yatırımcı Güveni Sarsılabilir: Siyasi belirsizlik, yerli ve yabancı yatırımcının risk algısını yükseltir.
-
Yabancı Çıkışı Hızlanabilir: Zaten sınırlı olan yabancı yatırımcı oranı daha da azalabilir.
💵 2. Döviz Kurları (USD/TRY, EUR/TRY)
-
Kur Şokları Görülebilir: Politik risk primi artar, bu da dövize yönelimi artırır.
-
Merkez Bankası Baskı Altında Kalır: Döviz talebindeki ani artışa müdahale gerektirebilir.
📈 3. Faiz ve Tahvil Piyasaları
-
Faizler Yükselebilir: Risk algısı arttıkça TL cinsi varlıklardan çıkış olur, bu da faizlerde yükselişe yol açar.
-
Tahvil Satışları Artar: Devlet tahvillerine olan güven azalabilir.
🌍 4. CDS (Kredi Risk Primi) ve Dış Yatırımcı Algısı
-
CDS Yükselir: Türkiye’nin risk primi artar, bu da borçlanma maliyetlerini artırır.
-
Yatırım Notları ve Raporlar Değişebilir: Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları bu gelişmeyi raporlarında olumsuz değerlendirebilir.
🏦 5. Bankacılık ve Finans Sektörü
-
Kredilerde Yavaşlama: Artan belirsizlik nedeniyle kredi taleplerinde azalma görülebilir.
-
Bankaların Risk Algısı Artar: Özellikle yerli özel bankalar temkinli davranmaya başlar.
🔍 6. Orta Vadeli Etkiler
-
Ekonomik Reformlar Gölge Altında Kalır: Siyasi tartışmalar ekonomi gündeminin önüne geçer.
-
Seçim Güvenliği ve Demokratik Görünüm Tartışılır: Bu durum Türkiye’nin “yatırım yapılabilir ülke” imajını zedeler.
İmamoğlu gibi kamuoyunda güçlü desteği olan bir siyasi figürün tutuklanması, sadece ekonomik değil sosyal ve toplumsal tansiyonu da yükseltebilir. Bu da piyasaların kırılganlığını artırır.
BANKACILIK FİNANS SEKTÖRÜNÜ NASIL ETKİLER
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, bankacılık ve finans sektörü, siyasi belirsizlik nedeniyle doğrudan ve dolaylı birçok etkiye maruz kalabilir. Bu tür siyasi şoklar, özellikle sermaye hareketlerinin serbest olduğu, dışa açık ve kırılgan ekonomilerde bankacılık sektörü üzerinde hızlı ve ciddi baskılar yaratabilir.
Aşağıda, bu gelişmenin bankacılık ve finans sektörüne olası etkilerini başlıklar halinde detaylandırmak gerekirse:
🏦 1. Bankalara Güven ve Mevduat Davranışı
-
TL Mevduatlarda Çıkış Olabilir: Siyasi belirsizlik, vatandaşın dövize yönelmesine neden olabilir.
-
Kur Korumalı Mevduatlarda (KKM) Artış: Kur şoklarına karşı bireyler KKM’ye yönelebilir.
-
Bankaların Liralaşma Hedefi Zarar Görebilir.
📉 2. Bankacılık Hisseleri (BIST Bankacılık Endeksi)
-
BIST-BANK Sert Düşebilir: İlk günlerde yabancı satışlarıyla ciddi değer kaybı görülebilir.
-
Halka açık özel bankalar daha çok etkilenir.
-
Devlet bankaları da siyasi yönlü baskılar nedeniyle kırılgan olabilir.
📊 3. Kredi ve Finansman Faaliyetleri
-
Kredi Talebinde Düşüş: Belirsizlik ortamı yatırımları yavaşlatır, işletmeler kredi taleplerini erteler.
-
Bankalar Riskli Sektörlere Kredi Vermekten Kaçınır.
-
Kredi Geri Ödemelerinde Sorunlar Başlayabilir.
💰 4. Likidite ve Fonlama Kanalları
-
Bankaların Fonlama Maliyetleri Artar: CDS primindeki artışla yurt dışı borçlanmalar pahalı hale gelir.
-
Swap Kanalları Daralabilir: Merkez Bankası swap ihtiyacını artırabilir.
-
Yurt dışı borç çevirme oranlarında düşüş olabilir.
🔍 5. BDDK ve TCMB Üzerindeki Baskı
-
Yeni düzenleme ve müdahaleler gündeme gelebilir.
-
Piyasa istikrarı için geçici tedbirler alınabilir (örneğin likidite enjeksiyonu, döviz satışı).
-
Sermaye kontrolleri ya da TL likidite kısıtlamaları speküle edilebilir.
🌐 6. Yabancı Yatırımcı İlgisi
-
Bankacılık sektörü doğrudan yabancı yatırımcıların radarında olduğundan ilk çıkışlar burada yaşanır.
-
Sendikasyon kredilerine erişim zorlaşır.
-
Türkiye’nin “hukuk devleti” imajının zedelenmesi, uzun vadeli finansal istikrarı tehdit eder.
⚠️ 7. Reel Sektörün Bankalara Yansıması
-
Firmalar döviz kurlarındaki artış nedeniyle zor duruma düşerse, bankaların tahsilât riski yükselir.
-
Takipteki krediler oranı (NPL) artabilir.
-
Bankalar daha muhafazakâr davranarak kredi musluklarını kısabilir.
SONUÇ:
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması gibi siyasi bir kriz, bankacılık sektöründe güven, kredi akışı, yabancı ilgisi ve fonlama kaynakları üzerinde ciddi baskı yaratır. İlk şok dalgası özellikle borsa ve kur tarafında hissedilirken, orta vadede aktif kalitesi, kârlılık ve büyüme gibi temel göstergeleri de zayıflatır.
Chat GPT
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (782)
- BANKA ANALİZLERİ (136)
- BANKA HABERLERİ (3.005)
- BASINDA BİZ (58)
- BORSA (428)
- CEO PERFORMANSLARI (35)
- EKONOMİ (2.752)
- GÜNCEL (2.777)
- GÜNDEM (3.028)
- RÖPORTAJLAR (47)
- SİGORTA (128)
- ŞİRKETLER (2.051)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (428)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (846)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (6)
- Dr. Abbas Karakaya (62)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (459)
- Gizem Taşdelen (4)
- Gülbeyaz Gergün (52)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (30)
- Onur ÇELİK (12)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (76)
- Serhat Can (6)
- Süleyman Çembertaş (14)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
YAZARLAR

SSK SİGORTALILARI İÇİN EN DÜŞÜK EMEKLİ AYLIĞI UYGULAMASI

GÜLER SABANCI bırakıyor
MEVDUATTA STOPAJIN DÜŞÜRÜLMESİ NE ANLAMA GELİR?

Yangını TCMB bastırdı. Şimdi gözler güvenin yeniden tesisinde…

SPK: Tedbir kararları aldı

EKREM İMAMOĞLU TUTUKLANMASI PİYASADA NE ETKİ YAPAR?

TBB ile TCMB bankalar ile toplandı

SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ VE BANKA ÖZEL EMEKLİ SANDIK VERİLERİ

Yasadışı Bahis operasyonu: Pozitifbank ve Payfix’e el konuldu!

İş hayatında Çöp Kamyonu Teorisi

ŞAİR HASAN HÜSEYİN KORKMAZGİL ÇEKMEKÖY’DE ANILDI

Denizli’de uygun alışverişin yeni adresi Büyükşehir Kent Market açılıyor

Dolar Neden Yükselmiyor? Ekonomik Bir Mucize mi Yoksa Zaman Bombası mı?

Almanya’da seçimin galibi CDU, gizli kazanan AfD
- Piyasalar takipte, gözler Merkez Bankası'nda 25/03/2025
- Borsa İstanbul haftaya pozitif başladı! 24/03/2025
- Son dakika: Bugünkü Sayısal Loto çekilişi sonuçları belli oldu! 24 Mart 2025 Çılgın Sayısal Loto bilet sonucu sorgulama ekranı! 24/03/2025
- Son dakika: Bugünkü On Numara çekilişi sonuçları belli oldu! 24 Mart 2025 On Numara bilet sonucu sorgulama ekranı! 24/03/2025
- Anadolu'nun lezzetleri dünyaya açılıyor 24/03/2025
- Borsa günü yükselişle tamamladı 24/03/2025
- Mustafa Varank Fransa’da Türk toplumuna seslendi: Birinci markamız Recep Tayyip Erdoğan 24/03/2025
- Altın rekor seviyeye yakın yatay seyirde 25/03/2025
- Ekonomi ve siyaset gündemi - 25 Mart 2025 25/03/2025
- ABD'nin Temmuz'da temerrüde düşebileceği uyarısı 24/03/2025
- Yumurta ihracatına fon kesintisi 24/03/2025
- Resmi Gazete'de bugün (25.03.2025) 24/03/2025
- Hyunda'den ABD'ye 21 milyar dolar yatırım 24/03/2025
- Trump'tan karşılıklı tarifelerde muafiyet adımı 24/03/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM1 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı