Connect with us

BANKA HABERLERİ

Yerli Sermayeli Bankaya ŞOK : Şube Müdürü MOBBING cezası aldı

İlklerin bankası olarak kendini lanse eden yerli sermayeli büyük banka bir ilke daha imza attı. Banka tarihinde ilk defa Şube Müdürüne açılan şahsi Mobbing davası Müdür aleyhine sonuçlandı ve “mobbing nedeni ile manevi tazminat” ödemeye mahkum edildi. Banka Üst Yönetimin şube müdürü ile ilgili kararı bekleniyor.

Yayınlanma:

|

İnsan Kaynaklarından sorumlu GMY TV – TV dolaşıp, “Personeli ne güzel motive edip, şevk ile çalıştırıp yeni bir KÜLTÜR oluşturduklarını” anlatırken sahada işlerin TV’lerde gösterildiği gibi olmadığı ortaya çıktı.

Bir sanayici ailenin ana hissedar olduğu Büyük Yerli Sermayeli bankanın Eski Muğla – Yeni Fethiye Müdürü K.A.C.‘ye Muğla Şubesinde birlikte çalıştığı Bireyselden sorumlu Yeşim K. tarafından 2019 yılında açılan “MOBBİNG Davası” 05.0.2021 tarihinde onaylanarak sonuçlandı. Yerli Sermayeli Bankanın ilk defa bir Şube Müdürü MOBBİNG nedeni ile kişisel ceza aldı. Dava müdür K.A.C.’ye açıldığı için para manevi tazminat olan 10.000.-TL cezayı da Şube Müdürü ödeyecek.

Şube Müdürüne açılan Mobbing Davasının özeti  

13 yıl süre ile Yerli Sermayeli bankada çalışan Yeşim K. 2013-2019 arası Bankanın Muğla Şubesinde görev yaptı. Sorunlar 2017 yılında Bodrum Şube Müdür olan K.A.C.’nin Muğla Şubesine Müdür olarak atanması ile başladı. Yeşim K. anlam veremediği şekilde MOBBİNG’e maruz kalmaya başlıyor. Baskıları azaltmak için Bankanın resmi Sendikası olan BANKSİS‘in  Muğla Şube temsilciliğine seçilmesi de mobbingi azaltmadığı gibi artarak devam etmesine neden oluyor. Zira o yıllarda banka sendikayı saf dışı bırakmak için “hukuksuz ve yasak olmasına” rağmen Müdürlere personelin sendikadan ayrılmaları için baskı yapıldığı gibi İK’dan telefon ile personellerin aranıp sendika üyeliğinden çıkmaları için ayrı bir mobbing uyguladığı yıllar aynı zamanda. Banka, “Sendikanın gerekli üye adetine sahip olmadığı için çalışanları temsil edemeyeceği” gerekçesi ile açtığı davanın görüldüğü ve sendikanın kazandığı dava yılları aynı zamanda.

Mobbing belirtileri; şubede personeller arasında ayrımcılık yapma, dışlama, işleyişten haberdar etmeme ve irtibatı kesme, personel şubede yokmuş gibi davranma, toplantılarda tersleme, küçük düşürücü tavırlar alma, çalışma hayatında hiç savunması dahi alınmamış personel üzerinde uydurma baskı yapma, uyarı yazılar gönderme, seviyesiz kurumsal olmayan mail – mesaj trafiği; siciline olumlu performans yönünden hiç katkı sağlamama, hedeflemede ayrımcılık yapma o noktaya geldi ki yıllardır severek yaptığı işi sürdürebilmek için psikolojik destek almak ve ilaçlar kullanmak zorunda kalıyor. Şube içinde dışlama, diğer pazarlamacıların müşteri ziyaretlerine eşlik ederken Yeşim K.nın müşterilerine gitmeme, müşteri ayrımı yapma işler o kadar çekilmez hale geliyor ki 2019 Mart ayında baskılar yetmiyormuş gibi düşük performans gerekçe gösterilerek işine son veriliyor. Oysa yasa diyor ki “önce personeli kazanmaya çalışacaksın, eğitimler ile eksiklerini tamamlayacaksın” hiçbiri yapılmıyor tabi ki.

Banka o kadar Kurumsal ki 13 yıl sonra personelin performansının düşük olduğunu anlıyor

Banka o kadar kurumsal ki 13 yıl sonra personelinin Performansının düşük olduğunu anlıyor. Bu veri bile başlı başına işin kurmaca olduğunun kanıtı aslında. Aslında Sendika Temsilcisi olması özellikle hedef haine getirirken sendikanın çıkarma karşısında sessiz kalması ayrı sorgulanması gereken bir konu.  Sistematik, baskı ve mobbing karşısında banka Teftiş Kurulu ve Üst Yönetim hakkında 10’larca şikayet olan K.A.C.’ye tepki göstermeyerek yaptığı mobbing uygulamalarını aslında üstü kapalı kabul etmiş ve desteklemiş oldular. Zira K.A.C.’ni çalıştığı Bodrum, Muğla, Fethiye gibi şubelerden sayısız şikayetler medyaya dahi yansımış durumda.

Çare Dava : Tabi Yeşim K. yapılanları sineye çekmeyerek işi yargıya taşıyor. Şube müdürü K.A.C. banka üst yönetimin de desteğini alarak kendinden emin mahkeme huzurunda yapılan mobbing uygulamaları İNKAR ediyor. Yaptıklarını, söylediklerini delikanlıca savunamıyor yani. Kendisine yönetilen tüm yaptıklarını inkar ediyor. Hatta o kadar çaresiz kalıyorlar ki mobbing’in zaman aşımına uğradığını dahi iddia etmeleri dava kayıtlarına geçiyor.  “Geçti Gitti” mantığı yani. Uyarıların performans düşüklüğü nedeni ile  verildiği belirtiliyor ama performansı geliştirici, personeli kazanmak için neler yaptığını anlatamıyor, yok çünkü. 13 yıldır performansı yeterli olan personel bir anda düşük performans gösteriyor yani. İddialar soyut ve afaki olarak savunma yapma acizliği içine düşülüyor. Bankanın Sendika ile ilgili baskı yapmadığı yalanı bile dillendiriliyor. Yeşim K.’nın Sendika Temsilciliği nedeni ile işten çıkarıldığına yönelik dava ise devam ediyor. Bu dava sonucu ile Sendika davasında da eli güçlenmiş durumda.

Mahkeme Kararı : MOBBİNG gerçekleşmiş     

Dosyayı değerlendiren Mahkeme Şube Müdürüne tokat gibi bir gerekçe ile 10.000.-TL artı masraflar olmak üzere “uyguladığı mobbing nedeniylemanevi tazminat” olarak para cezasına mahkum etti.

T.C. Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/255 Esas, 2020/490 nolu Karar Gerekçesinde ise yapılanlara tokat gibi cevaplar var:

Mobbing ( bezdirme / yıldırma )’nın varlığı için  kişilik haklarının ağır şeklinde ihlaline gerek olmadığı gibi kişilik haklarına yönelik haksızlığın yeterli olduğu ayrıca mobbing iddialarda şüpheden uzak kesin deliller aranmayacağı haksızlığı yeterli olduğu, Yargıtay İçtihatları ile de kesinleştiği belirtiliyor.

Mahkeme Mobbing tanımını da yaparak : “Aynı ortamda bulunan veya aynı organizasyona bağlı olan bir veya birden fazla kimsenin, bir kişiye belli bir amaçla, sistematik bir şekilde, yılgınlık, korku, tedirginlik, endişe, bunalım, sıkıntı veya kaygı oluşturacak söz, tutum ve davranışlarla psikolojik ve duygusal baskı kurarak onu belli bir şekilde davranmaya ya da davranmamaya, ortak alandan uzaklaştırmaya, güçsüzleştirmeye, değersizleştirmeye, aşağılamaya, küçük düşürmeye veya pasifize etmeye yönelik çabalarına mobbing denilir” ifadesine yer verdi.

Yerli Sermayeli Bankada bir ilk    

Bir şube müdürüne “mobbing nedeni ile manevi tazminat” davası açılıp da cezaya tabi tutulması banka tarihinde bir ilk ve kırılma noktasını teşkil ediyor. Zira banka üst yönetimi müdürlere sürekli biz bankayız, büyüğüz, kimse dokunamaz gibi telkinlerde bulunup mobbing ortamını hazırlarken bu ve benzer cezalar kısmen işin o kadar kolay olmayacağının da kanıtı aynı zamanda. Cezayı yiyen şube müdürleri cepleri yanacağı için kısmen “niçin bu kadar baskı yapıyorum moduna” ister istemez girecektir. Sonuçta bedelini öder mobbing yaparım derler ise o başka. Sonuçlarına katlanırsan personelin kafasına klasör de atarsın körfez sermayeli bankada olduğu gibi.

Cezayı banka karşılar ise takip edeceğimizi belirtelim

Söz konusu para cezası şube müdürü şahsına K.A.C.’ye kesildi, dolayısı ile tazminat ve avukatlık masraflarını kendisi karşılayacak. Kişisel hatasının bedelini ödeyecek yani. Hal böyle iken bu cezayı banka bünyesinden karşılamaya kalkarlar ise bu sayfalardan yazmaya çekinmeyeceğiz. Zira bu durumda banka “ey müdürler istediğiniz kadar baskı, mobbing yapın cezaları biz karşılarız” anlamına gelir ki böyle bir durumda bankanın kurumsal olarak da ceza alması gündeme gelir. Ayrıca, cezayı banka karşılar ise bankada mobbingin kurumsal ve sistematik halde olduğu da kanıtlanmış olur. Öyle bir hata yapacaklarını sanmıyoruz ama uyarmadan da edemiyoruz. Bu arada banka iç kontrol ve Teftiş de Müdür’ün yemek faturalarını kontrol etsin ki cezayı dolaylı olarak bankaya ödettirmesin.    

Banka eski Muğla yeni Fethiye Müdürünün arkasında duracak mı?

Eski Muğla, şimdiki Fethiye müdürü olan K.A.C.‘nin “mobbing nedeniyle manevi tazminat” cezasının mahkeme tarafından onaylanması aynı zamanda K.A.C.‘nin Disiplin Suçu işlediğini bankanın MARKA değerine uygun davranmadığının da kanıtı. Bu durumda bankanın “basiretsiz yönetici” olarak K.A.C.’nin iş sözleşmesini sonlandırarak, Tazminatsız atması gündeme gelmiş durumda. Zira, disiplin suçları işten çıkarma yasaklarına tabi değil. Bankanın Mobbingçi K.A.C.‘nin mahkemece onaylanmış kararına karar gerekçesinde “mobbing nedeniyle manevi tazminat” diye açık açık yazmasına rağmen çalışmaya devam mı edeceği, Tazminatsız kovacak mı onu da önümüzdeki günlerde görüp takip etmeye devam edeceğiz.

SONUÇ : Bu dava İnsanı yok sayıp paradan başka gözü bir şey görmeyen banka yöneticilerine bir ders olsun. “Bu daha başlangıç” diyelim. Hiç kimse, “Mobbingçi banka müdür bu işte” konumuna düşmek istemez; bazı yöneticilerin kendilerine format atma zamanı geldi gibi.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

IBAN’ını kullandırana hapis cezası

Bankaya gidip bildirimde bulunmamış ve IBAN’ını kullandırdığı anlaşılan kişi için ya bir yıla kadar hapis cezası ya da beş bin güne kadar adli para cezası kesilecek

Yayınlanma:

|

Yazan:

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek kayıt dışılıkla mücadele kapsamında tüm tuşlara aynı anda basmaya başladı. Bastığı bu tuşlardan bir tanesi de kendi banka hesabını başkalarına kullandıranlarla alakalıdır.

Bakan Şimşek, kişisel hesaplara (IBAN) gelen paraların nereden ve niçin geldiğinin sorgulanma süreci için vergi idaresine talimat verdi. Ve böylece bir tür kazıma yöntemiyle vergi idaresi kayıp ve kaçakla mücadele etmek adına binlerce hesabı takibe aldı.

Ne oluyor?

Vergi idaresi, şu aralar mal ve/veya hizmet satışı yapan kişilerin/şirketlerin, bu satış dolayısıyla alması gereken parayı kredi kartı ya da nakit olarak al(a)madığı durumlarda ilgisiz kişilerin banka hesaplarına transfer yoluyla gönderilmesi sonucu ortaya çıkan kaybı sorgulamakta. Örneğin bir tüccar, bir malı ya da hizmeti birine satarken ürünün parasını ya nakit ya da kredi kartıyla alabilmektedir. Bunun karşılığında da tüccar, yasaların izin verdiği hadler ve koşullar doğrultusunda ya fiş ya da fatura düzenlemek zorundadır.

Buraya kadar bir sorun yok ancak satıcı bazen sattığı ürünü kredi kartı komisyonundan ve dolayısıyla da gelir/kurumlar vergisi ile KDV’den kaçmak için alıcıdan, verdiği bir IBAN numarasına parayı göndermesini istemektedir. Böylece mal/hizmet satışı görüntüde olmamış sayılacak ve vergi de ödenmemiş olacaktır.

Paranın geldiği IBAN ise ya o işletmede çalışan birine ya işletme sahibinin çocuğu, eşi gibi yakınlarından birine ya da güvendiği başka birine ait olabilmektedir. Hatta işletme sahibiyle hiçbir akrabalık bağı olmayan başka birine de ait olabilmektedir.

Tam da bu noktada Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu şekilde para gelen IBAN sahiplerini incelemeye başladı. Bu IBAN denetim işlemi, Vergi Dairesi Başkanlıklarının olduğu yerde vergi dairesi başkanlığı ­-29 ilde vergi dairesi başkanlığı bulunmaktadır- olmayan yerlerde ise defterdarlıklar vasıtasıyla yapılacak.

Malı/hizmeti satan için idari para cezası var

Malı ve/veya hizmeti satan kişilerden öncelikle alınmayan ­kurumlar, gelir, KDV gibi vergiler alınacak. Akabinde alınmayan bu vergilerin bir (1) katı kadar da vergi ziyaı cezası ile düzenlenmeyen faturalar için düzenlenmesi gereken fatura tutarının yüzde 10’u kadar da özel usulsüzlük cezası kesilecek. Ancak kesilecek bu yüzde 10’luk tutar 2024 yılı için 3 bin 400 TL’yi geçmiyorsa 3 bin 400 TL, şayet üstünde ise o tutar kesilecek. Örneğin, bu şekilde satılan ancak faturası kesilmeyen ürünün fiyat 25 bin TL ise bunun yüzde 10’u 2 bin 500 TL olacak ama 2024 yılı için asgari 3 bin 400 TL’yi geçmediği için 3 bin 400 TL kesilecek. Ya da satılan ürünün fiyatı 60 bin TL ise 60 bin TL’nin yüzde 10’u 6 bin TL’dir ve bu tutar da asgari ceza tutarı olan 3 bin 400 TL’nin üstünde olacağından bu işlem için 6 bin TL özel usulsüzlük cezası kesilecektir. Bu şekilde kesilecek özel usulsüzlük cezası da 2024 yılı için en fazla 1 milyon 700 bin TL olacaktır. Ayrıca alınmayan vergiler üzerinden her ay için aylık yüzde 3,5 gecikme faizi de alınacak

IBAN’ını kullandıran için idari para cezası var

IBAN’ını kullandıran için ise daha vahim bir durum var; hem vergi ve idari para cezası hem de hapis cezası. Daha vahim olan ise basında dolaşan haberlere göre IBAN’ını kiralayan binlerce kişinin olmasıdır.

Zaten hiç kimse de IBAN’ını bir karşılık olmadan “tanımadığı” birine kiralamayacağına göre IBAN sahiplerinin komisyon aldığı varsayılacak ve aldığı varsayılan ya da gerçekte aldığı komisyon dolayısıyla gelir ve katma değer vergisi ile idari para cezaların yanı sıra gecikme faizi de istenecek.

Aldığı komisyon tutarının ne kadar olduğu belli olmadığı için Danıştay ve vergi idaresi nezdinde genel olarak en az yüzde 2 olarak uygulanmaktadır. Yani IBAN’ını kiraladığı varsayılan kişinin hesabında -normalin dışında- 20 milyon TL’lik bir işlem hacmi varsa bunun en az yüzde 2’si kadar (en az 400 bin TL) komisyon aldığı varsayılıp bu tutar üzerinden ödemesi gereken vergiler ile cezalar kesilecektir.

IBAN’ını kullandıran için hapis cezası da var

IBAN’ını kullandıranların akıbetini öğrenmek için önce 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’sonra da Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik’e bakmak lazım.

Buna göre 5549 sayılı Kanun’un 15’inci maddesine göre IBAN’ını başkasına kullandıracak kişinin bunu gidip yükümlüye bildirmesi gerekiyor. Kanun’da geçen yükümlü kavramından bankacılık, sigortacılık, bireysel emeklilik, sermaye piyasaları, ödünç para verme ve diğer finansal hizmetler ile posta ve taşımacılık, talih ve bahis oyunları alanında faaliyet gösterenler; döviz, taşınmaz, değerli taş ve maden, mücevher, nakil vasıtası, iş makinesi, tarihi eser, sanat eseri ve antika ticareti ile iştigal edenler veya bu faaliyetlere aracılık edenler ile noterler, spor kulüpleri ve Cumhurbaşkanınca belirlenen diğer alanlarda faaliyet gösterenler anlaşılmalıdır.

Süreç şöyle işleyecek

Bu inceleme/kazıma işlemi genel olarak vergi dairesi nezdinde işleyecek. Ancak konuya vergi müfettişleri de dahil edilip incelemenin boyutu genişletilecek. Bu arada vergi dairesi müdürlerinin de inceleme yetkisi olduğundan inceleme açısından hukuken bir sorun bulunmamaktadır.

İncelemeye yetkili kişi yani vergi dairesi müdürü ya da vergi müfettişi, IBAN’ını başkasına kullandırtan kişiyi tespit edip incelemeye alacak ardından düzenlediği vergi suçu raporuyla önce savcılığa sonra da MASAK’a bilgi verecek.

Savcılık ise gelen bu raporu baz alarak iddianameyi oluşturacak. Bu kişilerin suçlanacağı madde ise 5549 sayılı Kanun’un 15’inci maddesidir. Bu maddeye göre yükümlüler nezdinde veya aracılığıyla yapılacak kimlik tespitini gerektiren işlemlerde, kendi adına ve fakat başkası hesabına hareket eden kimse, bu işlemleri yapmadan önce kimin hesabına hareket ettiğini yükümlülere yazılı olarak bildirmediği takdirde altı aydan bir yıla kadar hapis veya beş bin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.

Bu maddenin gerekçesinde ise işlemin esas sahibinin kimliğinin gizli tutulmasının önlenmesi amaçlanmıştır cümlesi bulunmaktadır. Ve böylece IBAN’ını kullandıran kişi, bankaya (yükümlüye) gidip kim için kullandırdığını yazıyla bildirirse bu bildirim sonucunda bu madde uyarınca ceza işlemi uygulanmayacaktır. Ama hesaptaki para hareketinden sonra bildirmenin pek bir önemi maalesef bulunmamaktadır.

Özetle bankaya gidip bildirimde bulunmamış ve IBAN’ını kullandırdığı anlaşılan kişi için ya bir yıla kadar hapis cezası ya da beş bin güne kadar adli para cezası kesilecek.

Ayrıca IBAN’ı kullanan iş yeri sahibi de (tüccar vs) TCK madde 38 uyarınca bu suçu azmettiren olarak işlenen suçun cezası ile cezalandırılacaktır.

Verilecek adlî para cezasının miktarı, bir (1) gün karşılığı olarak en az 20 ve en fazla 100 Türk Lirasıdır.

Nihayet; hapis cezasının süresi 1 yılın altında olduğu için burada CMK madde 171 uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilebilecektir. Yine söz konusu ceza TCK madde 50 kapsamında seçenek yaptırımlara çevrilebilecek, TCK madde 51 kapsamında ertelenebilecek ve yine sanık hakkında CMK madde 231/5 uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecektir.

Murat BATI-T24

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

DENİZBANK’TA İKİNCİ ERZAN VAKASI: YER ANTALYA!

Antalya’nın Manavgat İlçesi’ndeki Denizbank Manavgat Side Ticari Şube Müdürü R.E.B. ve yardımcısı U.E. bir otelin hesabını boşaltarak bahis sitelerinde oynamışlar. Sorgulanan banka personelinden ikisi tutuklanırken, rakamın da en az 3 milyon Euro ( 205 milyon TL) olduğu ileri sürülüyor. Şube müdürü R.E.B., müdür yardımcısı U.E., 2 banka personeli ve U.E.’nin tanıdığı 4 kişi olmak üzere 8 şüpheli tutuklandı.

Yayınlanma:

|

2023’de Türkiye’de gündem S. Erzan olmuştu. Denizbank Levent  Büyükdere Caddesi Şube Müdürü olan Erzan, hayali fon bir fon yaratarak futbolcu ve iş insanlarını dolandırmasının ortaya çıkması ile tutuklanmış, zimmet suçundan yargılanmaya başlamıştı. Mahkemenin Banka üst yöneticilerini de duruşmaya çağırırken duruşma devam etmekte. Erzan’ın bu yönetemle 55 milyon 633 bin 222 Dolar topladığı iddia edilmişti.

Genel müdürlük uzmanları tarafından yapılan incelemeler sırasında Side Şube Müdür Yardımcısı U.E.’nin bankadaki hesabında olağan dışı hareketlilik tespit edilmesi üzerine müfettiş görevlendirildi. Banka müfettişleri Nisan ayı başında şubeye gelerek soruşturma gerçekleştirdi. Müfettişlerin yaptığı inceleme ve soruşturma sonucunda U.E.’nin 2021 yılından Nisan 2024’e kadar müşterilerin hesaplarından parça parça toplam 205 milyon lirayı çok tanıdığı kişilere aktardığı tespit edildi. Bu kişilerin daha sonra bu paraları U.E.’nin hesabına gönderdiği belirlendi.

 

DENİZBANK SİDE TİCARİ ŞUBE MÜDÜRÜ TUTUKLANDI

Türkiye’de aylarca konuşulan bu olay daha unutulmadan bir skandal da Denizbank’ın Antalya‘nın Manavgat İlçesi’ne bağlı Side Ticari Şube‘de yaşandı. Ramazan Bayramı öncesi ortaya çıkan olayda Denizbank Side Ticari Şube Müdürü R.E.B. ve yardımcısı U.E.’nin mudileri olan ünlü oteller grubunun hesabını boşalttığı belirlendi. Yapılan inceleme sonrası konu adli makamlara taşındı.

KRİPTO PARA BORSASINDA KAYBETMİŞ

Bankanın, çalışanlar hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir savcı görevlendirilerek soruşturma başlatıldı. İlçe Jandarma Komutanlığı JASAT Timi ekibi tarafından yürütülen soruşturma kapsamında bankanın şube müdürü R.E.B., müdür yardımcısı U.E. ile 2 banka personeli ile U.E.’nin yakın arkadaşı 4 şüpheli 6 Nisan cumartesi günü gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerden müdür yardımcısı U.E., verdiği ifadede, 2021 yılından bu tarafa müşterilerin hesabından fark edilmeyecek şekilde paraları alıp arkadaşlarına gönderdiğini, daha sonra bu paraların kendi hesabına geri geldiğini, toplanan paraları yurtdışında sanal bahis sitelerinde ve kripto para borsalarında kaybettiğini söylediği belirtildi.

Jandarmada işlemleri tamamlanan şüpheliler 8 Nisan pazartesi günü adliyeye sevk edildi. Savcı tarafından ifadesi alınan R.E.B. ve U.E. ile diğer 6 kişi çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimi tarafından tutuklandı.

MÜŞTERİ HESAPLARINI BOŞALTMIŞLAR

İddiaya göre ikilinin fon yoluyla değil, hesabın içerisini boşalttığı öğrenildi. Buradan alınan para ile yurt dışı bahis sitelerinde yüksek miktarda kumar oynandığı, zaman içersinde hesaptaki açığın büyüdüğü ve otel sahipleri tarafından durumun tespit edildiği iddia edildi.

 

İDDİALAR KARŞISINDA BANKA SESSİZ

Seçil ERZAN olayında olduğu gibi bankanın bu olayda da sessiz kaldığı görüldü. Bankanın haberin yayılması üzerine önümüzdeki günlerde kapsamlı bir açıklama yapması beklenirken; banka şube yönetici seçiminde gerekli özeni gösterip göstermediği de sorgulanır hale gelirken BDDK’nın bankayı bu yönde uyarması da gündeme geldi.

Kaynak: DHA/akdenizpazarı/antalyaningündemi

**********************************

DENİZBANK DENİZ ERZAN AÇIKLAMASI ŞİFRELERİ VE GRİ ALANLAR

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

VakıfBank’tan uluslararası piyasalarda 550 milyon dolarlık ilave ana sermaye tahvil ihracı

VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, “Söz konusu işlem, VakıfBank tarihindeki uluslararası piyasalarda gerçekleştirilen ilk ilave ana sermaye tahvil ihracı olma özelliğini taşımaktadır” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

VakıfBank, 550 milyon dolarlık ilave ana sermaye tahvil ihracını başarıyla tamamladı.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, VakıfBank, 550 milyon dolar tutarında, vadesiz ve 5. yıldan sonra erken itfa opsiyonuna sahip, tamamı yurt dışı yerleşik kurumsal yatırımcılar tarafından satın alınan Basel III uyumlu ilave ana sermaye ihracı gerçekleştirdi.

Açıklamada, bankanın başarıyla tamamladığı ilave ana sermaye ihracıyla, yılbaşından itibaren uluslararası piyasalardan Türkiye’ye toplam 2,5 milyar dolar kaynak getirdiği belirtildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen VakıfBank Genel Müdürü Abdi Serdar Üstünsalih, son ana sermaye ihracıyla bu alandaki öncü konumlarını koruduklarını belirterek, ‘Söz konusu işlem, VakıfBank tarihindeki uluslararası piyasalarda gerçekleştirilen ilk ilave ana sermaye tahvil ihracı olma özelliğini taşımaktadır. Ayrıca, Türkiye’deki kamu bankaları arasında da piyasa işlemi olarak gerçekleştirilen ilk ilave ana sermaye tahvil ihracı olduğunun altını çizmek isterim.’ ifadelerini kullandı.

İşleme, İngiltere, Kıta Avrupası, Orta Doğu, Asya ve Amerika olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinden yoğun yatırımcı talebi gelmesinin oldukça memnuniyet verici olduğunu vurgulayan Üstünsalih, şunları kaydetti:

‘İşlem büyüklüğünün 3 katına ulaşan güçlü talep sayesinde, işlemin getirisi ilk fiyat beklentisinden 37,5 baz puan iyileşerek yüzde 10,125 seviyesinde gerçekleşti. Bu durum, uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye ve özellikle VakıfBank’a duyduğu güvenin açık bir göstergesidir.’

Üstünsalih, başarıyla tamamladıkları işlemin, yurt dışı kaynak olma özelliğinin yanı sıra ana sermayeyle toplam sermaye rasyolarına 100 baz puanlık pozitif katkı sağlamasını beklediklerini kaydederek, ‘Bu anlamda güçlenen sermaye rasyolarımızla, Türkiye’nin en büyük 2. bankası olarak her alanda verimlilik odaklı stratejilerimizi sürdürmeyi amaçlıyoruz. Bundan sonraki dönemde de uluslararası sermaye piyasalarını yakından takip ederek farklı yapılar altında yeni fonlama işlemlerine imza atmaya devam edeceğiz.’ değerlendirmesini yaptı.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.