Connect with us

GÜNCEL

2024 yılı sigortacılık trendleri neler olacak?

Yayınlanma:

|

Günümüzde hızla değişen teknolojik ve toplumsal dinamikler, sigortacılık sektörünü sürekli olarak şekillendiriyor. 2024 yılında, dijital dönüşümün daha da derinleştiği, çevresel ve sosyal sorumluluğun artan bir öneme sahip olduğu bir döneme tanıklık ediyoruz. 150 yılı aşkın köklü geçmişiyle Generali Sigorta, 2024 yılında öne çıkacak ve günlük hayatta daha fazla yer bulacak sigortacılık trendlerini açıkladı.

Dijital dönüşüm tam gaz devam edecek

Sigorta sektörü, müşteri deneyimini geliştirmek ve iş süreçlerini optimize etmek amacıyla dijital teknolojilere odaklanma trendini bu yıl da benimseyecek. Yapay zeka, makine öğrenimi ve otomasyon gibi teknolojiler; poliçe satın alma, hasar değerlendirmesi ve müşteri hizmetleri gibi kritik alanlarda daha etkili çözümler sunma potansiyeline sahip olmasıyla birlikte iş akışını da kolaylaştırıyor. Bu noktada sigorta şirketleri müşterilere daha hızlı ve kişiselleştirilmiş hizmetler sunmak adına sektörde rekabet avantajı sağlayarak daha sürdürülebilir ve yenilikçi bir yapı oluşturmayı hedefleyecektir.

Akıllı sigorta ürünlerinin sayısı artacak

Nesnelerin İnterneti (IoT) ve sensör teknolojilerinin gelişmesi, sigorta sektöründe önemli bir dönüşümü tetikliyor. Akıllı cihazlar aracılığıyla elde edilen veriler, sigorta poliçelerini daha kişiselleştirilmiş hale getirme imkânı sunuyor. Bu yıl özellikle araç sigortalarında, sürücülerin alışkanlıklarına dayalı fiyatlandırma modelleri daha yaygın hale gelebilir. Araçlara entegre edilen sensörler, sürücü davranışlarını anlık olarak izleyerek daha doğru ve adil prim hesaplamalarına olanak tanıyor. IoT’nin sigorta sektörüne entegrasyonu, risk değerlendirmelerini iyileştirerek şirketlere daha etkili ve özelleştirilmiş hizmetler sunma fırsatı sağlıyor. Bu sayede, müşteri memnuniyeti artarken aynı zamanda sigorta şirketlerinin rekabet avantajı elde etmeleri de mümkün hale geliyor.

Sürdürülebilir sigorta sektörü

Sigorta şirketleri, artan bir şekilde çevresel ve sosyal sorumluluk bilinciyle hareket ederek sürdürülebilirlik odaklı poliçe ve ürünleri müşterilerine sunma eğiliminde. Bu yıl iklim değişikliği gibi çevresel risklerle mücadele ederken, sigorta şirketleri aynı zamanda toplumsal sorunlara duyarlı poliçelerle öne çıkmayı hedefleyecek. Bu kapsamda, müşterilerin iklim değişikliğiyle ilgili risklere karşı daha kapsamlı bir koruma talebi olabilir. Sigorta sektöründeki bu sürdürülebilirlik odaklı yaklaşım, şirketlerin toplumlarına ve çevreye daha fazla katkı sağlamalarını amaçlayarak sektöre olumlu bir etki yapabilir.

Veri güvenliği önlemleri artacak

Dijitalleşmenin artması, sigorta sektöründe müşteri verilerinin güvenliği ve gizliliği konularını daha da önemli hale getiriyor. Bu bağlamda sigorta şirketleri, müşteri bilgilerini korumak ve siber saldırılara karşı güvenlik önlemlerini artırmak amacıyla yeni teknolojilere odaklanarak yatırımlarını güçlendirecek. Veri mahremiyeti konusundaki artan hassasiyet, müşteri güvenini koruma ve yasal düzenlemelere uyum sağlama ihtiyacını beraberinde getiriyor. Güçlü şifreleme yöntemleri, güvenlik duvarları ve benzeri önlemlerle birlikte, yapay zeka destekli siber güvenlik çözümleri de ön plana çıkacak. Bu adımlar müşteri verilerinin güvenliğini sağlamakla kalmayıp aynı zamanda sektördeki itibarı koruma adına önemli bir rol oynayacak.

Blockchain Teknolojisinin Kullanımı

Sigorta sektörü, bu yıl veri güvenliği, sahtecilik önleme ve iş süreçlerini şeffaflaştırma hedefleriyle blockchain teknolojisine yönelecek. Blockchain, dağıtık defter ve akıllı kontratlar aracılığıyla sigorta endüstrisine bir dizi avantaj sunabilir. Akıllı kontratlar, otomatik ve güvenilir tazminat süreçlerini destekleyerek, işlemleri daha hızlı ve etkin bir hale getirebilir. Sahtecilikle mücadelede de etkili olan bu teknoloji, tüm katılımcılar arasında güven inşa ederek sektörde daha güvenilir bir ortam oluşturabilir. Sigorta şirketleri, blockchain’i benimseyerek müşteri güvenini artırabilir ve daha sürdürülebilir, şeffaf iş süreçleri oluşturabilir.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Squid Game Dizisinden Şirket Hayatına 13 Kritik Ders

Yayınlanma:

|

Yazan:

Netflix’in global fenomene dönüşen dizisi Squid Game, sadece bir hayatta kalma yarışması değil, aynı zamanda modern iş hayatı, finansal sistemler ve insan doğası üzerine güçlü metaforlar barındırıyor. Dizi, bir oyun üzerinden sistemin acımasız yüzünü gösterirken, çalışanlar ve yöneticiler için de önemli dersler içeriyor.

ÇALIŞANLAR İÇİN 7 HAYATİ DERS

1. Sistem Sorgulanmalı

Karakterlerin büyük kısmı, sistemin onları sürüklediği borç ve çaresizlik girdabında kayboluyor. Şirket çalışanları da kurumsal düzenin içinde ezilmeden önce, bu sistemin kendilerine nasıl hizmet ettiğini sorgulamalı.

2. Finansal Okuryazarlık Şart

Dizide birçok karakterin borç batağına düşmesi, temel finansal okuryazarlık eksikliğini gözler önüne seriyor. Gelir-gider yönetimi, borç kontrolü ve tasarruf alışkanlığı, iş hayatında ayakta kalmanın anahtarı.

3. Takım Ruhu ve Bireysellik Dengesi

Oyunların bazılarında ekip çalışması, bazılarında bireysel yetenek öne çıkıyor. Çalışanlar da iş hayatında bu iki beceri arasında denge kurmalı.

4. İtibar, Pozisyondan Değerlidir

Kazanmak uğruna etik dışı davranışlarda bulunan karakterler, insanlıklarını kaybediyor. Kurumsal hayatta da pozisyon değil, etik duruş uzun vadede kazandırır.

5. Başarı Tanımı Gözden Geçirilmeli

Para ve mevki, başarıyı tek başına tanımlayamaz. Anlamlı bir iş, aidiyet hissi ve kişisel gelişim de başarının parçasıdır.

6. Belirsizlik Altında Karar Alma Becerisi Geliştirilmeli

Dizide karakterler bilinmezlikle dolu kararlar alırken zorluk yaşıyor. Çalışanlar da stres altında sağlıklı karar verme yetilerini geliştirmeli.

7. Her Zaman Bir Seçeneğiniz Vardır

Oyunculara oyundan çıkma hakkı verilmesi gibi, iş hayatında da sizi yıpratan ortamlardan çıkmak bir tercihtir. Alternatifler her zaman mevcuttur.

YÖNETİCİLER İÇİN 6 STRATEJİK DERS

1. Korku ile Değil, Saygı ile Yönetin

Dizide organizatörler korku ile düzen kuruyor ama bu sistem sürdürülemiyor. Kurumlarda da çalışanı korkutarak değil, güven vererek liderlik yapılmalı.

2. Adaletli Rekabet Kültürü Oluşturun

Adaletsiz rekabet, çalışanlar arasında yıkıcı bir etki yaratır. Terfi ve ödüllendirme sistemleri şeffaf ve liyakate dayalı olmalıdır.

3. Kriz Anlarında Gerçek Liderlik Ortaya Çıkar

Dizide kriz anlarında kim gerçek lider kim değil açıkça görülüyor. Yöneticiler de zor zamanlarda çalışanlarının yanında olmalı, yol göstermelidir.

4. Çalışanlar Rakip Değil, Ortağınızdır

Karakterler birbirine karşı oynatıldığında güven duygusu kaybolur. İş hayatında da çalışanlar arasında rekabet yerine iş birliği teşvik edilmelidir.

5. Empatiyi Elden Bırakmayın

Merhametli ve anlayışlı karakterlerin dizi boyunca öne çıkması, empati yetisinin liderlikteki önemini gösteriyor. Yöneticiler sadece yön veren değil, dinleyen ve anlayan olmalıdır.

6. Sahaya İnmeden Lider Olunmaz

Organizatörlerin uzaktan izleyici olması, onları lider değil kontrolör yapar. Günümüz yöneticileri ise sahada olmalı, çalışanlarıyla aynı havayı solumalıdır.

Oyun Değil, Gerçek Hayat

“Squid Game”, modern kapitalist sistemin aşırılıklarını distopik bir evrende kurgularken, hem çalışanlara hem de yöneticilere güçlü mesajlar veriyor.
Bu diziyi sadece bir kurgu değil, kurumsal hayatın aynası olarak okumak; iş dünyasının insan merkezli, adaletli ve sürdürülebilir bir yapıya evrilmesi açısından kıymetli bir fırsattır.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

EKONOMİ

Yerli Turist Nerede? Tatil Cennetleri Neden Boş Kaldı?

Yayınlanma:

|

2025 yılına güçlü bir başlangıç yapan Türk turizm sektörü, yaz aylarına yaklaşıldığında farklı bir tabloyla karşılaştı. Özellikle Haziran ayında, sahil bölgelerinin beklenenden daha düşük doluluk oranlarına sahip olması, sektör temsilcileri arasında ciddi bir sorgulama sürecini başlattı: Yerli turist nereye kayboldu?

Yerli Turist Tatil Davranışları Değişti

Pandemi sonrası toparlanma sürecini hızla tamamlayan Türkiye turizmi, yabancı turist açısından 2025’te rekor kırmaya hazırlanırken, yerli turistte belirgin bir geri çekilme gözlemlendi.

İşte bu tercihi etkileyen başlıca nedenler:

1. Yüksek Fiyatlar, Düşen Talep

Antalya, Bodrum, Çeşme gibi gözde bölgelerde şezlong kiraları 2.000–3.000 TL, tam günlük beach kullanımları 10.000 TL’ye kadar çıktı. Bu durum, asgari ücretle geçinen ya da orta gelir grubundaki vatandaş için “tatil” kavramını lüks haline getirdi.

2. Yunan Adalarına Yöneliş

Yerli turistin dikkat çeken yeni tercihi Yunan adaları oldu. Feribotla ulaşımın kolaylaşması, Schengen vizesi sürecinin hızlandırılması ve fiyatların Türkiye’ye kıyasla daha uygun olması; Kos, Midilli, Rodos gibi adaları cazip kıldı.

3. Sosyal Medya ve “Pahalı Türkiye” Algısı

Sosyal medyada yayılan “1 lahmacun 600 TL” türü paylaşımlar, tatilcilikte moral bozucu bir etki yarattı. Bu içerikler, yerli turistin Türkiye içinde tatile yönelmesini psikolojik olarak da engelledi.

4. Sınavlar ve Takvim Uyumsuzluğu

Haziran ayında üniversite sınavlarının yapılmış olması ve okulların henüz kapanmamış olması nedeniyle ailelerin büyük bölümü tatil planlarını Temmuz ayına erteledi. Bu da özellikle Haziran doluluk oranlarını düşürdü.

Rakamlarla Durumun Özeti

  • Ege ve Akdeniz kıyılarında Haziran doluluk oranı %50’nin altına geriledi.

  • Aynı dönemde Yunan adalarına yapılan seyahatlerde %40’tan fazla artış yaşandı.

  • Yerli turistin çoğu, daha uygun fiyatlı kamp, karavan ve günübirlik doğa aktivitelerini tercih etti.

Nereye Gitti Bu Tatilciler?

Yerli turistler Haziran ayında aşağıdaki destinasyonları tercih etti:

  • Kos, Midilli, Rodos

  • Kaz Dağları, Amasra, Gökçeada

  • Kamp ve karavan alanları (Bolu, Sapanca, Eğirdir gibi yerler)

  • Günübirlik doğa gezileri, yayla turizmi

Sektör Ne Yapmalı?

  • Fiyat politikaları gözden geçirilmeli. Yüksek sezon olsa da yerli turistin bütçesine hitap eden seçenekler artırılmalı.

  • Erken rezervasyon sistemleri yaygınlaştırılmalı.

  • Kültür ve doğa turizmine yatırım yapılmalı. Sahil dışındaki güzergâhlar tanıtılmalı.

  • Yerli turiste özel paketler (ulaşım+dahil her şey) oluşturulmalı.

  • Yeme-içme sektöründe şeffaflık ve denetim artırılmalı.

Türkiye 2025’te turizmde dünyada ilk 4’e oynarken, iç pazarda yerli turistin kaybı göz ardı edilmemeli. Yüksek fiyatlar, algı yönetimi eksikliği, planlama sorunları ve rekabet avantajı sunan komşu destinasyonlar, Haziran ayını “boş sahiller ayı” haline getirdi. Bu tablo, 2025 yaz sezonunun tamamı için bir uyarı niteliği taşıyor.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist   www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

GÜNCEL

TOBB’un “Nefes Kredisi” KOBİ’ler için yeniden başlıyor

TOBB KGF Kredisinin KOBİ’ler için başladığı yönünde açıklama yaparken açıklamada tüm detaylı bilgiler verilmesine rağmen faiz oranın %51-54 aralığında olduğu bilgisi paylaşılmadığı dikkat çekti. Bu maliyetin içinde bankaların ve KGF’nin alacağı komisyon oranı bilgisi de paylaşılmadığı görüldü.

Yayınlanma:

|

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden (TOBB) yapılan açıklamaya göre, TOBB Nefes Kredisi’ne başvurular 8-9 Temmuz itibarıyla gerçekleştirilecek. Birliğe bağlı oda-borsa üyesi şirketler, TOBB Nefes Kredisi başvurularını Ziraat Bankası, Halkbank, Vakıfbank, Akbank, Yapı Kredi, Denizbank ve Ziraat Katılım şubelerinden yapabilecek.

Kredi Garanti Fonu (KGF) kendi öz kaynak desteğiyle, bu kredilere yüzde 80 kefalet sağlayacak. TOBB Nefes Kredisi’nden bir firma, azami 2,5 milyon lira kredi kullanabilecek. Krediler 6 ay ödemesiz şekilde azami 36 ay vadeli olacak.

“KOBİ’lerin yaşadığı en büyük sıkıntı finansmana erişim”

Açıklamada, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve KGF Yönetim Kurulu Başkanı Erdoğan Özegen’in görüşlerine de yer verildi.

KOBİ’lerin yaşadığı en büyük sıkıntının, finansmana erişim olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, “KOBİ kredilerinin reel olarak artmaması, firmaların işletme sermayelerini azaltıyor. Nakit ve mal akışının yavaşlamasına, ekonominin daralmasına neden oluyor. Arzın bu şekilde kısılması da enflasyona olumsuz yansıyor ve yüksek enflasyonla mücadeleyi güçleştiriyor. Buradaki sıkıntıları hafifletmek ve ülkemiz ekonomisinin can damarı KOBİ’lere destek olmak üzere TOBB, KGF ve bankalar güç birliği yaptık. KOBİ’lere uygun koşullarda finansman desteği sağlamak amacıyla, yeni bir TOBB Nefes Kredisi’ni gelecek hafta içinde başlatıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“558 bin firmaya, kefil olduk”

Özegen ise KGF olarak şu ana kadar 1,5 trilyon liralık krediye kefalet verdiklerini bildirdi. 558 bin firmaya kefil olduklarını aktaran Özegen, şu değerlendirmelerde bulundu:

“KGF dünyada benzeri olmayan önemli bir kuruluş. TOBB başta olmak üzere, KOSGEB ve 29 paydaş bankanın ortak olduğu bir yapıdan oluşuyor. Ülkemizin ekonomik kalkınmasına destek vermek için yeni uygulamaya alacağımız TOBB Nefes Kredisi’nde, KGF olarak öz kaynak desteğimizle kredilere kefil olacağız. Kefalet oranımız yüzde 80 olacak.”

AA

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.