Connect with us

EKONOMİ

36 milyon dolarlık külçe bakırı kaldırım taşıyla değiştiren 11 kişi tutuklandı

İstanbul’da, 36 milyon dolarlık külçe bakırı kaldırım taşıyla değiştirdiği iddia edilen ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan 11 şüpheli tutuklandı.

Yayınlanma:

|

İstanbul’da yabancı merkezli bir madencilik şirketinin satın aldığı 36 milyon dolarlık bakır külçeleri kaldırım taşlarıyla değiştirerek haksız kazanç elde ettikleri gerekçesiyle yakalandıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılan 11 şüpheli, savcılığın itirazı üzerine tutuklandı. 

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca, İsviçre merkezli bir madencilik firmasının Türkiye’den satın aldığı ve deniz yoluyla Çin’e gönderdiği 36 milyon dolar değerindeki külçe bakırların yerine konteynerlerden bakır rengine boyanmış kaldırım taşı çıktığı şikayeti üzerine başlatılan soruşturma devam ediyor.

Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışma kapsamında gözaltına alındıktan sonra adliyeye sevk edilen 15 kişiden biri, savcılık tarafından serbest bırakıldı. Nöbetçi hakimlikçe sorgulanan 14 kişi de adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Bu kişilerden 11’ine ev hapsi tedbiri uygulandı.

Savcılık, 11 şüpheli hakkında tutuklama talebiyle yeniden yakalama kararı çıkarttı.

Bunun üzerine, polis ekiplerince gözaltına alınan 11 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Büyükçekmece Adliyesi’nde nöbetçi hakimliğe çıkarılan 11 kişi tutuklandı.

Soruşturma kapsamında firari bir şüphelinin yakalandıktan sonra sevk edildiği adli makamlarca tutuklanmasıyla da dosya kapsamındaki tutuklu sayısı 12 oldu.

Süreç

Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İsviçre merkezli bir madencilik firmasının Türkiye’den satın aldığı ve deniz yoluyla Çin’e gönderdiği 36 milyon dolar değerindeki  külçe bakırların yerine konteynerlerden bakır rengine boyanmış kaldırım taşı çıktığı şikayeti üzerine çalışma başlatmıştı.

Polis ekipleri, gümrükleme işlemi yapılan konteyner gemiye yüklenmeden mühürlerinin kırılarak içerisindeki bakır külçelerin boşaltıldığını, yerlerine bakır rengine boyanmış kaldırım taşları yüklendikten sonra sahte mühürleme işlemi yapıldığını tespit etmişti. 

Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında 16 şüpheli hakkında gözaltı kararı çıkartılmış, 2 Mart’ta İstanbul ve Tekirdağ’daki 4 şirket ve 15 ikamete gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonlarda 15 şüpheli yakalanmıştı.

Emniyette işlemleri tamamlanan 15 şüpheli “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “nitelikli dolandırıcılık”, “resmi belgede sahtecilik”, “özel belgede sahtecilik” suçlarından adliyeye sevk edilmişti.

Şüphelilerden biri savcılıkça, 14’ü de adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. 

Dünya

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Prof. Dr. YILMAZ: Bütçede “harcama ve tasarruf” ikilemi

Yayınlanma:

|

Şubat ayı merkezi yönetim bütçe gerçekleşmeleri bugün açıklandı. Bütçe açığı aylık 310,1 milyar TL olurken, kümülatif olarak yarım trilyona yaklaştı (449,4 milyar TL). Geçen yılın şubat ayına göre bütçe giderlerinde artış yaklaşık yüzde 50 olmasına rağmen bütçe açığındaki artış oranı yüzde 100’ü geçti.

Bütçe giderleri arasında faiz giderleri her zamankinden daha da sorunlu. Şubat ayında borç faiz giderleri 139,7 milyar TL ve iki aylık kümülatif 302,7 milyar TL oldu.

2025 yılı bütçesi için borç faiz giderlerinin bütçe giderlerine oranının yüzde 13,2 ve vergi gelirlerine oranının da yüzde 17,5 olması hedeflenmişti. Bugünkü görünümde borç faiz giderleri/bütçe giderleri oranı yüzde 14,5 ve borç faiz giderleri/vergi gelirleri oranı da yüzde 24’e yükselmiş durumda.

Üstelik faiz giderleri bu seviyede kalmayacak. Sadece iç borç faiz ödemesinin yıl sonu projeksiyonu toplam 1,2 trilyon TL’ye yakın.

Hazinenin iç borçlanma stratejisine göre ihraçlar sürerken, tahvil vadeleri ve kupon ödeme tarihleri belli aylarda yoğunlaşıyor. Örneğin nisan ayında 236 milyar TL, haziran ayında da 214 milyar TL iç borç faiz ödemesi gerçekleştirilecek.

Dış borç faiz ödemesi projeksiyonu da, eğer kurda herhangi bir sıçrama olmazsa 200 milyar TL’nin üzerinde gerçekleşecek.

Bütçedeki faiz ödemeleri arttıkça bütçe açığı ve faiz dışı açık da büyümeye devam edecek. Kamu borç yönetiminde 2018 sonrası hataların bedeli, borç faiz giderlerindeki artış olarak karşımızda duruyor. Borç faizlerinin sözleşmeden doğan yükümlülük gereği alacaklılara ödenmesi gerektiğinden burada bir tasarruf ya da kısıtlama zor. O nedenle mali disiplinin sağlanması için etkin kamu borç yönetimine ihtiyaç hiç olmadığı kadar fazla.

Mali disiplin göstergelerini iyileştirmek için kısa vadede ve en hızlı sonuç alınabilecek yol, kamuda tasarruf. Kamuda tasarrufun ve onun mali disiplin ile ilişkisinin gündemden düşmemesi gerekiyor.  

Kamu kurumlarının kendini harcama disiplinine adapte etmesinde tasarrufun ne kadar kaçınılmaz olduğunu bu köşede sıklıkla dile getiriyorum. Kamuda tasarruf denince ilk akla gelen taşıt, haberleşme, enerji, kırtasiye-baskı, temsil-ağırlama, lojman-sosyal tesislere ilişkin harcama kalemlerindeki değişimi 3 aylık, 6 aylık periyotlarla inceliyorum.

Son yazımdaki bulgular şöyleydi: 2024 yılı ilk ve son çeyrekleri arasında taşıt giderleri 4 kat, haberleşme giderleri 2,5 kat, kırtasiye-baskı giderleri 4 kat, lojman-sosyal tesis giderleri de 6 kat artış göstermişti. Tüm bu kalemlerdeki en büyük artış son çeyrekte ortaya çıkmıştı.

Literatürde bu duruma “aralık ateşi” diyoruz. Mali yıl biterken, son ayda bütçe giderlerinde artış görülmesi durumu. Kamu kurumları, yıl bitmeden ödeneği bitirmeye çabalıyor. Buradaki sorun şu, yapılan o “son an” harcamaları ne kadar gerekliydi? Kaynaklar etkin ve verimli kullanıldı mı? Ayrıca tüm ödenek bu şekilde bitirildikten sonra, ertesi yılın bütçesi için de bir alt sınır çizilmiş oluyor.

Bugün hazırladığım tablo, geçen yıl ve bu yılın ocak-şubat aylarında, tasarruf tedbirleri kapsamında yapılan harcamaları karşılaştırıyor:

Kaynak: Hazine ve Maliye Bakanlığı, Merkezi Yönetim Bütçe İstatistiklerindeki verilerden hazırlanmıştır.

Okumaya devam et

EKONOMİ

Prof. Dr. Yılmaz: Tasarruf kamudan başlamalıydı

Yayınlanma:

|

Kamunun nasıl tasarruf etmesi gerektiğine ilişkin yol haritası çizen tasarruf genelgeleri ülkemizde 1990 yılından bu yana yayımlanmaya devam ediyor. Günümüze kadar bu genelgelerin sayısı 14’e ulaştı.

Yayımlandıkları ilk yıllarda genelgelerde demirbaş, bilgisayar, kırtasiye ve enerji alımları tasarruf tedbirleri kapsamındaydı. İzleyen yıllarda resmi taşıt alımı, basın-yayın giderleri, temsil-ağırlama-tören, lojman-sosyal tesis giderleri, personel giderleri, görevlendirmeler, sağlık giderleri de kapsama alındı.

Vakıf ve derneklere yapılan bağış ve yardımlar da 1997-1998 yıllarında kısa süreliğine tasarruf tedbirleri kapsamındaydı. Ancak iki yılın sonunda kapsamdan çıkarıldı.

En son yapılan düzenleme, 17 Mayıs 2024 tarih ve 32549 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2024/7 sayılı Tasarruf Genelgesidir. Genelgeye göre tüm kamu kurumlarının kendi bütçelerinde veya tasarruflarındaki kaynaklardan yapacakları harcamalar için tasarruf tedbirlerine uymaları; resmî taşıtların ve taşınmazların edinilmesi ve kiralanması, haberleşme giderleri, personel görevlendirmeleri, basın ve yayın, kırtasiye ve demirbaş alımları, temsil, tören, tanıtım, enerji alımları gibi giderlerde tasarruf yapması bekleniyor.

Kamuda tasarrufla özdeşleşen tüm bu kalemlerin son yıllardaki değişimini gösteren iki tablo hazırladım. Önce ilkiyle başlayalım (Tablo 1). 2024’ün tamamında bu kalemlerde harcama azalışı ortaya çıkmış mı?

Görünen şu ki, harcamalar azalmamış. Hatta tasarruf edileceğine, giderek daha çok harcanmış. Şöyle ki;

  • Yılın ilk üç ayında taşıt giderleri 2,1 milyar TL’den son üç ayda yaklaşık 4 kat artışla 10,3 milyar TL’ye ulaşmış.
  • Taşıt giderlerinde yaşanan bu fahiş artışta taşıt alımlarının etkisi büyük. Yılın ilk altı ayında taşıt alımı için 231 milyon TL harcanırken son altı ayda harcama 7,5 milyar TL’ye ulaşmış (buradaki artış oranını hesap makinası hesaplamakta zorlandı).
  • Taşıt alımı arttıkça onarım giderleri de doğal olarak artacağından, yılın ilk çeyreğinde taşıt onarımına 855 milyon TL harcanırken, yılın son çeyreğinde harcama 2,3 milyar TL’ye yükselmiş.
  • Haberleşme giderleri ilk çeyrekte 2,2 milyar TL’den son çeyrekte yaklaşık 2,5 kat artarak 8,1 milyar TL’ye ulaşmış.
  • Kırtasiye-baskı giderleri yılın ilk çeyreğinden son çeyreğine kadar 4 kat, lojman-sosyal tesis giderleri de 6 kat artmış.
  • Temsil-ağırlama-organizasyon giderleri yılın son döneminde azalmış ve 2024’te toplam 2,4 milyar TL harcanmış.
  • Enerji giderlerinin ulaştığı düzey, asıl tasarruf edilmesi gereken temel belirleyici olduğunu gösteriyor. Tasarruf kapsamındaki tüm kalemlere yapılan harcamaların yarısından fazlasını enerji giderleri oluşturmuş.

Enerjide herhangi bir israf ya da enerji fiyatlarında jeo politik riskler ve döviz kurundaki olası artışlar gerçekleşirse yürürlükteki, tasarruf genelgesiyle fazla bir sonuç alınamaz.

Şimdi de hem son yılların tasarruf tedbirleri kapsamındaki harcamalarını karşılaştıralım hem de toplam bütçe harcamaları içindeki payına bakalım (Tablo 2):

Tablo 2.

Tasarruf tedbirleri kapsamındaki bu kalemlere yapılan harcamalar 2023 yılında toplam bütçe harcamalarının yüzde 1,9’u, 2024 yılında yüzde 1,7’si oldu.

2023 yılından 2024 yılına bütçe başlangıç ödenekleri yaklaşık yüzde 100 arttırıldı. 2024’te kamuda tasarruf edilmesi gereken bu kalemlerdeki artış oranı yüzde 40 oldu. Bu sonuçta etkili harcama kalemi, enerji giderleri oldu. Enerji giderindeki artış bir yıl içinde yüzde 20’lerde kaldı ki zaten en yüksek meblağ burasıydı ve sonuçta tüm tasarruf edilecek kalemlerdeki harcama artışı yüzde 40’da kaldı.

Ancak diğer harcama kalemlerinde farklı oranlarda artış ortaya çıktı:

2023’ten 2024’e taşıt kiralama ve onarım giderlerinde yüzde 136 oranında artış ortaya çıkarken, haberleşme giderlerinde artış yüzde 100 oldu. Kırtasiye-baskı giderleri ile lojman-sosyal tesis giderleri yüzde 70’e yakın artış gösterdi.

Bütçe açıklarını kontrol altında tutmak ve milli gelire oran olarak yeniden yüzde 1’ler seviyesine çekmek pek çok alanda katkı sağlayacak. Hedeflenen bütçe açığından sapmayı en aza indirmede sadece vergi artışları değil, kamu harcamalarında da tasarrufa gidilmesi gerektiğini sıklıkla gündeme getiriyorum.

Daha da önemlisi enflasyonla mücadelede en sık tekrarlanan söylem, tüketimin, talebin baskılanması… Hane halkı talebi zaten düşük gelir düzeyi, borçlanma maliyetindeki artış gibi nedenlerle baskılanmış durumda. Alım gücü olmayanlar ihtiyaçlarını bile karşılayamazken tasarruf genelgesine rağmen tüketin ve tasarruftan uzak bir devletin varlığı, hem enflasyonla mücadele hem de gelir dağılımında adalette çelişkili bir durum yaratıyor. O nedenle enflasyonla mücadelede kamuda tasarruf kaçınılmaz.

Binhan Elif YILMAZ-T24

Okumaya devam et

EKONOMİ

Ozan BİNGÖL: Merkezi Yönetim 2024 yılında 1 trilyon 270 milyar TL faiz ödedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

2018 yılından 2024 yılına kadar geçen 7 yıllık sürede merkezi yönetim bütçesinden yani vergilerimizden faize giden toplam miktar 2 trilyon 744 milyar 688 milyon 504 bin liradır. Oysa aynı dönemde, 2018-2024 döneminde merkezi yönetim bütçesinden yapılan tüm yatırım harcamalarının toplamı 2 trilyon 155 milyar liradır. Yani faize giden vergilerimiz, yatırıma giden vergilerimizden 589 milyar lira daha fazladır. Görüldüğü üzere yeni başkanlık sistemi ile uçtuk ama yatırımda, istihdamda, üretimde, tarımda, hayvancılıkta değil faiz ödemesinde uçtuk. Tablo böyle olduğuna göre şimdi asıl sorulması gereken sorulardan biri şudur; şimdi biz hangi faize karşıyız?

Bütçede Faiz Harcamaları 2018 Sonrasında Uçuşa Geçti.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçerken, ülke ekonomisinin uçuşa geçeceği söylenmişti. Vergi yetkiyi gör etkiyi denilmişti. Ülke ekonomisinin uçuşa geçtiği en temel alanlar; döviz, enflasyon ve faizler oldu. Buna bağlı olarak Merkezi Yönetim Bütçesinden yapılan faiz harcamaları adeta şahlanış dönemi yaşadı.

2018 yılından itibaren faiz harcamalarındaki artış, ilgili dönemdeki yüksek enflasyonla bile izah edilemeyecek kadar yüksektir.

Ödediğimiz Her 100 Lira Verginin 17 Lira 40 Kuruşu Faize Gitti.

Ödediğimiz vergilerin bize yol, su, köprü veya sağlık, eğitim hizmeti olarak dönmesi gerekirken, her yıl vergilerimizin daha büyük kısmı faiz olarak birilerine aktarılmıştır.

2016 yılında, ödediğimiz her 100 lira verginin 10 lira 90 kuruşu faize giderken 2024 yılında ödediğimiz her 100 lira verginin 17 lira 40 kuruşu faize gitmiştir.

Faiz İçin Yapılan Harcamalar Kamu Yatırımı İçin Yapılan Harcamaların Üzerine Çıktı

Vergilerin, vatandaşlara kamusal hizmet, yol, su köprü gibi altyapı yatırımları olarak dönmesi beklenir. Ancak, faize giden para arttıkça; sağlığa, eğitime, yatırıma giden kaynak miktarı azalmaktadır. Faize, KÖİ’ye, baskı ve cilt giderlerine, görevlendirme zararlarına, temsil ve tanıtma giderlerine, taşıt masraflarına daha fazla pay ayrılırken tasarruf yatırımlardan yapılmaktadır. Böylece artan faize karşılık, yatırım harcamalarının bütçe içindeki payı azalmaktadır. Bunun sonucu olarak da Merkezi Yönetim Bütçesinden faize harcanan para tutarı tüm kamu yatırım tutarının üzerine çıkmıştır.

Son yıllık verilere baktığımızda, Merkezi Yönetim Bütçesinden yapılan yatırım harcamaları faiz harcamalarının üzerinde ikin 2024 yılına geldiğimizde 1 trilyon 270 milyar liralık faiz harcamasına karşılık 943 milyar liralık yatırım yapılmıştır. Faiz harcaması toplam yatırım harcamalarının 327 milyar lira üzerinde gerçekleşmiştir.

SÖZCÜ-Ozan BİNGÖL

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.