GÜNDEM
Prof. Dr. BORATAV : Ukrayna Savaşı ve ‘diğerlerine’ ırkçı refleksler

Yayınlanma:
3 yıl önce|
Yazan:
BankaVitrini
Ukrayna savaşı gazetelerde manşetlerden arka sayfalara taşındı; ama başta enerji ve ekmek fiyatlarında olmak üzere günlük hayatlarımıza yansımalarını izliyoruz.
Bu savaş Batı toplumları için bir turnusol kâğıdı da oldu. İçselleşmiş ırkçılık açığa çıktı.
‘Avrupalı Ukraynalılar ve diğerleri…’
Irkçılığın Rusya’yı hedefleyen boyutları, Ukrayna işgalini izleyen günlerde haberleştirildi: Batı’da Rus edebiyatına, müziğine, sanatçılarına karşı yasaklamalar hızla patlak verdi. Rus sporcuların, takımlarının turnuvalara katılımı önlendi.
Daha ilginç gelişmeler Ukrayna işgalinin yol açtığı insanî felaketlerde ortaya çıktı. Ukraynalıların mağduriyeti, “beyaz, açık tenli, Avrupalı” oldukları için ayrıca vurgulandı. Milyonları aşan Ukraynalı sığınmacıya Batı sınırları açıldı. Göçmen kafilelerine Ukrayna’da okuyan, çalışan siyah, kahverengi, esmer insanlar katılmak zorunda kalınca diğerlerinden ayrıştırıldılar.
Dikkatli gözlemciler böylece ortaya çıkan ırkçılığın örneklerini açıkladı.
Hindistan’dan Vijay Prashad’ın tespitleri ile başlayalım (Globetrotter, 3 Mart). Ukrayna Cumhuriyeti başsavcısı David Saklavaridze, BBC’ye demeç verirken ırkçı söyleme bir anlamda “orkestra şefliği” yapıyor: “Ateş altında kalan ve her gün öldürülenler mavi gözlü, sarı saçlı Avrupa insanlarıdır.”
NBC News’tan Charlie D’Agata Ukrayna başsavcısının başlattığı söylemi sürdürüyor: “Kiev, göreli olarak uygar, Avrupalı bir kenttir. Yıllar boyunca çatışmaların süregeldiği Irak veya Afganistan gibi değil. Burada o türden şiddet beklenemez.”
Hint kökenli bir yazar, Sonali Kolhatkar Polonya sınırında ırk ayrımının açıkça uygulandığını vurguluyor (Economy for All, 7 Mart): “Polonya, birkaç ay önce Belarus’tan gelen Afganları ve Orta Doğuluları engellemişti. Şimdi savaştan kaçan Ukraynalılara kollarını açtı; sınırı geçebilen Hintliler ise saldırıya uğradı; hastanelik oldu. Polonya sınırına ‘sadece beyazlar girebilir’ uyarısı asılmalıdır.”
Slovenya hükümetinin yayımlayıp hızla sildiği bir bilgi ve uyarı notunu da öğreniyoruz: “Ukraynalı sığınmacılar, Afganistan kökenlilere göre tarihsel, kültürel ve dinsel olarak tamamen farklı bir çevredendir” (Project Syndicate, 2 Mart).
K.H. Bhadrakumar ise emekli bir Hindistan büyükelçisidir. Ukrayna işgalini izleyen haberlerde yer alan ırkçı ifadelerden bir derleme yapmış (Indian Punchline, 1 Mart). Sıralayalım:
“21’nci yüzyılda, Avrupalı bir kentteyiz; ama Irak ve Afganistan’daki gibi füze saldırısı altındayız. Kaçanlar Suriyeli değil, Avrupalı… Böyle bir şey olabilir mi?” (BFM TV, Fransa).
“Giyimlerine bakın, etkileneceksiniz. Müreffeh orta-sınıflardan insanlar. Avrupalı komşularınız gibi… Orta Doğu’dan, Kuzey Afrika’dan kaçan sığınmacılar değil bunlar…” (TV yorumcusu Peter Dobbie).
“Bize çok benziyorlar; o yüzden şok edici… Ukrayna bir Avrupa ülkesi; insanları Netflix seyrediyor; Instagram hesapları var. Demek ki savaş sadece uzak ve yoksul nüfuslara değil, bize de gelebilirmiş” (Daily Telegraph).
“Polonya’ya gelen bu sığınmacılar Suriye’den değil, Ukrayna’dan geliyorlar. Hepsi Hristiyan ve beyaz; aynen bizim gibi” (NBC News).
“İnanılmaz bir şey… Burası bir Üçüncü Dünya ülkesi değil, Avrupa’dır” (ITV).
Avrupa’da, Avrupalıların savaşı… Sorumlu kim?
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Ukrayna savaşının yıllar boyunca sürebileceğini, çok ölüme yol açacağını serinkanlılıkla söylemişti. Bu ifade, ABD, AB ve İngiltere’nin “son Ukraynalıya kadar Rusya’ya karşı savaş…” stratejisini yansıtıyor. Tabii ki Amerikalı, Alman, İngiliz askerleri cephe dışında tutan bir vekâlet savaşı…
Aynı siyasetçi Rusya’yı tarihsel olarak da suçluyor: “Avrupa’ya bu barbar savaşı getiren Başkan Putin’dir” (Globetrotter, 3 Mart).
Von der Leyen Alman’dır. Rusya’yı muhatap alırsa dikkatli olmalıdır. 20’nci yüzyılın iki büyük savaşını Avrupa’da başlatan Rusya değildir. II’nci Cihan Savaşı’nı ise Almanya başlatmış; Haziran 1941‘de Rusya’ya (“barbarca”) taşımıştır.
Geçen yüzyılın sonunda Avrupa’ya bir başka savaşı getiren Almanya, NATO ve ABD’nin rollerini de unutmayalım: Elbirliğiyle Yugoslavya’nın parçalanmasını kışkırttılar; savaşa dönüştürdüler; 1999’da Belgrad’ı bombalayarak noktaladılar.
Bu savaşlar, 21’nci yüzyılda Orta Doğu’ya taşındı; “ebedî savaşlar” diye de eleştirildi. Rusya hiçbirinde yer almadı.
Emperyalizm ve Irkçılık
Ukraynalı sığınmacılara “onlar bizden, Orta Doğulu değil…” algılaması sayesinde hoşgörü… Yukarıdaki alıntılar, Batı’nın iktidar ve büyük medya çevrelerinden kaynaklanıyor. İnsanî bir tutumun ardında yatan ırkçı dünya görüşü tedirgin edicidir.
Nasıl yorumlayabiliriz? Emperyalizmin türevi olan ırkçılığın, çeşitli biçimler içinde, egemen sınıflarda içselleştiği; zaman içinde halk sınıflarına da taşındığı söylenebilir.
Emperyalizm, her aşamasında şiddet, işgal, yağma ve savaşla bütünleşti. Aydınlanma değerleri ile çatıştığı için ideolojik meşruiyete ihtiyaç duydu. Irkçılık bu bakımdan işlevsel oldu. “Beyaz adamın yükü…”, barbarları uygarlaştırma görevidir. Hindistan’dan Belçika Kongosu’na kadar uzanan emperyalist vahşet, “barbarlara karşı” olduğu için meşrulaştı.
2022’ye gelindiğinde Avrupalılar, Ukraynalı sığınmacıları hem Rus işgalinin mağduru, hem de kendileri gibi (“Avrupalı”) görüyor. Sınırlarını zorlayan Orta Doğulu göçmenler ise “farklıdır”; çoğunluğu esmerdir; terör taşıyıcısı olarak da “tehlikelidir”.
Peki, güncel “terör tehlikesi” nereden kaynaklandı? Emperyalizmin bu yüzyılda Orta Doğu’da yarattığı yıkımdan… Irak, Afganistan, Suriye, Libya, Yemen… Emperyalizmin doğrudan saldırıları veya vekâlet savaşları sonunda bu coğrafyada milyonlarca insan perişan oldu.
Ekim 2006’da Lancet, üç yıl içinde ABD işgali nedeniyle ölen Iraklıların sayısını 654.965 olarak hesaplayan bir makale yayımlamıştı. Benzer yıkımlar “rejim değiştirme operasyonları” içinde komşu ülkelere de taşındı. Sonuç, Orta Doğu’dan Avrupa’ya akan milyonlarca insan…
Bu göçmenler bir anlamda “rövanş alıyorlar”: Ülkelerini, hayatlarını perişan edenlere sığınarak… O yüzden frenlenmelidir; emperyalizmin sorumluluğu da özellikle gizlenmelidir.
Irkçı refleksler bu nedenle işe yarıyor; tetikleniyor: Gelenler farklıdır, çoğunlukla esmerdir ve tehlikelidir… Barbar Rusya’nın mağduru sarışın Ukraynalılar gibi değil…
Irkçı ayrımın somut bir uygulaması İspanya’daki NATO toplantısının arifesinde gerçekleşti: Kuzey Afrika’dan İspanya’ya geçmeye çalışan 37 siyah ve esmer sığınmacı öldü; öldürüldü. Başbakan Sanchez ise “sınırlarımızı koruduk” dedi (WSWS, 27 Haziran).
sol.org.tr
İlginizi Çekebilir
GÜNCEL
BİLANÇO NEYİ ANLATIR NASIL OKUNMALI?

Yayınlanma:
6 saat önce|
05/07/2025Yazan:
BankaVitrini
Finansal tablolar, bir şirketin performansını değerlendirmenin temel yollarından biridir. Bu tabloların en önemlilerinden biri de bilançodur. Peki, bilanço nedir, neyi anlatır ve nasıl okunmalı?
Bilanço Nedir?
Bilanço, bir şirketin belirli bir tarihteki mali durumunu özetleyen mali tablodur. Şirketin neye sahip olduğunu (varlıklar), ne kadar borcu olduğunu (yükümlülükler) ve bu borçlar çıktıktan sonra ortaklara kalan kısmı (özkaynak) gösterir.
Bilanço denkliği şu temel formüle dayanır:
Varlıklar = Yükümlülükler + Özkaynaklar
Bu formül, bir şirketin tüm kaynaklarının nasıl finanse edildiğini gösterir: ya borç alınarak ya da özkaynaklarla.
Varlıkları Anlamak
Varlıklar, şirketin sahip olduğu her türlü ekonomik değeri ifade eder. İki ana gruba ayrılır:
-
Dönen Varlıklar: Nakit, alacaklar, stoklar gibi kısa sürede paraya çevrilebilen kalemler.
-
Duran Varlıklar: Makine, bina, taşıt gibi uzun vadeli ve işletmenin üretim kapasitesini artıran yatırımlar.
Varlıkların dağılımı, şirketin likidite durumu ve yatırım stratejileri hakkında fikir verir.
Ödenmemiş Yükümlülükler
Yükümlülükler, şirketin dış kaynaklardan sağladığı finansal yükümlülüklerdir.
-
Kısa Vadeli Yükümlülükler: 1 yıl içinde ödenmesi gereken borçlar (ticari borçlar, banka kredi taksitleri).
-
Uzun Vadeli Yükümlülükler: 1 yıldan uzun sürede ödenecek borçlar (tahviller, uzun vadeli krediler).
Şirketin borç yapısı, finansal risk düzeyi hakkında önemli ipuçları sunar.
Eşitliği Anlamak
Bilançodaki “eşitlik” ilkesi, şirketin varlıklarının tamamının bir kaynağı olduğunu ifade eder:
Varlıklar = Borçlar + Özkaynak
Bu, şirketin tüm mal varlığının ya dış borçlarla (yükümlülükler) ya da ortakların yatırımlarıyla (özkaynaklar) finanse edildiği anlamına gelir.
Anahtar Bilanço Oranları
Bilançoyu daha anlamlı kılmak için bazı finansal oranlara bakmak gerekir. İşte en çok kullanılanlar:
-
Cari Oran
= Dönen Varlıklar / Kısa Vadeli Borçlar
🔹 Şirketin kısa vadeli borçlarını ödeme kapasitesini gösterir. -
Borç / Özkaynak Oranı
= Toplam Yükümlülükler / Özkaynak
🔹 Şirketin borçla mı, özkaynakla mı finanse edildiğini gösterir. Risk düzeyini anlamak için önemlidir. -
Aktif Karlılık Oranı
= Net Kâr / Toplam Varlıklar
🔹 Şirketin sahip olduğu varlıkları ne kadar verimli kullandığını gösterir.
Bilanço; yatırımcılar, yöneticiler ve kredi verenler için kritik bilgiler sunar. Şirketin sağlığını, borçlarını, likiditesini ve büyüme potansiyelini anlamanın en güçlü yoludur.
Bilançoyu sadece rakamlar yığını olarak değil; şirketin mali fotoğrafı olarak görmek gerekir.
GÜNCEL
Faizde geri sayım: Rezervler güçleniyor, TL ilgisi artarken gözler TÜFE’de

Yayınlanma:
2 gün önce|
03/07/2025Yazan:
BankaVitrini
Türk mali piyasalarında CHP davası sonrası olumlu hava dün de korundu. TL ve TL cinsi finansal varlıkların büyük bir kısmı, Türkiye’de siyasi iklimin değiştiği 19 Mart öncesi döneme geri döndü. Borsa İstanbul haftanın ilk üç gününde %8,4 yükselirken, iki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi de %39,3 seviyesine kadar geriledi. TCMB’nin yaklaşık iki hafta sonra düzenleyeceği olağan PPK toplantısında anlamlı bir faiz indirimine soyunacağı yönünde beklenti -bizler 350 baz puan indirimle politika faizinin %42,50 seviyesine geleceğini ve koridorun daha simetrik bir görünüm kazanacağını düşünüyoruz- hisse senetlerine de alım getirdi. Faizin gerilemesinin sanıldığının aksine bankacılık sektörü için iyi bir şey olmasının da yardımı ile, Borsa İstanbul bankacılık endeksi geride bıraktığımız haftayı da dikkate alırsak %20 yükseldi.
Türkiye’nin yabancı indinde risklerini yansıtan CDS primi 285 baz puan ile 20 Mart’tan bu yana en düşük seviyeye gerilerken, USDTRY kuru da dün 39,80 seviyesinin altına gerileyerek TL ilgisini teyit etti. Her ne kadar siyasi cepheden gelen kafa karıştırıcı minvalde haberler gündemde yer tutsa da, genel hatları ile yurt içi siyasi risklerin azalmaya meyil tutması ile TCMB’nin de net yabancı para pozisyonu ciddi anlamda iyileşti. Sayıların dili ile konuşursak, 1 Temmuz valörlü işlemlerde, net yabancı para pozisyonu 7,6 milyar dolar artarken, manşet rakam da 28,1 milyar dolar seviyesine yükselerek son dönemlerin zirvesini test etti. Hatırlanacağı üzere, 19 Mart’tan hemen önce 61 milyar doları aşan manşet rakam, 28 Nisan tarihinde, TL’den uzaklaşan yatırımcıların döviz talebi ile 7,6 milyar dolar seviyesine kadar gerilemişti. TCMB’nin döviz rezervlerini güçlendirmesini, tıpkı bir ordunun silah envanterini güçlendirmesi olarak yorumlayabiliriz. Pazartesi günü TCMB’nin olumlu hava ile birlikte döviz alımına aniden başlaması, piyasada TL fazlalığına da sebebiyet verdi. Bankalar bir hafta vadeli %46 faizle repoya yüklendikleri bir ortamda, döviz satışı sonrasında ellerinde fazla TL kalınca, TL REF geçici de olsa %46 seviyesinin altına indi!
Büyük resmi konuşmak gerekirse, her ne kadar siyasi cephede belirsizlikler hâkim olsa da, 8 Eylül tarihine kadar önümüzde yaz dönemi ve büyük bir zaman dilimi olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor. TCMB’den yıl sonuna kadar düzenlenecek dört olağan toplantıdan beklenen 1100 baz puan faiz indirimi, enflasyonun %30 seviyesinin hemen altına inme ihtimali, TL tahvillere yönelik alım iştahını desteklerken, uzun bir süredir oldukça negatif ayrışan hisse senetlerine de alım getirdi. Türk Lirası faizin (USDTRY kuru ile karşılaştırıldığında) yatırımcısına reel getiri sunmaya yaz ayları boyunca devam edeceğini düşünüyoruz. Lâkin, dün Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı öncü verilere göre, Haziran ayında dış ticaret açığı geçen yılın aynı dönemine göre %38,8 artarak 8,2 milyar dolar oldu. Bu bozulmada yaşanan jeopolitik gelişmelerin enerji fiyatları üzerinden rol oynadığını düşünüyoruz. Reel değerlenme politikası ile dezenflasyon sürecine destek verilmek istense de, son üç ayın ortalaması 9 milyar dolar açığa işaret ederek rekabet gücünde ciddi bir aşınma yaratarak dış ticaret açığını da anlamlı düzeyde artırdığını göz ardı etmemek gerekiyor!
TL ve TL cinsi varlıklara yönelik olumlu tonumuzu yine de korumaya devam ediyoruz. Hisse senetlerinde pozisyon artırılabileceğini düşünüyoruz. Bankacılık hisseleri ve inşaat sektörü ile ilintili hisselere alıcı gözle bakılması gerektiğini düşünüyoruz. CHP davası sonrası olumlu havanın yarattığı iyimserliğe dem vurarak salı günü bültenimizin manşetini “Ankara’dan abim geldi evde bir ‘bayram’ havası” diyerek hisse senetlerinde var olan coşkuya işaret etmek suretiyle piyasaların Ankara’yı yani TCMB’ye beklediğinin altını çizmiştik. Bugün TL faizlerin geleceğine yönelik önemli bir veriyi birazdan hep birlikte göreceğiz. TÜİK, saat 10.00’da Haziran ayı enflasyon oranları açıklanacak. Piyasaların medyan tahmini TÜFE’nin aylık bazda %1,6 artış kaydetmesi, yıllık rakamın da %35,4 seviyelerinde yatay kalması yönünde. Olumlu bir sürpriz ihtimalini de göz ardı etmiyoruz.
Dönelim yurt dışına… ABD Başkanı Trump, 9 Temmuz tarihinde tarifelerin devreye girmesinden önce Vietnam ile ticaret anlaşması yapıldığını duyurarak, Vietnam menşeli birçok ürüne uygulanacak gümrüğü %46 yerine %20 olarak belirledi. Çin menşeli ürünlerin Vietnam üzerinden geçişi ise %40 vergiye tabi tutulacak. Anlaşma kapsamında ABD, Vietnam’a sıfır gümrükle ihracat yapabilecek ve özellikle büyük motorlu araçlara öncelik tanınacak. Ancak detaylar belirsizliğini koruyor. Bu adımın Vietnam’ın Çin’e karşı denge arayışında ABD ile ilişkilerini sürdürme stratejisine de katkı sağladığını düşünüyoruz.
Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçiler, Trump’ın kapsamlı vergi indirimi ve harcama paketini 4 Temmuz’a kadar yasalaştırmak amacıyla son oylamaya yaklaşıyor. Yaklaşık 3,4 trilyon dolarlık maliyetiyle borcu büyütecek yasa tasarısı, Cumhuriyetçiler içindeki bazı muhafazakâr isimlerin itirazlarına rağmen, Trump’ın baskısıyla kritik önemdeki prosedürel oylama 220-212 ile geçti. Yasa tasarısı, Trump’ın 2017’de başlattığı vergi indirimlerini uzatıyor, göçmenlik denetimlerini sıkılaştırıyor ve yeşil enerji teşviklerini kaldırıyor. Tasarının geçmesi Trump için büyük bir iç politika zaferi anlamına gelecek.
Trump ile Elon Musk arasında kılıçların yeniden çekilmesi sonrasında, dün Tesla’nın ikinci çeyrek sonuçların farklı bir gözle takip edildi. Teslimatlarının %13,5 düşerek analist beklentilerinin altında kaldığını ve şirketin üst üste ikinci yılda da satış düşüşü yaşama ihtimalini artırdığını gördük. Yılın ikinci yarısında büyüme hedefini tutturmak için 1 milyondan fazla araç teslim etmesi gereken Tesla, Çin’de yenilenen Model Y ile toparlanma sinyalleri verse de, Trump’ın vergi reformu kapsamında elektrikli araç teşviklerinin kaldırılması riski ve Elon Musk’ın sağ eğilimli siyasi duruşu, özellikle ABD ve Avrupa’daki talebi olumsuz etkiliyor. Hisseler yılbaşından bu yana %20 düşüş kaydetti.
Trump politikaları nedeniyle doların değer kaybı özellikle EUR’ya karşı devam ederken, dün İngiltere Maliye Bakanı Reeves’in parlamento oturumunda gözyaşlarını tutamaması, kraliyet aslanı Sterlin üzerinde baskı yarattı. Başbakan Starmer, Reeves’e tam destek verirken, Reeves’in duygusal tepkisi, bir gün önce hükûmetin sosyal yardım reformlarında geri adım atmasıyla bütçede oluşan açık nedeniyle yaşanan siyasi gerilimin ardından geldi. Piyasalar, Reeves’in görevden alınabileceği endişesiyle sterlini ve tahvilleri sert şekilde sattı. Bir önceki gün dolar karşısında 1,38 seviyesine dayanarak son dört yılın zirvesini test eden GBPUSD paritesi, 1,36 seviyesinin altına gerilerken, uzun vadeli tahviller sert sayılabilecek bir satış baskısı ile karşı karşıya kaldı. Mali disiplin vurgusuyla tanınan Reeves, bütçedeki açığın alternatif vergi artışı veya harcama kesintileriyle kapatılmak zorunda kalabileceği eleştirileriyle karşı karşıya kalırken, Reeves’in görevine devam edeceği vurguladı. İngiltere Maliye Bakanı Liz Truss benzeri yaşanan dünkü gelişmeleri yakından takip edeceğiz. GBPUSD paritesinde sert geri çekilme ile GBPTRY kuru da dün 54 seviyesinin hemen altını test etti.
ABD borsaları geceyi yükselişle tamamlarken, yeni günün veri takvimi oldukça yoğun görünüyor. ABD piyasalarının yarın tatil nedeniyle kapalı konumda olmasına paralel, her ayın ilk cuması açıklanan ve ABD ekonomisinin gidişatı hakkında en önemli bilgileri sunduğuna inanılan tarım dışı istihdam verisi bugün KKTC saati ile 15.30’da açıklanacak. Öncesinde dün açıklanan özel sektör istihdamı pandemiden sonra sonra ilk kez azalma kaydetti! FED’in görev tanımında fiyat istikrarının yanı sıra tam istihdam görevi de olduğunu düşünürsek, bugün açıklanacak verinin önem arz edeceğini düşünüyoruz. Vadeli kontratlara göre, yıl sonuna kadar FED’den beklenen faiz indirimi 67 baz puan. FED’in bu ay faiz indirimi yapma ihtimali piyasa fiyatlamalarında %25 seviyesinde kalırken, zayıf bir istihdam verisi ile bu oran hızla yükselebilir!
ABD istihdam raporunun yanı sıra, gözler yukarıda da değindiğim üzere Trump’ın büyük vergi indirimi ve harcama paketinin Temsilciler Meclisinden geçip geçmeyeceğinde olacak. Çin’in hizmet sektörü aktivitesi, Haziran ayında zayıflayan talep ve ihracat siparişlerindeki düşüşle birlikte son dokuz ayın en yavaş büyümesini kaydetti. ABD ile geçici ticaret ateşkesi sürse de yüksek tarifelerin Çin’in ihracat baskısını artırdığını ve iç talep yetersizliğinin büyüme üzerinde temel bir engel olmaya devam ettiğini görüyoruz. Asya borsaları da yoğun gündem nedeniyle bu sabah karışık bir seyir izliyor. Hong Kong borsası zayıf verilerin gölgesinde %1 gerilerken, YEN’in değer kazanıma paralel Tokyo borsası Nikkei önemli bir değişim kaydedemedi. Altının ons fiyatı 3,350 dolar seviyelerinde yatay bir seyir izlerken, gümüş 36,50 dolar seviyesine toparlandı. Direnişin parası bitcoin ise yeniden 109bin dolar seviyesine yaklaştığını görüyoruz. Bitcoin cephesinde ilk nazarda 109bin dolar üzerinde haftalık kapanış, akabinde de 113bin doların aşılması ile asıl hareketin başlayacağını düşünüyoruz. Fiat para sistemine yönelik güven bunalımı ile arzı sabit fiziki enstrümanlara yönelik olumlu tonumuzu koruyoruz.
Emre Değirmencioğlu
GÜNCEL
Hazır Beton Sektöründe Sarsıntı: Teknik Beton Konkordato İlan Etti

Yayınlanma:
2 gün önce|
03/07/2025Yazan:
BankaVitrini
Türkiye’nin hazır beton, çimento, alçı ve kireç üretiminde faaliyet gösteren önemli oyuncularından biri olan TEKNİK BETON TURİZM İNŞAAT MADENCİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş., yaşadığı mali darboğaz nedeniyle konkordato talebinde bulundu. Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 30 Haziran 2025 tarihli kararıyla şirkete 3 aylık geçici mühlet tanıdı.
Mahkeme Kararı ve Sürecin Özeti
-
Mahkeme: Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
-
Esas No: 2025/782
-
Karar Tarihi: 30/06/2025
-
Geçici Mühlet Süresi: 3 Ay
-
Konkordato Komiserleri:
-
Engin Dinçeli (mali konular uzmanı)
-
Deniz Çalışkan
-
Av. Şeyma Nur Kıhtır
-
Karar kapsamında, borçlu şirketin taşınır ve taşınmaz tüm mal varlıklarının üçüncü kişilere devri yasaklandı. Mahkeme izni olmaksızın rehin tesis edilemeyecek, kefil olunamayacak ve ücretsiz tasarruf işlemleri yapılamayacak.
Geçici Mühletin Hukuki Sonuçları
İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 288. maddesi gereğince, geçici mühlet kesin mühletin sonuçlarını doğurur. Bu kapsamda:
-
6183 sayılı yasa kapsamında yapılan takipler dahil olmak üzere tüm takip işlemleri durduruldu.
-
Yeni icra ve iflas takipleri başlatılamayacak.
-
Bu tedbirler, yalnızca rehinli ve İİK 206/1 kapsamındaki imtiyazlı alacakları kapsamaz.
Sektörün Genel Görünümü
İnşaat sektöründeki durgunluk, artan hammadde maliyetleri, yüksek faiz oranları ve kamu ihalelerinde yaşanan yavaşlama; özellikle hazır beton ve yapı malzemeleri üreten firmalar üzerinde baskı oluşturmaktadır. Enerji maliyetlerindeki artışlar ve kur dalgalanmaları da finansal yükü artırmıştır. Bu nedenlerle Teknik Beton’un konkordato süreci, sektör geneline dair önemli bir işarettir.
Alacaklılara Duyuru
Şirketten alacaklı olduğunu iddia eden kişi ve kuruluşlar, ilan tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz dilekçesiyle birlikte mahkemeye başvurabilir. Bu süre zarfında konkordato koşullarının oluşmadığı yönündeki deliller de sunulabilir.
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (853)
- BANKA ANALİZLERİ (141)
- BANKA HABERLERİ (3.155)
- BASINDA BİZ (60)
- BORSA (456)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.858)
- GÜNCEL (3.281)
- GÜNDEM (3.217)
- RÖPORTAJLAR (48)
- SİGORTA (134)
- ŞİRKETLER (2.272)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (480)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (1.078)
- Ali Coşkun (28)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (7)
- ChatGPT (27)
- Dr. Abbas Karakaya (66)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (577)
- Gizem Taşdelen (7)
- Gülbeyaz Gergün (64)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (42)
- Onur ÇELİK (37)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (80)
- Serhat Can (9)
- Süleyman Çembertaş (17)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
- Zuhal KARABULUT (5)
YAZARLAR

BİLANÇO NEYİ ANLATIR NASIL OKUNMALI?

Finansal Çöküşe Giden Yol: Bu 5 Riski Tanıyor musunuz?

Yes, Chef!” ile Yönetmek: Bir Diziden Alınan Liderlik Dersleri

Tribünler TCMB’yi çağırıyor: Enflasyonda kırılmamın ilk işaretleri…

SURİYELİLER DÖNMÜYOR ÇÜNKÜ…

AKBANK’TA ŞOK AYRILIK, ING’YE GEÇİYOR

Türkiye ile Çin Arasında Yeni Dönem: ICBC Turkey, Resmi RMB Takas Bankası Oldu

Dolandırıcılık Davasında Şok Rapor: Banka Kusurlu!

İsrail İran’a Neden Saldırdı?

Firmanızı Kurtaracak Bilmeniz Gereken 10 Finansal Formül

AKBANK 3,4 milyar TL Takipteki Alacaklarını sattı

İsrail-İran Savaşının Türkiye’ye Etkileri

Sermaye kediye mi yüklendi?

Kentsel dönüşüm müteahhiti yaptığı daire ve dükkanları satıp ‘İflas ettim’ dedi
- Zor projede Türk şirket Tuna Nehri geçişini tamamladı 04/07/2025
- SON DAKİKA ON NUMARA SONUÇLARI AÇIKLANDI 4 TEMMUZ 2025: On Numara sonuçları nasıl öğrenilir? Sonuç sorgulama ekranı! 04/07/2025
- SON DAKİKA | Borsa günü yükselişle tamamladı 04/07/2025
- YENİ TEKNİSYEN MAAŞI NE KADAR? 6 Aylık Enflasyon Farkı Sonrası Teknisyen Maaşı Ne Kadar Oldu? İşte Zamlı Maaş Tablosu 04/07/2025
- YENİ HEMŞİRE MAAŞI NE KADAR? 6 Aylık Enflasyon Farkı Sonrası Hemşire Maaşı Ne Kadar Oldu? İşte Zamlı Maaş Tablosu 04/07/2025
- TEMMUZ AYI PROFESÖR MAAŞI NE KADAR? 6 Aylık Enflasyon Farkı Sonrası Profesör Maaşı Ne Kadar Oldu? İşte Zamlı Maaş Tablosu 04/07/2025
- ASGARİ ÜCRET ZAMMI: Temmuz'da Asgari ücrete ara zam gelecek mi? Asgari ücret ara zammı ne kadar olacak? 04/07/2025
- Resmi Gazete'de bugün (05.07.2025) 04/07/2025
- Binance TR kripto çekim işlemlerini yeniden yapılandırdı 04/07/2025
- AB Komisyonu'dan 50 şirkete olumsuz yapay zeka yanıtı 04/07/2025
- Türkiye Sigorta sağlıkta beş ayda 8,2 milyar liralık prim üretti 04/07/2025
- TCMB: Haziran'da gıda fiyatları sınırlı bir oranda geriledi 04/07/2025
- Bir hisseye kredili işlem yasağı 04/07/2025
- Rekabetten Spotify hakkında inceleme 04/07/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM2 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı