Connect with us

GÜNCEL

Bir kötülük daha: Ahbap sitesine siber saldır

Yayınlanma:

|

Ahbap’a gelen saldırıları anlamak için servis veren “Domain Hizmetleri” şirketinin kurucusu Murat Tahtacı ile konuştuk

Bu süreçte, muhalif belediyelerin yardımlarının engellendiğini ya da yardım kamyonlarının üzerindeki flama ve bayrakların kaldırılıp iktidarın kurumlarına yönelik bayrakların ve logoların konulmaya çalışıldığını, Wifi hizmeti vermek isteyen deprem bölgesi ISS’lerinin engellendiğini, yandaş medyanın olayı farklı göstermeye çalıştığını, AFAD’ın çadır yetiştiremediğini ve pek çok saçmalığı gördük.

Saçmalığın bir tanesi de, yardım yapmak isteyen herkesin ve her kurumun, koordinasyon yapmayı bile beceremediği, ortada kalan yardım malzemeleri ve enkaz altında günlerce kurtarılmayı bekleyen afetzedelerle ortaya çıkan AFAD’dan izin alma zorunluluğu oldu.

AKP kurumlarını adeta tıkaç gibi kullanıyor.

Yardım gönüllülerine saldırılar: Siber saldırı, isim benzerliği, iftiralar, hakaretler

Saçmalıkların bence en kötülerinden birisi de yardım için çırpınan iki kişi yani Oğuzhan Uğur ve Haluk Levent için ileri geri konuşan, saçmalayan insanlar. Son dönemde artan endişeler nedeniyle insanlar yardımlarını iletmesi için Haluk Levent ve Oğuzhan Uğur’a yönelince de, önce bu iki gönüllü adamı karalamaya çalışanlar ortaya çıktı. İşin içine mafyalı saçma sapan iddiaları içeren söylentiler girdi. Bu söylentileri soranlara cevabım şuydu: “Neden daha önce dile gelmemiş de şimdi depremde yardım toplarken birden dile geliyor? Size söyleyenlere bunu sorun.”

Bu iftiralar tutmayınca da yandaş medyadan ulu orta eleştiriler başladı. Sosyal medyaya bakın AKP taraftarları koro halinde, Levent ve Uğur için “Kim bunlar?” diyor ve bu yardımların AFAD’a aktarılması vs. vs. laflar ediyorlar.

Ha bu arada ahbap.org sitesini AHBAB diye kopyalayıp, yardımlar için kendi IBAN’larını veren SAF KÖTÜLÜĞÜ de gördük.

Ama yetmedi. Bir yandan da ahbap sitesine siber saldırılar gerçekleştirmeye başlandı. Aşağıda siteye servis veren hosting firmasının raporunu görüyorsunuz. Toplamda 400 bin saldırıdan bahsediliyor.

Ahbap sitesine siber saldırı düzenleyecek kadar kötü olanlar kim?

Ahbap sitesine siber saldırı düzenleyecek kadar kötü olanlar kim?© T24

Siber saldırılar tüm ISS’lerin işbirliği ile aza indirilir

Bu saldırıları görmek üzücü. İnsanlar yardımlarla ve enkaz altındaki ya da çıkarılan ve yemek-korunma ihtiyacı eksik insanlara yardımcı olmaya çalışmakla meşgulken, hangi tür kötülük bu saldırıları gerçekleştirir ki?

Ama daha önemlisi, bunların engellenmesi için bir şemsiye sağlanamaması. Siber güvenlik en önemlisi makro düzeyde, yani ISP’ler düzeyinde çözümlenmek zorunda. Yerli servis sağlayıcılardan güçlü ve ekonomik çözümlere ihtiyaç var. Tabii ki her ISP’nin kendince çözümleri var. Fakat domain erişimleri güçlü cihazlarla denetlenebiliyor. Bunların da maliyetlerinin ulaşılabilir olması için ortak kullanım gibi bir çözüm lazım.

Ülkenin tek şebekesi olması için devamlı diğer firmaların engellendiği bir ortamda, Türk Telekom bu hizmet için çok yüksek paralar istiyor. Tüm ISP’lerin birbirleriyle şeffaf iletişim kurmasını sağlayarak bu denetleme kolaylaştırılabilir. Yani siber güvenlik ulusal bir olaydır. BTK neden sadece para kazanılmasına bakar da, ülke için önemli bu konuya eğilmez?

Biz Ahbap’a gelen saldırıları anlamak için servis veren “Domain Hizmetleri” şirketinin kurucusu Murat Tahtacı‘yı aradık ve aşağıdaki sorular kendisine sorduk.

Ahbap sitesine siber saldırı düzenleyecek kadar kötü olanlar kim?

Ahbap sitesine siber saldırı düzenleyecek kadar kötü olanlar kim?© T24

– Merhabalar Ahbap web sitesine destek verdiğiniz görülüyor. Neden destek veriyorsunuz ve ne zaman başladı desteğiniz? Bu sorumu lütfen “övünmek istemiyorum” gibi bir cevapla karşılamayın. Lütfen başka firmalar da sosyal sorumluluklarını hatırlasın. O nedenle sordum.

Murat Tahtacı: 2018’de, bir dostum vasıtasıyla Ahbap yönetiminden bir kişi bana ulaştı. O dönemde Ahbap hem yazılım hem de sistem yönetimi konusunda ekip kurma çabasındaydı. Hiç düşünmeden dahil oldum. Nedeni çok basit; küçüklüğümden bu yana, ailevi ve çevresel örneklerden olsa gerek iyiliğe katkı sağlamanın hem kişinin kendisini hem de çevresini güzelleştirdiğini öğrendim. Kötülük kısa vadede başarıya ulaşsa da -bu ihtimal-, iyilik uzun vadede mutlak başarıya ulaşıyor.

Dünyaya bu açıdan bakarsanız, firmalar da neticede insanlardan oluşuyor. Her firmanın da kendi uzmanlık alanında gönüllü projelere destek vermesi gerektiğini düşünüyorum. Bunu organize etmek başta zor gelebilir ama düzenli hale getirilirse faydasını göreceklerine eminim. Bu hiçbir firmaya maddi bir zarar getirmez aksine motivasyonu çok daha değerli.

– Firmanızı tanıtır mısınız? Siz hangi işlerle meşgulsunuz?

domainhizmetleri.com‘un kurucusuyum. Domain tescili, bulut/sanal sunucu, kurumsal email, web hosting, sunucu kiralama gibi hizmetler veriyoruz. Uğraş alanım genelde tüm bu hizmetlerin AR-GE tarafında. İşin mutfağındayım yani. Güvenliğinden hizmet kalitesine kadar daima iyi işler için çalışıyoruz. Tüm ekip arkadaşlarım da aynı değerlere sahip kişilerden oluşuyor.

– Sizi arama nedenim, Ahbab sitesine gelen siber saldırılar. Bunu bize tanımlar mısınız? Nasıl bir saldırı düzeni var ve ne kadar zamandır?

Siz bunu sorunca Ahbap’taki arkadaşlarımla yazışmalarımıza baktım, ilk 2018’de bu konuda konuşma geçmiş aramızda. Sonra kademeli olarak ara ara devam etmiş. Şuna da bir açıklık getirmek isterim. Saldırı olarak adlandırdığımız durum, literatürde de bir saldırı aslında. En bilineni DDOS’tur. UDP veya TCP protokollere, katmanlara ayrılarak türleri devam eder.

Çok yöntemleri var teknik detayına girmeyeceğim. Her web sitesinin, sunucunun, veri merkezinin bir uplink (internet çıkış) kapasitesi bulunur. Sınırsız değildir. Saldırılardaki amaç, türüne göre bu internet çıkış trafiğini meşgul ederek web sitelerinin, uygulamaların internet ağıyla bağlantısını yavaşlatmak ve hatta tamamen kesmek.

Havuz problemleri gibi düşünün. Böylece “web sitesi açılmıyor” mesajlarını okumaya başlarsınız. 2019 yılı ortasında bu konunun üzerine düşüldü ve Ahbap yönetiminin de desteğiyle ihtiyaçları sırasıyla giderdik. Arka plandaki her bir Ahbap gönüllüsü kendi alanında uzman kişilerden oluşuyor ve egolar değil bilgiler yarışıyor. Bunu açık gönüllülükle söyleyebilirim.

– Saldırıların yeni olmadığını söylediniz. Ahbab bir yardım kuruluşu. Herkesin gönüllü hizmet verdiği bir yapı. Bu yapıya kim, neden saldırır allah aşkına? Fikriniz var mı?

İlk sorunuzda da belirttiğim bir durum var aslında. İyi olmakla kötü olmak amacı tamamen kişinin büyüme şartlarıyla oluşan ama sonradan da yönetilebilen bir durum. Hem bireysel hem de ülkeler düzeyinde. Saldıranların amaçlarının küçük amaçlar olduğunu düşünüyorum. Örneğin, Google’a reklam vererek Ahbap’a ulaşmaya çalışan kişileri sahte web sitelerine yönlendirmeye çalışmak gibi.

Tabii farklı sebepler de beslemiş olabilirler. Amaçları net kestirmek mümkün değil ama yöntemlerine hakimiz. Çünkü dikkat çeken ve sahada aktif oluşumlarda mutlaka birileri küçük çıkarlara başvurabilir, bu olağan bir durum ve network güvenliğinde sıfır-güven politikasıyla hareket edilmeli.

– Bu saldırılara karşı vatandaşlardan beklentiniz var mıdır? Mesela sosyal medyada hep birlikte saldıranların lanetlenmesi gibi.

Tabii ki toplum varsa algı da var. Etkilenme de var. Mutlaka denk geliyoruz, tepki gören tweetlerini silen insanlar oluyor ya da beğenilen tweetleri görüp daha çok yaymaya çalışanlar. Lanetlemek işe yarar elbette ama hedefteki kişi belli değilse saldırgan kişiyi daha da cesaretlendirebilirsiniz. Çünkü fark edilmek onun için doğru yaptığını düşündüğü şeye itici kuvvet uygular. Bu yüzden bana sorarsanız en önemlisi alanında uzman kişilerin taşın altına ellerini koymaları.

Önlem almak her şeyden daha değerli. Ahbap, benim için iyilik hareketlerinden sadece biri. Türkiye’de bu konuda küçük büyük tüm derneklerin ve hayır kuruluşlarının desteklenmesi gerekli. Basit bir örnekle sadece bir Firewall alıp onu kurup bırakmak çözüm olmaz. Ya da bir proxy servisini kullanırken alıp kurup bırakmak çözüm olmaz. Uzman desteği ihtiyacın yüzde 50’si demek.

Füsun Sarp Nebil – T24

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Borsa İstanbul: Ankara’dan abim gelmiş evde bir ‘bayram’ havası…

Yayınlanma:

|

Yazan:

Gündemin bir süredir en çok konuşulan başlığı olan CHP Kurultayı’nın iptali davası, merakla beklenirken 8 Eylül tarihine ertelendi. Masadaki riskler tüm netliğiyle yerini korusa da, kısa vadeli siyasi tansiyonun düşmesi ve müzakere için zaman kazanılması piyasalarda iyimserlik yarattı. Öte yandan, uzun süredir beklenen 19 Temmuz TCMB toplantısında faiz indirimi artık neredeyse kesinleşmiş görünüyor. Ancak akıllardaki asıl soru giderek daha yüksek sesle soruluyor: Merkez Bankası 18 gün daha beklemeden, olağanüstü bir toplantı yaparak sürpriz bir adım atar mı?

Hatırlanacağı üzere, 19 Mart sonrasında değişen siyasi atmosferin Türk Lirası ve TL cinsi varlıklar üzerinde yarattığı tahribatı sınırlamak amacıyla TCMB politika faizini %42,50’den %46,00 seviyesine yükseltmiş, ardından bir süre piyasayı %49,00 seviyesindeki gecelik borç verme faizi ile fonlayarak makro ihtiyati sıkılaştırma adımlarını devreye almıştı. Ancak azalan jeopolitik riskler ve iç siyasi tansiyondaki yumuşamayla birlikte, otoritenin hem miktarsal hem de oransal sıkılaştırma sürecini hızla normalleşmeye bırakmasını bekliyoruz. Bu doğrultuda, Haziran toplantısında faizi sabit tutan TCMB’nin Temmuz ayında 350 baz puanlık bir indirimle politika faizini yeniden %42,50 seviyesine çekmesini ve faiz koridorunu daha simetrik bir yapıya kavuşturmasını öngörüyoruz.

Dün bu beklentiyi fiyatlayan iki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi, yaklaşık iki puan düşüşle %40,1 seviyesine geriledi. Faiz ile ters korelasyona sahip hisse senetleri dünkü gelişmeleri büyük bir coşku ile karşıladı. Özellikle, faiz indirimlerinin yarayacağı lokomotif endeks bankacılık hisseleri alımların eşliğinde göz kamaştırıcı bir şekilde günü neredeyse %10 artışla tamamladı! Bültenlerimizde uzun bir süredir harketin bankacılık hisseleri ile başlayacağına yer vermiştik. Ana endeksin de dün günü %5’in üzerinde artışla tamamladığını ve teknik mânâda önemli bir direnç olan 9,750 seviyesinin üzerine yükseldiğini not edelim. Hatırlanacağı üzere, TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılı finansal araçların ‘reel’ getiri oranlarına bakarsak, Borsa İstanbul 100 endeksinin %16,71 götürü sağladığını not edelim. Küresel borsa endeksleri arasında Borsa İstanbul’un negatif getiri sunan ender endeksler arasında yer alması, yukarı yönlü potansiyel açısından önemi bir bilgi verdiğini düşünüyoruz! Yabancı indinde beş yıl vadede Türkiye risk primi (CDS) risk primi 292 baz puan seviyesine kadar gerilerken, USDTRY kuru ise karar öncesi 39,91 seviyesine kadar yükselmesi ardından 39,75’e kadar gevşeyip günü 39,80 seviyelerinde tamamladı.

Dün her ne kadar gözler CHP kararında olsa da, makro cephede Mayıs ayı dış ticaret verileri ve istihdam raporu takip edildi. TÜİK verilerine göre, ihracat %2,6 artışla 24,8 milyar dolar, ithalat ise %2,7 artışla 31,5 milyar dolar oldu. Bu sonuçla dış ticaret açığı %2,7 artışla 6,6 milyar dolar oldu. Bir önceki ay gerçekleşen 12,1 milyar dolar açık ardından Mayıs rakamları bir nebze de olsun ılımlı bir tabloya işaret etti. Öte yandan, TÜİK Mayıs ayı istihdam raporunu da yayımladı. Buna göre, manşet işsizlik oranı 0,2 puan azalışla %8,4’e geriledi. Metodolojisi nedeniyle manşet işsizlik yerine bizler daha geniş tanımlı bir gösterge olan atıl işgücü oranını takip ediyoruz. Bu oran %31,0 ile geçen aya göre (%32,1) bir tık da olsun gerilemiş olsa da, tüm zamanların en yüksek düzeylerinde olduğunu not edelim. Daha basit bir anlatımla, zamana bağlı eksik istihdam, iş bulma umudunu kaybetmiş olanlar, çeşitli nedenlerle iş aramayanlar gibi TÜİK’e göre işsiz sayılmayan ama işgücünde de olmayan nüfusun üçte biri gibi devasa bir kitlenin olduğunu görüyoruz!

Öte yandan, dün Türk-İş’in Haziran ayı Açlık ve Yoksulluk Sınırı raporunu yayımlandı. Buna göre, dört kişilik bir aile için açlık sınırı 26,115 TL oldu. Türkiye’de asgari ücretin 22,105 TL olduğunu not edelim. Ankara’da mutfak enflasyonu (gıda fiyatları) bir önceki aya göre %4,1 artış kaydetti. Yıllık gıda enflasyonunu %37,6 oldu. Yoksulluk sınırı ise 85,066 TL oldu. Türk-İş verilerinin işaret ettiği gıda fiyatlarına önemli bir referans olarak kabul ederek eskiden enflasyon hakkında tahmin yürütmeye çalışırdık. Lâkin bu korelasyonun iyice azaldığının not edelim keza TÜİK geçen ay gıda enflasyonu eksi %0,7 olarak hesaplarken, Türk-İş’in bir ay önceki veri setinde gıda %4,4 artış kaydetmişti. Gözler bu noktadan sonra bugün İTO verileride, perşembe günü ise resmî TÜİK verilerinde olacaktır. Anketlere göre TÜFE’nin Haziran ayında aylık %1,6 artış kaydetmesi ve yıllık gerçekleşmenin de %35 seviyesinde kalması bekleniyor.

Yurt dışı cephede ise, 2025 yılının ilk yarısında doların son 50 yılı aşkın sürenin en sert düşüşünü yaşadığının altını çizmemiz gerekiyor. Ani politika değişiklikleri, merkez bankasının (FED) bağımsızlığını sorgulanması ve yavaşlayan ekonomik aktiviteye dair işaretler, rezerv para birimine olan güveni sarsmaya devam ederken, Dolar Endeksi (DXY) yılın ilk yarısında %10,8 gerileyerek başlıca gelişmiş ülke para birimleri karşısında belirgin şekilde değer kaybetti. Dolar, İsviçre frangı karşısında %14,4, Euro karşısında %13,8 ve İngiliz sterlini karşısında ise %9,7 değer yitirdi.

Trump faiz indirimi konusunda FED üzerindeki baskısını artırarak, Powell’a dünya genelindeki faiz oranlarını içeren el yazılı bir not gönderdiğini okuyoruz. Notta, ABD politika faizinin Japonya’nın %0,5’i ile Danimarka’nın %1,75’i arasında olması gerektiği belirtilirken, Trump sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Faizi çok daha fazla düşürmelisiniz. Yüz milyarlarca dolar kaybediliyor” diyerek politika faizinin %1’e çekilmesi gerektiğini savundu. Trump’ın Powell üzerindeki baskısının arttığı bu dönemde, Hazine Bakanı Bessent, Powell’ın görev süresinin Mayıs 2026’da sona ereceğini hatırlatarak, yerine geçecek ismin belirlenmesi için hazırlıkların sürdüğünü açıkladı. Bu gelişmelerin doların elini daha da zayıflattığını not etmemiz gerekiyor. ABD ticaret savaşına soyunduğu bir zamanda, bacalar tütsün, çarklar dönsün, ABD vatandaşları daha çok iş bulsun diye uğraşırken, hâliyle her iş adamı gibi düşük faiz oranı talep ediyor. Lâkin, amiral geminin kaptanını ağır sözlerle eleştirmesi ve “yine çok geç kalacaksın” minvalinde açıklamalar ile işler kötüye giderse, hedef tahtasına Powell’ı yerleştirecek bir politika da benimsediğini görüyoruz.

ABD Başkanı Trump, 9 Temmuz’da sona erecek geçici gümrük tarifesi süresi yaklaşırken, Japonya ile yürütülen ticaret görüşmelerine yönelik memnuniyetsizliğini dile getirdi. Japonya’nın Amerikan pirinci ithalatına direnç göstermesini eleştiren Trump sonrası Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, iyi niyetle müzakere etmeyen ülkelere yönelik yeni tarife oranlarının belirleneceği ve Trump’ın bu konuda ekibiyle görüşeceği belirtildi. Hazine Bakanı Bessent ise, iyi niyetli görüşmeler yürüten ülkelere süre uzatımı düşünülse de bu kararın yalnızca Trump’a ait olduğunu vurguladı. Bessent, anlaşmalarda son günlere doğru yoğunluk yaşanmasını beklediklerini belirterek, ticaret ortakları üzerindeki baskının sürdürüleceğini söyledi.

ABD borsaları geceyi yükselişle tamamlaması ardından bu sabah vadeli işlemlerde hafif de olsa kırmızı rengin göze çarptığını görüyoruz. Öte yandan,  Trump’ın tarife artışı uyarısı ve Hazine Bakanı Bessent’in 9 Temmuz’a kadar ciddi artışların duyurulabileceğini söylemesi, yatırımcı güvenini zayıflatarak Pasifik’in diğer tarafına da olumsuz yansımış. Asya piyasalarının gösterge endeksi Japonya borsası Nikkei, son beş işlem gününde yaşanan güçlü yükselişin ardından bu sabah %1 geriledi. Haziran ayında Nikkei %6,6 yükselerek Şubat 2024’ten bu yana en iyi aylık performansını sergilemişti.

Ticaret görüşmelerine yönelik açıklamalar ardından altının ons fiyatı bu sabah yeniden 3,320 dolar seviyesine yükselirken, gümüş ise 36 dolar etrafında hareketini devam ettirdi. Bitcoin ise son bir haftadır 108bin dolar seviyesinin kıyısında bir sonraki hareketi için enerji biriktirmeye devam ettiğini görüyoruz. Yukarı yönlü harekete daha çok prim veriyoruz. İlk nazarda 108,500 akabinde ise 113bin dolar seviyesinin aşılması ile asıl beklediğimiz hareketin de başlayacağını düşünüyoruz.

Mali piyasaların gündeminde bugün FED Başkanı Powell’ın konuşması, ISM imalat verisi ve JOLTS açık iş sayısı takip edilecek. Yarın ADP özel sektör istihdam verisi, perşembe ise kritik haziran istihdam raporu takip edilecek. Cuma günü ABD piyasaları kapalı konumda olacak. Açıklanacak özellikle istihdama yönelik veriler, faiz indirimi beklentileri açısından yakından takip edilecektir. Bu haftanın Türkiye cephesinde ise en kritik makro verisi kuşkusuz perşembe günü açıklanacak Haziran ayı enflasyon rakamları olacağını bir kez daha hatırlatalım.

Borsa İstanbul

1751343743b3244c82deacc1f4cd92de60cce09ea6_1_1200.jpg
Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

GÜNCEL

Maddi Duran Varlıkların Değerlemesi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Maddi Duran Varlıkların Muhasebeleştirilmesinde Maliyet ve Yeniden Değerleme Modelleri

Maddi duran varlıklar, işletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmesi için sahip oldukları fiziksel varlıklar arasında yer alır. Bu varlıkların finansal tablolara doğru şekilde yansıtılması, hem yatırımcıların hem de finansal analiz yapanların sağlıklı kararlar alabilmesi açısından büyük önem taşır. Uluslararası Muhasebe Standartları çerçevesinde, maddi duran varlıkların finansal tablolarda gösterimi için iki temel model mevcuttur: maliyet modeli ve yeniden değerleme modeli.

1. Maliyet Modeli

Maliyet modeli, bir varlığın ilk muhasebeleştirilmesinden sonra, finansal tablolarda maliyetinden birikmiş amortisman ve varsa değer düşüklüğü zararları düşülerek gösterilmesini esas alır. Bu yaklaşımda varlık, edinildiği tarihteki maliyet değerine sadık kalınarak bilançoda yer alır. Bu yöntem; basit, anlaşılır ve uygulaması görece kolaydır. Ancak ekonomik ortamda meydana gelen değişimlerin, özellikle enflasyonist etkilerin, varlığın gerçek değerini yansıtmasını engelleyebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

2. Yeniden Değerleme Modeli

Yeniden değerleme modeli ise, maddi duran varlıkların gerçeğe uygun değeri üzerinden muhasebeleştirilmesine olanak tanır. Bu modelde, varlıkların güncel piyasa değerleri düzenli olarak ölçülür ve finansal tablolarda bu güncel değerler üzerinden yer alır. Ancak bu yöntemin uygulanabilmesi için gerçeğe uygun değerin güvenilir bir biçimde ölçülebilir olması gerekir.

Yeniden değerleme sonucu oluşan tutar, yeniden değerleme tarihindeki gerçeğe uygun değerden, sonraki dönemlerdeki birikmiş amortisman ve değer düşüklüğü zararlarının çıkarılmasıyla belirlenir. Varlıkların değerleri önemli ölçüde değiştiğinde yeniden değerleme yılda bir kez yapılmalıdır. Eğer değer değişimi önemsiz düzeydeyse, bu işlem 3 ila 5 yılda bir gerçekleştirilebilir.

Bu yöntemle finansal tablolar daha gerçekçi bir varlık değerlemesi sunar; ancak değerleme işlemlerinin karmaşıklığı, maliyetleri ve değerleme sıklığının doğru belirlenmesi gibi uygulama zorlukları içerir.

3. Uygulamada Önemli Hususlar

  • Bir varlık sınıfındaki tüm kalemler eş zamanlı olarak yeniden değerlemeye tabi tutulmalıdır. Bu, aynı varlık grubunda farklı tarihlerde yapılan değerlemelerin finansal tabloları yanıltıcı olmasının önüne geçmek içindir.

  • Alternatif olarak, kısa sürede tamamlanacak ve güncelliğini koruyacak şekilde dönüşümlü yeniden değerleme de yapılabilir.

  • İlk kayıt ve ölçüm aşamasında tüm duran varlıklar maliyet bedeliyle kayda alınır. Ancak sonraki ölçümlerde işletme tercihini maliyet modeli veya yeniden değerleme modelinden yana kullanabilir.

4. Değer Düşüklüğü Testi

Maddi duran varlığın finansal tablolarda gösterilen defter değeri ile geri kazanılabilir tutarı karşılaştırılır. Geri kazanılabilir tutar, kullanım değeri ile net gerçeğe uygun değer kıyaslanarak büyük olanı esas alınır. Eğer defter değeri, geri kazanılabilir tutardan yüksekse, bu fark kadar değer düşüklüğü zararı kaydedilir.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

İş Bankası’ndan dijital tahvil ihracı

İş Bankası Türkiye’de ve gelişmekte olan piyasalarda özel banka tarafından blokzincir teknolojisi kullanılarak yapılan ilk dijital Eurotahvil ihracını gerçekleştirdi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Euroclear tarafından işletilen Dijital Finansal Piyasa Platformu (D-FMI) kullanılarak ihraç edilen Eurotahvil, 6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizde meydana gelen deprem felaketlerinden etkilenen illerdeki kişilerin, çiftçilerin, mikro ve küçük işletmelerin finansmanı için kullanılacak. İşlemde Citigroup Global Piyasalar ile Citibank Londra Şubesi dealer ve ajan banka rolleriyle görev aldı.

“Dijitalde doğmuş tahvil” (Digitally Native Note) olarak adlandırılan tahvil, Dağıtık Defter Teknolojisi (DLT) kullanılarak ihraç edildi. Söz konusu teknoloji; güvenli ve merkezi olmayan kayıt tutmayı sağlıyor; tahvillerin ihraç edilmesini ve takasını da kolaylaştırıyor. Bu sayede ihraç edilen Eurotahvilin takası da işlemin fiyatlandırıldığı gün içerisinde sonuçlandırıldı.

Türkiye’de ve gelişmekte olan bir piyasada özel bir banka tarafından blokzincir teknolojisi kullanılarak yapılan ilk Eurotahvil ihracı

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, konuya ilişkin değerlendirmesinde, ikinci yüzyılına adım attıkları 2025 yılında, Türkiye’de ve gelişmekte olan piyasalarda özel bir banka tarafından ilk dijitalde doğmuş Eurotahvil ihracını gerçekleştirmekten duydukları memnuniyeti vurgulayarak şunları söyledi:

“Türk bankacılık sektörünün uluslararası finansal piyasalarına erişim gücü, gelişmişlik düzeyi ve yeni teknolojilere hızlı adaptasyonunun teyidi niteliğindeki bu işlem, İş Bankası’nın dünyadaki yeni teknolojileri hayata geçirmedeki öncü rolünü bir kez daha ortaya koyuyor. Bu ihracımızı, blokzincir teknolojisinin sermaye piyasaları işlemlerinde kullanımına örnek oluşturması açısından kıymetli buluyorum. Finansal piyasa enstrümanlarının sürekli gelişen teknolojilerle çeşitlenmesinde öncü rol oynamaktan da ayrıca gurur duyuyoruz. İşlemin dayandığı teknolojinin yanı sıra elde edilecek kaynakların deprem bölgesindeki üretici kesimlerce kullanılması ise işlemin önemini artıran bir diğer temel unsur.”

IFC Genel Müdürü Makhtar Diop da şöyle konuştu:

“Bu yatırım, finansal inovasyon alanında önemli bir dönüm noktası olup, Türkiye’nin ilk dijital tahvili olma niteliğini taşıyor. Bir blokzinciri platformunda ihraç edilen söz konusu tahvil, Türkiye’de depremden etkilenen işletmelerin finansmana erişmesine yardımcı olacak. Bu işlemle tahvil piyasasında yeni dijital teknolojileri kullanarak finansmanı daha erişilebilir hale getiriyor ve en çok ihtiyaç duyan taraflara kritik önemi haiz sermayeyi yönlendirerek depremden etkilenen bölgenin yeniden inşa ve toparlanma süreçlerini destekliyoruz.”

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.