Connect with us

GÜNCEL

2024 Bütçe Kanunu Teklifi Meclis’e sunuldu: Faiz dışı açık 1 trilyon 397,9 milyar TL

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasını taşıyan 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi, TBMM Başkanlığına sunuldu. Teklife göre, gelecek yıl bütçe giderleri Hazine yardımı ve gelirden ayrılan paylar hariç 11 trilyon 89 milyar TL ve gelirleri de 9 trilyon 300,4 milyar TL olacak. Bütçe açığı ise 2 trilyon 651,9 milyar TL, faiz dışı açığı ise 1 trilyon 397,9 milyar TL olarak tahmin edildi.

Yayınlanma:

|

Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, 2024 Yılı Bütçesi Kanun Teklifi’ni sitesinde yayınladı. Teklife göre, bütçe giderleri Hazine yardımı ve gelirden ayrılan paylar hariç 11 trilyon 89 milyar TL olarak tahmin edildi. Teklifte, 2024 yılında bütçe açığının 2 trilyon 651,9 milyar TL, faiz dışı açığın ise 1 trilyon 397,9 milyar TL olarak gerçekleşmesi öngörüldü.

Teklife göre, 2024 yılında personel giderleri için 2 trilyon 553,5 milyar TL ve sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri için 312,5 milyar TL, mal ve hizmet alım gideri için 679,8 milyar TL ödenek ayrıldı. 2024 yılı merkezi yönetim bütçesinde faiz ödemeleri için ulusal ve uluslararası para piyasalarındaki gelişmeler de dikkate alınarak 1 trilyon 254 milyar TL ödenek öngörüldü. 2024 yılında cari transferler için toplam 4 trilyon 266,7 milyar TL ödenek ayrılarak, cari transferler içinde en önemli kalemin sosyal güvenlik sistemine yapılacak transferler olduğu belirtildi. 2024 yılında bu amaçla öngörülen ödenek tutarı 1 trilyon 512,9 milyar TL. Ayrıca gelirden ayrılan paylar karşılığında 1 trilyon 86,3 milyar TL ödenek öngörülerek, bu ödenekten 842,8 milyar TL mahalli idarelere verilecek paylar için, 241,4 milyar TL fonlara verilecek paylar için, 2,1 milyar TL ise diğer paylar için ayrıldı.

Cumhurbaşkanlığı’na 11 milyar bütçe

2024 yılı merkezi yönetim bütçesinde tarımsal destekleme ödemeleri için 91,6 milyar TL, görevlendirme giderleri için 672,2 milyar TL ödenek ayrılarak, bu ödenekten 518,4 milyar TL KİT görevlendirme giderleri için ayrıldı. 2024 yılı merkezi yönetim bütçesinde sermaye giderleri için 787,9 milyar TL, sermaye transferleri için 720,8 milyar TL, yatırımları hızlandırma ödeneği için ise 84,1 milyar TL olmak üzere toplam yatırım harcamaları için 1 trilyon 592,9 milyar TL ödenek öngörüldü. 2024 yılında borç verme için toplam 298,5 milyar TL ödenek ayrıldı.

Bütçeden Cumhurbaşkanlığı’na 12 milyar 283 milyon 843 bin TL ayrıldı. Bu bütçenin 2 milyar 225 milyon 960 bin TL’si personel gideri, 123 milyon 287 bin TL’si sosyal güvenlik devlet primi gideri, 6 milyar 931 milyon 161 bin TL’si mal ve hizmet alım gideri, 1 milyar 659 milyon 500 bin TL’si cari transfer, 1 milyar 343 milyon 935 bin TL’si sermaye gideri olarak açıklandı.

Bütçe özellikleri paylaşıldı

2024 yılı bütçesinin özellikleri ise bütçe gerekçesinde şöyle sıralandı:

“- Makroekonomik ve finansal istikrarı güçlendirmek, yüksek katma değerli üretimi teşvik etmek, yeşil ve dijital dönüşüm odağıyla verimlilik ve ihracat artışı yoluyla büyüme ve cari işlemler dengesinde kalıcı iyileşmeyi sağlamak, enflasyonu orta vadede tek haneye düşürmek, iş ve yatırım ortamını iyileştirmek ve afetlerle etkin bir şekilde mücadele ederken mali disiplini korumak.

– Gelirler politikasını, fiyat istikrarı ve gelir dağılımını gözetecek şekilde para ve maliye politikaları ile eş güdüm içerisinde yürütmek.

– Asrın en büyük afetlerinden biri olan Kahramanmaraş ve Hatay merkezli depremlerde hasar gören bölgeleri iyileştirmek ve yeniden yapılandırarak depremin etkilerini ortadan kaldırmak.

– Kamu mali yönetiminde sürdürülebilir ve sağlıklı gelir kaynaklarının artırılması için vergi tabanını genişletmek ve vergilemede gönüllü uyumun artırılmasına yönelik çalışmaları sürdürmek, kamu gelirlerine yönelik tahsilat performansını artırmak ve kayıt dışıyla mücadeleyi teknolojik imkanlardan daha çok faydalanarak tüm tarafların etkin katılımıyla yürütmek.

-Kamu harcamalarında tasarrufu sağlayacak yapısal değişiklikleri hayata geçirmek, deprem ve afet riski harcamaları hariç kamu açığını düşürmek ve bütçe disiplini çerçevesinde maliye politikasının sürdürülebilirliğini güçlendirmek.

– Kamu kaynak kullanımında; temel politika belgelerinde belirlenen politika, tedbir ve öncelikler doğrultusunda hareket etmek, kamu idarelerinin kendilerine tahsis edilen ödenekleri aşmadan kaynaklarını etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde kullanmasını temin etmek.

– Harcama gözden geçirmelerini sistematik hale getirerek verimsiz harcama alanlarını tasfiye etmek ve yeni harcama alanlarını sınırlandırmak.

– Bireylerin istihdamda kalmalarının temin edilmesi ve sahip oldukları becerilerinin günümüz ihtiyaçlarına uyarlanması için hayat boyu öğrenmeye katılımı artırmak ve sektörlerle işbirliklerini güçlendirmek.

– Sağlık ürün ve hizmetlerinde talep kontrolünün ve hizmet basamaklarının uygun kullanımının sağlanması amacıyla teşvik edici mekanizmalar geliştirmek.

– Lojistik maliyetleri azaltarak tüketicilerin tarım ürünlerine uygun fiyatla ulaşabilmelerini temin etmek üzere önemli tüketim merkezi olan kentlerin çeperlerinde kent tarımını destekleyerek tarım sektöründe genç nüfusun istihdam edilmesini sağlamak, gıda fiyatlarında istikrarı ve gıda arz güvenliğini sağlamayı teminen arazinin verim kabiliyeti ile birlikte yağış ve sulama imkânlarını da gözeterek stratejik tarım ürünlerinde hedef yeterlilik oranları belirlemek ve üretim planlaması yapmak.

– Tarım arazilerinin korunması, amacı dışında kullanımının önüne geçilmesi ve etkin kullanımı için zorlayıcı ve özendirici düzenlemeleri hayata geçirerek ekilebilir ve sulanabilir alanları artırmak.

– Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla petrol ve doğal gaz arama ve üretim faaliyetlerini hızlandırarak sürdürmek.

– Sosyal güvenlik sisteminde kişilerin daha çok istihdamda kalmasını teşvik eden, hakkaniyeti ve aktüeryal dengeyi önceleyen düzenlemeleri hayata geçirerek sistemin mali sürdürülebilirliğini güçlendirmek.” (ANKA)

Okumaya devam et

EKONOMİ

Geleceğin Uzun Tarihi: Hayaller, Teknoloji ve Gerçeklik Arasında Bir Yolculuk

Yayınlanma:

|

İnsanlık tarihi, geçmişin izlerini taşırken geleceğe dair umutlar, korkular ve öngörülerle şekillenmiştir. Teknoloji ilerledikçe bu gelecek tahayyülleri daha somut, daha ulaşılabilir ve bir o kadar da kontrol edilebilir hale geldi. Nicole Kobie’nin kaleme aldığı The Long History of the Future” (Geleceğin Uzun Tarihi), tam da bu noktada devreye giriyor: Geleceğin ne olduğuna, kim tarafından kurgulandığına ve nasıl yönlendirildiğine ışık tutuyor.

Gelecek Fikri Yeni Değil, Ama Daha Güçlü

Kobie, geleceğe dair düşünmenin yeni bir refleks olmadığını vurguluyor. Antik çağlardan bugüne kehanetler, ütopyalar, distopyalar ve bilimkurgu eserleri aracılığıyla insanlar kendi zamanlarını aşan kurgular üretmişlerdir. Ancak asıl dikkat çekici olan, bu kurguların bireylerin değil; hükümetlerin, şirketlerin ve teknoloji elitlerinin elinde birer araç haline gelmesidir.

Silikon Vadisi’nin “Geleceği” Satın Alması

Günümüzde geleceği tanımlayan en güçlü aktörler teknoloji şirketleri. Silikon Vadisi merkezli bu yapılar, yalnızca yeni teknolojiler üretmekle kalmıyor; bu teknolojilerin hayal ettirdiği geleceği de pazarlıyor. Nicole Kobie’ye göre bu “gelecek satışı”, kapitalist sistemin en sofistike manipülasyonlarından biri. Çünkü artık insanlar, daha iyi bir geleceği hayal etmek yerine, sunulan vizyonlara razı olmayı tercih ediyor.

Bilimkurgu ve Politik Gerçeklik

Kobie, bilimkurgu edebiyatının ve filmlerinin yalnızca eğlence değil, politik bir arka plana sahip olduğunu savunuyor. 1984, Brave New World, Black Mirror gibi eserler birer uyarı değil, zamanla “olası senaryolara” dönüşüyor. Bu da gelecek tahayyüllerinin aslında günümüz karar vericileri tarafından birer araç olarak nasıl kullanıldığını ortaya koyuyor.

Teknoloji Tarafsız Değildir

Yazar, teknolojinin asla tarafsız olmadığını açıkça ifade ediyor. Hangi teknolojinin geliştirileceği, kimler için geliştirileceği ve hangi ihtiyaçlara cevap vereceği tamamen ideolojik kararlarla belirleniyor. Yapay zeka, gözetim sistemleri, uzay yolculukları veya dijital ekonomi: Hepsi birer gelecek inşasıdır. Ancak bu gelecek, herkes için eşit derecede ulaşılabilir değil.

Hayal Edilen Gelecek mi, Dayatılan Gelecek mi?

Kitabın temel sorusu şu: Gelecek gerçekten insanlığın ortak aklıyla mı belirleniyor, yoksa güçlülerin çıkarına göre mi kurgulanıyor?

Nicole Kobie’nin cevabı net: Bugün bize “ilerleme” adı altında sunulan çoğu şey, belirli çevrelerin çıkarlarına hizmet eden bir gelecek tasarımıdır. Bu tasarım, medya yoluyla yaygınlaştırılır, teknolojiyle pazarlanır ve politikalarla meşrulaştırılır.

Nicole Kobie The Long History of the Future – Narrative Species

Geleceği Kimin İçin Tasarlıyoruz?

“Geleceğin Uzun Tarihi”, sadece teknolojiye veya inovasyona değil, bu olguların arkasındaki güç ilişkilerine dikkat çeken önemli bir eser. Nicole Kobie, okura şu çağrıyı yapıyor:

“Geleceği başkalarının kurgulamasına izin vermeyin.”

Çünkü bir toplumun geleceği, ancak kolektif akıl ve etik bir vizyonla kurgulandığında adil ve sürdürülebilir olabilir. Aksi halde geleceğimiz, geçmişin hatalarına benzeyen ama daha sofistike bir kabusa dönüşebilir.

Okumaya devam et

Ali Coşkun

Türkiye Bankacılık Sektöründe KMO Gerçeği: 2018-2025 Arası Dönüşüm

Yayınlanma:

|

Yazan:

KMO Nedir?

Kredi-Mevduat Oranı (KMO), bankaların topladıkları mevduatın ne kadarını kredi olarak kullandırdığını gösteren temel bir göstergedir:

KMO = Toplam Krediler / Toplam Mevduatlar

Finansal istikrar açısından bu oran, hem bankaların risk düzeyini hem de kredi politikalarının sürdürülebilirliğini izlemek için kritik önemdedir.

2018-2020: Aşırı Kredi Genişlemesi

Bu dönemde KMO oranı %115-120 seviyelerindeydi. Yani bankalar her 100 TL mevduata karşılık 115-120 TL kredi veriyordu. Bu durum:

  • Sistemin kendi kaynağının ötesinde kredi genişlemesi yaşadığını,

  • Kredi finansmanının bir bölümünün dış kaynaklar veya özkaynaklarla karşılandığını gösteriyordu.

Ancak yüksek KMO:

  • Likidite riskini artırıyor,

  • Dış şoklara karşı kırılganlığı büyütüyordu.

2021 Sonrası: Politikada Sıkılaşma ve Yeni Dönem

2021’den itibaren TCMB’nin uygulamaya koyduğu politikalar sektörü dönüştürmeye başladı:

  • Aktif rasyosu düzenlemesi

  • Makroihtiyati tedbirler

  • Kur korumalı mevduat uygulaması

  • TL’yi destekleyici adımlar

Bu düzenlemeler sonucunda:

  • Bankaların kredi verme iştahı azaldı,

  • Mevduat toplama motivasyonu arttı.

2023-2025: KMO Geriliyor

Bu politikalar sonucunda:

  • 2023 itibarıyla KMO %90’ın altına geriledi.

  • 2024 ve 2025’in ilk yarısında oran %80-90 aralığında seyrediyor.

Artık bankalar her 100 TL mevduata karşılık yalnızca 80-90 TL kredi kullandırıyor.

Bu durum, sistemin:

  • Daha temkinli ve kontrollü çalıştığını,

  • Likidite açısından daha güçlü konuma geldiğini göstermektedir.

Ancak Sorunlar da Var: Krediye Erişim Zorlaştı

Düşen KMO’nun bazı olumsuz yansımaları da oldu:

  • KOBİ’ler başta olmak üzere reel sektör krediye ulaşmakta zorlandı.

  • Bu durum, konkordato ve iflaslarda artışa neden oldu.

Ne Yapılmalı?

Bu süreçte atılması gereken adımlar:

  1. Uzun vadeli, TL bazlı, istikrarlı mevduat yapısı oluşturulmalı.

  2. Bankaların kaynak yapısı çeşitlendirilerek dışa bağımlılık azaltılmalı.

  3. Tasarruflar artırılmalı, sermaye piyasaları derinleştirilmeli.

  4. Krediye erişimi kolaylaştıracak, yenilikçi finansman araçları geliştirilmeli.

Devletin Rolü: KMO ve Dolaylı Borçlanma

KMO’nun düşürülmesiyle birlikte:

  • Bankalar daha az kredi verirken,

  • Krediye verilmeyen kaynaklar devlet tahvillerine yönlendirildi.

Bu sayede:

  • Hazine, risksiz ve ucuz borçlanma imkânı buldu.

  • Ancak bankalar faiz riski taşıyan menkul kıymetleri bilançolarında tutmak zorunda kaldı.

KMO’daki düşüş, finansal istikrar için olumlu olsa da, reel sektöre verilen desteğin azalması, ekonomik büyümeyi sınırlandırmaktadır. Bu ikilem, Türkiye’nin kredi sistemi ile tasarruf yapısı arasındaki dengesizliğin yeniden yapılandırılmasını zorunlu kılmaktadır.

Dezenflasyon sürecinde piyasadaki talebi azaltmak, kamu finansmanını sağlamak ve TL’ye geçişi desteklemek amacıyla uygulandı.

Ali COŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

GÜNCEL

Sabır Bambu Gibidir…

Yayınlanma:

|

Sorunlarınızdan şikayet etmeyin. İnsanların %80′ i ilgilenmez, geri kalan %20’si de bunları hak ettiğinizi düşünür. (Mark Twain )

Ama bir kapı var. İsterseniz günde milyon kere çalın . Niye geldin demez.
Sen böyle yaptın, şöyle yaptın demez. Hoşgeldin der.

Öyle randevu falan almana gerek yok, sen ne zaman istersen açıktır o kapı.

Aracıya gerek yok, direk seninle muhatap olur . Şarlatanları araya sokmana gerek yok, dilekçeye gerek yok. Programı her zaman sizin geleceğiniz güne hazır.

Müsaitmisin demene gerek yok.

Edeple ben geldim demen yeterli.

Bazen hemen yerine getirmez isteklerini.

Bazen hemen yerine getirir.

Bekletir …. Yıllarca beklersin belki

Çünkü senin için doğru olan budur.

Doğru zamanı , senin pişmeni bekler, çömlek misali , sertleşmeni bekler . Bazen biz sabredemeyiz ve çatlarız.

Ben yıllarca bekledim mesela; sabır çatladı, gönül küstü…

Beni duymuyor bile dediğim zamanlar oldu. Bırakmayı düşündüm o kapıyı. Sonra sabah göğsümde bir rahatlık olurdu. (Devam et hem kendi yoluna, hemde bana gelmeyi ihmal etme )

Bambu ağacı gibi,

Uzakdoğuda bizzat yerinde görmüştüm.

Ekersin toprağa. Sularsın, bakarsın, ilgilenirsin her gün ama…

Santim büyümez. Beklersin büyümez.

Yıllar geçer ….

1, 2, 3, 4, 5 ✔️

5 yılın sonunda bir fışkırır topraktan.

Tüm emeklerin, emeğin ile birlikte …

Devasa bir ağaç olur.

Sonra; yıllar sonra fışkırdı.

Ben bu kadar istemedim ki senden dedim.

Benim planım buydu sana dedi.

Ben ümidimi kesmiştim senden, özür dilerim, sen olmasan savrulup giderdim dedim …

Senin yardımın olmasa yok olur giderdim dedim ….

Seni seviyorum ❤️ dedi ….

Benden hiç bir zaman ümit kesme dedi. Yeterki doğru ol …

Kimseye boyun eğme, kimseden korkma ben varım. Ben varken kimse sana zarar veremez dedi ….

Veremedi kimse zarar …

Çok uğraştılar ama veremediler …

Kısacası dostlar;

O kapıyı unutmayın, sabredin, doğru olun. Yeterki doğru olun.

Eğilmeyin, korkmayın.

Size sizden başka kimse zarar veremez.

Çalışın, dik duruşunuzun altını doldurun. Altını doldurmazsanız boş bir kibir olur o direniş.

Mustafa AKPINAR

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.