GÜNCEL
Sürdürülebilirlik Ajandası: Toplumsal Boyut ve Çalışan Esenliği

Yayınlanma:
1 yıl önce|
Yazan:
BankaVitrini
Sürdürülebilirlik, yani kelime anlamıyla daimi olma yeteneği…
Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu tarafından 1987’de yayımlanan Ortak Geleceğimiz Raporu’nda “Sürdürülebilir kalkınma kavramı, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme becerisini tehlikeye atmadan, günümüzün ihtiyaçlarını karşılayan kalkınma.” olarak tanımlanarak tüm dünyanın gündemine adım atıyor.
Çıkış noktasını daha çok dünyanın fiziksel anlamda geleceğine dair duyulan kaygılar yani çevresel faktörler oluştursa da aslında sürdürülebilirlik, toplumun bütününü ve ekonominin genelini etkileyen bir kavram. İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) ve ESCARUS’ un hazırladığı “Sürdürülebilir İş Rehberi” nde de belirtildiği üzere; toplum, çevre ve ekonomi/yönetişim bileşenlerini içeren bütüncül bir yaklaşım gerektiriyor.
Birleşmiş Milletler’in 2016 yılında “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları” olarak yürürlüğe giren 17 evrensel hedefiyle konu, sadece çevre odaklı olmaktan çıkıyor ve insanı merkeze alan gelişmeyi kapsayan bir anlayışa dönüşüyor. Bu hedeflerin içinde 3.sırada yer alan “sağlıklı ve kaliteli yaşam” başlığı ise bu makalede bizim radarımıza giriyor.
Çünkü bireyler için sağlıklı ve kaliteli yaşam, toplumun geleceğini şekillendiren en önemli unsurları oluşturuyor.
Peki iş dünyasının en önemli gündemlerden biri haline gelen sürdürülebilirlik, bireylerin hayatına değer katma dolayısıyla toplumsal refahı tetikleme anlamında kendine nasıl yer buluyor?
İş dünyası, barındırdığı insan kaynağı hacmiyle toplumun sürdürülebilirliği için en önemli aktörlerden biri haline gelmiş durumda.
Fakat bugün sürdürülebilirlik kavramı, kurumlar nezdinde çoğu zaman çevresel faaliyetlerin içine sıkıştırılıyor. Ajandalara genellikle karbon ayak izini azaltmaya yönelik çevre dostu uygulamalar, farkındalık yaratmaya yönelik sosyal sorumluluk projeleri gibi faaliyetler kapsamında giriyor.
Kurumlar temelde kendi sürdürülebilirliklerini de sağlayan insanı odağında aksiyonlar alırken, sahip oldukları etki alanıyla aslında toplumsal refaha da katkı yapıyor.
Toplumun yaşam kalitesinin ve mutluluğunun yolu bireylere odaklanmaktan geçiyor. İnsan odaklı sürdürülebilirliğinin ateşleyicisi olarak “esenlik” hali karşımıza çıkıyor. Ve önce esenlik kavramının en önemli bileşeni akıl sağlığını ele almak gerekiyor.
Maalesef pek çok sebepten, karmaşanın ve belirsizliğin yüksek olduğu zorlayıcı bir yüzyılda yaşıyoruz, bu durumda bireylerin yalnız ve kaygılı hissetmeye daha meyilli olması kaçınılmaz hale geliyor. Nitekim Dünya Sağlık Örgütü’nün 2023 verilerine göre, dünyada yaklaşık 280 milyon insan depresyon sorunuyla başa çıkmaya çalışıyor. Sağlık Bakanlığı’nın Ruh ve Eylem Raporuna göre ise Türkiye’de her üç kişiden biri psikolojik desteğe ihtiyaç duyuyor.
Peki akıl sağlığı perspektifinden iş dünyası nasıl görünüyor?
Global ölçekte yapılan araştırmaları içeren literatür taramalarında çarpıcı verilere rastlanıyor.
Çalışanların %84’ünün geçtiğimiz yılda stres ve tükenmişlik gibi sorunlardan depresyon, anksiyete gibi teşhis edilebilir durumlara kadar en az bir akıl sağlığı sorunu yaşadıklarını ortaya koyuyor.
Depresyon tanısı olanların %70’inden fazlasının aynı zamanda bir işte istihdam ediyor.
Akıl sağlığı bozukluğu bildiren çalışan sayısı ve çalışanların stres, kaygı ve tükenmişlik ile karşı karşıya kaldıklarını söyleme olasılıkları da artış gösteriyor, 2020’de %48 olan bu oran 2021’de %59’a yükselmiş. Akıl sağlığı sorunları sektör veya kıdem fark etmeksizin çalışanların iş hayatlarını etkiliyor.
Akıl sağlığı olumsuz yönde etkilenen kişiler, işi koruma veya kazanmada zorluk yaşıyor. İşte var olamama, devamsızlık, yüksek çalışan devri gibi sebepler kurumların yanı sıra; toplum ekonomisini de etkiliyor.
Anksiyete ve depresyon gibi en yaygın akıl sağlığı problemleri sebebiyle her yıl 12 milyar iş gününün kaybedildiği rapor edilmiş durumda. Bu durumun küresel ekonomiye tahmini kaybının ise, her yıl 1 trilyon doları bulduğu tahmin ediliyor.
Verilerle Türkiye’de akıl sağlığı ve iş hayatı denklemi
HiDoctor ve Deloitte’un yakın zamanda gerçekleştirdiği “Akıl Sağlığını Destekleyici Kurumsal Uygulamalar, Türkiye’de Farkındalık Seviyesi ve İhtiyaçları” araştırması da maalesef çok parlak bir tablo ortaya koymuyor. Türkiye’de her 2 çalışandan 1’inin psikolojik sağlamlığının düşük olduğu tespit ediliyor. Buna rağmen %88’inin hiç psikolojik destek almadığı görülüyor.
Zihinsel olarak iyi hissetme halinin iş hayatına yansımaları net bir şekilde ortaya çıkıyor. Çalışanların %77 ‘si iyi hissettiklerinde daha verimli çalıştıklarını, %73’ü ise işe devamsızlıklarının azaldığını ifade ediyor.
Hem fiziksel hem de zihinsel esenliğe yatırım yapan şirketlerde; mutlu çalışan, yüksek verimlilik, daha düşük devir oranı, güçlü şirket kültürü ve açık iletişim gibi kritik öneme sahip başlıkların pozitif sonuçlarına işaret ediliyor.
Psikolojik desteğin iş hayatındaki faydalarını gösteren tabloya bakıldığında ise pozitif bir kurum kültürü oluşturmak için olmazsa olmaz başlıklardan oluştuğu görülüyor.,
Diğer yandan iş hayatının genel mutluluk üzerindeki etkisinin bir hayli yüksek olduğu tespit ediliyor. Bu da durumun ciddiye alınıp, iş dünyasının bireylerin hayatından aldıklarını geri verme zamanının geldiğini sonucuna ulaşılmalı. Aynı zamanda sürdürülebilirliğin toplumsal ayağında kurumların rolünün altı çizilmeli.
Sonuç olarak insana dolayısıyla topluma fayda yaratmak, sürdürülebilirlik amacına hizmet ediyor ve bu da kolektif bir çaba gerektiriyor.
Kişilerin vakitlerinin büyük çoğunluğunu iş ve iş arkadaşlarıyla geçirdikleri göz önünde bulundurulduğunda; şiddetlenen küresel akıl sağlığı krizinde, farkındalık yaratma, önlem alma, çözüm yolları üretme görevinde kurumları, bu kolektif çabanın birinci derecede aktörleri haline getiriyor.
Önce, insan kaynağının sürdürülebilirliği sağlanmalı
HiDoctor CEO’su Ahmet Bal, “İş hayatını toplumdan, toplumu da bireylerden ayrı düşünemeyiz. Geleceğin iş dünyasında başarılı ve sağlıklı bir model oluşturmak istiyorsak, “çalışan esenliği” kavramını artık sadece bir yan hak olarak görmemeli, ötesine geçerek bireylerin iyi olma halini destekleyecek hizmetleri erişilebilir kılma noktasında birinci derecede sorumluluk almalıyız. Yani kurumsal hayatta, kağıt kullanımını sınırlama, su ve elektrik israfını önleme, geri dönüşüm gibi çevresel uygulamaların yanında insan kaynağının sürdürülebilirliğini de olması gerektiği değerde gözetmeliyiz ki diğer tüm adımları tamamlayabilecek kapasitemiz olsun.” diyor ve “liderlerin sürdürülebilirlik ajandalarına ‘toplumsal fayda’ boyutunda ışık tutmak istiyoruz” diye ekliyor.
Ahmet Bal, “sürdürülebilir kalkınma amaçları arasında ilk sıralarda yer alan “sağlıklı ve kaliteli yaşam” için HiDoctor olarak sundukları servislerle kurumların yanında olduklarına, bu sayede çalışan mutluluğunun dolayısıyla da bağlılık ve verimliliğin önemli ölçüde arttığına dikkat çekiyor. Mutluluğun kelebek etkisinin toplumsal anlamda refah düzeyine olan katkısını vurguluyor. Bütün bunlar, kurumların iş ortakları ve toplum nezdindeki itibarına da önemli katkılar sağladığı gibi toplumsal faydaya hizmet ediyor.” şeklinde konuşuyor.
İlginizi Çekebilir
GÜNCEL
Faizde geri sayım: Rezervler güçleniyor, TL ilgisi artarken gözler TÜFE’de

Yayınlanma:
3 saat önce|
03/07/2025Yazan:
BankaVitrini
Türk mali piyasalarında CHP davası sonrası olumlu hava dün de korundu. TL ve TL cinsi finansal varlıkların büyük bir kısmı, Türkiye’de siyasi iklimin değiştiği 19 Mart öncesi döneme geri döndü. Borsa İstanbul haftanın ilk üç gününde %8,4 yükselirken, iki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi de %39,3 seviyesine kadar geriledi. TCMB’nin yaklaşık iki hafta sonra düzenleyeceği olağan PPK toplantısında anlamlı bir faiz indirimine soyunacağı yönünde beklenti -bizler 350 baz puan indirimle politika faizinin %42,50 seviyesine geleceğini ve koridorun daha simetrik bir görünüm kazanacağını düşünüyoruz- hisse senetlerine de alım getirdi. Faizin gerilemesinin sanıldığının aksine bankacılık sektörü için iyi bir şey olmasının da yardımı ile, Borsa İstanbul bankacılık endeksi geride bıraktığımız haftayı da dikkate alırsak %20 yükseldi.
Türkiye’nin yabancı indinde risklerini yansıtan CDS primi 285 baz puan ile 20 Mart’tan bu yana en düşük seviyeye gerilerken, USDTRY kuru da dün 39,80 seviyesinin altına gerileyerek TL ilgisini teyit etti. Her ne kadar siyasi cepheden gelen kafa karıştırıcı minvalde haberler gündemde yer tutsa da, genel hatları ile yurt içi siyasi risklerin azalmaya meyil tutması ile TCMB’nin de net yabancı para pozisyonu ciddi anlamda iyileşti. Sayıların dili ile konuşursak, 1 Temmuz valörlü işlemlerde, net yabancı para pozisyonu 7,6 milyar dolar artarken, manşet rakam da 28,1 milyar dolar seviyesine yükselerek son dönemlerin zirvesini test etti. Hatırlanacağı üzere, 19 Mart’tan hemen önce 61 milyar doları aşan manşet rakam, 28 Nisan tarihinde, TL’den uzaklaşan yatırımcıların döviz talebi ile 7,6 milyar dolar seviyesine kadar gerilemişti. TCMB’nin döviz rezervlerini güçlendirmesini, tıpkı bir ordunun silah envanterini güçlendirmesi olarak yorumlayabiliriz. Pazartesi günü TCMB’nin olumlu hava ile birlikte döviz alımına aniden başlaması, piyasada TL fazlalığına da sebebiyet verdi. Bankalar bir hafta vadeli %46 faizle repoya yüklendikleri bir ortamda, döviz satışı sonrasında ellerinde fazla TL kalınca, TL REF geçici de olsa %46 seviyesinin altına indi!
Büyük resmi konuşmak gerekirse, her ne kadar siyasi cephede belirsizlikler hâkim olsa da, 8 Eylül tarihine kadar önümüzde yaz dönemi ve büyük bir zaman dilimi olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor. TCMB’den yıl sonuna kadar düzenlenecek dört olağan toplantıdan beklenen 1100 baz puan faiz indirimi, enflasyonun %30 seviyesinin hemen altına inme ihtimali, TL tahvillere yönelik alım iştahını desteklerken, uzun bir süredir oldukça negatif ayrışan hisse senetlerine de alım getirdi. Türk Lirası faizin (USDTRY kuru ile karşılaştırıldığında) yatırımcısına reel getiri sunmaya yaz ayları boyunca devam edeceğini düşünüyoruz. Lâkin, dün Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı öncü verilere göre, Haziran ayında dış ticaret açığı geçen yılın aynı dönemine göre %38,8 artarak 8,2 milyar dolar oldu. Bu bozulmada yaşanan jeopolitik gelişmelerin enerji fiyatları üzerinden rol oynadığını düşünüyoruz. Reel değerlenme politikası ile dezenflasyon sürecine destek verilmek istense de, son üç ayın ortalaması 9 milyar dolar açığa işaret ederek rekabet gücünde ciddi bir aşınma yaratarak dış ticaret açığını da anlamlı düzeyde artırdığını göz ardı etmemek gerekiyor!
TL ve TL cinsi varlıklara yönelik olumlu tonumuzu yine de korumaya devam ediyoruz. Hisse senetlerinde pozisyon artırılabileceğini düşünüyoruz. Bankacılık hisseleri ve inşaat sektörü ile ilintili hisselere alıcı gözle bakılması gerektiğini düşünüyoruz. CHP davası sonrası olumlu havanın yarattığı iyimserliğe dem vurarak salı günü bültenimizin manşetini “Ankara’dan abim geldi evde bir ‘bayram’ havası” diyerek hisse senetlerinde var olan coşkuya işaret etmek suretiyle piyasaların Ankara’yı yani TCMB’ye beklediğinin altını çizmiştik. Bugün TL faizlerin geleceğine yönelik önemli bir veriyi birazdan hep birlikte göreceğiz. TÜİK, saat 10.00’da Haziran ayı enflasyon oranları açıklanacak. Piyasaların medyan tahmini TÜFE’nin aylık bazda %1,6 artış kaydetmesi, yıllık rakamın da %35,4 seviyelerinde yatay kalması yönünde. Olumlu bir sürpriz ihtimalini de göz ardı etmiyoruz.
Dönelim yurt dışına… ABD Başkanı Trump, 9 Temmuz tarihinde tarifelerin devreye girmesinden önce Vietnam ile ticaret anlaşması yapıldığını duyurarak, Vietnam menşeli birçok ürüne uygulanacak gümrüğü %46 yerine %20 olarak belirledi. Çin menşeli ürünlerin Vietnam üzerinden geçişi ise %40 vergiye tabi tutulacak. Anlaşma kapsamında ABD, Vietnam’a sıfır gümrükle ihracat yapabilecek ve özellikle büyük motorlu araçlara öncelik tanınacak. Ancak detaylar belirsizliğini koruyor. Bu adımın Vietnam’ın Çin’e karşı denge arayışında ABD ile ilişkilerini sürdürme stratejisine de katkı sağladığını düşünüyoruz.
Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçiler, Trump’ın kapsamlı vergi indirimi ve harcama paketini 4 Temmuz’a kadar yasalaştırmak amacıyla son oylamaya yaklaşıyor. Yaklaşık 3,4 trilyon dolarlık maliyetiyle borcu büyütecek yasa tasarısı, Cumhuriyetçiler içindeki bazı muhafazakâr isimlerin itirazlarına rağmen, Trump’ın baskısıyla kritik önemdeki prosedürel oylama 220-212 ile geçti. Yasa tasarısı, Trump’ın 2017’de başlattığı vergi indirimlerini uzatıyor, göçmenlik denetimlerini sıkılaştırıyor ve yeşil enerji teşviklerini kaldırıyor. Tasarının geçmesi Trump için büyük bir iç politika zaferi anlamına gelecek.
Trump ile Elon Musk arasında kılıçların yeniden çekilmesi sonrasında, dün Tesla’nın ikinci çeyrek sonuçların farklı bir gözle takip edildi. Teslimatlarının %13,5 düşerek analist beklentilerinin altında kaldığını ve şirketin üst üste ikinci yılda da satış düşüşü yaşama ihtimalini artırdığını gördük. Yılın ikinci yarısında büyüme hedefini tutturmak için 1 milyondan fazla araç teslim etmesi gereken Tesla, Çin’de yenilenen Model Y ile toparlanma sinyalleri verse de, Trump’ın vergi reformu kapsamında elektrikli araç teşviklerinin kaldırılması riski ve Elon Musk’ın sağ eğilimli siyasi duruşu, özellikle ABD ve Avrupa’daki talebi olumsuz etkiliyor. Hisseler yılbaşından bu yana %20 düşüş kaydetti.
Trump politikaları nedeniyle doların değer kaybı özellikle EUR’ya karşı devam ederken, dün İngiltere Maliye Bakanı Reeves’in parlamento oturumunda gözyaşlarını tutamaması, kraliyet aslanı Sterlin üzerinde baskı yarattı. Başbakan Starmer, Reeves’e tam destek verirken, Reeves’in duygusal tepkisi, bir gün önce hükûmetin sosyal yardım reformlarında geri adım atmasıyla bütçede oluşan açık nedeniyle yaşanan siyasi gerilimin ardından geldi. Piyasalar, Reeves’in görevden alınabileceği endişesiyle sterlini ve tahvilleri sert şekilde sattı. Bir önceki gün dolar karşısında 1,38 seviyesine dayanarak son dört yılın zirvesini test eden GBPUSD paritesi, 1,36 seviyesinin altına gerilerken, uzun vadeli tahviller sert sayılabilecek bir satış baskısı ile karşı karşıya kaldı. Mali disiplin vurgusuyla tanınan Reeves, bütçedeki açığın alternatif vergi artışı veya harcama kesintileriyle kapatılmak zorunda kalabileceği eleştirileriyle karşı karşıya kalırken, Reeves’in görevine devam edeceği vurguladı. İngiltere Maliye Bakanı Liz Truss benzeri yaşanan dünkü gelişmeleri yakından takip edeceğiz. GBPUSD paritesinde sert geri çekilme ile GBPTRY kuru da dün 54 seviyesinin hemen altını test etti.
ABD borsaları geceyi yükselişle tamamlarken, yeni günün veri takvimi oldukça yoğun görünüyor. ABD piyasalarının yarın tatil nedeniyle kapalı konumda olmasına paralel, her ayın ilk cuması açıklanan ve ABD ekonomisinin gidişatı hakkında en önemli bilgileri sunduğuna inanılan tarım dışı istihdam verisi bugün KKTC saati ile 15.30’da açıklanacak. Öncesinde dün açıklanan özel sektör istihdamı pandemiden sonra sonra ilk kez azalma kaydetti! FED’in görev tanımında fiyat istikrarının yanı sıra tam istihdam görevi de olduğunu düşünürsek, bugün açıklanacak verinin önem arz edeceğini düşünüyoruz. Vadeli kontratlara göre, yıl sonuna kadar FED’den beklenen faiz indirimi 67 baz puan. FED’in bu ay faiz indirimi yapma ihtimali piyasa fiyatlamalarında %25 seviyesinde kalırken, zayıf bir istihdam verisi ile bu oran hızla yükselebilir!
ABD istihdam raporunun yanı sıra, gözler yukarıda da değindiğim üzere Trump’ın büyük vergi indirimi ve harcama paketinin Temsilciler Meclisinden geçip geçmeyeceğinde olacak. Çin’in hizmet sektörü aktivitesi, Haziran ayında zayıflayan talep ve ihracat siparişlerindeki düşüşle birlikte son dokuz ayın en yavaş büyümesini kaydetti. ABD ile geçici ticaret ateşkesi sürse de yüksek tarifelerin Çin’in ihracat baskısını artırdığını ve iç talep yetersizliğinin büyüme üzerinde temel bir engel olmaya devam ettiğini görüyoruz. Asya borsaları da yoğun gündem nedeniyle bu sabah karışık bir seyir izliyor. Hong Kong borsası zayıf verilerin gölgesinde %1 gerilerken, YEN’in değer kazanıma paralel Tokyo borsası Nikkei önemli bir değişim kaydedemedi. Altının ons fiyatı 3,350 dolar seviyelerinde yatay bir seyir izlerken, gümüş 36,50 dolar seviyesine toparlandı. Direnişin parası bitcoin ise yeniden 109bin dolar seviyesine yaklaştığını görüyoruz. Bitcoin cephesinde ilk nazarda 109bin dolar üzerinde haftalık kapanış, akabinde de 113bin doların aşılması ile asıl hareketin başlayacağını düşünüyoruz. Fiat para sistemine yönelik güven bunalımı ile arzı sabit fiziki enstrümanlara yönelik olumlu tonumuzu koruyoruz.
Emre Değirmencioğlu
GÜNCEL
Hazır Beton Sektöründe Sarsıntı: Teknik Beton Konkordato İlan Etti

Yayınlanma:
4 saat önce|
03/07/2025Yazan:
BankaVitrini
Türkiye’nin hazır beton, çimento, alçı ve kireç üretiminde faaliyet gösteren önemli oyuncularından biri olan TEKNİK BETON TURİZM İNŞAAT MADENCİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş., yaşadığı mali darboğaz nedeniyle konkordato talebinde bulundu. Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 30 Haziran 2025 tarihli kararıyla şirkete 3 aylık geçici mühlet tanıdı.
Mahkeme Kararı ve Sürecin Özeti
-
Mahkeme: Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
-
Esas No: 2025/782
-
Karar Tarihi: 30/06/2025
-
Geçici Mühlet Süresi: 3 Ay
-
Konkordato Komiserleri:
-
Engin Dinçeli (mali konular uzmanı)
-
Deniz Çalışkan
-
Av. Şeyma Nur Kıhtır
-
Karar kapsamında, borçlu şirketin taşınır ve taşınmaz tüm mal varlıklarının üçüncü kişilere devri yasaklandı. Mahkeme izni olmaksızın rehin tesis edilemeyecek, kefil olunamayacak ve ücretsiz tasarruf işlemleri yapılamayacak.
Geçici Mühletin Hukuki Sonuçları
İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 288. maddesi gereğince, geçici mühlet kesin mühletin sonuçlarını doğurur. Bu kapsamda:
-
6183 sayılı yasa kapsamında yapılan takipler dahil olmak üzere tüm takip işlemleri durduruldu.
-
Yeni icra ve iflas takipleri başlatılamayacak.
-
Bu tedbirler, yalnızca rehinli ve İİK 206/1 kapsamındaki imtiyazlı alacakları kapsamaz.
Sektörün Genel Görünümü
İnşaat sektöründeki durgunluk, artan hammadde maliyetleri, yüksek faiz oranları ve kamu ihalelerinde yaşanan yavaşlama; özellikle hazır beton ve yapı malzemeleri üreten firmalar üzerinde baskı oluşturmaktadır. Enerji maliyetlerindeki artışlar ve kur dalgalanmaları da finansal yükü artırmıştır. Bu nedenlerle Teknik Beton’un konkordato süreci, sektör geneline dair önemli bir işarettir.
Alacaklılara Duyuru
Şirketten alacaklı olduğunu iddia eden kişi ve kuruluşlar, ilan tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz dilekçesiyle birlikte mahkemeye başvurabilir. Bu süre zarfında konkordato koşullarının oluşmadığı yönündeki deliller de sunulabilir.
GÜNCEL
Tunahan Solar Enerji Konkordato İlan Etti: Sektörde Şok Etkisi

Yayınlanma:
5 saat önce|
03/07/2025Yazan:
Erol Taşdelen
Türkiye’nin güneş enerjisi sektöründe en çok bilinen firmalarından biri olan Tunahan Solar Enerji Tarım Gıda İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş., 26 Haziran 2025 tarihinde konkordato başvurusunda bulundu. Firma, 500’den fazla GES projesi ile sektörde önemli bir paya sahipti. Mahkeme, şirkete 3 ay süreyle geçici mühlet verilmesine karar verdi.
Mahkeme Kararı ve Süreç
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2025/411 Esas numaralı dosya kapsamında, İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 286. maddesi gereğince gerekli belgelerin eksiksiz sunulduğunu tespit ederek geçici mühlet kararını verdi. Karar, 26/06/2025 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde 3 aylık mühlet süresi ile yürürlüğe girdi.
Konkordato Komiserleri Atandı
Mahkeme, şirketin mali yapısını ve ticari faaliyetlerini denetlemek üzere üç kişilik konkordato komiseri kurulu görevlendirdi:
-
Av. Sinan YAZICI (Hukukçu)
-
Yalçın KOTANOĞLU (Bağımsız denetçi)
-
Eda ÖZDEMİR (İşletmeci)
Komiserler, şirketin tüm ticari kararlarını ve işlemlerini denetleyecek; şirket yönetiminin yaptığı her işlem komiserlerin iznine tabi olacak.
Geçici Mühletin Hukuki Sonuçları
Geçici mühlet süresi içinde:
-
Şirketin taşınmazlarını devretmesi, rehin vermesi, kefil olması yasaklandı.
-
Yönetim organının tüm kararları geçici konkordato komiserlerinin onayına bağlandı.
-
Rehinli alacaklılar, sözleşme tarafları ve borç ilişkisi içindeki tüm taraflar açısından İİK 294-297. maddeleri uyarınca özel düzenlemeler yürürlüğe girdi.
Alacaklılara Yasal Uyarı
Mahkeme ilanına göre, konkordato talebine karşı çıkmak isteyen alacaklıların, ilanın yayımlandığı tarihten itibaren 7 gün içinde itiraz dilekçesi vermeleri gerekiyor. Aksi halde, konkordato süreci kaldığı yerden devam edecek.
Enerji Sektöründe Bir Alarm Daha
Tunahan Solar Enerji’nin konkordato ilanı, yenilenebilir enerji sektöründe yaşanan finansal baskıların bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Artan kur maliyetleri, yüksek faizler, yatırım finansmanına erişim sıkıntısı ve tedarik zincirindeki belirsizlikler, son yıllarda sektördeki birçok firmayı benzer şekilde zor durumda bıraktı.
Sektör İçin Ne Anlama Geliyor?
GES yatırımları Türkiye’nin enerji dönüşüm politikaları açısından stratejik öneme sahip. Ancak bu konkordato, yalnızca bir şirketin mali sıkıntısı değil; genel sektör yapısındaki kırılganlıkların da bir göstergesi.
Tunahan Solar Enerji gibi büyük portföy sahibi bir firmanın konkordato ilan etmesi, diğer yatırımcı ve tedarikçileri de tedirgin edebilir.
📌 bankavitrini.com Yorumu:
“Tunahan Solar Enerji, Türkiye’de güneş enerjisi yatırımının öncülerindendi. Konkordato kararı, hem sektördeki finansal dalgalanmaların hem de regülasyonlara bağlı belirsizliklerin geldiği noktayı gösteriyor. Yenilenebilir enerji yatırımları desteklenmeye devam etmezse, sektörde daha fazla mali yapı bozulması yaşanabilir.”
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (851)
- BANKA ANALİZLERİ (140)
- BANKA HABERLERİ (3.153)
- BASINDA BİZ (60)
- BORSA (455)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.857)
- GÜNCEL (3.274)
- GÜNDEM (3.216)
- RÖPORTAJLAR (48)
- SİGORTA (134)
- ŞİRKETLER (2.270)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (480)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (1.075)
- Ali Coşkun (28)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (7)
- ChatGPT (26)
- Dr. Abbas Karakaya (66)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (576)
- Gizem Taşdelen (7)
- Gülbeyaz Gergün (64)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (42)
- Onur ÇELİK (37)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (80)
- Serhat Can (8)
- Süleyman Çembertaş (17)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
- Zuhal KARABULUT (5)
YAZARLAR

Faizde geri sayım: Rezervler güçleniyor, TL ilgisi artarken gözler TÜFE’de

Hazır Beton Sektöründe Sarsıntı: Teknik Beton Konkordato İlan Etti

Tunahan Solar Enerji Konkordato İlan Etti: Sektörde Şok Etkisi

Otomotiv Devi GB Kauçuk Konkordato İlan Etti

Çevre Devi Konkordato Talep Etti: BARKA Atık Yönetimi Finansal Sıkıntıda

İklim Değişikliği Kanunu Meclis’ten Geçti: Hayatımız Nasıl Değişecek?

KÜÇÜKLERE/BÜYÜKLERE YAZ İÇİN KİTAPLAR-3

Dolandırıcılık Davasında Şok Rapor: Banka Kusurlu!

İsrail İran’a Neden Saldırdı?

Finansın En Önemli 10 Formülü ve Önemi

Firmanızı Kurtaracak Bilmeniz Gereken 10 Finansal Formül

Bentonit Ocaklarının Görünmeyen Yüzü: Çevre ve Halk Üzerindeki Olumsuz Etkiler

Enflasyon Kaygısına Göre Gelir Gruplarının Harcama Davranışları

AKBANK 3,4 milyar TL Takipteki Alacaklarını sattı
- TEMMUZ AYI KİRA ARTIŞ ORANI 2025: Kira zammı (TEFE-ÜFE) ne zaman açıklanacak? Ev sahipleri ve kiracılar için kritik tarih! 03/07/2025
- ENFLASYON NE ZAMAN AÇIKLANACAK? Haziran ayı enflasyon verileri beklentisi ne? Gözler TÜİK'te! 03/07/2025
- Türk savunma sanayiinde yeni ihracat rekoru 03/07/2025
- SON DAKİKA HABERİ: Borsa günü yükselişle tamamladı 02/07/2025
- ASGARİ ÜCRET ZAMMI: Temmuz'da Asgari ücrete ara zam gelecek mi? Asgari ücret ara zammı ne kadar olacak? 02/07/2025
- AB'den kuantum teknolojilerde küresel liderlik hedefi 02/07/2025
- SON DAKİKA | Bakan Bolat: Haziranda 12 aylık Cumhuriyet rekoru kırdık 02/07/2025
- Trump, Fed Başkanı Powell'ın derhal istifa etmesi gerektiğini belirtti 03/07/2025
- Ekonomi ve siyaset gündemi - 3 Temmuz 2025 03/07/2025
- Resmi Gazete'de bugün (03.07.2025) 02/07/2025
- İklim kanunu kabul edildi 02/07/2025
- Fransa'da grevi nedeniyle bazı uçuşlar iptal edildi 02/07/2025
- von der Leyen oylamasının tarihi belli oldu 02/07/2025
- Wimbledon’ın en prestijli koltukları artık yatırımcıların gözdesi 02/07/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM2 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı