Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Türk Lirası ‘sahalara’ geri dönüyor…

Yayınlanma:

|

  • Pazar akşamı, kafamda yazmak istediğim o kadar çok konu başlığını en basit ve en anlaşılır şekilde nasıl sıralayacağımı düşünürken, Çin lideri Xi’nin beş yıl aradan sonra Avrupa ziyareti, Fransa Lideri Macron’un “Avrupa ölümcül tehlike altında” başlıklı The Economist makalesi, televizyonda gençliğimin efsane şarkıcısı Madonna’nın Brezilya konserine katılan 1,6 milyon kişiyi görerek bir anda kendimi Like a Prayer ve Papa Don’t Preach şarkısını söylerken buldum. TCMB net rezervlerinin her gün milyarlarca dolar artışına artık alışırken, not artırımlarının da devamını beklerken, yabancı yatırımcının TL öneriler ve yurtiçi yerleşiklerin de dövizden çıkmaya başladığı bir ortamda, ben de BIST30 endeksinde USD bazlı önemli bir yukarı yönlü kırılım gerçekleşmesini fırsat bilerek, bu hafta TCMB enflasyon raporu ve Başkan Karahan’ın mikrofon karşısına geçmesi öncesinde, Bireysel Emeklilik (BES) portföyümde değişikliğe giderek uzun bir yıllardır taşıdığım altın fonlarımı satıp ağırlıklı olarak hisse senedi ve para piyasası fonuna geçtiğimi yeri gelmişken not edeyim.
  • Çin Lider Xi, beş yıl aradan sonra Avrupa turuna çıktı. Amerikan New York Times gazetesi, Xi’nin ziyaretinin Brüksel-Washington ilişkilerini zayıflatmayı hedeflediğini savundu. Xi’nin gündeminde, AB ile ticari anlaşmazlıkların olduğunu okuyoruz. Bu arada The Economist’te Fransa Lideri Macron’un “Avrupa ölümcül tehlike altında” başlıklı makalesine denk geldim. Marine Le Pen karşısında zorlanmaya başlayan Macron’un bu sert çıkışı belki iç siyasete yönelik olsa da, Rusya’nın Ukrayna işgalinin Avrupa’yı büyük bir risk altına soktuğunu, Avrupa’nın kendi güvenliğini sağlaması gerektiğini, ekonomik olarak da AB’nin Çin ve ABD’nin çok gerisinde kaldığını söyleyerek radikal önlem çağrısında buldu. Avrupa’nın bir zamanlar büyüme motoru olan Almanya’nın da artık Avrupa’nın hasta adamı olarak lanse edildiği bir ortamda, Cassandra’nın Çığlığı misali, Macron’un söylemlerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz.
  • Dönelim ilk önce haftanın son iş gününe. TÜİK verilerine göre, Nisan ayında enflasyon piyasa beklentileri paralelinde sonuçlandı. TÜFE aylık %3,18 artarken, yıllık enflasyonu da %69,80 seviyesine taşıdı. Alt kalemlerde alkollü içecekler ve tütün harcama grubunda %9,56 oranında aylık artış dikkatimizden kaçmazken, lokanta ve otellerde grubunda %4,69; giyim ve ayakkabıda %4,58; ev eşyasında ise %4,11 oranında artış, TCMB’nin de hemen hemen her platformda belirttiği üzere özellikle hizmet sektöründeki fiyat katılığını bir kez daha gözler önüne serdi. Bu noktada para politikasının görevini yerine getirdiği, finansal koşulların sıkı olduğunu, lâkin fiyat katılığının maliye politikaları çerçevesinde ele alınması gerektiğinin altını çizelim. Enflasyonda tepe seviyenin kuvvetle muhtemel görüldüğü veya Mayıs verisi ile Haziran başında görüleceğini; akabinde ise baz etkisi ile de olsa enflasyonda düşüş sürecinin başlayacağını düşünüyoruz.
  • TCMB’nin sene sonu TÜFE enflasyon tahmininin %36 seviyesinde olmaya devam ettiğini piyasanın ise (TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi son veri) %44 seviyesinde olduğunu not edelim. Bu bağlamda, 9 Mayıs tarihinde Enflasyon Raporu ve Başkan Karahan’ın toplantıda yapacağı sunumu dikkatle takip edeceğiz. Her ne kadar toplantıda enflasyon hedefini değiştirmesini beklemesek de, TL’de esen olumlu rüzgâr sonrasında yabancı yatırımcılar gibi biz de yeni döneme ait TCMB’nin yaklaşımını anlamaya çalışacağız. Özellikle, TL’de reel olarak değerlenme ibaresini politika metnine sokan TCMB’nin değerlenme konusunu biraz daha netleştirmesini bekliyoruz. Ne demek reel olarak değerlenme? Daha önce de bültenlerimizde belirttiğimiz üzere, kur artışının enflasyonun altında seyretmesi anlamına geliyor. Hatta, Cuma günü açıklanan veriler sonrası, yılın ilk 4 ayında enflasyon %19,58 artarken, USDTRY kurunda yükseliş yaklaşık %9,50 oldu. Yani? TL’de reel olarak değerlenme başladı bile!
  • Biraz daha argümanımızı güçlendirelim. TCMB’nin net döviz pozisyonu (swap ve kamu dövizleri hâriç) Nisan ayı geneli ve Mayıs ayının ilk iş gününde yaklaşık 24 milyar dolar artış kaydederek yerel seçimler öncesi yaşanan kayıpları da telafi etti. Bu çok olumlu bir gelişme! Öte yandan, haftanın son iş günü açıklanan TCMB menkul kıymet istatistiklerine göre, 26 Nisan haftasında, yabancı yatırımcının hisse senedi pozisyonu yaklaşık 155 milyon dolar azalırken, Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) ise aksine 604 milyon dolar artış kaydetti. JP Morgan’ın Türkiye’yi gelişmekte olan ülkeler tahvil endeksindeki ağırlığını arttırması sonrası bu trendin daha da artmasını bekliyoruz. DİBS cephesinde yaşanan yabancı girişinin bu yılın en yükseği olduğunu not edelim. Demek ki yabancı yatırımcı da gelmeye başladı!
  • TCMB döviz piyasasında sahanın diğer tarafına geçerek 24 milyar doları almasaydı, kurun daha da çok düşeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Lâkin bu noktada, kurun çok da düşmesi isteniyor mu sorusunu da sormak gerekiyor. Neden mi? Cevabı yine Cuma günü açıklanan Ticaret Bakanlığı’nın öncü verilerine bakarak cevaplayalım. Nisan ayında ihracat geçen yılın aynı dönemine göre önemli bir değişim kaydetmezken, ithalat ise %4,2 oranında artış kaydetti. Bu sonuçla dış ticaret açığı %13,3 büyüyerek 10 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Her ne kadar Bakan Şimşek ve ekibinin kaleme aldığı program işliyor olsa da, dış ticaret rakamları ne yazık ki arzu edildiği düzlemde ilerlemiyor keza iç talep oldukça güçlü! TL’nin çok da değer kazanması rekabet avantajı penceresinden bakılırsa çok da arzu edilen bir durum değil! Burası önemli. USDTRY kurunun Nisan ayını yükseliş kaydetmeden tamamladığını ve Mayıs ayından da TL pozitif havanın devam ettiğini hatırlalatılım. Mevcut eğilim, hem bizim, hem de yine Piyasa Katılımcıları Anketi’nde son veri olan yıl sonu USDTRY 40,00 medyan kur beklentisinin belirgin anlamda altında bir eğilime işaret ettiğini görmekle birlikte, esen ılımlı rüzgârların da yardımı ile özellikle sonbahara kadar TL’de pozisyon almanın mantıklı olacağını düşünüyoruz.
  • Hatırlayacak olursanız, Citibank geçen hafta 6 ay sonrası için (6 ay vadeli forward) “Dolar sat TL al” önerisinde bulunmuştu. Halk arasında bu durum 6 ay sonra kur düşecek şeklinde yanlış bir yoruma neden olmuş. Halbuki doğru yorum, 6 ay sonra Doların TL karşısında yükseleceği ama TL faizin ima ettiği kadar yükselmeyeceği şeklinde olmalıdır. Bu bağlamda, sonbahara kadar TL ve TL cinsi varlıklardan faydalanmanın oldukça mantıklı olacağını düşünüyoruz. TCMB verilerine göre yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları (DTH) son dört haftada 6,6 milyar dolar azalırken (TL varlıklara ilgi artarken) yerli ve yabancı yatırımcı ilgisi ile dolar bazlı BIST30 endeksinde haftalık kapanışı oldukça güçlü bir sinyal olarak okuduk (bakınız grafik). Eğer teknik beklentimiz gerçekleşecekse, 330 dolar seviyesindeki teknik seviye üzerinde 15 ay sonra gerçekleşen kapanış ardından 430-440 dolar seviyesinin teknik anlamda mümkün olabileceğini düşünüyoruz. Kişisel BES fonumda yaptığım değişikliğin de umarım gerekçelerini biraz daha iyi anlatabilmişimdir.
  • Siyasi ve jeopolitik olarak her şey toz pembe olmasa da, TCMB’nin kararlı duruşu sonrasında, ekonomik risklerin azaldığını rahatlıkla söyleyebilirim. Zaten, ödemeler dengesinde kriz beklentisinin de oldukça azalması sonrasında, beklentilere paralel Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu S&P Cuma gecesi Türkiye’nin kredi notunu artırdı. Görünümün de pozitif olması, bir sonraki adımın da artırım yönünde olacağını bizlere anlatıyor. Türkiye’nin Haziran ayında gri listeden çıkması ile yabancı ilgisi daha da artacaktır!
  • Dönemli biraz da yurtdışı piyasalara. Her ayın ilk Cuması olduğu üzere, ABD’de açıklanan ve ekonominin gidişatı hakkında önemli ipuçları veren hatta FED’in de karar alma aşamasında belirleyici bir veri set olan istihdam raporu beklentileri karşılayamadı. Raporun zayıf olarak kabul edilmesi sonrası, piyasalar haftanın son iş gününü adeta ‘bayram’ havasında tamamladı. ABD’den son dönemde güçlü gelen veriler sonrası FED’in faiz indirim ihtimalini azaltmıştı. Ancak, tarım dışı istihdam raporu sonrası, faiz indirim beklentileri artış kaydederken (yıl sonuna kadar iki kez) artan risk iştahına paralel Nasdaq endeksi Cuma gecesini %2 yükselişle tamamlarken, 10 yıllık ABD tahvil faizi %4,50 seviyesinin altına geriledi. Doların da değer kaybetmesi ile EURUSD paritesi 1,08 seviyelerine doğru hareketlenirken, direnişin parası Bitcoin teknik mânâda beklediğimiz aşağıda 58bin dolar seviyesini test ederek yönünü sert bir şekilde yukarı çevirmek suretiyle 64bin dolar seviyesine kadar yükseldi. Bu bağlamda, Bitcoin’e olan inancımız ve yükseliş beklentimiz yeşerirken, kıymetli madenlerde ise özellikle de altında yorgunluk emareleri görüyoruz. Altının ons fiyatı 2,300 dolar seviyesinde salınarak gelişmelere pek de tepki veremezken, gümüş ise kırdığı (26 dolar) direncini yeniden test etmesi ardından 27 dolar seviyesine toparlardı. Uzun yıllardır oldukça değersiz kalan gümüşte yükseliş beklentimizi korurken, her iki enstrümanda da uzun pozisyonlarımızın devam ettiğini not edelim.
  • Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında iyimser bir başlangıç görüyoruz. USDJPY paritesi otoritenin iki kez sert müdahalesi sonrası 153 seviyesine kadar gerilerken, gösterge endeks Tokyo borsası yatay bir seyir izliyor. Öte yandan, Çin’de açıklanan PMI verileri sonrası Şangay borsasının %1,5 yükseldiğini not edelim. Bu haftanın makro veri seti açısından gündemi sakin görülürken, yukarıda da değindiğim üzere gözler Çin Devlet Başkanı Xi’nin Avrupa ziyaretine çevrildi. Macron’un sert çıkışı ve beraberinde yeniden alevlenen Rusya-Ukrayna savaşı gündemi meşgul ediyor.

>Borsa İstanbul 30 Endeksi (USD bazlı)

Dolar bazlı BIST 30 endeksinde haftalık kapanışı oldukça güçlü bir sinyal olarak okuduk. Eğer teknik beklentimiz gerçekleşecekse, 330 dolar seviyesinin  üzerinde 15 ay sonra gerçekleşen kapanış ardından 430-440 dolar seviyesini yukarıda hedefleyeceğiz. Hisse senetlerinde ağırlık artırılabileceğini düşünüyoruz.

1714969180843287e1b9dfaf9a5361bca287773d6e_1_1200.jpg

>BTCUSD

Zayıf ABD istihdam raporu sonrası artan risk iştahı ile yönünü yeniden yukarıya çeviren Bitcoin’in ilk etapta 71bin dolar seviyesini test etmesini ve devamı da getirmesini bekliyoruz.

171496918001ae19b01d415cb06f751c7934f8fe0f_2_1200.jpg

>TCMB net döviz pozisyonunda yaşanan günlük değişim

Nisan ayının son iş gününde 3,3 milyar dolar artan net rezervler, 2 Mayıs tarihinde de 2,2 milyar dolar daha arttı. Bu rakamları olumlu ve mutluluk verici olarak okuyoruz. Son 19 iş günün toplam artış 24 milyar dolar.

171496918145cc85a0609409e00824d77eef898c16_3_1200.jpg

>DTH

Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatları (DTH) son dört haftada 6,6 milyar dolar azaldı.

1714969181411190c5dd62b6468c0f491f54c22282_4_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Borsa İstanbul: Ankara’dan abim gelmiş evde bir ‘bayram’ havası…

Yayınlanma:

|

Yazan:

Gündemin bir süredir en çok konuşulan başlığı olan CHP Kurultayı’nın iptali davası, merakla beklenirken 8 Eylül tarihine ertelendi. Masadaki riskler tüm netliğiyle yerini korusa da, kısa vadeli siyasi tansiyonun düşmesi ve müzakere için zaman kazanılması piyasalarda iyimserlik yarattı. Öte yandan, uzun süredir beklenen 19 Temmuz TCMB toplantısında faiz indirimi artık neredeyse kesinleşmiş görünüyor. Ancak akıllardaki asıl soru giderek daha yüksek sesle soruluyor: Merkez Bankası 18 gün daha beklemeden, olağanüstü bir toplantı yaparak sürpriz bir adım atar mı?

Hatırlanacağı üzere, 19 Mart sonrasında değişen siyasi atmosferin Türk Lirası ve TL cinsi varlıklar üzerinde yarattığı tahribatı sınırlamak amacıyla TCMB politika faizini %42,50’den %46,00 seviyesine yükseltmiş, ardından bir süre piyasayı %49,00 seviyesindeki gecelik borç verme faizi ile fonlayarak makro ihtiyati sıkılaştırma adımlarını devreye almıştı. Ancak azalan jeopolitik riskler ve iç siyasi tansiyondaki yumuşamayla birlikte, otoritenin hem miktarsal hem de oransal sıkılaştırma sürecini hızla normalleşmeye bırakmasını bekliyoruz. Bu doğrultuda, Haziran toplantısında faizi sabit tutan TCMB’nin Temmuz ayında 350 baz puanlık bir indirimle politika faizini yeniden %42,50 seviyesine çekmesini ve faiz koridorunu daha simetrik bir yapıya kavuşturmasını öngörüyoruz.

Dün bu beklentiyi fiyatlayan iki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi, yaklaşık iki puan düşüşle %40,1 seviyesine geriledi. Faiz ile ters korelasyona sahip hisse senetleri dünkü gelişmeleri büyük bir coşku ile karşıladı. Özellikle, faiz indirimlerinin yarayacağı lokomotif endeks bankacılık hisseleri alımların eşliğinde göz kamaştırıcı bir şekilde günü neredeyse %10 artışla tamamladı! Bültenlerimizde uzun bir süredir harketin bankacılık hisseleri ile başlayacağına yer vermiştik. Ana endeksin de dün günü %5’in üzerinde artışla tamamladığını ve teknik mânâda önemli bir direnç olan 9,750 seviyesinin üzerine yükseldiğini not edelim. Hatırlanacağı üzere, TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılı finansal araçların ‘reel’ getiri oranlarına bakarsak, Borsa İstanbul 100 endeksinin %16,71 götürü sağladığını not edelim. Küresel borsa endeksleri arasında Borsa İstanbul’un negatif getiri sunan ender endeksler arasında yer alması, yukarı yönlü potansiyel açısından önemi bir bilgi verdiğini düşünüyoruz! Yabancı indinde beş yıl vadede Türkiye risk primi (CDS) risk primi 292 baz puan seviyesine kadar gerilerken, USDTRY kuru ise karar öncesi 39,91 seviyesine kadar yükselmesi ardından 39,75’e kadar gevşeyip günü 39,80 seviyelerinde tamamladı.

Dün her ne kadar gözler CHP kararında olsa da, makro cephede Mayıs ayı dış ticaret verileri ve istihdam raporu takip edildi. TÜİK verilerine göre, ihracat %2,6 artışla 24,8 milyar dolar, ithalat ise %2,7 artışla 31,5 milyar dolar oldu. Bu sonuçla dış ticaret açığı %2,7 artışla 6,6 milyar dolar oldu. Bir önceki ay gerçekleşen 12,1 milyar dolar açık ardından Mayıs rakamları bir nebze de olsun ılımlı bir tabloya işaret etti. Öte yandan, TÜİK Mayıs ayı istihdam raporunu da yayımladı. Buna göre, manşet işsizlik oranı 0,2 puan azalışla %8,4’e geriledi. Metodolojisi nedeniyle manşet işsizlik yerine bizler daha geniş tanımlı bir gösterge olan atıl işgücü oranını takip ediyoruz. Bu oran %31,0 ile geçen aya göre (%32,1) bir tık da olsun gerilemiş olsa da, tüm zamanların en yüksek düzeylerinde olduğunu not edelim. Daha basit bir anlatımla, zamana bağlı eksik istihdam, iş bulma umudunu kaybetmiş olanlar, çeşitli nedenlerle iş aramayanlar gibi TÜİK’e göre işsiz sayılmayan ama işgücünde de olmayan nüfusun üçte biri gibi devasa bir kitlenin olduğunu görüyoruz!

Öte yandan, dün Türk-İş’in Haziran ayı Açlık ve Yoksulluk Sınırı raporunu yayımlandı. Buna göre, dört kişilik bir aile için açlık sınırı 26,115 TL oldu. Türkiye’de asgari ücretin 22,105 TL olduğunu not edelim. Ankara’da mutfak enflasyonu (gıda fiyatları) bir önceki aya göre %4,1 artış kaydetti. Yıllık gıda enflasyonunu %37,6 oldu. Yoksulluk sınırı ise 85,066 TL oldu. Türk-İş verilerinin işaret ettiği gıda fiyatlarına önemli bir referans olarak kabul ederek eskiden enflasyon hakkında tahmin yürütmeye çalışırdık. Lâkin bu korelasyonun iyice azaldığının not edelim keza TÜİK geçen ay gıda enflasyonu eksi %0,7 olarak hesaplarken, Türk-İş’in bir ay önceki veri setinde gıda %4,4 artış kaydetmişti. Gözler bu noktadan sonra bugün İTO verileride, perşembe günü ise resmî TÜİK verilerinde olacaktır. Anketlere göre TÜFE’nin Haziran ayında aylık %1,6 artış kaydetmesi ve yıllık gerçekleşmenin de %35 seviyesinde kalması bekleniyor.

Yurt dışı cephede ise, 2025 yılının ilk yarısında doların son 50 yılı aşkın sürenin en sert düşüşünü yaşadığının altını çizmemiz gerekiyor. Ani politika değişiklikleri, merkez bankasının (FED) bağımsızlığını sorgulanması ve yavaşlayan ekonomik aktiviteye dair işaretler, rezerv para birimine olan güveni sarsmaya devam ederken, Dolar Endeksi (DXY) yılın ilk yarısında %10,8 gerileyerek başlıca gelişmiş ülke para birimleri karşısında belirgin şekilde değer kaybetti. Dolar, İsviçre frangı karşısında %14,4, Euro karşısında %13,8 ve İngiliz sterlini karşısında ise %9,7 değer yitirdi.

Trump faiz indirimi konusunda FED üzerindeki baskısını artırarak, Powell’a dünya genelindeki faiz oranlarını içeren el yazılı bir not gönderdiğini okuyoruz. Notta, ABD politika faizinin Japonya’nın %0,5’i ile Danimarka’nın %1,75’i arasında olması gerektiği belirtilirken, Trump sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Faizi çok daha fazla düşürmelisiniz. Yüz milyarlarca dolar kaybediliyor” diyerek politika faizinin %1’e çekilmesi gerektiğini savundu. Trump’ın Powell üzerindeki baskısının arttığı bu dönemde, Hazine Bakanı Bessent, Powell’ın görev süresinin Mayıs 2026’da sona ereceğini hatırlatarak, yerine geçecek ismin belirlenmesi için hazırlıkların sürdüğünü açıkladı. Bu gelişmelerin doların elini daha da zayıflattığını not etmemiz gerekiyor. ABD ticaret savaşına soyunduğu bir zamanda, bacalar tütsün, çarklar dönsün, ABD vatandaşları daha çok iş bulsun diye uğraşırken, hâliyle her iş adamı gibi düşük faiz oranı talep ediyor. Lâkin, amiral geminin kaptanını ağır sözlerle eleştirmesi ve “yine çok geç kalacaksın” minvalinde açıklamalar ile işler kötüye giderse, hedef tahtasına Powell’ı yerleştirecek bir politika da benimsediğini görüyoruz.

ABD Başkanı Trump, 9 Temmuz’da sona erecek geçici gümrük tarifesi süresi yaklaşırken, Japonya ile yürütülen ticaret görüşmelerine yönelik memnuniyetsizliğini dile getirdi. Japonya’nın Amerikan pirinci ithalatına direnç göstermesini eleştiren Trump sonrası Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, iyi niyetle müzakere etmeyen ülkelere yönelik yeni tarife oranlarının belirleneceği ve Trump’ın bu konuda ekibiyle görüşeceği belirtildi. Hazine Bakanı Bessent ise, iyi niyetli görüşmeler yürüten ülkelere süre uzatımı düşünülse de bu kararın yalnızca Trump’a ait olduğunu vurguladı. Bessent, anlaşmalarda son günlere doğru yoğunluk yaşanmasını beklediklerini belirterek, ticaret ortakları üzerindeki baskının sürdürüleceğini söyledi.

ABD borsaları geceyi yükselişle tamamlaması ardından bu sabah vadeli işlemlerde hafif de olsa kırmızı rengin göze çarptığını görüyoruz. Öte yandan,  Trump’ın tarife artışı uyarısı ve Hazine Bakanı Bessent’in 9 Temmuz’a kadar ciddi artışların duyurulabileceğini söylemesi, yatırımcı güvenini zayıflatarak Pasifik’in diğer tarafına da olumsuz yansımış. Asya piyasalarının gösterge endeksi Japonya borsası Nikkei, son beş işlem gününde yaşanan güçlü yükselişin ardından bu sabah %1 geriledi. Haziran ayında Nikkei %6,6 yükselerek Şubat 2024’ten bu yana en iyi aylık performansını sergilemişti.

Ticaret görüşmelerine yönelik açıklamalar ardından altının ons fiyatı bu sabah yeniden 3,320 dolar seviyesine yükselirken, gümüş ise 36 dolar etrafında hareketini devam ettirdi. Bitcoin ise son bir haftadır 108bin dolar seviyesinin kıyısında bir sonraki hareketi için enerji biriktirmeye devam ettiğini görüyoruz. Yukarı yönlü harekete daha çok prim veriyoruz. İlk nazarda 108,500 akabinde ise 113bin dolar seviyesinin aşılması ile asıl beklediğimiz hareketin de başlayacağını düşünüyoruz.

Mali piyasaların gündeminde bugün FED Başkanı Powell’ın konuşması, ISM imalat verisi ve JOLTS açık iş sayısı takip edilecek. Yarın ADP özel sektör istihdam verisi, perşembe ise kritik haziran istihdam raporu takip edilecek. Cuma günü ABD piyasaları kapalı konumda olacak. Açıklanacak özellikle istihdama yönelik veriler, faiz indirimi beklentileri açısından yakından takip edilecektir. Bu haftanın Türkiye cephesinde ise en kritik makro verisi kuşkusuz perşembe günü açıklanacak Haziran ayı enflasyon rakamları olacağını bir kez daha hatırlatalım.

Borsa İstanbul

1751343743b3244c82deacc1f4cd92de60cce09ea6_1_1200.jpg
Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Kriptoya MASAK Denetim Freni!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kripto Transferlerine Sıkı Denetim: MASAK’tan Yeni Tebliğ Ne Anlama Geliyor?

28 Haziran 2025 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan ve yürürlüğe giren Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği (Sıra No: 29), kripto varlık hizmet sağlayıcılar için oldukça kapsamlı ve sıkı önlemler içermektedir.

Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı MASAK tarafından çıkarılan bu düzenleme, kripto transferlerinin şeffaflaşması, kara para aklama risklerinin azaltılması ve kripto sektörü üzerindeki regülasyon boşluklarının giderilmesi amacı taşımaktadır.

🎯 Tebliğin Amacı

Tebliğin temel amacı; 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında, kripto varlık hizmet sağlayıcıların (KVHS) müşteri ilişkilerinde sıkılaştırılmış tedbirler almasını sağlamaktır.

Yeni Tebliğ Neler Getiriyor?

1. Transferlerde Bekleme Süresi

  • Kripto varlık çekme işlemleri artık hemen yapılamayacak.

  • Alım, takas veya yatırma işleminden sonra kripto transferi:

    • En az 48 saat bekletilecek.

    • İlk defa çekim yapan müşteriler için bu süre 72 saat olacak.

Bu düzenleme ile suç gelirlerinin anında başka cüzdanlara aktarılmasının önüne geçilmek isteniyor.

2. İşleme Limit Getirildi

  • Özellikle stabil kripto paralarda (stablecoin):

    • Günlük transfer limiti: 3.000 ABD doları

    • Aylık transfer limiti: 50.000 ABD doları

  • Bu limitler belirli risk politikaları kapsamında 2 katına kadar artırılabilir.

3. İşlem Açıklama Zorunluluğu

  • Artık tüm transferlerde müşteri tarafından en az 20 karakterlik işlem açıklaması yazılması zorunlu olacak.

  • Bu açıklamalar MASAK tarafından izlenebilirlik ve analiz açısından kritik önem taşıyor.

4. Likidite ve Arbitraj İstisnası

  • Platformlar, piyasa yapıcılığı, likidite sağlayıcılığı veya arbitraj işlemleri için yapılan transferlere istisna tanıyabilecek.

  • Ancak bu durum:

    • Yönetim kurulu onayıyla yapılabilecek.

    • Müşteri sürekli izlenecek ve kötüye kullanım tespitinde kısıtlamalar derhal uygulanacak.

5. Saklama Kuruluşları da Kapsamda

  • Müşteriler adına işlem yapan saklama kuruluşları da aynı sınırlamalara tabi olacak.

  • Ancak sermaye piyasası mevzuatına dayalı işlemler bu düzenlemelerden muaf tutuldu.

⚠️ Kurallara Uymayanlara Yaptırım

Tebliğe aykırı hareket eden platformlar veya yükümlüler, 5549 sayılı Kanun uyarınca idari para cezası ve çeşitli yaptırımlarla karşılaşacak.

🧭 Tebliğin Önemi ve Etkileri

  • Bu düzenleme, kripto sektöründe yasal çerçevenin netleştirilmesi adına önemli bir adım.

  • Kara para aklama, terörün finansmanı ve izlenemeyen finansal hareketler açısından riskli olan alanlar denetim altına alınıyor.

  • Platformlar açısından operasyonel yük artacak, ancak uzun vadede daha güvenli ve kurumsal bir kripto piyasası oluşmasına katkı sağlayacak.

MASAK KRIPTO DUZENLEME SEMASI

MASAK’tan Net Mesaj – “Şeffaflık Zorunlu”

Bu tebliğ ile birlikte Türkiye’de kripto para transferlerine yönelik ilk defa bu kadar detaylı ve somut sınırlamalar getirilmiş oldu. MASAK, açıkça şunu söylüyor:

“Kripto işlemler artık izlenebilir, sınırlı ve gerekçeli olacak.”

Dijital varlıkların geleceği açısından bu düzenleme; daha sağlam, güvenilir ve yasal zeminlerde büyüyen bir sektör için önemli bir başlangıç.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kitap Künyesi

  • Kitap Adı: Nasıl Yatırım Yapılır?

  • Alt Başlık: Kişisel Yatırımın Cesur ve Yeni Dünyasına Yolculuk

  • Yazarlar:

    • Peter Stanyer

    • Masood Javaid

    • Stephen Satchell

  • Çevirmen: S. Cem Çiloğlu

  • Yayınevi: The Economist Books / Türkçe baskı: Epsilon yayınevi

  • Dil: Türkçe (Orijinal dil: İngilizce)

  • Kapsam: Yatırımın temellerinden başlayarak kişisel finans, portföy yönetimi, risk dağılımı ve yeni nesil yatırım araçlarına kadar geniş bir perspektif sunar.

  • Hedef Kitle: Yatırıma yeni başlayacak bireyler, kişisel finansına yön vermek isteyenler ve stratejik portföy oluşturmak isteyen yatırımcılar.

İçerik Özeti

  • Yatırımın Temel İlkeleri

  • Risk ve Getiri Dengesi

  • Portföy Teorisi

  • Fon Seçimi ve Dağılımı

  • Alternatif Yatırım Araçları (ETF’ler, tahviller, emtialar, kripto varlıklar)

  • Yatırım Psikolojisi ve Karar Alma Süreçleri

  • Güncel Piyasa Gelişmeleri ve Etkileri

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

1. Yatırımın Temelleri

Kitap, yatırımın amacını net şekilde tanımlayarak başlar: paranın zaman içindeki değerini korumak ve artırmak. Yatırımcılar için temel kavramlar olan risk, getiri, zaman ufku, likidite gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Her yatırım bir risk içerir; önemli olan bu riski bilinçli şekilde yönetebilmektir.

2. Portföy Oluşturma ve Risk Dağılımı (Diversifikasyon)

Yazarlar, yatırımcılara tüm yumurtaları aynı sepete koymamaları gerektiğini anlatır. Portföy oluştururken farklı varlık türleri arasında dağılım yapmanın önemi vurgulanır: hisse senetleri, tahviller, nakit, emtialar, alternatif yatırımlar gibi.

📌 Ana fikir: Sağlam bir yatırım stratejisi; çeşitlendirme, maliyet bilinci ve hedefe uygunlukla mümkündür.

3. Varlık Sınıfları ve Araçlar

Bu bölümde yatırım yapılabilecek başlıca varlıklar detaylı şekilde anlatılır:

  • Hisse senetleri: Uzun vadede büyüme sağlayan ama dalgalı ürünlerdir.

  • Tahviller: Daha düşük riskli, ama sınırlı getirili.

  • Nakit ve mevduat: Güvenli ama enflasyona karşı kırılgan.

  • Alternatif yatırım araçları: Gayrimenkul, hedge fonları, özel sermaye ve son zamanlarda kripto varlıklar gibi yeni trendler.

📌 Ana fikir: Her varlık sınıfının risk-profili farklıdır ve yatırımcının hedeflerine göre seçilmelidir.

4. Zaman ve Psikoloji Faktörü

Yatırımcıların en büyük düşmanlarından biri kendileridir. Korku, açgözlülük, sürü psikolojisi gibi duygusal faktörlerin yatırım kararlarını nasıl etkilediği anlatılır. Piyasa zamanlamasının zor olduğu, uzun vadeli düşünmenin önemi vurgulanır.

📌 Ana fikir: Duygusal kararlar yerine disiplinli bir yatırım stratejisi başarı getirir.

5. Yatırım Stratejileri ve Yaklaşımlar

Pasif ve aktif yatırım farkı, endeks fonlarının avantajları, değer ve büyüme yatırımcılığı gibi farklı yatırım stratejileri açıklanır. Ayrıca, yaşa ve gelir seviyesine göre yatırım stratejileri örneklenir.

📌 Ana fikir: Herkesin yatırım stratejisi kişisel durumuna, hedeflerine ve risk toleransına uygun olmalıdır.

6. Geleceğe Hazırlık ve Yeni Trendler

Kitabın son bölümleri geleceğin yatırım dünyasına odaklanır. ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim kriterleri), yapay zeka destekli algoritmalar, robo-danışmanlar, fintech’ler gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Yatırım dünyası hızla değişiyor; bilgiye açık ve adapte olabilen yatırımcılar öne çıkacak.

Genel Değerlendirme

Bu kitap, yatırım dünyasına giriş yapmak isteyenler için bilimsel temellere dayalı, pratik ve anlaşılır bir kılavuzdur. Hem yeni başlayanlar hem de stratejisini geliştirmek isteyen yatırımcılar için değerli bilgiler sunar.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.