Connect with us

GÜNDEM

Hızla Büyüyen ve Gelişen Uygulama Pazarlaması Dünyasında Başarı İçin Tavsiyeler

Yayınlanma:

|

Dijital Pazarlama dünyası 2023 yılında derin bir değişimden geçti. Uygulama reklamverenleri ve geliştiricileri, doğru kitlelere ulaşmak ve onları etkili bir şekilde müşterilerinin arasına katmak için çalışırken yaşadıkları zorlukların gün geçtikçe arttığına şahit oldular.

Dayanıklılığını ve gücünü tartışmasız bir şekilde ortaya koyan dijital pazarlama endüstrisi, büyümesine hız katan birçok fırsattan yararlandı. 2023’te mobil reklam harcamaları %8 artışla 362 milyar dolara çıkarken, pazar değeri ise 228,98 milyar dolara ulaştı ve bu rakamın 2030 yılında 567,19 milyar dolara çıkması bekleniyor. Mobil uygulamaların da ciro açısından 2024’te yarım trilyon dolarlık bir sektör haline geleceği tahmin ediliyor.

‘’Başarılı bir şirket olmanın anahtarı, sağlam temellere dayanmak ve stratejik bir yaklaşım benimsemektir. Reklamverenler için, satın aldıkları envanteri doğru bir şekilde ölçümleyebilmek ve kullandıkları farklı kanalların performansını tam olarak değerlendirebilmek büyük önem taşıyor. Sadece anlık değil, aynı zamanda orta vadeli ve geleceği öngören kararlar alabilmeleri gerekiyor. Gizlilik kuralları gibi hızla değişen koşullara ivedilikle adapte olabilmeleri, doğru kararları alabilmeleri ve gelecekteki başarılarını güvence altına alabilmeleri için bu yaklaşım kritik öneme sahiptir. Ayrıca, kullanıcı kazanımında kullandıkları kanalları genişletmek, yeni kanallar eklemek ve ölçeklendirmek için de net bir plana ihtiyaç duyarlar’’ diyen Adjust Ortadoğu, Türkiye ve Afrika Satış Direktörü Başak Zerman sözlerine şöyle devam ediyor;

Modern mobil ekosisteminde başarılı bir büyüme stratejisi geliştirmek için uygulama pazarlamacılarının kanalları çeşitlendirmeleri, doğru medya karmasını bulmaları, sürekli değişen kullanıcı ihtiyaçlarına ve davranışlarına adapte olmaları ve yeni nesil teknolojilerin gücünden yararlanmaları gerekiyor. Tüm bunları yapmak her zaman kolay olmasa da, değişim ve adaptasyon rüzgarları hız kesmeden esmeye devam edecek. Doğru bir bakış açısına ve doğru araçlara sahip olmak, 2024 ve ötesinde süregelecek değişim içinde istikrarlı ve tutarlı bir yol izlemek için kritik bir öneme sahip.

Veri kaynaklarının birçok farklı türde parçalı bir şekilde olması nedeniyle etkili ölçümleme ve tahminsel analitik, istikrar odaklı stratejilerin oluşturulmasının temel taşlarından biridir ve şu anda sahip olduğumuz kanallar-arası ve parçalı pazarlama ortamına tutarlılık katacaktır.

Yeni kanallardan merkezi kanallara

Yeni kanalların öneminden ve sağlıklı bir medya karması oluşturmanın stratejik gerekliliğinden sıkça bahsediyoruz. Adjust, yüksek kaliteli kitlelere ulaşabilen ve kanallar-arası pazarlama performansını artıran stratejilerin önemli bir bileşeni olarak CTV’nin (internete bağlı TV) her zaman arkasında duruyor. CTV, TV içeriğinin sunumunu, izleme davranışlarını ve TV reklamcılığının kişiselleştirilmesini devrim niteliğinde değiştirdi. CTV, evlerin dijital merkezi haline gelmeye devam ediyor ve bu sayede reklamverenleri tüketicilerle buluşturmak için daha da güçlü fırsatların ortaya çıkacağını düşünüyoruz. CTV, kablolu yayından streaming’e geçişin hızlanmasıyla birlikte merkezi bir performans kanalı haline geliyor.

CTV (internete bağlı TV) ölçümlemesi, mobil pazarlamacılar için birkaç önemli nedenden dolayı kritik diyebiliriz. İlk olarak, CTV kullanıcıları genellikle büyük ekranlarda daha uzun süre içerik tüketiyor, bu da markaların daha etkili ve uzun süreli etkileşimler kurmasına olanak tanıyor. Ayrıca, CTV ölçümlemesi, mobil cihazlarla entegrasyon sayesinde reklam kampanyalarının çoklu platformlarda nasıl performans gösterdiğini anlamayı sağlıyor, böylece bütçeler daha verimli yönetilebiliyor. Son olarak, CTV reklamları, genellikle daha az rekabetçi bir alanda yer aldığı için, hedef kitleye daha az rahatsız edici ve daha odaklı mesajlar iletiyor.

Pazarlamacılar artık veri odaklı atıf ve ölçümden yararlanarak kampanya sonuçlarını daha net bir şekilde anlayabiliyor – TV’yi daha önce hiç olmadığı kadar bir performans pazarlama kanalı haline getiriyor.

Connected TV’den mobil ölçüme kadar, bir kullanıcının CTV reklam görüntülemesinden mobil uygulama kurulumuna kadar olan süreci takip edebiliyorsunuz. Performans pazarlama stratejinizi geliştirebilmek için kitlenizin tüm yolculuğunu zaman geçirdikleri farklı kanallarda ölçümleyebilmek çok önemli.

CTV, daha önce erişilemeyen kitlelere ulaşmanızı ve yeni müşteriler kazanmanızı sağlıyor. Buna incrementality diyoruz. CTV reklamcılığının gerçek etkisini, CTV olmadan elde edilen sonuçlarla karşılaştırarak değerlendiren güçlü bir A/B test yöntemi olabilir.

Pazarlamacılar CTV’yi bir performans kanalı olarak benimsedikçe, CTV’nin etkinliğini ve dönüşümlere ve gelirlere katkısını gerçekten anlayabilmek için AI destekli incrementality analizini kullandıklarını çok sık görüyoruz.

Bu bağlamda Adjust Insight (Incrementality analizi) ürününü kullanmak, hem CTV hem de diğer tüm kampanyalarınızın performansını değerlendirmenize ve optimize etmenize yardımcı olabilir. Adjust Insight, reklam harcamalarınızın gerçek etkisini anlamanızı sağlar ve çeşitli kanallar arasındaki performansı karşılaştırarak hem CTV hem de diğer tüm platformlardaki reklamlarınızın etkisini net bir şekilde ortaya koyar. AI destekli analiz araçları sayesinde, kampanyalarınızın dönüşüm oranlarını ve gelir üzerindeki etkisini ölçebilir, böylece pazarlama stratejinizi daha etkili bir şekilde yönlendirebilirsiniz. Sadece anlık değil orta vadeli planlamalar yapabiliyor olursunuz.

Adjust Insight ile, CTV reklamlarınızın mobil uygulama kurulumlarına ve diğer önemli performans göstergelerine olan etkisini belirleyebilir, yüksek değerli kullanıcıları hedefleyebilir ve tüm müşteri yolculuğunu kapsamlı bir şekilde analiz edebilirsiniz. Böylece, pazarlama kampanyalarınızın genel başarısını artırabilir ve yatırım getirinizi maksimize edebilirsiniz.

Son olarak PC ve konsollar gibi yeni kanallar, özellikle oyun alanındaki reklamverenler açısından yeni bir potansiyel sunuyor. Reklamverenlerin, çoklu platform ölçümlemenin gücünden faydalanarak pazarlama bütçelerini performans başarısı sağlayan tüm kanallara daha doğru ve akılcı bir şekilde yatırabilecekler. Bu yaklaşım, yalnızca reklam harcamalarının optimizasyonunu sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda hedef kitlelere daha etkili bir şekilde ulaşmayı da mümkün kılacak.

Özellikle oyun dünyasında, CTV ve diğer dijital platformların bir arada kullanılması, markaların geniş ve çeşitli bir kitleye ulaşmasını sağlar. Bu entegrasyon sayesinde, reklam mesajları daha tutarlı ve etkili bir şekilde iletilir, kullanıcı deneyimi iyileştirilir. Gelecekte, bu tür bütünsel stratejiler, dijital pazarlama dünyasında başarılı olmanın anahtarı olacaktır. Reklamverenlerin, yenilikçi ve veri odaklı yöntemlerle bu potansiyelden tam anlamıyla faydalanmaları, pazarlama hedeflerine ulaşmada büyük bir avantaj sağlayacaktır.

Hedef kitlelerine ulaşmak için bu yeni fırsatları değerlendiren ve ilk günden hassas ölçümlemeye odaklanan pazarlamacılar, en iyi sonuçları alacak ve rekabette her zaman bir adım önde kalacaklardır.’’

 

Okumaya devam et

GÜNCEL

Ateşkes rüzgârı, petrolü devirdi, dolar geriledi, FED’e fırsat doğdu!

Yayınlanma:

|

Yazan:

İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmaların ardından ABD Başkanı Trump, iki tarafın ateşkes konusunda anlaştığını duyurdu. Trump, süreci doğrudan İsrail Başbakanı Netanyahu ile yaptığı telefon görüşmesiyle yönettiğini ve İran’ın da Katar Başbakanı aracılığıyla ikna edildiğini belirtti. Ancak İran Dışişleri Bakanı, İsrail’in saldırılarını durdurmaması hâlinde ateşkesi kabul etmeyeceklerini açıkladı. İsrail ordusu da ateşkese rağmen İran’dan yeni füze saldırıları tespit ettiklerini bildirdi. Bölgede tam anlamıyla bir sükûnet sağlanamasa da, piyasaların tepkisinin ise dünden bu yana olumsuz olmadığını zaten belirtmiştik.

İran’ın misilleme olarak ABD’nin Katar ve Irak’taki tesislerine yönelik dün akşam saatlerinde yapmış olduğu saldırı pratikte korkulanın aksine piyasalarda ciddi anlamda bir rahatlatma yarattı. Kulağa tuhaf gelse de, İran’ın üç nükleer tesisine yönelik saldırıda reaktörlerin özellikle hedef alınmadığı, İran’ın da cevabını çok zayıf kalması piyasalarda ciddi bir rahatlama yarattı. Artık Hürmüz boğazını bilmeyen kalmadığına göre ve dünyanın petrol arzının neredeyse dörtte birinin geçtiği kanalın da kapatılmayacağı anlaşılınca, azalan arz endişelerine paralel petrol fiyatları adeta çöktü. Şöyle ki, haftanın ilk işlem saatlerinde haber etkisi ve panik ile 81,40 dolar seviyesine kadar yükselen brent cinsi ham petrolün varil fiyatı bu sabah 69 dolarlı seviyelere kadar gerileyerek neredeyse %10 düştü.

ABD Başkanı Trump, İsrail ve İran’ın ateşkeste anlaştığını duyurması, küresel piyasalarda ilave olumlu bir hava estirdi. Yeni gün başlangıcında risk iştahını arttığını görüyoruz. Eski sükseli günlerinin hatrına, son günlerde biraz da olsun güvenli liman edası ile toparlanmaya çalışan dolar (DXY) bu sabah artan risk iştahının da yardımı ile 98 seviyesinin diplerine kadar geriledi. Bir başka açıdan bakarsak, dolar, 1986’dan bu yana en kötü ilk yarı performansına doğru emin adımlarla ilerlerken, herkes koşar adım dolardan (Trump etkisi ile) uzaklaşmaya çalışıyor. Diğer bir taraftan, jeopolitik risklerin azalması ve enerji fiyatlarında yaşanan geri çekilmenin de FED’in elini rahatlatarak faiz indirimlerinin önüne açacağı beklentisi güçleniyor. Japonya ve Avrupa gibi enerji ithalatçısı ülkelerin para birimleri olan YEN ve EUR da düşen petrol fiyatlarından destek buldu. Durum böyle olunca, EURUSD paritesi 1,16 seviyesinin üzerine yükselerek son dönemin zirvesini bir kez daha test ederken, dün bir ara 148 seviyelerine kadar giden USDJPY paritesi de bu sabah düşük 145 seviyelerine kadar geriledi.

Altının ons fiyatı risk-on moduna paralel 3,350 dolar seviyesine hafif de olsa gerilerken, gümüş 36 dolar seviyelerinin üzerinde kalmaya devam etti. Risk iştahını azalması ile hafta sonu 98bin dolar seviyesine kadar gerileyen ve son altı haftanın dibini test eden bitcoin yeniden 106bin dolar seviyesini dayandı. Büyük resmi tekrar hatırlamak gerekirse, günlük iniş çıkışların ötesinde, altın, gümüş ve bitcoin için, fiat para sistemine yönelik endişelerin arttığı bir ekosistemde, her anlamlı geri çekilmenin alım fırsatı yaratacağını düşünmeye devam ettiğimizin altını bir kez daha çizmek istiyoruz.

ABD borsaları geceyi %1 civarında yükselişle tamamlarken, bu sabah Pasifik’in diğer ucunda borsalar sert bir şekilde yükseldi. Kore borsası %3’e yakın yükselişle başı çekerken, Hong Kong borsası %2, gösterge endeks Tokyo ve Çin borsaları ise %1 yükseliş kaydetti. Borsa İstanbul’un da bugün güne yükselişle başlayacağını düşünüyoruz. Genel hatları ile, net enerji ithalatçısı olan Türkiye’nin 65 dolar seviyelerine kadar gerileyen petrol fiyatları ile olumlu ayrıştığı, savaş günlerinde ise tam tersi etki ile olumsuz ayrışması ardından bugün yeniden olumlu bir seyir izlemeye başlayacağını düşünüyoruz. Kafamızda deli sorular bile dolaşmaya başladı. Öyle ki, jeopolitik risklerin tırmanmasının gölgesinde geçen hafta faiz indirimini istemese de pas geçen TCMB’nin, belki de 45 gün beklemeden erken bir PPK toplantısı ile faiz indirimine soyunabileceğini düşünüyoruz. Bu minvalde, Türk tahvillerinin de bugün iyimser bir seyir izleyeceğini düşünüyoruz. Faiz ile ters korelasyona sahip hisse senetlerine de, özellikle lokomotif görevi üstlenen bankacılık hisselerine alıcı gözle bakmak gerekebilir! TCMB’nin likidite politikasına paralel TLREF 46,44 seviyesinde ve %46 olan politika faizinin biraz üzerinde dünkü günü bitirirken, AOFM ise %46’da kalmaya devam etti. CDS risk primi bu sabah 310 baz puan seviyesinde….

Ortadoğu’da gerginliğin hızla sona ermesini olumlu karşılayan piyasaların dikkati şimdi iki hafta içinde sona erecek olan küresel gümrük tarifesi müzakerelerine çevrildi. Yukarıda da değindiğim üzere, FED Başkan Yardımcısı Bowman’ın, istihdam piyasasındaki risklere dikkat çekerek Waller’ın ardından faiz indiriminin yaklaştığına işaret etmesi, gözlerin bugün Kongre’de konuşma yapacak olan FED Başkanı Powell’a çevrilmesine neden oldu. Bugün menüde ayrıca ECB Başkanı Lagarde’nin de konuşmasının bulunduğunu not edelim. Bu gelişmeler cereyan ederken, ABD 10 yıllık tahvil faizi dün %4,30 seviyesinin altını test ederek son yedi haftanın dibini gördü!

NATO Zirvesi bugün Lahey’de başlıyor. NATO Genel Sekreteri Mark Rutte (Hollanda eski başbakanı), görevdeki ilk zirvesinde ittifakı bir arada tutma sınavı verirken, savunma harcamalarının GSYH’nin %5’ine çıkarılması hedefi zirveye damgasını vurdu. ABD Başkanı Trump’ın güçlü baskısıyla şekillenen bu hedef, Avrupa ülkeleri için ciddi bütçe artışları anlamına gelirken, İspanya son dakikada bu taahhüde açıkça itiraz ederek istisna aldı. Rutte, krizi tırmandırmadan yönetmeye çalışsa da, zirve Trump’ın agresif tutumu ve Avrupalı liderlerle olası sürtüşmeleri nedeniyle tartışmalı geçmeye aday.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

GÜNCEL

Türkiye’nin Kafkaesk Manzarasında Genç Olmak

“Suçum, Umut Etmekti”

Yayınlanma:

|

Yazan:

“Bir sabah, genç bir birey hiçbir neden belirtilmeden susturulduğunu fark etti.”
Kafka’nın Davası, Josef K.’nın bilinmeyen bir suçlamayla sürüklendiği karanlık bir sistemin hikâyesiydi. Bugünse Türkiye’de binlerce genç, kendi adalet arayışında görünmez duvarlara çarpıyor. Tek fark: Buradaki suçlama çoğu zaman “bir şey istemek” kadar belirsiz, ceza ise “hiçbir şey elde edememek” kadar sessiz.

Kafkaesk Hukuksuzluk
Türkiye’de hukuk artık adaletin değil, itaati garanti altına almanın aracı. Mahkeme salonları gerçeğin değil, niyetin sorgulandığı sahnelere dönüşmüş durumda. Tıpkı Dava’daki gibi, kimse neyle suçlandığını tam olarak bilmiyor ama süreç başlıyor. Ve başlarsa da durmuyor. Gençler yargılanmasa da yorgun düşüyor; çünkü herkes bir gün “sıra bana gelir mi?” kaygısıyla yaşamaya başlıyor.

Ekonomik Çöküşün Sessizliği
Üniversite diploması, artık bir umut değil; çoğu zaman boş bir cüzdanın eki. Bir kuşak, mesleksizlikle, işsizlikle ve çaresizlikle cezalandırılıyor. Diplomalı ama üretime katılamayan, eğitimli ama geleceği çizilemeyen yüz binlerce genç, sanki “gelecek inşa etme” suçu işlemiş gibi toplum dışına itiliyor. Ebeveynlerine yük olmamak için geçici işlerde boğuluyor, göç fikrini içinden sesli telaffuz ediyor.

Sosyal Medyanın Sahte Tesellisi
Gerçek mutsuzlukların üzerine filtre çekiliyor. Instagram’da kariyer yapıyor gibi gözüken birçok genç, aslında annesinin evinde sabaha
kadar iş ilanı kovalıyor. LinkedIn’de “network” peşinde koşarken özgeçmişinin son satırına yeni bir şey yazamamanın ağırlığıyla eziliyor. Gerçek başarıların sesi duyulmuyor çünkü sistem “gösteriyi” ödüllendiriyor.

Serhat CAN

Okumaya devam et

GÜNCEL

Yapay Zekâ Beyninizi Sessizce Ele Geçiriyor Olabilir!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yapay Zekânın Beyne Zararları: Fark Edilmeyen Tehditler

Yapay zekâ (YZ), hayatımızın her alanına entegre olmaya devam ederken, insan psikolojisi ve beyin sağlığı üzerindeki etkileri giderek daha fazla sorgulanıyor. Doğrudan fiziksel bir tehdit oluşturmamakla birlikte, YZ’nin dolaylı yollarla beyin fonksiyonlarını olumsuz etkileyebileceği düşünülüyor. Özellikle yoğun dijital etkileşim, bireyin bilişsel işleyişini ve psikolojik dengesini tehdit edebiliyor.

1. Aşırı Ekran Kullanımı ve Dijital Bağımlılık

YZ destekli sosyal medya, video uygulamaları ve içerik algoritmaları kullanıcıları ekran başında daha uzun süre tutmak üzere tasarlanıyor. Bu durum, dikkat dağınıklığı, uyarıcıya bağımlılık, hatta dopamin sisteminin bozulması gibi sonuçlar doğurabiliyor. Bilimsel araştırmalar, uzun süreli dijital maruziyetin beynin karar alma, öğrenme ve hafıza merkezlerini olumsuz etkileyebileceğini ortaya koyuyor.

2. Karar Verme Yetisinin Zayıflaması

Yapay zekâdan sürekli destek alınması, bireyin kendi karar verme mekanizmasını kullanma sıklığını azaltıyor. Bu durum zamanla bilişsel atalete (tembelliğe) yol açabiliyor. Kendi düşünme süreçlerini devre dışı bırakma eğilimi, uzun vadede analitik düşünme becerilerinin zayıflamasına neden olabilir.

3. Yaratıcılığın Azalması

YZ araçları, yazı yazma, görsel üretme ve içerik tasarlama gibi birçok alanda kullanıcıyı destekliyor. Ancak bu destek zamanla insan beyninin yaratıcı merkezlerini yeterince çalıştırmama riskini de doğurur. Rutinleşmiş ve hazır içeriklerle çalışan beyin, yeni fikirler üretme konusunda daha az zorlanır ve zamanla yaratıcılık kabiliyetini köreltebilir.

4. Bilgi Tembelliği

“Nasıl olsa yapay zekâdan öğrenirim” düşüncesiyle hareket eden bireyler, öğrenme motivasyonlarını kaybedebilir. Bu, özellikle öğrenciler ve genç kullanıcılar için tehlikeli bir zihinsel konfor alanı oluşturur. Uzun vadede bilgiye ulaşma becerisi gelişir, fakat bilgiyi işleme ve içselleştirme becerisi geriler.

5. Stres ve Kaygı

YZ’nin iş gücünü tehdit etmesi, sosyal medyada tetiklediği karşılaştırma kültürü ve gelecekteki bilinmezlikler, bireylerde kaygı ve stres düzeylerini artırabilir. Özellikle genç nesilde “yerini yapay zekâya kaptırma korkusu” giderek yaygınlaşmaktadır.

Araç mı, Tehdit mi?

Yapay zekâ, doğru kullanıldığında bireyin bilişsel yetilerini destekleyebilir. Ancak aşırı bağımlılık, pasif kullanım alışkanlıkları ve yaratıcılıktan uzaklaşma, beynin uzun vadeli sağlığı için tehdit oluşturabilir. Bu nedenle, YZ ile olan ilişkimizi bilinçli, sınırlı ve dengeleyici şekilde kurmak hayati önem taşır.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.