Connect with us

GÜNCEL

Anadolu Isuzu 6. Sürdürülebilirlik Raporu Yayımlandı

Yayınlanma:

|

Türkiye’nin ticari araç markası Anadolu Isuzu, tüm paydaşları ve toplum için değer yaratma hedefiyle attığı adımlarının yer aldığı Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayımladı.

Türkiye’nin ticari araç markası Anadolu Isuzu, sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda attığı kararlı ve güçlü adımları sürdürülebilirlik raporu ile paylaştı. Bu yıl altıncısı hazırlanan raporda, Anadolu Isuzu’nun başta çevresel etki olmak üzere sürdürülebilirlik alanındaki faaliyetlerine ilişkin sosyal ve finansal tüm performans gösterge ve bildirimleri, Küresel Raporlama Girişimi (GRI) raporlama kılavuzu çerçevesinde hazırlanarak kamuoyuna sunuldu.

“Yarınlara Dönüşüyoruz” stratejisinin, öncelikli konularıyla, güçlü noktalarını birbirine entegre ederek stratejisini daha sağlam temeller üzerine oturtan Anadolu Isuzu; projelerini ve performans göstergelerini, Güçlü Finansal Performans ile Ekonomik Değer, Daha Güvenilir ve Yenilikçi Araçlar ile İnovatif Değer, İklim Krizine Karşı Çevresel Değer ve Dönüşümün Gücü Sosyal Değer olmak üzere dört ana başlıkta belirledi.

Anadolu Isuzu Genel Müdürü konuyla ilgili açıklamasında şunları söyledi:

“Sürdürülebilirliği, iş yapma biçimimizin ana unsurlarından biri olarak görüyoruz. Küresel trendlerle uyum içinde, sürdürülebilirlik stratejilerimizi sürekli geliştiriyoruz. İnanıyoruz ki; sürdürülebilirlik ve finansal başarı arasındaki dengenin sağlanması, gelecekteki büyümemiz için kritik bir öneme sahip.”

Tuğrul Arıkan sözlerine şöyle devam etti; “Sürdürülebilirlik önceliklerimiz çerçevesinde, hangi alanlarda değer yaratabileceğimize odaklanarak, değer zinciri adımlarımızı tanımladık ve bu adımlarda dönüştürücü gücümüzü nasıl kullanabileceğimiz üzerinde çalıştık. 40 yıllık tecrübemizle Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen gruplarının bir ortak girişimi olarak faaliyetlerimizi sürdürüyor, yenilikçi, güvenilir ve çevre dostu ticari araçlar üretme misyonuyla, sektörün liderlerinden biri olarak sürdürülebilirliği tüm süreçlerimize entegre etmiş bulunuyoruz” dedi.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Müşterilerinizin Konkordato İlan Etmesi Nedeniyle Uğrayacağınız Zararlardan Korunma Yolları

Yayınlanma:

|

Yazan:

Müşterilerinizin konkordato ilan etmesi durumunda uğrayacağınız zararları en aza indirmek için alabileceğiniz önlemler şunlardır:

  • Detaylı Kredi Değerlendirmesi: Yeni müşterilerle iş yapmadan önce ve mevcut müşterilerinizle devam ederken düzenli olarak detaylı kredi değerlendirmesi yapın. Ticari sicil gazetesini inceleyin, finansal tablolarını (bilanço, gelir tablosu) analiz edin, banka referanslarını kontrol edin ve geçmiş ödeme performanslarını gözden geçirin.
  • Teminat Mekanizmaları Oluşturma: Özellikle riskli gördüğünüz müşterilerle çalışırken teminat mekanizmaları (ipotek, rehin, kefalet, banka teminat mektubu vb.) talep edin. Bu, alacağınızın güvence altına alınmasına yardımcı olur.
  • Kredi Sigortası: Ticari alacak sigortasıyaptırarak, müşterilerinizin iflas veya konkordato gibi nedenlerle ödeme yapamaması durumunda alacaklarınızı sigorta şirketinden tahsil edebilirsiniz.
  • Sözleşmeleri Güçlendirme: Sözleşmelerinize, ödeme gecikmelerinde uygulanacak gecikme faizi, temerrüt hükümleri ve erken fesih maddeleri gibi maddeler ekleyin. Ayrıca, mal teslimi sonrası mülkiyetin devrini alacak tahsil edilene kadar askıda tutan mülkiyeti muhafaza kaydı gibi hükümleri sözleşmelerinize dahil edebilirsiniz.
  • Düzenli Takip ve Erken Müdahale: Müşterilerinizin ödeme performanslarını, finansal durumlarını ve piyasadaki gelişmelerini düzenli olarak takip edin. Herhangi bir olumsuz sinyalde erken müdahale ederek ödeme planları yapma, hukuki süreç başlatma veya alternatif çözüm yolları arama gibi adımlar atın.
  • Tahsilat Politikalarını Gözden Geçirme: Şirketinizin tahsilat politikalarını gözden geçirin ve gerektiğinde güncelleyin. Vadesi geçmiş alacaklar için etkin bir takip sistemi kurun ve düzenli hatırlatmalar yapın.
  • Hukuki Danışmanlık: Şüpheli durumlarda veya riskli müşterilerle çalışırken uzman bir avukattan hukuki danışmanlık alın. Konkordato süreçleri karmaşık olabileceğinden, hukuki destek almak haklarınızı korumanıza yardımcı olacaktır.
  • Çeşitlendirme: İşinizi tek bir veya birkaç büyük müşteriye bağımlı kılmak yerine, müşteri portföyünüzü çeşitlendirmeye çalışın. Bu, bir müşterinin konkordato ilan etmesi durumunda şirketinizin genelini etkileyecek zararı azaltacaktır.

Bu önlemleri alarak, müşterilerinizin konkordato ilan etmesi riskine karşı daha hazırlıklı olabilir ve olası zararlarınızı minimize edebilirsiniz.

Zuhal KARABULUT

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Telefon Operatörleri Dolandırıcılıkta Ne Kadar Suçlu?

Yayınlanma:

|

Bankacılık Dolandırıcılıklarında Sessiz Ortak: GSM Operatörlerinin Sorumluluğu

Finansal dolandırıcılık vakalarının çoğunda ilk bakışta sorumlu görülenler bankalar olur. Ancak birçok olayda gözden kaçan önemli bir aktör daha vardır: telefon operatörleri. Özellikle SIM kart değişimi (SIM swap), numara taşıma ve SMS doğrulama süreçlerinde yaşanan güvenlik açıkları, milyonlarca liralık dolandırıcılıkların önünü açıyor. Peki operatörler bu zincirin neresinde duruyor? Gerçekten masumlar mı?

Dijital Bankacılığın Kırılgan Ayağı: Telefon Numaranız

Günümüzde banka işlemleri büyük oranda cep telefonuna gelen tek kullanımlık SMS şifreleriyle doğrulanıyor. Bu nedenle telefon numarası, adeta bir dijital anahtar haline geldi. Eğer bir dolandırıcı sizin adınıza yeni bir SIM kart çıkarttırırsa, banka sistemleri onun gerçekten siz olduğuna inanır.

Bu noktada, dolandırıcının banka sistemlerini değil, önce operatörü kandırması yeterlidir.

Telefon Operatörlerinin Başlıca Güvenlik Açıkları

1. SIM Kart Değişimi Sırasında Kimlik Doğrulama Eksiklikleri

Dolandırıcılar sahte kimlik belgeleriyle operatör mağazalarına giderek mevcut SIM kartınızı iptal ettirip, yeni bir kart alabiliyorlar. Bu sayede banka onay SMS’leri kendi telefonlarına düşmeye başlıyor.

Yargıtay Kararları, bu tür işlemlerde operatörlerin “özen yükümlülüğünü ihlal ettiğini” ve zararda müşterek kusur taşıdığını belirtiyor.

2. Numara Taşıma Dolandırıcılığı

Numaranız başka bir operatöre geçirilirken, taşınma talebine dair bilgi SMS’i ya gecikiyor ya da hiç ulaşmıyor. Dolandırıcı bu süreyi kullanarak sizin adınıza işlem yapabiliyor.

BTK yönetmelikleri, operatörleri “abonelik işlemlerinde açık rıza ve belge zorunluluğu” konusunda bağlamaktadır. İhlal durumunda hizmet kusuru doğar.

3. Operatör Çalışanlarının Bilgi Sızdırması

İçerden çalışan bir personel, kullanıcı bilgilerini ya da SIM aktivasyon süreçlerini dolandırıcılara iletebiliyor. Bu durum, “insider threat” olarak bilinir ve büyük zararlara neden olur.

Operatörler Hukuken Ne Kadar Sorumlu?

Borçlar Kanunu’na Göre Hizmet Kusuru

Telefon operatörleri, sundukları hizmeti “özenle ve dikkatle sunmakla” yükümlüdür. Kimlik doğrulama sürecinde ihmal varsa, bu hizmet kusuru sayılır.

Müşterek Kusur ve Tazminat

Dolandırıcılık sonucu oluşan zararda mahkemeler, operatörlerin banka ile birlikte müşterek sorumluluk taşıyabileceğine hükmetmektedir. Bu durumda zararın belli bir yüzdesi operatörden tahsil edilebilir.

Gerçek Bir Olay: SIM Değişimi Sonrası Hesap Boşaltıldı

Bir davada, mağdurun SIM kartı bilgisi dışında değiştirildi ve hesabından 300.000 TL çekildi. Mahkeme, “operatörün güvenlik sürecini yeterince işletmediğini” ve “dolandırıcılığa zemin hazırladığını” belirterek zararın %40’ından operatörü sorumlu tuttu.

Ne Yapılmalı? Operatörler Hangi Önlemleri Almalı?

✅ SIM değişimi için çift doğrulama zorunlu hale getirilmeli
✅ Tüm işlemler biyometrik onay ile desteklenmeli
✅ Şüpheli işlemler için anında banka bilgilendirmesi yapılmalı
✅ Bayilerde sahte belge kontrolü için merkezi sorgulama sistemi kurulmalı
✅ Personel erişimi kısıtlanmalı, log’lar düzenli denetlenmeli

Zincirin En Zayıf Halka Olamazlar

Telefon operatörleri, kullanıcılarının yalnızca konuşma ve internet hizmetlerini değil, aynı zamanda finansal güvenliğini de taşıdıklarının farkında olmak zorundalar. Aksi halde, kullanıcılar mağdur olurken, operatörler de hukuken cezasız kalmaz.

📌 Yasal bir güvenlik zinciri, en zayıf halkası kadar güçlüdür.
Ve bazen o halka, cebimizdeki SIM karttır.

Okumaya devam et

GÜNCEL

İran-ABD hattı sıcak: Polymarket fiyatlıyor, FED pas geçti, gözler TCMB’de

Yayınlanma:

|

Yazan:

İsrail-İran gerilimi sürerken, çatışmalar da tırmanmaya devam ediyor. ABD Başkanı Trump’ın ise nasıl bir adım atacağına dair belirsizlik hem uluslararası arenada hem de iç siyasette tansiyonu artırıyor. Bloomberg, ABD’li yetkililerin İran’a yönelik olası bir hafta sonu saldırısına hazırlandığını yazarken, Trump “yapabilirim de, yapmayabilirim de” diyerek kararını açıklamaktan kaçınıyor. Bu kararsızlık, Trump’ı iktidara taşıyan “MAGA” (Make America Great Again) hareketi içinde de görüş ayrılıklarına neden oluyor. Steve Bannon ve Tucker Carlson gibi isimler yeni bir Ortadoğu savaşına karşı çıkarken, Senatör Lindsey Graham gibi müttefikleri Trump’ın İsrail’e destek vermesi gerektiğini savunuyor. Trump ise destekçilerinin hâlâ arkasında olduğunu iddia ediyor.

Bloomberg’in haberini önemsiyoruz ancak daha dikkat çekici olan, ABD seçimlerini isabetle tahmin etmesiyle bilinen bahis platformu Polymarket’te oluşan fiyatlamalar: ABD’nin İran’ı ay sonuna kadar vurma ihtimali %60, Temmuz sonuna kadar ise %71 seviyesine yükselmiş durumda. Piyasa aktörlerinin bakmaya başladığı anket sonuçları da risk iştahı üzerinde hâliyle etkili oluyor. Finansal piyasalardaki fiyatlama eğilimine zemin tutan anket sonuçlarına, karar verirken sizlerin de bakmasında fayda görüyoruz. Rusya Devlet Başkanı Putin, İsrail ve ABD’nin İran’ın dini lideri Hamaney’e suikast planlarını kınarken, İsrail’in güvenliğinin de garanti altına alınması çağrısında bulundu. Rusya, krizi diplomatik yollarla çözmek için hem Tahran hem Tel Aviv hem de Washington’a çözüm önerilerini iletti.

Jeopolitik risklerin gölgesinde, gözler dün akşam FED’in olağan FOMC toplantısının sonucuna ve Başkan Powell’ın basın toplantısına çevrildi. FED beklentilere paralel politika faizini dördüncü ayda da %4,25-%4,50 aralığında sabit tutarken, 2025 sonuna kadar iki faiz indirimi öngörüsünü korudu. Ancak Başkan Powell, bu tahminlerin veri akışına bağlı olduğunu vurgulayarak Trump yönetiminin ithalat vergilerinin önümüzdeki aylarda enflasyonda “anlamlı” bir artışa neden olabileceğini söyledi. Powell’a göre, üreticiler ve perakendeciler bu maliyeti üstlenmek istemediği için sonuçta tüketiciler fiyat artışlarından doğrudan etkilenecek. FED’in yeni projeksiyonlarında, büyümenin %1,4’e yavaşlayacağı, işsizliğin %4,5’e yükseleceği ve yıl sonu enflasyonunun %3’e ulaşacağı öngörülüyor.

Powell, ekonomik görünümdeki belirsizliklerin sürdüğünü ve özellikle ithalat vergilerinin enflasyon üzerindeki etkilerinin tam olarak anlaşılması için beklemenin daha doğru olacağını belirtti. FED yetkilileri arasında faiz indirimi konusunda fikir ayrılıkları bulunurken, yedi üye 2025’te indirime gerek olmadığını düşünüyor. Trump’ın faizleri derhâl yarıya indirme çağrısı ise FED tarafından görmezden gelindi. Beyaz Saray’da gazetecilere konuşan Trump, “FED’e ben mi geçsem? Kendimi atayabilir miyim?” diyerek alaycı bir şekilde Powell’ın yerine geçme fikrini dile getirdi. Trump, Powell’ı “her zaman geç kalan” biri olarak nitelendirirken, onu asla yeniden atamayacağını ve görev süresi sona erdiğinde yerine başka birini getireceğini vurguladı. Powell, İsrail-İran çatışmasının olası enerji fiyat etkilerini de takip ettiklerini ancak bu tür şokların genellikle geçici olduğunu ifade etti. Fed toplantısının ardından, yıl sonuna kadar vadeli kontratlar bu sabah itibarıyla toplamda 48 baz puanlık faiz indirimi fiyatlıyor. Piyasa, ilk indirimin Eylül ya da Ekim toplantısında gerçekleşebileceği ihtimali üzerinde duruyor.

Jeopolitik risklerin gölgesinde ve FED’in üyeleri enflasyon tahminlerini yukarı, büyüme tahminlerini aşağı yönde güncellediği, Powell’ın ise tarife artışları kaynaklı fiyat artışlarının kısa sürede ‘anlamlı’ bir şekilde gerçekleşeceğine vurgu yaptığı gecenin sabahında, fiyat davranışında keskin bir bozulmanın olmadığını gördük. Şöyle ki, Brent cinsi ham petrolün varil son günlerde kaydettiği keskin yükseliş sonrası 77 doların kıyısında gergin bir şekilde beklerken, altının ons fiyatı ise son günlerde yükselmekte zorlanarak 3,370 dolar seviyesine geriledi. Daha geniş bir pencereden bakarsak, petrol bu ay %20 artarken, altın ise sadece %2,5 yükseldi. Asıl hareketin ise, her ne kadar yüzdesel olarak önemli olmasa da, Trump sonrası güçlenen zayıf ABD doları temasının yerini yavaş da olsa değerlenmeye terk ettiğini görüyoruz Şöyle ki, doların önde gelen altı para birimine göre değerini gösteren sepet kur DXY, haftanın genelinde %1 yükseliş kaydetti. Dolar zayıflığından beslenen ve şaşırtıcı bir şekilde önemli yükselişlere imza atan EUR ve Sterlin gibi para birimlerinin hafif de olsa değer kaybetmeye başladıklarını görüyoruz. Kraliyet aslanı sterlin 1,36 seviyesinin üzerinden defalarda kırmızı kart görmesi ardından bu sabah son bir ayın en düşük seviyesini test ederek 1,3390 seviyesine geriledi!

Jeopolitik risklerin gölgesinde, gergin bir bekleyiş genel hatları ile korunurken, gözler bugün sahne sırası gelen TCMB’nin olağan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına çevrildi. Son günlerde mütemadiyen yazdığımız üzere, TCMB’nin izlediği likidite politikasına göre, üstü kapalı da olsa işgören faiz zaten 300 baz puan geriledi. Bayram öncesi %49 seviyesine dayanan TCMB’nin Ağırlıklı Ortalama Fonlama Maliyeti (AOFM) ile BIST repo faizi (TLREF) dün sırası ile %46,00 ve %46,13 seviyesine kadar geriledi. Bugün TSİ 14:00’de sonuçlanacak toplantıda politika faizinin %46 seviyesinde sabit bırakılacağına kesin gözüyle bakarken, faiz koridorunun üst bandının (gecelik borç verme faizi) %49’dan 150 baz puan indirim ile %47,50 seviyesine getirilerek koridorun simetrik bir hâl almasını bekliyoruz. Hatırlanacağı üzere, 19 Mart tarihinde Türkiye’nin siyasi ikliminin değişmesi ardından Türk Lirasını korumak adına TCMB politika faizini 350 baz puan artırmak zorunda kalırken, faiz koridorunun üst bandını ise 300 baz puan artırarak kendisine ilave manevra alanı yaratmıştı. TL’nin getirisinin döviz talebinin ateşini alması ardından, TCMB’nin de adım adım politika normalleşmesine gitmesini, politika faizinde direkt indirimin ise Temmuz toplantısında 350 baz puan ile geleceğini düşünmeye devam ediyoruz.

TCMB’nin analitik bilançosuna göre, 16 Haziran valörlü işlemlerde net yabancı para pozisyonu artan savaş riski nedeniyle 5,4 milyar dolar azalması ardından 17 Haziran tarihinde 1 milyar dolar iyileşti. Bu sonuçla manşet rakam 23,7 milyar dolar seviyesine geldi. Jeopolitik gerginlikten en çok etkilenen ekonomilerden birisinin Türkiye olduğunu not etmek gerekiyor. BİST100 endeksi dün günü %1,5 düşüşle tamamlarken, CDS risk primi 308 baz puan seviyesine yükseldi. İki yıl vadeli gösterge tahvilin basit faizi son günlerde yatay bir seyir izlerken, USDTRY kuru ise 39,50 seviyesinde yataylaştı. Pariteler cephesinde doların değer kazanması ile KKTC insanı için önemli bir gösterge olan GBPTRY kuru 53,00 seviyesinin altına gevşerken, gram altın da benzer bir şekilde 4,285 TL seviyesine geri çekildi.

ABD borsaları kararsız bir seyir izleyerek geceyi önemli bir değişim kaydetmeden tamamlarken, yeni gün başlangıcında, İsrail-İran hattındaki çatışmaların tırmanması ve Trump’ın ABD’nin müdâhil olup olmayacağına dair “yapabilirim de yapmayabilirim de” sözleri, yatırımcıların jeopolitik riskleri fiyatlamasına neden oldu. Yeni gün başlangıcında, Asya cephesinde borsaların düştüğünü görüyoruz. Hong Kong borsası %2 düşüşle başı çekerken, Tokyo %0,7, Tayvan borsası ise %1,4 geriledi. Her ne kadar FED toplantısı ardından gözler TCMB’ye çevrilse de, bugün ayrıca İngiltere Merkez Bankası (BoE) ve İsviçre Merkez Bankası’nın (SNB) faiz kararlarını da takip edeceğiz. BoE’nin politika faizini sabit tutmasını beklerken, SNB’nin ise 25 baz puan  faiz indirimine gitmesine kesin gözüyle bakılıyor.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.