Connect with us

GÜNCEL

İş Yerinde Stres Yönetimi

Yayınlanma:

|

Her geçen yıl insan ömrü uzuyor. Yaşam beklentisi 1950’li yıllarda 50’li yaşlar civarında idi. Birleşmiş Milletler’in istatistikleri ve öngörülerine göre hazırlanan “Doğumdaki Yaşam Beklentisi/Yıllar” grafiğinde sürekli yükselen bir eğri görmeye başladık. Yaşam ortalaması 2022’de dünyada 71,7 iken, Türkiye’de 78,5’ti ve 2050’de Türkiye’de yaşam beklentisinin 83,7 olacağı öngörülüyor. Bir kişinin doğduğu an ortalama yaşam beklentisinin 83 yılın üzerinde olacağını bilmesi rahatlatıcı. Ancak, bu bazı problemleri de beraberinde getirecek. Örneğin 85 yıl yaşayacak birini kaç yaşında emekli edip üretkenliği bittikten sonra maaş ödemeye devam edeceksiniz? Bu kadar yaşlı insana kim bakacak? Hangi devletin bunca yaşlıya bakacak ekonomik imkanı var? Yoksa 90 yaşına gelmiş bir kişiye 70 yaşında olan ve zaten diyabetiyle uğraşan çocuğu mu, yoksa torunu mu bakmak zorunda kalacak? Buna bir de ileri yaşların hastalık yaşları olduğunu eklerseniz, sorun daha da büyüyecek gibi görünüyor. Belki de bu nedenle uzun yaşamı konuşurken “o yaşam süresi içinde sağlıklı yaşam süresini nasıl uzatırız” sorusunun cevabını aramak gerekiyor.

Yaşın ilerlemesiyle vücudumuzda birden fazla organ sisteminde bozulma riski artıyor. Özellikle ateroskleroz (damar sertliği) önemli bir tehdit. Damar sertliği, doğduğumuz an başlayan ve ölene kadar devam eden bir süreç. Bu süreç sonunda bazı organların besleyici damarları tıkanıyor ve o organların fonksiyonları bozulmaya başlıyor. Bahsi geçen organ kalpse, kalp krizi gelişiyor ve kalp dokusunun bir kısmı kaybediliyor. Kalbin ana görevinin kanı organlara pompalamak olması ve duvarının bir kısmını kaybetmesi sonucu pompalama gücü zayıflıyor ve kalp yetmezliği gelişmeye başlıyor. Kanser de vücutta yıkıcı etki yaratan ve bazen ölüme neden olan bir hastalık grubu. Kanser yerleştiği organın yapısını bozmaya başlıyor, başka organlara sıçrayıp onların da fonksiyonlarını bozuyor. Fonksiyonların bozulması kişinin hayatını tehdit ediyor. Elbette gelişen teknolojiyle beraber erken tanı olanaklarının artması ve tedavilerin iyileşmesiyle damar hastalıkları ve kanser gibi birçok hastalık iyileştirilebiliyor. Yine de, hastalıkların önlenmesi veya erken yakalanması en kolay ve en ucuz önlem. Bireyin üzerine düşen de sağlıklı yaşam kurallarına mümkün olduğu kadar uymak. Bunların arasında fiziksel aktiviteyi yüksek tutmak, uyku hijyenine ve miktarına özen göstermek, sağlıklı beslenmek, kötü alışkanlıklardan uzak durmak ve stres kontrolü yer alıyor.

Stres, vücudun kendi içinde veya ortamda algıladığı bir uyarana karşı verdiği savunma cevabı aslında. Bu uyaran psikolojik bir travma da olabilir, fiziksel bir tehdit de… İşte bu nedenle stres her zaman kötü değildir. Klasik bir örnek olmakla birlikte, caddede karşıya geçerken son hızla gelen dikkatsiz bir sürücünün üzerinize arabayı sürmesi sizde saniyeler içinde stres tepkisi yaratır ama bu hayatta kalmanızı sağlar. Arabanın sizin için bir hayati tehdit oluşturduğunu anladığınız an beyninizin derinlerinde, hipotalamus’ta zincir reaksiyon başlar ve böbrek üstü bezine sinyaller gönderilir. Bu sinyaller hormon ve sinirler aracılığıyla gönderilir. Bu sinyalleri alan böbrek üstü bezi, “stres hormonları” olarak tanımlanan bir grup hormon ve biyokimyasal madde salgılar. Bunlardan biri “adrenalin”dir. Adrenalin kalp hızını ve solunum hızını artırır, kaslarınızın enerji için glukoz kullanmasını kolaylaştırır, bazı damarları büzüştürür ve böylece kaslarınıza daha fazla kan pompalanmasını sağlar, terlemeyi hızlandırır ve insülin üretimini baskılar. Bir diğer stres hormonu ise “kortizol”dür. Onun görevi ise, kandaki glukozu yükseltmek, beynin glukozu daha etkin kullanmasını sağlamak, hayati önemi olmayan vücut fonksiyonlarını baskılamak ve bağışıklık sistemini yavaşlatmaktır. Bu kısa paragrafta gördüğünüz gibi, esas olarak bu hormonlar sizin çok kısa bir süre içinde kas kuvvetinizi artırır ve savaşmanızı veya daha hızlı kaçmanızı sağlar. Benim önerim üzerinize hızla gelen bir arabayla savaşmanız değil, kaçmanızdır.

Bu örnek günümüze uyarlanmış bir hikâyedir. Muhtemelen binlerce yıl içinde gelişen bu mekanizma açıkta vahşi hayvanlarda sürekli tehdit altında olan insan türünün evrimle geliştirdiği bir süreçtir. Günümüzde hiçbirimiz vahşi bir ortamda yaşamıyoruz, ancak bize iş yerinde veya çalıştığımız sektörde benzer tehditleri içeren durumlar ve aslanlar, kaplanlar olabiliyor.  İş yerindeki stres algısı da kısa süreli olmuyor. Sıklıkla uzun süre devam ediyor. Vücudun sürekli stres algısı içinde olması da biraz önce anlattığımız hormonların sürekli yüksek seyretmesine neden oluyor ve sonunda kan damarlarında tıkanmalara, yüksek tansiyon, kalp krizi, felç, baş ağrısı, anksiyete, uykusuzluk, obezite, Tip II şeker hastalığı, osteoporoz ve bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla sık enfeksiyonlara yol açıyor.

Kronik stres iş yerinde de bazı sıkıntıların doğmasına neden olabilir. Kaynak işyeri olabilir ama sonuçları da işinizi ilgilendirdiği için, bunun sonunda kendinizi kısır bir döngü içinde bulabilirsiniz. Kronik stresin yarattığı tablo içinde işinizde gerçekleşen bir problemi çözmede kendinizi yetersiz hissedebilirsiniz. Sevmediğiniz bir işte yıllarınızı geçirip başka alternatifleri değerlendirme gücünü kendinizde bulamazsınız. Yine, kendinizi yapmamanız gerektiğini düşündüğünüz işleri yaparken bulabilirsiniz. İş arkadaşlarınızla sürtüşmeler yaşayabilirsiniz ve psikolojik olarak daha da yıpranabilirsiniz.

Stressiz bir yaşam mümkün değildir ama stres kontrollü bir yaşam mümkündür. Önemli olan, stresin kronik hale gelmesini önlemeye çalışmak ve sonuçlarının etkisini azaltacak yöntemleri hayatımıza uyarlamaktır.

  • Öncelikle sağlıklı beslenmenin önemli olduğunu hatırlamak gerekli. Sürekli ultra işlenmiş ve işlenmiş gıda tüketmek bağırsak bakterilerinin dengesini bozar. Mutluluk hormonlarından biri olan serotoninin neredeyse yüzde 80-85’i bu bakterileri tarafından sentez edildiği için bağırsaklardaki dengenin bozulması fiziksel sağlığı olduğu kadar ruhsal sağlığı da tehdit eder.
  • Her gün en az 7-8 saat uyuyun. En sık atlanan ve göz ardı edilen sorun belki de budur. Hatta az uyumakla övünme hatasında düşenler de aramızda çoktur.
  • Düzenli egzersiz stres kontrolünde çok önemlidir. Egzersiz hem epigenetik olarak hem de otonom sinir sisteminin çalışması üzerinde etki ederek stresin istenmeyen etkilerini kontrol altında tutar.
  • Pek çoğumuz için işyerinde kahve tüketimi kontrol dışına çıkabiliyor. Günde 400 mg’ın üzerinde kafein almamaya özen gösterin. Bir kupa filtre kahvede 100-140 mg, bir fincan Türk kahvesinde 65-75 mg arasında kafein olduğunu bilmekte fayda var.
  • Mümkün olduğu kadar sosyalleşmeye özen gösterin. Bu kural dışarısı için olduğu kadar iş yeriniz için de geçerli. Hayatınızın büyük bir kısmını geçirdiğiniz ofis sizin için aynı zamanda iyi zaman geçirdiğiniz bir yer olarak kodlanmalı beyninizde.
  • Kendinize zaman ayırın ve işyerinizde de gevşeyebilecek alanlar keşfedin.
  • Bunların yanı sıra meditasyon teknikleri oldukça yararlıdır. Son zamanlarda yayınlanan bir çalışma, günde 12 dakika meditasyon yapan kişilerin telomer uzunluklarının daha az kısaldığını yani uzun yaşam şanslarının daha yüksek olduğunu gösterdi.

Özetle, kısa dönem stres hayat için kurtarıcıdır ama kronikleşmesi hem ruhsal hem de fiziksel sağlık açısından risk oluşturur. İş yerlerimiz stres kaynaklarının çok olduğu ortamlardır. Kontrol edilmediği takdirde sağlığımızı tehdit edebilir. Bireysel olarak alabileceğimiz önlemler kadar iş yerinde çalışanların ortak kararları da iş yerinde stresi azaltmak için önemlidir. Sonuçta bu da bir ekip işidir.

Prof. Dr. Murat AKSOY-HBR

Okumaya devam et

GÜNCEL

CGTN: Çin ve Orta Asya ülkeleri iş birliğini pekiştirme sözü verdi

Yayınlanma:

|

Yazan:

CGTN, Astana’da düzenlenen ikinci Çin-Orta Asya Zirvesi’yle ilgili Çin ve beş Orta Asya ülkesinin Ebedî İyi Komşuluk ve Dostane İş Birliği Anlaşması’nı imzalamasının önemini vurgulayan, ortak kalkınmayı ve bölgesel iş birliğini teşvik etmek amacıyla Kuşak ve Yol Girişimi aracılığıyla aralarındaki ortaklıkları güçlendirmeye yönelik ortak taahhüde dikkat çeken bir makale yayımladı.

Tarihte ilk defa, bir Orta Asya ülkesi Çin-Orta Asya Zirvesi’ne ev sahipliği yaparken Çin ve beş Orta Asya ülkesinin liderleri salı günü Kazakistan’ın başkenti Astana’da düzenlenen ikinci zirve için bir araya geldi.

Altı ülkenin zirvede Ebedî İyi Komşuluk ve Dostane İş Birliği Anlaşması’na imza atması yeni bir dönüm noktası oldu.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping açılış konuşmasında anlaşmanın amacının ülkeler arasındaki ebedî dostluk ilkesini hukuki bir zemine oturtarak güvence altına almak olduğunu belirtti.

Başkan Xi Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan cumhurbaşkanlarının katıldığı zirveye değinerek “Bu anlaşma bugün için bir dönüm noktası, yarın içinse bir temel taşı.” diye belirtti.

Çin-Orta Asya Ruhunu Yaşatmak

Başkan Xi salı günü yüksek nitelikli kalkınma sayesinde ortak modernleşme arayışına yönelik karşılıklı saygı, karşılıklı güven, karşılıklı çıkar ve karşılıklı yardımlaşma ilkelerini simgeleyen Çin-Orta Asya Ruhunu övdü.

Çin, bir Çin-Orta Asya Mekanizması kurulmasını 2020’de teklif etti. 2022’de aralarındaki diplomatik ilişkilerin 30. yıl dönümünü kutlamak için düzenlenen sanal zirvede, ülkeler mekanizmanın devlet başkanları düzeyine yükseltilmesi teklifinde bulundu.

Bu teklif Çin’in kuzeybatısındaki Xi’an şehrinde düzenlenen ilk Çin-Orta Asya Zirvesi’yle 2023’te hayata geçirildi. Liderler, bu üst düzey toplantının iki yılda bir Çin ve Orta Asya Ülkeleri arasında dönüşümlü olarak yapılmasını kararlaştırdı.

İki yılın ardından, birinci zirvede varılan mutabakatın her alanda hayata geçirildiğini belirten Başkan Xi, iş birliği yolunun istikrarlı bir şekilde genişlediğini ve dostluğun her zamankinden daha güçlü filizlendiğini ekledi.

CGTN’nin yakın zamanda yaptığı bir ankete göre katılımcıların %90’ı Çin-Orta Asya Mekanizması’nın çekişmeyle veya rekabetle ilgili olmadığını, iki taraf için de istikrar, kalkınma ve geleceğe odaklanan iş birliği arayışı için kurulan bir çerçeve olduğunu düşünüyor.

Çin bugüne dek geniş kapsamlı stratejik ortaklıklar kurdu, Kuşak ve Yol iş birliği belgeleri imzaladı ve ortak bir geleceği paylaşan bir topluluk inşa etme vizyonunu ikili ilişkiler düzeyinde beş Orta Asya ülkesinin tümüyle hayata geçirdi.

Çin-Orta Asya Mekanizması Genel Sekreteri Sun Weidong bunun, yüksek düzeyli stratejik karşılıklı güveni ve karşılıklı yarar sağlayan iş birliğini derinleştirme konusundaki kararlılığı her yönüyle gözler önüne serdiğini ifade etti.

Kuşak ve Yol Girişimi’nin sağladığı yüksek nitelikli kalkınma

Başkan Xi Astana zirvesinde ülkelere Çin-Orta Asya Ruhu doğrultusunda hareket etme, yepyeni bir enerjiyle ve daha pratik önlemlerle iş birliğini pekiştirme, Kuşak ve Yol Girişimi’nin (BRI) sağladığı yüksek nitelikli kalkınmayı teşvik etme ve bölge için ortak bir geleceği paylaşan bir topluluk inşa etme amacı doğrultusunda hızla ilerleme çağrısında bulundu.

Başkan Xi, Kuşak ve Yol Girişimi’nin temel unsurlarından biri olan İpek Yolu Ekonomik Kuşağı’nı ortaklaşa inşa etme hayalini ilk kez 2013’te Kazakistan’ın başkentinde açıklamıştı.

Çin ve bölge ülkeleri bu girişim sayesinde ticaret, dijital ekonomi ve bağlanabilirlik alanlarında güçlü iş birliklerine imza attı. Çin, bölgenin en büyük ticaret ortağı ve önemli bir yatırım kaynağı oldu. Gümrükler Genel Müdürlüğü verilerine göre Çin-Orta Asya arasındaki ticaret hacmi 2024’te rekor seviyeyle 94,8 milyar dolara ulaştı; Çin’in bölgeye yaptığı toplam yatırım ise 30 milyar doları aştı.

CGTN anketine göre katılımcıların %92,4’ü Kuşak ve Yol Girişimi’nin Çin ve Orta Asya arasındaki yüksek düzeyli iş birliğini destekleyen, kamu yararına hizmet eden önemli bir uluslararası proje olduğunu kabul ediyor.

Başkan Xi salı günü Çin ve Orta Asya ülkelerine aralarındaki iş birliği çerçevesini daha sonuç odaklı, verimli ve fazlasıyla entegre hâle getirmek amacıyla optimize etme çağrısında bulundu.

İş birliğinde ticareti kolaylaştırmaya, endüstri yatırımlarına, bağlantısallığa, yeşil madenciliğe, tarımda modernleşmeye ve personel değişimine odaklanmak ve daha fazla projeyi hayata geçirmek konularında çaba gösterilmesi gerektiğini belirtti.

Başkan Xi, söz konusu iş birliğini teşvik etmek amacıyla Çin’in yoksullukla mücadeleye, eğitim alanında değişim programlarına, çölleşmeyi önlenme ve kontrol etmeye odaklanan üç iş birliği merkezinin yanı sıra ticareti kolaylaştırmaya yönelik bir iş birliği platformu kuracağını duyurdu.

Liaoning Üniversitesi’nin Rusya, Doğu Avrupa ve Orta Asya Ülkeleri Araştırma Merkezi Müdürü Cui Zheng, CGTN’de yayımlanan bir görüş yazısında şu anki uluslararası ortam ışığında iş birliği modelinin önemini vurguladı.

Cui, yükselişteki korumacılığın damga vurduğu bir küresel ortamda Çin-Orta Asya ortaklığının bağımsızlığa saygı gösteren, karşılıklı çıkarı gözeten ve Küresel Güney’in sesini güçlendiren yeni bir diplomatik iş birliği modelini temsil ettiğini dile getirdi.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kitap Künyesi

  • Kitap Adı: Nasıl Yatırım Yapılır?

  • Alt Başlık: Kişisel Yatırımın Cesur ve Yeni Dünyasına Yolculuk

  • Yazarlar:

    • Peter Stanyer

    • Masood Javaid

    • Stephen Satchell

  • Çevirmen: S. Cem Çiloğlu

  • Yayınevi: The Economist Books / Türkçe baskı: Epsilon yayınevi

  • Dil: Türkçe (Orijinal dil: İngilizce)

  • Kapsam: Yatırımın temellerinden başlayarak kişisel finans, portföy yönetimi, risk dağılımı ve yeni nesil yatırım araçlarına kadar geniş bir perspektif sunar.

  • Hedef Kitle: Yatırıma yeni başlayacak bireyler, kişisel finansına yön vermek isteyenler ve stratejik portföy oluşturmak isteyen yatırımcılar.

İçerik Özeti

  • Yatırımın Temel İlkeleri

  • Risk ve Getiri Dengesi

  • Portföy Teorisi

  • Fon Seçimi ve Dağılımı

  • Alternatif Yatırım Araçları (ETF’ler, tahviller, emtialar, kripto varlıklar)

  • Yatırım Psikolojisi ve Karar Alma Süreçleri

  • Güncel Piyasa Gelişmeleri ve Etkileri

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

1. Yatırımın Temelleri

Kitap, yatırımın amacını net şekilde tanımlayarak başlar: paranın zaman içindeki değerini korumak ve artırmak. Yatırımcılar için temel kavramlar olan risk, getiri, zaman ufku, likidite gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Her yatırım bir risk içerir; önemli olan bu riski bilinçli şekilde yönetebilmektir.

2. Portföy Oluşturma ve Risk Dağılımı (Diversifikasyon)

Yazarlar, yatırımcılara tüm yumurtaları aynı sepete koymamaları gerektiğini anlatır. Portföy oluştururken farklı varlık türleri arasında dağılım yapmanın önemi vurgulanır: hisse senetleri, tahviller, nakit, emtialar, alternatif yatırımlar gibi.

📌 Ana fikir: Sağlam bir yatırım stratejisi; çeşitlendirme, maliyet bilinci ve hedefe uygunlukla mümkündür.

3. Varlık Sınıfları ve Araçlar

Bu bölümde yatırım yapılabilecek başlıca varlıklar detaylı şekilde anlatılır:

  • Hisse senetleri: Uzun vadede büyüme sağlayan ama dalgalı ürünlerdir.

  • Tahviller: Daha düşük riskli, ama sınırlı getirili.

  • Nakit ve mevduat: Güvenli ama enflasyona karşı kırılgan.

  • Alternatif yatırım araçları: Gayrimenkul, hedge fonları, özel sermaye ve son zamanlarda kripto varlıklar gibi yeni trendler.

📌 Ana fikir: Her varlık sınıfının risk-profili farklıdır ve yatırımcının hedeflerine göre seçilmelidir.

4. Zaman ve Psikoloji Faktörü

Yatırımcıların en büyük düşmanlarından biri kendileridir. Korku, açgözlülük, sürü psikolojisi gibi duygusal faktörlerin yatırım kararlarını nasıl etkilediği anlatılır. Piyasa zamanlamasının zor olduğu, uzun vadeli düşünmenin önemi vurgulanır.

📌 Ana fikir: Duygusal kararlar yerine disiplinli bir yatırım stratejisi başarı getirir.

5. Yatırım Stratejileri ve Yaklaşımlar

Pasif ve aktif yatırım farkı, endeks fonlarının avantajları, değer ve büyüme yatırımcılığı gibi farklı yatırım stratejileri açıklanır. Ayrıca, yaşa ve gelir seviyesine göre yatırım stratejileri örneklenir.

📌 Ana fikir: Herkesin yatırım stratejisi kişisel durumuna, hedeflerine ve risk toleransına uygun olmalıdır.

6. Geleceğe Hazırlık ve Yeni Trendler

Kitabın son bölümleri geleceğin yatırım dünyasına odaklanır. ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim kriterleri), yapay zeka destekli algoritmalar, robo-danışmanlar, fintech’ler gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Yatırım dünyası hızla değişiyor; bilgiye açık ve adapte olabilen yatırımcılar öne çıkacak.

Genel Değerlendirme

Bu kitap, yatırım dünyasına giriş yapmak isteyenler için bilimsel temellere dayalı, pratik ve anlaşılır bir kılavuzdur. Hem yeni başlayanlar hem de stratejisini geliştirmek isteyen yatırımcılar için değerli bilgiler sunar.

Okumaya devam et

Dr. Abbas Karakaya

KÜÇÜKLERE/BÜYÜKLERE YAZ OKUMALARI-II

Yayınlanma:

|

Kitap okunan yerde sevgi ve umut vardır sloganımızı tekrarlayarak bu yazımıza başlayalım. Bu yazıda iki kitap var. Birincisi, Samed Behrengi’nin Küçük Kara Balık (Balaca Gara Balıg) adlı şaheseri. Sadece İran’da değil, dünyanın pek çok yerinde okunmuş ve çok sevilmiş bir kitaptır bu. Yaşadığı derede sıkılan, derenin sonunu merak eden Küçük Kara Balık annesinin ve çevresindeki büyüklerin tüm itirazlarına rağmen evinden, yani deresinden ayrılır ve dünyanın geri kalanının (ırmak, göl, deniz) keşfine çıkar. Engellerle, tehlikelerle karşılaşsa da yolundan vazgeçmez. Gördükleri, yaşadıkları mücadele etmenin, dayanışmanın, yeni şeyler öğrenmenin, zorluklarla karşılaşıp kendi gücü ve sınırlarını keşfetmenin mutluluğunu yaşatır Küçük Kara Balığa. Küçük Kara Balığın hayatı, yolculuğu onu tanıyana balıklara arasında dilden dile anlatılan bir efsaneye dönüşür. Öykünün sonunda ihtiyar bir balık KKB’ın hayatını ‘on iki bin torununa’ anlatır. Ve dinleyici yavru balıklardan birinin düşüne ‘deniz’ girer. Adı Küçük Kırmızı Balık olan bu yavru balık ‘Sabaha kadar denizi düşündü durdu’. Hikayemiz bu tümceyle biter.

İkinci kitabımız da bir evden ayrılış, kendini bulma hikayesi. Rusya’nın tanınmış çocuk kitapları yazarı Eduard N. Uspenski’nin Fedor Amca adlı kitabı. Fedor Amca öykünün ana kahramanı olan altı yaşında bir çocuk. Ailesi, çok sevdiği, konuşan kedisinin evde yaşamasına izin vermeyince evden ayrılır, bir köyde yaşamaya başlar. Köyde daha başka hayvan arkadaşları da olur. Doğayı, hayvanları, insanları birinci elden tanımak zorunda kalır. Gülmece türünde usta işi bir kitap. Küçük Kara Balık’a göre Fedor Amca’nın evden ayrılış sebepleri farklı olsa da iki karakter de aklına koydukları şeyi itirazlara rağmen gerçekleştirirler. Fedor Amca köyde yaşarken anne ve babasını mektupsuz bırakmaz. Ancak gelip eve götürmelerini önlemek için yaşadığı köyün adını, adresini bildirmez. Kitabı aslından çeviren Faruk ünlütürk’ün çevirisi de çok güzel. G. Kalinovski’nin sevimli, sade çizimleri de kitabın lezzetini artırıyor.

Karşı çıkmayı ve kararlı olmayı didaktizme düşmeden anlatan bu iki ölümsüz, güzel kitap kalbinizde ve zihninizde iz bırakacak. Okuması sizden.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.