GÜNCEL
Kariyer Pişmanlığı Nedir ve Nasıl Üstesinden Gelinir?

Yayınlanma:
9 ay önce|
Yazan:
BankaVitrini
Hiç kendinizi işinizle ya da kariyerinizle ilgili “Ya şöyle yapsaydım ne olurdu?” diye sorgularken yakaladınız mı? Belki de yakın bir arkadaşınızla sohbet ederken konu buraya geldi ve empati kurdunuz ya da arkadaşınızla sohbet ederken bir an kendinizi akıl verirken buldunuz ancak araştırmalar gösteriyor ki geçmişe yönelik kurgular düşünmek birçok kişinin geliştirdiği bir tür geçmişe dönüş.
Kariyer pişmanlığı, iş yaşamındaki birçok kişinin geçmiş kariyer seçimlerine baktığında yaşadığı yaygın bir duygusal tepkidir. “Farklı bir iş, sektör veya karar verilmiş olsaydı hayatımda ne olurdu?” sorusunu da beraberinde getiren bir tepki. Bu düşünce biçimi, kişinin mevcut rolünden memnun olmamasına, hayal kırıklığına veya hatta başarısızlık hissine yol açabiliyor. Ancak kariyer pişmanlığı, çıkmaz bir yol gibi görünse de kişisel ve profesyonel büyüme için bir alan da yaratabilir.
Kariyer Pişmanlığını Anlamak
Kariyer pişmanlığı, özünde, kariyer yolunda kaçırılan fırsatlar ya da yanlış kararlar olarak algılanan durumlara karşı oluşur. Bu pişmanlık farklı şekillerde kendini gösterebilir. Yanlış bir alan seçmekten kaynaklanabilir: Bazı kişiler, yıllarca emek verdikleri sektöre karşı tutkulu olmadıklarını fark ederler. Yetersiz ilerleme algısından kaynaklanabilir: Bazı kişiler, sınırlı büyüme fırsatları sunan rollerin içinde fazla uzun süre kaldıkları için pişmanlık duyarlar. Kimisi ise risk almaktan korkar: Korku ya da dış baskılar sebebiyle yurt dışına taşınmak, kendi işini kurmak veya farklı bir sektöre geçiş yapmak gibi cesur adımlar atmamaktan pişman olabilir.
LinkedIn’in 2020 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, profesyonellerin yüzde 37’si kariyer pişmanlığı yaşıyor ve en yaygın pişmanlık, bir tutkunun peşinden gitmemek ile sevmedikleri bir işte fazla uzun süre kalmak olarak saptanmış durumda.
Kariyer Pişmanlığının Psikolojisi
Kariyer olgusunda pişmanlık, “komşunun çimi daha yeşil” zihniyetinden kaynaklanır; burada sahip olunmayanları ya da gidilmeyen yolları idealleştiririz. Zihnimiz, alternatif bir rotadan doğabilecek olası olumlu sonuçlara odaklanma eğilimindedir ve olası zorlukları veya olumsuz sonuçları görmezden gelir.
Psikolojik olarak, kariyer pişmanlığı kaygıya, strese ve işte motivasyon eksikliğine yol açabilir. Araştırmalar, pişmanlıklara takılı kalan bireylerin, hem kişisel hem de profesyonel yaşamlarında daha yüksek düzeyde memnuniyetsizlik yaşadıklarını gösteriyor. Ancak pişmanlığın başarısızlık anlamına gelmediğini bilmemiz gerekli, her duyguda olduğu gibi pişmanlık hissiyatı da herkesin bir ölçüde karşılaştığı yaşamın doğal bir parçası olarak görülmelidir.
Kariyer Pişmanlığını Aşma
Peki daha tatmin edici bir kariyer için neler yapabiliriz? Bunu derinlemesine incelemeden önce , kariyer pişmanlığının evrensel bir deneyim olduğunu kabul etmek önemlidir. Kariyerinizin başında ya da deneyimli bir profesyonel olsanız da, şüphe anları veya kararlarınızı sorguladığınız durumlar ortaya çıkabilir. Anahtar nokta, pişmanlıktan tamamen kaçınmak değil, onu fark etmek, ondan ders almak ve onu büyüme için bir sebep olarak kullanabilmektir.
Geliştirebileceğimiz bazı stratejilerle elimizi güçlendirmeye hazırsak, pişmanlığı aşmanıza ve hem tatmin hem de amaç getiren bir kariyer oluşturmanıza yardımcı olacak adımlara bakabiliriz.
Pişmanlığınızı Yeniden Çerçeveleyin
Kariyer pişmanlığını aşmanın ilk adımı, zihniyeti “Ne olabilirdi?” sorusundan “Şimdi ne yapabilirim?” sorusuna kaydırmaktır. Kaçırılan fırsatlara takılı kalmak sizi hareketsizlik döngüsüne hapsedebilir. Bunun yerine, pişmanlığı bir öğrenme fırsatı olarak yeniden kurgulayın. Hiçbir kariyer yolunun düz ve sorunsuz olmadığını unutmayın. Herkes, o dönemde sahip olduğu bilgilere dayanarak kararlar alır ve alınan kararlar o dönem için en iyi kararlardır.
Harvard Business School profesörü Laura Huang, kariyerinizin “çirkin” kısımlarını kabullenmenin, daha sonraki başarılar için güçlü bir araç olabileceğini söylüyor. Pişmanlık anları, yapıcı bir şekilde kullanıldığında gelecekteki yenilikler ve kariyer büyümesi için bize yakıt sağlayabilir.
Kendini Gözlem ve Kariyer Haritalaması
Mevcut kariyer durumunuzu değerlendirin. Tutku eksikliği, sınırlı büyüme ya da başka bir sebepten mi memnuniyetsizsiniz? Sorunun asıl nedenini belirledikten sonra değişim için bir yol haritası oluşturmaya başlayabilirsiniz. Kısa vadeli ve uzun vadeli hedefler belirleyin ve bu hedeflerin temel değerlerinizle ve ilgi alanlarınızla uyumlu olduğundan emin olun. Kariyer haritalama gibi araçlar, nerede olduğunuzu ve nereye gitmek istediğinizi görselleştirmede faydalı olabilir. Kariyer haritalama yöntemini, yetkinlikleriniz, gidebileceğiniz yollar, kişilik yapınız ve gelişim alanlarınızın irdelendiği bir yöntem gibi düşünebilirsiniz.
Cornell Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmada, kariyer yollarını net hedeflerle haritalayan katılımcılar, bunu yapmayanlara göre yüzde 30 daha yüksek kariyer memnuniyeti göstermiştir.
Sürekli Öğrenmeyi Benimseyin
İş dünyasının sürekli değişen doğası, yeni fırsatların sürekli ortaya çıktığı anlamına gelir. Kariyer pişmanlığının üstesinden gelmenin en iyi yollarından biri, yeni beceriler edinmek veya mevcut becerilerinizi geliştirmektir. Erken yaşta öğrenmediğiniz bir beceriden pişmanlık duyuyor ya da durağan bir sektörde sıkışmış hissediyorsanız, sürekli öğrenme kariyerinizi kontrol altına almanıza yardımcı olabilir. Coursera, Udemy ve LinkedIn Learning gibi platformlar, profesyonellerin güncel kalmasına yardımcı olacak geniş bir kurs yelpazesi sunar.
Küçük de Olsa Adımlar Atın
Kariyer pişmanlığını aşmak, hemen büyük bir değişiklik gerektirmez. Küçük, kademeli adımlar zamanla daha büyük değişimlere yol açabilir. LinkedIn profilinizi güncellemek, farklı bir alandaki profesyonellerle ağ kurmak veya yarı zamanlı bir kurs almak gibi küçük adımlar bile güven yaratır. Buradaki anahtar hareket etmektir, mükemmellik değil.
Pişmanlıkta Fırsat Bulabilir Miyiz?
Pişmanlık bunaltıcı hissettirse de hayatın her alanında olduğu gibi her kariyerin hem başarılar hem de hatalar içerdiğini anlamak gerekir. Pişmanlık bir başarısızlık işareti değil; anlamlı değişiklikler yapma zamanının hâlâ olduğunu hatırlatan bir işarettir.
Kariyer pişmanlığını bir büyüme aracı olarak benimseyerek, yeni fırsatların kilidini açabilir, yolları yeniden şekillendirebilir ve yalnızca tatmin edici değil, aynı zamanda gerçek tutkulara uygun kariyerler oluşturabiliriz. Ne olabilirdi diye felç olmak yerine, ne olabilir yaratma gücüne sahip olabilirsiniz.
Kariyer pişmanlığı, çoğu profesyonelin yolculuğunda bir noktada karşılaştığı bir kavramdır. Ancak kilit nokta, bunun nasıl ele alındığında yatar. Pişmanlığın asıl nedenini anlamak, bunu bir büyüme fırsatı olarak yeniden çerçevelemek ve ileriye doğru proaktif adımlar atmak, profesyonellerin bu duyguları güçlendirmeye dönüştürmesine yardımcı olabilir.
Unutmayın ki geleceğinizi yeniden şekillendirmek için asla geç değil. Bugün kariyerinizin neresinde olursanız olun, önünüzdeki fırsatlar sonsuzdur. Bundan sonra vereceğiniz kararlar, tutkularınıza daha uygun, potansiyel dolu ve daha tatmin edici yeni yollara götürebilir.
Alınmayan yollardan korkmak yerine, şu anki yolculuğunuza sarılın. Kariyer başarısının en önemli kısmı, hataların ya da pişmanlıkların olmaması değil, öğrenme cesareti, uyum sağlama ve sürekli büyümeye devam etmektir. Geleceğinizi yeniden tanımlama gücü sizin elinizde ve en güzel kısmı ne?
Hikayeniz henüz bitmedi.
HBR-Aykut ERDEM
İlginizi Çekebilir
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Borsa İstanbul: Ankara’dan abim gelmiş evde bir ‘bayram’ havası…

Yayınlanma:
8 saat önce|
01/07/2025Yazan:
BankaVitrini
Gündemin bir süredir en çok konuşulan başlığı olan CHP Kurultayı’nın iptali davası, merakla beklenirken 8 Eylül tarihine ertelendi. Masadaki riskler tüm netliğiyle yerini korusa da, kısa vadeli siyasi tansiyonun düşmesi ve müzakere için zaman kazanılması piyasalarda iyimserlik yarattı. Öte yandan, uzun süredir beklenen 19 Temmuz TCMB toplantısında faiz indirimi artık neredeyse kesinleşmiş görünüyor. Ancak akıllardaki asıl soru giderek daha yüksek sesle soruluyor: Merkez Bankası 18 gün daha beklemeden, olağanüstü bir toplantı yaparak sürpriz bir adım atar mı?
Hatırlanacağı üzere, 19 Mart sonrasında değişen siyasi atmosferin Türk Lirası ve TL cinsi varlıklar üzerinde yarattığı tahribatı sınırlamak amacıyla TCMB politika faizini %42,50’den %46,00 seviyesine yükseltmiş, ardından bir süre piyasayı %49,00 seviyesindeki gecelik borç verme faizi ile fonlayarak makro ihtiyati sıkılaştırma adımlarını devreye almıştı. Ancak azalan jeopolitik riskler ve iç siyasi tansiyondaki yumuşamayla birlikte, otoritenin hem miktarsal hem de oransal sıkılaştırma sürecini hızla normalleşmeye bırakmasını bekliyoruz. Bu doğrultuda, Haziran toplantısında faizi sabit tutan TCMB’nin Temmuz ayında 350 baz puanlık bir indirimle politika faizini yeniden %42,50 seviyesine çekmesini ve faiz koridorunu daha simetrik bir yapıya kavuşturmasını öngörüyoruz.
Dün bu beklentiyi fiyatlayan iki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi, yaklaşık iki puan düşüşle %40,1 seviyesine geriledi. Faiz ile ters korelasyona sahip hisse senetleri dünkü gelişmeleri büyük bir coşku ile karşıladı. Özellikle, faiz indirimlerinin yarayacağı lokomotif endeks bankacılık hisseleri alımların eşliğinde göz kamaştırıcı bir şekilde günü neredeyse %10 artışla tamamladı! Bültenlerimizde uzun bir süredir harketin bankacılık hisseleri ile başlayacağına yer vermiştik. Ana endeksin de dün günü %5’in üzerinde artışla tamamladığını ve teknik mânâda önemli bir direnç olan 9,750 seviyesinin üzerine yükseldiğini not edelim. Hatırlanacağı üzere, TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılı finansal araçların ‘reel’ getiri oranlarına bakarsak, Borsa İstanbul 100 endeksinin %16,71 götürü sağladığını not edelim. Küresel borsa endeksleri arasında Borsa İstanbul’un negatif getiri sunan ender endeksler arasında yer alması, yukarı yönlü potansiyel açısından önemi bir bilgi verdiğini düşünüyoruz! Yabancı indinde beş yıl vadede Türkiye risk primi (CDS) risk primi 292 baz puan seviyesine kadar gerilerken, USDTRY kuru ise karar öncesi 39,91 seviyesine kadar yükselmesi ardından 39,75’e kadar gevşeyip günü 39,80 seviyelerinde tamamladı.
Dün her ne kadar gözler CHP kararında olsa da, makro cephede Mayıs ayı dış ticaret verileri ve istihdam raporu takip edildi. TÜİK verilerine göre, ihracat %2,6 artışla 24,8 milyar dolar, ithalat ise %2,7 artışla 31,5 milyar dolar oldu. Bu sonuçla dış ticaret açığı %2,7 artışla 6,6 milyar dolar oldu. Bir önceki ay gerçekleşen 12,1 milyar dolar açık ardından Mayıs rakamları bir nebze de olsun ılımlı bir tabloya işaret etti. Öte yandan, TÜİK Mayıs ayı istihdam raporunu da yayımladı. Buna göre, manşet işsizlik oranı 0,2 puan azalışla %8,4’e geriledi. Metodolojisi nedeniyle manşet işsizlik yerine bizler daha geniş tanımlı bir gösterge olan atıl işgücü oranını takip ediyoruz. Bu oran %31,0 ile geçen aya göre (%32,1) bir tık da olsun gerilemiş olsa da, tüm zamanların en yüksek düzeylerinde olduğunu not edelim. Daha basit bir anlatımla, zamana bağlı eksik istihdam, iş bulma umudunu kaybetmiş olanlar, çeşitli nedenlerle iş aramayanlar gibi TÜİK’e göre işsiz sayılmayan ama işgücünde de olmayan nüfusun üçte biri gibi devasa bir kitlenin olduğunu görüyoruz!
Öte yandan, dün Türk-İş’in Haziran ayı Açlık ve Yoksulluk Sınırı raporunu yayımlandı. Buna göre, dört kişilik bir aile için açlık sınırı 26,115 TL oldu. Türkiye’de asgari ücretin 22,105 TL olduğunu not edelim. Ankara’da mutfak enflasyonu (gıda fiyatları) bir önceki aya göre %4,1 artış kaydetti. Yıllık gıda enflasyonunu %37,6 oldu. Yoksulluk sınırı ise 85,066 TL oldu. Türk-İş verilerinin işaret ettiği gıda fiyatlarına önemli bir referans olarak kabul ederek eskiden enflasyon hakkında tahmin yürütmeye çalışırdık. Lâkin bu korelasyonun iyice azaldığının not edelim keza TÜİK geçen ay gıda enflasyonu eksi %0,7 olarak hesaplarken, Türk-İş’in bir ay önceki veri setinde gıda %4,4 artış kaydetmişti. Gözler bu noktadan sonra bugün İTO verileride, perşembe günü ise resmî TÜİK verilerinde olacaktır. Anketlere göre TÜFE’nin Haziran ayında aylık %1,6 artış kaydetmesi ve yıllık gerçekleşmenin de %35 seviyesinde kalması bekleniyor.
Yurt dışı cephede ise, 2025 yılının ilk yarısında doların son 50 yılı aşkın sürenin en sert düşüşünü yaşadığının altını çizmemiz gerekiyor. Ani politika değişiklikleri, merkez bankasının (FED) bağımsızlığını sorgulanması ve yavaşlayan ekonomik aktiviteye dair işaretler, rezerv para birimine olan güveni sarsmaya devam ederken, Dolar Endeksi (DXY) yılın ilk yarısında %10,8 gerileyerek başlıca gelişmiş ülke para birimleri karşısında belirgin şekilde değer kaybetti. Dolar, İsviçre frangı karşısında %14,4, Euro karşısında %13,8 ve İngiliz sterlini karşısında ise %9,7 değer yitirdi.
Trump faiz indirimi konusunda FED üzerindeki baskısını artırarak, Powell’a dünya genelindeki faiz oranlarını içeren el yazılı bir not gönderdiğini okuyoruz. Notta, ABD politika faizinin Japonya’nın %0,5’i ile Danimarka’nın %1,75’i arasında olması gerektiği belirtilirken, Trump sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, “Faizi çok daha fazla düşürmelisiniz. Yüz milyarlarca dolar kaybediliyor” diyerek politika faizinin %1’e çekilmesi gerektiğini savundu. Trump’ın Powell üzerindeki baskısının arttığı bu dönemde, Hazine Bakanı Bessent, Powell’ın görev süresinin Mayıs 2026’da sona ereceğini hatırlatarak, yerine geçecek ismin belirlenmesi için hazırlıkların sürdüğünü açıkladı. Bu gelişmelerin doların elini daha da zayıflattığını not etmemiz gerekiyor. ABD ticaret savaşına soyunduğu bir zamanda, bacalar tütsün, çarklar dönsün, ABD vatandaşları daha çok iş bulsun diye uğraşırken, hâliyle her iş adamı gibi düşük faiz oranı talep ediyor. Lâkin, amiral geminin kaptanını ağır sözlerle eleştirmesi ve “yine çok geç kalacaksın” minvalinde açıklamalar ile işler kötüye giderse, hedef tahtasına Powell’ı yerleştirecek bir politika da benimsediğini görüyoruz.
ABD Başkanı Trump, 9 Temmuz’da sona erecek geçici gümrük tarifesi süresi yaklaşırken, Japonya ile yürütülen ticaret görüşmelerine yönelik memnuniyetsizliğini dile getirdi. Japonya’nın Amerikan pirinci ithalatına direnç göstermesini eleştiren Trump sonrası Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, iyi niyetle müzakere etmeyen ülkelere yönelik yeni tarife oranlarının belirleneceği ve Trump’ın bu konuda ekibiyle görüşeceği belirtildi. Hazine Bakanı Bessent ise, iyi niyetli görüşmeler yürüten ülkelere süre uzatımı düşünülse de bu kararın yalnızca Trump’a ait olduğunu vurguladı. Bessent, anlaşmalarda son günlere doğru yoğunluk yaşanmasını beklediklerini belirterek, ticaret ortakları üzerindeki baskının sürdürüleceğini söyledi.
ABD borsaları geceyi yükselişle tamamlaması ardından bu sabah vadeli işlemlerde hafif de olsa kırmızı rengin göze çarptığını görüyoruz. Öte yandan, Trump’ın tarife artışı uyarısı ve Hazine Bakanı Bessent’in 9 Temmuz’a kadar ciddi artışların duyurulabileceğini söylemesi, yatırımcı güvenini zayıflatarak Pasifik’in diğer tarafına da olumsuz yansımış. Asya piyasalarının gösterge endeksi Japonya borsası Nikkei, son beş işlem gününde yaşanan güçlü yükselişin ardından bu sabah %1 geriledi. Haziran ayında Nikkei %6,6 yükselerek Şubat 2024’ten bu yana en iyi aylık performansını sergilemişti.
Ticaret görüşmelerine yönelik açıklamalar ardından altının ons fiyatı bu sabah yeniden 3,320 dolar seviyesine yükselirken, gümüş ise 36 dolar etrafında hareketini devam ettirdi. Bitcoin ise son bir haftadır 108bin dolar seviyesinin kıyısında bir sonraki hareketi için enerji biriktirmeye devam ettiğini görüyoruz. Yukarı yönlü harekete daha çok prim veriyoruz. İlk nazarda 108,500 akabinde ise 113bin dolar seviyesinin aşılması ile asıl beklediğimiz hareketin de başlayacağını düşünüyoruz.
Mali piyasaların gündeminde bugün FED Başkanı Powell’ın konuşması, ISM imalat verisi ve JOLTS açık iş sayısı takip edilecek. Yarın ADP özel sektör istihdam verisi, perşembe ise kritik haziran istihdam raporu takip edilecek. Cuma günü ABD piyasaları kapalı konumda olacak. Açıklanacak özellikle istihdama yönelik veriler, faiz indirimi beklentileri açısından yakından takip edilecektir. Bu haftanın Türkiye cephesinde ise en kritik makro verisi kuşkusuz perşembe günü açıklanacak Haziran ayı enflasyon rakamları olacağını bir kez daha hatırlatalım.
Borsa İstanbul
GÜNCEL
Maddi Duran Varlıkların Değerlemesi

Yayınlanma:
11 saat önce|
01/07/2025Yazan:
BankaVitrini
Maddi Duran Varlıkların Muhasebeleştirilmesinde Maliyet ve Yeniden Değerleme Modelleri
Maddi duran varlıklar, işletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmesi için sahip oldukları fiziksel varlıklar arasında yer alır. Bu varlıkların finansal tablolara doğru şekilde yansıtılması, hem yatırımcıların hem de finansal analiz yapanların sağlıklı kararlar alabilmesi açısından büyük önem taşır. Uluslararası Muhasebe Standartları çerçevesinde, maddi duran varlıkların finansal tablolarda gösterimi için iki temel model mevcuttur: maliyet modeli ve yeniden değerleme modeli.
1. Maliyet Modeli
Maliyet modeli, bir varlığın ilk muhasebeleştirilmesinden sonra, finansal tablolarda maliyetinden birikmiş amortisman ve varsa değer düşüklüğü zararları düşülerek gösterilmesini esas alır. Bu yaklaşımda varlık, edinildiği tarihteki maliyet değerine sadık kalınarak bilançoda yer alır. Bu yöntem; basit, anlaşılır ve uygulaması görece kolaydır. Ancak ekonomik ortamda meydana gelen değişimlerin, özellikle enflasyonist etkilerin, varlığın gerçek değerini yansıtmasını engelleyebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
2. Yeniden Değerleme Modeli
Yeniden değerleme modeli ise, maddi duran varlıkların gerçeğe uygun değeri üzerinden muhasebeleştirilmesine olanak tanır. Bu modelde, varlıkların güncel piyasa değerleri düzenli olarak ölçülür ve finansal tablolarda bu güncel değerler üzerinden yer alır. Ancak bu yöntemin uygulanabilmesi için gerçeğe uygun değerin güvenilir bir biçimde ölçülebilir olması gerekir.
Yeniden değerleme sonucu oluşan tutar, yeniden değerleme tarihindeki gerçeğe uygun değerden, sonraki dönemlerdeki birikmiş amortisman ve değer düşüklüğü zararlarının çıkarılmasıyla belirlenir. Varlıkların değerleri önemli ölçüde değiştiğinde yeniden değerleme yılda bir kez yapılmalıdır. Eğer değer değişimi önemsiz düzeydeyse, bu işlem 3 ila 5 yılda bir gerçekleştirilebilir.
Bu yöntemle finansal tablolar daha gerçekçi bir varlık değerlemesi sunar; ancak değerleme işlemlerinin karmaşıklığı, maliyetleri ve değerleme sıklığının doğru belirlenmesi gibi uygulama zorlukları içerir.
3. Uygulamada Önemli Hususlar
-
Bir varlık sınıfındaki tüm kalemler eş zamanlı olarak yeniden değerlemeye tabi tutulmalıdır. Bu, aynı varlık grubunda farklı tarihlerde yapılan değerlemelerin finansal tabloları yanıltıcı olmasının önüne geçmek içindir.
-
Alternatif olarak, kısa sürede tamamlanacak ve güncelliğini koruyacak şekilde dönüşümlü yeniden değerleme de yapılabilir.
-
İlk kayıt ve ölçüm aşamasında tüm duran varlıklar maliyet bedeliyle kayda alınır. Ancak sonraki ölçümlerde işletme tercihini maliyet modeli veya yeniden değerleme modelinden yana kullanabilir.
4. Değer Düşüklüğü Testi
Maddi duran varlığın finansal tablolarda gösterilen defter değeri ile geri kazanılabilir tutarı karşılaştırılır. Geri kazanılabilir tutar, kullanım değeri ile net gerçeğe uygun değer kıyaslanarak büyük olanı esas alınır. Eğer defter değeri, geri kazanılabilir tutardan yüksekse, bu fark kadar değer düşüklüğü zararı kaydedilir.
BANKA HABERLERİ
İş Bankası’ndan dijital tahvil ihracı
İş Bankası Türkiye’de ve gelişmekte olan piyasalarda özel banka tarafından blokzincir teknolojisi kullanılarak yapılan ilk dijital Eurotahvil ihracını gerçekleştirdi.

Yayınlanma:
1 gün önce|
30/06/2025Yazan:
BankaVitrini
Euroclear tarafından işletilen Dijital Finansal Piyasa Platformu (D-FMI) kullanılarak ihraç edilen Eurotahvil, 6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizde meydana gelen deprem felaketlerinden etkilenen illerdeki kişilerin, çiftçilerin, mikro ve küçük işletmelerin finansmanı için kullanılacak. İşlemde Citigroup Global Piyasalar ile Citibank Londra Şubesi dealer ve ajan banka rolleriyle görev aldı.
“Dijitalde doğmuş tahvil” (Digitally Native Note) olarak adlandırılan tahvil, Dağıtık Defter Teknolojisi (DLT) kullanılarak ihraç edildi. Söz konusu teknoloji; güvenli ve merkezi olmayan kayıt tutmayı sağlıyor; tahvillerin ihraç edilmesini ve takasını da kolaylaştırıyor. Bu sayede ihraç edilen Eurotahvilin takası da işlemin fiyatlandırıldığı gün içerisinde sonuçlandırıldı.
Türkiye’de ve gelişmekte olan bir piyasada özel bir banka tarafından blokzincir teknolojisi kullanılarak yapılan ilk Eurotahvil ihracı
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, konuya ilişkin değerlendirmesinde, ikinci yüzyılına adım attıkları 2025 yılında, Türkiye’de ve gelişmekte olan piyasalarda özel bir banka tarafından ilk dijitalde doğmuş Eurotahvil ihracını gerçekleştirmekten duydukları memnuniyeti vurgulayarak şunları söyledi:
“Türk bankacılık sektörünün uluslararası finansal piyasalarına erişim gücü, gelişmişlik düzeyi ve yeni teknolojilere hızlı adaptasyonunun teyidi niteliğindeki bu işlem, İş Bankası’nın dünyadaki yeni teknolojileri hayata geçirmedeki öncü rolünü bir kez daha ortaya koyuyor. Bu ihracımızı, blokzincir teknolojisinin sermaye piyasaları işlemlerinde kullanımına örnek oluşturması açısından kıymetli buluyorum. Finansal piyasa enstrümanlarının sürekli gelişen teknolojilerle çeşitlenmesinde öncü rol oynamaktan da ayrıca gurur duyuyoruz. İşlemin dayandığı teknolojinin yanı sıra elde edilecek kaynakların deprem bölgesindeki üretici kesimlerce kullanılması ise işlemin önemini artıran bir diğer temel unsur.”
IFC Genel Müdürü Makhtar Diop da şöyle konuştu:
“Bu yatırım, finansal inovasyon alanında önemli bir dönüm noktası olup, Türkiye’nin ilk dijital tahvili olma niteliğini taşıyor. Bir blokzinciri platformunda ihraç edilen söz konusu tahvil, Türkiye’de depremden etkilenen işletmelerin finansmana erişmesine yardımcı olacak. Bu işlemle tahvil piyasasında yeni dijital teknolojileri kullanarak finansmanı daha erişilebilir hale getiriyor ve en çok ihtiyaç duyan taraflara kritik önemi haiz sermayeyi yönlendirerek depremden etkilenen bölgenin yeniden inşa ve toparlanma süreçlerini destekliyoruz.”
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (850)
- BANKA ANALİZLERİ (140)
- BANKA HABERLERİ (3.151)
- BASINDA BİZ (60)
- BORSA (454)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.856)
- GÜNCEL (3.259)
- GÜNDEM (3.211)
- RÖPORTAJLAR (48)
- SİGORTA (133)
- ŞİRKETLER (2.260)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (479)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (1.070)
- Ali Coşkun (27)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (7)
- ChatGPT (26)
- Dr. Abbas Karakaya (65)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (574)
- Gizem Taşdelen (7)
- Gülbeyaz Gergün (64)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (42)
- Onur ÇELİK (37)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (80)
- Serhat Can (8)
- Süleyman Çembertaş (16)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
- Zuhal KARABULUT (5)
YAZARLAR

Borsa İstanbul: Ankara’dan abim gelmiş evde bir ‘bayram’ havası…

Maddi Duran Varlıkların Değerlemesi

İş Bankası’ndan dijital tahvil ihracı

ING üst düzey yöneticileri işten çıkarıyor

TEB, Dünya KOBİ Günü’nde çek karnesini ücretsiz sunacak

TOM Bank yaz dönemi için uzaktan çalışma modelini devreye aldı

30 HAZİRAN: AY SONU UYARILARI

Dolandırıcılık Davasında Şok Rapor: Banka Kusurlu!

DENİZBANK: Bir GMY istifası daha!

İsrail İran’a Neden Saldırdı?

Firma Finans Bilinci Neden Stratejik Bir Güçtür?

Finansın En Önemli 10 Formülü ve Önemi

Firmanızı Kurtaracak Bilmeniz Gereken 10 Finansal Formül

SÖZCÜ: Bankalar 12 milyarlık borç sattı
- Dijital Mezarlık | Kripto piyasasında 300 milyar dolar buhar oldu 01/07/2025
- ENFLASYON NE ZAMAN AÇIKLANACAK? Haziran ayı enflasyon verileri beklentisi ne? Gözler TÜİK'te! 01/07/2025
- TEMMUZ AYI KİRA ARTIŞ ORANI 2025: Kira zammı (TEFE-ÜFE) ne zaman açıklanacak? Ev sahipleri ve kiracılar için kritik tarih! 01/07/2025
- İSTANBUL TOPLU ULAŞIM ÜCRET TARİFESİ 2025! Öğrenci, tam aylık İETT, metro, metrobüs, Marmaray ne kadar, kaç TL basıyor? 01/07/2025
- 2025 DOĞUM ÖDEMELERİ: Doğum (rapor) parası, çocuk yardımı ve emzirme ödeneği ne kadar? 01/07/2025
- Uzman isimden uyarı: Altında son alım fırsatları, euro ve altında düşüşleri kaçırmayın! 01/07/2025
- Son dakika: Bu akşam Sayısal Loto çekilişi sonuçları belli oldu! 30 Haziran 2025 Çılgın Sayısal Loto bilet sonucu sorgulama ekranı! 30/06/2025
- Powell: Tarifelerin enflasyona etkisi bu yaz görülecek 01/07/2025
- ABD'de imalat sanayi PMI son 3 yılın zirvesinde 01/07/2025
- Rusya, Akkuyu Nükleer Güç Santrali hisselerini satmayı değerlendiriyor 01/07/2025
- Wall Street bankalarından Türkiye tavsiyesi 01/07/2025
- BYD'nin Avrupa'daki güçlü büyümesi devam ediyor 01/07/2025
- Hazi̇ran enflasyonu i̇çi̇n beklenti̇ yüzde 1,6 oldu 01/07/2025
- İSO imalat PMI Haziran'da 46,7 oldu 01/07/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM2 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı