Connect with us

BANKA HABERLERİ

Erdal Sağlam : Siyasi iktidar, ekonomide bindiği dalı neden kesti?

Cumhuriyet yazarı Erdal Sağlam son gelişmeleri değerlendirdiği yazıda “zaten zor geçeceği bilinen önümüzdeki süreç şimdi çok daha zorlaştı” cümlesi ile tamamladı. İşte o yazı …

Yayınlanma:

|

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın para politikalarına ancak dört ay dayanabildi. Piyasaların düzelmesinde tek etken olan Ağbal’ı görevden alarak “ekonomide bindiği dalı kesti” de diyebiliriz.

Ağbal, dört ay önce geldiği gibi bir hafta sonu kararnamesiyle görevinden alınırken, yerine Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu atandı. Kâğıt üstünde bağımsız Merkez Bankası böylece, 20 ayda üç başkan değiştirmiş oldu. 

Ağbal’ın alınması ardından, pazartesi gününden itibaren piyasaların karışması bekleniyor. Hafta sonunda internet sitelerinden döviz almak için insanların bankacıları devreye sokmaya çalıştıklarına bizzat şahit oldum. 

Peki, piyasaların olumsuz tepki vereceği bilinirken Ağbal neden görevden alındı? Bu sorunun yanıtına dönük çok sayıda spekülasyon yapılıyor. Ağbal’ın görevden alındığı Resmi Gazete’de İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış öngören Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayımlandığını göz önüne alan bazı kaynaklar, kararın siyasi boyutuna ağırlık veriyor. İki kararın da çarşamba günü yapılacak AKP kurultayı öncesi parti tabanına mesaj anlamı taşıdığını tahmin ediyorlar. İttifak için İYİ Parti’den umudunu kesen Cumhurbaşkanı’nın MHP ile birlikteliğini pekiştirip, her alanda otoriterliğe kayan politika değişikliğine gideceği konuşuluyor. Eğer bu senaryo doğruysa toplumsal huzursuzluğun körüklendiği bir döneme girme tehlikemiz bulunuyor. Bu havayı beslemek için Batı ile iplerin gerileceği, “Bize saldırıyorlar” edebiyatının hortlatılacağı beklentisi dile getiriliyor. Bu ihtimal doğruysa; Erdoğan, kasımda başlattığı yeni rotadan geri dönme kararı almış, attığı adımlardan istediğini alamayınca, güvenlikçi politikalara geri dönüyor anlamı çıkarabiliriz. 

Bu senaryoya, yeni başkanın yine Marmara Üniversitesi’nden olduğunu ekleyip, Berat Albayrak’a yeniden görev verileceği beklentisini ekleyenler var. Hatta kurultay öncesi kabinede değişiklik yapılıp Albayrak’a görev verilmesini bekleyenler bile bulunuyor. Şahsen, Albayrak’ın kurultay öncesi bir göreve gelmesinin tabandaki rahatsızlık nedeniyle zor olduğu görüşündeyim. 

NEDEN FAİZSE ÇÖZÜMÜ KOLAY

Kulislerde dolaşan bir başka senaryo ise Erdoğan’ın faiz politikasını beğenmediği için Ağbal’ı görevden aldığı yönünde. Sadece bu gerekçe geçerliyse o zaman çözüm basit. Ağbal’ın talebine rağmen Cumhurbaşkanı’nın banka yöneticilerini değiştirmesine izin vermediğini biliyoruz. Başkana göre karar veren üst yönetimle birlikte Kavcıoğlu, hemen olağanüstü toplantı yapıp, faiz artırımlarını geri alabilir. Böyle olursa sebep faizmiş denilebilir.

Kulislerde Ağbal’ın Maliye ve Hazine Bakanlığı’na atanacağı da konuşuluyor. Ağbal’ın Erdoğan’a rağmen faiz kararı veremeyeceğini iddia edenler, teşekkür mesajını da hatırlatıp, bakanlık alabileceğini söylüyorlar.

Yaklaşık iki ay önceki bir toplantıda Cumhurbaşkanı’nın eleştirileri üzerine Ağbal’ın “Doğru bildiğim uygulanabilir politika bu. Bu politika istenmiyorsa görevimden alın” dediğini biliyorum. Dün konuştuğum Ağbal’a yakın kişilerin de kararı sürpriz gördüklerini, kendileri aranmadan dün sabah saatlerinde makamdaki eşyalarını toplayıp ayrıldıklarını öğrendim. Ağbal’a yakın kişiler “Herhalde bir temel politika değişikliği oldu” demekle yetiniyorlar.

YENİ BAŞKANIN GÖRÜŞLERİ

Ağbal’ın yerine gelen Kavcıoğlu’na gelince; Reza Zarrab’ın tartışmalı ilişkilerinin yaşandığı dönemde Halbank genel müdür yardımcısı olduğunu biliyoruz. Daha sonra AKP’den milletvekili olan Kavcıoğlu’nun Ağbal’ın hemşerisi olduğu, yeniden milletvekili seçilmemesinde bunun rol oynadığı söyleniyordu. Kavcıoğlu Marmara Üniversitesi’nde ders veriyor, faiz artırımları nedeniyle Ağbal’a sert eleştirilerde, hatta suçlamalarda bulunan iktidara yakın Yeni Şafak gazetesinde köşe yazıları yer alıyordu. 

Kavcıoğlu’nun politikasını köşe yazılarından çıkarmaya çalışıyoruz. O çerçevede Kavcıoğlu’nun geçen yıl krizin eşiğine getiren 128 milyar dolarlık rezervi eriten Albayrak dönemi politikalarını desteklediğini görüyoruz. Yazılarında faiz kararlarını eleştiriyor, kredi faizlerini ucuzlatarak büyümeye önem verilmesini istiyordu. 9 Mart’taki köşe yazısındaki sonuç bölümü şöyle: “Pandeminin 2021 yılını da olumsuz etkilememesi için kalıcı büyümeyi hedefleyip, sıkı para politikasından vazgeçerek yatırım ve ihracat odaklı, istihdam sağlayan büyümeyi gerçekleştirmeliyiz. Bunun için yatırım ve üretim maliyetini doğrudan etkileyen kredi maliyetlerinin makul seviyede olması için faiz artışından vazgeçmemiz gerekir.”

Özetle; zaten zor geçeceği bilinen önümüzdeki süreç şimdi çok daha zorlaştı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Garanti BBVA CEO Baştuğ: “Kredi kartlarına sınırlama getirilmeli”

Geçen yıl krediler yüzde 50 artarken, kredi kartlarında bunun üç katına varan artışlar olduğunu dile getiren Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, tüketimin sakinleşmesi için kredi kartlarına ilişkin adım atılması gerektiğini söyledi. Yıl sonunda enflasyonun baz etkisiyle yüzde 45’e gerileyeceğini belirten Baştuğ, asıl mücadelenin bundan sonra başlayacağını ifade etti.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Ülkedeki en büyük sorunun enflasyon olduğunu söyleyen Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, enflasyonun dizginlenmesi ve tüketimin yavaşlaması için kredi kartlarına sınırlama getirilmesi gerektiğini savundu.

Geçen yıl krediler yüzde 50 artarken, kredi kartlarında bunun üç katına varan artışlar olduğuna da değinen Garanti BBVA Genel Müdürü Recep Baştuğ, kredi kartı faizlerinin çok düşük kaldığını ve herkesin bu kanala yüklendiğini söyledi. Bu yıl ise 2023’e göre büyüme hızının yavaşladığını ancak yine de kredi kartlarıyla alakalı büyümenin önüne geçecek bir şeylerin yapılması gerektiğini belirten Baştuğ, “Geçen yılın büyümesi tüketimden geldi. Çılgınca bir tüketim yapıldı. Bunun baskılanması, düşmesi lazım. Ülke olarak tüketimle ilgili olarak sakinleşmemiz lazım, daha az tüketmemiz ve büyümeyi başka kaynaklardan elde etmemiz lazım” dedi.

Parasal sıkılaşma politikaları gereği bireysel kredilerde bankaların yüzde 2 büyüme sınırı olduğunu hatırlatan Baştuğ, “Bankalar bireysel kredilerde bu sınırı aşmaları halinde ciddi cezalar ödüyorlar, bu nedenle de aşmamaya özen gösteriyorlar. Bu yıl kredi talebi artsa bile yükselmiş faizle bu baskılanacaktır bireysel taraf için. Tüzel taraf için de benzer bir dünya var, orada da belli sınırlar var. Ortalama enflasyonun yüzde 54-55 seviyesinde biteceğini düşünürsek onun çok altında bir kredi büyümesiyle yılı tamamlarız diye düşünüyorum. Buradan herkes nasibini alacak. Ama hâlâ kredi kartlarıyla alakalı büyümenin önüne geçecek bir şeylerin yapılması gerektiği düşünüyor ve bekliyoruz” dedi.

“Kredi talebi Döviz cinsine kaydı”

Kurda öngörülebilirlik artınca kredi talebinin döviz cinsinden kredilere doğru kaydığını belirten Recep Baştuğ, “Bu talebin kayma nedenlerinden birisi de TL kredilerdeki yüksek faiz oranları. Türk bankaları döviz cinsinden kredi vermeyi, Türk şirketleri de döviz cinsinden kredi kullanmayı öğrendiler. Şu an verilen kredilerin doğru yerlere gittiğini düşünüyorum. Eskisi gibi kurun artışıyla herhangi bir sıkıntı yaratacak bir durum yok. Banka sermayeleri çok güçlü. Topladığımız para sattığımız paradan daha az. Bu trend devam ederse TL miktarı artacaktır. Bankalar kazandıkları parayla eleştirirler. Bankanın amacı kârı ile sermayesini enflasyona ezdirmemektir. Bankaların üzerindeki yük şu anda kârlılıkta kendini gösteriyor” değerlendirmesini yaptı.

20 milyar dolarlık döviz girişi oldu

Seçimden sonra dışarıdan 20 milyar doları bulan bir döviz girişi olduğunu, bireylerin yatırım tercihlerinde de artan oranda TL’leşme gözlemlediklerini söyleyen Recep Baştuğ, “Şu anda gelen paralar yatırım için gelen paralar değil. Onun biraz daha vakti var. En büyük miktar swapla gelen para, ikinci büyük para Türk eurobondlarına geldi. Sonrasında TL Hazine bonolarına ve Borsaya geldi. Rakam her geçen gün artıyor” dedi.

bloomberght

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Akbank ve İGE işbirliğiyle “İhracatçı Kadın KOBİ”lere destek

Akbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, “Kadın girişimcilerin finansmana erişimini kolaylaştırarak sürdürülebilir büyümelerini desteklemeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Akbank, çözümleriyle kadın KOBİ’lerin yanında olmaya devam ediyor.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, Akbank, İhracatı Geliştirme AŞ (İGE) işbirliğiyle hayata geçirdiği ‘İGE-Akbank İhracatta Kadını Destekleme Paketi’yle teminat yaratmakta zorluk yaşayan ‘İhracatçı Kadın KOBİ’lere, yüzde 80 İGE kefalet desteğiyle ihracat taahhütlü 7.5 milyon liraya kadar vadeli kredi sunuyor.

Paketten ortaklık paylarının asgari yüzde 51’i kadınlara ait olan firmalar, yönetim kurulu tarafından atanan genel müdürün kadın olduğu veya yönetim kurulu üyelerinin asgari yüzde 20’si kadınlardan oluşan anonim şirketler, temsil ve yönetme yetkisine sahip ortaklardan birinin kadın olduğu veya genel kurul tarafından atanan genel müdürü kadın olan limited şirketler veya başvuru tarihi itibarıyla geçerli işletmenin kadın girişimci olduğunu gösterir TSE onaylı TSE K 645 belgesine sahip firmalar yararlanabiliyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Akbank KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Bülent Oğuz, banka olarak kadın KOBİ’lerin finansal sağlığını desteklemek ve büyüme potansiyellerini artırmak için birçok ürün ve hizmet sunduklarını belirterek, kadın KOBİ’lerin işlerini geleceğe taşımalarında yanlarında yer aldıklarını aktardı.

Son 2 yılda finansal ve finansal olmayan ürün ve hizmetleriyle kadın KOBİ müşteri sayısını yüzde 50 artırdıklarını kaydeden Oğuz, ‘Kadın girişimcilere sunduğumuz kredi bakiyesini 4 katına çıkardık. İGE iş birliğinde sunduğumuz ‘İGE-Akbank İhracatta Kadını Destekleme Paketi’ de ihracatçı Kadın KOBİ’lerimizin teminat sıkıntılarına çözüm sunarak büyümelerine, uluslararası pazarda rekabet güçlerinin artmasına ve aynı zamanda ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlamalarına olanak tanıyacak. Akbank olarak, kadın girişimcilerin finansmana erişimini kolaylaştırarak sürdürülebilir büyümelerini desteklemeye devam edeceğiz.’ ifadelerini kullandı.

İhracatı Geliştirme AŞ Yönetim Kurulu Üyesi Kasım Akdeniz ise öz kaynaklarıyla ihracatçılara verdikleri kefaletler sayesinde bankaların ihracata daha fazla kredi kullandırmasını sağladıklarını kaydederek, ”İGE-Akbank İhracatta Kadını Destekleme Paketi’ ile de emeğiyle ekonomiye ve yarınlara değer katan kadın ihracatçılarımızın finansmana erişimini kolaylaştırma yolunda attığımız kararlı adımlara bir yenisini ekliyoruz. Kadın ihracatçıların ekonomik kalkınma ve üretime olan katkılarının artırılması için Akbank ile yaptığımız bu iş birliğinin önümüzdeki yıllarda artarak devam edeceğine inanıyoruz.’ açıklamasında bulundu.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

QNB Finansbank’tan 500 milyon dolarlık ilk sürdürülebilir eurobond ihracı

QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, “İlk sürdürülebilir eurobond ihracımız olma özelliğini taşıyan 500 milyon dolar tutarındaki ihracımızı başarıyla gerçekleştirdiğimiz için mutluyuz” dedi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

QNB Finansbank, uluslararası piyasalarda 500 milyon dolarlık ilk sürdürülebilir eurobond ihracını gerçekleştirdi.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, yurt dışı yerleşik yatırımcılara yönelik 5 yıl vadeli yapılan ihraca dünyanın farklı bölgelerindeki 100’ün üzerinde yatırımcıdan, ihraç tutarının 3,5 katından fazla talep geldi. 1,8 milyar doları aşan taleple işlemin getiri oranı yüzde 7,375, kupon oranı ise yüzde 7,250 olarak belirlendi.

Gerçekleştirilen ihraçla QNB Finansbank, Türk bankaları arasında 2015’den bu yana 5 yıl vadeli, ABD hazine bonosuna en yakın getiri oranıyla borçlanan banka oldu. Aynı zamanda banka, Eylül 2021’den bu yana Türk bankacılık sektöründe gerçekleştirilen ihraçlar arasında en düşük borçlanma oranına sahip ihraca da imza attı.

Eurobond ihracından elde edilecek kaynağın ‘QNB Grup Sürdürülebilir Finans ve Ürün Çerçevesi’ kapsamında yer alan ve uygunluk kriterlerini karşılayan Yenilenebilir Enerji, Temiz Ulaşım ve Temel Hizmetlere Erişim başta olmak üzere yeşil ve sosyal projelerde kullanılması hedefleniyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen QNB Finansbank Genel Müdürü Ömür Tan, ihracın kendi içinde birçok başarıları ve ilkleri kapsadığının altını çizerek, ilk sürdürülebilir eurobond ihraçları ile dünyanın geleceğini korumaya olan taahhütlerini güçlendirdiklerini belirtti.

Tan, elde edilen bu kaynağı, düşük karbonlu ekonomiye geçişi ve sosyal kalkınmayı destekleyecek projelerin finansmanına yönlendireceklerini vurgulayarak, ‘Bu işlem özelinde gelen yoğun ilgi ile beraber son dönemlerdeki en düşük borçlanma oranına sahip eurobond ihracını gerçekleştirdik. İşlemde gerçekleşen borçlanma faiz marjı Türkiye’nin uluslararası derecelendirme kuruluşlarınca yatırım yapılabilir seviyede olduğu zamanlardaki oranlar seviyesinde. Bu sonuç, global piyasalarda Türkiye ekonomisine ve QNB Finansbank’a duyulan güvenin önemli bir göstergesi.’ ifadelerini kullandı.

Bankacılık faaliyetlerinde sürdürülebilirlik konusunda öncü olmayı ilke edinen bir banka olduklarını ve bu kapsamda tüm iş süreçlerini ve stratejilerini ‘Dünyayla1’ vizyonu altında bütünleştirerek, sürdürülebilirlik odaklı, güçlü ve kapsayıcı bir yapı oluşturduklarını vurgulayan Tan, şunları kaydetti:

‘İlk sürdürülebilir eurobond ihracımız olma özelliğini taşıyan 500 milyon dolar tutarındaki ihracımızı başarıyla gerçekleştirdiğimiz için mutluyuz. QNB Finansbank olarak bankacılıktan doğan etki alanımız ve dönüştürücü gücümüzün farkındalığıyla hareket ediyoruz. Bu doğrultuda sürdürülebilir eurobond ihracımızla elde edilen kaynağı, çevreci ve sosyal yatırımlara yönlendirerek, öncelikle kendimizden başlattığımız değişim ve dönüşüm yolculuğunda müşterilerimiz ve tüm paydaşlarımızı destekleyerek uzun vadede sürdürülebilir kalkınma amaçlarının ulaşılmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz.’

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.