Connect with us

EKONOMİ

Biden: “Amerikan zengin yüzde 1’lik kesiminin kendi payına düşeni ödeme zamanı'”

Yayınlanma:

|

ABD Başkanı Joe Biden, göreve geldiğinden bu yana ilk kez Kongre’de ortak oturuma hitap etti. Başkan Biden ekonomik planlarını öne çıkardığı konuşmasında, ‘’Amerika yeniden yükseliyor’’ mesajını verdi.

ABD Başkanı Joe Biden konuşmasına, “Kriz içinde bir ülke devralışımın üzerinden 100 gün geçti. 100 gün sonra size şunu söyleyebilirim: Amerika riski imkana, krizi fırsata, engeli avantaja çevirerek yeniden ilerliyor” ifadeleriyle başladı.

Pandemiyle mücadelede göreve geldiğinden bu yana sağlanan ilerlemeyi öne çıkaran Başkan Joe Biden, ”Yemin ederek göreve başladığımda yaşlı nüfusun yüzde 1’inden daha azı tamamen aşılanmıştı. 100 gün sonra yaşlı nüfusun yaklaşık yüzde 70’i aşılanmış durumda” dedi.

Şimdiye kadar aşılanmayanlara da aşı olmaları çağrısında bulundu.

Ailelere destek planının ayrıntılarını açıkladı

Başkan Biden konuşmasında Amerikalı ailelere, çocuklara ve eğitime yatırım yapılmasını öngören 1,8 trilyon dolarlık paketin ayrıntılarını açıkladı ve plana Kongre’den destek talep etti.

Plan, 2 yıl ücretsiz yüksek okul öğrenim imkanı verilmesini, çocuk bakımı için 225 milyar dolarlık kaynak ayrılmasını ve ailelere çocuk başına en az 250 dolar yardım yapılmasını öngörüyor.

“Orta sınıf” vurgusu

Bu plana mali kaynağın, varlıklı kesime getirilecek vergilerden elde edilmesi bekleniyor.

Konuşmasında ekonomik büyümenin zenginlerin vergi ödemesi yoluyla orta sınıf ve yoksullara yardım edilerek sağlanabileceği görüşünü vurgulayan Biden, ”Bu planlara mali kaynak nasıl sağlanacak? Yılda 400 bin dolardan az kazananlara vergi artışı getirmeyeceğim. Amerikan nüfusunun en zengin yüzde 1’lik kesiminin kendi payına düşeni ödeme zamanı” diye konuştu.

Şirket yöneticileri ve çalışanların kazandığı para arasındaki uçuruma dikkat çeken ABD Başkanı, ”Amacım kimseyi cezalandırmak değil. Ancak orta sınıfın vergi yükünü arttırmayacağım. Bir araştırmaya göre CEO’lar işçilerin kazandığının 320 katını kazanıyor. Pandemi koşulları daha da kötüleştirdi” ifadelerini kullandı.

“Amerika’nın hasımlarını haksız çıkarmalıyız”

ABD Başkanı Biden, 6 Ocak’ta Trump yanlılarının Kongre binasını işgal ettiği olaya da değinerek, “Amerika konusunda daha iyimser olmadım. İsyan ve otokrasi ile pandemi ve acı uçurumunun kıyısındaydık ama bizler pes etmedik” dedi.

Başkan Biden ABD’nin demokrasinin işe yaradığını, halkın sorunlarını çözdüğünü ve sonuç verdiğini kanıtlamak zorunda olduklarını ifade etti.

“Demokrasimiz bizi ayrı düşüren yalan, öfke, nefret ve korkuların üstesinden gelebilir mi? Amerika’nın hasımları, dünyanın otokratik liderleri gelemeyeceğini söylüyor. Bizim öfke ve kızgınlıkla dolu olduğumuzu düşünüyorlar. Kongre’ye saldıran kalabalığın fotoğraflarını Amerikan demokrasisinin sona geldiğinin bir kanıtı olarak görüyorlar. Ama yanılıyorlar. Onları haksız çıkarmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

George Floyd ve polis reformu mesajı

ABD Başkanı yaklaşık 11 ay önce beyaz polis memuru Derek Chauvin tarafından gözaltına alınırken nefessiz kalarak hayatını kaybeden siyah Amerikalı George Floyd’un ölümüne ve polis memurunun jüri tarafından suçlu bulunmasına değindi.

”Ceza adalet sistemindeki sistematik ırkçılığı ortadan kaldırmak ve polisle onların hizmet ettikleri halk arasındaki güveni yeniden tesis etmek için birlikte çalışmalıyız. Cumhuriyetçiler’in bu konuda kendi fikirleri olduğunu ve Demokratlar’la verimli görüşmeler yaptıklarını biliyorum. Mutabakata varmak için birlikte çalışmalıyız. Bunu George Floyd’un önümüzdeki ay ölümünün ilk yıldönümüne kadar başaralım. Ülke bu reformu destekliyor. Kongre harekete geçmeli” diye konuştu.

Çin’e mesaj

ABD Başkanı Biden’ın gündeminde Çin’le ilişkiler de vardı. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’le yaptığı görüşmelerde Çin’le çatışma istemediklerini ancak Amerika’nın çıkarlarını her yerde savunacaklarını net bir şekilde ilettiğini söyledi.

Başkan Biden, “NATO ile Avrupa’da yaptığımız gibi, Hint-Pasifik bölgesinde güçlü askeri varlığımızı sürdüreceğimizi kendisine söyledim. Bir çatışma başlatmak için değil çatışmayı önlemek için” ifadelerini kullandı.

Çin’e insan hakları konusunda da mesaj veren ABD Başkanı, ”Xi’ye pek çok lidere söylediğim şeyi, Amerika’nın insan hakları, temel özgürlükler ve ittifakları konusundaki taahhüdünden geri adım atmayacağını söyledim. Hiçbir sorumlu ABD Başkanı’nın temel insan hakları açıkça ihlal edilirken sessiz kalamayacağını ifade ettim” şeklinde konuştu.

“Kanseri bitirebiliriz”

Başkan Biden Amerika’nın sağlık ve bilim alanında da dünyaya liderlik etmesi gerektiğinin altını çizdi. ABD Savunma Bakanlığı’nın bünyesinde Savunma Gelişmiş Araştırma Projeleri Dairesi (DARPA) adlı bir kurumun olduğunu hatırlatan Biden, Ulusal Sağlık Enstitüleri’nin de (NIH) benzer oluşumlar kurması gerektiğini belirterek bu araştırma dairelerinin Alzheimer, diyabet ve kanser gibi hastalıkların teşhis ve tedavisi için çalışabileceğini belirtti.

“Yatırıma daha fazla değecek bir şey düşünemiyorum” diyen ABD Başkanı, “Kansere son verelim. Bu güce sahibiz” diye konuştu.

“ABD’de silahlı şiddet bir salgın”

ABD’de son dönemde düzenlenen silahlı saldırılara da değinen ABD Başkanı Biden, ülkede silahlı şiddeti bir “salgın” olarak niteledi.

“Bu konuda ilerleme sağlanmasının ne kadar zor olduğunu biliyorum. Amerikan hakını bu silahlı şiddet salgınından korumak için yetkim dahilinde her şeyi yapacağım. Ancak artık Kongre’nin de harekete geçme zamanı” diye konuştu.

ABD tarihinde bir ilk

Başkan Joe Biden’ın Kongre’ye hitabı sırasında bazı ilkler de yaşandı. ABD Başkanı’nın arkasında ilk kez biri Başkan Yardımcısı Kamala Harris diğeri de Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi olmak üzere iki üst düzey kadın hükümet yetkilisi oturdu.

Başkan Biden’ın konuşmasının başında Başkan Yardımcısı Kamala Harris’i selamlayıp bu tarihi ana değindiği sözleri salondan büyük alkış aldı.

ABD başkanlarının göreve geldikten sonra Kongre’ye hitaben yaptıkları konuşmaya normal koşullar altında çok sayıda kişi ve Kongre üyesi davet edilirdi.

Ancak Başkan Biden’ın görevdeki 100 gününü tamamlamasına bir gün kala yaptığı konuşmayı pandemi sebebiyle salonda yaklaşık 200 kişi izledi.

Cumhuriyetçiler’den “sosyalist hayal” eleştirisi

Demokrat Başkan Joe Biden’ın Kongre’ye hitabında söylediklerine cevaben Cumhuriyetçi Parti adına Güney Carolina Senatörü Tim Scott konuştu.

ABD Senatosu’ndaki tek siyah Senatör olan Scott Başkan Biden’ın 1,8 trilyon dolarlık Amerikalı Aileler Planı’na tepki göstererek planın Washington’u “beşikten üniversiteye” kadar hayatın merkezine oturtmayı amaçladığını söyledi.

Cumhuriyetçi Senatör Scott, “Başkan’ın konuşması güzel sözlerle doluydu. Ancak ulusumuz boş vaatlerden daha fazlasına susamış durumda. Mümkün olan en iyi gelecek Washington oyunları ya da sosyalist hayallerle gelmeyecek” dedi.

Güney Carolina Senatörü bir önceki Başkan Donald Trump döneminde Corona virüsüne karşı aşı geliştirilmesi için başlatılan çalışmalara atıfta bulunarak, Biden yönetiminin bir önceki yönetimin başarılarını devraldığını savundu.

Kongre’de polis reformu konusundaki görüşmelerde önemli bir isim olan Cumhuriyetçi Senatör Scott, ırkın siyasi bir silah olarak kullanılmaması gerektiğini savunarak, “Amerika ırkçı bir ülke değil” şeklinde konuştu.

VOA

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kitap Künyesi

  • Kitap Adı: Nasıl Yatırım Yapılır?

  • Alt Başlık: Kişisel Yatırımın Cesur ve Yeni Dünyasına Yolculuk

  • Yazarlar:

    • Peter Stanyer

    • Masood Javaid

    • Stephen Satchell

  • Çevirmen: S. Cem Çiloğlu

  • Yayınevi: The Economist Books / Türkçe baskı: Epsilon yayınevi

  • Dil: Türkçe (Orijinal dil: İngilizce)

  • Kapsam: Yatırımın temellerinden başlayarak kişisel finans, portföy yönetimi, risk dağılımı ve yeni nesil yatırım araçlarına kadar geniş bir perspektif sunar.

  • Hedef Kitle: Yatırıma yeni başlayacak bireyler, kişisel finansına yön vermek isteyenler ve stratejik portföy oluşturmak isteyen yatırımcılar.

İçerik Özeti

  • Yatırımın Temel İlkeleri

  • Risk ve Getiri Dengesi

  • Portföy Teorisi

  • Fon Seçimi ve Dağılımı

  • Alternatif Yatırım Araçları (ETF’ler, tahviller, emtialar, kripto varlıklar)

  • Yatırım Psikolojisi ve Karar Alma Süreçleri

  • Güncel Piyasa Gelişmeleri ve Etkileri

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

1. Yatırımın Temelleri

Kitap, yatırımın amacını net şekilde tanımlayarak başlar: paranın zaman içindeki değerini korumak ve artırmak. Yatırımcılar için temel kavramlar olan risk, getiri, zaman ufku, likidite gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Her yatırım bir risk içerir; önemli olan bu riski bilinçli şekilde yönetebilmektir.

2. Portföy Oluşturma ve Risk Dağılımı (Diversifikasyon)

Yazarlar, yatırımcılara tüm yumurtaları aynı sepete koymamaları gerektiğini anlatır. Portföy oluştururken farklı varlık türleri arasında dağılım yapmanın önemi vurgulanır: hisse senetleri, tahviller, nakit, emtialar, alternatif yatırımlar gibi.

📌 Ana fikir: Sağlam bir yatırım stratejisi; çeşitlendirme, maliyet bilinci ve hedefe uygunlukla mümkündür.

3. Varlık Sınıfları ve Araçlar

Bu bölümde yatırım yapılabilecek başlıca varlıklar detaylı şekilde anlatılır:

  • Hisse senetleri: Uzun vadede büyüme sağlayan ama dalgalı ürünlerdir.

  • Tahviller: Daha düşük riskli, ama sınırlı getirili.

  • Nakit ve mevduat: Güvenli ama enflasyona karşı kırılgan.

  • Alternatif yatırım araçları: Gayrimenkul, hedge fonları, özel sermaye ve son zamanlarda kripto varlıklar gibi yeni trendler.

📌 Ana fikir: Her varlık sınıfının risk-profili farklıdır ve yatırımcının hedeflerine göre seçilmelidir.

4. Zaman ve Psikoloji Faktörü

Yatırımcıların en büyük düşmanlarından biri kendileridir. Korku, açgözlülük, sürü psikolojisi gibi duygusal faktörlerin yatırım kararlarını nasıl etkilediği anlatılır. Piyasa zamanlamasının zor olduğu, uzun vadeli düşünmenin önemi vurgulanır.

📌 Ana fikir: Duygusal kararlar yerine disiplinli bir yatırım stratejisi başarı getirir.

5. Yatırım Stratejileri ve Yaklaşımlar

Pasif ve aktif yatırım farkı, endeks fonlarının avantajları, değer ve büyüme yatırımcılığı gibi farklı yatırım stratejileri açıklanır. Ayrıca, yaşa ve gelir seviyesine göre yatırım stratejileri örneklenir.

📌 Ana fikir: Herkesin yatırım stratejisi kişisel durumuna, hedeflerine ve risk toleransına uygun olmalıdır.

6. Geleceğe Hazırlık ve Yeni Trendler

Kitabın son bölümleri geleceğin yatırım dünyasına odaklanır. ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim kriterleri), yapay zeka destekli algoritmalar, robo-danışmanlar, fintech’ler gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Yatırım dünyası hızla değişiyor; bilgiye açık ve adapte olabilen yatırımcılar öne çıkacak.

Genel Değerlendirme

Bu kitap, yatırım dünyasına giriş yapmak isteyenler için bilimsel temellere dayalı, pratik ve anlaşılır bir kılavuzdur. Hem yeni başlayanlar hem de stratejisini geliştirmek isteyen yatırımcılar için değerli bilgiler sunar.

Okumaya devam et

EKONOMİ

HÜRMÜZ BOĞAZI KAPANIRSA NE OLUR?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dünya enerji güvenliğinin kalbinde yer alan Hürmüz Boğazı, küresel ticaretin ve petrol taşımacılığının en kritik geçitlerinden biridir. Ancak bu boğazın geçici dahi olsa kapanması, sadece bölgeyi değil, tüm dünya ekonomisini derinden etkileyebilecek bir kriz senaryosudur. Bu yazıda, Hürmüz Boğazı’nın önemi ve kapanmasının olası sonuçları detaylı bir şekilde incelenmektedir.

HÜRMÜZ BOĞAZI’NIN STRATEJİK ÖNEMİ

Hürmüz Boğazı, İran ile Umman arasında yer alır ve Basra Körfezi’ni Umman Denizi’ne bağlar.
Bu dar geçit, dünyanın en büyük petrol üreticilerinden olan Suudi Arabistan, Irak, Kuveyt, İran, BAE ve Katar’ın deniz yoluyla petrol ve doğalgaz ihracatında tek çıkış kapısı niteliğindedir.

  • Günlük yaklaşık 17-20 milyon varil petrol bu boğazdan taşınmaktadır.

  • Bu miktar, küresel petrol ticaretinin yaklaşık %20’sine denk gelir.

  • Ayrıca Katar’ın sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatının da büyük bölümü bu yoldan geçer.

ENERJİ VE EKONOMİK SONUÇLARI

1. Petrol Fiyatlarında Şok Artış

Hürmüz Boğazı’nın kapanması, arz şokuna yol açar.

  • Petrol fiyatları birkaç gün içinde 150-200 dolar/varil seviyelerine çıkabilir.

  • Enerji ithalatçısı ülkelerde enflasyonist baskılar oluşur.

  • Üretim maliyetleri artar, ekonomiler yavaşlar, stagflasyon riski doğar.

2. Küresel Tedarik Zincirinin Bozulması

  • Asya, Avrupa ve ABD’ye enerji taşıyan petrol tankerleri seferlerini durdurmak zorunda kalır.

  • Enerjiye bağımlı endüstriler (otomotiv, plastik, gübre vb.) ağır darbe alır.

  • Alternatif boru hatları kapasite olarak yetersizdir.

JEOPOLİTİK VE ASKERİ SONUÇLARI

1. ABD-İran Gerilimi Zirveye Çıkar

İran’ın boğazı kapatma tehdidi veya fiilî kapatma girişimi, ABD ve müttefiklerinin askerî karşılık verme ihtimalini doğurur.
Bölgedeki ABD Donanması’nın varlığı bu senaryo için hazırdır.

2. İsrail, Suudi Arabistan ve Körfez Ülkeleri Tetikte Olur

İran’ın bu hamlesi bölge ülkeleri tarafından ulusal güvenlik tehdidi olarak değerlendirilir.
Silahlanma hızlanır, bölgesel çatışma riski artar.

3. Askerî Müdahale ve Savaş Riski

Deniz yolunun açık tutulması için ABD önderliğinde çok uluslu bir askerî müdahale gündeme gelebilir.
Bu durum petrol bölgelerinde bombalamalara, deniz trafiğinin askıya alınmasına neden olabilir.

Irak Dışişleri Bakanı'ndan “Hürmüz Boğazı kapanırsa küresel enerji  piyasasında kriz çıkar” uyarısı

ALTERNATİF ENERJİ ROTALARI VAR MI?

  • Suudi Arabistan ve BAE, bazı petrolünü Hürmüz dışındaki boru hatlarıyla taşıyabilir.
    Ancak bu yolların kapasitesi sınırlı ve tüm ihracatı karşılamaktan uzaktır.

  • Katar LNG’si içinse alternatif güzergâh neredeyse yoktur.

TÜRKİYE’YE ETKİSİ NE OLUR?

  • Türkiye enerji ithalatının büyük kısmını bu bölgelerden sağlamaktadır.

  • Fiyatlar arttığında Türkiye’nin enerji faturası büyür → cari açık artar.

  • Bu durum TL üzerinde baskı oluşturur, enflasyon hızlanır.

Hürmüz Boğazı’nın kapanması, sadece bölgesel değil, küresel bir kriz anlamına gelir. Petrol ve gaz piyasasında arz şoku yaratır, küresel ekonomiyi durma noktasına getirebilir. Jeopolitik gerilimlerin zirveye çıktığı bir ortamda bu boğazın güvenliği, dünya düzeni açısından kırılma noktasıdır.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Limonlar Kredi Aldığında: Asimetrik Bilginin Finansal Sistemdeki Yankısı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankaların kredi sistemlerinde giderek daha sık karşılaştığımız bir tablo var: Gerçek kredi değerliliği taşımayan birey veya işletmelere, sistemsel boşluklar nedeniyle kredi limitleri açılıyor. Kredi puanı iyi görünüyor, limit mevcut—ama geri ödeme kabiliyeti yok. Neye benziyor, biliyor musunuz? George Akerlof’un 1970’te yazdığı kendisine Nobel iktisat ödülü aldıran “limon piyasası”na.

Asimetrik Bilgi Sorunu:

Akerlof’un teorisinde, alıcı ve satıcı arasındaki bilgi dengesizliği nedeniyle kaliteli ürünler (iyi arabalar) piyasadan çekilir, yerine “limonlar” (kötü arabalar) kalır. Bugünün kredi sisteminde ise:

  • Banka, müşterinin gerçek riskini göremiyor (ya da görmek istemiyor).
  • Müşteri, sistemin sunduğu limitlere ulaşıyor, kredi kullanıyor.
  • Böylece finansal piyasada “limon” krediler çoğalıyor: riskli, sürdürülemez, görünürde aktif.

Sonuç Ne Olur?

  • Gerçek değerliliğe sahip kullanıcılar daha pahalı krediye ulaşır.
  • Sistem, kendi içindeki çürüklüğü fark edemez.
  • Uzun vadede bu asimetrik bilgi, toplu bir güven krizine dönüşür. Tıpkı Akerlof’un uyardığı gibi…
  • Finansal sistemler gelişiyor, algoritmalar daha sofistike hale geliyor—ama hâlâ “insanı” göremeyen modellerle çalışıyoruz. Kredi vermek sadece matematik değil; güvenin, bağlamın ve davranışsal içgörünün birleşimidir.
  • “Kredi sadece bir limit değil, bir güven oyudur.”

Kredi sistemleri giderek daha sofistike hale geliyor. Algoritmalar, puanlama sistemleri, dijitalleştirilmiş değerlendirme modelleri… Peki ama hâlâ “insanı” göremeyen bu sistemler gerçekten güvenli mi?

George Akerlof, 1970’te “limon piyasası” teorisini ortaya attığında otomobil piyasasını örnek gösteriyordu. Bugün ise aynı teoriyi bizzat kredi piyasasının içinde yaşıyoruz: asimetrik bilgi, yani tarafların eşit derecede bilgi sahibi olmaması, sistemi yavaş yavaş çürütüyor.

Gözlemlerimden İki Sessiz Hikâye

Firma kârlı göründü, konkordatoya girdi. Bir yıl önce denetimini yaptığım bir firmayla denetim sırasında yaşadığımız bir anlaşmazlık yüzünden yollarımız ayrılmıştı. Geçtiğimiz günlerde konkordato ilan ettiklerini öğrendim. İlginçtir: Banka kredileri denetim sonrası son bir yılda ciddi oranda artmıştı. Bilanço ise temizdi—görünürde. Ama içini bilen biri olarak şunu söylemeliyim: stoklar şişirilmişti. Sayım tutanakları arasındaki fark 3 milyon dolar kadardı.

Stoklar yalansa, bilanço da yalandır. En kolay oynanan kalem de budur çünkü. “Stoklarda 3 milyon dolarlık yapay bir değerleme vardı—bu, bilanço üzerinde kar gibi görünse de gerçekte zarardı.” Bankalar ne yaptı? Kağıt üstündeki görüntüye bakıp kredi verdiler. Mali analizlerin yapamadığı tek şey stok denetimidir, stoklarda ne yazıyorsa kabul edilir. Şu sorularla meşgul olduklarını da hiç zannetmiyorum: Stok sayım tutanak raporu mevcut stoklarla karşılaştırıldı mı? Stok sayım tutanağını kim hazırlamış? Bağımsız denetim mi yoksa şirket personeli mi? Firma son yıllarda matrah artırmış mı? Tedarikçi bakiye hareketleri stok değer hareketleriyle uyumlu mu? Stoklarda dikkat çekici bir durum var mı? Hammadde stoğu mamül stoğundan fazla mı? Şirket ERP sisteminden stok değerleme raporu alındı mı? Sorular çoğaltılabilir.

Çalışanlarına maaşlarını ödemeyen firma, kredi kullanıyor.

Geçenlerde eski bir öğrencim aradı: Çalıştığı firma 3 aydır maaş ödemiyormuş ama aynı zamanda bankalardan kredi kullanmaya devam ediyormuş. Hatta patronunun yeni bir konut satın aldığını duymuş. Bana sorduğu soruya gelirsek: “İş davası açarsam banka hesaplarına bloke konulur mu?

Banka sistemleri SGK kayıtlarını kontrol etse, firmanın 3 aydır sigorta ödemediğini görecekti. Ama görmedi. Çünkü sistem, sadece rakama ve geçmiş skora bakıyor—insan hikâyesine değil.

Sonuç: Algoritmalar Belki Zekidir, Ama Kördür

Bugünün kredi algoritmaları geçmiş veriye dayanır, davranışı anlamaz, öyküyü okumaz. Böylece sistem, Akerlof’un tarif ettiği gibi, limonlarla doluyor: Gerçekte riskli olan ama kâğıt üstünde sorunsuz gözüken kredilerle. Sonuç? Gerçekten sağlıklı, krediye erişimi hak eden işletmeler bu gölgelerin altında kalıyor.

Serhat CAN

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.