Connect with us

EKONOMİ

Adana’da Tarım Kredi Kooperatif paraları eşe dosta verilmiş!

Yayınlanma:

|

Adana’da, tarım kredi kooperatifinden sahte belgelerle kredi çekip, haksız kazanç elde ettiği iddia edilen ve polisin operasyonuyla çökertilen şebekeye ilişkin yeni detaylar ortaya çıktı. Usulsüzlüklerin ardından emekli olan kooperatif müdürü Gürkan Bahar’ın yerine gelen Sami Can’ın da benzer usulsüzlükler yaptığı, yeğeni ve arkadaşının üzerine toplam 530 bin lira kredi çektiği, anlaşamayınca da bu borçları ödediği belirlendi.

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, 2018 yılı Mayıs ayında Karayusuflu Tarım Kredi Kooperatifi üyesinin, dönemin müdürü Gürkan Bahar ile yardımcısı İlhan Yalçın’ın, kendisini 300 bin TL dolandırıp, zimmetine para geçirdiği yönündeki şikayet üzerine soruşturma başlattı. Kooperatifte haksız kazanç elde edildiğini belirleyen İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü’ne bağlı Mali Büro Amirliği ekipleri, 6 kooperatif çalışanı, 18 kooperatif üyesi ve bir tarım firması sahibinin birlikte hareket ederek, kredi çekip, zimmetlerine para geçirdiğini tespit etti. Bu bilgiler üzerine şüphelileri teknik ve fiziki takibe alan polis, 25 kişi hakkında savcılığın yakalama kararı çıkartmasının ardından 12 Şubat sabahı Adana merkezli Mersin ve Düzce’de operasyon düzenledi. Belirlenen adreslere eş zamanlı baskın yapan ekipler, 8’i kadın, 25 kişiyi gözaltına aldı. Şüphelilerin adreslerinde yapılan aramalarda, 9 bin TL ve 50 bin TL’lik çek, tarım kredi kooperatifiyle ilgili çok sayıda belge ve dijital materyal ele geçirildi. Şüpheliler, Adana Adli Tıp Birimi’ndeki sağlık kontrolünün ardından emniyete götürüldü. Gözaltına alınan 8’i kadın 25 kişiden eski müdür Gürkan Bahar ile yeni müdür Sami Can’ın da aralarında bulunduğu 5’i tutuklandı, 2’si adli kontrol, 18’i ise ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

ŞEBEKE MAĞDURU, AKRABALARINA ARAZİLERİNİ DAĞITIP ÜYE YAPMIŞ

Operasyonda gözaltına alınan dönemin Karayusuflu Tarım Kredi Kooperatifi Müdürü Gürkan Bahar’ın 1 milyon TL’lik açık verdiği ve bu açığı kapatmak için üyelerinden Cengiz Akyol’u yanına çağırıp, “Müfettişler kooperatifi denetime geldi. Açık verdim. Sana ürün satmış gibi evrak düzenleyelim. Bu açığı senin üzerinden kapatalım. Daha sonra kendi aramızda anlaşırız” dediği öne sürüldü. Bu teklifi kabul eden Akyol’un, bölgedeki 4 bin dönümlük araziyi akrabası olan 24 kişiye dağıttığı ve Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kaydettirip, kooperatife üye yaptığı öğrenildi. Söz konusu 933 bin TL tutarındaki tohum, gübre ve sulama borusu gibi ürünlerin de Akyol ve akrabalarına satılmış gibi gösterilip, kooperatife borçlandırıldıkları belirlendi.

USULSÜZLÜĞÜ 3 SAATLİK SES KAYDI ORTAYA ÇIKARDI

Borcun taksitlerini bir süre ödedikten sonra kooperatif müdürü Bahar’dan parasını isteyen Cengiz Akyol’un parasını alamadığı ve taraflar arasında 933 bin TL’lik bono ve senet imzalandığı tespit edildi. Bunun üzerine Akyol’un, parasını geri alabilmek için Gürkan Bahar ile yardımcısı İlhan Yalçın’ı bir restorana götürdüğü, burada tarafların usulsüzlükleri konuştuğu öğrenildi. Akyol’un bu görüşme sırasında cep telefonuyla yaklaşık 3 saatlik ses kaydı yaptığı ve dolandırılma konusunun bu ses kaydına yansıdığı tespit

ÖĞRETMEN YEĞENİNE 100 BİN TL KREDİ ÇEKTİRMİŞ

Tarım kooperatifindeki usulsüzlüklerin ortaya çıkmadan önce emekli olan Gürkan Bahar’ın yerine müdür olarak getirilen, tutuklu Sami Can’ın da benzer usulsüzlükler yaptığı ortaya çıktı. Can’ın, öğretmenlik yapan yeğeni Ebubekir Sait S.’yi, Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kaydettirip, kooperatife üye yaptığı belirlendi. Can’ın, yeğeni adına 100 bin TL kredi çektiği, bu parayı da Ceyhan’daki bir tarım ürünleri firmasına havale edip, karşılığında da sulama borusu almış gibi fatura kesildiği öğrenildi. Firma yetkilisinin daha sonra 97 bin TL’yi yeniden Sami Can’a gönderdiği, 3 bin lirayı ise kendine aldığı, söz konusu sulama borularının ise firmadan hiç çıkmadığı saptandı.

POLİS OLARAK TANITIP ÜZERİNE 430 BİN TL KREDİ ÇEKMİŞ

Can’ın, arkadaşı Mutlu İlker S.’yi ÇKS’ye kaydettirip, kooperatife üye yaptığı ve üyelerine de “Bu arkadaş polis. Bir işiniz olursa, o halledecek” dediği öğrenildi. Can’ın, kimlik fotokopisini aldığı Mutlu İlker S.’nin üzerine 150 bin TL ve 280 bin TL’lik iki ayrı kredi çektiği, bu paraları da kendi hesabında tuttuğu belirlendi. Bunun üzerine parasını isteyen Mutlu İlker S. ile Can’ın kavga ettiği, denetime gelen müfettişlerin olayı öğrenmesi üzerine Can’ın parayı ödeyip, borcu kapattığı tespit edildi.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Mevcut Enflasyon ve Faiz Oranlarıyla Yatırımcı Yeni Yatırım Yapar mı?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yüksek enflasyon oranının getirdiği yüksek faiz politikası haliyle başta ticari krediler olmak üzere tüm kredi türlerinde de faiz oranlarının artmasına neden oluyor.Şu an kredibilitesi yüksek ve ekonomik olarak büyük hacimlere sahip şirketler dahi piyasadan % 50 TL faiz oranları ile borçlanabiliyor. KOBİ vb. gibi diğer işletmelerin kullanabildikleri kredilerin faiz oranları ise % 60 bandını aşmış durumda.

Peki kredi piyasası açısından tek kötü haber faiz oranlarının yükselmiş olması mı? Maalesef hayır, bankaların kredi verme iştahı da azalmış durumda ve haliyle eskiye nazaran parasal olarak da verilen kredilerin büyüme hızında da ciddi bir yavaşlama görülmekte.Nitekim kredilerin mevduata oranı (KMO)% 80-90 bandına gerilemiş durumda..

Yeterince kredi bulunsa dahi mevcut faiz oranları düşünüldüğünde yatırımcının yatırım yapması da sanıldığı kadar kolay görünmemekte. Malumunuz yatırımcının işletmesine koyduğu sermayenin getirisi asgari olarak risksiz faiz oranı olan hazine kağıtlarının ya da banka mevduat getirisinden fazla olmalı ki yatırımcı risk alarak yatırım yapsın. Üstelik gelir kaybı nedeniyle tüketici talebinin azaldığı hem de yüksek işsizlik sebebiyle kişilerin gelecekte elde etmeyi umdukları gelirleri elde edip edemeyeceklerinden emin olmamaları da onları harcama bakımından daha da muhafazakar hale getirmişken bunu başarmak gerçekten daha da zorlaşıyor.

Onur ÇELİK-CFO/YMM

Okumaya devam et

EKONOMİ

Geleceğin Uzun Tarihi: Hayaller, Teknoloji ve Gerçeklik Arasında Bir Yolculuk

Yayınlanma:

|

İnsanlık tarihi, geçmişin izlerini taşırken geleceğe dair umutlar, korkular ve öngörülerle şekillenmiştir. Teknoloji ilerledikçe bu gelecek tahayyülleri daha somut, daha ulaşılabilir ve bir o kadar da kontrol edilebilir hale geldi. Nicole Kobie’nin kaleme aldığı The Long History of the Future” (Geleceğin Uzun Tarihi), tam da bu noktada devreye giriyor: Geleceğin ne olduğuna, kim tarafından kurgulandığına ve nasıl yönlendirildiğine ışık tutuyor.

Gelecek Fikri Yeni Değil, Ama Daha Güçlü

Kobie, geleceğe dair düşünmenin yeni bir refleks olmadığını vurguluyor. Antik çağlardan bugüne kehanetler, ütopyalar, distopyalar ve bilimkurgu eserleri aracılığıyla insanlar kendi zamanlarını aşan kurgular üretmişlerdir. Ancak asıl dikkat çekici olan, bu kurguların bireylerin değil; hükümetlerin, şirketlerin ve teknoloji elitlerinin elinde birer araç haline gelmesidir.

Silikon Vadisi’nin “Geleceği” Satın Alması

Günümüzde geleceği tanımlayan en güçlü aktörler teknoloji şirketleri. Silikon Vadisi merkezli bu yapılar, yalnızca yeni teknolojiler üretmekle kalmıyor; bu teknolojilerin hayal ettirdiği geleceği de pazarlıyor. Nicole Kobie’ye göre bu “gelecek satışı”, kapitalist sistemin en sofistike manipülasyonlarından biri. Çünkü artık insanlar, daha iyi bir geleceği hayal etmek yerine, sunulan vizyonlara razı olmayı tercih ediyor.

Bilimkurgu ve Politik Gerçeklik

Kobie, bilimkurgu edebiyatının ve filmlerinin yalnızca eğlence değil, politik bir arka plana sahip olduğunu savunuyor. 1984, Brave New World, Black Mirror gibi eserler birer uyarı değil, zamanla “olası senaryolara” dönüşüyor. Bu da gelecek tahayyüllerinin aslında günümüz karar vericileri tarafından birer araç olarak nasıl kullanıldığını ortaya koyuyor.

Teknoloji Tarafsız Değildir

Yazar, teknolojinin asla tarafsız olmadığını açıkça ifade ediyor. Hangi teknolojinin geliştirileceği, kimler için geliştirileceği ve hangi ihtiyaçlara cevap vereceği tamamen ideolojik kararlarla belirleniyor. Yapay zeka, gözetim sistemleri, uzay yolculukları veya dijital ekonomi: Hepsi birer gelecek inşasıdır. Ancak bu gelecek, herkes için eşit derecede ulaşılabilir değil.

Hayal Edilen Gelecek mi, Dayatılan Gelecek mi?

Kitabın temel sorusu şu: Gelecek gerçekten insanlığın ortak aklıyla mı belirleniyor, yoksa güçlülerin çıkarına göre mi kurgulanıyor?

Nicole Kobie’nin cevabı net: Bugün bize “ilerleme” adı altında sunulan çoğu şey, belirli çevrelerin çıkarlarına hizmet eden bir gelecek tasarımıdır. Bu tasarım, medya yoluyla yaygınlaştırılır, teknolojiyle pazarlanır ve politikalarla meşrulaştırılır.

Nicole Kobie The Long History of the Future – Narrative Species

Geleceği Kimin İçin Tasarlıyoruz?

“Geleceğin Uzun Tarihi”, sadece teknolojiye veya inovasyona değil, bu olguların arkasındaki güç ilişkilerine dikkat çeken önemli bir eser. Nicole Kobie, okura şu çağrıyı yapıyor:

“Geleceği başkalarının kurgulamasına izin vermeyin.”

Çünkü bir toplumun geleceği, ancak kolektif akıl ve etik bir vizyonla kurgulandığında adil ve sürdürülebilir olabilir. Aksi halde geleceğimiz, geçmişin hatalarına benzeyen ama daha sofistike bir kabusa dönüşebilir.

Okumaya devam et

EKONOMİ

Yaşayan Ölüler Aramızda: Finansal Zombi Krizi

Yayınlanma:

|

Ekonomide görünmez ama hissedilen bir tehlike var: Zombi şirketler. Gelirleri borçlarının faizini bile karşılamayan, piyasada sadece dış desteklerle ayakta kalan bu firmalar, yalnızca kendi varlıklarını değil, tüm ekonomik yapının sağlığını tehdit ediyor.

Zombi Şirket Nedir?

Zombi şirketler, faaliyetlerinden elde ettikleri kazançla borçlarının faizini dahi ödeyemeyen, ancak çeşitli yollarla piyasada tutulan işletmelerdir. Bu yollar arasında:

  • Sürekli borç çevrimi

  • Siyasi baskılarla alınan krediler

  • İflas erteleme ya da konkordato kullanımı

  • Kamu bankaları veya fonları yoluyla yapılan kurtarmalar

bulunur. Bu firmalar aslında çoktan iflas etmişlerdir; ancak piyasa gerçekleri bunu henüz kayda geçmemiştir.

Ekonomiye Verdikleri Zararlar

1. Kaynakların İsrafı

Finansal sistemde sınırlı olan kaynaklar (kredi, iş gücü, teşvik vb.) verimli firmalara değil, aslında çoktan ölmüş bu “zombilere” aktarılır. Bu durum, ekonomik büyümenin kalitesini bozar.

2. Rekabetin Bozulması

Zombi firmalar, zarar etmelerine rağmen piyasada kalabildikleri için fiyatları baskılar, daha sağlıklı ve verimli firmaların piyasadan çıkmasına neden olur. Bu da yenilikçiliği ve teknolojik gelişmeyi engeller.

3. Banka Bilançolarında Risk

Bankalar zombi firmalara kredi verdikçe tahsil edilemeyen alacaklar artar. Sorunlu krediler (NPL) yükselir ve banka sistemine duyulan güven zedelenir.

4. Yatırımcı Güvensizliği

Piyasada “kimin sağlıklı kimin batık” olduğu belli olmaz. Şeffaflık kaybolur. Bu da doğrudan yatırımların ve risk iştahının düşmesine yol açar.

5. Verimlilik Kaybı

Zombi firmalar büyüme rakamlarını yapay olarak şişirebilir ama toplam faktör verimliliği düşer. Ekonomi görünürde büyürken, içeride çürümeye başlar.

Türkiye Örneği: Sessiz Kriz

Türkiye’de özellikle son yıllarda düşük faiz politikaları ve kredi genişlemesi, zombi firmaların sayısını artırdı.

  • KGF destekli krediler,

  • İflas erteleme/kurtarma kültürü,

  • Siyasi olarak ayakta tutulan kamu projeleri,

bu yapıyı besledi. Bu durum, verimli firmaları cezalandırırken, “ölü şirketlerin” yaşamaya devam ettiği bir ekonomik iklim yarattı.

Ekonomik Risk: Zincirleme Çöküş

Faizler yükseldiğinde veya destekler çekildiğinde bu zombi firmalar zincirleme şekilde batmaya başlar. Bu da domino etkisiyle:

  • Bankacılık krizine,

  • İşsizlik artışına,

  • Güvensizlik ortamına,

neden olabilir. Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı konkordato patlaması bu riski açıkça göstermektedir.

Yaşayan Ölülerden Kurtulmak

Ekonominin sağlıklı işleyebilmesi için kaynakların doğru yönlendirilmesi şarttır. Zombi şirketlerin desteklenmesi değil, piyasa içi doğal seleksiyonun işlemesi, güçlü firmaların güçlenmesi gerekir.

Zombi ortamı kısa vadede siyasi rahatlama getirse de uzun vadede büyümenin yapısını çürütür.

Erol TAŞDELEN-Ekonomist    www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.