Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

AktifBank : Aktif Gündem

AktifBank bültenleri kapsam ve içerik olarak diğer banka bültenlerine göre fark yaratıyor, okunmasında ve takip edilmesinde fayda var.

Yayınlanma:

|

Genel Gündem

Geçtiğimiz hafta küresel risk iştahında toparlanma görülürken hisse senedi endeksleri hem ABD hem de Avrupa tarafında pozitif bir seyir izledi. ABD’de hafta içinde tahvil fiyatlamaları ve pandemi destek paketi (1,9 trilyon USD) takip edilirken küresel tarafta varlık fiyatlamaları da bu başlıklar ile ilintili hareket etti. ABD 10 yıllık tahvili %1,6 seviyesinde fiyatlanmaya devam ederken gelişen ekonomi para birimleri yüksek oynaklığın görüldüğü haftada genel olarak pozitif bir performans sergilediler. Bu noktada Lira hafif negatif ayrışırken haftaya açıklanacak olan faiz kararının piyasa fiyatlamaları üzerinde etkili olduğunu görüyoruz. TCMB beklenti anketine göre yılsonu enflasyon beklentilerindeki yükseliş sürerken (%10,36->%10,47) Ocak ayı sanayi üretimi yıllık bazda %11,4 artış göstererek ilk çeyrekteki büyüme görünümünü teyit etti. Yine Ocak ayında yıllık ciro %30,2 oranında artarken veri içerisinde pandeminin etkileri hissedildi. Enflasyon arındırılmış bir şekilde bakıldığında hizmet sektörü cirolarının genelde daraldığı sanayi tarafında ise kuvvetli bir görünüm kaydedildiği gözleniyor.

Küresel tarafta hafta içinde veri yoğunluğu zayıf seyrederken ABD’de Şubat ayı enflasyonu çekirdek göstergelerde beklentilerin 0,1 puan altında gerçekleşerek yıllık bazda %1,3 artış gösterdi. FED öncesi takip edilecek bir diğer önemli gösterge olan istihdam tarafında ise haftalık işsizlik maaşı başvurularının yüksek seyretmeye devam ettiği görülüyor.

Aktif Bank

Döviz Kurları:

Geçtiğimiz hafta gelişen ekonomi para birimlerinde ABD dolarına karşı oynaklığın yüksek olduğu bir seyir izlenirken Meksika pezosu %2.99, Güney Afrika randı ise %2.72 değer kazancı ile pozitif ayrıştılar. Lira haftalık bazda %0.37 oranında değer kaybederken 5 yıllık CDS primi haftayı 325 baz puan seviyesinde tamamladı. TL fiyatlaması üzerinde hem küresel risk iştahı hem de TCMB faiz kararı beklentileri hakim olurken geçtiğimiz haftanın verilerine bakıldığında TCMB net rezervinde zayıflama görüldü. Yurt içi döviz tevdiat hesaplarında aynı hafta için 2.3 milyar dolar azalış görülse de değişim büyük oranda altın fiyatlarındaki düşüşten kaynaklandı.

Majör para birimlerinde ise ABD dolarına karşı genel olarak olumlu bir seyir takip edilirken Kanada doları ve Norveç Kronu %1’in üzerinde haftalık getiriler kaydederek pozitif ayrıştılar. Japon yeni ise %0.66 değer kaybı ile negatif ayrışan para birimi oldu. ABD tarafında takip edilen 10 yıllık tahvil ihracı sonrasında piyasada oluşan faizlerin ciddi derecede bozulmaması dolar endeksinin diğer varlıklar üzerinde yarattığı baskıyı hafifletti. Bu hafta takip edilecek olan FED toplantısı majör para birimlerinin yön bulmasında etkin rol oynayabilir.

Aktif Bank

Faiz Enstrümanları:

TL OIS piyasasında getiriler geçtiğimiz hafta genel olarak yükseliş kaydederken hem risk primi hem de TCMB faiz artırımı beklentilerinin fiyatlamalara dahil olduğunu görüyoruz. Gösterge faiz olarak takip edebileceğimiz 2 yıllık tahvil getirisi ise %16,25 seviyesinden hafta kapanışı gerçekleştirdi.

Küresel tarafta faizler ABD 10 yıllık getirileri %1.62 seviyesinden hafta kapanışı yaparken son 1 yılın en yüksek seviyesinde fiyatlanıyor. Haftalık bazda ABD getiri eğrinin dikleşmeye devam ettiğini görüyoruz. Bu noktada enflasyon beklentilerindeki güçlü iyimserlik korunurken hafta içinde IMF’den merkez bankalarına piyasa faizleri konusunda temkinli olmaları konusunda uyarı yapıldı. Avrupa’da 10 yıllık tahvil getirileri bir önceki haftaya kıyasla karışık bir seyir izlerken İtalya tahvil getirilerinde 13,3 baz puanlık bir gerileme görüldü. AB için ekonomik aktivite konusunda sinyal veren Almanya-İtalya 10 yıllık tahvil getiri farkı ise %1’in altına gerileyerek son 5 yılın en düşük seviyesinde bulunuyor.

Aktif Bank

Hisse Senetleri:

Haftalık bazda hisse senedi endeksleri kuvvetli bir performans göstererek kazanç elde ettiler. ABD tarafında S&P 500 endeksi haftayı %2.64 oranında getiriyle tamamlarken Avrupa’da Euro Stoxx 50 endeksi haftayı %4.46 oranında yükselişle bitirdi. Asya’da ise Nikkei endeksi haftalık bazda %2.96 oranında getiri sundu.

BİST100 endeksinde haftalık bazda %1 oranında değer kazancı görülürken 50,100 ve 200 günlük hareketli ortalamalarının üzerinde bir hafta kapanışı gerçekleşti. TL’de değer kaybına karşın pozitif risk iştahı hisse senetlerini destekledi. Dolar cinsinden bakıldığında 50 günlük hareketli ortalamanın hemen altında gerçekleşen kapanış o bölgenin test edilip kırılması halinde yukarı yönlü sinyal verebilir.

Aktif Bank

Emtia:

ABD getiri eğrisindeki yükselişin devam etmesine karşın değerli metaller son dönem kayıplarının bir kısmını geri aldılar. Platinyum haftayı %6.45 oranında değer kazancı ile tamamlarken gümüş ve altın tarafında getiriler gözlendi. Ons altın 1680 dolar seviyesindeki destek noktasından yükselişe geçerek haftayı 1727.11 dolar seviyesinde tamamlandı. Ağustos ayındaki tepe noktasından başlayan düşüş seyri devam ederken bu kanalın üst noktası da hareketli ortalamaların da bulunduğu 1810 dolar seviyesine işaret ediyor. Aşağıda ise 1680 dolar seviyesini önemli bir destek olarak varlığını koruyor. Petrol tarafında enflasyon beklentilerindeki fiyatlamalara paralel olarak pozitif seyir devam ederken Brent petrol haftayı 69.22 dolar seviyesinde tamamladı.

Aktif Bank

Takip Edilecek Veriler

Bu hafta yurt içinde TCMB’nin Mart ayı PPK kararı takip edilecek. Piyasa beklentileri 100 baz puanlık bir faiz artırımına işaret ediyor. Yükselen enflasyon beklentileri ve küresel gelişmeler dahilinde kur üzerinde görülen baskı toplantının piyasa fiyatlamaları üzerindeki etkisini de artıracaktır. Küresel tarafta Merkez Bankaları ön plana çıkarken FED’in yükselen piyasa faizleri hakkında vereceği sinyaller fiyatlamalarda etkili olabilir. Bu noktada ekonomik tahminlerin de yayınlanacağı toplantıda üyelerin duruşu da önemli olacaktır. İngiltere Merkez Bankası’nın negatif faiz konusunda vereceği sinyaller Sterlin fiyatlamasında oynaklığı artırabilir.

Aktif Bank

Aktif Bank Araştırma Birimi

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Garanti BBVA, sürdürülebilirlik temalı sendikasyon kredisini yeniledi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Garanti BBVA, uluslararası piyasalardan sağladığı sürdürülebilirlik temalı sendikasyon kredisini yenilediğini duyurdu.

Garanti BBVA, yurtdışı borçlanma programı kapsamında, bu yıl ilk kez Sürdürülebilir Borç Finansmanı Çerçevesi ile uyumlu 367 gün vadeli sendikasyon kredisi sağladı. 244 milyon ABD doları ve 162 milyon 400 bin euro olmak üzere iki dilimden oluşan ve yoğun talep gören kredinin anlaşması, 21 ülkeden 43 bankanın katılımıyla imzalandı. Sendikasyon kredisinin, yüzde 100 yenileme oranı ve toplam maliyeti sırasıyla SOFR +%1,75 ve Euribor +%1,5 olarak gerçekleşti.

Konuya ilişkin görüşlerini paylaşan Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, “Sürdürülebilir finans alanında öncü bir banka olarak, yurtdışı borçlanma programı kapsamında uluslararası piyasalardan sağladığımız kaynaklara bir yenisini daha eklemenin mutluluğunu yaşıyoruz. 2020 yılında dünyada bir ilki gerçekleştirerek başlattığımız sürdürülebilirlik kriterlerine endeksli sendikasyon kredisi yapısını başarıyla sürdürüyoruz. Sendikasyon anlaşmamız, işlem gelirlerinin BBVA grubuyla belirlemiş olduğumuz sürdürülebilir faaliyetlerin finansmanı standardımıza uygun şekilde kullanılmasını içeriyor. Sendikasyonumuz gerek katılan banka sayısı gerekse katılım tutarları bakımından yoğun talep gördü. Böylece hem uluslararası piyasalardan sağlanan kaynaklarla ülkemizin dış ticaret işlemlerine destek olmaya hem de iklim kriziyle mücadele ve kapsayıcı büyümeye dönük projelere finansman sağlamayı sürdürüyoruz. Garanti BBVA olarak, uluslararası piyasalardaki itibarımız ve finansal yapımızın gücüyle sürdürülebilir kalkınmayı desteklemek ve ülke ekonomisine katkıda bulunmak için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

QNB Türkiye, Türkiye ekonomisine 650 milyon dolar kaynak sağladı

QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, “QNB Türkiye, 2019’daki 3 senelik sendikasyon kredisinin ardından kendi belirlediği vade çıtasını yenileyerek, sektördeki öncü rolünü pekiştirdi” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

QNB Türkiye, yenilediği sendikasyon kredisiyle Türkiye ekonomisine 650 milyon dolar kaynak sağladı.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, QNB Türkiye, sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisiyle önemli bir başarıya imza attı. 650 milyon dolar değerinde sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon kredisi temin eden banka, 3 yıl vadeli dilimle yaptığı borçlanmayla Türk Bankaları Sendikasyon kredisi piyasasında son 5 yılda 3 yıl vadeli kaynak temin etti.

Bankanın yeni sendikasyon kredisine vadesi gelen kredi tutarının 2 katını aşan, 1 milyar dolardan fazla yatırımcı talebi geldi. Talep sonrası Banka, sendikasyon kredisini 650 milyon dolar karşılığı tutarla yüzde 130 yeniledi.

Sendikasyon, bir yıl vadede 246 milyon, iki yılda 300 milyon ve üç yılda 103 milyon dolara karşılık gelecek 6 dilimden oluşuyor.

Sendikasyon işleminde toplam maliyetler, bir yıllık dolar dilim için yıllık SOFR+ yüzde 1,75, iki yıllık dolar dilim için yıllık SOFR+ yüzde 2,25 ve üç yıllık dolar dilim için ise yıllık SOFR+ yüzde 2,35 gerçekleşti.

Ayrıca bir yıllık avro dilim için yıllık Euribor+ yüzde 1,50, iki yıllık avro dilim için yıllık Euribor+ yüzde 2 ve üç yıllık avro dilim için yıllık Euribor+ yüzde 2,10 gerçekleşti.

Sendikasyonda, 28 ülkeden 64 bankanın katılımının yanı sıra 4 yeni ülke ve 21 yeni bankanın bulunması dikkati çekti. Sendikasyon işleminin koordinatörlüğünü Mizuho Bank ve Abu Dhabi Commercial Bank paylaşırken, sürdürülebilirlik koordinatörlüğü rolünü ise Standard Chartered Bank ve Mizuho Bank üstlendi.

Borçlanmada kullanılan sürdürülebilirlik taahhütleri arasında Türkiye’yi etkileyen 6 Şubat depremleri nedeniyle hasar gören bölgelere kullandırılan krediler ve QNB Sürdürülebilir Finansman Çerçevesi’ne uygun olarak kullandırılan Yeşil Krediler yer alıyor.

– ‘Türkiye sendikasyon piyasasındaki öncü rolümüzü ortaya koyduk’

Açıklamada görüşlerine yer verilen QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, Türk bankacılık sektöründe geçen 5 yılda sadece 3 yıl vadeli sendikasyon kredisi sağladıklarını belirterek, sendikasyon kredisine gelen yüksek talebin hem Türkiye’ye hem QNB Türkiye’ye duyulan güçlü güvenin kanıtı olduğunu aktardı.

Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınmasına banka olarak sağladıkları katkıya dikkati çeken Tan, ‘Sürdürülebilirlik bağlantılı gerçekleşen yeni sendikasyon borçlanmamızın 3 yıla kadar yayılan vadesiyle Türkiye sendikasyon piyasasındaki öncü rolümüzü ve yatırımcılarımızın hem ülkemize hem de bankamıza duyduğu güveni bir kez daha ortaya koyduk. Son 5 yılda gerçekleşen sendikasyon kredileri arasında 3 seneye kadar borçlanan tek Türk bankası olan QNB Türkiye, 2019’daki 3 senelik sendikasyon kredisinin ardından kendi belirlediği vade çıtasını yenileyerek, sektördeki öncü rolünü pekiştirdi.’ ifadelerini kullandı.

Tan, başarılarının uluslararası finansal piyasalardaki yansıması olarak gördüükleri sendikasyonda 21 yeni bankanın yer almasının gururunu yaşadıklarını kaydederek, ‘Gerek deprem bölgesine sağladığımız krediler gerekse Yeşil Krediler kapsamında reel sektörün yeşil ve sosyal dönüşümü için verdiğimiz destek sendikasyon kredimizin odağında yer alıyor. Yeni sendikasyon kredimiz aracılığıyla, Türkiye ekonomisinin gelişimi ve dış ticaretin güçlenmesi hedeflerine ulaşmak için çalışmaya ve ekonomik kalkınmaya katkı sunmaya devam edeceğiz.’ açıklamasını yaptı.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Trump’ın BRICS ülkelerini de ‘tehdit’ etmesi ile dolar yeniden değerleniyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Haftanın son işi günü, ABD borsaları, Şükran Günü tatili nedeniyle kısa geçen haftayı yükselişle kapandı. En geniş tanımlı borsa endeksi olan S&P500 ilk defa 6bin endeks seviyesinin üzerinde kapanış yaparak rekor kırdı. Başkan Trump’ın BRICS ülkelerine yönelik sert açıklamaları, dolara olan talebi artırırken piyasalarda yeni bir belirsizlik dalgası oluşturdu. Trump, BRICS ülkelerinin dolar kullanımından uzaklaşma çabalarını %100 tarife tehdidiyle durdurma kararlılığında olduğunu ifade etti.

Kripto para piyasalarında, Ether (ETH) pazar günü altı ayın zirvesine ulaşırken, amiral gemi Bitcoin ise 22 Kasım tarihinde 100bin dolar seviyesine yaklaşması ve rekor kırması ardından bu sabah güçlü dolar ile geriledi. Kıymetli madenlerin de güçlü doların baskısıyla haftaya adeta boynu bükük bir şekilde başladığını görüyoruz.

Fransa Başbakanı Barnier, 2025 bütçesi üzerinde anlaşma sağlanamaması durumunda hükümetin düşebileceği konusunda uyardı. Marine Le Pen, taleplerinin karşılanmaması halinde gensoru önergesine destek vereceğini açıkladı. Almanya’daki siyasi risklerin yanı sıra Fransa’daki bu gelişmeler, ortak para birimi EUR üzerindeki baskıyı artırıyor.

Hatırlanacağı üzere, geride bıraktığımız hafta başı kaleme aldığımız raporda “Dolarda değerlenmenin boyu çok da uzun olmayabilir…” başlıklı yazımızda, Trump’ın politikalarına yer vererek, neden ticaret savaşının kaos yaratacağını işlemiş, uygulanacak tarife artışlarının, ABD’nin dış ticaret açığını azaltmayacağı gibi artıracağına, tasarruf tarafında bir iyileşme olmadan tarifelerin işe yaramayacağına, uygulanacak politikaların enflasyonu artıracağına, FED ile senkronizasyonun kaybolacağına ve nihayetinde çok uzun bir süredir dile getirdiğimiz üzere zaten sarsılmakta olan ABD Doları’nın daha da kırılgan bir zemine sürükleyeceğine yer vermiştik. Bu bağlamda, EUR’nun yapısal ve siyasi anlamda zor bir süreçten geçtiği düşünülürse, para birimleri cephesinde bir ihtimal Sterlin, lâkin orta/uzun vadede ise altının ön planda kalacağı beklentimizi hazır yeri gelmişken bir kez daha hatırlatmak isterim.

Avrupa ekonomilerinde devam eden sorunlu tabloya istinaden Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) 12 Aralık olağan toplantısında 50 baz puanlık bir indirim yapma olasılığına bu sabah %27 şans verildiğini not edelim. FED’in de benzer şekilde 18 Aralık’ta yapılacak toplantıda, %60 ihtimalle 25 baz puanlık bir faiz indirimi yapacağı düşünülüyor. Bu hafta, FED Başkanı Powell da dâhil olmak üzere birçok FED yetkilisinin konuşma yapması planlanıyor. Yatırımcılar, bu konuşmalardan para politikasının geleceğine dair ipuçları arayacak.

Türkiye cephesinde ise gözler yarın açıklanacak Kasım ayı enflasyon verisine çevrildi. Hafta sonu açıklanan İstanbul bölgesi için İTO’nun enflasyonu aylık %3,1 artış kaydederken, yıllık enflasyon ise %57,99 olarak gerçekleşti. Resmî TÜFE enflasyonun yarın nasıl sonuçlanacağına bakacağız. Gıda hâriç enflasyon verisinin de yakında takip edileceğini unutmamak gerektiyor. Enflasyonun aylık %2 civarında veya makûl bir seviyede sonuçlanması durumunda, TCMB’nin 26 Aralık toplantısında 250 baz puan faiz indirimine soyunacağını düşünüyoruz. Bu görüşümüzün de arkasında, para politikasının görevini yerine getirdiğini, artık maliye politikasının devreye girerek hükûmet harcamalarının yavaşlaması noktasına doğru ilerleyeceğimizi düşünüyoruz. Enflasyonun toplumsal bir olgu olduğunu ve ancak tüm paydaşların ‘yükün’ altına girmesi ile çözülebileceğini bir kez daha hatırlatmak isterim.

TCMB swap hariç net yabancı para pozisyonu, son altı günde yaklaşık 4,5 milyar dolar iyileşerek 34,6 milyar dolar seviyesine yeniden yükseldiğini de görüyoruz. Net pozisyon, geçen ay başı ABD seçimleri nedeniyle belirgin bir düşüş yaşadıktan sonra tekrar toparlanma eğilimine girdi. Her ne kadar 2025’de yükü maliye politikalarının sırtlamasını beklesek de, TCMB’nin de kuru belli bir dengede tutma noktasında istekli olacağını ve elinin bu alanda oldukça güçlü olduğunun altını çizmek gerekiyor. TCMB, 2025 yılında faiz indirimlerine devam ederken, TL’nin de reel anlamda güçlü bir seyir izlemeye devam edeceğini, ya da enflasyona göre daha az değer kaybedeceğini düşünürken, yabancı yatırımcıların da yeniden TL cinsi varlıklara ilgisinin artacağını düşünüyoruz. Eğer yarın açıklanacak enflasyon verisi iyimser bir şekilde sonuçlanır ve faiz indirimlerinin de önü açılırsa, hisse senetlerine yönelik yükseliş isteğinin de ivme kazanacağını düşünüyoruz.

Asya piyasalarının haftaya güçlü bir başlangıç yaptığını görüyoruz. Çin’de açıklanan PMI verilerinin (büyümenin öncü göstergeleri) hükûmetin uyguladığı teşviklerin dünyanın ikinci büyük ekonomisinde etkisini göstermeye başladığı şeklinde yorumlanırken, Wall Street’teki rekor kapanışlar da piyasalara moral verdi. Japonya’da ise tahvil getirileri, Japonya Merkez Bankasından (BoJ) faiz artırımı beklentileriyle 16 yılın zirvesine ulaştı. Başkan Ueda’nın hafta sonu yaptığı açıklamada, ekonomik verilerin beklentilere uygun ilerlediğini ve bu nedenle bir faiz artırımının yaklaştığını belirtti. Çeyrek puanlık bir artış olasılığı yaklaşık %64 olarak görülüyor. YEN dolar karşısında 150 seviyesine kadar toparlanarak değer kazandığının altını çizelim.

Petrol fiyatları ise, Çin’den gelen olumlu imalat verileri ve İsrail’in ateşkese rağmen Lübnan’a yönelik saldırılarını sürdürmesi nedeniyle hafifçe yükseldi. Suriye cephesine ilişkin çok fazla bir bilgi birikiminiz olmasa da ‘ortalığın’ ciddi şekilde karıştığını görüyor ve okuyoruz. Uzun yıllar devam eden şiddetten sonra son yıllarda daha sakin bir seyir görülen Suriye’de iç savaş yeniden hareketlenirken, önemli yerleşim yerleri el değiştirdiğini ve bunun da yeniden istikrarsızlığı artırabileceğinden endişe ediyoruz. Yılın son ayına başlarken küresel anlamda imalat sanayi PMI verileri izlenecek. ABD, Şükran Günü tatilinden dönerken alışveriş çılgınlığının bugün de “Cyber Monday” online olarak sürmesi bekleniyor.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.