Connect with us

BANKA HABERLERİ

Bankalar ve ekonomi yönetimi arasında çatlak

Büyümeyi destekleme gerekçesiyle faiz indiriminde ısrar eden hükümet, aynı anda enflasyonla mücadele için bankaların kredi verme kapasitesini kıstı. Bu ikilik iş dünyasında rahatsızlığa neden oluyor.

Yayınlanma:

|

İktidara yakın A Para televizyonu tarafından Ekim ayının son günü düzenlenen Finansın Geleceği Zirvesi’ne İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran’ın ekonomi politikalarına yönelik eleştirileri damga vurdu.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin de bulunduğu salona hitabında Aran, “Kredinin ucuzlamasına rağmen krediye erişim güçleşiyorsa bunun kimseye bir faydası yok” dedi. Aran, bir taraftan büyümeyi desteklemek adına faizler indirilirken, diğer yanda bankaların kredi verme kapasitesinin azaltılmasına tepki gösterdi.

Bankalar ve ekonomi yönetimi arasındaki ayrılığa dair DW Türkçe’ye değerlendirmede bulunan uzmanlar, para politikasındaki çelişkilere dikkat çekti.

Kredi sorunu neden yaşanıyor?

Ekonomistlere göre, siyasi bedel ödeyeceği endişesiyle faiz politikasından geri adım atamayan hükümet, enflasyonu dizginlemek için kredi musluklarını kısmayı tercih etti. Ancak bu sefer de işletmeler zora girdi.

Yaşanan sorunun kaçınılmaz olduğunu savunan ekonomist Güldem Atabay, “Yapay bir şekilde politika faizini düşürdükten sonra piyasa faizlerini de bu seviyeye çekmek için alınan makro ihtiyati önlemler eninde sonunda kredi dar boğazı yaratacaktı. O aşamaya geldik” diye konuştu.

Ekonomist Güldem Atabay
Güldem AtabayFotoğraf: Privat

Normalde faizler düştüğünde krediye erişimin kolaylaşmasının bekleneceğini kaydeden TOBB Türkiye Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sanayii Meclis Başkanı Şeref Fayat ise, “Bizde tam tersi oldu. Politika faizi düştüğü halde sanayicinin paraya daha zor ulaştığını, düşen faize rağmen daha az kredi vermeleri yönünde bankalara talimatlar verildiğini görüyoruz” dedi.

Finansmana erişimin oldukça güçleştiğini anlatan İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı İlker Önel de şirketlerin dayanacak gücü kalmadığı görüşünde.

Bakan Nebati’den yanıt

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) verilerine göre 2022’nin ilk dokuz ayında, önceki yılın aynı dönemine kıyasla kapanan şirket sayısı yüzde 62,7 arttı. Önel, enflasyon yüzünden halkın satın alma gücünün düştüğü bir ortamda kredi hacimlerinin daraltılmasının kapanan şirket sayısındaki artışı tetiklediğini dile getirdi. Önel ayrıca, şirketlerin artık uzun vadeli ve sabit faizli krediye erişemediklerini de kaydederek, bunun iş yapma kapasitelerini olumsuz etkilediğini belirtti.

Çarşamba günü başlayan Müsiad Expo 2022 fuarı açılışında iş dünyasından gelen eleştirilere yanıt veren Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Kredilerdeki söylemlerinizi haklı ve doğru kabul ediyoruz” dedi. Bakan Nebati, krediye erişim ve vadelerin kısa tutulması gibi sorunların “gelip geçici” olduğunu savundu.

Hükümet neyi amaçlıyor?

İktidar, büyümeyi sürdürmek hedefiyle yüksek enflasyona rağmen Merkez Bankası’nı faizleri düşürmeye zorluyor. Ancak büyümenin öncü göstergelerindenden imalat sanayi satın alma yöneticileri endeksi (PMI), Ekim’de 46.4’e gerileyerek pandemiden bu yana en düşük seviyeye geldi. İmalat sanayi sekiz aydır üst üste daralıyor.

Ekonomistlere göre, Ukrayna savaşanın neden olduğu şok, “pandemi sonrası ihracat patlaması yaşanacak” beklentisini boşa çıkardı. Türkiye’nin en önemli pazarlarında talep daralınca fabrikalar durmaya başladı.

“Belki o kadar sert olmasa da pandemiyle benzer bir durum oldu” diyen Fayat, verilerin yavaşlamanın süreceğine işaret ettiğini kaydetti.

TOBB Türkiye Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sanayii Meclis Başkanı Şeref Fayat
Şeref FayatFotoğraf: Privat

Galatasaray Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Doçent Doktor Ata Özkaya’ya göre de hükümet, pandemi döneminde biriken küresel talebe yanıt vermek maksadıyla ihracatı arttırıcı önlemler aldı. Ancak talebin hiç kesilmeyeceğini düşünmek hatalıydı.

“Küresel ölçekte iki yıl kapalı kalmış hane halkından talep geldi. Bu bizi sanayi üretiminde yaklaşık sekiz ay boyunca yüzde 10 civarında artış hızına ulaştırdı. Şimdi geldiğimiz noktada ise sanayi üretiminin azaldığını ve düşüşün devam edeceğini görüyoruz.”

Enflasyon önlemi

Türkiye içinde de bir yılda yüzde 19’dan 83 buçuğa tırmanan enflasyon, yerli tükecinin alışveriş iştahını azalttı.

“Enflasyonun çok yüksek bir seviyede olması, faiz indirimlerine rağmen kredi mekanizmasının çalıştırılmaması ihtiyacını beraberinde getiriyor” diyen Ekonomist Arda Tunca’ya göre iktidar, yüksek enflasyonun önüne bu şekilde geçmeye çalışıyor.

Ekonomist Arda Tunca
Arda TuncaFotoğraf: Emre Eser/Privat

Enflasyonla mücadele için kredi hacimlerinin daraltılmasının doğru olduğunu kaydeden uzmanlara göre asıl sorun, birbiriyle çelişen iki politikanın aynı anda uygulanmasında.

Faiz politikasında çok ısrar eden hükümetin buradan dönemediğini söyleyen Tunca, “Merkez Bankası üzerinden uygulanan politikalarla buraya gelindi, şimdi bunu düzeltiyorum demek çok büyük siyasi risk” dedi.

Seçim hesabı mı yapılıyor?

Halihazırda döviz mevduatı belirlenen limitleri aşan bankalar, reel faizin çok altındaki oranlardan tahvil almaya zorlanıyor. Bankalara yönelik bu tedbirle Hazine’ye aktarılan kaynağın, yaklaşan seçimlerde kullanılacağı iddia ediliyor.

“Bankaların tahvil alması demek Hazine’ye uygun imkanlı borç vermeleri demek. Politika faizinin düşürülmesindeki maksat da Hazine’nin ucuza borçlanmasını sağlamak” diyen Dr. Özkaya, bu iki önlemle kamunun borçlanma kapasitesinin arttırıldığı ve bunun seçim öncesi harcamalar yoluyla büyümenin desteklenmesi için kullanılacağı görüşünde.

BDDK ve Merkez Bankası düzenlemeleri gereği bankalar, yabancı para mevduatlarının yüzde 5’ine kadar tahvil tutmak zorunda. Yeni yıldan itibaren TL mevduat oranı yüzde 50’nin altında kalırsa ilave 2 puan daha tahvil alımı yapmak zorundalar. Ayrıca ihracat ve yatırım amaçlı olmayan ticari kredi kullandırmaları durumunda, sağlanan finansmanın yüzde 30’u oranında tahvil tutma şartı bulunuyor.

Reel faizin çok altında getiri sağlayan bu kağıtların satışıyla elde edilen gelirin hükümet için ucuz finansman kaynağı olduğunu kaydeden Atabay ise “İktidar kamu harcamalarıyla seçim yatırımı yapacak. Bu da ucuz finansman olarak kullanılıyor” ifadesini kullandı.

Benzer görüşü dile getiren Tunca da, “Bir taraftan çok açık şekilde seçim finanse ediliyor, diğer taraftan bankalar suçlanarak toplumun gözünde kredi vermeyen, piyasaya nakit sağlamayan yapılar gibi gösteriliyor” dedi.

DW- Muhammed Kafadar

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

BANKA KİRALIK KASA ÜCRETLERİ 20 BİN LİRAYI GEÇTİ

Yayınlanma:

|

Son yıllarda banaklardaki kiralık kasalara olan talep patlamasını bankalar fırsata çevirdi. Kiralık kasalar Bankalar için ciddi ücret ve komisyon geliri sağlarken  alınan depozitoları bazı bankaların vadesizde blokeli tutması ise müşterilerin tepki ve şikaytelerine neden oluyor.

TCMB ve BDDK’nın bu alanda düzenleme, denetleme yapmaması bankaların elini serbest bırakırken çoğu bankada boş kiralık kasaların kalmaması da kira ücretlerin fahiş düzeye ulaşmasına neden oldu.

Bazı bankalar yıllık ücretleri 20 bin Lirayı geçerken; müşterilerin rabet ettiği küçük kasa kiraları dahi 2-9 bin TL arasında değiştiği görüldü. Bankalar arasındaki kira ücret farkını açılmasında TCMB’nin bu alanda düzenleme yapmaması neden oldu. İŞBANK ve YAPI KREDİ Bankaları kiralık kasa ücretlerinde en fazla tarife ile ön plana çıkmış durumda. Kamu ile Katılım Bankaları özel bankalara göre daha makul kira ücret talep ettiği görüldü.

Kiralamadan önce mutlaka araştırın, pazarlık yapın

Bankalar arasında kiralık kasa ücret farkının fazla olması müşterileri banka banka dolaşıp fiyat almaya yönlendirirken, özellikle İstanbul gibi metropollerde bankalardaki boş kiralık kasa olmaması da vatandaşı çaresiz bankaların insiyatifine bırakmış durumda. Diğer taraftan özellikle banka ürünlerini kullandığınız banka ile kira ücretlerinde pazarlık yapılması faydalı olacaktır. Zira bazı bankalar müşterilerini kaybetmemek için ücretlerde indirim veya hiç almama yöntemini veya depozito almama yönünde ayrıcalıklar uygulayabiliyor. Depozitonun döviz veya vadeli hesapta tutulması ileriye yönelik maddi kaybı da önlerken, bazı bankaların depozitoyu vadesizde TL olarak tutması müşterilerin tepkisine neden oluyor.

Anahtar kaybolur is ene oluyor?

Kiralık kasalar biri bankada biri de müşteride olmak üzere çift anahtar ile açılabiliyor. Kasa anahtarı müşteri kaybetmesi halinde, çilingir ve kilit değişim için depozito almayı tercih ediyor. Diğer taraftankiralık kasa sahibinin vefat etmesi halinde noter huzurnda mirasciların gözetiminde kasalar açılarak çıkan varlıklar tutanağa geçirilip, mahkeme kararı ile hak sahiplerine veriliyor.

Kiralık Kasalar niçin tercih ediliyor

Son yıllada Dolarizasyon ve Piyasalardaki Güvenin kaybolması Kiralık Kasalara olan talebi artırırken; kiralık kasalarda ciddi döviz ve Altın biriktiğini tahmin temek zor değil. Zira, son yıllarda yaşanan su baskınlarından olumsuz etkilenen banka kasalarının noter huzurunda açılmasında kasalardan döviz ve altın çıktığı tespit edilmişti. Diğer taraftan, son yıllarda Ukrayna, Rusya savaşı ile gelen yabancı vatandaşlar yanında gurbetçi olarak yurt dışında çalışan Türk Vatandaşlarının da kiralık kasalara olan talep arttığı gözlemlendi.

Dikkat Sigorta kapsamında değil 

Özellike döviz ve altın gibi varlıklar kiralık kasalara konurken bu kasaların hısrızlık, yangın gibi olumsuzlukta banka sigorta kapsamında olmadığı bilinmesi gerekiyor. Son Kahramanmaraş merkezli depremde çoğu bankanın kiralık kasaları hasar görülürken bazı kasalara ulaşılamamış vatandaş maddi kayıplar yaşanmıştı.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Yapı Kredi’den 500 milyon dolarlık borçlanma

Yapı Kredi CEO’su Gökhan Erün, “Bankamıza ait işlemlerinin yüksek ilgi görmesi hem ülkemize hem de bankamıza duyulan güveni bir kez daha ortaya koyuyor.” dedi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yapı Kredi 500 milyon dolarlık ilave ana sermayeye dahil edilebilir borçlanma aracı ihracını tamamladı. İhraçta nihai getiri yüzde 9,75 olarak gerçekleşti.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, Yapı Kredi’nin başarıyla tamamladığı işleme, yurt dışı yatırımcılardan iki katından fazla talep geldi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Yapı Kredi Üst Yöneticisi (CEO) Gökhan Erün, güçlü sermaye yapılarını koruyarak, geleceğe sağlam adımlarla ilerlediklerini belirterek, ‘2024 yılının ilk ayında sağlıklı bilanço yapımızı daha da iyileştirmek adına Yapı Kredi olarak, 650 milyon dolarlık sermaye benzeri tahvil ihracını başarıyla gerçekleştirmenin gururunu yaşamıştık. Son olarak 500 milyon dolarlık ilave ana sermayeye dahil edilebilir borçlanma aracı ihracımıza gelen iki katından fazla talep ile aynı gururu bir kez daha yaşadık.’ ifadelerini kullandı.

2023 yılının üçüncü çeyreğinin sonundan itibaren uluslararası piyasalardan sağladıkları kaynağın yaklaşık 2 milyar dolara ulaştığına dikkati çeken Erün, ‘Uluslararası piyasalarda, bankamıza ait işlemlerinin yüksek ilgi görmesi hem ülkemize hem de bankamıza duyulan güveni bir kez daha ortaya koyuyor. Önümüzdeki dönemde de sürdürülebilir ve sağlıklı büyüme stratejimiz doğrultusunda tüm paydaşlarımız için fark yaratarak bir adım önde olmayı sürdüreceğiz.’ değerlendirmesinde bulundu.

Yapı Kredi’nin ilave ana sermayeye dahil edilebilir borçlanma aracı ihraç edilmesi işleminde Abu Dhabi Commercial Bank, Bank of America, Citibank, Emirates NBD, Morgan Stanley ve Standard Chartered görev aldı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Yatırım Tavsiyesi: Çikolata alın

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • TCMB’nin geçen haftalarda dezenflasyon sürecini tesis etmek adına atmış olduğu güçlü adımlar ya da tabir caizse el freni çekmesi sonrasında döviz piyasasında türbülans iyice azalsa da, ilacın yan etkisi bu sefer de hisse senetlerini vurdu. TL referans faiz oranının %52,42 seviyesine yükselmesi dahası %60 seviyesini aşan kredi faizleri, şirket performanslarını negatif etkilemeye başladı.
  • Yüksek faizin kredi piyasasını soğutmaya başladığını, krediye ulaşımın da zorlaştığını (miktarsal sıkılaştırma) tüketicinin kredi olmadan talebi yavaşlattığını, şirketlerin yüksek kredi faizleri karşısında beklemeye geçerek yatırımı da yavaşlaması / ertelemesi, elbette borsa için iyi bir haber teşkil etmiyor. TCMB’nin agresif adımlarının Türkiye’ye mesafeli bakan yabancı yatırımcının ‘soğukluğunu’ kıracağını ve Türkiye’ye geri geleceklerini fiyatlayan Borsa İstanbul’un lokomotif endeksi bankacılık sektörü bile dün olumsuz havadan negatif etkilenerek günü %2,60 düşüşle tamamladı (geçen haftayı %12,87 yükselişle güçlü bir şekilde tamamlamıştı). Genele yayılan satışların gölgesinde ana endes de %2,5 düşerken, CDS risk primi 318 baz puan ile yatay bir seyir izledi. USDTRY kuru ise kamu kontrolünde bebek adımları ile yükselişine devam ederken 32,20 seviyesine geldi.
  • Haber akışında, Hazine ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) arasında deprem bölgesine 500 milyon euro finansman desteği sağlanmasına ilişkin mutabakat zaptı imzalanırken, Türk Eximbank, Japon İhracat ve Yatırım Sigorta Kuruluşunun (NEXI) %100 oranında sigortası ve T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığının garantisi altında bir bankalar konsorsiyumundan 140 milyon Euro tutarındaki 10 yıl vadeli kredi anlaşması imzaladı. Kredi kanallarının uygulanan ortodox para politikaları ve yüzünü Batıya dönen Türkiye sonrasında kademeli bir şekilde açılacağını paylaşmıştık.
  • Yurtdışı cephede ise sakin havanın korunduğunu görüyoruz. Paskalya haftası olması ve Cuma ve Pazartesi günlerinin pek çok ülkede tatil olması nedeniyle haftanın genelinin de yavaş ilerleyeceğini belirtmiştik. Dün fiyat boyları kısalırken, piyasalar ABD’de Cuma günü FED’in enflasyon göstergesi olarak kabul ettiği kişisel tüketim harcamaları (PCE) endeksi bekliyorlar. PCE verisinin Şubat ayında %0,3 yükseleceği, yıllık bazda ise %2,8 seviyesinde sabit kalacağı öngörülüyor. Bu oranların üzerinde bir artış görülmesi durumunda, Haziran ayında yönelik beklenen faiz indiriminin de zarar görebileceğini düşünüyoruz. FED Başkanı Powell’ın geçen hafta ümitleri yeşerten açıklamaları ardından vadeli işlemler Haziran’da %60 olasılıkla faiz indirimine gidileceğini fiyatlıyorlar.
  • Bültenimizi pek de sıkıcı olmadan ya da gündemin sakin olması nedeniyle aynı şeyleri tekrar etmeden biraz da son günlerin popüler konusu kakao fiyatlarına bakmak istiyoruz. Dün kakaonun ton fiyatı 10bin doları aşarak rekorunu daha da geliştirdi. Yükselişin arka planında olumsuz hava koşullarının ve regülasyonların etkili olduğu görüyoruz. Seneyi 4bin dolar civarından karşılayan kakaonun %130 artış kaydetmesi sonrasında çikolata fiyatlarının artacağına kesin gözüyle bakıyoruz. Hazır emtialardan söz etmişken, DXY ve ABD 10 yıllık tahvil faizinin sakin bir seyir izlemesine paralel, altın ve bitcoin defans hattını güçlü tutarak sırası 2,175 ve 70bin dolar seviyelerinde işlem görmeye devam ettiklerini not edelim. Teknik bir bakış açısı ile altında 2,550 dolar hedefimizi korurken, Bitcoin’in cephesinde ise riskleri yukarı yönlü görmeye devam ediyoruz.
  • ABD’nin doğusundaki Maryland eyaletine bağlı Baltimore kentinde bulunan yaklaşık 2,5km uzunluğundaki Francis Scott Key Köprüsü, büyük bir geminin çarpması sonucu çöktü ve köprü üzerindeki araçlar suya düştü. Baltimore köprüsünde meydana gelen kaza sonucu ABD ticaret performansının olumsuz etkileme ihtimali göz ardı edilmemelidir.
  • Yeni gün başlangıcında, Asya genelinde borsaların Paskalya tatili nedeniyle erken bitecek olan haftada yön bulmakta zorlandıklarını görüyoruz. Japonya borsası, YEN’in dolar karşısında 151,80 seviyesine yaklaşması ve Japonya Merkez Bankası’nı (BOJ) piyasaya müdahale edebileceği endişesine rağmen ihracat performansının artacağı beklentisi ile yükselirken, Şangay borsası ise geriledi. BOJ, en son Ekim 2022’de yen dolar karşısında 151,94 seviyesini gördüğünde piyasaya müdahale etmişti. İsveç Merkez Bankası (Riksbank) para politikası kararını günün ilerleyen saatlerinde açıklayacak. Beklenti, merkez bankasının politika faizini sabit tutacağı yönünde ancak piyasalar Haziran ayında faiz indirimine gidileceğine dair ipucu verilmesini bekliyor.

>Kakao

Dünyanın başlıca kakao üreticileri olan Gana ve Fildişi Sahili’ndeki büyük kakao işleme tesisleri, fiyatı hızla artan kakao çekirdeklerini satın alamadıkları için kakao işlemeyi azaltmak ya da durdurmak zorunda kaldı. Bu durum, dünya genelindeki çikolata fiyatlarının daha fazla yükseleceği anlamına geliyor.

1711518483da78b605f7a756fdd2b6419103768d9d_1_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.