Connect with us

GÜNCEL

Bir kötülük daha: Ahbap sitesine siber saldır

Yayınlanma:

|

Ahbap’a gelen saldırıları anlamak için servis veren “Domain Hizmetleri” şirketinin kurucusu Murat Tahtacı ile konuştuk

Bu süreçte, muhalif belediyelerin yardımlarının engellendiğini ya da yardım kamyonlarının üzerindeki flama ve bayrakların kaldırılıp iktidarın kurumlarına yönelik bayrakların ve logoların konulmaya çalışıldığını, Wifi hizmeti vermek isteyen deprem bölgesi ISS’lerinin engellendiğini, yandaş medyanın olayı farklı göstermeye çalıştığını, AFAD’ın çadır yetiştiremediğini ve pek çok saçmalığı gördük.

Saçmalığın bir tanesi de, yardım yapmak isteyen herkesin ve her kurumun, koordinasyon yapmayı bile beceremediği, ortada kalan yardım malzemeleri ve enkaz altında günlerce kurtarılmayı bekleyen afetzedelerle ortaya çıkan AFAD’dan izin alma zorunluluğu oldu.

AKP kurumlarını adeta tıkaç gibi kullanıyor.

Yardım gönüllülerine saldırılar: Siber saldırı, isim benzerliği, iftiralar, hakaretler

Saçmalıkların bence en kötülerinden birisi de yardım için çırpınan iki kişi yani Oğuzhan Uğur ve Haluk Levent için ileri geri konuşan, saçmalayan insanlar. Son dönemde artan endişeler nedeniyle insanlar yardımlarını iletmesi için Haluk Levent ve Oğuzhan Uğur’a yönelince de, önce bu iki gönüllü adamı karalamaya çalışanlar ortaya çıktı. İşin içine mafyalı saçma sapan iddiaları içeren söylentiler girdi. Bu söylentileri soranlara cevabım şuydu: “Neden daha önce dile gelmemiş de şimdi depremde yardım toplarken birden dile geliyor? Size söyleyenlere bunu sorun.”

Bu iftiralar tutmayınca da yandaş medyadan ulu orta eleştiriler başladı. Sosyal medyaya bakın AKP taraftarları koro halinde, Levent ve Uğur için “Kim bunlar?” diyor ve bu yardımların AFAD’a aktarılması vs. vs. laflar ediyorlar.

Ha bu arada ahbap.org sitesini AHBAB diye kopyalayıp, yardımlar için kendi IBAN’larını veren SAF KÖTÜLÜĞÜ de gördük.

Ama yetmedi. Bir yandan da ahbap sitesine siber saldırılar gerçekleştirmeye başlandı. Aşağıda siteye servis veren hosting firmasının raporunu görüyorsunuz. Toplamda 400 bin saldırıdan bahsediliyor.

Ahbap sitesine siber saldırı düzenleyecek kadar kötü olanlar kim?

Ahbap sitesine siber saldırı düzenleyecek kadar kötü olanlar kim?© T24

Siber saldırılar tüm ISS’lerin işbirliği ile aza indirilir

Bu saldırıları görmek üzücü. İnsanlar yardımlarla ve enkaz altındaki ya da çıkarılan ve yemek-korunma ihtiyacı eksik insanlara yardımcı olmaya çalışmakla meşgulken, hangi tür kötülük bu saldırıları gerçekleştirir ki?

Ama daha önemlisi, bunların engellenmesi için bir şemsiye sağlanamaması. Siber güvenlik en önemlisi makro düzeyde, yani ISP’ler düzeyinde çözümlenmek zorunda. Yerli servis sağlayıcılardan güçlü ve ekonomik çözümlere ihtiyaç var. Tabii ki her ISP’nin kendince çözümleri var. Fakat domain erişimleri güçlü cihazlarla denetlenebiliyor. Bunların da maliyetlerinin ulaşılabilir olması için ortak kullanım gibi bir çözüm lazım.

Ülkenin tek şebekesi olması için devamlı diğer firmaların engellendiği bir ortamda, Türk Telekom bu hizmet için çok yüksek paralar istiyor. Tüm ISP’lerin birbirleriyle şeffaf iletişim kurmasını sağlayarak bu denetleme kolaylaştırılabilir. Yani siber güvenlik ulusal bir olaydır. BTK neden sadece para kazanılmasına bakar da, ülke için önemli bu konuya eğilmez?

Biz Ahbap’a gelen saldırıları anlamak için servis veren “Domain Hizmetleri” şirketinin kurucusu Murat Tahtacı‘yı aradık ve aşağıdaki sorular kendisine sorduk.

Ahbap sitesine siber saldırı düzenleyecek kadar kötü olanlar kim?

Ahbap sitesine siber saldırı düzenleyecek kadar kötü olanlar kim?© T24

– Merhabalar Ahbap web sitesine destek verdiğiniz görülüyor. Neden destek veriyorsunuz ve ne zaman başladı desteğiniz? Bu sorumu lütfen “övünmek istemiyorum” gibi bir cevapla karşılamayın. Lütfen başka firmalar da sosyal sorumluluklarını hatırlasın. O nedenle sordum.

Murat Tahtacı: 2018’de, bir dostum vasıtasıyla Ahbap yönetiminden bir kişi bana ulaştı. O dönemde Ahbap hem yazılım hem de sistem yönetimi konusunda ekip kurma çabasındaydı. Hiç düşünmeden dahil oldum. Nedeni çok basit; küçüklüğümden bu yana, ailevi ve çevresel örneklerden olsa gerek iyiliğe katkı sağlamanın hem kişinin kendisini hem de çevresini güzelleştirdiğini öğrendim. Kötülük kısa vadede başarıya ulaşsa da -bu ihtimal-, iyilik uzun vadede mutlak başarıya ulaşıyor.

Dünyaya bu açıdan bakarsanız, firmalar da neticede insanlardan oluşuyor. Her firmanın da kendi uzmanlık alanında gönüllü projelere destek vermesi gerektiğini düşünüyorum. Bunu organize etmek başta zor gelebilir ama düzenli hale getirilirse faydasını göreceklerine eminim. Bu hiçbir firmaya maddi bir zarar getirmez aksine motivasyonu çok daha değerli.

– Firmanızı tanıtır mısınız? Siz hangi işlerle meşgulsunuz?

domainhizmetleri.com‘un kurucusuyum. Domain tescili, bulut/sanal sunucu, kurumsal email, web hosting, sunucu kiralama gibi hizmetler veriyoruz. Uğraş alanım genelde tüm bu hizmetlerin AR-GE tarafında. İşin mutfağındayım yani. Güvenliğinden hizmet kalitesine kadar daima iyi işler için çalışıyoruz. Tüm ekip arkadaşlarım da aynı değerlere sahip kişilerden oluşuyor.

– Sizi arama nedenim, Ahbab sitesine gelen siber saldırılar. Bunu bize tanımlar mısınız? Nasıl bir saldırı düzeni var ve ne kadar zamandır?

Siz bunu sorunca Ahbap’taki arkadaşlarımla yazışmalarımıza baktım, ilk 2018’de bu konuda konuşma geçmiş aramızda. Sonra kademeli olarak ara ara devam etmiş. Şuna da bir açıklık getirmek isterim. Saldırı olarak adlandırdığımız durum, literatürde de bir saldırı aslında. En bilineni DDOS’tur. UDP veya TCP protokollere, katmanlara ayrılarak türleri devam eder.

Çok yöntemleri var teknik detayına girmeyeceğim. Her web sitesinin, sunucunun, veri merkezinin bir uplink (internet çıkış) kapasitesi bulunur. Sınırsız değildir. Saldırılardaki amaç, türüne göre bu internet çıkış trafiğini meşgul ederek web sitelerinin, uygulamaların internet ağıyla bağlantısını yavaşlatmak ve hatta tamamen kesmek.

Havuz problemleri gibi düşünün. Böylece “web sitesi açılmıyor” mesajlarını okumaya başlarsınız. 2019 yılı ortasında bu konunun üzerine düşüldü ve Ahbap yönetiminin de desteğiyle ihtiyaçları sırasıyla giderdik. Arka plandaki her bir Ahbap gönüllüsü kendi alanında uzman kişilerden oluşuyor ve egolar değil bilgiler yarışıyor. Bunu açık gönüllülükle söyleyebilirim.

– Saldırıların yeni olmadığını söylediniz. Ahbab bir yardım kuruluşu. Herkesin gönüllü hizmet verdiği bir yapı. Bu yapıya kim, neden saldırır allah aşkına? Fikriniz var mı?

İlk sorunuzda da belirttiğim bir durum var aslında. İyi olmakla kötü olmak amacı tamamen kişinin büyüme şartlarıyla oluşan ama sonradan da yönetilebilen bir durum. Hem bireysel hem de ülkeler düzeyinde. Saldıranların amaçlarının küçük amaçlar olduğunu düşünüyorum. Örneğin, Google’a reklam vererek Ahbap’a ulaşmaya çalışan kişileri sahte web sitelerine yönlendirmeye çalışmak gibi.

Tabii farklı sebepler de beslemiş olabilirler. Amaçları net kestirmek mümkün değil ama yöntemlerine hakimiz. Çünkü dikkat çeken ve sahada aktif oluşumlarda mutlaka birileri küçük çıkarlara başvurabilir, bu olağan bir durum ve network güvenliğinde sıfır-güven politikasıyla hareket edilmeli.

– Bu saldırılara karşı vatandaşlardan beklentiniz var mıdır? Mesela sosyal medyada hep birlikte saldıranların lanetlenmesi gibi.

Tabii ki toplum varsa algı da var. Etkilenme de var. Mutlaka denk geliyoruz, tepki gören tweetlerini silen insanlar oluyor ya da beğenilen tweetleri görüp daha çok yaymaya çalışanlar. Lanetlemek işe yarar elbette ama hedefteki kişi belli değilse saldırgan kişiyi daha da cesaretlendirebilirsiniz. Çünkü fark edilmek onun için doğru yaptığını düşündüğü şeye itici kuvvet uygular. Bu yüzden bana sorarsanız en önemlisi alanında uzman kişilerin taşın altına ellerini koymaları.

Önlem almak her şeyden daha değerli. Ahbap, benim için iyilik hareketlerinden sadece biri. Türkiye’de bu konuda küçük büyük tüm derneklerin ve hayır kuruluşlarının desteklenmesi gerekli. Basit bir örnekle sadece bir Firewall alıp onu kurup bırakmak çözüm olmaz. Ya da bir proxy servisini kullanırken alıp kurup bırakmak çözüm olmaz. Uzman desteği ihtiyacın yüzde 50’si demek.

Füsun Sarp Nebil – T24

GÜNCEL

Yeni şirketlere ve AŞ’lere elektronik defter zorunluluğu

Yayınlanma:

|

Ticaret ile Hazine ve Maliye Bakanlığı, mevcut AŞ ve 2026’dan itibaren kuruluşu ticaret siciline tescil edilen şirketlere, işletmenin muhasebesiyle ilgili olmayan ticari defterlerini elektronik ortamda tutma zorunluluğu getirildiğini duyurdu.

Resmi Gazete’de yayımlanan işletmenin muhasebesiyle ilgili olmayan ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması hakkında tebliğe göre, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kuruluşu ticaret siciline tescil edilen şirketler ile AŞ ve limited şirketlerin sermayelerini yeni asgari tutarlara yükseltmelerine ve kuruluşu ve esas sözleşme değişikliği izne tabi AŞ’lerin belirlenmesine ilişkin tebliğde sayılan mevcut AŞ’ler bu yükümlülük kapsamında bulunuyor.

Şirketler ihtiyari olarak bu tebliğ kapsamındaki defterlerini elektronik ortamda tutabilecekler. Bu durumda defterlerin tamamı elektronik ortamda tutulacak. Defterlerini elektronik ortamda tutmaya başlayan şirketler, her ne sebeple olursa olsun yeniden fiziki ortamda defter tutamayacak. Şirketlerin, belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tuttukları defterler geçerli kanuni defterler olarak kabul edilecek. Elektronik ortamda tutulan defterler için açılış ve kapanış onayı aranmayacak.

Sistem üzerinde oluşturulan defterler şirketlerin kullanımına hazır halde elektronik defter dosyası formatında Ticaret Bakanlığı’nın bilgi sisteminde muhafaza edilecek. Bakanlık elektronik defter dosyalarının güvenli bir şekilde saklanmasını, gizliliğini, değişmezliğini, erişilebilirliğini ve bütünlüğünü sağlamakla yükümlü olacak. Uygulama 1 Temmuz’da başlayacak.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

BDDK: TÜKETİCİ KREDİLERİNDE DÜZENLEMEYE GİTTİ

Yayınlanma:

|

Yazan:

BDDK yaptığı duyuru ile Tüketici Kredilerinin 50 ve 100 bin TL olan vade sınırları (12-24-36 ay) artırılarak 125 ve 250 bin TL yapıldı.

BDDK duyurusunda aşağıdaki ifadeler yer aldı:

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Kararı

• Kredi tutarı 125.000 Türk Lirası ve altında olan krediler için otuz altı ay,
• Kredi tutarı 125.000 Türk Lirasının üzerinde olup 250.000 Türk Lirasının üzerinde olmayan krediler için yirmi dört ay,
• Kredi tutarı 250.000 Türk Lirasının üzerinde olan krediler için on iki ay olarak belirlenmesine,

Bu Karar kapsamındaki kredilerin yeniden yapılandırılmasında da aynı vade sınırlarının uygulanmasına,

 

Okumaya devam et

GÜNCEL

Perakendede yeniden dengelenme: Perakendeciler için 2025 yılındaki 5 öncelik

Türkiye perakende sektörü büyüklüğünün 2025’te yüzde 35-40 büyüyerek 13 trilyon lirayı aşması bekleniyor

Bain & Company Türkiye, 2025 yılında perakende sektöründe başarılı olmak isteyen şirketler için beş temel stratejik önceliği vurgulayan “Türkiye 2025 Perakende Görünümü” başlıklı bir analiz yayımladı.
Analizde, enflasyonun düşüş trendiyle birlikte tüketici harcama alışkanlıklarının yeniden dengelendiği bu dönemde, kârlılığı artırmak için yenilikçi stratejilere ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.
Bain & Company Türkiye’nin analizine göre, enflasyonun düşüşüyle tüketici harcamaları dengelenirken, perakende pazarının 13 trilyon TL’yi aşması ve mağaza satışlarının yaklaşık yüzde 35, e-ticaretin ise yüzde 50 oranında büyümesi öngörülüyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bain & Company Türkiye, 2025 yılında perakende sektöründe başarılı olmak isteyen şirketler için beş temel stratejik önceliği vurgulayan “Türkiye 2025 Perakende Görünümü” başlıklı bir analiz yayımladı. Analizde, enflasyonun düşüş trendiyle birlikte tüketici harcama alışkanlıklarının yeniden dengelendiği bu dönemde, kârlılığı artırmak için yenilikçi stratejilere ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.

Bain & Company Türkiye uzmanlarının hazırladığı analize göre, 2025 yılında Türkiye perakende sektörünün mağaza genişlemeleri ve enflasyonla paralel olarak geçen yıla göre nominal olarak yüzde 35-40 oranında büyümesini öngörüyor. Bu büyüme ile perakende pazarının büyüklüğünün yaklaşık 13 trilyon TL’yi aşması bekleniyor.

Güçlü veri stratejisine sahip olanlar karlılığını 4 kat artırdı

Analizde, güçlü veri stratejilerine sahip perakendecilerin, rakiplerini geride bırakarak geçtiğimiz üç yıl içinde iki kat daha fazla gelir artışı ve dört kat daha fazla kârlılık artışı elde ettiği vurgulanırken, 2025 yılı perakendeciler için kritik önem taşıyan bir yıl olacağı belirtiliyor. Analizde; makroekonomik volatilite, değişen müşteri davranışları ve ticaretteki endişelerden dolayı oluşan zorlukların devam edeceği ifade ediliyor.

Perakende sektöründeki oyun değişikliği sürecinde oyuncuların da dönüşmesi gerektiği belirtilen analizde, başarılı olabilmek için şirketlerin alışılagelenin ötesinde hareket etmeleri, son teknolojik gelişmelere uyum sağlamaları, sadakat programlarını yeniden yapılandırmaları, global ve yerel belirsizliklerden etkilenen tedarik zincirlerini çeşitlendirerek kuvvetlendirmeleri gerektiği ifade ediliyor.

E-ticaret kanalında satışlar yüzde 50 büyüyecek

Enflasyon beklentilerine de yer verilen analizde, geçtiğimiz yıllara göre azalan ve 2025’te de daralan harcanabilir gelir ile tüketicilerin harcama alışkanlıklarında daha da temkinli olmaları bekleniyor. Ekonomik koşullar ile dönüşen perakende sektöründe rekabetin yapısının değişmesi olasılığına da dikkat çekilen analizde, perakendecilerin koşullara ayak uydurması, cüzdan payını artırması ve dönüşen rekabet içerisinde oyunda kalabilmesi için mücadele etmeleri gerektiği ifade ediliyor.

Bain & Company Türkiye uzmanlarına göre, 2025 yılında Türkiye perakende sektörünün mağaza genişlemeleri ve enflasyon ile paralel olacak şekilde mağaza kanalı satışlarının yüzde 35 büyümesi beklenirken, e-ticaret kanalında satışların yüzde 50 büyümesi öngörülüyor.

Analizde, büyümeden görece pay almayı başaracak perakendecilerin, konjonktürel zorluklara sadece tepki vermek yerine, fırsatları proaktif bir şekilde değerlendirenler olacağı belirtiliyor. Bain & Company Türkiye uzmanlarına göre bu yıl perakendeciler için stratejik önceliklerini gözden geçirerek yeni bir yol haritası çizmek için önemli bir sene olacak.

Gıda sektöründe arz talep dengesizliği

Gıda sektörünün örnek verildiği analizde şu görüşler paylaşıldı: “Türkiye’ye bakıldığında, gıda sektöründe mevcut tedarikçi ağının çoğunlukla birçok küçük üreticiden oluştuğu görülebilir. Bu durumun temel sebebi oyuncuların kendini ölçekleyecek finansman kaynağını yaratamamasıdır. Büyük boyutlu oyuncu sayısının azlığı, tedarikçi bulunmasında sıkıntılara yol açmakta ve hem kalite hem de maliyet kontrol hedeflerine ulaşılmasını zorlaştırmaktadır. Mevcut arz talep dengelerinde, arz talebi karşılayamamakta ve bu durum gıda fiyatlarında artışlara sebep olmaktadır. Tedarik zincirinde büyük oyuncu eksikliklerinden kaynaklanan bu sıkıntıların önüne geçmek isteyen bazı lider perakendeciler dikey entegrasyona yönelerek tedarik zincirlerini kendileri yönetmeyi tercih ediyorlar. Sermayesini daha etkili bir şekilde kullanmak isteyen perakendeciler, kritik kategorilerde küçük oyuncuların finansman, uzmanlık ve teknik birikim sağlanarak ölçeklendirilmesini sağlayarak hedeflerine ulaşabilir. Büyük tedarikçilerin oluşması ile pazardaki talebi karşılayacak arzı oluşturacak ve perakendeciler daha yüksek kalitedeki ürünleri daha uygun bir fiyata sunabilecektir.”

Enflasyonun düşüş trendiyle birlikte harcama alışkanlıklarının yeniden dengeleneceği 2025 yılında kârlılık için yeni stratejilere ihtiyaç duyulduğu belirtilen analizde, Bain & Company Türkiye perakende uzmanları, perakende sektörünün odaklanması gereken 5 temel öncelik olarak; gelişmekte olan teknolojileri benimsemek, müşteri sadakatini yeniden tekrar tanımlamak, operasyonların modernize edilmesi ve hızla değişen makroekonomik ve piyasa koşullarına uyum sağlanması olarak sıraladı.

Başarı için gereken 5 stratejik öncelik

Bain & Company Türkiye’nin 2025 yılına yönelik perakende sektörü analizine göre, başarılı olmak isteyen şirketlerin odaklanması gereken beş temel stratejik öncelik:

  1. Değer Önerisinin Yeniden Tanımlanması: Müşterilerin değer algısını hedefleyen ve ölçekleyebilen perakendeciler, rekabette avantaj sağlayacak. Özgün markalar ve uygun fiyatlandırma stratejileri, finansal olarak daha iyi performans göstermelerine yardımcı olacaktır.
  2. Sadakatin Yeniden Şekillendirilmesi: Tüketici ile etkili sadakat programları ve finansal teşviklerin ötesine geçerek duygusal bağlar kurulmalı. Kişiselleştirilmiş deneyimler ve özel ayrıcalıklar, müşteri sadakatini artırabilir.
  3. Tedarik Zincirinizi Modernize Edin: Tedarik zincirinin dayanıklılığını artırmak için dikey entegrasyon, dijital ikizler ve akıllı envanter yönetimi gibi teknolojileri kullanarak operasyonel esnekliğinizi sağlayın.
  4. Teknoloji ve Yapay Zeka ile Maliyet Verimliliğini Artırın: Üretken yapay zeka ve diğer gelişen teknolojilerle operasyonel süreçleri optimize ederek maliyetleri düşürün ve verimliliği artırın.
  5. Geleneksel Perakende Dışındaki Alanlarda Büyüyün: Perakende medya ve pazaryerleri gibi yeni iş modellerine yatırım yaparak gelir kaynaklarını çeşitlendirin ve müşteri tabanınızı genişletin.

Ortak nokta: Veri

Bu beş stratejik hedefin hepsinde ortak noktanın kaliteli verilere sahip olmak ve bu veriyi etkili bir şekilde kullanabilmek olduğu vurgulanan analizde şu bilgilere yer verildi: “Güçlü veri stratejilerine sahip uluslararası perakendeciler, rakiplerini geride bırakarak üç yıl içinde iki kat daha fazla gelir artışı ve dört kat daha fazla kârlılık artışı elde etmiştir. Sadakati yeniden şekillendirmek, tedarik zincirlerini iyileştirmek, teknolojiyi geliştirmek ve ticaret dışı büyümeyi desteklemek için veriyi etkili kullanan, proaktif ve veri konusunda yetkin perakendeciler yalnızca hayatta kalmayacak, aynı zamanda bu değişen zamanlarda öne çıkacaklardır. Bu stratejik önceliklere odaklanarak, perakendeciler 2025 yılında karşılaşacakları zorlukları aşabilir ve uzun vadeli başarılarını güvence altına alabilirler. ”

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.