Connect with us

GÜNCEL

Çalışanların yüzde 52’si ara zam olmazsa iş değiştireceğini belirtiyor

Yayınlanma:

|

Eleman.net’in gerçekleştirdiği ara zam anketine çalışanların yüzde 82’si asgari ücrete zam yapılmalı yanıtını verdi. Resmi zam olmasa dahi çalışanların ara zam beklentisinde olduğunu belirten Eleman.net CEO’su Levent Dicle, ‘’Temmuz ayında işverenleri de bu noktada bir sınav bekliyor. Kalifiye personellerini kaybetmek istemeyen firmaların gerekli adımı belli ölçüde atacağını düşünüyoruz’’ dedi.

2024 yılının yarı döneminin bitimi yaklaşırken kamuoyunda ara zam merakı da gittikçe artıyor. “Asgari ücrete ikinci zam gelir mi?” gündemi sürerken çalışanların ve işverenlerin talepleri de ekonominin geleceğinde önemli yer tutuyor. Türkiye’nin lider istihdam platformu Eleman.net, hem çalışanlar hem de işverenler ile gerçekleştirdiği anketle ara zam gündemine dair beklentileri ve yaklaşımları ortaya koyuyor.

Çalışanların yüzde 82’si asgari ücrete zam istiyor

3118 kişi ile gerçekleştirilen ankette ‘’Sizce asgari ücrete ara zam yapılmalı mı?’’ sorusuna çalışanların yüzde 82’si ‘’Evet, asgari ücrete ara zam yapılmalı?’’ yanıtını verdi. Aynı soruyu çalışanların yüzde 11’i ‘’Hayır, enflasyonla mücadele için ara zam yapılmamalı’’ diye cevaplarken, yüzde 7’lik kesim ise ‘’Emin değilim, net bir görüş belirtemiyorum’’ tercihinde bulundu.

Yüzde 50 oranında zam bekleyenler çoğunluğu oluşturuyor

Temmuz ayındaki zam oranına dair de çalışanların yüzde 51’inin yüzde 50 zam beklediği görüldü. Yine aynı soruda çalışanların yüzde 30’u yüzde 37 oranında zam beklerken, yüzde 20’sinin zam beklentisi yüzde 12 oranında oldu.

Ara zam olmazsa çalışanların yüzde 29’u ek iş yapmayı düşünüyor

İstihdamı önemli ölçüde etkileyecek ‘’Ara zam olmaması durumunda, başka bir iş arayışına girer misiniz?’’ sorusuna ise çalışanların yüzde 52’si ‘’Evet, daha yüksek maaş için başka iş ararım’’ yanıtını kullandı. Aynı soruda ‘’Hayır, işimden ayrılmam ancak ek iş yapmaya çalışırım’’ diyenlerin oranı yüzde 29 olurken, yüzde 18’lik kesimde ‘’Mevcut maaşım yeterli, iş arayışına girmem ve ek iş yapmam’’ tercihinde bulundu.

Zam yapılmazsa en fazla iş değiştirme güvenlik sektöründe olacak

Ara zam olmazsa başka iş ararım diyen çalışanların sektörleri sırasıyla güvenlik, gıda, tekstil, inşaat, hizmet, eğitim, otomotiv, lojistik, perakendecilik ve sağlık oldu. Söz konusu sıralamada ortalama maaş seviyeleri ise şöyle; güvenlikte 28.300 TL, gıdada 22.400 TL, tekstilde 26.700 TL, inşaatta 33.400 TL, hizmette 25.200 TL, eğitimde 29.900 TL, otomotivde 32.300 TL, lojistikte 30.800 TL, perakendecilikte 24.400 TL ve sağlıkta 25.300 TL.

‘’Yan haklar ve çalışma koşullarını iyileştirme işverenlerin gündemi olmalı’’

Gerçekleştirdikleri anketin sonuçlarına dair görüşlerini paylaşan Eleman.net CEO’su Levent Dicle, ‘’Asgari ücrete bir zam yapılmasa dahi genel olarak çalışanların zam beklentisi içinde olduğunu görüyoruz. Temmuz ayında işverenleri de bu noktada bir sınav bekliyor. Anketimize verilen cevaplardan görüyoruz ki çalışanların yüzde 52 gibi önemli bir oranı zam yapılmadığı takdirde iş değiştireceklerini belirtiyor. Kalifiye personellerini kaybetmek istemeyen firmaların gerekli adımı belli ölçüde atacağını düşünüyoruz. Öte yandan ara zam talebine yanıt vermeyen işletmeler, önemli oranda istihdam kaybıyla karşı karşıya kalabilir. Zam konusu dışında işletmeler personel memnuniyeti açısından ek yan haklar ve çalışma koşullarını iyileştirilmesi konularını da gündemlerine almamalılar. Çünkü çalışanlar istedikleri ölçüde zam talebi gerçekleşmese dahi işyerlerinin sağladığı pozitif çalışma ortamı ve yan haklardan ötürü iş değiştirme eğilimlerinden vazgeçiyorlar’’ diye konuştu.

Firmaların yüzde 42’si ara zam yapmayı düşünüyor

Eleman.net’in işverenlerle yaptığı ek zam anketinde ise ‘’Asgari ücrete ara zam yapılmasa bile, siz çalışanlarınıza zam yapmayı düşünüyor musunuz?’’ sorusuna, katılımcı firmaların yüzde 42’si evet yanıtını verdi. Aynı soruda ‘’Hayır, zam yapmayı düşünmüyorum’’ diyen işverenlerin oranı yüzde 35 olurken, yüzde 23’lük oranda da ‘’Emin değilim’’ cevabı ortaya çıktı. Asgari ücrete zam gelmese bile ara zam yapacağını belirten firmalar eğitim, restorancılık, tekstil, mobilya/ahşap ve sağlık/medikal sektörlerinden oldu. Öte yandan gayrimenkul, ithalat / ihracat, kozmetik, petrol ve petrol ürünleri ve plastik sektörlerindeki firmalar asgari ücrete zam gelmezse zam yapmayacağını belirtti.

İşverenlerin yarısı yüzde 10 zam yapma eğiliminde

Anket kapsamında çalışanlarına zam yapacağını beliren firmaların yüzde 50’sinin yüzde 10 oranında zam yapmayı düşündüğü görüldü. Aynı konuda firmaların yüzde 30’u yüzde 53 oranında zam düşünürken, yüzde 20’sinin ise yüzde 38 oranında zam yapma eğiliminde olduğu sonucu ortaya çıktı.

Okumaya devam et
Yorum Yazın

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

GÜNCEL

Gazeteci Şehriban Kıraç, Türkiye’nin dev fabrikalarında çalışan 40 kadının kah ağlatan, kah güldüren, kah isyan ettiren hikayesini Metale Hayat Veren Kadınlar kitabında kaleme aldı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Demiri eritmiş, otomobil yapmış, buzdolabına kapı takmış, koca kamyona motor üretmiş, tonlarca yükü taşımış kadınlar.

Kendine biçilen kalıpların dışına çıkan, mahalle baskısına uymayan, “gecenin bir vaktinde mesaiye gidilir mi”, “kadın başına onca erkeğin arasında çalışılır mı” “Burada ne işin var, git evde otur, markette çalış” zihniyetine karşı duran “biz burdayız, emeğimizle varız, erkek yaparsa, kadın da yapar” diye ses yükseltenlerin hikayesi.

Gazeteci Şehriban Kıraç, Türkiye’nin dev fabrikalarında çalışan 40 kadının kah ağlatan, kah güldüren, kah isyan ettiren hikayesini “Metale Hayat Veren Kadınlar” kitabında bir araya getirdi.

CİNSİYET EŞİTLİĞİ İSTEYEN KADINLAR

Türk Metal Sendikası’nın örgütlü olduğu Ford Otosan, Otokar, Oyak Renault, Beko, Arçelik, Bosch, MAN, BMC, Vestel, Tofaş gibi dev fabrikalarda çalışan 40 kadının hikayesi anlatan kitap, Türk Metal Sendikası tarafından basıldı. Kitap 8 Mart’ta Kadın İşçiler 29. Büyük Kurultayında dağıtıma çıktı. Kaleme alınan 40 kadının hikayesi öyle hafife alınacak hikayeler değil. Ağır sanayiye gelene kadar hepsi çok ağır hayat deneyimlerinden geçmiş. Kimi öksüz kalmış, kimi sürgün olmuş, kimi çocuk yaşta iş hayatına atılmış. Kimi borç ödemek, kimi çocuklarını okutmak için… Metale Hayat Veren Kadınlar kitabı, çocuğuna daha iyi bir gelecek yaratmak için canla başla çalışan annelerin, avuç açıp kocadan harçlık dilenmek istemeyen, evde de işte de cinsiyet eşitliği isteyen kadınların hikayelerine ışık tutuyor. Metale Hayat Veren Kadınlar kitabı, sesi çıkmayan, bir erkeğe bile selam veremeyen, hakkını yiyen patrona karşı ses yükseltemeyen, fazla mesai parasını işten kovulurum korkusuyla isteyemeyen ama sendikada örgütlenince kocaman bir güç haline gelince, hakkını arayan, mitinglere gidip ön saflarda slogan atan, göz altına alınsa dahi örgütlenme azminden vazgeçmeyen, patrona kafa tutan kadınların hikayesini anlatıyor.

İLK KEZ ŞEHİR DIŞINA ÇIKAN VAR

Gazeteci Şehriban Kıraç, kitabın hazırlık aşamasıyla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı:

Aylarca süren bir çalışmanın ürünü Metale Hayat Veren Kadınlar kitabı. Kitapta hikayesi anlatılan 40 kadının çoğu vardiyalı çalışıyor. Çoğuyla gecenin bir yarısı oturup söyleşi yaptık. Kimiyle hastanede çocuğunun başında beklerken, kimiyle yemek molasındakyen konuştuk. Bu kitapta hayatları hikayeleştirilene kadar 40 kadın ciddi bir sömürüyle karşı karşıya kalmış. Metal sektöründe çalışınca, başarıyı yakalayınca ve Türk Metal Sendikası’nda örgütlenince ilk kez bulunduğu şehirden dışarı çıkan kadınlar var, ilk kez uçağa binen, ilk kez bir otelde tatil yapan kadınlar, ilk kez dışarıda kendi parasıyla yemek yiyen kadınlar, ilk kez evinden, eşinden, çocuğundan ayrı tek başına şehir dışına çıkan… Bu kitap en çok da zor zanaat olan metal iş kolunda mücadelenin, karşı durmanın, başarmanın, güçlü kadın olmanın hikayesi var.

Metale Hayat Veren Kadınlar kitabında yer alan bazı kadınlar hikayelerini şöyle anlatıyor:

İLK KEZ SENDIKA SORDU DERDİMİ SIKINTIMI

ARÇELİK’te çalışan Emel Büyükkoz: Daha çocukken anne baba ayrılıyorsa, onların kızlarının hayata tutunmak için başlı başına bir hikaye yazması gerekiyor. Emel Büyükköz, “Annemin yaşadığı hikayeyi yaşadım, bir farkım vardı ben koca dayağı da yedim” diyor. Sendikaya üye olduğunda yöneticiler sormuş bir sıkıntınız bir ihtiyacınız var mı diye, “Ben hiç hayatımda görmemişim ki ne derdin var diye soranı. İlk kez sendika sordu derdimi sıkıntımı” diyor Emel. Hayatında hiç Ankara’yı, Anıtkabir’i görmemiş, otelde tatil nedir bilmemiş, yardım nedir görmemiş Emel. Ama sendika sayesinde çay molası nedir onu görüyor, ayakkabı, erzak yardımı nedir onu anlıyor.

TEMİZLİKÇİLİKTEN TAKIM LİDERLİĞİNE

MAN’da çalışan Meral Yurtalan: İlkokuldayken tarla, çapa, ekin biçme, inek sağma dahil her işi yapmış Meral Yurtalan. Baskıcı bir ailede büyüyor, ortaokuldan sonra Çubuk küçük yer kız çocuğu okula gitmez denip okutulmuyor. 15 yaşında kendisinden 14 yaş büyük biriyle evlendiriliyor. Sorumsuz bir koca, evin ve iki çocuğun tüm sorumluğu Meral’de. Güvencesiz, sigortasız, az maaşla birçok işte çalışıyor. Sonra MAN’a giriyor temizlikçi olarak. Kadın eli titremiyor diye boyama bölümüne geçiyor, zamanla takım lideri oluyor. Türk Metal Sendikası ile tanışıyor. Sendikaya üye olmadan tatil nedir, kafa dinlemek nedir, otele gitmek nedir bilmiyor Meral. “Artık başım zora girdiğinde gideceğim bir kapım var” diyor Meral.

AİLENİN İLK ÇALIŞAN KADINIYIM

MURAT TİCARET’te çalışan Badegül Akbaş: Badegül Akbaş’ın mücadelesi, hayatta tutunma hikayesi ta çocukluğunda başlıyor. Küçük yaşta üvey anne ile tanışıyor, 17 yaşında zorla kendisinden 12 yaş büyük biriyle evlendiriliyor. Sonra koca şiddeti. 18 yaşının başlarında annelik. Ayrılık, 2 küçük çocukla tek başına kalmak… İkinci eş izin vermese de çocuklarının geleceği için ille de çalışma isteği. 7 yıl boyunca işverenin tüm baskılarına, işten atma tehditlerine karşılık örgütlenme azmi. Ve zaferle sonuçlanan Türk Metal Sendikası toplu iş sözleşmesi. Bu azim onu sendikada baştemsilci yapıyor. Badegül’ün bundan sonraki hedefinde çok daha iyi bir sendikacı olmak, tüm arkadaşlarının taleplerini yerine getirmek sıkıntılarını çözmek var.

Hema’da çalışan Emine Özcamca: Çocukluğunu yaşayamayanlardan Emine Özcamca. 12’sinde babasını kaybediyor. Babasız kalmak insanı bir anda yetişkin hale getiriyor. Ortaokul birinci sınıftayken eğitim hayatı bitiyor, çünkü çalışmak zorunda kalıyor. 15’inde evleniyor, 16’sında anne oluyor. Bu zorluklar onu ağır sanayiye yönlendiriyor ve her işin altından da kalkıyor. Başladığı fabrikada önce çaycılık yapıyor, sonra üretim tarafına geçince yolu Türk Metal Sendikası ile kesişiyor. “Sendikaya girdikten sonra kocaman bir aile olduğumuzu anladım. Yani anlayacağınız sendikalıysan çok şeyin oluyor. Metal alanında çalışmak, bana kendimi daha güçlü hissettirdi” diyor Emine.

EGE FREN’de çalışan Sultan Ölçek: O madenci bir babanın çocuğu. Karadeniz kadını. 20 yılı aşkın süredir Türk Metal üyesi. Sultan Ölçek şu anda Şu anda Türk Metal Sendikası İzmir şubesinde disiplin kurulu üyesi. İki kızını tek başına büyütmüş. “Dibe çöktüğüm dönemlerde bile karalar bağlamadım, düştüğüm yerden kalktım. Bugün ayağa kalkmayı başardıysam, haklarımı daha iyi savunabiliyorsam, en önemlisi konuşabiliyorsam arkamdaki güçtendir. Sendikam sayesindedir. Eskiden içime kapanıktım. Adımı söylemekten bile çekinirdim. Artık kendime güveniyorum çünkü örgütlü olmak insanı güçlü yapıyor” diyor Sultan Ölçek.

SENDİKALIYSAK HER ZAMAN 1-0 ÖNDEYİZ

BOSCH’ta çalışan Sabia Güler: 6 yaşındayken Buglaristan’dan ailesiyle Bursa’ya göç etmek zorunda kalıyorlar. Tabi elde avuçta bir şey yok, ev eşyası desen yok, sıcak bir çorbaya bile muhtaçlar aslında. Sabia Güler’in hayatı mücadele ile geçiyor. Şu anki hedefi Bosch’un altın kadınlar takımını oluşturmak. “Ben bu vebali aldıysam onlara en iyi şekilde yardımım dokunsun istiyorum. Kimse yarın bana demesin ki Sabia geldi sendikada oturdu iş yapmadı. Ben çalışmak için buradayım. Çoğunluğun memnuniyeti çok önemli. Bosch’taki 200 kadının 50’si değil, 199 tanesinin memnun olması gerekiyor. Biz Bosch kadınları buradayız ve güçlüyüz, demek istiyoruz” ifadelerini kullanıyor Sabia.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Kurban Bayramı’nda Yola Çıkacaklara Öneriler

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kurban Bayramı, sevinç ve birlik duygularını pekiştiren önemli bir zaman dilimidir ancak yoğun trafik ve uzun yolculuklar gibi zorluklarla karşılaşabiliriz. Yola çıkacak bireyler için güvenlik, konfor ve sağlık açısından noktalar bulunuyor. Aracın bakımı, güzergâh belirleme, seyahat ekipmanlarının hazırlanması, dikkatli sürüş, trafik kurallarına uyum ve beklenmedik durumlarla başa çıkma stratejileri belirlemek kritik önem taşıyor. 160 yıllık köklü geçmişiyle müşterilerine hizmet veren Generali Sigorta, Kurban Bayramı’nda yola çıkacaklara önerilerde bulundu.

​Araç Bakımınızı Yaptırın

Yola çıkmadan önce aracınızın düzenli bakımını yapmayı ihmal etmemelisiniz. Lastiklerinizin, frenlerinizin, yağ ve su seviyelerinin kontrol edilmesi, seyahat güvenliğiniz açısından hayati önem taşır. Bu periyodik bakım prosedürleri, aracınızın performansını optimize eder, olası sorunları önceden belirler ve beklenmedik durumlara karşı hazırlıklı olmanızı sağlar. Aracınızı düzenli aralıklarla yetkili servislere götürmek, uzun ömürlü ve güvenli bir sürüş deneyimi için kritiktir. Düzenli bakım yapılan bir araç, sizin ve yolcularınızın güvenliğini sağlayarak seyahat konforunu artırır. Bu nedenle aracınızın bakımını düzenli aralıklarla yaptırarak sürüş güvenliğinizi maksimum düzeyde tutmalısınız.

Rotanızı Belirleyin

Yolculuk planınızı yaparken rotayı önceden belirlemeli ve alternatif güzergahları da göz önünde bulundurmalısınız. Yoğun trafik durumunu hesaba katarak seyahat sürenizi önceden tahmin etmeye çalışmalısınız. Böylece sıkışık trafikte zaman kaybı yaşamazsınız ve stres seviyenizi düşürürsünüz. Güncel trafik durumu bilgilerine erişim sağlamak için yolculuk öncesinde trafik uygulamalarını veya internet sitelerini kullanabilirsiniz. Ayrıca varış noktanıza ulaşmanızı engelleyebilecek olası yol kapanmaları veya trafik kazaları gibi durumlar için alternatif rotalar belirlemek akıllıca olacaktır. Önceden planlama yapmak, seyahat deneyiminizi daha keyifli ve sorunsuz hale getirecek ve varış noktanıza daha güvenli bir şekilde ulaşmanıza yardımcı olacaktır.

Eşyalarınızı Hazırlayın

Yolculuk öncesinde gerekli olabilecek eşyaları önceden hazırlamak önemlidir. Acil durumlar için su, atıştırmalıklar ve bir ilk yardım çantası gibi temel malzemeleri yanınızda bulundurmalısınız. Bu, beklenmedik durumlara karşı hazırlıklı olmanızı sağlar ve seyahatinizin daha konforlu geçmesini sağlar. Ayrıca kişisel ihtiyaçlarınızı da göz önünde bulundurarak ilaçlarınızı, hijyen malzemelerinizi ve gerekli belgelerinizi de yanınıza almayı unutmamalısınız. Seyahat sırasında ihtiyaç duyabileceğiniz her şeyi önceden düşünmek ve hazırlamak, seyahat deneyiminizi daha keyifli hale getirir ve olası aksiliklere karşı sizi korur.

Dikkatli Olmalısınız

Uzun bir yolculuk öncesi iyi dinlenmek önemlidir. Araç kullanırken dikkatinizi dağıtacak etkenlerden kaçınmalı ve gerektiğinde mola vererek dinlenme fırsatı bulmalısınız. Bu, sürüş güvenliğinizi artırır ve yolculuğunuzu daha keyifli hale getirir. Yorgunluk veya dikkat dağınıklığı, tehlikeli durumlarla karşılaşma riskini artırabilir. Bu yüzden dinç ve odaklanmış olmak çok önemlidir. Yolculuk sırasında belirli aralıklarla mola vermek, kaslarınızın dinlenmesini ve zihinsel olarak taze kalmanızı sağlar. Bu nedenle uzun süreli yolculuklarda dinlenmiş ve dikkatli olmak önemlidir.

Trafik Kurallarına Uymalısınız

Trafik kurallarına uymak, sürücülerin kendi güvenliklerini ve diğer yol kullanıcılarının güvenliğini sağlamaları için temel bir gerekliliktir. Hız sınırlarına uymak, emniyet kemeri takmak ve cep telefonu kullanımından kaçınmak gibi kurallara riayet etmek hayati öneme sahiptir. Bu kurallar, trafikteki riskleri azaltır ve kazaların önlenmesine yardımcı olur. Ayrıca trafik düzenini sağlamak ve trafiği daha güvenli hale getirmek için her sürücünün sorumluluğu altındadır. Dolayısıyla trafik kurallarına uymak, sadece kendi güvenliğiniz için değil, aynı zamanda diğer sürücülerin ve yol kullanıcılarının güvenliği için de önemlidir.

Sabırlı Davranmalısınız

Yoğun trafik ve uzun yolculuklar sırasında sabırlı olmak kritiktir. Planlarınızda beklenmedik değişiklikler olabilir. Bu yüzden esnek olmalı ve olumsuz durumlarla başa çıkabilmek için sakin kalmalısınız. Trafik sıkışıklığı veya beklenmedik yol koşulları gibi durumlar, sürücüler için stresli olabilir. Ancak bu tür durumlarda sakin kalmak ve esnek davranmak, stres seviyelerini azaltır ve daha güvenli bir sürüş deneyimi sağlar. Esneklik, beklenmedik durumlarla başa çıkmak için gereklidir ve yolculuk boyunca karşılaşılabilecek herhangi bir engeli aşmanıza yardımcı olur. Dolayısıyla trafikte ve uzun yolculuklar sırasında sabırlı olmak ve esnek davranmak önemlidir.

 

Okumaya devam et

GÜNCEL

SICAKLARDAN BAYRAMINIZ KABUSA DÖNMESİN: Sıcaklardan Korunmanın 5 Yolu!

Erken başlayan bunaltıcı yaz sıcakları bayramda da etkili olacak. Bayram tatilini sağlıklı ve keyifli geçirebilmek için güneşin zararlı etkilerine karşı önlem almak gerekiyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Haziran ayının ilk günlerinden itibaren yurt genelinde sıcaklıklar yüksek derecelerde seyrediyor. Kimileri için bu sıcak ve güneşli günler kabusa dönerken, kimileri için tatil fırsatına dönüşüyor. Uzmanlar, 9 günlük Kurban Bayramı tatilinde yüksek sıcaklıkların devam edeceğine dikkat çekerek, bayramı ülkenin güneşli bölgelerinde geçirecek olanları sıcağın zararlı etkilerine karşı uyarıyor.

Güneş Alerjisine Dikkat!

Güneş alerjisine karşı çok dikkatli olmak gerektiğini belirten, LifeClub Sağlıklı Yaşam Hizmetleri Aile Hekimi Uzmanı Dr. İyigün Gedik, “Güneş ışınlarının deride oluşturduğu zararlı etkilerin tümüne fotodermatozlar denir. Görünür ışık, çeşitli kimyasallar, kozmetikler ve ultraviyole ışınlar cilt reaksiyonları ve bağışıklık sistemi tepkilerine neden olurlar. Güneş alerjisini tetikleyebileceğini bildiğimiz ilaç grupları bazı antibiyotikler, kemoterapi ilaçları, kalp ilaçları ve antidiyabetiklerdir.

Güneşle temastan sonra ortaya çıkan kızarıklık, kaşıntı, döküntü, hassasiyet gibi tablolar aklımıza güneş alerjisini getirir. Güneşle dünyamıza ulaşan üç tür ultraviyole ışık bulunmaktadır. Ultraviyole A (UVA) ve ultraviyole B (UVB) ışınları ciltte hassasiyet, yaşlanmaya yatkınlık ve cilt kanserine neden olabilirken ultraviyole C (UVC) ışınları kısmen daha zararsızdır” dedi.

Güneş Yanığı Mı, Güneş Alerjisi Mi?

Dr. İyigün Gedik, güneşli günlerde oldukça sık görülen güneş yanıklarıyla, güneş alerjisinin nasıl ayırt edilebileceğini ise şöyle anlattı: “Uzun süre güneşte kalmakla oluşan ve alerjiyle benzer bulgular verebilen güneş yanıkları zamanla gelişirken, güneş alerjisi herhangi bir kimyasal veya kozmetikle duyarlanmış ciltte güneş maruziyetinden hemen sonra dakikalar içinde ortaya çıkar. Güneşe maruz kalınan süre ve saat ile birlikte güneşi alan cilt yüzeyinin büyüklüğü bulguların şiddetini değiştirir. Güneşe maruz kalan cilt bölgesi önce kızarır, sonrasında ağrı, yanma, batma gelişir, cilt sıcaklığında artış gözlenir. Kaşıntılı kabarıklıklar olarak tanımlanan ürtikerler gelişebilir. Birkaç gün sonra ciltte soyulma ve pullanma izlenir. Bütün bu bulgulara cilt ödemi de eşlik edebilir.”

Güneşin Zararlı Etkilerinden Korunmanın 5 Yolu

Güneş alerjisi tanısının hekim muayenesi sonrası gerekli kan testleri, fototest ve ileriki durumlarda cilt biyopsisi ile konulabildiğine de dikkat çeken LifeClub Hekimi Dr. İyigün Gedik, güneşin zararlı etkilerinden korunmanın 5 yolunu şöyle sıraladı:

1. Güneş Kremi Kullanın

En az SPF 30 ve üzerinde koruma faktörlü güneş kremleri kullanın.
Güneş kremini güneşe çıkmadan 15-30 dakika önce sürün ve iki saatte bir tekrarlayın. Özellikle yüzdükten veya terledikten sonra yeniden sürmeyi ihmal etmeyin.

2. Güneşten Koruyucu Giysiler Giyin

İnce kumaşlı veya keten olmak kaydıyla uzun kollu gömlekler, ince pantolonlar ve geniş kenarlı şapkalar tercih edin.
UV korumalı kıyafetler seçerek de koruma sağlayabilirsiniz.

3. Gölge Alanları Tercih Edin

Güneş ışınlarının en dik geldiği saatler olan 10:00-16:00 arasında gölgede kalmaya dikkat edin.
Güneş ışığından doğrudan etkilenmemek için gölgelik alanlar veya güneş şemsiyeleri kullanın.

4. Gözlerinize Dikkat Edin

UV korumalı, polarize güneş gözlüğü kullanarak gözlerinizi zararlı güneş ışınlarından koruyun.
Yine geniş kenarlı şapkalar da gözlerinize doğrudan gelecek güneş ışığını azaltabilir.

5. Bol Su Tüketin

Güneş altında vakit geçirirken vücudunuzun su kaybını önlemek için bol su için. Sıvı kaybını önlemek, hem cildinizin sağlıklı kalmasına hem de güneşin zararlı etkilerini azaltmaya yardımcı olur.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.