Connect with us

GÜNCEL

Deloitte Türkiye, 2024 Birleşme ve Satın Alma İşlemleri Raporu’nu paylaştı

Deloitte Türkiye Birleşme ve Satın Alma Hizmetleri Lideri Özlem Ulaş, “Türkiye’nin jeopolitik avantajları ve tedarik zincirindeki stratejik konumu, yatırımcılar için önemli fırsatlar sunmaya devam ediyor” dedi

Yayınlanma:

|

Deloitte Türkiye, 2024 Birleşme ve Satın Alma İşlemleri Raporu’nu yayımladı.

Şirketten yapılan açıklamada yer verilen rapora göre, Türkiye’de birleşme ve satın alma işlemleri 2023’teki yavaşlamanın ardından yeniden yükselişe geçti. Geçen yıl işlem adedi 2023’e göre yüzde 5 artarak 422’ye yükseldi. Toplam işlem hacmi ise yaklaşık yüzde 6 artışla 8,5 milyar dolara çıktı.

Geçen yılın en büyük işlemi 1,1 milyar dolar ile Hepsiburada’nın Kaspi.kz’ye satılması oldu. Bu işlem, toplam işlem hacminin yüzde 14’ünü oluşturdu.

Rapora göre, yerli yatırımcıların ilgisi ve orta ölçekli işlemler pazarındaki hareketlilik, birleşme ve satın almalar piyasasını ayakta tuttu. Yabancı yatırımcıların işlem hacmi, yüzde 14’lük bir düşüşle 5,2 milyar dolardan 4,5 milyar dolara gerilerken, yerli yatırımcılar 340 işlemle toplam işlem hacminin yüzde 47’sine katkı sağladı.

– Yabancı yatırımcılarda en büyük pay Avrupa’nın

2024’te 48 adet işlemle en aktif yabancı yatırımcı grubu Avrupalılar olurken, Asya Pasifik Bölgesi yatırımcıları 1,5 milyar dolar işlem hacmiyle yabancı yatırımcılar arasında öne çıktı.

Son birkaç yılda görülen ivmenin aksine Körfez Bölgesi’nden gelen yatırımcı sayısında azalma yaşanırken, yabancı yatırımcıların gerçekleştirdiği en büyük işlemler arasında, Kaspi.kz – Hepsiburada, General Atlantic – Insider, DFDS – Ekol Lojistik ve Mubadala Investment – Getir yer aldı.

Finansal yatırımcılar yaklaşık 2,1 milyar dolar tutarında 246 işleme imza atarak önceki yıla göre işlem hacmini yüzde 65 artırdı. 2023’te yüzde 16 olan finansal yatırımcıların toplam işlem hacmine katkısı yüzde 25’e yükseldi.

2023’te 12 işlem gerçekleştiren özel sermaye fonları, 2024’te işlem sayısını 27’ye çıkardı. 2023’te 291 milyon dolar olan özel sermaye fonlarının işlem hacmi geçen yıl yaklaşık 900 milyon dolara çıktı.

Fonların odaklandığı sektörler arasında imalat, teknoloji, internet ve mobil hizmetler öne çıktı. 2024’te sınırlı sayıda başarılı çıkış gerçekleşirken, Actera’nın Tam Finans Faktoring’den çıkışıyla Mediterra’nın Arkel Elektrik ve Glasshouse’dan çıkışları hem başarılı özel sermaye fonu işlemlerine hem de yabancı stratejik yatırımcıların ilgisine işaret etti. Yılın en büyük finansal yatırımcı işlemi ise, Insider’a yapılan 500 milyon dolar tutarındaki yatırım oldu.

Erken aşama yatırımların ivmesinde geçmiş yıllara göre bir yavaşlama görüldü. Girişim sermayesi ve melek yatırımcılar, toplamda 208 işlemde yaklaşık 875 milyon dolar tutarında yatırım kaydetti.

Özellikle startuplarda büyüme sermayesi ihtiyacı artarken, stratejik çıkışların sınırlı kalması girişim sermayesi yatırımcılarını zorladı. Teknoloji, yapay zeka, internet ve mobil hizmetler sektörlerine odaklanmaya devam eden girişim sermayesi yatırımları, dijitalleşme ve yenilikçilikle uyumlu bir şekilde ilerlerken, yatırım ekosisteminde sürdürülebilirlik ve dijital dönüşüm ana temalar olmaya devam etti.

Stratejik çıkışların sınırlı kalması, girişim sermayesi yatırımcılarını zorlarken, özel sermaye tarafında da çıkış baskısı hissedilmeye devam ediyor.

– ‘Piyasa güçlü yanlarını avantaja çevirebilecek potansiyele sahip’

Açıklamada görüşlerine yer verilen Deloitte Türkiye Birleşme ve Satın Alma Hizmetleri Lideri Özlem Ulaş, 2023’teki daralmanın ardından, Türkiye birleşme ve satın alma piyasasının 2024’te bir miktar toparlanma gösterdiğini belirtti.

Ulaş, yabancı yatırımcıların bu dönemi temkinli bir yaklaşımla geçirirken, yerli yatırımcıların artan yatırım iştahı ve finansal yatırımcı işlemlerindeki hareketliliğin, piyasayı canlı tuttuğunu aktararak, şunları kaydetti:

‘Yabancı yatırımcıların işlem hacimleri bir miktar azalmış olsa da toplam aktivite içindeki payları halen önemli seviyelerde. Makroekonomik zorluklar, şirket değerlemelerini ve mali tabloları etkilerken, enflasyon muhasebesi gibi unsurlar yatırım süreçlerini karmaşık hale getirdi. Ancak Türkiye’nin jeopolitik avantajları ve tedarik zincirindeki stratejik konumu, yatırımcılar için önemli fırsatlar sunmaya devam ediyor. Bu güçlü temeller ve makroekonomik öngörülebilirliğin artması özellikle yabancı yatırımcıların önümüzdeki dönemde stratejik kararlarını destekliyor olacak. Ayrıca yerli yatırımcıların artan aktivitesi, değişken makroekonomik koşullara uyum sağlama kabiliyetlerini net bir şekilde ortaya koyuyor. Yüksek enflasyon ve bölgesel politik belirsizlikler gibi zorluklara rağmen, piyasa güçlü yanlarını avantaja çevirebilecek potansiyele sahip.’

– ‘Yapay zeka gibi sektörler de yatırımcıların yoğun ilgisini çekiyor’

Deloitte Türkiye Birleşme ve Satın Alma Hizmetleri Direktörü Duygu Doğançay da 2024’te Türkiye birleşme ve satın alma piyasasında özellikle finansal yatırımcıların aktif rol oynadığını ifade etti.

Özellikle girişim sermayesi ve özel sermaye fonlarının, işlemlerde aktif rol oynadığını vurgulayan Doğançay, şu değerlendirmelerde bulundu:

‘Bununla birlikte erken aşama yatırımlarda önceki yıllara kıyasla bir yavaşlama görülürken, destek fonlama ihtiyacı ve çıkış baskısı giderek daha fazla hissediliyor. Sürdürülebilirlik kapsamında yeşil dönüşüm ve dijitalleşme, hem erken aşama girişim sermayesi hem de özel sermaye yatırım kararlarını şekillendiren ana temalar olarak öne çıkıyor. Özellikle teknoloji ve finansal teknolojiler sektörlerinde artan yatırımlar bu trendlerin etkisini net olarak ifade ediyor. İnternet ve mobil hizmetler, e-ticaret ve yapay zeka gibi sektörler de yatırımcıların yoğun ilgisini çekiyor. Bu yatırımlar, dijitalleşme ve yenilikçiliği destekleyen küresel trendlerle uyumlu bir şekilde ilerliyor. Türkiye’nin tedarik zincirlerine yakınlığı, genç nüfusu, büyük ve dinamik ekonomisi ve stratejik konumlanması itibariyle, hem erken hem de ileri aşama yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Bu dinamikler, uzun vadeli yatırım fırsatlarını destekleyen güçlü bir temel oluşturuyor.’

Okumaya devam et

GÜNCEL

Yeni şirketlere ve AŞ’lere elektronik defter zorunluluğu

Yayınlanma:

|

Ticaret ile Hazine ve Maliye Bakanlığı, mevcut AŞ ve 2026’dan itibaren kuruluşu ticaret siciline tescil edilen şirketlere, işletmenin muhasebesiyle ilgili olmayan ticari defterlerini elektronik ortamda tutma zorunluluğu getirildiğini duyurdu.

Resmi Gazete’de yayımlanan işletmenin muhasebesiyle ilgili olmayan ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması hakkında tebliğe göre, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kuruluşu ticaret siciline tescil edilen şirketler ile AŞ ve limited şirketlerin sermayelerini yeni asgari tutarlara yükseltmelerine ve kuruluşu ve esas sözleşme değişikliği izne tabi AŞ’lerin belirlenmesine ilişkin tebliğde sayılan mevcut AŞ’ler bu yükümlülük kapsamında bulunuyor.

Şirketler ihtiyari olarak bu tebliğ kapsamındaki defterlerini elektronik ortamda tutabilecekler. Bu durumda defterlerin tamamı elektronik ortamda tutulacak. Defterlerini elektronik ortamda tutmaya başlayan şirketler, her ne sebeple olursa olsun yeniden fiziki ortamda defter tutamayacak. Şirketlerin, belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tuttukları defterler geçerli kanuni defterler olarak kabul edilecek. Elektronik ortamda tutulan defterler için açılış ve kapanış onayı aranmayacak.

Sistem üzerinde oluşturulan defterler şirketlerin kullanımına hazır halde elektronik defter dosyası formatında Ticaret Bakanlığı’nın bilgi sisteminde muhafaza edilecek. Bakanlık elektronik defter dosyalarının güvenli bir şekilde saklanmasını, gizliliğini, değişmezliğini, erişilebilirliğini ve bütünlüğünü sağlamakla yükümlü olacak. Uygulama 1 Temmuz’da başlayacak.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

BDDK: TÜKETİCİ KREDİLERİNDE DÜZENLEMEYE GİTTİ

Yayınlanma:

|

Yazan:

BDDK yaptığı duyuru ile Tüketici Kredilerinin 50 ve 100 bin TL olan vade sınırları (12-24-36 ay) artırılarak 125 ve 250 bin TL yapıldı.

BDDK duyurusunda aşağıdaki ifadeler yer aldı:

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Kararı

• Kredi tutarı 125.000 Türk Lirası ve altında olan krediler için otuz altı ay,
• Kredi tutarı 125.000 Türk Lirasının üzerinde olup 250.000 Türk Lirasının üzerinde olmayan krediler için yirmi dört ay,
• Kredi tutarı 250.000 Türk Lirasının üzerinde olan krediler için on iki ay olarak belirlenmesine,

Bu Karar kapsamındaki kredilerin yeniden yapılandırılmasında da aynı vade sınırlarının uygulanmasına,

 

Okumaya devam et

GÜNCEL

Perakendede yeniden dengelenme: Perakendeciler için 2025 yılındaki 5 öncelik

Türkiye perakende sektörü büyüklüğünün 2025’te yüzde 35-40 büyüyerek 13 trilyon lirayı aşması bekleniyor

Bain & Company Türkiye, 2025 yılında perakende sektöründe başarılı olmak isteyen şirketler için beş temel stratejik önceliği vurgulayan “Türkiye 2025 Perakende Görünümü” başlıklı bir analiz yayımladı.
Analizde, enflasyonun düşüş trendiyle birlikte tüketici harcama alışkanlıklarının yeniden dengelendiği bu dönemde, kârlılığı artırmak için yenilikçi stratejilere ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.
Bain & Company Türkiye’nin analizine göre, enflasyonun düşüşüyle tüketici harcamaları dengelenirken, perakende pazarının 13 trilyon TL’yi aşması ve mağaza satışlarının yaklaşık yüzde 35, e-ticaretin ise yüzde 50 oranında büyümesi öngörülüyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bain & Company Türkiye, 2025 yılında perakende sektöründe başarılı olmak isteyen şirketler için beş temel stratejik önceliği vurgulayan “Türkiye 2025 Perakende Görünümü” başlıklı bir analiz yayımladı. Analizde, enflasyonun düşüş trendiyle birlikte tüketici harcama alışkanlıklarının yeniden dengelendiği bu dönemde, kârlılığı artırmak için yenilikçi stratejilere ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.

Bain & Company Türkiye uzmanlarının hazırladığı analize göre, 2025 yılında Türkiye perakende sektörünün mağaza genişlemeleri ve enflasyonla paralel olarak geçen yıla göre nominal olarak yüzde 35-40 oranında büyümesini öngörüyor. Bu büyüme ile perakende pazarının büyüklüğünün yaklaşık 13 trilyon TL’yi aşması bekleniyor.

Güçlü veri stratejisine sahip olanlar karlılığını 4 kat artırdı

Analizde, güçlü veri stratejilerine sahip perakendecilerin, rakiplerini geride bırakarak geçtiğimiz üç yıl içinde iki kat daha fazla gelir artışı ve dört kat daha fazla kârlılık artışı elde ettiği vurgulanırken, 2025 yılı perakendeciler için kritik önem taşıyan bir yıl olacağı belirtiliyor. Analizde; makroekonomik volatilite, değişen müşteri davranışları ve ticaretteki endişelerden dolayı oluşan zorlukların devam edeceği ifade ediliyor.

Perakende sektöründeki oyun değişikliği sürecinde oyuncuların da dönüşmesi gerektiği belirtilen analizde, başarılı olabilmek için şirketlerin alışılagelenin ötesinde hareket etmeleri, son teknolojik gelişmelere uyum sağlamaları, sadakat programlarını yeniden yapılandırmaları, global ve yerel belirsizliklerden etkilenen tedarik zincirlerini çeşitlendirerek kuvvetlendirmeleri gerektiği ifade ediliyor.

E-ticaret kanalında satışlar yüzde 50 büyüyecek

Enflasyon beklentilerine de yer verilen analizde, geçtiğimiz yıllara göre azalan ve 2025’te de daralan harcanabilir gelir ile tüketicilerin harcama alışkanlıklarında daha da temkinli olmaları bekleniyor. Ekonomik koşullar ile dönüşen perakende sektöründe rekabetin yapısının değişmesi olasılığına da dikkat çekilen analizde, perakendecilerin koşullara ayak uydurması, cüzdan payını artırması ve dönüşen rekabet içerisinde oyunda kalabilmesi için mücadele etmeleri gerektiği ifade ediliyor.

Bain & Company Türkiye uzmanlarına göre, 2025 yılında Türkiye perakende sektörünün mağaza genişlemeleri ve enflasyon ile paralel olacak şekilde mağaza kanalı satışlarının yüzde 35 büyümesi beklenirken, e-ticaret kanalında satışların yüzde 50 büyümesi öngörülüyor.

Analizde, büyümeden görece pay almayı başaracak perakendecilerin, konjonktürel zorluklara sadece tepki vermek yerine, fırsatları proaktif bir şekilde değerlendirenler olacağı belirtiliyor. Bain & Company Türkiye uzmanlarına göre bu yıl perakendeciler için stratejik önceliklerini gözden geçirerek yeni bir yol haritası çizmek için önemli bir sene olacak.

Gıda sektöründe arz talep dengesizliği

Gıda sektörünün örnek verildiği analizde şu görüşler paylaşıldı: “Türkiye’ye bakıldığında, gıda sektöründe mevcut tedarikçi ağının çoğunlukla birçok küçük üreticiden oluştuğu görülebilir. Bu durumun temel sebebi oyuncuların kendini ölçekleyecek finansman kaynağını yaratamamasıdır. Büyük boyutlu oyuncu sayısının azlığı, tedarikçi bulunmasında sıkıntılara yol açmakta ve hem kalite hem de maliyet kontrol hedeflerine ulaşılmasını zorlaştırmaktadır. Mevcut arz talep dengelerinde, arz talebi karşılayamamakta ve bu durum gıda fiyatlarında artışlara sebep olmaktadır. Tedarik zincirinde büyük oyuncu eksikliklerinden kaynaklanan bu sıkıntıların önüne geçmek isteyen bazı lider perakendeciler dikey entegrasyona yönelerek tedarik zincirlerini kendileri yönetmeyi tercih ediyorlar. Sermayesini daha etkili bir şekilde kullanmak isteyen perakendeciler, kritik kategorilerde küçük oyuncuların finansman, uzmanlık ve teknik birikim sağlanarak ölçeklendirilmesini sağlayarak hedeflerine ulaşabilir. Büyük tedarikçilerin oluşması ile pazardaki talebi karşılayacak arzı oluşturacak ve perakendeciler daha yüksek kalitedeki ürünleri daha uygun bir fiyata sunabilecektir.”

Enflasyonun düşüş trendiyle birlikte harcama alışkanlıklarının yeniden dengeleneceği 2025 yılında kârlılık için yeni stratejilere ihtiyaç duyulduğu belirtilen analizde, Bain & Company Türkiye perakende uzmanları, perakende sektörünün odaklanması gereken 5 temel öncelik olarak; gelişmekte olan teknolojileri benimsemek, müşteri sadakatini yeniden tekrar tanımlamak, operasyonların modernize edilmesi ve hızla değişen makroekonomik ve piyasa koşullarına uyum sağlanması olarak sıraladı.

Başarı için gereken 5 stratejik öncelik

Bain & Company Türkiye’nin 2025 yılına yönelik perakende sektörü analizine göre, başarılı olmak isteyen şirketlerin odaklanması gereken beş temel stratejik öncelik:

  1. Değer Önerisinin Yeniden Tanımlanması: Müşterilerin değer algısını hedefleyen ve ölçekleyebilen perakendeciler, rekabette avantaj sağlayacak. Özgün markalar ve uygun fiyatlandırma stratejileri, finansal olarak daha iyi performans göstermelerine yardımcı olacaktır.
  2. Sadakatin Yeniden Şekillendirilmesi: Tüketici ile etkili sadakat programları ve finansal teşviklerin ötesine geçerek duygusal bağlar kurulmalı. Kişiselleştirilmiş deneyimler ve özel ayrıcalıklar, müşteri sadakatini artırabilir.
  3. Tedarik Zincirinizi Modernize Edin: Tedarik zincirinin dayanıklılığını artırmak için dikey entegrasyon, dijital ikizler ve akıllı envanter yönetimi gibi teknolojileri kullanarak operasyonel esnekliğinizi sağlayın.
  4. Teknoloji ve Yapay Zeka ile Maliyet Verimliliğini Artırın: Üretken yapay zeka ve diğer gelişen teknolojilerle operasyonel süreçleri optimize ederek maliyetleri düşürün ve verimliliği artırın.
  5. Geleneksel Perakende Dışındaki Alanlarda Büyüyün: Perakende medya ve pazaryerleri gibi yeni iş modellerine yatırım yaparak gelir kaynaklarını çeşitlendirin ve müşteri tabanınızı genişletin.

Ortak nokta: Veri

Bu beş stratejik hedefin hepsinde ortak noktanın kaliteli verilere sahip olmak ve bu veriyi etkili bir şekilde kullanabilmek olduğu vurgulanan analizde şu bilgilere yer verildi: “Güçlü veri stratejilerine sahip uluslararası perakendeciler, rakiplerini geride bırakarak üç yıl içinde iki kat daha fazla gelir artışı ve dört kat daha fazla kârlılık artışı elde etmiştir. Sadakati yeniden şekillendirmek, tedarik zincirlerini iyileştirmek, teknolojiyi geliştirmek ve ticaret dışı büyümeyi desteklemek için veriyi etkili kullanan, proaktif ve veri konusunda yetkin perakendeciler yalnızca hayatta kalmayacak, aynı zamanda bu değişen zamanlarda öne çıkacaklardır. Bu stratejik önceliklere odaklanarak, perakendeciler 2025 yılında karşılaşacakları zorlukları aşabilir ve uzun vadeli başarılarını güvence altına alabilirler. ”

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.