Connect with us

BANKA HABERLERİ

Dijital dönüşüm ve Bankacılıkta Siber Güvenlik?

Türkiye kötücül yazılım kaynaklı Siber Güvenlik tehditlerine maruz kalma açısından dünyada en üst sıralarında yer almaktadır. Ayrıca botnet ( zombi ağı ) ağlarında yine üst sıralarda yer bulunmakta. Ayrıca çalışan bilinci ve farkındalık konularında henüz istenen seviyede değiliz. Bu yüzden dijital dönüşümde bu kirli networkte güvenli bir biçimde var olabilmek için eskisine göre çok daha detaycı yaklaşımlar ve aksiyonlar gerekmekte

Yayınlanma:

|

Bankalar, Siber Güvenlik ile ilgili tedbirlerinin yeterli olduğunu iddia ediyor ama, çoğu dolandırıcılıkların merkezinde hala Bankalar var. Kredi Kart, POS, ATM/BTM dolandırıcılığı, Hesapların boşaltılması, Kişisel Verilerin sızdırılması, para karşılığı banka içi Müşteri Bilgi sızdırılması her tedbir sonrası dolandırıcıların bir hamlesi geliyor. İşin içinden çıkılmaz bir hal alıyor ta ki Bilgi Güvenlik Mühendislerin işin içine girene kadar. Dolandırıcıların korkulu rüyası bu grup. Sibel Saldırıları ilk fark edip ilk harekete geçen, karşı hamle planlayan grup yine bunlar. Peki Bankacılık sektörü ne kadar güvenli?

Telefon dolandırıcılığı, POS dolandırıcılığı, Kredi Kartı dolandırıcılığı, hesapların boşaltılması, ATM dolandırıcılığı, kişisel bilgi hırsızlığı dikkat edin çoğunda bankalar boş rol oyuncusu.
Dijital dönüşüm her sene daha da hızlanarak devam ediyor. 2010’dan sonra internetin yaygınlaşması, akıllı telefon kullanım oranının katlanarak artması bunun sonucunda da mobil uygulamaların neredeyse tüm ihtiyaçları karşılamaya yönelik yaklaşımları artık dünyada tüm alışkanlıkları değiştirmiş durumda.
 Son 10 yıla baktığımızda değişimin ne kadar büyük olduğunu görmek pek de zor değil. İletişimden, pazarlamaya, finanstan, reklama tüm sektorlerde tanımlar, tekrardan oluşturulmuş durumda. Artık devasa sosyal networklere dahiliz. Bir tarafta aile ve arkadaş havuzumuz var diğer tarafta fotoğraf havuzumuz var. Diğer bir uygulamada gittiğimiz yerleri işaretleyebiliyoruz.
Bütün hizmet alabileceğimiz noktalardan daha ürünü almadan bütün yorumları okuyabiliyoruz. Yemeğimizi bile 2 tuşla eve söyleyip restaurant hakkında yorum yapabiliyoruz.
Ne kadar yol gidip ne kadar tutacağını ya da nerden alırsan ürünü daha indirimli olduğunu anında görebiliyoruz. Market alışverişi, özel araç, bankacılık işlemleri artık telefonumuzun içinde. Devlet kurumlarına yapacağınız işlemlerden tutun, havale, eft, fatura ödeme işlemlerini bile telefonla hallettiğimiz bir dönemdeyiz. Dolayısıyla böyle devasa bir ağın içinde devasa tehditler barınıyor.
Dibi görünmeyen çukur: İnternet
Biraz da bu devasa ağı şöyle verilerle biraz daha şekillendirelim. 1 dakikada  180 milyon mailin gönderildiği, 400 saatlik youtube videosunun ve 300 bin instagram fotoğrafının yüklendiği, 38 milyon whatsapp mesajının gönderildiği bir ağdan bahsediyoruz. Bunların yanısıra milyar dolarlık parayı yöneten bankalar da bu networkte hizmet veriyorlar.

Saldırıların amacı ne ?
Bir saldırganın amacı, sistemlere girip buradan elde ettiği bilgilerle ya da kullanabileceği yöntemlerle kazanç elde etmeye çalışmaktır. Bu girişimler basit sosyal mühendislik çalışmalarıyla olabileceği gibi, uygulama açıklarını kollayan ve kod analizi yapan sistematik saldırılar da olabilir.
Türkiye’de durum ne?
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en çok hedeflenen kuruluşların başında bankacılık ve finans kuruluşları geliyor. Bankalar, yüksek düzeyde güvenlik önlemleriyle kendilerini ve müşterilerini her zaman güvende tutmayı hedefliyor. Ancak yine de bankacılık sisteminin büyük oranda dijitalleşmesi, siber saldırganların iştahını kabartıyor. Paraya ulaşmak için yeni yollar, yöntemler denemekten çekinmiyorlar. Bankalarda diğer firmalara göre risk, kayıp, itibar zedelenmesi çok fazla olacağı için yıllardır bu alanda biraz daha tetikte olmak  durumundalar. Özellikle son 5 yılda global ölçekte bankacılık sektöründe siber güvenliğe ciddi yatırımlar yapıldı. Aynı zamanda 2014-2015’den sonra özellikle dijital bankacılık sektöründe yasal uyumluluk, denetim çalışmaları daha da sıkılaştırıldı. Danışmanlık şirketi EY firmasının her sene üst düzey risk yönetimi uzmanlarının katılımıyla hazırladığı Global Bankacılık Risk Yönetimi Araştırmasına* göre  bankaların risk yönetimi birimleri için en büyük endişe kaynağını siber güvenlik ve veri ilişkili riskler oluşturuyor. Araştırmaya katılan risk yönetimi liderleri, artan siber güvenlik tehditleri ve dijital dönüşümün etkisiyle risk birimlerinin ve standartlara uygunluğu denetleyen departmanların önceliklerini yeniden belirlediklerini dile getiriyor.
Öte yandan araştırma sonuçları, risk yönetimi ve güvenlik birimlerinin yeni teknolojileri kullanarak bankayı farklı alanlarda destekleyebileceğine işaret ediyor. Katılımcıların yüzde 72’si yeni teknolojilerin usulsüzlük denetiminde, yüzde 68’i mali suçların tespitinde, yüzde 57’si ise kredi analizi ve bankaların müşterilerini tanıma amaçlı faaliyetlerinde kullanılabileceğini belirtiyor. Özellikle makine öğrenmesi ve kimlik yönetimindeki gelişmeler, güvenlik olay yönetiminin kullanılması biraz daha görünürlüğü arttırıcı önlemler olarak göze çarpıyor.

Neler yapılmalı?
2019 yılında siber saldırıların  dünya genelinde şirketlere toplam zararı 2 trilyon USD’den fazla olacağı öngörülüyor. Peki teknolojinin yıldan yıla bu kadar gelişmesine ragmen, saldırıların yarattığı zararların katlanarak artması neden kaynaklanıyor? 
Bankacılık özelinde şöyle cevaplayabiliriz.
1-İnsan hatası %95’lik oranla hala en büyük güvenlik sorunu kaynağı olarak gösterilmektedir.
Bankalarda denetim ve kontrol birimleri diğer firmalardan daha fazla olmasına rağmen yine insandan kaynaklı yaşanan hatalar en üst sırada yeralmaktadır. Sızma ve veri kayıplarının yaşanmasının en büyük nedeninin şirket çalışanlarının güvenlik ihlalleri olduğu gözlenmektedir. Bununla ilgili risk prosedürlerinin oluşturulması, departmanların ve çalışanların bilgilendirilmesi ve artı önlem olarak da özelleştirilmiş veri sızıntısı önleme (DLP) ve analiz uygulamaları kullanılması gerekmektedir. Kişisel verilerin korunmasına yönelik kanunların ve çalışmaların oturmaya başladığı bir dönemde mutlaka dikkat edilmesi gereken noktalardan biridir. Banka ve müşteri bilgilerinin bir banka çalışanı tarafından dışarıya çıkarılma ihtimali de göz önünde bulundurulması gereken bir durumdur. (*Bkz: ING Bank) Sadece banka özelinde değil her firmada olabilecek bir durum olduğu için mutlaka denetleyici bir mekanizma kullanılması gereklidir.

2- Bankacılıkta kullanılan sistemlerin, servislerin zamanında güncellenmemesi yine önemli bir güvenlik sorunu. Bir işletim sisteminde ya da uygulamada çıkan bir açık genelde saldırganların başlangıç noktası olabiliyor. Buradan faydalanarak sistemlere daha kısa sürede erişebiliyorlar. Kullanılan tüm altyapı için öncelikle güvenlik güncellemeleri bekletilmeden yapılmalıdır. Türkiye’deki bazı banklardaki POS kaynaklı dolandırıcılıklar bu nedenle olmaktadır.
3-Mevcut sistemlerin ve servislerin konfigürasyonunun düzgün yapılmaması. Bunlar da yine saldırganların sevdiği konuların başında geliyor. Default olarak açık bırakılan portlar, kullanıcılar, tanımlar . vs
4-En çok dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de Kod. Kullanılan iç yazılımlar ya da hazır yazılımlar yine önemli güvenlik sorunlarına yol açabilecek zafiyetler barındırabilir. Kodlama kısmında da artık güvenlik esaslarının dikkate alınması bir standart haline gelmesi gerekiyor. Bankacılık sektöründe eskisine göre birçok gözle testler, taramalar yapıldığı için bu zafiyetler azalmış olsa da, “Çalışan sisteme dokunulmaz” diye bırakılan eski yazılımların elden geçirilmesi gerekiyor. “Dijitalleşiyoruz, Robotlaşıyoruz” diye bilgisizce açıklama yapan Banka CEO’larının yumuşak karnı burası.
5-Yetersiz bilgi ve bundan dolayı güvenlik cihazlarının yeterince efektif bir şekilde kullanılamamasını yine sorunlardan biri olarak söyleyebiliriz. Mevcut altyapı ve tüm trafiğin uçtan uca analiz ve takip edilmesi gerekiyor ki herhangi bir anomalide aksiyon alınabilsin. Burada yine güvenlik çalışanlarının sürekli güncellenmeleri ve sürekli eğitimle daha yetkin hale getirilmelidir.
6-Yılda bir kere sistemlerin o anki fotoğrafını çekebilmek için içerden ve dışardan sızma testlerinin yapılması gerekmektedir. Bu raporlar sonucunda mevcut güvenlik puanınızı görebileceğiniz gibi yapılması gereken ve karanlıkta kalmış, zafiyet barındırabilecek noktalarında görünmesini sağlayacaktır.
7-Bankacılık sektörünün özellikle bu dijital dönüşümde daha titiz davranarak olabilecek tüm saldırıları göz önünde bulundurarak doğru ve yerinde güvenlik yatırımları yapmaları gerekiyor.
8-Banka çalışanlarının ve müşterilerinin karşılaşabileceği sorunlara karşı farkındalık çalışmaları yapılması gerekmektedir. Özellikle çalışanlara periyodik olarak farkındalık eğitimi düzenleyerek, güvenlik bilincini daha da arttırmak gerekmektedir.
9-Bu maddeler ışığında bir risk yönetimi ve güvenlik standardının oluşturulması ve beklenmedik senaryolara göre alınabilecek aksiyonların belirlenmesi gerekmektedir.
Türkiye kötücül yazılım kaynaklı siber güvenlik tehditlerine maruz kalma açısından dünyada en üst sıralarında yer almaktadır. Ayrıca botnet (zombi ağı) ağlarında yine üst sıralarda yer bulunmakta. Ayrıca çalışan bilinci ve farkındalık konularında henüz istenen seviyede değiliz. Bu yüzden dijital dönüşümde bu kirli networkte güvenli bir biçimde var olabilmek için eskisine göre çok daha detaycı yaklaşımlar ve aksiyonlar gerekmektedir.

Not : Kıymetli bilgilerini paylaşarak yazının oluşumuna destek veren, bu konuda Türkiye’de yetişmiş önemli insanlardan biri olan  Bilgi Güvenliği Mühendisi SEZGİN K.’a teşekkür ederim.
Erol TAŞDELEN
[email protected]

*: https://www.ey.com/tr/tr/newsroom/news-releases/2018-bankalar-risk-yonetimi-birimlerini-yeniden-yapilandiriyor
*:  https://www.kvkk.gov.tr/Icerik/5375/Kamuoyu-Duyurusu-Veri-Ihlali-Bildirimi-ING-Bank-A-S-

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, 2025’in ilk çeyreğine mali verileri açıklandı

Genel Müdür Öztop, “Sürdürülebilirlik alanındaki güçlü performansımızı bir adım daha ileri taşımanın gururunu yaşıyoruz. Sürdürülebilirlik temalı kredi portföyümüz, kredi portföyümüzün yüzde 96’sını oluşturarak önemli eşiği geride bıraktı” dedi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası (TKYB), 2025’in ilk çeyreğinde net karını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 70 artırarak 1,8 milyar liraya çıkardı.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, bankanın 2025’in ilk çeyreğine ilişkin finansal sonuçları Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yayımlandı.

Buna göre, yılın ilk üç ayında aktif büyüklüğünü yüzde 13,3 artışla 160 milyar liraya yükselten banka, kredi hacmini yüzde 17,6 artışla 102,4 milyar liraya taşıdı. Brüt takipteki kredilerin toplam kredilere oranı yüzde 0,70 düzeyinde gerçekleşirken, ortalama öz kaynak karlılığı yüzde 37,1 kaydedildi.

Banka, 2025’in ilk çeyreğinde net karını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 70 artırarak 1,8 milyar liraya çıkardı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen TKYB Genel Müdürü İbrahim Öztop, yılın ilk çeyreğinde yatırım bankacılığı ve girişim sermayesi alanlarında önemli çalışmalara imza attıklarını belirtti.

Söz konusu çalışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Öztop, şunları kaydetti:

‘Türkiye Denizcilik İşletmeleri AŞ’ye ait bazı yük ve yat limanlarının özelleştirilmesi sürecinde yürütülen çalışmalar doğrultusunda Kalamış Yat Limanı ihalesi tamamlanmış olup, 5 Şubat’ta işletme hakkı devri başarıyla gerçekleştirilmiştir. Bununla beraber Kalyon Güneş Teknolojilerinin 3,26 milyar lira tutarındaki halka arz işlemini lider kurum olarak başarıyla tamamladık. Söz konusu çalışma, yenilenebilir enerji alanına katkılarımızı ve sermaye piyasalarındaki etkin rolümüzü bir kez daha ortaya koymaktadır.’

Öztop, sürdürülebilir tarımın finansmanına destek olmak amacıyla Tarfin Tarım AŞ adına Kalkınma Yatırım Varlık Kiralama AŞ aracılığıyla 150 milyon liralık sukuk ihracını başarıyla gerçekleştirdiklerini aktararak, ‘Bu işlem, alternatif finansman araçlarının kullanımında öncü rolümüzü pekiştirirken, tarım sektörünün sürdürülebilir büyümesine katkı sağladı. Yeşil enerji ve gıda gibi ülkemizin kalkınması açısından stratejik öneme sahip sektörlerde işbirliklerimizi güçlendirerek sürdürmeye devam edeceğiz.’ açıklamasını yaptı.

Girişim sermayesi alanında da Türkiye Kalkınma Fonu çatısı altında kurulan TKYB Üst Fonu ile Mediterra Capital ve Revo Capital’in III. fonlarına yatırım yapıldığını kaydeden Öztop, bu yatırımlarla KOBİ’ler ve yenilikçi girişimlerin sermaye yoluyla destekleneceğini vurguladı.

– Deprem bölgesinde istihdamı destekleyen yeni proje

Öztop, deprem bölgesinin ekonomik ve sosyal açıdan yeniden güçlendirilmesi yönündeki çalışmalara da değinerek, bu doğrultuda Dünya Bankasından, Hazine ve Maliye Bakanlığı garantisi altında 500 milyon dolar finansman sağlandığını bildirdi.

Sağlanacak kaynakla 11 depremzede il ve komşu 7 ilde faaliyet gösteren işletmelere yatırım ve işletme sermayesi finansmanı sağlanacağını aktaran Öztop, ‘Böylelikle bölgedeki KOBİ’ler ve büyük ölçekli işletmelere uzun vadeli finansman sağlayarak, sürdürülebilir ekonomik toparlanmaya katkıda bulunacağız.’ ifadesini kullandı.

Öztop ayrıca, Türkiye Kalkınma Fonunun girişimcilik ekosistemine aktardığı toplam kaynağın 29 doğrudan yatırıma 20,4 milyon dolar, 7 fon yatırımına 23,4 milyon dolar ve 350 TÜBİTAK BiGG girişimine yaklaşık 9 milyon dolar olmak üzere 53,4 milyon dolara ulaştığı bilgisini paylaştı.

– ‘Sürdürülebilirlik temalı kredi toplam portföyümüz yüzde 96’sını oluşturuyor’

Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda yatırımlara devam ettiklerini belirten Öztop, sözlerini şöyle tamamladı:

‘Sürdürülebilirlik alanındaki güçlü performansımızı bir adım daha ileri taşımanın gururunu yaşıyoruz. Sürdürülebilirlik temalı kredi portföyümüz, toplam kredi portföyümüzün yüzde 96’sını oluşturarak önemli eşiği geride bıraktı. Temin ettiğimiz kaynakların yüzde 61’ini yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği temalı kaynaklar oluşturuyor. Ayrıca, 2025 Sustainable Finance Awards kapsamında Orta ve Doğu Avrupa bölgesinde Sürdürülebilir Finans alanında ‘En İyi Kalkınma Bankası’ ödülüne layık görülerek uluslararası alanda da önemli başarıya imza attık. Tüm bu gelişmeler, sürdürülebilir kalkınma misyonumuza duyduğumuz bağlılığın ve bu doğrultuda attığımız somut adımların açık yansımasıdır.’

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Kamu bankaları yönetiminde değişiklikler yapıldı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’nin üç kamu bankasında yönetim kurulları yeniden şekillendi. Bankalar, yeni görevleri Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptıkları açıklamayla bildirdi.

ZİRAAT BANKASI

Ziraat Bankası, 2024 yılı olağan genel kurul toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda yönetim ve denetim kurulu üyeleri belirlendi.

Buna göre, yönetim kuruluna Burhaneddin Tanyeri, Veysi Kaynak, Alpaslan Çakar, Fazlı Kılıç, Serdar Kılıç, Serruh Kaleli, Abdullah Erdem Cantimur ve Fatih Aydoğan seçildi.

Denetim kurulu üyeliklerine ise Prof. Dr. Yılmaz Çolak ve Yakup Tekin getirildi. Söz konusu kurul üyeleri 3 yıllık süre için seçildi.

HALKBANK

Türkiye Halk Bankası, bankanın olağan genel kurul toplantısında, yönetim kurulu görev dağılımının ve komitelerin belirlendiği bildirildi.

KAP’a yapılan açıklamada, Recep Süleyman Özdil’in yönetim kurulu başkanı, Mevlüt Uysal’ın yönetim kurulu başkan vekili, Osman Arslan’ın genel müdür olarak görevine devam etmesine karar verildiği belirtildi.

Osman Arslan, Recep Süleyman Özdil ve Mevlüt Uysal’ın kredi komitesi asil üyesi Sezai Uçarmak ve Maksut Serim’in kredi komitesi yedek üyesi olarak görevlendirildiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Sayın Recep Süleyman Özdil’in denetim komitesi başkanı ve Sayın Mevlüt Uysal’ın denetim komitesi üyesi olarak görevlendirilmelerine, Sayın Recep Süleyman Özdil’in kurumsal yönetim komitesi başkanı ve Sayın Şeref Aksaç’ın kurumsal yönetim komitesi üyesi olarak görevlendirilmelerine, Sayın Mihrimah Belma Sekmen’in ücretlendirme komitesi başkanı ve Sayın Meltem Taylan Aydın’ın ücretlendirme komitesi üyesi olarak görevlendirilmelerine, Sayın Mihrimah Belma Sekmen’in sürdürülebilirlik komitesi başkanı ve Sayın Ebubekir Şahin’in sürdürülebilirlik komitesi üyesi olarak görevlendirilmelerine, Sayın Recep Süleyman Özdil ile Sayın Mevlüt Uysal’ın SPK’nın Kurumsal Yönetim Tebliği’nin 6/3-a maddesi uyarınca Denetim Komitesi Üyeliklerinden dolayı Bağımsız Yönetim Kurulu Üyeleri olarak kabul edilmesine, Sayın Mihrimah Belma Sekmen’in SPK’nın Kurumsal Yönetim Tebliği’nin 6/3-b maddesi uyarınca Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi olarak devam etmesine karar verilmiştir.”

VAKIFBANK

VakıfBank tarafından KAP’a yapılan açıklamada da bankanın 71. olağan genel kurul toplantısında, yönetim kurulu görev dağılımının belirlendiği bildirildi.

Açıklamada, Mustafa Saydam’ın yönetim kurulu başkanı, Cemil Ragıp Ertem’in yönetim kurulu başkan vekili, Abdi Serdar Üstünsalih’in genel müdür olarak görevine devam etmesine karar verildiği bildirildi.

KAP’a yapılan açıklamada, yönetim kurulu üyesi olarak A grubunu temsilen, Mustafa Saydam, Abdi Serdar Üstünsalih’e görev verilirken, Vedat Demiröz’ün ise bağımsız üye olarak göreve başlamasına karar verildi.

Vedat Demiröz, Şubat 2025 tarihinden itibaren Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak görev yapmakta olup, gerçekleştirilen olağan genel kurulda bağımsız üye olarak seçilmiştir.

Açıklamada, B grubunu temsilen, Adnan Ertem, C grubunu temsilen Haydar Kemal Kurt ile Şahin Uğur, D grubunu temsilen Halil Çelik ve E grubunu temsilen ise Cemil Ragıp Ertem ile Sadık Yakut seçildi.

Söz konusu kurul üyeleri 3 yıllık süre için seçildi.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Akbank, 2025’in ilk çeyreğini 13,7 milyar lira konsolide net karla tamamladı

Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, “Yüzde 19 düzeyinde gerçekleşen güçlü konsolide sermaye yeterlilik oranımızla, reel sektörün büyümesine ve gelişmesine destek olmayı sürdürdük” dedi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Akbank, 2025’in ilk çeyreğinde 13 milyar 732 milyon lira konsolide net kar elde ettiğini duyurdu.

Bankadan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, küresel ölçekte ticaret ve ekonomi politikalarına dair artan endişelerin büyüme, enflasyon ve para politikalarının seyrine ilişkin belirsizliği artırdığına dikkati çekti.

Gür, bu gelişmelerin döviz kurları, emtia fiyatları, tahvil getirileri ve risk iştahında dalgalanmalara yol açtığını belirterek, yurt içinde ise yıllık enflasyondaki düşüşün devam ettiğini ve ekonomi yönetiminin hızlı ve koordineli adımlarıyla olası dalgalanmaları etkili bir şekilde kontrol altına aldığını vurguladı.

Bu süreçte Akbank ve Türk bankacılık sektörünün güçlü ve istikrarlı yapısını koruyarak ülke ekonomisini desteklemeyi sürdürdüğünü aktaran Gür, şu ifadeleri kullandı:

‘2025’in ilk çeyreğinde ekonomimize sağladığımız kredi desteğini 1 trilyon 451 milyar lirasını nakdi olmak üzere toplam 1 trilyon 839 milyar lira seviyesine çıkardık. Toplam mevduatımız 1 trilyon 749 milyar liraya, aktiflerimiz ise 2 trilyon 851 milyar liraya ulaştı. Yüzde 19 düzeyinde gerçekleşen güçlü konsolide sermaye yeterlilik oranımızla, reel sektörün büyümesine ve gelişmesine destek olmayı sürdürdük. Bankamız 2025’in ilk çeyreğinde 4 milyar 344 milyon lira vergi gideri sonrası 13 milyar 732 milyon lira konsolide net kar elde etti. Başarılı performansları için çalışma arkadaşlarıma ve bizlere duydukları güven için başta müşterilerimiz olmak üzere tüm paydaşlarımıza teşekkür ederim.’

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.