Connect with us

BORSA

Dünyada son gelişmeler moral bozarken, Borsa İstanbul’da bayram havası…

Yayınlanma:

|

  • Dün sabah bültenimize paylaştığımız üzere, Rusya’nın Avrupa’ya yönelik gaz akışını tamamen kesmesi ardından Avrupa’da gösterge niteliğinde TTF gaz fiyatları, günü içi %35 artışla 245 Euro/MWsaat seviyesini test ederek Cuma gününe nazaran sert bir yükselişle kaydetti. Enflasyon sorununa karşı, baş gösteren durgunluk riskine rağmen  faiz oranlarını yükseltmek zorunda olan Avrupa Merkez Bankası ardından, gaz akışını da durdurması, pandeminin yaralarından kurtulmaya çalışan bölge ekonomileri için yeni bir şok dalgası başlaması anlamına gelmesiyle ortak para birimi EUR son 20 yılın yeni en düşük seviyesi olan 0,99’ın altını test etti. Daha geniş bir pencereden konuya bakarsak, Avrupa gaz fiyatlarının son bir senede yaklaşık %400 artış kaydettiğini not etmemiz gerekiyor. Avrupa’nın enerji krizinin gittikçe derinleştiğini not etmek gerekiyor. EUR’da risk hâlen daha aşağı yönlü görünüyor.
  • Avrupa Birliği hükümetleri, kamu hizmetlerinin olası bir likidite sıkışıklığı altında çökmesini önlemek ve haneleri yükselen enerji faturalarından korumak için milyarlarca euroluk paketleri devreye almaya başladıklarını da not etmek gerekiyor. Almanya, 65 milyar Euro’luk yeni bir paketi gündemine alırken, Finlandiya, enerji şirketlerine 10 milyar Euro, İsveç ise 23 milyar dolar likidite garantisi sunmayı hedefliyor. Görünen o ki, bu hafta enerji piyasaları açısından çok kritik olacak. Özellikle, AB bakanlarının bu hafta düzenlenecek toplantısı büyük önemle takip edilecek.
  • Dün günün önemli gelişmeleri arasında, bültenimizde de ön plana çıkardığımız üzere, OPEC+ günlük üretim miktarında küçük bir adım da olsa 100bin varil üretim kısıntısına gitme kararı aldı. Bu bağlamda, ABD’nin üretim artışı ve fiyatların düşmesi yönünde talebinin de karşılık bulamadığını not etmek gerekiyor. Hatırlanacağı üzere, Ukrayna savaşının patlak vermesi ardından 140 dolar seviyesine dayanan Brent cinsi ham petrol, küresel faiz hadlerinin getirdiği durgunluk riski ve aynı zamanda dünyanın büyüme motoru olan Çin’de yeniden tırmanan covid-19 bağlamında izolasyon önlemleri ile teknik mânâda da oldukça önemli bir seviye olan 92 dolar seviyesine kadar gerilemişti. OPEC+ kararı ardından brent petrolün varil fiyatı Cuma kapanışının yaklaşık %3,5 üzerinde işlem görerek 96 dolar seviyesine kadar dayandı. Haber kalabalığından kurtularak, bir adım geriye çekilip konuya yaklaşırsak, talebin düşeceği beklentisi ile gerileyen petrolün imdadına OPEC+ yetişmeye çalışsa da, teknik mânâda 92 dolar altında haftalık kapanışlarda azami dikkatli olunması gerektiğinin altını çizmek isteriz. Hafızanızı zorlayarak, pandemi döneminde petrolün talep yetersizliği nedeniyle nerelere kadar düştüğü bir kez daha hatırlamaya çalışın!
  • İngiltere’nin yeni başbakanı beklenildiği üzere oyların yaklaşık %57,4 alarak Dışişleri Bakanı Liz Truss oldu. Truss, bugün İngiltere başbakanı olarak Boris Johnson’ın yerini alacak ve ekonomik krizle başa çıkmak ve derinden bölünmüş partisini bir araya getirmek için yeni bir üst düzey kabine bakanları ekibi atamadan önce İskoçya’da Kraliçe Elizabeth’i görmeye gidecek. Truss göreve başlar başlamaz hanehalkının enerji faturasını düşük düzeyde tutmak için 130 milyar Pound’luk bir destek paketi açıkladı. GBPUSD paritesi ise dün 1,1450 seviyesini test ederek aylar önce ön plana çıkardığımız hedef seviyemizi de test etmiş odu. Teknik bir bakış açısıyla, GBPUSD paritesinde pandemi döneminde test edilen seviyelere gelmiş olsak da (neredeyse 35 yılın dibi) düşüş bitti mi sorusuna ise cevap vermekte zorlanıyoruz. Kanaatimiz Sterlin’de hâlen daha riskin aşağı yönlü olduğu yönünde.
  • Asya cephesinde ise, Çin yuanının son iki yılın en düşük seviyelerine gerilemesi ardından, Çin merkez bankası (PBOC) zorunlu karşılık oranını %8’den %6’ya indirdi. PBOC, indirimin “finansal kurumların döviz sermayesi kullanma kabiliyetini” geliştirmeyi amaçladığını belirtti. Küresel piyasalarda genele yayılan dolar alımları ve Çin’in kötüleşen ekonomik yavaşlamasının bir sonucu olarak son 8 ayda yuan dolar karşısında %8 değer kaybetti.
  • Yukarıdaki satırlardan da anlaşılacağı üzere, dünyadaki gelişmeleri pek de iç açıcı değilken, Türk mali piyasalarında ise âdeta bayram havası yaşanıyor. Dün genele yayılan alımlarla ana endeks %4’ün üzerinde kazançla günü tamamlarken, bankacılık hisselerinde coşkulu yükseliş (%7,6) düne de yansıdı. Her ne kadar borsanın dolar bazında oldukça ucuz olduğunu göz ardı etmesek de, son haftalarda yaşanan sert yükselişi mevcut makro ekonomik veriler ile açıklamada zorluk çekiyoruz. Dolar kurun kamunun kontrolünde sakin ve mütemadiyen bebek adımları ile kuzeye gitmesi, gram altının uzun süredir yatay seyri ile yatırımcısını tatmin etmemesi, ticari kredilere karşı menkul kıymet tesisi edilmesi gerekliliği nedeniyle bankaların almakla zorunlu olduğu 5 ve 10 yıl vadeli tahvil faizlerinin TCMB’nin %13 olan politika fazinin de altına sarktığı (neredeyse dolar cinsi Türkiye tahvil getirisini yakalamaya az kaldığı) bir ortamda herhalde sığınılacak tek liman Borsa İstanbul kaldı! Görünen o ki, bu bayram havası da bir müddet daha devam edecek.
  • Tabii ki tüm bunların da enflasyonun %80 seviyesini devirdiği bir günde olduğunu da unutmamak gerekiyor. TÜİK’in açıkladığı Ağustos ayı enflasyon rakamlarına göre aylık TÜFE %1,46 artarken yıllık gerçekleşmeyi %80,2’ye taşıdı. Böylelikle yıllık enflasyon da son 24 yılın rekorunu kırmış oldu  Aylık yurtiçi ÜFE artışı ise %2,41 olurken yıllık rakamı %143,75’e yükseldi (bir önceki aya göre 11 ay sonra ilk kez geriledi). TÜFE ile ÜFE arasındaki fark da istisnai derecede yüksek seyretmeye devam ettiğinin altını çizmek gerekiyor. Alt kalemlere baktığımızda, sağlıkta aylık bazda %7,0, eğitimde %6,6, çeşitli mal ve hizmetlerde ise %3,9’luk artışlar dikkat çekti. Öte yandan, KKTC İstatistik Kurumu verilerine göre, TÜFE bir önceki aya göre %3,31 artış kaydederken, yıllık bazda ise manşet enflasyonu %118,18 seviyesine taşıdı (1995 yılından bu yana en yüksek seviyeye). Enflasyon verisinin öngördüğümüz üzere herhangi bir piyasa yansıması da olmadı.
  • Yeni gün başlangıcında, ABD borsalarının vadeli işlemlerinde %0,5 oranında yükseliş görüyoruz. Pasifiğin diğer ucunda, Çin’in zorunlu karşılık oranlarını gevşetmesi sonrasında Şangay borsası güne %1 yükselişle başlıyor. Asya genelinde Çin hariç kırmız rengin hâkim olduğunu söylememiz gerekiyor. Sert satışlar ardından havanın bu sabah bir nebze de olsun hafiflemesi ile altın ve gümüş bir tık da olsun nefes alırken, Bitcoin’in 20 bin dolar seviyelerine demir atmış görüntüsünü koruduğunu not edelim. Mali piyasaların gündeminde bugün içeride reel efektif döviz kuru, dışarıda ise ABD’de hizmetler PMI ve ABD ISM sanayi üretim verisi takip edilebilir. Gözler Avrupa gaz krizini takip etmeye devam ederken, Perşembe günü düzenlenecek Avrupa Merkez Bankası toplantısı önem arz ediyor.e olmaya devam edecek.

İKTİSATBANK

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

FED için olabilecek en kötü sonuç: Artan enflasyon, zayıflayan ekonomi

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Dün, ABD ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde tüm tahminlerin gerisinde kalarak %1,6 oranında büyüdüğünü gördük. Bir önceki büyüme verisinin 2023 yılının son çeyreğinde %3,4 olduğu düşünülürse, ABD ekonomisinin ciddi bir şekilde yavaşladığını görüyoruz. Büyümenin ana motoru olan kişisel harcamalar %2,5 ile tahminlerin altında bir artış kaydederken, FED’in yakından takip ettiği temel enflasyon göstergesi çekirdek PCE %3,7 ile beklenenden (%3,4) daha yüksek bir hızla artış kaydetti. Bu durum tahminleri alt üst ederken, enflasyonun da yükselişte olduğuna işaret etti. Artan enflasyonla birlikte zayıflayan bir ekonomi FED için olabilecek en kötü sonuç olarak kabul ediliyor!
  • Normal şartlarda, ekonomi zayıflarken FED’in faiz indirimine gitmesi gerektiğine kanaat getirebiliriz. Lâkin enflasyonun da yükselmeye devam ettiği bir ortamda, faizi düşürürseniz enflasyon daha da hızla yükselecektir, hatta yüksek faizler de bir noktada ivme kaybeden ekonominin üzerine daha da ağır bir yük bindirecektir. Düşünsenize, Ocak 2022’de %0-0,25 olan faiz bugün %5,25-5,50 ve neredeyse sene başı yılın geriye kalan kısmında 6-7 kez faiz indirimi bekleyen piyasaları gelinen noktada bir kez faiz indirimi beklemeye başladılar. Vadeli faiz kontratlarında bu sabah itibariyle sene sonu faiz indirim beklentisi 35 baz puana gerilerken, sene başı ortaya konan ‘soft landing’ yani yumuşak iniş senaryosunun da cereyan eden gelişmeler ile uyumsuzluk gösterdiğini çok açık bir şekilde söyleyebiliriz.
  • Yumuşak iniş beklentisinin iyice bozulduğu dün akşam, piyasalar ilk kez zayıf ekonomik veriler nedeniyle düşüşe geçti. Geçmişte, zayıf ekonomik veriler daha fazla faiz indirimi anlamına gelerek piyasaları motive ediyordu. Zayıflayan ekonomik verilerle birlikte yükselen enflasyonla karşı karşıya kalan piyasalarda uzun bir süre yüksek faiz oranlarının egemen olacağını kabullenince sınai hisselerinin işlem gördüğü Dow Jones endeksi geceyi %1 düşüşle olumsuz anlamda ayrışarak tamamladı.
  • Piyasaları kılavuz kargası durumunda ABD 10 yıllık devlet tahvilinin getirisi %4,73 seviyesine yükselerek son 6 ayın zirvesini test ederken, faizi getirisi olmayan altının ise 2,335 dolar seviyesinde olan biten temkinli bir şekilde takip ettiğini not edelim. Hafta içinde yazmış olduğumuz altın ile ilgili raporda merkez bankalarının altın sevdasından söz ederken, ayrıca, ABD’de yükselen enflasyonist baskılar nedeniyle reel getirinin de daralmaya başlayacağı beklentisinin de altına destek sunmasını bekliyoruz. Özellikle, küçük kardeş gümüşün multi yılların direncini aşması ve teknik analizde sıklıkla kullanılan aşılan seviyelerin yeniden test edilme isteğinin tamamlanması ve konsolidasyonun isteğinin de bitmesi ardından daha yüksek seviyelerde işlem görmesini bekliyoruz. Hülâsa, kıymetli madenler için pozitif tonumuzu korumaya devam ediyoruz.
  • Dün TCMB‘nin olağan PPK toplantısı takip edildi. Piyasa tahminleri doğrultusunda politika faizi %50 seviyesinde sabit tutuldu. Karar metninde gerekli olması hâlinde faiz artırımı yapılabileceğine yer verilerek etkili bir dil ve şahin ibarelerin kullanıldığını gördük. Öte yandan, faiz kararının hemen sonrası, TCMB, Türk Lirası mevduat payının artırılması ve Kur Korumalı Mevduattan (KKM) klasik Türk Lirası mevduata geçişi desteklemek adına zorunlu karşılıklara faiz ödenmesi noktasında yeni bir düzenleme ile ince ayar anlamına gelebilecek yeni bir adım attı. PPK kararının yurt içi piyasalarda etkisinin nötr olduğunu görsek de, ABD verisinin yarattığı risk off moduna paralel Türk mali piyasalarının da tadı bozuldu: BIST100 endeksi günü yatay kapatırken, Bankacılık endeksi %3,4 değer kaybetti. USDTRY kuru kamu kontrolünde 32,50 seviyelerinde salınmaya devam ederken, 5 yıl vadeli CDS risk primi hafifçe 310 baz puan seviyesine yükseldi.
  • ABD büyüme verisi sonrası ekonominin yavaşladığı lâkin fiyatlama eğiliminin oldukça enflasyonist olduğunun anlaşılması sonrası telaffuz edilmeye başlanan stagflasyon kelimesini dâhi piyasaların keyfini kaçırırken, Tesla ve Meta ardından dün akşam bilanço verilerini açıklayan Alphabet (Google) ve Microsoft bu sabah piyasaların imdadına yetişti! Alphabet, ilk temettüsünü ve 70 milyar dolarlık hisse geri alımını açıklayarak, zil sesinin ardından hisselerin yaklaşık %16 oranında değer kazanırken, Microsoft, bulut hizmetlerinde yapay zekanın benimsenmesinden elde edilen kazanımların etkisiyle  Wall Street tahminlerini geride bıraktı. Şirketin hisseleri kapanış zili ardından %4’ten fazla arttı.
  • ABD borsa endekslerinin geceyi düşüşle tamamlaması sonrasıda, bu sabah Alphabet (Google), Microsoft ve Snap’ın açıkladığı olumlu verilerin rüzgârı ile piyasaların dünkü şoku bir nebze de olsun üstlerinden attığını görüyoruz. Bu sabah Asya piyasalarına hâkim renk yeniden yeşile dönerken, ABD borsalarının da vadeli işlemlerinde en büyük 500 şirketin işlem gördüğü S&P500 ve teknoloji hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq endeksinin %1 yükseldiğini, sinai hisselerinin işlem gördüğü Dow Jones’un ise dünkü veriyi kafasından henüz atamayarak yatay seyrettiğini not edelim.
  • Pasifiğin diğer ucunda merakla beklenen Japonya Merkez Bankası (BoJ) olağan toplantısında, faiz oranları beklentilere paralel değişmezken, enflasyonun önümüzdeki üç yıl içinde %2 hedefinin yakınında kalacağını öngören yeni tahminler piyasaların canını daha da sıkmışsa benziyor. Keza yaralı aslan JPY dolar karşısında bu sabah 156 seviyesini de aşarak son 34 yılın yeni zirvesine yükseldi! Cereyan eden dünkü olumsuz gelişmeler sonrasında bugün gözler ABD’de açıklanacak Mart ayı PCE enflasyon verisinde olacaktır. FED’in Mayıs toplantısına yaklaştığımız bu günlerde açıklanacak veri büyük bir dikkatle takip edilecektir.

ABD’de büyüme ve çekirdek PCE

171410611351ddfdf6bbb2fc1759c260e2eedad8fc_1_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

ABC News: İsrail İran’da bir tesisi füzelerle vurdu

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Fenerbahçe’nin moral bozukluğu ile yatağa yatıp, jeopolitik risklerin tırmandığı endişesi ile yataktan fırladığımız bir Cuma sabahında öncelikle herkese günaydın diyerek kısa bir bülten kaleme almaya çalışalım. ABD’li bir yetkiliye dayandırdığı ABC News haberine göre -Reuters haberin teyide muhtaç olduğunu belirtmiş- gece geç saatlerde, İsrail füzeleri İran’daki bir bölgeyi vurdu; İran devlet medyası, İran’ın İsrail’e misilleme niteliğinde bir insansız hava aracı saldırısı başlatmasından birkaç gün sonra ülkenin merkezinde bir patlama olduğunu bildirdi.
  • İsrail’in İran’a ‘cevap’ verdiği endişesi ile sabah erken saatlerde Asya piyasalarında işlem gören ve jeopolitik risklere en hassas yatırım aracı olan Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı, ilk tepki olarak %4 artışla 90 dolar seviyesini aşarken, altının ons fiyatı ise 2,415 dolar seviyesine kadar ani bir tepki yükselişi kaydetti. Hâliyle, güvenli limanlara sığınma isteği artarken, madalyonun diğer tarafında olan ve riski varlık sınıfına giren hisse senetleri satış baskısı ile karşı karşıya kaldı. Asya’nın gösterge endeksi Tokyo borsası %2,6 gerilerken, Tayvan borsasında düşüş %3,5 seviyesi ile ilk sırada yer aldı.  JPY satış baskısı ile bir kez daha karşı karşıya kalırken, Bitcoin’in 62-63bin dolar seviyelerindeki tatsız seyrini bu sabah da korumaya devam ettiğini not edelim.
  • Her ne kadar teyide muhtaç bilgi akışı sabah saatlerinde artan jeopolitik tansiyonun gölgesinde piyasaları endişeye sevk etse de, ABD’de son dönemde açıklanan güçlü makroekonomik verilerin törpülediği faiz indirim beklentisi ardından piyasaların kılavuz kargası konumunda ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin de %4,6’lı seviyelere kadar yükselerek son 5-6 aylık dönemin en yükseğine gelmesi, piyasa oyuncularını ve beklentileri ‘yormaya’ başladı.
  • Dün de bültenimizde söz ettiğimiz üzere, bu kadar faiz artırımına rağmen bir türlü soğuyamayan ABD ekonomisinin gölgesine piyasalar yılın geriye kalan kısmında Eylül’de başlamak kaydı ile toplam 43 baz puan yani neredeyse 2 kere faiz indirimi fiyatlıyor. Hatırlanacağı üzere, neredeyse 3 aydan kısa bir süre önce FED bu yıl ne kadar faiz indirimi yapılacağından bahsederken, hatta yılın başında 6 kez faiz indirimi konuşulurken, gelinen noktada, FED yetkililerinin ağız değiştirerek daha şahin bir üsluba geçmesi, beklentileri de yeniden şekillendiriyor.
  • FED’in son günlerde 180 derece çark etmesi mali piyasaların canını acıtırken, işgücü piyasasından gelen zayıflama belirtilerini de göz ardı etmemek gerektiğini düşünüyoruz. Şöyle ki bu hafta Tesla, işgücünün %10’unu yani 14bin çalışanını işten çıkaracağını duyururken, Amazon, maliyetleri düşürmek amacıyla bu yıl zaten işten çıkarmalar yaptığını da not edelim. ABD’de enflasyon her ne kadar yapışkanlık arz etse de, yüksek seyreden faizlerin banka finansallarına da olumsuz etkisini bu hafta sonuçlarını açıklayan BofA finansallarında görürken, yakın geçmişte, yüksek faizler nedeniyle başarısız olan 3 ABD bankasının batışı hafızamızda hâlen daha taze bir yer tuttuyor. Bu bağlamda, FED’in 1 Mayıs tarihine sonuçlanacak olağan FOMC toplantısının önemli bir gündem maddesi teşkil edeceğinin altını kalınca çizmek gerekiyor.
  • Türk mali piyasaları ise dünkü günü oldukça sakin bir seyirle tamamladı. USDTRY kuru gün boyu 32,50 seviyesinde salınırken, BIST100 cephesinde ise adeta yaprak kıpırdamadı. Her hafta Perşembe günü açıklanan TCMB haftalık verileri ise, uygulanan politikanın işe yaramaya başladığını teyit etti. Bu bağlamda, yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatlarında (DTH) son 2 haftada 5,4 milyar dolar azalış kaydetti. Daha basit bir anlatımla, geçen ay seçim öncesi yaşanan kur atağı ile yurtiçi yerleşiklerin DTH hacmi 10,4 milyar dolar artış göstermesi ardından, beklenilen gerçekleşmeyince -seçim sonrası kur kopacak / kaçacak endişesi- alınan dövizlerin satılmaya başlandığını görüyoruz. TCMB’nin brüt döviz ve altın rezervlerinde toparlanma başlarken, swap ve kamu dövizleri hariç net pozisyonda 12 milyar dolar iyileşerek eksi 62,9 milyar dolar seviyesine geldi. Piyasa faizlerinde 3 aya kadar vadeli mevduat faizinin ikna edici seviyelere (%67,48) yükseldiğini de not edelim.
  • İzlenen politikaların taviz verilmeden korunması ve sabredilmesi durumunda, Türkiye ekonomisinde var olan normalleşmenin ivme kazanarak devam edeceğini hatta not artırımları ile taçlandırılacağını da peşinen söyleyebiliriz. Bu görüşümüze yabancı yatırımcının da prim verdiğini düşünüyoruz keza 5 Nisan ile biten haftaya ait menkul kıymet istatistikleri göre, yabancı yatırımcı 363 milyon dolar hisse senedi, 86 milyon dolar ise tahvil aldığını görüyoruz.  Son 3 haftada hisse senedi ve tahvil piyasasına gelen sıcak paranın 1 milyar doları aştığını not edelim.
  • ABC News’de yer alan haberde İsrail’in dün geç saatlerde İran’da bir tesisi vurduğu ve İran devlet medyasında çıkan haberlere göre de ülkenin merkezinde bir patlama gerçekleştiği yönünde hâlen daha teyide muhtaç haberler ardından yeni gün başlangıcında havanın limoni olduğunu bir kez daha not edelim. Asya borsalarında var olan satıcı hava, ABD borsalarının vadeli işlemlerine de %1 düşüş yönünde yansımış. Hafta sonu riski almak istemeyen yatırımcıların güvenli limanlara sığınma ihtiyacını gün içinde takip edeceğiz.

>TCMB net döviz rezervleri

Swap ve kamu dövizleri hariç net pozisyonda 12 milyar dolar iyileşme görülüyor. Net rezervler eksi 62,9 milyar dolar seviyesine geldi.
1713502778d06accb1db4a9fe083b2494546f875f9_1_1200.jpg

>DTH

Yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatlarında (DTH) son 2 haftada 5,4 milyar dolar azalış kaydetti. Seçim öncesi yaşanan kur atağı ile yurtiçi yerleşiklerin DTH hacmi 10,4 milyar dolar artış göstermesi ardından, beklenilen gerçekleşmeyince -seçim sonrası kur kopacak / kaçacak endişesi- alınan dövizler satılmaya başlanmış.

171350277971bb6429339ef06539b29115034ebd54_2_1200.jpg

>Fiili faiz oranları

TCMB verilerine göre, 3 aya kadar vadeli mevduat faiz, geçen hafta %67 seviyesini aştı. KKM dönüşlerine uygulanan çok yüksek oranlar ortalamaları yukarıya çektiğini not edelim.

1713502779014c14d0228bf13764df781393b4373b_3_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Jeopolitik riskler hafiflerken, ‘yumuşak iniş’ ihtimali umudunu yitiriyor…

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Piyasaların gözü kulağı jeopolitik gelişmelerde olsa da, FED’in yapışkan enflasyon ve güçlü makroekonomik veriler ardından tavrında görülen keskin değişim, ya da faiz indirim beklentisinin her geçen gün daha da azalmasının yankıları piyasalarda hissediliyor. Lâkin, FED’in önceliğinin tam istihdam ve fiyat istikrarı olduğu düşünülürse, istihdam cephesinden sanıldığının aksine pek de iyi haberlerin geldiğini söyleyemeyiz! Şöyle ki, son açıklanan tarım dışı istihdam verisi her ne kadar güçlü sonuçlansa da, nitelik anlamında zayıf bir tablo ile karşı karşıyayız: iş gücünde 6bin tam zamanlı işi kaybı yaşanırken, 691bin yarı zamanlı iş eklenmiş. Yüksek faizlerin piyasayı yormaya mı başladı sorusunu kendimize sormadan da edemiyoruz.
  • Hatırlanacağı üzere, neredeyse 3 aydan kısa bir süre önce FED bu yıl ne kadar faiz indirimi yapılacağından bahsederken, son günlerde 180 derece çark etmesi mali piyasaların canını acıtırken, işgücü piyasasından da zayıflama ibareler görmeye başlıyoruz. Şöyle ki bu hafta Tesla, işgücünün %10’unu yani 14bin çalışanını işten çıkaracağını duyurdu. Amazon, maliyetleri düşürmek amacıyla bu yıl zaten işten çıkarmalar yaptığını da not edelim. ABD’de enflasyon her ne kadar yapışkanlık arz etse de, yüksek seyreden faizlerin banka finansallarına da olumsuz etkisini bu hafta sonuçlarını açıklayan BofA finansallarında görürken, yakın geçmişte, yüksek faizler nedeniyle başarısız olan 3 ABD bankasının batışı hafızamızda hâlen daha taze bir yer tutuyor.
  • Hülâsa, FED son aylarda umut ettiği enflasyon verisini henüz bulamasa da, faiz indirimlerinin gelip gelmeyeceği büyük bir soru işaretine dönüşerek piyasaların yön tayin etmekte zorlanmasına neden olsa da, işten çıkarmaları başlaması ve yüksek faizlerin bankacılık sektörünü hırpalamaya başlaması,  FED’in bir noktada istemese de faiz indirimlerine soyunmak zorunda kalacağını düşündürüyor! Bu sabah itibariyle, faiz vadeli kontratlarının 2024’te 2’den az faiz indirimi beklediğini not edelim. FED üyelerinin faiz yorumlarında şahin üsluplarını da korunduğunu görüyoruz. Oy hakkında sahip Cleveland FED Başkanı Mester ile Kurul Üyesi Bowman, faiz indirimlerinde acele edilmemesi gerektiğini söyledi.
  • Ortak para birimi EUR, doların güçlenmesinin yanı sıra, Avrupalı politika yapıcıların iki ay içinde faiz oranlarını düşürmeye hazırlanmaları nedeniyle baskı altında kalarak bu hafta %2’ye yakın değer kaybederek beş ayın en düşük seviyesinin gerilemesi ardından bu sabah hafif de olsa toparlanarak 1,0660 seviyesine yükseldi. Dolar cephesinde yaşanan hafif de olsa değer kaybının arkasında, ABD, Japonya ve Güney Kore arasında, Asya’daki dolar kazanımlarının yavaşlamasına yönelik yakın istişarede bulunmak üzere alışılmadık bir üçlü anlaşmaya varıldığı haberinin yattığını düşünüyoruz! Bir türlü belini doğrultamayan Japon Yen’i, dolar başına 154,25 seviyesinde ve yaklaşarak son otuz yılın en düşük seviyesine yakın işlem gördüğünü de not etmiş olalım!
  • Emtia piyasalarında ise, kıymetli madenler cephesinde keskin yükselişler tersine dönmese de duraksadığını not etmek gerekiyor. Altının ons fiyatı geçen hafta Cuma günü test ettiği 2,430 dolar zirvesi ardından 2,370 dolar seviyelerinde salınırken, gümüş, teknik bir seviye olan 30 doları neredeyse test etmesi ardından 28,50 seviyelerinde salınıyor. Petrol, gerek talep endişeleri ve İran’ın hafta sonu saldırısına İsrail veya ABD’den net bir yanıt alınamaması nedeniyle son iki buçuk ayın en sert düşüşünü gerçekleştirdi. Jeopolitik riskler hafifliyor mu sorusunu da kendimize sormadan edemiyoruz. Her ne kadar İran petrolüne dramatik yeni yaptırımlar beklenmese de, ABD Venezuela’ya yönelik petrol yaptırımlarını yeniden uygulamaya hazırlandığını okuyoruz. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı haftabaşı 92 dolar seviyesini aşarak son 6 ayın zirvesini test etmesi ardından dün %3 gerileyerek 87 dolar seviyesinin diplerini test etti.
  • Yeni gün başlangıcında, ABD borsalarının aksine, pasifiğin diğer ucunda daha ılımlı bir tablo görüyoruz. Jeopolitik risk algısının bir miktar iyileşmesi küresel mali piyasalar üzerindeki satış baskısını hafiflettiğini söyleyebiliriz. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı ve ABD Dolarının değer kaybetmesi (DXY) bu görüşümüze baz teşkil ediyor. Bugün FED ve ECB cephesinden merkez bankası yetkililerinin konuşmalarını takip edeceğiz. Her hafta Perşembe günü olduğu üzere, ABD’de işsizlik maaşı başvuruları; Türkiye cephesinde ise TCMB ve BDDK haftalık verilerine ve konut satışlarına bakacağız. Mikro cephede ise Netflix finansalları önemle takip edilecek. IMF-Dünya Bankası toplantıları sürüyor. Bugün gözler AB Liderler Zirvesi’nde olacak.
  • Türkiye cephesinde ise dün açıklanan cari işlemler dengesi, yılın ilk 2 ayında 5,8 milyar dolar açık verdi. Geçen sene aynı dönemde bu rakamın yaklaşık 20 milyar dolar olduğu düşünülürse, olumlu bir tablo ile karşı karşıyayız. Öte yandan, çekirdek veride de olumlu bir seyir gördüğümüzü not edelim. Şöyle ki, altın hariç cari işlemler dengesi Şubat ayında 2,3 milyar dolar açık verirken, bu rakam geçen yılın Şubat ayında 5,2 milyar dolar düzeyinde idi. Tablonun ‘sırıtan’ rakamı ise net hata ve noksan kaleminin yılın ilk 2 ayında 6,9 milyar dolar açık vermesi oldu! Washington’da konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, piyasaların ve yatırımcıların genel olarak enflasyonun düşeceği ve OVP’nin sonuç vereceğine inanmaya başladığını söyledi. USDTRY kuru günü 32,54 seviyelerinde başlarken, bebek adımları ile kuzey yolculuğunun devam edeceğini düşünüyoruz.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.