Connect with us

GÜNDEM

Erdoğan-Biden görüştü: Güzel bir fotoğraf var, somut anlamda ilerleme yok!

Yayınlanma:

|

  • Uzun bir süredir büyük bir heyecanla beklenen Erdoğan-Biden görüşmesi dün akşam üzeri Brüksel’de NATO Zirvesi koridorlarında gerçekleşti.  
  • Durma noktasına yüz tutmuş olan ABD-Türkiye ilişkilerine yeni bir ivme kazandırabileceği beklentisi ile takip edilen zirveden, peşinen söylemeliyim ki, piyasaların geçen hafta umut ettiği ‘iyimserlik’ çıkmazken, sonuç ise bizim öngörümüz ile uyumlu oldu. 
  • İkili görüşmelerden tatsız bir fotoğraf çıkmaz diyerek geçen hafta kaleme aldığımız bültenimizde, kameralara dün verilen sıcak, samimi kareler ardından yapılan görüşmeyi ve liderlerin konuşmasını dün akşam yakından takip ettik. 
  • Müsadenizle, bir adım geriye giderek, bir gün önce sonuçlanan G7 Zirvesine bir cümle ile atıfta bulunarak, Nato Zirvesini biraz daha detaylandırmaya çalışayım.  
  • Dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan ABD, İngiltere, Japonya, Fransa, Kanada, Almanya ve İtalya’nın bir araya gelmesiyle oluşan G7, halihazırda dünya ekonomisinin yaklaşık %40’lık kısmını temsil ediyor. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi konumunda bulunan Çin, daha çok Batı ekonomik paktını temsil eden bu oluşumda hiç yer almadığını not etmemiz gerekiyor.  
  • G7 Zirvesinden sonra alınan kararları detaylandırmak bu bültenin amacını biraz aşsa da, Zirvede, Çin’in ekonomik adımları ve insan hakları ihlallerine karşı duyulan rahatsızlık açık bir şekilde hissedildi. Pek çok noktada Rusya’ya karşı da cephe alındığını görsek de, Nato Zirvesi ardından yayınlanan sonuç bildirgesi “Çin’in davranışları ‘sisteme meydan okuma’ ” olarak nitelendirildi. 
  • Şimdi bir adım daha geriye gidersek, G7 ve Nato’nun Rusya ve Çin’e karşı ‘birleştiği’ bir ortamda, Türkiye’nin haftasonu Çin ile Swap anlaşmasını 6 milyar dolara yükseltmesi bir kenara park ederek kafamızı kurcalayan sorulara geçelim.  
  • TCMB’nin net rezervlerin -56 milyar dolar olduğu bir ortamda, swap anlaşmasına bir miktar anlam yüklenebileceğini kabul etsem de, G7 ve Nato’nun Çin ve Rusya’ya karşı cephe aldığı bir ortamda, Türkiye’nin Rusya ardından Çin ile olan ilişkileri daha da güçlendirmesi, hatta zamanlama olarak bunu da tam olarak iki zirvenin hemen öncesine park etmesi, oldukça ilginç! 
  • Son dönemlerde, içeride, artık tekrar etmek istemediğimiz ekonomik zayıflıklar, güven erozyonu, bitmek bilmeyen enflasyon-faiz tartışmaları ile de birleşince, dünya büyük bir likidite sarhoşluğu içindeyken, Türk Lirası sepet kur karşısında keşfedilmemiş sulara ilerlemişti.  
  • Uzun bir süredir, USDTRY kurunda riskler yukarı yönlü diyerek şekillendirdiğimiz pozisyonlanmamız ardından, geçen hafta, anlamakta zorluk çektiğimiz üzere, USDTRY kuru, %2’nin üzerinde değer kazanarak 8,28 seviyesine varan bir geri çekilme kaydettiğini gördük. Bunun da arkasında, ABD-Türkiye ilişkilerini geren S-400 meselesinde ABD ile anlaşıldığı yönünde dedikoduların yattığını görmüş ve buna pek de ihtimal vermediğimizin altını çizmiştik. 
  • Dün bu bağlamada, özellikle piyasaların cımbızla çekip ilgilendiği konular arasında yer alan S-400 ve F-35 konusu (anlaşmazlıklar) ve Türkiye’nin bölgesel konularda olan ağırlığı (mutabakat) ekseninde tarafların pozisyonlarını aynen korudukları; herhangi bir gelişme olmadan liderlerin konuyu savunma ve dışişleri bakanlarına havale ederek görüşme kapısını açık bıraktıklarını not etmek gerekiyor. 
  • ABD-Türkiye ilişkilerini yakından takip eden bir kişi olarak, kangren olmuş konuların iki liderin yüzyüze 45 dakikalık bir görüşmede çözmesini beklemek hayalcilik olurken, sözde Ermeni soykırımı konusuna da Sn. Cumhurbaşkanının “hamdolsun gündeme bile gelmedi” demesini ilginç karşıladık. 
  • Daha da fazla uzatmadan, Erdoğan-Biden görüşmesine ilişkin çok da büyük bir beklentiye girmemek gerektiği yönünde görüşümüzün hayat bulduğunu söyleyebiliriz. Çin’e karşı söylemler biraz daha sertleşirken, 2030 Strateji Belgesi’nin oluşturulduğu toplantıda güvenlik ve istikrar kavramları da ön plana çıktı. Afganistan Kabil Havalimanı’na ilişkin somut bir karar da alınmadığını not düşelim. Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Nato’nun terör örgütlerine eşit olarak yaklaşması gerektiğinin altını çizerek, PKK ve yan kollarına karşı sergilenen tutumdan duyduğu rahatsızlığı da net bir şekilde dile getirdiğini görüyoruz. 
  • Piyasalar cephesinde ise, Nato Zirvesi’nin geride kalması ardından, artık gözler yarın FED’in FOMC, Perşembe günü ise TCMB’nin PPK (faiz) toplantısına çevrilmiş durumda. ABD’de enflasyonun her ne kadar da geçici sebeplere bağlansa da, manşet TÜFE’nin %5 le son 13 yılın, çekirdek TÜFE’nin ise 28 yılın zirvesine yükseldiği bir ortamda, başta ultra gevşek para politikasından çıkış yönünde (parasal gevşemenin dozunda azalma) sergilenecek her türlü ima veya söylem, küresel mali piyasalarda kuşkusuz yankı bulacaktır. Bu bağlamda, FED kararı öncesinde doların küresel bazda bir miktar da olsa değer kazandığını not etmek gerekiyor.  
  • İçeride ise, Mayıs ayında gerileyen enflasyonun tam kapanma nedeniyle gerçeği yansıtmadığı noktasından hareketle, özellikle Haziran ayında beklenen sert yükseliş öncesinde, PPK’nın kararı ve özellikle karar ardından geleceğe ışık tutan politika metninin satır araları büyük bir dikkatle Perşembe günü irdelenecektir. TCMB’den faiz hamlesi beklemesek de, Bankanın faiz stratejisini anlamaya çalışacağız. 
  • Dünden kalan veriler arasında, cari işlemler dengesinin Nisan ayında 1,7 milyar dolar açık verdiğini; bu sonuçla ilk 4 ayda cari açığın 9,6 milyar dolar olduğunu not düşelim. Mayıs ayında, izolasyon nedeniyle, konut satışlarının 12 ayın en düşük seviyesine de geldiğini görüyoruz. TÜİK verilerine göre, Mayıs ayında 59,200 konut satıldı. Elbette izolasyonlar kadar, konut faiz oranlarındaki yükseliş ve satın alma gücünde yaşanan erime de göz ardı edilmemelidir. 
  • G7 ve Nato Zirvesi ardından artık gözler bugün yapılacak ABD-AB zirvesi ve yarın Biden-Putin görüşmesine çevrilirken, Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan Azerbaycan’a gitti.  
  • Geçen hafta S-400 umudu ile 8,28 seviyesine kadar gerileyen USDTRY kuru, Erdoğan-Biden görüşmesi öncesinde 8,40 seviyesine yükselirken, görüşme ardından yapılan basın toplantısı ile, piyasaların umut beslediği S-400 konusunda bir gelişme olmadığının anlaşılması, hatta tarafların duruşunda hiçbir değişiklik olmadığının da görülmesi ile (ABD ile ilişkilerin eski rayından uzak olması) USDTRY kuru yeniden 8,47 seviyelerine varan bir yükseliş kaydetti. 
  • Son zamanlarda, yükseliş ivmesini sorguladığımız altın ve gümüşün ons fiyatı, dün biraz daha geri çekildi. Hatırlanacağı üzere, geride bıraktığımız hafta, yılın ilk yarısı neredeyse tamamlanırken, arzu ettiğimiz getiriyi tam olarak bulamamız nedeniyle gümüşten çıkarak petrol fiyatlarında yaşanan hareketlenme nedeniyle enerji sektörüne ve geleceğin teknolojisi olan elektrikli araçlar sektörüne girmiştik. Gümüşe yönelik görüşlerimizde bir değişiklik yok: Son 10 ay içerisinde iki kere $30 seviyesini sınayan ama geçemeyen gümüşü, $30 aşılınca yeniden alacağız. Ons altında ise oyun planımız belli. Görülmesi durumda 1,920-1,960 seviyesinden cılız olan pozisyonlarımızdan çıkacağız. 
  • Yeni gün başlangıcında, Çin borsası %1 aşağıda işlem görürken, günü tamamlamaya çalışan diğer Asya borsaları ile ABD borsalarının vadeli işlemlerinde ise iyimser bir seyir görüyoruz. Mali piyasaların gündeminde bugün içeride Bütçe Dengesi, ABD’de ise perakende satışlar takip edilebilir. 

İKTİSATBANK – Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

GÜNCEL

Seçil Erzan’ın “8 milyon 750 bin TL”lik kaşeli, ıslak imzalı belgesi delil sayıldı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Seçil Erzan davasında, 5 müştekinin şikâyetleri üzerine hazırlanan iki yeni iddianame, İstanbul 41’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ana dava dosyasıyla birleştirildi. Erzan’dan şikâyetçi olanların sayısı 26 olurken hakkında istenen hapis cezası ise 275 yıla yükseldi.

Hürriyet’te yer alan habere göre, hazırlanan iddianamelerden birinde Kaan Sinih, annesi Sevgil Sinih ve babası Tursun Sinih’in kendilerine yüksek getiri vaat eden Erzan’a 2 milyon 250 bin lira ve 150 bin dolar verdikleri, müştekilerin bu paranın 1 milyon 550 bin lirasını geri aldığı ifade edildi. İddianameye Erzan’ın kaşeli ve ıslak imzalı belgesi delil olarak girdi. İddianamede Kaan Sinih’in ifadesi de yer aldı:

“1 Nisan 2022’de fondaki paramdan çekmek için Seçil Erzan’a mesaj attım, ‘250 bin TL para lazım’ dedim. 13 Mayıs’ta, ‘Birazdan hesabına para yatacak’ diye mesaj attı. Nazlı Can’ın hesabından, Denizbank hesabıma 250 bin TL yattı. Annem 31 Mayıs 2022’de şubeye gitmiş, Seçil Erzan’a ‘Bize hiç bilgi vermiyorsun, paramız ne kadar oldu? Bana bir evrak ver’ demiş. Seçil Erzan da anneme nominal bakiye 8 milyon 750 bin TL yazılı şube müdürü kaşeli ıslak imzalı bir yazı vermiştir. Nisan 2023’te medyaya yansıyan haberlerden dolandırıldığımızı anladık.”

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

İşte Türkiyenin karnesindeki son durum

S&P’nin dün akşamki not artırım kararının ardından, kuruluşun değerlendirmesinde Türkiye yatırım yapılabilir seviyenin 4 kademe altında yer aldı. Fitch değerlendirmesinde de Türkiye’nin kredi notu benzer seviyede yer alırken, Moody’s’e göre kredi notu halen yatırım yapılabilir seviyenin 6 kademe altında yer alıyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dün akşam S&P, Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmesini açıkladı. Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan açıklamada, Türkiye’nin uzun vadeli kredi notunun “B”den “B+”ya yükseltildiği ve kredi notu görünümünün “pozitif” olarak korunduğu bildirildi.

Türkiye’de yerel seçimlerin ardından dış dengelenmenin de etkisiyle para, maliye ve gelirler politikası arasındaki koordinasyonun iyileşeceğinin düşünüldüğü belirtilen açıklamada, gelecek 2 yıl içinde portföy girişlerinin artacağının, cari açıkların daralacağının, enflasyon ve dolarizasyonda düşüşün öngörüldüğü kaydedildi. Açıklamada, politika yapıcıların, cari açığın daraldığı ve dolarizasyonun tersine döndüğü ortamda enflasyonu düşürmeyi ve liraya olan güveni yeniden tesis etmeyi başarması halinde Türkiye’nin kredi notunun yükseltilebileceği ifade edildi.

S&P, Türkiye’de son dönemdeki politika düzenlemeleri nedeniyle aralık ayında takvim dışı değerlendirmeye giderek ülkenin kredi notu görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çevirmişti. Diğer kredi derecelendirme kuruluşlarından Moody’s de ocak ayında Türkiye’nin kredi notu görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çıkarmıştı.

FITCH DE 12 YIL SONRA YÜKSELTMİŞTİ

Geçen ay Fitch Ratings de Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltti, not görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çıkardı. Kuruluş, böylece 12 yıl sonra ilk kez Türkiye için not artırım kararı aldı. Fitch kararıyla ilgili açıklamasında sıkı para politikasının beklenenden daha önce güçlü bir şekilde uygulandığını, böylece makroekonomik ve dış kaynaklı kırılganlıkların azaldığını aktardı.

‘YATIRIM YAPILABİLİR’ SEVİYEYE KAÇ ADIM KALDI?

Son artışla birlikte Türkiye, artık not açısından S&P ve Fitch için yatırım yapılabilir seviyenin 4 kademe, Moody’s için 6 kademe altında. Hepsinde görünüm ise Pozitif. Kredi notunun artması ve görünümün de pozitif olması, sonraki aşamada da tekrar not artırımı gelebileceğine işaret ederken bu her ne kadar piyasalar açısından yatırım yapılabilir seviyenin henüz gerisinde olunsa da olumlu değerlendiriliyor.

BIST 100’DEKİ YÜKSELİŞİ DESTEKLEDİ

Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye yönelik aldığı olumlu kararlar ve bu kararların devamının gelebileceğine yönelik beklentileri Borsa İstanbul’a da şu ana kadar pozitif yansıdı. BIST 100 endeksi son 1 ayda yüzde 12.57 yükselirken. 2024 genelinde yüzde 34.79’luk artış yaşadı. 2024’teki yükseliş ocak-Nisan dönemindeki yüzde 18.72’lik enflasyonun çok üzerinde gerçekleşerek Borsa İstanbul yatırımcısına önemli bir reel getiri sağladı.

NE ANLAMA GELİYOR?

Kredi derecelendirme kuruluşlarının değerlendirmeleri çeşitli yatırım fonları tarafından dikkatle takip ediliyor. Bu değerlendirmeler bireysel kredi notlarına benzer bir görev üstleniyor. Bir ülkenin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyede yer alması daha güvenli bir yatırım ortamı sunduğu anlamına geliyor. Bu sebeple dünyada başta emeklilik fonları olmak üzere çeşitli büyük fonlar bir ülkenin tahvil veya hisse piyasasına yatırım yapmadan önce 3 büyük kredi derecelendirme kuruluşunun 2’sinde yatırım yapılabilir seviyede not almış olmasını bir gereklilik olarak görüyor. Bir ülkenin kredi notu yükseldikçe o ülkeye sermaye akışının hızlanması ihtimali artıyor.

Habertürk

Okumaya devam et

GÜNCEL

ERZAN’A 84 YILDAN 275 YILA KADAR HAPİS TALEBİ

Yayınlanma:

|

Yazan:

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2’si tutuklu 7 sanık hakkında yargılaması süren dava dosyasında müştekilerin şikayeti üzerine iki yeni iddianame hazırlandı.

Sanık Erzan hakkında “özel belgede sahtecilik” ve “tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık” suçlarından 84 yıldan 275 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

“Yüksek karlı gizli fon” dolandırıcılık davasında müşteki sayısı 26’ya yükseldi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iki yeni iddianameyle sanık Seçil Erzan hakkında istenen hapis cezası 275 yıla çıktı. (AA)

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.