Connect with us

EKONOMİ

Evergrande iflas ederse, küresel piyasalar nasıl etkilenir?

Yayınlanma:

|

Çin’in en büyük gayrimenkul şirketlerinden biri olan Evergrande’nin içinde bulunduğu mali kriz yüzünden finansal piyasalarda panik havası hakim.

Perşembe günü şirketin Çin’deki ve yurt dışındaki alacaklılarına milyonlarca dolarlık ödeme yapması gerekiyordu.

Ülkedeki alacaklılarla bir anlaşma yapılmış olsa da dünyanın en borçlu gayrimenkul geliştiricisi konumunda olan Evergrande’in yurt dışındaki bono sahiplerine halen 83,5 milyon dolar ödeme borcu var.

Eğer 30 gün içinde bu ödeme gerçekleşmezse şirket temerrüde düşecek.

Çin’in emlak piyasasında yaşanacak böylesi bir krizin dünyanın geri kalanında da domino etkisi yaratarak krize yol açmasından korkuluyor.

Peki Evergrande’nin durumu neden endişe yaratıyor?

Evergrande ne iş yapıyor?

Evergrande, Guangzhou şehrinde iş insanı Hui Ka Yan tarafından kuruldu.

Şirketin gayrimenkul kolu, Çin’in 280 şehrinde 1300’den fazla projenin yürütücüsü.

Evergrande ise sigorta, elektrikli araba, gıda ve içecek sektörlerinde faaliyet gösteriyor.

Şirket aynı zamanda ülkenin en büyük futbol takımlarından olan Guangzhou Evergrande FC’nin de sahibi.

Forbes’a göre Hui’nin kişisel serveti 10,6 milyar dolar.

Evergrande neden zor durumda?

Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin’in en büyük şirketleri arasına girebilmek için Evergrande agresif bir şekilde büyüdü.

300 milyar dolar borçlanan şirket şimdi faiz ve borç ödemelerinde zorlanıyor.

Geçen hafta Perşembe günü bonolarının 84 milyon dolarlık faiz ödemesini yapması gerekiyordu; şirketin notu ise halihazırda uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından düşürülmüş durumda.

Bu belirsizlik şirketin hisselerinin bu yıl yüzde 85 değer kaybetmesine yol açtı; bu da Çin’de ve dünyanın geri kalanında finansal piyasaları zora soktu.

Evergrande’in iflası ne anlama gelir?

Şirketteki sorunlar Çin’e ve dünyanın geri kalanına yayılabilir.

Çin’de çoğu kişi henüz projeler başlamamışken Evergrande’den gayrimenkul satın aldı.

Ödenen depozitoların çoğu geri alınamayabilir.

Henan bölgesinde yer alan Luoyang’da bir ev satın alan Fan Wanting, Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada şirketin ülkenin dört bir yanında projesi olduğunu gördükleri için gayrimenkul satın aldıklarını söyleyerek endişeli olduklarını vurguladı:

“Bu parayı zor koşullarda kazandık. Hükümetin ortaya çıkıp bir güvence vermesini tabii ki bekliyoruz. Halen aylık ödemelerimizi yapmak durumundayız. Çocuklarımız bu bölgede okula gidiyor. Gençlerimiz üzerindeki baskı da çok büyük. İnşaatın bir an önce başlamasını ve evimize bir an önce kavuşabilmeyi bekliyoruz.”

Diğer yandan Evergrande ile iş yapan çok sayıda şirket var. Bu şirketlerin bazıları zora girebilir, bazıları da iflas edebilir.

Evergrande'in geri ödeme yapmasını talep eden müşterileri toplanarak şirketi protesto eden açıklamalarda bulunuyor
Evergrande’in geri ödeme yapmasını talep eden müşterileri toplanarak şirketi protesto eden açıklamalarda bulunuyor

Evergrande krizi bir domino etkisi yaratır mı?

Evergrande’nin içinde bulunduğu zorlu durum Çin ve dünyanın geri kalanı için bir risk oluştursa da kimi uzmanlar şirketin diğer ekonomiler üzerindeki etkisinin sınırlı kalacağı görüşünde.

Economist dergisinin araştırma birimi Economist Intelligence Unit’ten (EIU) Mattie Bekink, BBC’ye yaptığı açıklamada, şirketin 171 Çin bankasına ve 121 finansal şirkete borcu olduğunu aktardı.

Evergrande’nin temerrüde düşmesi durumunda bankalar ve diğer alacaklılar daha az kredi vermek durumunda kalabilir. Bu da gayrimenkul sektöründe alacaklı olmak isteyenler tarafından sert bir şekilde hissedilebilir.

Daha büyük resimde ise uygun fiyata borçlanamayan şirketler zora girebilir.

Evergrande’in sorunları küresel bir krize dönüşebilir mi?

Evergrande’nin yaşadığı sorunlarla 2008 yılında küresel mali krize yol açan Lehman Brothers’ın iflasını kıyaslamak kimi uzmanlara göre abartılı bir durum.

Şanghay New York Üniversitesi’nden finans ve ekonomi profesörü Rodrigo Zeidan, “Evergrande iflas ederse küresel finansal sistem çökmez. Bunun da nedeni çok basit: Çin’in mali sistemi dünyanın geri kalanıyla o kadar da bütünleşmiş değil” dedi.

Diğer yandan Evergrande’nin borcunun sadece yüzde 7’sinin yabancılara ait olması da bu durumda etkili.

Ancak yine de böylesi bir krizin yabancı yatırımcılar açısından Çin’e yatırım yapmak konusunda caydırıcı bir etkisinin olacağı yadsınamaz.

ABD’nin yatırım şirketlerinden Bahnsen Group’un baş yatırım müdürü David Bahnsen ise Reuters’a yaptığı açıklamada, Evergrande’nin küresel ekonomiye sistemsel bir risk teşkil etmediğini ancak buna rağmen Evergrande’in yaşadığı sorunların küresel ekonomiyi nasıl etkileyeceğinin bilinmemesinin piyasaları korkutabileceğini aktardı.

Evergrande, kurtarılması gereken şirketlerden mi?

Yabancı yatırımcıların en çok dile getirdiği soru, Çin hükümetinin şirketin iflas etmesi durumunda ne yapacağına dair.

Bazı analistlere göre hükümet şirketin daha büyük sorunlara yol açmaması için devreye girebilir.

Economist dergisinin araştırma birimi Economist Intelligence Unit’ten (EIU) Mattie Bekink, “Arz zincirinde sıkıntıların ortaya çıkmasından ve ev sahiplerini kızdırmaktansa hükümet Evergrande’in çekirdek işlevlerinin sürmesi için devreye girecektir” dedi.

Ancak başkalarına göre bu durum Çin’in şirket borcuna müdahale etmesi açısından olumsuz bir örnek teşkil edebilir.

Belki de bu yüzden normalde protestolara karşı katı tutumuyla bilinen hükümet, suçun şirketin üzerine kalması için öfkeli kişilerin Evergrande’yi suçlayan eylemlerine izin veriyor.

BBC

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

İş Bankası Genel Müdürü Aran: En zor dönemi geride bıraktık

İş Bankası Genel Müdürü Aran, “Bankacılık tarihsel olarak kâr anlamında en sıkıntılı dönemi yaşıyor” şeklinde belirtirken; yıl sonunda yüzde 42 enflasyon hedefinin tutturulabilir olduğunu söyledi ve “Kurda risk görmediğimiz için, yabancı para kredi verebiliyoruz” dedi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, Banka’nın 100. yılı dolayısı ile finans dergisi Euromoney’e bir röportaj verdi. Aran, “Artık tüm risklerimizi, hedeflerimizi, kısıtlarımızı ve sorunlarımızı çok iyi biliyoruz. Bunların yönetilebilir olduklarına inanıyorum ve önümüzdeki üç yıla ilişkin öngörülerde bulunabiliyoruz.” dedi.

Türk bankalarının son derece yenilikçi olduğunu söyleyen Aran, “En zor zamanları ve en zorlayıcı regülasyonları geride bıraktık. O dönemleri yaşadık ve yönetmesini bildik. Şimdi daha iyi bir aşamada olduğumuzu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, ekonomiye yönelik önemli değerlendirmelerde bulundu. Aran, enflasyon ile ilgili yaptığı değerlendirmede, “Enflasyonla mücadelede başarılı olmak önemli, yıl sonunda yüzde 42 hedefi tutturulabilir” dedi ve kredi büyümesinin bu yıl tarihi düşük seviyede çıkabileceğini söyledi.

Hakan Aran konuşmasının devamında, “TL’deki sıkışıklığı yabancı para kredi ile aşabiliyoruz. Kurda risk görmediğimiz için, yabancı para kredi verebiliyoruz” dedi.

Bankacılıkta tarihsel olarak kâr anlamında en sıkıntılı dönemin yaşandığına dikkat çeken Aran, “Bankalar sermaye yönetiminde zorluk çekmeyecektir” şeklinde kaydetti.

Aran, turizm ve ihracat ile ilgili yaptığı değerlendirmede ise, “Turizm ve ihracatta daha az kârlı bir dönemi yaşayacağız, rahat değil ama yönetilebilir bir dönem olacak” dedi.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

TCMB son sürat rezerv biriktiriyor; iyimser haberlerle hava TL pozitif!

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Küresel mali piyasalar dün günün her iki yarısıda farklı bir eğilim kaydetti. ABD’de açıklanan zayıf istihdam raporu ardından yeşeren faiz indirim beklentilerine paralel haftaya moralli başlayan piyasalar, İsrail’in Refah’a kara harekâtı başlatması ile kazanımlarının bir kısmını geri verdi. Saldırıda Refah Sınır Kapısı’nı ele geçiren İsrail ordusu insani yardımların geçişi ve giriş çıkışları durdurması, jeopolitik risklerin kısmen de olsa hatırlanmasına neden oldu.
  • Dışarıda Ortadoğu riski ile tetiklenen satıcı hava, günün ilk yarısında Türk mali piyasalarında da sirayet etti. TCMB’nin kararlı duruşu ile döviz piyasasında dinamikler tamamen lehe dönerken, USDTRY kuru dünkü günü de 32,25 seviyesinde tamamladı. Borsa İstanbul ise jeopolitik risklerin gölgesinde beliren kâr alma ihtiyacının da yardımı ile günün ilk yarısını satıcılı tamamlarken, günün sonlarına doğru rüzgârın yeniden yön değiştirdiğini gördük.
  • Özellikle, haftabaşı Türk Lirasına yönelik olumlu bir ton ile kaleme aldığımız “Türk Lirası ‘sahalara’ geri dönüyor” başlıklı yazımızda da belirttiğim üzere, yabancı yatırımcıların Türkiye gelmesinin önünde son sorun olarak görülen Türkiye’nin gri listede olmasına yönelik dün bazı gelişmeler yaşandı. Şöyle ki, Reuters, Kara Paranın Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu (FATF) Türk yetkililerle Türkiye’nin gri listede kalmasına neden olan kara para aklama ve yasa dışı finansmanla ilgili gelişmeleri ele aldığı görüşmelerin önümüzdeki ay yayımlanacak rapor öncesinden geçen hafta yapıldığını yazdı. Hatırlanacağı üzere, Uluslararası mali suçlarla mücadelede ülkelerin performanslarını değerlendiren FATF, kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadelede geride kaldığı için Türkiye’yi 2021 yılında gri liste olarak tabir edilen listeye almıştı. Reuters, görüşmeyi, FATF’nin 28 Haziran’daki genel kurul toplantısında alınacak karara temel oluşturacağını da yazdı.
  • FATF haberinin oldukça önemserken ve Türkiye’nin Haziran sonu gri listeden çıkmasını beklerken, dün ayrıca, TCMB’nin swap sınırlamalarını gevşeteceğinin de konuşulması iyimser havayı daha da artırdı. Nedir bu swap kısıtlaması? Özelinde yabanıcını Türk Lirasına erişiminin kısıtlaması anlamına geliyor. Yani, yabancının TL satıp döviz almasının önüne geçilmek isteniyor. Yabancı hâliyle TL bulamayınca, kur üzerinden spekülasyon yapamıyor. BDDK, bu bağlamda, çok seneler önce, Türk Lirası’nda yaşanan hızlı değer kaybının ve oynaklığın önüne geçmek için bankaların yurt dışı yerleşikler ile yaptığı bir bacağı döviz, diğer bacağı TL olan para swaplarının ve swap benzeri işlemlerinin, bankaların yasal özkaynaklarının çok küçük bir yüzdesi ile sınırlamış, hatta, bankaların vadede TL alım yönünde gerçekleştirecekleri forward, opsiyon ve benzeri swap dışındaki türev işlemlerin de dâhil edildiğini belirmişti. Bu kısıtlamaların da gevşetilmesi, ‘normalleşme’ anlamında ele alınarak Türk mali piyasalarında var olan iyimser havayı daha da destekledi.
  • Hulâsa, jeopolitik riskler nedeniyle tatsız başlaya dünkü gün, swap ve FATF haberleri ile yerine iyimserliğe terk etti. Sabah saatlerinde kırmızılara bürünen Borsa İstanbul günü %0,7 oranında artışa tamamlayarak kapanış rekoru kırdı. TCMB, ılımı havadan nemalanmaya devam ederken, USDTRY  kurunda 32,25 seviyesine ‘baraj’ kurmak suretiyle son sürat rezerv biriktirmeye devam ediyor. Sayıların dili ile konuşursak,analitik bilançoda yayımlanan 6 Mayıs verisine göre, net döviz pozisyonu 3 milyar dolar daha iyileşerek swap ve kamu dövizleri hariç net rezervleri (eksi) 44,8 milyar dolar seviyesine taşıdı. Yerel seçimler öncesi -74,6 milyar dolar olan net rezervlerin son veriye göre -44,8 milyar dolar seviyesine iyileşmesi, TCMB’nin yaklaşık 30 milyar dolar biriktirdiğini bizlere anlatıyor! Bu seviyenin 2024 yılının en olumlu seviyesi olduğunu peşinen not düşelim. TCMB’nin her gün 2-3 milyar dolar daha rezerv biriktirme trendi şayet devam ederse, önümüzdeki ay net rezervlerin artıya döndüğüne şahit olacağız! Burası önemli ve oldukça da iyi! Öte yandan, Hazine’nin dün düzenlediği tahvil ihraçları sorunsuz geçerken, ikincil piyasada tahvil faizleri bir nebze de olsun gevşedi. Yabancı nezdinde Türkiye’nin 5 yıl vadeli risklerin yansıtan CDS risk priminin de 280 baz puan seviyesinin altına gerileyerek son dönemlerin en düşük seviyesinde işlem gördüğünü yeri gelmişken not edelim.
  • Dönelim biraz da yurtdışı piyasalara. Hamas’ın ateşkes teklifini onaylamasına karşın İsrail’in bunu kabul etmeyerek Refah’a kara harekâtı başlatması ile artan jeopolitik risklere rağmen altının ons fiyatının 2,320 dolar seviyesinde yatay bir görünüm sergilerken, Brent cinsi petrolün varil fiyatının da 82,80 dolar seviyelerinde ve neredeyse son 2 ayın en düşüğünde olduğunu not edelim. Altında kâr alma isteğinin belirmesi durumunda aşağıda 2,260 dolar seviyesine doğru geri çekilme bizleri pek de şaşırtmayacakır. Gümüşün ise daha diri bir görünüm çizdiğini görüyoruz.
  • ABD borsaları dün geceyi yatay tamamlarken, yeni gün başlangıcında pasifiğin diğer ucunda satıcılı bir seyrin hâkim olduğunu görüyoruz. Asya piyasalarının gösterge endeksi Tokyo borsası %1,4 aşağıda işlem görürken, dünyanın en çok işlem gören üçüncü para birimi olan Japon Yen’i bu sabah biraz daha değer kaybederek dolar karşısında 155 seviyesine geldi. ABD istihdam raporu ardından iyimser bir görünüme geçen, artan jeopolitik riskler ile durulan piyasaların yeniden canlaması için, özellikle ABD’nin faiz oranı rotasını belirleme yönünde yeni bir katalizör bekleyeceklerini düşünüyoruz. Bu sabah da küresel hava bu beklentiyi iyice yansıtıyor.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

EKONOMİ

Tüketim çılgınlığı engellenemiyor!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Günümüzde alışveriş alışkanlıkları değişti. Tüketicilerin büyük çoğunluğu artık internet üzerinden alışverişi tercih ediyor. Ancak teknolojinin sağladığı bu avantaj, tüketiciyi zaman zaman ihtiyaç dışı harcamalara da yöneltiyor. Enflasyonla mücadelede tüketimin azaltılması önem kazanmışken bu dijital tüketim çılgınlığı nasıl engellenecek? Altınbaş Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Murad Canbulut, kişinin ihtiyacı olsun olmasın satın alma dürtüsünü kontrol edememesi onyomaniyi yani alışveriş bağımlılığını da tetiklediğini dile getiriyor. Dr. Murad Canbulut, finansal okur-yazarlığın, gereksiz harcamaların önüne geçebileceğini savunuyor.

Peki bunu önlemek için ne gibi tedbirler alınabilir?

Günümüzde tüketici mağazaya gitmek yerine internet üzerinden alışverişi daha çok tercih ediyor. Bu durum, zamandan tasarruf ve ürüne çabuk ulaşılabilirlik gibi birçok avantaj sağlıyor. Dr. Murad Canbulut, bunun tüketiciyi rahat ettiren bu faktör olmasına rağmen, israfı da beraberinde getirebildiğini dile getiriyor. Canbulut, “Tüketiciler artık mağaza ya da AVM’lere gitmeden de alışveriş yapıyor. Salgın sonrası hayatımızda daha fazla kullanılmaya başlayan e-ticaret ile birlikte ihtiyaç dışı harcamalar da artıyor. 2023 yılı istatistiklerine bakıldığında yıllık e-ticaret hacminin 1 trilyon TL’nin üzerine çıkmış durumda.” redi.

Rakamsal verilere bakıldığında tablonun daha net ortaya çıktığını vurgulayan Dr. Canbulut, “Pandemi döneminde en çok kullanılan ödeme yöntemi ‘kredi kartı’ oldu. Toplam alışverişlerin yüzde 62’si kredi kartı; yüzde 38’i banka kartı ile yapıldı. 2021 yılının ilk yarısında e-ticaret hacmi 161 milyar TL oldu, bu geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 49’luk bir artış demek. E-ticaret ile ödeme yöntemlerinde birinci sırada yüzde 56 ile kredi kartı yer alıyor. 2021 toplam hacim 400 milyar TL’ye vardı. 2022’de ise E-ticaret sektörünün 560 milyar TL hacme ulaşması öngörülüyor” bilgisini verdi.

“Tüketicinin ihtiyacını belirlemesi önemli”

“Çünkü gereksiz harcamalarımız var.” tespitini yapan Altınbaş Üniversitesinden Dr. Murad Canbulut, bunu önlemek için öncelikli olarak tüketicinin ihtiyaçlarını belirlemesi gerektiğini belirtiyor. Altınbaş Üniversitesi’nden Canbulut’a göre, ihtiyacın ne olduğunun belirlemesi ve daha sonrasındaki aylık bütçelerin oluşturulması tüketici için önemli. Canbulut “Yani aylık ne kadarlık bir harcama yapacağım, hangi kalemlerde harcama yapacağım, bunu belirlememiz önemli. Bu noktada finansal okuryazarlık bilincinin gelişmesi büyük öneme sahip” dedi. Finansal okuryazarlığın artmasıyla ihtiyaç dışı harcamaların azalacağı belirten Canbulut, “Finansal okuryazarlık dediğimizde fiyatları, etiketleri, kampanyaları doğru okumak önem kazanıyor. Her indirim, her kampanya aslında indirim veya kampanya değildir. Bunun da altını çizmek istiyorum.” uyarısını yaptı. Bazı markaların sürekli indirim yapıyormuş gibi reklamlar yaptığına dikkat çeken Canbulut, özellikle bu markalardan alışveriş yapmadan önce ürünün farklı mağazalardaki fiyatlarıyla ilgili karşılaştırmalar yapmak gerektiğini vurguladı. Piyasa fiyat ortalamalarını dikkate alarak hareket etmenin tüketiciye büyük fayda sağlayacağını anlattı. Dikkat edilmesi gereken bir diğer konunun da özellikle kampanya dönemlerinde tüketicileri satın almaya motive etmek için önce fiyat artışı sonra indirimlerin yapıldığını kaydetti. Bu durumun önüne geçmek için ürünlerdeki fiyat değişimlerinin görülebileceği uygulamaları takip edilmesini ve kampanya dönemlerinde ihtiyaç dışı satın alma yapılmamasını önerdi.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.