Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Güvenli liman: Altın ve Bitcoin el ele yükseliyor!

Yayınlanma:

|

  • Sorunlu ABD ve Avrupa bankaları için milyarlarca dolarlık yardım ‘eli’ uzatılması, küresel mali piyasalarda yatırımcı güvenini dün bir miktar da olsun destekledi. SVB, Signature Bank ve Credit Suisse ardından son günlerde bulaşıcılık etkisi ile büyük mevduat çıkışına sahne olan First Republic Bank’a büyük bankaların 30 milyar dolar tutarında mevduat yatırdığını görüyoruz. Reuters haberlerine göre, bankanın iflastan kurtulmasını sağlayan paket ABD Hazine Bakanı Yellen, FED Başkanı Powell ve JPMorgan Chase CEO’su Jamie Dimon tarafından hazırlandı.
  • ABD’de orta ölçekli First Republic Bank’ın hisseleri kurtarma haberleriyle %10 değer kazandı, ancak bankanın temettü dağıtımını askıya alacağını açıklamasının ardından piyasa sonrası işlemlerde hisseleri %18 düştü. Hisse senedi son 10 günde neredeyse %70’ten fazla düşüş kaydetti. Bankacılık krizi küresel gündemin 1 numaralı maddesi olarak takip edilirken, yatırımcılar küresel bir mali krizin tamamen önlenip önlenemediği konusuna da tereddüt ile yaklaşıyor!
  • Hafta ortası bankacılık krizinin Avrupa’ya sıçraması sonrasında Credit Suisse’in 54 milyar dolar yardım (İsviçre Merkez Bankası’ndan borç alacak)  sonrası hisse senedi fiyatı toparlanma kaydetse de, risk priminin rekor seviyelerden gevşememesi yatırımcıları düşündürüyor. Biraz daha açmak gerekirse, Credit Suisse’in 5 yıllık CDS fiyatı 1,000 baz puanı aşması, temerrüdüne karşı sigorta maliyetinin de rekor seviyelere çıkmasına neden oldu. Basit bir matematikle, 10,000 EUR tutarında  Credit Suisse tahvilini güvence altına almak için 1,000 EUR ödemeniz gerekiyor!
  • Pekâlâ bundan sonra ne olacak? Credit Suisse’e enjekte edilen 54 milyar dolar tutarında kaynak ile otorite bankanın ayakta kalabilmesini deneyecek. Diğer büyük bir banka olan UBS ile birleşme opsiyonu seçenekler arasında yer alsa da, taraflar buna uzun bir süredir yanaşmıyor. Bankanın en büyük yatırımcısı konumda Arap sermayesinin daha da fazla hisse alabilmesi için mevzuatsal anlamda çözüm bulunması veya en son seçenek olarak İsviçre Merkez Bankası’nın tüm mevduatlara tam garanti vermek suretiyle bankayı kamulaştırması olarak sıralanabileceğini düşünüyoruz. Credit Suisse’i konuşmaya devam edeceğimizi not ederek, zayıf halkanın sistemden çıkarılması büyük resim için de olumlu sonuçlar doğuracaktır.
  • Dün beklentimize paralel Avrupa Merkez Bankası enflasyon riskine odaklanarak -bankacılık krizinin de göz ardı ederek- 50 baz puan artırıma gitti. Başkan Lagarde basın toplantısında enflasyon riskine işaret ederken, EURUSD paritesi 1,0650 seviyesine yükseldi. Bu noktadan sonra gözler 22 Mart tarihinde düzenlenecek olağan FED faiz toplantısına çevrilecektir. Vadeli işlemler, FED’den 25 baz puan artırıma bu sabah %83 ihtimal tanıdığını not edelim.
  • Güvenli liman altının da bu sabah yeniden 1,930 dolar seviyesine geri gelmesini yatırımcıların rahat olmadığı yönünde okuyoruz. Dahası, son 10 günde 70 baz puan gerileyen bir diğer güvenli liman olan ABD 10 yıllık tahvil faizi, dün havanın ılımlıya dönmesi ile yükseliş kaydetmesi ardından bu sabah yeniden gerilemeye başladı. Üçüncü güvenli liman olan Bitcoin ise 26bin dolar seviyesine dayanarak son 8 ayın zirvesine yükselirken emin adımlarla 28 bin dolar seviyesine yürüdüğünü görüyoruz. Altında 1,955 dolar ; Bitcoin’de 28 bin dolar seviyesi aşıldıktan sonra ‘yeni’ hareketin başlayacağını öngörüyoruz.
  • Türk mali piyasalarında borsanın hareketli, döviz ve tahvil piyasasının ise sakin seyir sürerken USDTRY kuru bebek adımları ile psikolojik 19 seviyesine üzerine yerleşerek yeni bir rekor kırdı. Belki biraz kulağa tuhaf gelebilir ancak, TL’nin uzun bir süredir otorite tarafından dar bir bantta tutulması ile aşırı pahalı (değerli) olduğunu da not etmemiz gerekiyor. Seçime kadar da kurun kamu kontrolünde sakin seyrine devam edeceğini düşünmekle birlikte seçim sonucundan bağımsız USDTRY kurunu denge seviyesine kavuşuncaya kadar sert bir yükselişin beklediğinin de altını çizmek gerekiyor.
  • Otoritenin hem Avrupa hem de ABD’de yardım elini uzatması ile bankacılık krizinde endişe ve rahatlama arasında yatırımcıların ruh hâli karmaşık bir seyir izlerken, dün havanın yumuşamasına paralel ABD hisse senedi endeksleri geceyi %2’ye varan yükselişle tamamladı. Haftanın son iş gününü Asya piyasaları da olumlu bir tablo ile tamamlarken, Asya genelinde %1’in üzerinde yükselişler görüyoruz. Bugün Türkiye cephesinde TCMB piyasa katılımcıları anketi, dışarıda ise ABD’de Michigan Üniversitesi güven endeksi; Avrupa’da ise EURO Bölgesi enflasyon rakamları takip edilebilir.

>Akıllara ziyan

Türkiye’de 3 aya kadar vadeli mevduat faizi (siyah çizgi) tüm faizlerin üzerine yükseldi!

16790327484d31b3d651f72cee2ec0192a63c0c96e_1_1200.jpg

>KKM

Son 9 haftada, faiz tavanının serbest bırakılmasından sonra KKM’ye yaklaşık 11,5 milyar dolar giriş oldu!

167903274918ba3b31b3e5e5c49c56fd24ff8a5513_2_1200.jpg

İKTİSATBANK

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Jeopolitik riskler hafiflerken, ‘yumuşak iniş’ ihtimali umudunu yitiriyor…

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Piyasaların gözü kulağı jeopolitik gelişmelerde olsa da, FED’in yapışkan enflasyon ve güçlü makroekonomik veriler ardından tavrında görülen keskin değişim, ya da faiz indirim beklentisinin her geçen gün daha da azalmasının yankıları piyasalarda hissediliyor. Lâkin, FED’in önceliğinin tam istihdam ve fiyat istikrarı olduğu düşünülürse, istihdam cephesinden sanıldığının aksine pek de iyi haberlerin geldiğini söyleyemeyiz! Şöyle ki, son açıklanan tarım dışı istihdam verisi her ne kadar güçlü sonuçlansa da, nitelik anlamında zayıf bir tablo ile karşı karşıyayız: iş gücünde 6bin tam zamanlı işi kaybı yaşanırken, 691bin yarı zamanlı iş eklenmiş. Yüksek faizlerin piyasayı yormaya mı başladı sorusunu kendimize sormadan da edemiyoruz.
  • Hatırlanacağı üzere, neredeyse 3 aydan kısa bir süre önce FED bu yıl ne kadar faiz indirimi yapılacağından bahsederken, son günlerde 180 derece çark etmesi mali piyasaların canını acıtırken, işgücü piyasasından da zayıflama ibareler görmeye başlıyoruz. Şöyle ki bu hafta Tesla, işgücünün %10’unu yani 14bin çalışanını işten çıkaracağını duyurdu. Amazon, maliyetleri düşürmek amacıyla bu yıl zaten işten çıkarmalar yaptığını da not edelim. ABD’de enflasyon her ne kadar yapışkanlık arz etse de, yüksek seyreden faizlerin banka finansallarına da olumsuz etkisini bu hafta sonuçlarını açıklayan BofA finansallarında görürken, yakın geçmişte, yüksek faizler nedeniyle başarısız olan 3 ABD bankasının batışı hafızamızda hâlen daha taze bir yer tutuyor.
  • Hülâsa, FED son aylarda umut ettiği enflasyon verisini henüz bulamasa da, faiz indirimlerinin gelip gelmeyeceği büyük bir soru işaretine dönüşerek piyasaların yön tayin etmekte zorlanmasına neden olsa da, işten çıkarmaları başlaması ve yüksek faizlerin bankacılık sektörünü hırpalamaya başlaması,  FED’in bir noktada istemese de faiz indirimlerine soyunmak zorunda kalacağını düşündürüyor! Bu sabah itibariyle, faiz vadeli kontratlarının 2024’te 2’den az faiz indirimi beklediğini not edelim. FED üyelerinin faiz yorumlarında şahin üsluplarını da korunduğunu görüyoruz. Oy hakkında sahip Cleveland FED Başkanı Mester ile Kurul Üyesi Bowman, faiz indirimlerinde acele edilmemesi gerektiğini söyledi.
  • Ortak para birimi EUR, doların güçlenmesinin yanı sıra, Avrupalı politika yapıcıların iki ay içinde faiz oranlarını düşürmeye hazırlanmaları nedeniyle baskı altında kalarak bu hafta %2’ye yakın değer kaybederek beş ayın en düşük seviyesinin gerilemesi ardından bu sabah hafif de olsa toparlanarak 1,0660 seviyesine yükseldi. Dolar cephesinde yaşanan hafif de olsa değer kaybının arkasında, ABD, Japonya ve Güney Kore arasında, Asya’daki dolar kazanımlarının yavaşlamasına yönelik yakın istişarede bulunmak üzere alışılmadık bir üçlü anlaşmaya varıldığı haberinin yattığını düşünüyoruz! Bir türlü belini doğrultamayan Japon Yen’i, dolar başına 154,25 seviyesinde ve yaklaşarak son otuz yılın en düşük seviyesine yakın işlem gördüğünü de not etmiş olalım!
  • Emtia piyasalarında ise, kıymetli madenler cephesinde keskin yükselişler tersine dönmese de duraksadığını not etmek gerekiyor. Altının ons fiyatı geçen hafta Cuma günü test ettiği 2,430 dolar zirvesi ardından 2,370 dolar seviyelerinde salınırken, gümüş, teknik bir seviye olan 30 doları neredeyse test etmesi ardından 28,50 seviyelerinde salınıyor. Petrol, gerek talep endişeleri ve İran’ın hafta sonu saldırısına İsrail veya ABD’den net bir yanıt alınamaması nedeniyle son iki buçuk ayın en sert düşüşünü gerçekleştirdi. Jeopolitik riskler hafifliyor mu sorusunu da kendimize sormadan edemiyoruz. Her ne kadar İran petrolüne dramatik yeni yaptırımlar beklenmese de, ABD Venezuela’ya yönelik petrol yaptırımlarını yeniden uygulamaya hazırlandığını okuyoruz. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı haftabaşı 92 dolar seviyesini aşarak son 6 ayın zirvesini test etmesi ardından dün %3 gerileyerek 87 dolar seviyesinin diplerini test etti.
  • Yeni gün başlangıcında, ABD borsalarının aksine, pasifiğin diğer ucunda daha ılımlı bir tablo görüyoruz. Jeopolitik risk algısının bir miktar iyileşmesi küresel mali piyasalar üzerindeki satış baskısını hafiflettiğini söyleyebiliriz. Brent cinsi ham petrolün varil fiyatı ve ABD Dolarının değer kaybetmesi (DXY) bu görüşümüze baz teşkil ediyor. Bugün FED ve ECB cephesinden merkez bankası yetkililerinin konuşmalarını takip edeceğiz. Her hafta Perşembe günü olduğu üzere, ABD’de işsizlik maaşı başvuruları; Türkiye cephesinde ise TCMB ve BDDK haftalık verilerine ve konut satışlarına bakacağız. Mikro cephede ise Netflix finansalları önemle takip edilecek. IMF-Dünya Bankası toplantıları sürüyor. Bugün gözler AB Liderler Zirvesi’nde olacak.
  • Türkiye cephesinde ise dün açıklanan cari işlemler dengesi, yılın ilk 2 ayında 5,8 milyar dolar açık verdi. Geçen sene aynı dönemde bu rakamın yaklaşık 20 milyar dolar olduğu düşünülürse, olumlu bir tablo ile karşı karşıyayız. Öte yandan, çekirdek veride de olumlu bir seyir gördüğümüzü not edelim. Şöyle ki, altın hariç cari işlemler dengesi Şubat ayında 2,3 milyar dolar açık verirken, bu rakam geçen yılın Şubat ayında 5,2 milyar dolar düzeyinde idi. Tablonun ‘sırıtan’ rakamı ise net hata ve noksan kaleminin yılın ilk 2 ayında 6,9 milyar dolar açık vermesi oldu! Washington’da konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, piyasaların ve yatırımcıların genel olarak enflasyonun düşeceği ve OVP’nin sonuç vereceğine inanmaya başladığını söyledi. USDTRY kuru günü 32,54 seviyelerinde başlarken, bebek adımları ile kuzey yolculuğunun devam edeceğini düşünüyoruz.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

ABD’de bir türlü soğumayan ekonomi ve belirsizliğini koruyan faiz indirim beklentisi

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • FED başkanı Powell, dün yaptığı konuşmada, faiz oranlarının ne zaman düşürülebileceği konusunda herhangi bir yönlendirme sağlamaktan kaçınırken,  bunun yerine para politikasının daha uzun süre sıkı olması gerektiğini belirtti. Son dönemde ABD ekonomisinin güçlü olduğuna işaret eden makro ekonomik verilere hafta başı perakende satışlar verisinin de dâhil olması sonrasında gösterge 10 yıllık tahvil getirisi %4,7 seviyesine dayanarak son 5 ayın zirvesine yükseldi.
  • FED’in 2022 yılının başında başladığı faiz artırım döngüsü ile politika faizini %0-0,25 seviyesinden %5,25-5,50 seviyesine getirmesine rağmen ABD ekonomisi bir türlü soğumaması üzerinde düşünülmeye değer bir unsur olarak ön plana çıkarken, yükselen tahvil faizlerinin yan etkilerinin de tamamen göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Pek de uzaklara gitmeye gerek yok, neredeyse 1 sene önce, ABD’de, piyasa faiz oranlarının yükselmesi karşısında likidite sıkıntısına düşen ve zararına tahvil satmak zorunda kalan 3 bankanın başarısız olduğunu ve battığını unutmamak gerekiyor!
  • Bu nedenle, FED’in faiz indirmekte zorlanabileceği kaygısı son günlerde ana tema olsa da, faiz indiriminden kaçınmanın da yan etkileri olduğunu unutmamak gerekiyor! Konuyu pekiştirmek adına, son günlerde açıklanan banka bilançolarının da pek de sevimli olmadığını not edelim. Şöyle ki,
  • ABD’nin ikinci en büyük bankası olan Bank of America, dün açıkladığı finansallar sonrası hisse fiyatı %3,5 ile sert bir şekilde geriledi. Banka birinci çeyrekte 6,7 milyar dolar, yani hisse başına 76 sent kâr açıklarken, geçen yıl aynı dönemde 8,2 milyar dolar yani hisse başına 94 sent kâr açıklamıştı.
  • Türk mali piyasalara yönelik her ne kadar hafta başı kaleme aldığımız raporda olumlu görüşler beyan etsek de, küresel arenada cereyan eden olumsuz gelişmelerin gölgesinde görünüm biraz da olsa bozulduğunu kabul etmek gerekiyor. İsrail’in İran’a karşılık vereceği yönünde endişeler ve ABD cephesinde tüm gayretlere rağmen soğumayan ekonomi ve belirsizliğini koruyan faiz indirim beklentisi Türk mali piyasalarına da yansıdı. Her ne kadar jeopolitik risklerin daha da artmayacağı yönünde görüşümüz değerlendirmelerimizde baz teşkil etse de, sürecin nereye varacağını da tam olarak kestiremediğimizi not edelim. Dün BIST100 ana endeksi günü %1,4 düşüşle tamamlarken, lokomotif endeks bankacılık hisseler’%4,6 geriledi. USDTRY kuru beklentimize paralel bebek adımları ile 32,50 seviyesine yükselirken, CDS risk priminin de 318 baz puan seviyesine geldi.
  • TCMB Başkanı Karahan, ilk hedefin enflasyonu düşürmek olduğunu belirterek, enflasyonun %75 seviyesi ile zirve yapıp sene sonu %36 hedeflerine uyumlu bir şekilde gerileyeceğini söyledi. Enflasyonla savaşın zayıflaması durumunda, dolarizasyon eğiliminin yavaşlamayacağını belirten Karahan, rezerv biriktirme hedefinin yabancı akımına bağlı olarak orta vadeli baz alındığını hatırlattı. TCMB’nin 2023 yılında yazdığı 818 milyar TL zararın nedenini ise KKM’ye bağladı.
  • ABD’de her 100 günde 1 trilyon dolar artan borç yükünün fiziki varlıklara olan talebi artırmaya devam ettiğini not etmek gerekiyor. Örneğin, ABD tahvil faizleri ile negatif korelasyona sahip kıymetli madenler, yukarıda da değindiğim üzere, 10 yıllık tahvilin %4,70 seviyesine dayanarak son 5 ayın zirvesine yükselmesine rağmen, ezber bozarcasına, göreceli olarak güçlü seyirlerini koruduklarını görüyoruz: altının ons fiyatı 2,400 dolar civarlarında salınırken, gümüş ise 28,25 dolar seviyelerinde işlem görüyor. Kâr satışlarına ihtimal versek de, tırmanan jeopolitik riskler ve ABD’de artan fonlama maliyetine rağmen beliren enflasyon tehdidi ile yönün yukarı yönlü olduğunu düşünüyoruz.
  • FED Başkanı Powell’ın 3 aydır devam eden yukarı yönlü sürprizlerle birlikte son enflasyon verilerinin politika yapıcılara politikayı yakın zamanda gevşetme konusunda yeterli güveni vermediğini söylemesinin yankıları hisse senedi piyasalarında satışlara neden oldu. FED’in faiz oranlarını önceden düşünülenden daha uzun süre yüksek tutması gerekebileceğinin anlaşılması ardından ABD borsaları dün geceyi hafif de olsa düşüşle tamamlarken, bu sabah Asya borsalarında da karmaşık bir seyir hâkim olduğunu görüyoruz.
  • IMF-Dünya Bankası bahar toplantıları başladı. Dünya Ekonomi Görünümü raporunun başlığı “İstikrarlı ama Yavaş: Ayrışmanın Ortasında Dayanıklılık” oldu. Toplantılarda ana gündem maddeleri jeopolitik gerilimler ve enflasyon olacak. 2024 ve 2025’te dünya büyümesi %3,2 bekleniyor. IMF, devam eden yüksek enflasyon, Çin ve Avrupa’daki zayıf talep ve iki bölgesel savaşın etkileri nedeniyle, küresel ekonominin yavaş ama istikrarlı bir büyüme yılı daha geçirmeye hazır olduğunu söyledi.

Emre Değirmencioğlu

 

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Ortadoğu’daki çatışmalar güvenli limanlara sığınma isteğini artırdı

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Biz bayram tatilindeyken, küresel arenanın karışmasına, bunun da mali piyasalara sirayet etmesine neredeyse alıştığımızı söyleyebilirim. Bugün bültenimizde, uzun tatil döneminde yaşanan önemli jeopolitik ve makroekonomik gelişmeleri basit bir şekilde kaleme alarak, bundan sonrasını anlamaya çalışacağız. Hatırlanacağı üzere, İran’ın, Suriye’nin başkenti Şam’daki Büyükelçilik yerleşkesine 1 Nisan günü İsrail tarafından düzenlenen hava saldırısı ve yine İsrail’in Filistin ve Hamas’a yönelik artan saldırıları geopolitik riskleri artırmış, Amerikan Wall Street Journal gazetesi, geçen haftanın son günlerinde, İran’ın kısa bir süre içinde İsrail’e karşılık vereceği iddiasında bulunmuştu.
  • Küresel mali piyasalar ise, haftanın son iş günü, özellikle de İran ile İsrail arasında var olan tansiyonun daha da artacağı ve bölgeye de yayılacağı endişesi ile oldukça sert bir fiyatlama eğilimi sergiledi. Bu bağlamda, belirsizliğin yükseldiği dönemlerin bir numaralı yatırım aracı olan altın, ABD’de risksiz faiz oranı olarak görülen 10 yıllık tahvil faizlerinin katılık gösteren sıcak enflasyon verisi ardından %4,50 seviyesine yükselerek son 5 ayın en yüksek seviyesine gelmesine rağmen, fonlama maliyetini göz ardı ederek, güvenli liman edası ile 2,430 dolar seviyesine kadar yükseldi. Son dönemlerde ön plana çıkardığımız ve uzun pozisyona sahip olduğumuz bir diğer kıymetli maden gümüş ise 29,80 dolar seviyesine kadar yükselerek son üç yılın zirvesini test etti.
  • Ortadoğu’da var olan tedirginliğin arz kesintisine neden olacağı beklentisi ile kuzey denizi petrolü olan Brent, haftayı 90 dolar seviyesinin üzerinde kapatarak son 6 ayın zirvesine yükselirken, bir başka güvenli liman olan doların ise (DXY) riskten kaçınma eğilimine paralel talep görmesi ile 5 ayın zirvesine yükselidiğini not edelim. DXY’nin yükselişi, EURUSD paritesini 1,06 seviyesinin diplerine kadar iterken, hafta sonu açık olan veya işlem gören tek enstrüman olan Bitcoin ise oldukça sert bir satış dalgasına maruz kalarak ilk etapta 61bin dolar seviyesine kadar gevşedikten sonra 65 dolar seviyelerine toparladı.
  • Elbette, doların güçlenmesini sadece güvenli liman etkisine bağlarsak biraz da haksızlık etmiş oluruz keza madalyonun diğer tarafında ise güçlü Amerikan verilerinin de payının olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor. Şöyle ki, bizler bayram tatilindeyken, ABD’de açıklanan TÜFE enflasyonu tahminlerin üzerinde sonuçlanarak, faiz indirim beklentilerinin de biraz daha gerilemesine neden oldu. ABD tahvil faizlerinin 5 ayın zirvesine çıktığı Cuma günü, Amerikan hisse senedi endeksleri %1,5’a varan oranda sert satışlara sahne oldu. ABD vadeli faiz kontratları ise yılın geriye kalan kısmına yönelik faiz indirim beklentilerini 45 baz puana çekerken (2 x 25baz puan) sene başı bu beklentinin neredeyse 6-7 kez faiz indirimi şeklinde olduğunu hatırlatalım.
  • Madem ki bizim tatilde olduğumuz dönemi çok da uzatmadan kaleme alabildik, gelin bir de bundan sonrasına bakarak biraz da fiyatlama davranışının ne yöne evrileceğini anlamaya / yorumlamaya çalışalım. Önden fiyatlama yapan piyasaların (beklentiyi satın al gerçekleşmeyi sat) doğru bir fiyatlama içerisine girdiler mi onu da anlamaya çalışalım. Ortadoğu’da savaş tamtamları yükselse de hatta 3. Dünya savaşının fitili ateşlendi dense de, önden bilgi verilerek yapılan hatta İran’dan İsrail’e atılan çok sayıda füzenin saatlerce yol katederek hava savunma sistemi çok güçlü olan bir ülkeye hedeflerine varamadan düşürülmesi, sadece ve sadece İran’ın Suriye’deki diplomatik yerleşkesine yapılan saldırının karşı misilleme adımı ya da İran iç siyasetine yönelik bir hamle olarak okuduğumuzun altını çizmek isteriz. İranlı yetkililerin saldırıyı çok az hasara yol açmasına rağmen başarılı olarak nitelendirmesi, amacın zarar vermekten çok caydırıcılık mesajı vermek olduğunu da gösteriyor. Dahası, ABD Başkanı Biden’ın tansiyonu artırmayan açıklamalarını da göz ardı etmemek gerekiyor.
  • Konuyu, mali piyasalar gözlüğümüz ile ele almak gerekirse, hafta sonu riski almak istemeyen ve Ortadoğu’da yayılabilecek bir savaş riskini de fiyat davranışına abartılı bir şekilde yansıtan piyasaların yeni haftda taşlar yerine oturdukça daha sağduyulu bir tepki vereceğini düşünüyoruz. Gümüş cephesinde 30 doların eteğine kadar gelerek kısa vadeli hedef seviyemize ulaşırken, altın tarafında 2,500-2,550 dolar olan hedefimize henüz ulaşamasak da, kâr satışı için gelinen seviyelerin elverişli olduğunu düşünüyoruz. Bunu söylerken, küresel manzaranın rahatsız edici olduğunu, Ukrayna ve Filistin tarafında devamlılık arz eden savaşların şiddeti körüklediğini, jeopolitik gelişmelerin -nasıl olsa bir şey olmaz- şeklinde okunmaması gerektiğinin de altını çizmek isteriz. İlaveten, ABD’de enflasyonist baskıların kalıcı bir hâl alması da güvenli limanlara olan talebi güçlü tutmaya devam edeceğini düşünüyoruz.
  • Türk mali piyasalarının ise yerel seçimler ardından çehresinin hızla olumlu anlamda değişmeye devam ettiğini not etmemiz gerekiyor. Her ne kadar seçim sonrası birkaç gün bocalama hatta kafa karışıklığı yaşansa da, TCMB’nin net yabancı para pozisyonunun son 5 iş günü içerisinde 10,4 milyar dolar artış göstererek iyileştiğini peşinen not edelim. Enflasyon sorununu çözmenin kaçınılmaz olduğunu ve bu bağlamda atılan doğru adımların yabancı kurumlar tarafından göz ardı edilmeyerek not artırımı ile taçlandırılmaya devam edileceğini de düşünmeye devam ettiğimizin altını çizelim. Borsa İstanbul ana endeksi bankacılık hisseleri önderliğinde 10bin psikolojik endeks seviyesine gelerek rekor kırarken, 11-12 bin endeks seviyesindeki hedefimize de doğru da yol almaya devam ediyor. USDTRY kuru uzun bayram tatili öncesi ortaya çıkan TL ihtiyacı ile son günlerde yerinde sayarken, enflasyon ve faiz hadlerine paralel bebek adımları ile bundan sonraki süreçte kuzeye ilerlemeye devam etmesini bekliyoruz. Tahvil faizleri yavaş yavaş alımların eşliğinde yönünü aşağıya çevirirken, CDS risk primi ise 300 baz puan seviyesinde denge kazandı.
  • ABD’de büyük bir katılık gösteren enflasyon verileri ardından faiz indirim beklentilerinin iyice törpülendiği; FED cephesinde ise yetkililerini açıklamalarını şahinleşmeye başladığı bir ortamda, bugün ABD’de açıklanacak Mart ayı perakende satışlar verisi, Salı günü Başkanı Powell’ın konuşması, Perşembe günü ise mevcut konut satışlarını takip edeceğiz. ABD’de Kasım ayında düzenlenecek seçimler öncesinde ya da çok da sıkı para politikasının getirdiği diğer yükleri de göz ardı etmeyerek FED’in bu yıl bir noktada faiz indirmeye başlayacağını düşünmeye devam ediyoruz.
  • Yeni haftanın ilk işlem gününde, Asya borsalarında hâkim renk kırmızı. MSCI’nın Japonya dışındaki Asya-Pasifik hisselerini kapsayan en geniş endeksi %0,7 geriledi. Dolar, YEN karşısında 34 yılın en yüksek seviyesine ulaştı! Sabah ilk işlemlerde altın 2,360, gümüş 28,20, petrol 90,20, bitcoin ise 65,300 dolar seviyelerinde işlem görüyor. USDTRY kuru 32,40 seviyelerine toparladığını da not edelim.
  • Jeopolitik risklerin gündemi meşgul etmeye devam edeceğini düşünüyoruz. İran’ın İsrail’e yönelik nitelik ve nicelik olarak saldırısının etkisiz kalması hatta ABD, İsrail’in İran’a karşı herhangi bir misilleme eyleminde yer almayacağını söylemesi ile riskler bir nebze de olsun hafiflemişti. Ancak, İsrail’in bu saldırıya karşılık verebileceği iddiaları riskleri yeniden yükseltme eğilimi barındırdığını da göz ardı etmeyelim. Jeopolitik risklerin yüksek seyretmesi, küresel anlamda doların ve kıymetli metallerin güçlü kalmasına, riski varlıkları ise (hisse senetleri) değer kaybına neden olacağına düşünmeye devam ediyoruz. Nedense, bu eğilimin de kalıcı ve uzun boylu olmayacağı düşünüyoruz.

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.