Koronavirüs salgınından kurtulmanın başlıca umut kapısı olan Covid-19 aşılamaları devam ederken, inisan ayının ilk haftalarında ülkeler arasında büyük farklılıklar görülmeye devam ediyor.
Türkiye’de 11 Nisan 2021 itibariyle 18.45 milyon kişiye koronavirüs aşısı yapıldı. Rakam bazda Türkiye, ABD, Çin, Hindistan, İngiltere ve Brezilya’dan sonra en çok aşı yapan 6’ıncı ülke konumunda yer alıyor.
Türkiye’de nüfusun yaklaşık yüzde 13’üne Covid-19 aşısı yapıldı. Sağlık Bakanlığı aşı kampanyasında nisan ayına kadar Çin’den ithal edilen Sinovac aşılarını kullandı ancak ülkeye yaklaşık 10 gün önce Pfizer-BioNTech aşıları da getirildi.
Aralık ayında başlayan aşı programları kapsamında 130’dan fazla ülkede Covid-19 aşılaması devam ediyor. 1 Nisan itibariyle 773.5 milyona yakın kişi Covid-19 aşısı yaptırdı, fakat aşıların büyük bir kısmı gelişmiş ülkelerin elinde.
Rakamsal bazda ABD, Çin, Hindistan, İngiltere, Brezilya, Türkiye, Endonezya, İtalya, Rusya, Meksika ve İsrail aşılama konusunda en hızlı davranan ülkeler konumunda.
Ülke nüfusuna göre de İsrail, İngiltere, ABD, Şili, Bahreyn, Macaristan ve Sırbistan en çok aşı yapan ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Son 10 gün baz alındığında nüfusa oranla aşı yaptırma oranı en çok yükselen ülkeler Brezilya, Uruguay, Avusturya, Macaristan, İngiltere, Estonya, Litvanya, Fransa, Almanya ve İtalya oldu.
ABD’de aşı çalışmaları yavaşlarken en çok ivme kaydeden iki ülke Uruguay ve Brezilya oldu. Özellikle Uruguay nüfusunun yüzde 24’ünü aşılayarak büyük gelişme kaydetti.
Avrupa aşı çalışmalarını hızlandırdı
Öte yandan geçtiğimiz haftalarda nüfusa göre sıralamada listeye giremeyen Fransa, Almanya ve İtalya’nın büyük yükselişi de göze çarpıyor. Bu ülkelerde şu anda nüfusun en yüzde 10’u ilk doz aşıyı yaptırmış durumda.
Avrupa’da koronavirüsten en çok etkilenen ülke olan İngiltere’de ise aşılananların nüfusa oranı yüzde 45’i geçti ve Avrupa Birliği üyesi ülkelere büyük fark attı.
Aşılama konusunda ülkeler arasında sipariş yarışı yaşanırken, Çin, Almanya, Rusya, ABD ve İngiltere’de üretilen aşılar dünya genelinde dağıtılıyor. Bazı ülkeler birden fazla aşı firmasıyla anlaşırken, Türkiye’de şimdiye kadar Sinovac aşısı yaygın olarak uygulandı.
İran geçtiğimiz günlerde 4 farklı Covid-19 varyantına karşı 4 yeni yerli aşı
Brüksel henüz aşılar geliştirme aşamasında iken birden fazla firma ile Avrupa Birliği’nin 450 milyonluk nüfusuna yetecek kadar aşı için ön sipariş anlaşmaları imzaladı.
Aşıların ilk partisi ülkelerin nüfuslarına orantılı olarak 26 Aralık’tan itibaren dağıtılmaya başlandı. Ancak aşı tedariğinde anlaşmanın gerisinde kalındı.
Türkiye’de bugüne kadar kaç kişi aşı yaptı?
Koronavirüsle mücadelede Türkiye’de 14 Ocak günü başlatılan aşı uygulaması kapsamında 11 Nisan tarihi verilerine göre en az 19 milyon 300 bin doz aşı yapıldı.
Son açıklamalara göre 10 milyon 918 bin kişi en az bir doz aşı alırken, yaklaşık 7 milyon 588 bin kişi de iki doz Covid-19 aşısı yaptırdı.
Türkiye’de Çin üretimi Sinovac ile Alman-ABD üretimi Pfizer-BioNTech aşıları yapılıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Ankara Şehir Hastanesi’nde aşı olmuştu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener aşı yaptırdıklarını sosyal medya hesaplarından açıkladı.
İlk dozun uygulanmasından 28 gün sonra yapılacak ikinci dozun randevusu hekim tarafından verilip, SMS olarak cep telefonuna gönderilecek. MHRS ve e-Nabız hesabı üzerinden randevu kontrol edilebilecek veya değiştirilebilecek.
11 Nisan 2021 itibariyle Türkiye’de illere göre yapılan aşı sayısı.T.C. Sağlık Bakanlığı
Türkiye haritası 2 hafta içerisinde kırmızıya boyandı
Ancak 1 Mart sonrası uygulanan denetimli açılma sebebiyle Türkiye’deki riskli şehirlerin sayısı hızla artış gösterdi. Günlük vaka sayıları 2 katından fazla artarak 40 bin seviyesini geçti.
Türkiye’de Covid-19: İllere göre risk durumu.T.C. Sağlık Bakanlığı
İmalatçı KOBİ’lere 30 milyar liralık KGF geliyor….
Hazine ve Maliye Bakanlığı, imalatçı KOBİ’lerin yararlanabilmesi için 30 milyar liralık yeni destek paketini devreye alacak, kefalet limiti 25 milyar lira olacak.
AA’nın Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan edindiği bilgiye göre yeni kefalet paketiyle imalatçı KOBİ’lere yaklaşık 30 milyar lira kredi imkanı sağlanacak.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, KGF aracılığıyla 17,5 milyar lirası işletme, 7,5 milyar lirası yatırım harcamalarında kullanılmak üzere toplam 25 milyar lira kefalet limitli destek paketini yürürlüğe alacaklarını bildirdi.
Destek paketinin kefalet oranının yüzde 85 olacağı bilgisini veren Şimşek, “Yararlanıcı başına kredi üst limitlerini, işletme harcamaları için 15 milyon lira, yatırım harcamaları için 30 milyon lira olarak belirledik. Protokol aşaması tamamlanan destek paketini kısa süre içinde kullanıma açacağız.” dedi.
“Seçici politikalarla reel sektörü desteklemeye devam ediyoruz. Enflasyonla kararlı mücadelemizi sürdürürken makroekonomik istikrarı koruma hedefiyle eş zamanlı olarak reel sektörün ihtiyaçlarını da yakından takip ediyoruz. Bu itibarla üretim ve istihdamın temel taşı KOBİ’lerimizin desteklenmesi, bizim önceliklerimiz arasında yer alıyor. İmalatçı KOBİ’lerimizin büyümeye katkısını ve rekabet güçlerini artırmak için finansman imkanlarını destekleme çalışmalarımızı titizlikle yürütüyoruz. Uygun maliyetli ve erişilebilir finansman kaynakları ile KOBİ’lerimizin gücüne güç katacağız.”
“Bir iş, tamamlanması için ayrılan süre kadar genişler.” — Cyril Northcote Parkinson
Günümüzde iş hayatında verimlilik ve zaman yönetimi her zamankinden daha kritik bir hâle geldi. Toplantıların uzaması, projelerin sürüncemede kalması ve gün içinde ertelediğimiz basit görevler… Tüm bunların temelinde Parkinson Yasası yatıyor olabilir.
Parkinson Yasası Nedir?
İngiliz tarihçi ve yazar Cyril Northcote Parkinson, 1955 yılında The Economist dergisinde yayımladığı bir makalede bu kavramı ortaya attı. Parkinson Yasası’na göre:
“Bir görev, ona ayrılan süre kadar genişler.”
Yani bir işe ne kadar süre verirseniz, o iş kendini o kadar yayar. İşin doğası gereği belki 1 saat yeterliyken, siz 1 gün verirseniz, bilinçli ya da bilinçsiz şekilde o iş bir günü doldurur.
İş Hayatında Parkinson Yasasının Önemi
1. Verimsizlikle Mücadele Aracı
Çoğu çalışan ve yönetici, bir işe gereğinden fazla zaman tanıdığında detaylara takılır, mükemmeliyetçilik tuzağına düşer ya da işi sürekli erteler. Bu durum, verimliliğin düşmesine yol açar. Parkinson Yasası, gereksiz zaman tüketimini azaltarak verimliliği artırma fırsatı sunar.
2. Zaman Yönetiminde Kullanımı
Parkinson Yasası’nın sunduğu bakış açısıyla kısa ama gerçekçi teslim süreleri belirlemek, işlerin daha odaklı ve hızlı yapılmasını sağlar. “Zaman kısıtı”, dikkat dağınıklığını azaltır ve işin özüne odaklanmayı teşvik eder.
3. Toplantı ve Proje Planlamasında Etkisi
Belirsiz süreli toplantılar genellikle konu dışına sapar ve verimsiz hâle gelir. Aynı şekilde, proje teslim sürelerinin gereğinden uzun olması, motivasyonu düşürür. Bu nedenle Parkinson Yasası ışığında, net ve kısa zaman aralıklarıyla planlama yapmak, kurumsal disiplini artırır.
4. Yapay Yoğunlukların Fark Edilmesini Sağlar
Kurumsal yapılarda sıkça karşılaşılan “meşgul görünme” çabası, aslında Parkinson Yasası’nın bir yansımasıdır. Çalışanlar kendilerine ayrılan süreyi doldurmak için bazen gereksiz iş üretir. Bu durum, organizasyonel verimliliği düşürür.
Uygulamada Ne Yapılmalı?
Öneri
Açıklama
Kısa teslim süreleri koyun
Aynı iş daha kısa sürede bitirilebilir.
Zaman blokları oluşturun
Her iş için ayrı süre blokları belirleyin.
Toplantılara zaman sınırı koyun
15-30 dakikalık odaklı toplantılar etkili olur.
Gereksiz detaylardan kaçının
“Yeterince iyi” olanı üretin, mükemmeliyetçilik zaman kaybıdır.
Parkinson Yasası, sadece bir zaman yönetimi ilkesi değil; aynı zamanda iş hayatında farkındalık kazandıran bir aynadır.
Zamanı yönetmek, iş süreçlerini sadeleştirmek ve gereksiz yükleri ortadan kaldırmak isteyen herkes için Parkinson Yasası güçlü bir rehberdir.
Zihinsel Performansınızı Anlamak ve Geliştirmek için Bir Yol Haritası
Günlük hayatımızda zihnimiz, farklı durumlara göre değişen bilinç seviyelerinde çalışır. Bu farklı zihin halleri, adeta bir otomobilin vitesleri gibi düşünülerek 6 “vites” modeliyle açıklanabilir. Bu yaklaşım, hem kişisel gelişim hem de liderlik, öğrenme ve iş performansı alanlarında oldukça faydalı içgörüler sunar.
1. Otomatik Pilot – Refleks ve Alışkanlık Düzeyi
Bu seviyede davranışlarımız neredeyse tamamen otomatikleşmiştir. Diş fırçalamak, kahve yapmak, araba sürmek gibi rutinleşmiş eylemler bu düzeyde gerçekleşir. Zihin enerji tasarrufu yapar, bilinçli düşünme gerekmez.
2. Tepkisel Zihin – Duygusal Tepkiler
Stres, öfke, panik gibi ani duyguların etkisiyle verilen tepkiler bu viteste yaşanır. Kararlarımız hızlı ama çoğu zaman sağlıksız olabilir. Bu zihin hali limbik sistem tarafından yönetilir ve genellikle refleksiftir.
3. Mantıklı Zihin – Bilinçli Karar
Zihnin en yaygın kullandığımız hali budur. Problem çözme, analiz yapma, mantıklı düşünme bu seviyede gerçekleşir. Özellikle iş hayatında etkin kararlar alma süreci bu viteste olur. Prefrontal korteks burada aktiftir.
4. Akış Hali / Odaklı Zihin – Tam Odak ve Verimlilik
“Flow” olarak da bilinen bu zihinsel durum, kişinin yaptığı işe tam anlamıyla odaklandığı, zamanın nasıl geçtiğini fark etmediği andır. Sporcular, sanatçılar ve yaratıcı bireyler bu vitese geçtiklerinde en yüksek performanslarını sergiler.
5. Yaratıcı Zihin – Sentez ve İlham
Yeni fikirler üretmek, sorunlara özgün çözümler getirmek ve sezgisel düşüncelerle ilerlemek bu seviyede olur. Sağ beyin aktiviteleri, sezgi, bağlantılar kurma bu aşamada devreye girer. İlham bu seviyede doğar.
6. Bilinçüstü / Evrensel Zihin – Farkındalık ve Anlam
Meditasyon, dua, içsel yolculuklar ve varoluşsal farkındalıklar bu zihinsel seviyeye aittir. İnsan burada yalnızca bireysel değil, kolektif bilinçle bağ kurar. Bu düzey, ruhsal gelişim ve kendini aşma haliyle ilgilidir.
Kısaca:
Vites
Zihin Durumu
Açıklama
1
Otomatik Pilot
Alışkanlık, refleks
2
Duygusal Tepki
Tepkisel kararlar
3
Mantık
Bilinçli düşünme
4
Akış
Odaklanmış yaratıcılık
5
İlham/Yaratıcılık
Bağlantılar kurma
6
Bilinçüstü
Anlam, sezgi, farkındalık
Zihnimizin hangi viteste çalıştığını fark etmek; hem kendimizi tanımamıza hem de daha bilinçli, verimli ve dengeli bir yaşam sürmemize yardımcı olur. Her bireyin tüm bu zihin hallerine erişme potansiyeli vardır. Önemli olan bu vitesleri doğru zamanlarda kullanabilme becerisini geliştirmektir.