Connect with us

EKONOMİ

KARABAT: “Fabrikaları batırarak, insanımızı işsiz bırakarak enflasyonla mücadele ediliyor”

Yayınlanma:

|

Türkiye’nin cari açığı yıldan yıla artarken 2024 yılının ilk 7 ayında dikkat çekici gelişmeler yaşandı. Buna göre “Tüketim malı ithalatı yüzde 15,7 artarak 30,4 milyar dolar oldu. Hammadde ve ara malı ithalatı da aynı dönemde %13,8 azaldı ve 138,4 milyar dolara geriledi” diyen CHP’li Karabat, AKP’nin rasyonel politikalar adı altında ülke ekonomisini çökerttiğini savundu.

“YILSONU İTHALAT 50 MİLYARI AŞACAK”

Türkiye’nin milli serveti yok edilerek, ithalat lobilerinin beslediğini söyleyen Karabat, son dönemde yaşanan iflas ve konkordatolara da dikkat çekerek şunları söyledi: “Tüketim malı ithalatımız sadece 7 ayda 2022’nin seviyesine geldi. Böyle giderse yılsonu tüketim malı ithalatımız 50 milyar doları aşacak.”

CHP Milletvekili Karabat, “Her gün yeni bir iflas haberi alıyoruz” dedi.

Üretim ve istihdamı odaklı politikalara öncelik vereceklerini ifade eden Karabat, CHP olarak hazıladıkları ekonomi planlamalarına da değinerek sözlerini şöyle noktaladı: “CHP olarak üretim ve istihdamı koruyan planlarımızla hazırız. Türkiye’yi ithalat lobilerine asla teslim etmeyeceğiz. Birlik ve beraberlik içinde kalkınma politikalarımızı uygulayacağız.

Karabat sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda,

1- AKP’nin sözde “rasyonel politikalar” ile ülke ekonomisinin altına nasıl dinamit döşediğini verilerle anlatalım. Ülkeyi nasıl ithalat cenneti haline getiriyorlar, belgeleri ile gösterelim.

2-Sanayimiz için oldukça elzem olan hammadde ve ara malı ithalatı hızla gerilerken, tüketim malı ithalatı artıyor. Tabloda ayrıntılara bakabilirsiniz.

3-Bu yılın ilk 7 ayında tüketim malı ithalatı yüzde 15,7 artarak 30,4 milyar dolar oldu. Hammadde ve ara malı ithalatı da aynı dönemde yüzde 13,8 azaldı ve 138,4 milyar dolara geriledi.

4-Tüketim malı ithalatımız sadece 7 ayda 2022’nin seviyesine geldi. Böyle giderse yıl sonu tüketim malı ithalatımız 50 milyar doları aşacak.
Üretmeyen, hazır ürün alan bir ülke haline geliyoruz.

5-Sanayicimiz nefes alamaz hale geldi. Her gün yeni bir iflas ve konkordato haberi geliyor. Fabrikaları batırarak, insanımızı işsiz bırakarak enflasyonla mücadele ediliyor.

6- Türkiye’nin milli serveti çalışan iş gücümüzden ve fabrikalarımızdan oluşuyor. Ama AKP’nin para politikaları Türkiye’nin milli servetini eritiyor, ithalat lobilerini ise besliyor.

7-Türkiye’nin bir arada yaşama kültürünü kutuplaşma siyaseti ile yok eden AKP, şimdi de sanayi ve üretim kültürünü yok ediyor. Asıl beka meselemiz budur.

8-Türkiye’de bulunmayan hammadde haricindeki ara malının üretileceği bir sanayi sistemi geliştirmek zorundayız. Böylece hem katma değerli üretim ve ihracatımız, hem de istihdamımız artar.

9-Biz CHP olarak üretim ve istihdamı koruyan planlarımızla hazırız. Türkiye’yi ithalat lobilerine asla teslim etmeyeceğiz. Birlik ve beraberlik içinde kalkınma politikalarımızı uygulayacağız.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

TCMB Başkanı Karahan, Uşak ve Denizli’de iş dünyası temsilcileriyle buluşacak

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, bugün Uşak, yarın da Denizli’de iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelecek.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm Toplantıları kapsamında bugün Uşak, yarın da Denizli’de iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelecek.

Karahan, 2025 yılında başlattığı söz konusu toplantıların ilkini 17 Ocak’ta Eskişehir’de gerçekleştirmiş ve bu toplantılar kapsamında yıl boyunca birçok şehirde sanayi, ticaret ve esnaf odalarının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelmeyi planladıklarını belirtmişti.

TCMB Başkanı Karahan, “Merkez Bankası bünyesinde reel sektörle düzenli olarak bire bir görüşmeler yapan bir ekibimiz var. Bu ekiplerimiz, Türkiye genelinde 3 bine yakın firmayla görüşmeler yaptılar. 2025 yılında bu iletişimi Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm Toplantıları’yla bir adım ileri taşımaya karar verdik. Yıl içinde birçok şehri ziyaret ederek sanayi, ticaret ve esnaf odalarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla görüşeceğiz.” ifadelerini kullanmıştı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

YÜKSEK FAİZ DARALAN KREDİ PİYASASI ve DURAN YATIRIMLAR

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yüksek enflasyon oranının getirdiği yüksek faiz politikası haliyle başta ticari krediler olmak üzere tüm kredi türlerinde de faiz oranlarının artmasına neden oluyor. Şu an kredibilitesi yüksek ve ekonomik olarak büyük hacimlere sahip şirketler dahi piyasadan TL olarak % 45 faiz oranları ile borçlanabiliyor. KOBİ vb. gibi diğer işletmelerin kullanabildikleri kredilerin faiz oranları ise % 50 bandına ulaşmış durumda.

Peki kredi piyasası açısından tek kötü haber faiz oranlarının yükselmiş olması mı ?

Maalesef hayır, bankaların kredi verme imkanları da mecburen azalmış durumda ki en büyük nedeni TCMB’ nin döviz kredilerine koymuş olduğu % 1’lik büyüme sınırı..

Üstelik bu durum döviz kredilerini tabiri caiz ise karaborsaya düşürmekte ve şirketler arası rekabet yüzünden döviz kredisinin faizini de artırmakta.

Şirketler tarafında yeterince kredi bulunsa dahi mevcut faiz oranları düşünüldüğünde yatırımcının yatırım yapması da sanıldığı kadar kolay görünmemekte. Malumunuz yatırımcının işletmesine koyduğu sermayenin getirisi asgari olarak risksiz faiz oranı olan hazine kağıtlarının ya da banka mevduat getirisinden fazla olmalı ki yatırımcı risk alarak yatırım yapsın. Üstelik gelir kaybı nedeniyle tüketici talebinin azaldığı hem de yüksek işsizlik sebebiyle kişilerin gelecekte elde etmeyi umdukları gelirleri elde edip edemeyeceklerinden emin olmamaları da onları harcama bakımından daha da muhafazakar hale getirmişken bunu başarmak gerçekten daha da zorlaşıyor.

Daha İyi Bir 2025 İçin Ne Yapmalı ?

Hepimizin hatırlayacağı üzere şu an olduğu gibi 2002-2008 yılları arasında da hem enflasyon hem de faiz oranı oldukça yüksekti. O dönemle şu an içinde bulunduğumuz dönem arasındaki temel fark ise o dönemde enflasyonla mücadelenin bir numaralı ekonomik hedef oluşu idi. Şayet, hepimizin artık çok iyi bildiği ve detayına girmeye gerek olmadığını düşündüğümüz yapısal reform sürecine girerek atılması gereken adımları hızla atar ve enflasyonla gerçek anlamda mücadele eder isek gerek enflasyon gerekse faiz oranları düşerek daha dengeli bir patikaya oturacaktır. Unutmayalım ki yatırımcının yatırım eğilimini belirleyen tek unsur faiz oranı değildir, bir güven mesajı ve yeni bir heyecan mevcut havayı bir anda olumlu şekilde değiştirebilir.

Son söz : insanı yaşat ki ülke yaşasın..

Onur ÇELİK-CFO/YMM

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Şimşek: ‘Kur Korumalı Mevduat’tan çıkış konusunda kararlıyız’

Yayınlanma:

|

Yazan:

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyon, kamuda tasarruf, rezervler ve ekonomi politikaları hakkında konuştu.

TV100 yayınına katılan Şimşek’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Yılın ilk ayında enflasyonun yüzde 5 olarak çıkması beraberinde birtakım tartışmalar getirdi. Ocak ayındaki bu enflasyon son 4 yılın ocak aylarındaki en düşük enflasyondur. Üç aşağı beş yukarı 3,5-4’lük bir enflasyon bekleniyordu. Burada tek seferlik denilebilecek rakamlar var. TÜİK burada sepet ağırlıklarını değiştirdi ve buradan bir ilave enflasyon geldi. Yine geçtiğimiz yılın son çeyreğinde üzerinde çalışılan sağlıkta birkaç yıldır muayene fiyatlarında bir değişiklik olmamıştı, buradaki değişikliklerin de 0,6’lık bir etkisi oldu.

‘Enflasyondaki düşüş sürecek’

Ocak ayında kira artışına bakıldığında yıllık yüzde 100’ün üzerinde, eğitimde de keza böyle. Bu kalemler yüksek çünkü geçmiş enflasyonu baz alıyor. Bunun için önümüzdeki dönemde kararlı bir şekilde programımızı uygulayarak bu sene enflasyonu yüzde 30’un altına çekmeyi ve gelecek sene ise tek hanelere doğru yaklaşmayı planlıyoruz. Enflasyondaki düşüş sürecek. Ocak ayı enflasyonu, enflasyonla mücadeleye ilişkin kurgumuzu etkilemedi.

‘En önemli ekonomik sorun hayat pahalılığı’

Hayat pahalılığı Türkiye’nin şuanda karşı karşıya olduğu en önemli ekonomik sorun. Nüfusumuzun yaklaşık yüzde 82.7’si şehirlerde yaşıyor. Bence en önemli hayat pahalılığı bileşeni kiralar burada. Ev sahipliği oranı yüzde 56’larda.

Konut arzını artıracak ciddi bir çaba içindeyiz. Bir taraftan deprem bölgesinde bir inşa çalışması var. Bunun da dışında sosyal konutlar, yerinde dönüşüm, kentsel dönüşüm, tüm bu konularda bütçeden çok ciddi bir destek veriyoruz. Ben inanıyorum ki birkaç yıl içinde çok ciddi bir sosyal konut seferberliğine gireceğiz. Devletimizin desteklediği ve vatandaşımızın çok rahat erişebileceği konutlardan bahsediyoruz.

Bütçe açığı mesajı

Bizim ekonomi programımızın çalıştığını söylediğimde bazı kesimler rahatsız oluyorlar. Beraber bakalım programın çalışıp çalışmadığına. Program öncesinde özellikle depremin etkisiyle 2023’te yani… Bu yılın mayıs haziran ayına giderseniz piyasa yüzde 10 civarında bir bütçe açığı bekliyor. Bu çok yüksek bir açık olurdu. Türkiye bunu yönetemezdi. Biz bu açığı yüzde 4.9’a çektik. Yani piyasanın beklentisin altına çekti. Bu yıl da bütçe açığını yüzde 3 civarına düşüreceğiz.

Rezervdeki artışa değindi

Rezervlere bakacak olursak. Program öncesi Merkez Bankası’nın swap hariç net rezervi eksi 61 milyar dolardı. Şuan Türkiye’nin net rezervi 65 milyar doların üzerine çıktı. Eksi 61’den artı 65’e… Brüt de 166 milyar doların üzerine çıkmış durumda.

‘Kur Korumalı Mevduat’tan çıkış konusunda kararlıyız’

Kur Korumalı Mevduat’tan çıkış konusunda kararlıyız. Merkez Bankası’yla istişarelerimizde muhtemelen en geç bu senenin ilk yarısında tüzel kişilere ilişkin KKM uygulamasına son vereceğiz. Biz piyasaları bozmadan bu çıkış sürecini yumuşak şekilde başaracağız dedik. Bunların hepsi zaman alıyor ama sonuç alıyoruz. 76 haftadır kesintisiz KKM düşüyor. 30 milyar doların altına indi. İstense bugün dahil adım atılabilir ama biz yumuşak geçişi tercih ettik peyderpey bu adımları atacağız.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.