Connect with us

ŞİRKETLER

Katmerciler döviz borcunun bir kısmını TL’ye çevirdi

Katmerciler, 11,6 milyon euro borcu ortalama 10,79 TL ve 1,04 milyon dolar borcu ortalama 9,60 TL ve yüzde 20 yıllık faiz oranıyla Türk lirasına çevirdi.

Yayınlanma:

|

Katmerciler, döviz borçlarının bir kısmını TL’ye çevirdiğini duyurdu.

KAP’a yapılan açıklamaya göre; Katmerciler, döviz açık pozisyonunun azaltılması amacıyla finansal kuruluşlara olan toplam 11,6 milyon euro borcu ortalama 10,79 TL kuruyla ve 1,04 milyon dolar borcu da ortalama 9,60 TL kuruyla yüzde 20 yıllık faiz oranıyla Türk lirasına çevirdi.

Finansal kuruluşlara 26 Ekim itibariyle yabancı para birimi cinsinden toplam 31,4 milyon euro ve 376,1 bin dolar güncel döviz borcu bulunduğunu aktaran şirket, 2024 yılının ilk çeyrek sonuna kadar finansal kuruluşlara döviz cinsinden herhangi bir yükümlülüğü bulunmadığını paylaştı.

Uzmanlar faiz oranı düşme eğiliminde olurken %20’den yapılandırmanın firmaya yüksek maliyet yansıtacağımda ehmfikir.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Yeni şirketlere ve AŞ’lere elektronik defter zorunluluğu

Yayınlanma:

|

Ticaret ile Hazine ve Maliye Bakanlığı, mevcut AŞ ve 2026’dan itibaren kuruluşu ticaret siciline tescil edilen şirketlere, işletmenin muhasebesiyle ilgili olmayan ticari defterlerini elektronik ortamda tutma zorunluluğu getirildiğini duyurdu.

Resmi Gazete’de yayımlanan işletmenin muhasebesiyle ilgili olmayan ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması hakkında tebliğe göre, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren kuruluşu ticaret siciline tescil edilen şirketler ile AŞ ve limited şirketlerin sermayelerini yeni asgari tutarlara yükseltmelerine ve kuruluşu ve esas sözleşme değişikliği izne tabi AŞ’lerin belirlenmesine ilişkin tebliğde sayılan mevcut AŞ’ler bu yükümlülük kapsamında bulunuyor.

Şirketler ihtiyari olarak bu tebliğ kapsamındaki defterlerini elektronik ortamda tutabilecekler. Bu durumda defterlerin tamamı elektronik ortamda tutulacak. Defterlerini elektronik ortamda tutmaya başlayan şirketler, her ne sebeple olursa olsun yeniden fiziki ortamda defter tutamayacak. Şirketlerin, belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tuttukları defterler geçerli kanuni defterler olarak kabul edilecek. Elektronik ortamda tutulan defterler için açılış ve kapanış onayı aranmayacak.

Sistem üzerinde oluşturulan defterler şirketlerin kullanımına hazır halde elektronik defter dosyası formatında Ticaret Bakanlığı’nın bilgi sisteminde muhafaza edilecek. Bakanlık elektronik defter dosyalarının güvenli bir şekilde saklanmasını, gizliliğini, değişmezliğini, erişilebilirliğini ve bütünlüğünü sağlamakla yükümlü olacak. Uygulama 1 Temmuz’da başlayacak.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Perakendede yeniden dengelenme: Perakendeciler için 2025 yılındaki 5 öncelik

Türkiye perakende sektörü büyüklüğünün 2025’te yüzde 35-40 büyüyerek 13 trilyon lirayı aşması bekleniyor

Bain & Company Türkiye, 2025 yılında perakende sektöründe başarılı olmak isteyen şirketler için beş temel stratejik önceliği vurgulayan “Türkiye 2025 Perakende Görünümü” başlıklı bir analiz yayımladı.
Analizde, enflasyonun düşüş trendiyle birlikte tüketici harcama alışkanlıklarının yeniden dengelendiği bu dönemde, kârlılığı artırmak için yenilikçi stratejilere ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.
Bain & Company Türkiye’nin analizine göre, enflasyonun düşüşüyle tüketici harcamaları dengelenirken, perakende pazarının 13 trilyon TL’yi aşması ve mağaza satışlarının yaklaşık yüzde 35, e-ticaretin ise yüzde 50 oranında büyümesi öngörülüyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bain & Company Türkiye, 2025 yılında perakende sektöründe başarılı olmak isteyen şirketler için beş temel stratejik önceliği vurgulayan “Türkiye 2025 Perakende Görünümü” başlıklı bir analiz yayımladı. Analizde, enflasyonun düşüş trendiyle birlikte tüketici harcama alışkanlıklarının yeniden dengelendiği bu dönemde, kârlılığı artırmak için yenilikçi stratejilere ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.

Bain & Company Türkiye uzmanlarının hazırladığı analize göre, 2025 yılında Türkiye perakende sektörünün mağaza genişlemeleri ve enflasyonla paralel olarak geçen yıla göre nominal olarak yüzde 35-40 oranında büyümesini öngörüyor. Bu büyüme ile perakende pazarının büyüklüğünün yaklaşık 13 trilyon TL’yi aşması bekleniyor.

Güçlü veri stratejisine sahip olanlar karlılığını 4 kat artırdı

Analizde, güçlü veri stratejilerine sahip perakendecilerin, rakiplerini geride bırakarak geçtiğimiz üç yıl içinde iki kat daha fazla gelir artışı ve dört kat daha fazla kârlılık artışı elde ettiği vurgulanırken, 2025 yılı perakendeciler için kritik önem taşıyan bir yıl olacağı belirtiliyor. Analizde; makroekonomik volatilite, değişen müşteri davranışları ve ticaretteki endişelerden dolayı oluşan zorlukların devam edeceği ifade ediliyor.

Perakende sektöründeki oyun değişikliği sürecinde oyuncuların da dönüşmesi gerektiği belirtilen analizde, başarılı olabilmek için şirketlerin alışılagelenin ötesinde hareket etmeleri, son teknolojik gelişmelere uyum sağlamaları, sadakat programlarını yeniden yapılandırmaları, global ve yerel belirsizliklerden etkilenen tedarik zincirlerini çeşitlendirerek kuvvetlendirmeleri gerektiği ifade ediliyor.

E-ticaret kanalında satışlar yüzde 50 büyüyecek

Enflasyon beklentilerine de yer verilen analizde, geçtiğimiz yıllara göre azalan ve 2025’te de daralan harcanabilir gelir ile tüketicilerin harcama alışkanlıklarında daha da temkinli olmaları bekleniyor. Ekonomik koşullar ile dönüşen perakende sektöründe rekabetin yapısının değişmesi olasılığına da dikkat çekilen analizde, perakendecilerin koşullara ayak uydurması, cüzdan payını artırması ve dönüşen rekabet içerisinde oyunda kalabilmesi için mücadele etmeleri gerektiği ifade ediliyor.

Bain & Company Türkiye uzmanlarına göre, 2025 yılında Türkiye perakende sektörünün mağaza genişlemeleri ve enflasyon ile paralel olacak şekilde mağaza kanalı satışlarının yüzde 35 büyümesi beklenirken, e-ticaret kanalında satışların yüzde 50 büyümesi öngörülüyor.

Analizde, büyümeden görece pay almayı başaracak perakendecilerin, konjonktürel zorluklara sadece tepki vermek yerine, fırsatları proaktif bir şekilde değerlendirenler olacağı belirtiliyor. Bain & Company Türkiye uzmanlarına göre bu yıl perakendeciler için stratejik önceliklerini gözden geçirerek yeni bir yol haritası çizmek için önemli bir sene olacak.

Gıda sektöründe arz talep dengesizliği

Gıda sektörünün örnek verildiği analizde şu görüşler paylaşıldı: “Türkiye’ye bakıldığında, gıda sektöründe mevcut tedarikçi ağının çoğunlukla birçok küçük üreticiden oluştuğu görülebilir. Bu durumun temel sebebi oyuncuların kendini ölçekleyecek finansman kaynağını yaratamamasıdır. Büyük boyutlu oyuncu sayısının azlığı, tedarikçi bulunmasında sıkıntılara yol açmakta ve hem kalite hem de maliyet kontrol hedeflerine ulaşılmasını zorlaştırmaktadır. Mevcut arz talep dengelerinde, arz talebi karşılayamamakta ve bu durum gıda fiyatlarında artışlara sebep olmaktadır. Tedarik zincirinde büyük oyuncu eksikliklerinden kaynaklanan bu sıkıntıların önüne geçmek isteyen bazı lider perakendeciler dikey entegrasyona yönelerek tedarik zincirlerini kendileri yönetmeyi tercih ediyorlar. Sermayesini daha etkili bir şekilde kullanmak isteyen perakendeciler, kritik kategorilerde küçük oyuncuların finansman, uzmanlık ve teknik birikim sağlanarak ölçeklendirilmesini sağlayarak hedeflerine ulaşabilir. Büyük tedarikçilerin oluşması ile pazardaki talebi karşılayacak arzı oluşturacak ve perakendeciler daha yüksek kalitedeki ürünleri daha uygun bir fiyata sunabilecektir.”

Enflasyonun düşüş trendiyle birlikte harcama alışkanlıklarının yeniden dengeleneceği 2025 yılında kârlılık için yeni stratejilere ihtiyaç duyulduğu belirtilen analizde, Bain & Company Türkiye perakende uzmanları, perakende sektörünün odaklanması gereken 5 temel öncelik olarak; gelişmekte olan teknolojileri benimsemek, müşteri sadakatini yeniden tekrar tanımlamak, operasyonların modernize edilmesi ve hızla değişen makroekonomik ve piyasa koşullarına uyum sağlanması olarak sıraladı.

Başarı için gereken 5 stratejik öncelik

Bain & Company Türkiye’nin 2025 yılına yönelik perakende sektörü analizine göre, başarılı olmak isteyen şirketlerin odaklanması gereken beş temel stratejik öncelik:

  1. Değer Önerisinin Yeniden Tanımlanması: Müşterilerin değer algısını hedefleyen ve ölçekleyebilen perakendeciler, rekabette avantaj sağlayacak. Özgün markalar ve uygun fiyatlandırma stratejileri, finansal olarak daha iyi performans göstermelerine yardımcı olacaktır.
  2. Sadakatin Yeniden Şekillendirilmesi: Tüketici ile etkili sadakat programları ve finansal teşviklerin ötesine geçerek duygusal bağlar kurulmalı. Kişiselleştirilmiş deneyimler ve özel ayrıcalıklar, müşteri sadakatini artırabilir.
  3. Tedarik Zincirinizi Modernize Edin: Tedarik zincirinin dayanıklılığını artırmak için dikey entegrasyon, dijital ikizler ve akıllı envanter yönetimi gibi teknolojileri kullanarak operasyonel esnekliğinizi sağlayın.
  4. Teknoloji ve Yapay Zeka ile Maliyet Verimliliğini Artırın: Üretken yapay zeka ve diğer gelişen teknolojilerle operasyonel süreçleri optimize ederek maliyetleri düşürün ve verimliliği artırın.
  5. Geleneksel Perakende Dışındaki Alanlarda Büyüyün: Perakende medya ve pazaryerleri gibi yeni iş modellerine yatırım yaparak gelir kaynaklarını çeşitlendirin ve müşteri tabanınızı genişletin.

Ortak nokta: Veri

Bu beş stratejik hedefin hepsinde ortak noktanın kaliteli verilere sahip olmak ve bu veriyi etkili bir şekilde kullanabilmek olduğu vurgulanan analizde şu bilgilere yer verildi: “Güçlü veri stratejilerine sahip uluslararası perakendeciler, rakiplerini geride bırakarak üç yıl içinde iki kat daha fazla gelir artışı ve dört kat daha fazla kârlılık artışı elde etmiştir. Sadakati yeniden şekillendirmek, tedarik zincirlerini iyileştirmek, teknolojiyi geliştirmek ve ticaret dışı büyümeyi desteklemek için veriyi etkili kullanan, proaktif ve veri konusunda yetkin perakendeciler yalnızca hayatta kalmayacak, aynı zamanda bu değişen zamanlarda öne çıkacaklardır. Bu stratejik önceliklere odaklanarak, perakendeciler 2025 yılında karşılaşacakları zorlukları aşabilir ve uzun vadeli başarılarını güvence altına alabilirler. ”

Okumaya devam et

EKONOMİ

TÜSİAD Başkanı Turan: Sanayici çok zorlanıyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan TÜSİAD Olağan Genel Kurul toplantısında konuştu. Turan bir an önce enflasyonla mücadelede kalıcı başarı sağlanması gerektiğini belirterek “Para politikasını maliye politikasıyla ve yapısal reformlarla destekleyelim.” dedi.

Hukukun üstünlüğüne de vurgu yapan Turan şu ifadeleri kullandı;

“Daha iyi bir geleceği, hukuka güven olmadan kuramayız. Daha iyi bir geleceği, hukuka güven olmadan kuramayız. Hukukun üstünlüğünü, hemen ve tam olarak tesis etmeden; Ne ekonomide, ne toplumda, ne iç, ne de dış politikadaki sorunlar çözülebilir. Ayrıca toplumsal kutuplaşmanın yerini, toplumsal uyuma bırakması, siyasette yumuşama ve siyasi alanın genişlemesi, sorunlarımızın çözümünü mutlaka kolaylaştıracaktır. Bu noktada, terör sorununun kalıcı olarak ortadan kalkması en büyük dileğimizdir. Ancak şunu da görelim: izlenmekte olan sürecin başarısı ile, hukuk devleti ve demokratik standartların iyileştirilmesi arasında birbirini besleyen karşılıklı bir etkileşim vardır. Biri olmadan diğeri eksiktir. Hukukun üstünlüğünü tesis edersek, tüm sorunlarımızı konuşarak, ortak akılla çözebiliriz.”

“Sanayici çok zorlanıyor”

Turan sözlerini şöyle sürdürdü; “Bakan Mehmet Şimşek’in ekonomi programına destek veriyorsak da, ekonomide her şeyin yolunda olduğunu söyleyemeyiz. Enflasyonla mücadelenin hızlanması gerekiyor. Artık daha hızlı netice almalıyız. Yoksa stres birikiyor. Enflasyonla mücadelenin maliyetine katlanmak zorlaşıyor. Hem girişimciler için hem çalışanlar için. Sanayici çok zorlanıyor. İhracatçı kan ağlıyor. İthalatın cazibesi artıyor.

Hem sanayici mutsuz hem çalışanlar. Hem büyük işletmeler zorlanıyor hem KOBİ’ler. Hem Batıdaki girişimciler yakınıyor hem Doğudakiler. Peki kimin yüzü gülüyor? Özdemir Asaf “Her şeyi zamana bıraktık, zamanımız var mı bilmeden…” demişti. Artık zamanımızın kalmadığını biliyoruz. Dünyada büyük bir değişim yaşanıyorken, önümüzde bir sıçrama fırsatı olduğunu görüyoruz. Bundan yararlanalım diyoruz. Ama enerjimiz boşa gidiyor. Dünyadaki değişimi yakalayamıyoruz. Artık hiçbir şeyi zamana bırakamayız. Bunun için zamanımız kalmadı. Bir an önce enflasyonla mücadelede kalıcı başarıyı sağlayalım. Para politikasını maliye politikasıyla ve yapısal reformlarla destekleyelim. Sanayiye mutlaka nefes aldırılması lazım. Yatırım, üretim ve ihracat desteklenmeli.”

“Yapmamız gereken en önemli reform”

Vergi gelirlerini artırmak için kayıt dışılıkla mücadele etmeliyiz. Sürdürülebilir büyüme ve sağlam bir ekonomi için eğitim ve liyakat esastır. Hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargı da bu sürecin temel taşlarıdır. Bu iki reformu başarırsak, diğer tüm reformlar kolaylıkla gerçekleşecektir. Yapmamız gereken en önemli yapısal reform, gençlerimizi iyi yetiştirmek ve iş gücünü yeniden eğitmektir. Okul öncesi eğitim zorunlu ve ücretsiz olmalı. Müfredat değişimlerini şeffaf ve katılımcı bir anlayışla yapmalıyız. Eğitim sistemini tarikatların etki alanının dışına taşımalıyız.

“2025’te fırsatlar ve riskler var, bu kavşağı çok iyi geçirmeliyiz”

Gelir dağılımındaki eşitsizlik artıyor. Yüksek enflasyon aslında bir vergidir. Serbest piyasa koşulları işlemeli, ihalelerde ve kredilerde eşitlik ilkesi gözetilmelidir. 2025’te büyük fırsatlar ve riskler var. Bu kavşağı çok iyi geçirmeliyiz. Hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargının güven ortamında, liyakatli insanlarla bu reformları gerçekleştirebiliriz.”

Turan: Hukukun üstünlüğü tesis edilmeden sorunlar çözülmez

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan da konuşmasında şunları kaydetti:

“Tutuklamalara sürekli yenileri ekleniyor ancak infial yaratan olaylarda suçlular kolayca serbest kalıyor. Suç örgütü kurmak artık şirket kurmaktan daha kolay oldu.

Modern devletin temelinde hukukun üstünlüğü vardır. Yönetim keyfi değil, hukukun üstünlüğüne göre yapılır. Biz insanız, bu ülkenin vatandaşlarıyız. İnsani değerleri ekonomik değerlerin önüne koyarız. Hukukun üstünlüğü tesis edilmeden ne iç ne de dış sorunları çözebiliriz. Terör sorununun ortadan kalkması en büyük dileğimizdir.

Mehmet Şimşek’in politikalarına destek versek de her şeyin yolunda olduğunu söyleyemeyiz. Sanayici kan ağlıyor, ithalatın cazibesi artıyor. Bu ortamda işimizi nasıl devam ettireceğiz? Hem sanayici hem işveren hem de çalışan mutsuz. Her şeyi zamana bıraktık ama artık zamanımız var mı? Artık enflasyonla mücadelede kalıcı başarıyı sağlayalım, sanayici nefes alsın. Sussak gönlümüz razı değil.”

bloomberght/cnbc / nefes

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.