Connect with us

EKONOMİ

Kısa Çalışma Ödeneğine son verildi

İşsizlik Sigortası Fonu’nda 98,2 milyar TL kaynak olmasına rağmen Kısa Çalışma Ödeneğine son verildi. DİSK-AR mevcut kaynakla düzenlemenin uzayabileceğini belirtirken hükümet tüm taleplere kayıtsız kaldı.

Yayınlanma:

|

Ekonomik aktörlerde kamu kesimi de dahil olunca geniş çaplı bir mali kriz riski büyüyor. Devlet, ekonomik darboğaz nedeniyle borcunu ödemekte zorlanan düşük gelirli toplum kesimlerinin arkasından çekiliyor. Kısa çalışma ödeneği bugün itibarıyla sona erdi. Daha önce ertelenen çiftçi borçlarının vadesi geldi. Daha önce yapılandırılan SGK borçlarında da ilk taksit ödemeleri istenmeye başladı. Bankalara borçlar ise cabası. Borçlu kesimler salgında gelirsiz kaldıkları için borçlanmak zorunda kaldılar. Ancak salgın da salgın tedbirleri de bitmiş değil. Geliri azalan kesimler ise borcunu döndürmekte zorlanıyor.


KISA ÇALIŞMADA SONA GELİNDİ

Kısa çalışma ödeneği (KÇÖ) için son gün geldi. 31 Mart itibarıyla düzenleme sona erdi. Uzmanlara göre kısa çalışma ödeneğinin sona ermesiyle birlikte 1,3 milyon ücretli çalışan işsizlik tehdidiyle karşı karşıya kalacak. Yalnızca emek temsilcileri değil işveren temsilcileri bile KÇÖ’nün uzatılmasını talep etse de hükümetten olumlu yanıt gelmedi. Son olarak Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da kısa çalışmanın devam etmesi gerektiğini sosyal medya hesabında “Kısa Çalışma Ödeneği 31 Mart’ta son buluyor. Firmalarımız normal çalışma düzenine geçinceye kadar kısa çalışma ödeneğinin sürdürülmesine ihtiyaç var” diyerek dile getirmişti. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Arzu Çerkezoğlu da dün yaptığı açıklamada “İşsizlik Sigortası Fonu’nda halen 98,2 milyar TL kaynak bulunmaktadır. Fon’un mevcut kaynakları ile en az bir yıl daha Kısa Çalışma Ödeneği uygulamasına devam edilmesi mümkün olacaktır. Son verilmesi gereken KÇÖ değil ücretsiz izin dayatmasıdır!” ifadelerini kullandı. Tüm toplum kesimlerinden gelen bu talebe hükümet kayıtsız kaldı.

YETERİNCE KAYNAK VAR

DİSK Araştırma Merkezi de (DİSK-AR) yayımladığı raporla KÇÖ için yeterli kaynak olduğunu, KÇÖ’nün yaygınlaştırılarak devam ettirilmesi gerektiğini aksi halde yüzbinlerce emekçinin işsizlik tehdidiyle karşı karşıya kalacağının altını çizdi. DİSK-AR’ın raporuna göre Nisan 2020 ile Şubat 2021 arasında KÇÖ kapsamında İşsizlik Sigortası Fonu’ndan harcanan kaynak 28 milyar 195 milyon lira. Buna karşılık halen Fon’un 98 milyar 166 milyon lira nakit varlığı bulunuyor. Raporda da bu verilere değinilerek “Kısa Çalışma Ödeneği neden kaldırılıyor? Bunun hiçbir inandırıcı gerekçesi yok. Salgın devam ettiğine göre iş ve istihdam kaybı devam ediyor. Bu nedenle KÇÖ’ye olan ihtiyaç da sürüyor. KÇÖ için kaynak mı yok? Tam tersine İşsizlik Sigortası Fonu’nda yeterince kaynak var. (…)İşsizlik Sigortası Fonu’nda halen 98,2 milyar TL kaynak bulunmaktadır. Fon’un mevcut kaynakları ile en az bir yıl daha KÇÖ uygulamasına devam edilmesi mümkündür” ifadelerine yer verildi.

Okumaya devam et

EKONOMİ

TCMB Başkanı Karahan, Uşak’ta iş dünyası temsilcileriyle bir araya geldi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Uşak’ta, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle bir araya geldi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Karahan, kentteki temasları kapsamında Eskişehir’den sonra ikinci ziyaret ettiği İl Uşak oldu. Karahan, valiliği ziyaretten sonra Uşak Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda düzenlenen “TCMB Para Politikaları ve Makroekonomik Görünüm Toplantısı“na katıldı. Karahan iş insanlarına yaptığı sunumda Ekonomik hedefler ve TCMB’nin uyguladığı Politikaların sonuçları ve beklentileri hakkında bilgi paylaşımı yaptı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

TCMB Başkanı Karahan, Uşak ve Denizli’de iş dünyası temsilcileriyle buluşacak

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, bugün Uşak, yarın da Denizli’de iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelecek.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm Toplantıları kapsamında bugün Uşak, yarın da Denizli’de iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelecek.

Karahan, 2025 yılında başlattığı söz konusu toplantıların ilkini 17 Ocak’ta Eskişehir’de gerçekleştirmiş ve bu toplantılar kapsamında yıl boyunca birçok şehirde sanayi, ticaret ve esnaf odalarının yanı sıra sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelmeyi planladıklarını belirtmişti.

TCMB Başkanı Karahan, “Merkez Bankası bünyesinde reel sektörle düzenli olarak bire bir görüşmeler yapan bir ekibimiz var. Bu ekiplerimiz, Türkiye genelinde 3 bine yakın firmayla görüşmeler yaptılar. 2025 yılında bu iletişimi Para Politikası ve Makroekonomik Görünüm Toplantıları’yla bir adım ileri taşımaya karar verdik. Yıl içinde birçok şehri ziyaret ederek sanayi, ticaret ve esnaf odalarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla görüşeceğiz.” ifadelerini kullanmıştı.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

YÜKSEK FAİZ DARALAN KREDİ PİYASASI ve DURAN YATIRIMLAR

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yüksek enflasyon oranının getirdiği yüksek faiz politikası haliyle başta ticari krediler olmak üzere tüm kredi türlerinde de faiz oranlarının artmasına neden oluyor. Şu an kredibilitesi yüksek ve ekonomik olarak büyük hacimlere sahip şirketler dahi piyasadan TL olarak % 45 faiz oranları ile borçlanabiliyor. KOBİ vb. gibi diğer işletmelerin kullanabildikleri kredilerin faiz oranları ise % 50 bandına ulaşmış durumda.

Peki kredi piyasası açısından tek kötü haber faiz oranlarının yükselmiş olması mı ?

Maalesef hayır, bankaların kredi verme imkanları da mecburen azalmış durumda ki en büyük nedeni TCMB’ nin döviz kredilerine koymuş olduğu % 1’lik büyüme sınırı..

Üstelik bu durum döviz kredilerini tabiri caiz ise karaborsaya düşürmekte ve şirketler arası rekabet yüzünden döviz kredisinin faizini de artırmakta.

Şirketler tarafında yeterince kredi bulunsa dahi mevcut faiz oranları düşünüldüğünde yatırımcının yatırım yapması da sanıldığı kadar kolay görünmemekte. Malumunuz yatırımcının işletmesine koyduğu sermayenin getirisi asgari olarak risksiz faiz oranı olan hazine kağıtlarının ya da banka mevduat getirisinden fazla olmalı ki yatırımcı risk alarak yatırım yapsın. Üstelik gelir kaybı nedeniyle tüketici talebinin azaldığı hem de yüksek işsizlik sebebiyle kişilerin gelecekte elde etmeyi umdukları gelirleri elde edip edemeyeceklerinden emin olmamaları da onları harcama bakımından daha da muhafazakar hale getirmişken bunu başarmak gerçekten daha da zorlaşıyor.

Daha İyi Bir 2025 İçin Ne Yapmalı ?

Hepimizin hatırlayacağı üzere şu an olduğu gibi 2002-2008 yılları arasında da hem enflasyon hem de faiz oranı oldukça yüksekti. O dönemle şu an içinde bulunduğumuz dönem arasındaki temel fark ise o dönemde enflasyonla mücadelenin bir numaralı ekonomik hedef oluşu idi. Şayet, hepimizin artık çok iyi bildiği ve detayına girmeye gerek olmadığını düşündüğümüz yapısal reform sürecine girerek atılması gereken adımları hızla atar ve enflasyonla gerçek anlamda mücadele eder isek gerek enflasyon gerekse faiz oranları düşerek daha dengeli bir patikaya oturacaktır. Unutmayalım ki yatırımcının yatırım eğilimini belirleyen tek unsur faiz oranı değildir, bir güven mesajı ve yeni bir heyecan mevcut havayı bir anda olumlu şekilde değiştirebilir.

Son söz : insanı yaşat ki ülke yaşasın..

Onur ÇELİK-CFO/YMM

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.